< Eşg52 2B3EJ2 dnlenikeikee Bİ keripiişii Eş bileşşişşli DU 5E ei pi 5 Şle,'iy?ler ş neki çe” 2 ŞE i ğ z “ss oy) 003 *m080: 70 imz pog punoz & 5 aaa YopuM 70 OYPPLUL OY UŞ,UAEŞ orga Ve 00) 07 30İ ini —10J Y,uodT “EpTES Of) UY 308 NOK gröpagremoyz 9y3 OYU By1 350f gönog sey “4 Feti ZETA OYUN Soru v STOÇ “plOOLJ 1SAIJ S1 O) SPEOL YOFUM “yasearus Oy 928 O6JE YU) NOK "TEAM BE gr İUOğ V DUY “rısyUY PUE gıvod 900U NOK YOYYM UO İyrPueEyeU E 7 Adiy “TeY “3 UT UÇ grüepzeğ-uayoyy OYA Oy) 96 ue Ox “yor Gl? 4) OS pire “uğlre-70 şno 64 gkoz0ys puo9as oy, “400y En) Oy) PU “gidojş punoli oyy “Kes o) ST eyi “snoy Oya Jo yam zamoj Sr) ST amşoyd ör) Ur 008 NOK UM İGTSLAMOJ 30 TINJ SE “pod KJA OJE SE BUTUYNLLAA “ANN YOrYA 79 'rosnoyuaul ONAN SEL, “ş19y23 Oyı puokag 'punoldyoeg vi 68 — Barba Roja ağırlığında bir | adamı Yerinden kaldırmak kolay bir iş de. Bilai, Bilhassa, demir elbise de bu a- Birliğe inzimam dince» Bu aralık boğada, tasavvur edilmesi Mkünsiz bir kızgınlıkla atı iyiie eze e öldürmekle meşguldü. Fakat, bu meşgulken, ayni zamanda, yerde lanmış olan adamı da gözden kaçır, hu, Zavallı beygir bir et yığını — haline . boğa, Barba Roja' doj O ğa, jaya ğru Barba Rojanın adamları bütün gay. ine rağmen, boğanm nazarlarını . rinden ayrıtamıyorlardı. © Boğa vakia önce bu adamlara doğru Yürüyor fakat onları kaçırınca tekrar “lRmannın üzerine yürüyordu. Barba Rojanm adamları, boğanm her Zâmankinden daha fazla kır. Km “lduğunu görünce ısrar “ederlerse hayatlarmın Ha tehlikeye girece, tini anlâyınca deli gibi parmaklıklara ru kaçışarak zavallı yaralıyı boğay- Yalnız bıraktılar. b, <Yirciler bu defa daha büyük bir z ve ümitsizlik içinde bağrıdılar, y atın parçalanması zaten sinirle- bozmuştu, Birkaç kadın bayılmış bir e da, sanki kendileri tehlikedey. Bibi mütemadiyen feryatlar kopa- yorlargı. iyen feryat op: z Birçok cesur adamlar, güreş meyda, $ikarak, kenardan, boğayı ürküt- ka baylıaraz da bu ümitsiz hare. başka hayvanı büsbütün kızdırmaktan ni. bir işe yaramadı. mucize vaki olmadığı takdirde saniye içinde Barba (o Rojanm © dünyayı boylyacağı muhakkaktı. i $ 1 1 ş j Ki CÜCENİN AŞKI Bİ ri a e Da SE ş z,sges m 212 “ z - serik G Eğe PRL LEE © Ese ; eğ z 5 a ağar © Sİ, £ Lİ il e iri gel. Mal mii PİE : ek 3 z : t ; v ig g l HEŞRES z iii Gİ kiri Ba EEELERE giz: Reiki m ie giğir ç ES iie A SİZA 3 EN şi: i iyii. e iğ İZ Gla İİ ERİ İLE ga iitekim bunu pekâlâ anlâyan kral hafifçe Espinozaya doğru dönerek: — Zannediyotum ki dedi, bana yeni bir muhafız bulmanız lâzımgelecek. Espinoza, kralm bu fikrine iştirak et- miş olacaktı ki, tasdik makamında ©, ğildi. Bu sırada, boğa da yerde (o uzanmış olan Barba Rojaya doğru ilerliyordu. Aralarında iki metrelik bir yer kalmış- te Seyircilerden birçokları bu (tüyler ürpertici sahneyi görmemek için göz- lerini kapaidılar, ortalığı canhıraş bir. kaç feryat inletti. Boğa düşmanına sal dırmak üzereydi. Tam bu anda, bir saniye evvelki, korkudan mütevellit ürpertiye hiç ben- zemiyen bir ürperti bütün o seyircileri yerlerinden oynattı. Tribünlerdeki, pencere ve balkonlar- lardaki binlerce insan dehşet ve heye- * can içinde yerlerinden doğrularak vah- şi nazarlarla güreş meydanma baktılar, Hemen akabinde, tribünlerden yükse- len müthiş bir alkış tufanı biran için. de her tara yayıldı. Kralm bulunduğu tribünde de âyni tecessüs ve ümit bütün saray erkânı ve kralım maiyetini ürpertti. Bu teces- süs o kadar artmıştı ki, teşrifat kaide, lerini bile unutan adamlar kralın arka- sında biribirlerini iterek öne (doğru sokulmağa çalışıyorlardı. Kral bile bu görülmemiş manzarayı iyice görebilmek için, ayağa kalkarak parmaklıklara yaslanmakta hiçbir mah zur görmedi. Soğuk kanlılıkla şöhret bulmuş olan başerigizitör bile kendisini kaybetti ve yanındakileri iterek, kralın yanında, parmaklıklara dayandı, A a e ME li ii nineth (9 €h): naysi — dokuzuncu CÜCENİN AŞKI 2 . 4 3 & 3 mili v MER eğer? Ğ MSN sa çaye! 2 pu BEbLZ?8 Rallisi Mşpdli wsiğice bill imi b3AEE Esdgke? :i ğ Mi z dd çişli - 1 W :ş : 5 E ç o i i gi E 9 Mİ 5 şii ŞE Şslire a p 2 aaği > SİP E işi j ei m 3alğ 3 ix m © İziz zg m Bize i <E Sed 3 g8. 4se3 z 8 BE adr 233 ———— ———— Bu demir heykeli görünce de, dört nala, üzerine saldırdr. Barba Rojanın beklediği (o buydu. Nitekim mızrağını uzattı ve o da atını boğanın üzerine sürdü. Ve insanla hay van biribirleri üzerine böylece saldırır. ken, etrafa ölüm sükütu çöktü. Çarpışma müthiş olmuştu. Küçük mızrak, iki mukabil saldırışın bütün kuvvetile boğanın boynunun Üst tarafına girdi. , Barba Roja yüzünü buruşturarak, bütün kuvvetile, boğayı sağından ge- girmeğe çalıştı ve atını sola doğru aldı. Rakat boğa, ıstrrap ve hiddetin büsbü- tün arttırdığı bir kuvvetle dayandı. Bu aralık at da ön ayaklarmı havaya kal dırmıştı. O kadar ki, bir aralık, onun sırtüstü yere düşerek Barba (O Rojayı altında ezeceği zannedildi. Bu âralık Barba Rojanın adamları da gizlize boğanın arkasına © sokularak, sivri demirlerle bileklerindeki damar- ları kesmeğe çalıştılar, Birdenbire, meçhü! bir manevra ne- ticesinde, at ön ayaklarını yere indire. » bildi ve, sanki üzerinden atlayacakmış gibi, parmaklıklara doğru dört nala koştu. Boğa da ayni hızla aksi istika- mete doğru saldırdı. O: zaman, Barba Rojanın adamları bu müthiş hücum (karşısında çil yavrusu gibi dağıldılar. Fakat karşısında hiçbir mani ve hiç kimseyi göremeyince durdu ve sinirli hareketlerle kuyruğunu sallayarak et- yafıma bakmağa başladı Yarası ağır de. gidi. Fakat kızgınlığı o kadar büyük tü İçi, bütün hareketlerile, bu yaranın acısını çıkarmağa azmettiğini güste. riyordu. Bunun için, mücadelenin ikin- ci kısmının çok daha müthiş olacağını tahmin etmek güç bir şey değildi. İğ lid klein gi öyeeikeml “Evet, binler onların,, Evet, binlercesi, 33 Bi Ş 3835 8 : : 773 Bug. “ G 3 slip alir! 3g OğasisEsier “Şşş gugı öz İN İş gemertisiz Si epdiğ MİRİŞESEEEİ Ey, ÖLEREŞİeii Er. LI ğitizi eli-rseğte e Eska ie Evliler TUR ss ida gece Ej/Ei833 Üs aeiyerii TE ie gidelipeliirrepeşe MERE BEHİmEREKE EET diğsgüüsudr822338g (Ay şüd sö ebövt tusiv or fiftin handred pavndz, or “Hayır, benim var koricu ben yapımıyorum.,, Hayır, bilmiyorum. pörheps itn tü tavzand). Do you know what Mr. Williams paid for his house? (Nö, âym afröd ay dunt), (Dü yü nö huat Mister Uilyoms pöyd for hiz hâvs). “Yapıyorsunuz sis bilmek ne Mister Uilyema ödedi için onun ev.,, I should say about twelve or fifteen hundred pounds, or perhaps even two thousand, “Ben diyecektim doğru on iki yahut on beğ yüz ingiliz Mister Uilyems evini kaça aldı biliyor müsunuz? Hrası, yahut belki dahi iki bin.,, No, Tim afraid I don't. 65 Barba Roja tam (parmaklıkların ö. nünde atını durdurmağa muvaffak ol- du ve boğaya doğru dönerek vaziyet aldı. Bir müddet durdu ve boğarım bir şeyler hazırladığını ve şimdilik hücum etmiyeceğini anlayarak, atını onun üze- rine doğru yürütmeğe başladı. Bir taraltan boğanın hiddetini tah. rik etmeğe çalışıyor, diğer taraftan da karşısında insan varmış gibi, bağırı- yordu: — Böğa cenapları! Yürü bakalım, ne duruyorsun? Yoksa bir defa daha şiş- İenmek işine gelmiyor mu? Haydi ba. kalım! Atıl 'da sana Hanyayı Kon- yayı göstereyim. Fakat boğa başın: sallıyor ve sanki şöyle demek istiyordu: — O bir defa olur! Bu defa sıra bende! Boğa böylece hem başını (o sallıyor, hem de rakibinin en küçük hareketleri- ne bile dikkat ederek hücuma hazırla. nıyordu. Barba Roja hayvana yaklaştıkça, a- tına daha fazla hız veriyor ve hakaret- lesini arttırıyordu. Zâten o devtin â. deti e böyleydi. Mücadele esnasında rakipler biribirlerine darbe indirmekle iktifa etmezlerdi. Ayrıca küfür ve has vi karete de büyük bir ehemmiyet verir- lerdi. Boğanın cevap vermesine tabii im. kân yoktu. Fakat, bu oyurdan müthiş bir zevk duyan seyirciler onun yerine cevap veriyorlardı. Bazıları Barba Rojayı teşci ederek şöyle bağırıyorlardı: — Korkak boğa! Yaşa Barba Roja, şu korkağın kulaklarını oOkes de aklı başına gelsin! Parçala da köpeklerine ziyafet ver! * ii