10 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ya Si ERE .- ö gu Pros EöştesdasspEz â Mi Ç e lz .".""_g;a. mşsîmââö'-m e ğgâ Ha Ş A a S N C GS S Ha B BUL z y D Z d B. Üi O MA A MA e ol vı“’“'â '*ıı%fîîg ğğ";- Sâ-g"g:r E:v.ç ğâ 'â 5 <. ! $ 2 5 © S B3 DöÖŞE _gllü'%?.,"ğâg“nğm â—-—.”—“"g.—;&ğ AAELURN » üğE & »: Ş GKT v he ! __ıg:-ğao?îg_. Buab 3 AU S A K UB p D g6 D £ âr $ ğ PS çah Töşk'EgeRin0 F yRt ” eE : £ ORaszle l '“ğ?;;g'agğ Eqğğgğoğ— M M î;_ı_?.".'î ş;n' e A ğ © â,ğ“’ =<=_<xm ğ -| Ünmep * * R Pklze Te Kti GK" o j B EE,. zzi herre İ " U XS b Dlazi £ ; z K ç e 35p3ğlc ” © bcaki DE - - < U:uqm n SO 0 e =ğ—ğ»ğ W Tei - -3 S & B $ ÜREEE a S 5i E Ş ni © y ? - e © ; g' :ğğğ " ğg a â İi c Si BE4 Ş : rı gâ' Eı — — 5 'uğ O_Ğ o Z g '::;' ED?. HilmEf .. BU e Br b Hi - ; ; E Ş © < 5” Z”Z<dMK F Üz aö ;W G ada ığâğrîgâîpğââşîğâgğğğâğ FRR d E Topr- .- o, Pa v aR Üi sstlst Sizllddşcçizü” ğöîâ r J Eğ— 5P© 55 a “oğ © B E . bog g nığ ğg_ 5. h me a .;__:o.ı':_ <'ı H'%âü e aP ı-şr; & Ş ( DEikiseseFik” BĞ L mz O SER K o6 Üi ee"i O 33 SE$ERİERS $ * £ ı SĞ En £ gi pösirüpRü e -) b Hi NO Ka 0 ü Ddi | 0ç gik.ERyi : " ğğ. 2"? B ” B "Eğ.ğ*f—_'.ğgr; Bu İüğ : # EömEş _â hat D aik ; £ $ERS sAF a 'E-âg- » lâ' Giç gi & N D g* GH -a B " esb Hü B îğm . 3 ğ ğğğq EŞ z j E_ğ a B 1330 E$ 3 Xt H & B A .B.. v — | ğgâ ER Ç $ ğ? ç 5 ; &4  —. Bd *A . . : İİ | e — - — Hayrola mösyö Büssi Löklerk böy L kavi yolu takiben biraz ötedeki muvazi Yolda gözüken Pardayanı gösterdi. Bir taraftan Faustanın acı sözlerile diğer taraftan Pardayanın kendilerine themmiyet vermiyen hareketlerile fena halde izzeti nefisleri kırılmış — olan bu heg silâhşor, kin ve intikam — savuran hâralarla şövalyenin peşine saldırdılar. Fausta da iyice mantosuna bürüne. Tek, doğruldu ve hoş bir temaşaya ha- Zırlanıyormuş gibi pencereden dışarıya ga başladı. Pardayanın bulunduğu yerde, yol Oldukça dardı. Bir tarafta kayalardan bir nevi duvar yükseliyordu. Yolun ö- bür tarafı lda uçurumdu, Öyle ki iki sü. Varinin bu yoldan yan yana geçmeleri âdeta imkânsızdı. Nitekim beş silâhşor buraya gelince, arka arkaya sıraya di- Zilmek mecburiyetinde kaldılar. Kinin Verdiği hızla Büssi başa geçmişti, Sent Malin, Şalabr ve Monseri — sırayla onu takip ediyorlardı. Montalt en sonda bü- ıl-luuyı:ırdu. - Pardayan arkadan gelen nal seslerini duyunca döndü: — Hele hele! Şunlara bak! Vay canı ha, öndeki şu bizim ahbap Büssi, diğer üşü de Bastilden kaçırdığım üç mini mi. Di silâhsor... En arkadaki delikanlıyı da B orum!.. Fakat anlamıyorum ki Susta ne diye yukardayken bana hü- Süm etmelerine mani oldu?.. Hiç olmaz Sa orada bol bol yer vardı! Şimdi zaval M Socuklar bu daracık yerde teker teker * Yapacaklar? kını_::;:'dayarı atını çevirdi ve kılıcını çe- bekledi. Sonra, Büssi Löklerk iyice hklagmcg gülerek sordu: yanına HORTLİYAN FAUSTA kaç ay evvel vaadetmiş olduğum eskrim dersini almağamı geldiniz? — Alçak serseri! Ben dersini veririm. Pardayan gülerek kılıcını uzattı; — Zaten benim istediğim de bu. Bu sırada üç (yaver) coşarak bağır. drlar: — Öldür! Öldür! Vur, korkma! — Amma yaptınız ha!.. Beni öldür- meğe niyetiniz vardı da ne ldiye en öne şu çocuğu koydunuz, T — Ben.. Ben Büssi çocuk ha!.. — Hem de öyle fena çocuk, öyle be- ceriksiz bir talebe ki.. kılıcını bile tuta. miıyor.. İşte!.. Bir, iki, üç!, Büssinin kılıcı bir hamlede — elinden sıçramış ve uçuruma düşmüştü Büssi saçlarını yolmağa başlayarak bağırdı: — Ah şeytan herif! Bu anda Sent Malinin sesi duyuldu! — Kenara çekilin.. Ben geleyim,. Çe- kilin.. Fakat Büssi oralı değildi ve olduğu yerde durarak — diğerlerinin öne geç- mesine mani oluyordu. Bu aralık atın. dan inen ve yanına kadar sokulan Mon taltın, kendisine kılrcmı uzattığını gö— rünce, çılgın bir sevinçle bunu kaptı ve yeni bir ümitle Pardayana saldırdı. — Gene mi, mösyö Büssi, vallahi çok inatçısınız |.. Pardayan cümleyi henüz bitirmemişsti ki Büssinin ikinci kılıcı da — elinden sana şimdi | fırlıyarak diğerinin — yanına, uçuruma gitti. — Eh! Şimdi gönlünüz oldu ya? E. ğer yanılmıyorsam, sizi — beşinci defa dır ki kılremızdan mahrum ediyorum.. Bana karşı taliiniz yok vesselâm. B tle nere gidiyorsunuz?? Yoksa bır Büssi önce yumruklarını sıkarak el lerini havaya kaldırdı. Sonra utancından n - Ç 4 İi rm * ' Far zi B ö H dK D Hİ s . & . 3 AŞ & A 5 Z 0: : gö — & N ğ #İiş z B - £ 3 5 5 Pi B Bd A a S S 3 gi S gğ E MT : W K D O l GN C MMM İ b liç - r BĞ r e l Büre ÇİĞt p — 'E3 — Setir U & E.Hğ Leğt :a-.â'â..ı 8. ig Bd HBA 2 O $£ 50 & Bipt n 2 L - ğ'ğ E N'ğ'j“ * - R c # 2öş f İ L . H0 a 903 Ğaâonğ ğ _23 'â'â ğ-gtbn:._' İK Ü B Ü 5& 5 B aBi ha _5:8.,.__ :Ğ:M.ğı.. : : ğ,-g Kai H N e L T : 5İ a Hai B .- M 0E H ga Ç P P O SS g e 5e$ 3 '&t Tei 4a Uçcüorali. 35f — X- " ğ 'i o2 S Sşsafesi 3) Ş 30003 50ş tt İ ğğğğğğşâ B 9 Sizri “îğ Bşgğ ğâ%ğfğğğââııg Eu“â%ğ”â“ânıâğ .ğnâşğo'.. ÖEĞRÜ, ytüp3 h ŞAĞA ĞGEL PAzsi NiSşag3lAsi — ÇAA S00 dgir %'ğâ-ımıe-ı;:_â.ğ_gc:—ı:ğ S ERRŞARAMSANMDEEL M - 5 5 & ö 5 & y ü & FK Ce » et z; 253 BER BE- l TİR ölş Elar ğ BB ZaT Ce ğ E b 53 b Fel e—?îâ v â a. H-;v"_?'ı =0 — a .? şgğ d 5 aa h T K Ö Ü” : 1 iğE SA g -Ş L p S OSE İtk $ İ? İ N ğ'ğh F K lğe ğ: ER B MA Ar A ” & oâ..ğ—— v Z, ” B aa . =:'E_-=h ğ ohn ı ;& z B g:h B SA Hebdtiçlü 2015 £ Szök U ... .. h .= :ı—ı"" î CA EMR ğ - yHe SEEESE BŞ ADAĞ SŞ 3 Ge SAA a H ÇE- Ö ml 9 Ş © 5âğ"ğ & “E Emoao 5 © e böy 3o0 kal SORREaA A zEg a Nai £ Gda Yülde3i 23000143 dea b0f ÖL AT R SŞ B 'ğâm ğ j a-. — r İ ü k Öy vT > S 8 sazs Hüs bztfşlE göle Deşdtticisi LEEFE D LE BER İSHİAROĞAPÖR” S:ız d ğo.E - d S ö M O M n p> ö0 'Ak R A d a « Üğ © V daar yi HORTLİYAN FAUSTA 37 hiç merak etmiyecektim, hattâ diyecek tim ki: “Bu asilzade (Montaltı işaret etti) ve bu muhafızlar sizin müdafaa- nız için kâfi gelir! — Aman! Aman! Mösyö, yoksa üze. rimize birkaç ordu mü yürüyecek?.. Fa| kat zavallı kral Hanrinin bu kadar fazla askeri olsaydı evvelâ Fransayı işgal e- derdi. 4 — Hayır madam, size karşı yürüyen bir ordu değil!..»Bir adam, bir tek adam dır.!.. Fakat bu bir tek adam — şeytani zekâsile bir ordudan daha — müthiştir. Bu bir insan değildir madam, Bu, sizin üzerinize inecek olan bir yıldırımdır... Bu pardayandır!.. Fausta kendilerine idoğru — ilerliyen süvariyi gösterdi: — İşte zaten geliyor! Büssi Löklerk saçları diken diken ol- muştu: — Kim... diye bağırdı. — Gelecek dediğiniz adam. Bütün başlar biranda o tarafa doğru döndü. Büssi gür bir sesle: — Pardayan!.. Montalt kinle: ü — Nihayet!.. Pardayan!.. diye bağır. dılar. Diğer üçü de: ç — Sir dö Pardayan, diye tekrarladı- lar. Orada beş kişi idiler, beşi de mütecad. dit harplerde ve düellolarda kahraman. lık ve cesaretle temayüz etmişlerdi. Yan larında on beş silâhlr muhafız — vardı. Ta Fransa ve İtalyadan, sırf Pardayan la karşılaşmak için, buraya gelmişler- di. Şimdi Pardayan karşılarında idi... Ve onlar biribirtlerine bakarak biribirleri- nin gözlerinde dehşet ve korku okuyor. lardı.. Korktuklarını anlıyorlardı, DA | 4 Ti | «4 aa di dÜ VA l — A LK ÖL n0 Ciçü 6 af KM üü Pardayan ise, atının üzerinde yap- yalnız ve dudaklarında — müstehzi bir tebessümle kendilerine doğru ilerliyor- du. Faustanın yanıma iyice sokulunca, bir tek hareketle beşi birden kılıçlarını u- zatarak beklediler. Pardayan atının üzerinde kımıldama- dı bile... b — Geriyel.. hepiniz çekilin!.. Fausta bu emri o kadar şiüdetle vere miş, öyle hâkim bir tavır — almıştı ki, beşi birden oldukları yerde — mıhlanıp kaldılar. Ve Faustanın ikinci ve daha âmirane bir işareti üzerine geriye çe- kildiler. Pardayanla Fausta karşı karşıya kal, mışlardı. Pardayan kendisine has bir zarafetle eğildi, güzel ve kurnaz bir tebessümle: — Madam, dedi, büyük — bir sevinç ve saadetle görüyorum.ki, Rian sara- yındaki o müthiş yangından sağ ve sa- lim olarak kurtuldunuz. Fausta derin gözlerini ona dikti: — Görüyorum ki siz.. — oradan da kurtulmanın yolunu buldunuz. — Sırası gelmişken sorayım madam, o müthiş yangını hangi beceriksiz elin yaptığını biliyor musunuz?.. Hakikaten merak ediyorum, çünkü uzun müddet kıymetli mevcüdiyetinizin o alevler için de kaldığını zannederek üzülmüştüm. Fausta tabii bir sesle sordu: — Bunu siz de benim kadar biliyor. sunuz Şövalye! — Ben mi madam? Nereden bileyim? — © halde mösyö, bilmediğiniz bir şeyi ben nasıl bileyim?.. — Çünkü madam, ben bir nevi balık ağını andıran bir tuzağın hatırasını hâ- lâ unutmadım.. Benim için Sen nehri- nin dibinde . « ".I.ı';_' e hD AA a 'i “Baba bir mektup yazandır” manasmı verir. Bunun türkçedeki doğru manası da ancak: yor” şeklindedir. lir. Meselâ: yaptırmak lâtfunda bulun. ——— “Baba mektup yazı- Âi - Bundan başka, ingilizcede hal gösteren zamanın bir “Cocuk oynuyor mu? & Sualine şöyle tevap vereceğiz: Does the boy play? Yes, he does,

Bu sayıdan diğer sayfalar: