— WOW Op Suu OYL urepu — MW op SUVUL YL TEŞYNİDİ a MAZİ 3P :URApIYd OL, 4005 — pini aopuepe Yyuopuod. ği AMAN 2 EŞ Ep #yrepusd 393) şap0jf9 Ve ST UL ? Ow *POPULOZN UŞUNULMİŞP : DUOĞYP OpUMN 5 & © 3 g & a 3 © 3 # — 3 3P SPA SU, ş ; : z E ; zg K 4s yünsf :&og 9UL 1991 9p “ge 9UL AAUYOZZYU “YBIRUOY # TULEJUOŞ CI K öpmek vr Tumd UN erek ozu — 5449) 2p S9) OYU yö “40005 yağd — /iog 9p ayd Zupşmao: AYINIMADE BPUSEUEUL TSruruaığç 094p X aeg göğtl0g © OLİNPESU ,rsuyo — 07 0), ön E 7 : E 3 ri i i : İ ; # ouyas 14994 9p :sagvd 3 uzlo di nüos “gı3 & 14108 MOYYIDAL “aokığe © g ü k ii i yn00d İY s4 1474 9p :Aava OYL İÇE © UZUOS UEPUO GUY SA aaa oüşüeeğ 94 Zi do|ajunğ> 9p #purlojruro UpaMDUNPN BPİdOJSLUUNIY (USA AE Oİ ANİMA İğpi3 vi ue. “zeurunyo 4 USUMZ Sa0âije $ vUMUOS ALT Sirusa Youyaşa “Sapa za zAuMApURİ opus XMn3 9p AA TüzTUNO UY), YAZA LU 0 UşuşsLUŞİMİ dolnşo Fupo 9p 1 154 HORTLIYAN FAUSTA Kristobal, dizleri üzerine yere yıkıi- d: ve yüzünü kumlara sürcrek: — Affedin! Madam! diye inledi, Fatsta ayaklarının dibinde sürünen bu adama nefretle baktı ve onu ayağı! sın ucuyla iterek! — Ayağa kalk, diye bağırdı. Ayağa! Seni engizisyona teslim etmek için mi şmalyetime aldığım: zannediyorsun? Kristobal bir sıçrayışta ayağa kalk- t. Korkusu biran içinde geçmiş bunun yerine sonsuz bir sevinç kaim olmuştu! — Demek ki beni engizisyona teslim etmiyeceksiniz? diye mırıldandı. Fausta omuzlarını. silkti ve soğuk bir sesle; — Korku sizi çıldırtıyor, zavallı 2 dam, deği, Ve tehditkâr bir tarzda ilâve etti: — Dikkat eğin çünkü ben bir alçağı uzun müddet maiyetimde bulundurma. dım. Kristobal derin bir nefes aldı ve son- ra iyice doğrularak: — Madam, dedi, emin olunuz ki ben korkak ve alçak bir adam değilim. Yal- Bız, beni bakikaten engisizyona teslim edeceğinizi düşünmek gafletinde bulun. dum. © Ve ürpererek devam etti: — Ben engisizyona mensup olduğum İçin, onu aldatanlarm nasıl bir âkibete şmaruz kaldıklarını çok iyi bilirim. Size yemin ederim ki, cn cesur adamlar bile onun önünde dehşet ve korku içinde Ut! rerler; Fakat bilhassa beni bekliyen 'â:| kibet o kadar mlithişti ki, hemen sizin önünüzde kendimi öldürmekte asla te. reddüt etmiyecektim. Pausta bir müddet ona baktı. Sonra bütün soğukkanlılığını toplayarak, sa. mimi bir sesle: — öyle olsun, dedi. Yalnız i ii ek £ mama n için seni affediyorum. Ayni zamanda, benim bilmem icap e Gen şeyleri benden saklamak sadakatsiz Miğini de affediyorum. Fakat bu bir da- ha tekerrür etmesin! Prenses Fausta. nın hizmet ve emirleri her: şeyin fev- kindedir. Hattâ kralın ve engizisyonun işlerinden evvel önun işleri yapılmalı dır. Duyduğun vegördüğün bütün pey. lerden beni haberdar etmelisin. Hattâ düşüncelerini. bile bana söylemelişin.. Bunlardan elde edilecek istifadeleri an- cek ben takdir edebilirim, O sen deği Herkesin sırlarını bana ifşa (etmelisin ve benim menfaati mevzuubahs olan bir yerde herkese ihanet etmekten Ççe- kinmemelisin. Kakat sakm bana ihanet etmeğe kalkışma. Çünkü seni merba. metsidce ezerim, anlıyof musun? — Evet madam, anlıyorum ve yemin &diyorum ki #ize dalma sadık kalacak, itaat edeceğim. — Pekâlâ. Toplantı ne zaman? — İki saat sonra madam, — Öyleyse vaktimiz var. Ve, Faüsta bunları iyerek koltü- ğa otütrlu. Kristobal! de ona doğru yak- aştı ve durdu. Fanusta, Kristobalin gözleri içine ba- karak söylemeğe başladı: — Buraya topl ak olan adamlar, Don Karlosun bir oğlu olduğunu bili- yor ve onu arıyorlar. di w kral yapmak istiyorlar. Fakat bütün sraş rağmen, zavallı prensin hang tırla gizlendiğini bir türlü bul Fakat o yemin edebilitim ki, bu ismi sen biliyorsun. Artık Faustaya tamamile sadık kal, önünde ti .mağa karar veren Kristobal hiç tered- düt etmedi; .— Evet maldam, biliyorum, dedi. . Faustanın siyak gözlerinde kıvılcım Bildi , ya İZCE DERSİ 13 etliğimiz resimlerden çalışmalarımıza bu derste de, DERSLERİ . . Kendi kendine 1000 kelime ile . lerimizde takip (Her bakkı Haber Gazetesine aittir) DERS (4 Numaralı Smit'lerin misafir odası resmiyle takip edilecektir.) u dersin 73 üncü sayfasınm sondan ikinci satı. İNGİLİZCE What do the children do in the afternoon?) İngilizce « dördüncüsü Üzerindeki (10 une Tı şu veçhile düzeltilecektir; hir şey başka”, iNdİLİZCE DERSLERİ nj ela). Hayır, başka hiçbir gey yok. in ver m bir gramofon evde?” Evde gramofonunuz var mi” Kütüphanenin raflarında bazı kitaplar var, Are there ünything else ön *? (Ar der en'itini els an it?) Onun üzerinde başka bir şey var mı? “Yar mı başka bir şey üzerinde 07” — No, there are nothing else. (ev yu & gramofon et hem?) “Hayır, var kiç "Biz — Have you a gramophone at home? ğin. Yal — Bir piyano, bir nota, bir koltuk, bir ufak masa Geçen dersteki vazifeler xe bir kuş kafesi görüyorum. Çevrilecek olan İngilizce cümlelerin Türkçeleri şün- lardır: — Sağ tarattadır. 1) — Sağ terafta ne görüyorsunuz” 2) — Kanape ve radyo nerededir? da verdiğimiz vazifelerin yapılmış şekillerini gösterelim; nız, bunlari başlamadan evvel, size, geçen dersin sonün yeni kelimeler öğrendikten sonra devam ed ek bizim yok gramofon"i Gramöfonumuz yok demekle müteeszifim. hev not). ingilizceye çevirin zâs radyo vür mı? Türkçeye çevirin 1) —lam fond of music. AY — Yen, 1 now. 2) — But I don't know very much about it, — Tim sörry to say we have not. (Ayem sor'i tu sö “Benim mütcessif 3) — Do yon küow? ga) — Evini HORTLIYAN FAUSTA gibi bir şey parladı ve derhal Sakin bir setle sordu: — Kimdir? — Bütün Endülüslülerin Eİ Torero diye tanıdıkları Don Sezar. Hiç şüphesiz Fausta bu cevabı bekli- yemezdi. Ve hiç şüphe (yoktur ki, bu cevap ve bu isim, Favatanın bütün plânlarını altüst etmişti. Çünkü, büyük bir heyecan ve hiddet içinde bağırdı: .. Don Sezar mı?.. Jiralda. nm âşığı! Faustanın bu heyecanından hayret- İer içinde kalan Kristobal, gözlerini iyi- €e açarak cevap verdi, — Evet madam, ta kendisi. Fausta hiddetinden . kudurmuş biz haliç ayağa kalktı ve bütün kuvvetile bağırdı: — Ahi Sefil! Onu ve çingene kızını serbest bıraktıktan sonra mı bana bun. ları söylüyorsun?. Onların . ikisini de alıkoymalıydım!.. Nefsine her zaman son derece hâkim olan Paustanın bu hiddetli, tehditkâr *ve müthiş hali Kristobali dehşet içinde ürpertti. Bunun sebebini bir tüzlü anla- mıyor, ve Faustanın, kendisini cellâda teslim etmese bile, artık bu defa muhak kak surette eliyle öldüreceğini zannet- ti ve kekeledi: — Madam. Emin olunuz ki bilmiyor. dum.. Bana hiçbir şey (o sormamıştınız ki, Fausta, fevkalbeşer bir kuvvet sarfe. derek ceki soğuk kanlılığnı buldu, Ya- vaşça koltuğa otuzdu Ve çenesini avu- cu içine yerleştirerek, uzun müddet hu vaziyette düşündü. Sonra başmı kaldı. rarak sakin bir sesle: — Doğru dedi, benim bu işe büyük bir ehemmiyet atfettiğimi tabii bile lid gi : söndü.| sassdiniz. Şimdi. bana Bö EE 1UZz. Xx CUCE FAALİYETİ E! Şiko Faustanın olar çıktiltean sonra, bahçer” kâmetine doğru düşen ön Esasen buralarını çok İYİ bakktktı. Çünkü kara tereddüt etmeden” Yü: gözetlemeğe alışıyörül. ei Servilere yaklaşınca Pİ yeri likle bunlardan birisinin ir dı ve dalları Mal vücudunun kısalığı da müsaitti. Hiç şüphe Y9 gizli bir yeri vardı, $ iy” desinin üst tarafına gen Şi aldığı torbayı: ağaca Yi ida vi 4 banın kaybolması bir gil bitmez cüce yere atlad * ağ Buradan ayrıklıktarı çer kenarındaki diğer serviy gesi gil t: ve bir nevi yer © bu ağaca tırmandıkta duvarın öbür tarafıns ml Ve hemen oradan V* rin yanında, gayırın sti bu vaziyette kaldı ve EE : Gecenin derin sükütü kiliselerden birisinin düşüncesinden uyandır , El Şiko ayağa kalk“ — Vakit geldi. cide! rıldandı, Ve yavaş dirmleria dı. Evin li çi ii