23 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşami Postan Askerlik bahisleri: 23 AĞUSTOS — 1936 b -— Almanların yeni Londra elçisi RİBENTROP Evvelce ne iş yapardı ve © | Zehirli gazlerin adedi gün geçtikçe fazlalaşıyor Sadir şampanya prensesi güler yüzlü madam Von Ribentrop kızı Ve kocasile birlikte Berlin parklarından birnde dolaşırken uîlm?n&'a.nm yeni Londra elçisi Herr K ibentropün madamı, sosyal fa- , €rile temayüz etmiş bir kadın- W De_nehilir ki kocası, karısı saye- %hrî Siyasi hayatında yükselmiş ve F'üt kazanmıştır. h Ribentrop bütün iyi akideli Na- N &ibi kadının yeri ev olduğuna tı,m':ı“ü rağmen madam Fon Riben- a © sosyal faaliyetleri ve nüfuzu h Tuş olsaydı, şimdi Fon Ribentrop 'fı_;_kilmn büyük lokantalarına şarap ve Yetiştirmekle geçinip gidecekti. , TBğin ana ve babadan doğan Jova- ı'î*—“'x n Ribentrop hayatta kendisine 'r.ınkâ bir yer kazanmak için bütün ş*;_, Nlara malikti. Tahsilini İngiltere- İit îpt!- Oradan Kanadaya gitti. Fa- kgey 0E sevimli bir şahsiyet olmaktan B & bir meziyet göstermeğe çalış- bj " Allesi onu Kanadada şarap ve İş ıülu içkiler seyyar komisyoncusu ! rar_ Harp patladığı zaman o dâ Ha EG'Alman gibi kaçarak vatanımna ön ,, Gemisi İngilterenin Southamp- Um, Panıma varınca polisler kaçak aa Olup olmadığını anlamak - için top GO hor tarafmı aradılar. Riben- * B *mür anbarlarında karanlık gün t rdi. Gemi tekrar engin denizlere , “Ya kadar anbardan çıkmadı. tap Umi ?_larpten sonra Fon Riben- İlki 'T müddet Fransada bir İngiliz Wtr, Umpanyasınm mümessilliğini İş Nra da Almanyada bir Fran- Hağşan!fa fabrikasmı temsil etti. aç R Onu herkese sevdirecek — şe- t hn e_tj_—îtlrmişti. Birçok yabancı dil- _j%tü—-.ıg.ı gibi kibar tavırları her gö- İp Üa mSam kendisine bağlıyordu n * !Sin bunlar büyük mazhariyet- î.ı İh tkat €n büyük meziyeti başkaları- İshi nla_rmı noktası noktasına tatbik . Mhesidir. İllar h tda , iktidar sandalyesine çıkmca ü ga Meziyeti keşfetti. Fakat Al- fak teî_npa»nya sanayii kralımnım kızı haf €k Anna Henkell bu meziyeti €vvel anlamıştı. İkoim İle Jovakim ilk önce iş mese- f*ki ğ Ş tamştılar ve kadın karşısımn- L 0 dmımn ne olduğunu derhal gör D"dîaim-ı Sanayide sadece bir satıcı 'd8mn mn_de şampanya prensesi - ol- Y3 ğ içbir mahzur yoktu. Onu ba: M ike_Vine davet etti. ©p ülden bahsettiler. Von Riben- ha İy en'ğhc-l keman çalar; Anna da “eden 3no ile refakat ederdi. Çok geç:- Tn Vlendiler. Anna konağını Ber- B döwîib" mahallesi olan Dahlem Burada cok sevimli bir bah- çe; tenis sahaları ve gayet lüks bir yüzme havuzu vardır. İşte bundan sonradır ki Von Riben trop siyasete merak sardırdı. Konağı- na politikacılarla diplomatlar gelmeğe başladı. Madam Annanın verdiği ziya- fetler eşsizdi. Paranın ne ehemmiyeti olabilirdi ki.. Yorulmaz ÂAnnanın sosyal faaliyet- lerine iştirak edenler arasmda Adolf Hitler adlı bir adam da vardı. Bu zat pek de mühim bir şahsiyet olmamakla beraber, dost kazanmak hiç de zararlı bir iş değildi. Hem istikbalin neler do- guracağını kim bilirdi, Hitler gördüğü hüsnü kabule mü- teşekkirdi. Çok sık gelemgğe başladı ve plânlarına dair uzun uzadıya dert an- lattı. Madam Von Ribentrop nasıl dinle- yeceğini bilen bir katdndı. Hitlerin sa- mimiyet ve inanç istediğini biliyordu Ona ikisini de verdi, Von Ribentrop da onu sosyetelere götürerek herkesle ta- nıştırdı. Hitler iktidar sandalyesine çıkımca Ribentropları üunutmadı, Şampanya satıcısının öteki memleketler hakkınd: çok geniş bilgisi, Nazi liderinin çok işine yaradı. Bundan başka karı koca, her toplanmada ön sırayı işgal ede- cek simalardı. İkisi de sarışm saclı, mavi gözlü tam manasile aryan tipini temsil etmektedirler. Onaltın iki oğul- en büyüğü on beş yaşında en kücüğü bir yaşındadır. Onlar Londraya bir keman ve bir de piyano götürmektedirler, — Jovakim tatlı musikiyi çâalacak, Anna da bahçe- leri seçecektir. Almanya İngiltereye, bütün İngiliz- lerin kalplerini fethedecek iki usta dip lomat göndermektedir. 'a ları ve iki kızları vardır. Oğullarının | ' llk önce Almanlar tarafından harp sahasına sokulup da, İngiliz, Fransız, İtalya ve Amecika, bütül: müttefikler tarafından kullanılan ze hirli zazların içinde en tesirlisinin İn- gilizler tarafından yapılanlar olduğu söylenmişti. On sekiz sene evyel yeni bir harp vasıtası olarak ele alınan zehirli gaz bugün de asri harp teslihatının anah- tarıdır. Biliyoruz ki gözlere saldıran (göz yaşı gazı), deriyi harap eden (hardal, iperit, levizit gazları), kalbi felce uğa ratan (paralizant) ve burnu kaşındı- ran (stermutator) gazları vyardır. Gazlar üzerinde çalışanlar dünya- nın her tarafında bunları tekâmül et- tirmişlerdir. Bugün bir gaz vadır ki, insanı ak- sırmağa mecbur eder. O kadar aksıra tır ki gaz maskesinin burunluğu, bur- nundan fırlayıp çıkar, Hi# durmadan aksırdığı için maskenin gözlük camla- rı boğulanır ve hiç bir şev görmez ©- lur. Bu gazın içeriye girmesini mente demiyen maskesinin içi tükürük ve balgamla doluncıya kadar aksırır. Bu- nuün üzerine, tahammülünü kaybeden maskeli maskesini çıkarıp atar. Artık bundan sonra o askeri öldürmek için bir Letal gazı göndermeğe hiç hacet yoktur. Çünkü kendisini aksırtmış ©- lan gaz başka gazın yardımına lüzum göstermiyecek derecede zehirlidir de.. Onun. tesiriyle ölüp gider » e & İşte bunlar bildiğimiz şeylerdir, ve bütün milletler kendilerini bü müt- hiş silâhlarla teçhiz etmektedirler. asri harbin en korkunç sitâhları olan bu gaz buharları havayı, toprağı ve insanı zehirliyecektir. Bina ve tahala füz yerleri gibi gaza karşı tedbir al- mak gerçi faydasız değildir. Amma, gaza gazla mükabele etmek en emni- Harp içinde, düşman şehirler üzerine ölüm gazları boşaltmaktan katiyen çekinmiyecektir yetli bir harp vasıtasıdır. Bir taarruz ancak mukabil bir taarruz'a durduru- labilir, sözü ne kadar doğru ise, yaz harbir de de müdafaa çarelerinden baş ka, gazla hücum en kest,rrse müdafaa vasıtasıdır. Gerçi gaz, harp vasıtalarının en pahal'sı ise de, harpte kullanılan mal- zeme ve teçhizatın hangisi pahalı de- ğildir ki? Britanya harbiye nazırı Duff - Cooper bakın ne diyor: — Evet, zehirli gaz tecrübelerini durmadan devam ettirivoruz. Ona karşı gelebilmek için zehivli gaz tec- rübelerinde bulunmak eszsi — şarttır. Bütün askeri münekitlerin ittifakla söylediğine bakılırsa; 1918 de olduğu gibi 1936 da da İngiliz âlimleri zehir- li zaz meselesinde hütün memleketle- ri geride bırakmısş hulunmaktadır, Bri karşı Vbir Yugoslav ve Bulgar ittihadı tezahü Ölüm gazlerine karşı korunma tecrübeleri yapmak hiç şüphe yok ki insamı tecrübeli bir hale kor tanya zaz dalgalarına hürim bir vazi- yettedir. ' » » Geçenlerde Amerikadan bir hz-! vadis geldi: İnfluenza hastalığı yapan bir gaz bulmuşlar. Almanya kulağa hücum eden bir gaz keş'inde bulun- muş; bu gaz insanı sağır yapmak için deği!; fakat, müvazenesini bozdurmak için kullanılacakmış; çüakü kulağın arkasındaki kanallar insarın müvaze- nesine hâkimdir. İngiliz nazırının dediği gibi gaz! tecrübeleri durmadan devam ediyor. Busen yakıcı gazlarıma kökürt ve nit- rat ilâve ediyorlar, göz yaşı döktüren, gazlarnı arsenik yahut hardalla hars man yapıyorlar. Hülâsa her gün ye- ni yeni bir dehşet vasıtası bulunuyor, öldürücü gazların sayısı a"tlırılıyor. Düşman üstüne gaz yağdırmak i- çin zaman ve mesafe meselesi hiç dü- şünülmiyor bile çünkü bu öldürücü duman ve yağmurları havadan tayvas reler alacaktır. Koca hir şehir yahut verimii bir arazi en kısa bir zamanda ölüm çölüne çeyrilecektir Milletini emniyet ve sükün içinde bulundurmak istiyen bir ordu şimdi her şeyden evvel kendisi!i öldürücü gazlarla teçhiz etmek ihtiyaçındadır. Varna kumandanı neler geveliyor? H Adiryatik denizinden Karade- nize kadar bir cenup slavları ittihadı, Ne demektir? Yugoslav gemisinin Varnayı ziyareti Yugoslav - Bulgar ittihadı tezahüras tına sebep oldu Varna, (hususi) — Yugoslavya mek tep gemisi Yadrahn İstanbul ve Kösten- ceyi ziyaret ettikten sonra Varnaya da geldi. Fakat Yadranın bu Varna ziya- reti umumi teşrifat hudutlarını aşarak rüne vesile olmuştur. Bakınız Varna Postası — namındaki| gazetenin li ağustos tarihli nüshasın- da Varna garnizon kumandanı general Popof Yugoslavya deniz mektebi tale- belerine ne nutuk söylemiştir: — Genç Yugoslavya — donanmasının mümessillerini Varnada görmekle çok bahtiyarım. Kardeş — Yugoslav milleti tarafından bize karşı gösterilen çok dost biz fevkalâde büyük bir krymet atfetmekteyiz! Bundan üç sene ça harekete evvel müteveffa Kral Aleksandr ilk de- fa olarak gene bir — Yugoslav harp ge- misi ile Varna limanına gelmişti. Bul-; gar ve Yugoslav milletleri kültür, dil; ve anane itibarile biribirlerine o l-.'adaı-ı yakındırlar ki siz burada hiçde bir yas- banct yerde değilsiniz; kendi evinizde- siniz! Aramızdaki bu çok samimi anlaş ma (?) ve kardeşlik umumi sulhün mu- hafazası (?) ve her iki milletin inkişafr için elzemdir. Bu kardeşlik bize Adirya- tik denizinden Karadenize — kadar bir cenup Slavları ittihadının zevklerini tat tırmakta ve bizleri bu büyük his ile yas« şatmaktadır! İstikbal bizimdir! Ona hiç korkmadan bakalım! Tecrübe edilmiş kardeşliğimiz ve hiç değişmiyen dostlu ğumuz sayesinde biz yani Bulgar ve Yu goslavlar tarihim bize atfettiği vazifele- ri (?) tamamile yapacağfımıza ben kat'i- yetle eminim,, İşte muhterem Bulgar kumandanının Varna limanını ziyarete gelen Yugos- lav mektep gemisi Yadranım talebeleri- ne söyledifi nutuk! Herkes artık buün- dan istediği manayı çıkarsın. Ş. AHMED Gazlara karşı koymak için tedbir almak kâfi | değil aynı gazlarla biz de teçhiz edilmeliyiz Bugün iİnsanı aksırtan gaza karşı gaz maskeleri koyamamaktadır

Bu sayıdan diğer sayfalar: