sup “Conalaya sa9yoazğsmey “(000 pum3fiep) S DUÇUYEYE siz sini, onlar dırlar” okumak) #pıreryanoct un İZTULMSEÇRTE MY AJLLENUNŞA SÖYAİ Tezzi vpiğufe SA “znumünyo Ejop 1a1(g Lajajumd nĞ * “suy sep mı göreceğiz. istiyoruz. hareket etmemiz lâzımdır: gimiz Önce (haben: malik apuu > ups Puuıyosnaı swp Bu derste görüyor. OPURAM ” 'PUEM Pp “1919440001 ep 7305 van) WUAĞIS UÇUN e IP MI 4041 “Şa dE şa) vanalar gong Oi») 421 “Taaktoyna wn LoJ9UIJA H YO9JU9119971) ich bin — ben im du bist » sen sin erist “odur ihr seld sis sind n, ne olduklarmı ve nöye - ü3 * 'uoydı YONVKUV olmak) fiilinin hal zamanmm 1z ve bundan sonra (lesen; vkuvuyy 49) *“aaaoağd 104 * doluya — war “ “Fağözdoyong sep spurusi unuo JJ * 'uojouruğ (aoyasdiynor) SsnunmMO gi yastık, - lar vâsıl olmak i 6 mer ders Yardımcı fiiller Jw| » *raanp onlarda var "TMSRMAEDM dop. )y9s PİNLE wp JA *yoadeymer uu Vey Orpey doğr 'oBalsyoygi 9 19 z zamanlarda . ki biz bunlara maâzii şuhu, ALMANCA DERSLERİ bir kaç ıvaısuyd bende var senda var dağa mıpnd t — onda var paar das Kissen, - men anki MOJDE Op Uy “öğr (punifop w paz Suud das Paar, .e — eg, çi ei şahamı nl ich habe du hast er h Gin masdarmı aynen yazarız, Fakat lesen'in başma bir (ge) koruz. Lesen fiilinden bu şekilde elde edeteğimiz (gele. sen) şekline biz ismi meful veya rabıta adını veririz, Nes “IN ) STamaBLAPAENK LYNN ) mek 0 biri: aldikları peg — önüne bir (ge) idol yur — m dunyosed oyyy suyauı 2,5 WU — mpj ag moi uf Ş uoyuy OMÜ »uoğ Wouy “aayağoğ güz s9UNUS UN TU YEN TAO a — ği tapas | Aİ YoyYOprULOPULY Up Ap EH — wipoanlin 2 “aö7e1yİsAĞ TNS Yyoyu U101893 ogUU Yer — “wpomAOb Mo Opp — zzry)0 mop “Yİ AOTU 918 OGUY YON “UN — “44179 smyyofaj muouuy — iy dgSNZİP BIDİ Müt yoğ uf — “yurpai DAN dun dıyonara3 pa Ur org UlguH — Lutpaj 3 “tada dopy si “pm SOPA VEN Op pub ou yy aoye1yosod 4y() Unu Sg 3uy oy) ALMANCA DERSLERİ ymuza3 Fora ros üz499$ ogüy yof “er — TYATISAMG YONYMIY Cümle denemeleri Mein Onkel und meine Tante sind gekommen, Amcam le halam. geldiler. ismi mefüller yalnız mağdarın Toh habe gesten das Bucli gelesen kitabı dün oku. eklemekle olur. Masdar değişmez; Aksi halde cümle gene eski halini muhafaza eder: ğ 3 z 1 i LE) $ z 3 < Ss â ç ğ g S 3 Bazı ismi mefuller de başlarına (ge) ekini gib! mnsdarlarda değişiklik görülür; Bu ismi mefulleri ezberleyiniz. Gestern habe ich ein ucus Film gesöhen, - acblafen — gesclilafen antworten — geantwortet tragen — getragen lernen — gelernt danken — gedankt sehen — gesehen geben — gegeben Leben — geliebt zihlen — gezâhit heilen — gehet8t drücken — gedrückt öltnen — geöffnet fragon — gefragt kömmen — ge HORTLIYAN FAUSTA e nem V kadar: da olmaz! Ma-; demir çubuğu tekzar pencereye yerleş» eş ölüm var, biç olmazsa | tirdi, Ve başkasınm kolları) © Burası ince kumlarla döşenmiş al ediyörüm. Onlardan nefret “ediyorum. » L in gelen herşeyi çak tavanlı bir nevi geçiti. Çünkü bunlar en alçak, en mel'un ka-| e. Gy belâsı Fransız, (o Eski devirlerde, bu geçit nehrin su tillerdir. izi kurtarmak için! İarmı servili köşkün bahçesine (o zeçi Şiko bembeyaz olmuştu. Kalbi yerin HORTLIYAN FAUSTA 169 —————— m: yenmek için onu muhakkak bir tu. zağe düşürerek öldürenlerden o nefret Şiko kurtulmağa çalışmadı yalnız? — Acıtıyorsun, diye inledi, Juana utanarak onun yakasını bırak. Cüze yavaşta mırıldandı; — Hiç bir şeyden haberim yok Jua- kapay N k Ne e. yes yü ğım. İcap ederse Üldüreceğim!, ağ de Juana, s5y)| e *çhile Onu yavaş yavaş e Başlar. bu ani kararı, Parda-| Si Ka mahküm etmişti. ea, iş tn sonra adım.| biraz sonra servili ka üyerek açmak iş- ke Görmüş, diye mırıl. kâpalı ve herkes ir. Çünkü doğrul Uğramağa kiç de salın dolaştı ve her za- taca çıktıktan sonra d& Yere indi. Ssrnı saklamış Ol Yürüdü. Paustünm sine vermiş olduk göğsüne yerleş. Sonra nehire doğru , benzer bir yer inşa tina da, “sular dez! e © büyük bir çevi | İmdi. “ve pencereyi birisini bye erol Birdikten sonra, mek için kullanılırdı. Sonraları bura gizli bir geçit haline getirilmiş ve bir çok kollara ayrılan bu geçidin duvarla. rı, gizli Dazi manivelalar vasıtasile açı, | rp kapanıyordu. Daba sonra, bunların açılıp kapanış usulleri unutulmuş olacaktı ki, Fausta. nı bunlardan haberi yoktu. Aksi tk- dirde, en inse teferrüatlarına kada: bü, | tün tedbirleri almasını osevcn bu zeki kadın, buraya hiç kimsenin girmen:esi- ni temin etlirdi. Fakat Şiko buralarını müketmelen tanıyordu. Nasıl? Burası meçhül, Yel nız, boyunun kısalığından istifade Sie rek serserilik zamanlarında girip çıkarken * tei leri öğrenmiş oldu Esasen müdlekkik bir genç burasını senelerce inceden inceye te" etmiş ve burasını kendisine münesin "ur melce ve ev olara dan sonra tetk'katını daha fa»la ile miş ve asağı yukarı bütün gizli yer'eri öğrenmişti; İste böylece burasını beş parmağı gi- bi bilen Şike; birçok duvarları ve koca- man demir ka r hareketile açık kapadıktan sonra yapılmış dar bir merdivenin önüne gel. di. Buraları son derece karanlık olduğu halde. cüce, biç tereddüt etmeden vü- rüyordu. On basamak ciktiktan (o sonra, elini duvara götürdü. Hafif bir o germtı du- yuldu ve başının üzerinde bir: açıklık peyda oldu. Cüce iki basamak < daha den fırlıyacakmış gibi çarpıyordu. Şu düşünce içini kemiriyordu: — Juana onu tuzağa düşürenlere lâ. net ediyor! Onları en âlçak katiller te- lâkki ediyor! Ben de.. Bende onların arasındayım!.. O halde o bana da lânet eğecek, benden de nefret 'edecektir! O xa9n benim için ölmekten başka çar: yok! Zavallı cüce bu şek'lde düşünürken, Josna yavaşça ağlayarak devam ediyor- du: — Önü seviyor muyum? (bilmiyo. rum! Fakat bana öyle geliyor ki, onu görmezsem öleceğim. Şiko bu sözler üzerine artık taham- mül medi ve o da yavaş yavaş ağla, a başladı. Sonra Jusnanm (küçük ayaklarmı öperek bıçkı r ide in- Yedi: — Senin ölmeni istemiyorum! İste- #siyorum! Birdenbire yerinden fırladı ve göz- silerek şefkatli bir sesle: — Dinle Juana, dedi, git yat ve rahat rahat Uyu. Ben gider onu bulur ve ya- rın buraya getiririm. e karş: dalma merhametsiz olur- lâr ve en küçük (o hareketlerinden bile| şüphelenirler. Tuana da derhal ayağa kalktı ve onun gizuzlarmdan tutarak si'ktiz — Demek ki onun nerede olduğunu! biliyorsun, diye bağırdı. Onu ve Don Sezarı sen gelip götürdün. Neröye gö- türdün? Söyle sefil! Söyle!, na, yemin ediyorum! Onu gelip aldım» sa, sırf seni sev m içindir. — Doğru, mezdin ki! Beni sev. diğin için, ona fenalık yapmana imkân yoktu. Beni affet Şiko, Ve Juana böyle söyliyerek elini uzat- tı, Şiko bur beyaz ve küçük eli yakalıya- rak öptü. Jüana ümit içinde çırpmarak sordu: — Ne yapmağa niyetin var? — Bilmiyorum. Fakat onu kurtara, bilecek birisi varsa o da benim. O ka- dar kliçüğüm ki, her tarafa girip çıka- biliyorum. Hem de kimse benden şüphe bile etmez.. Hiçbir şey bilmiyorum Ju. ana, Onun için bana hiçbir şey sorma, Yalnız yarma kadar bekle. Tuana birdenbire onu kolları arasına aldı ve göğsünde sıkarak, — AK! Şikocuğum! Sevgili Şikom! Onu sağ ve salim olarak buraya getirir sen, göreceksin se kadar seveceğim. Juana bilmeden, zavallı Şikoya âdeta işkence ediyordu. Şimdiye okadar onu hiçbir zaman kolları arasına almamıştı. ışkasını seven kadınlar, onları se.) Bü, ilk defs vaki oluyordu. Fakat Şiko bu kucaklamanm başkasına ait olduğu- Dü anlamıştı Onun için büyük bir te essiir içinde onun kollarından sıyrıldı ve yavaşça: — Elimden gelen her şevi o yapaca. ğım, dedi. Yalnız şimdi gülip istirahat edeceğini vaadediyor musun? Juana büylik bir elem içinde cevap verdi: N