yl dl ; id | i si YAŞ AR ET kk eş m EET EŞ EE ğü NİŞ Yan HABER — Akşam Postası Kırk gün kırk gece gın vaaaar!.. itfaiyenin dün Taksim stadında yapılan bayramı kırk gün kırk gecenin en muvaffaklarından İtfaiye teşkilâtına tarih sırasiyle bakış: Yeniçeriler devrinde ;tfaiye Kırk gün kırk gece eğlencelerine da- hil bulunan itfaiye şenliği dün öğleden sonra Taksim stadyomunda yapıldı. Üç renkte basılan davetiyeleri ellerine geçirebilenler erkenden soluğu Taksim- de alıyordu. Yeşil davetiyeli olanlar yan kapılar- dan girip stadyomun dörtte iki tarasla nı çevreleyen topraktan yapılmış trasla- rr havi üçüncü mevkide altlarına mendil gazete koyup yerleşmişlerdi. Kıçmızı davetiyeli olanlar da stadyo mün ikinci mevki addelicek tribünleri- De girmek için cadde üzerindeki kapı « nm önünü doldurmuşlardı. Burada ka - labalık daha çoktu. Ellerinde — yeşil bi- İetler olanlar da kırmızılıların O atasna karışmıştı. Belki kalabalıkta içeri dala- biliriz diye... Fakat kapıda çok sekt bir .kontroj. vardı. Davetiyesinin rengi deği- şik olan hemen geri <çeyriliyordu. Atl polisler, jandarmalar intizamı uğraşıyorlardı. Ellerinde beyaz davetiyesi olanlar da büyük kapıdan giriyor, içerde sol ta - rafta birinci mevki addine © seza (1) balkona çıkıyorlardı. o Burası kısa bir müddet zarfında dolunca (sahanın ke- narına sandalyeler kondu. Burası da bi- finci mevki oluverdi. Tribünler, şıklaş- tırılmıştı. Kirli tahta © sütunlar temiz beyaz kırmızı renkli bezlerle © sarılmış, iki tahta sütununun arâsma © tahtadan yapılmış mehfazalar © sallandırılmıştı. Bunların içine de çiçekler (o konmuştu. Sahanm her tarafına da bayraklar asıl- temine miştir. Senelerdenbeti içinde yetişmiş iki tür Yi müsabaka yapılan stadğyom şimdiye kadar bu derece süslenmemişti doğru- su... İtlaiye kumandanı (o İhsanın lütfü ile ikinci mevkiin bir köşesinde yer ala- bildim. Futbol maçlarında tozdan göz- gözü görmiyen stadyomda bir zerre toz havalanmıyordu. Dikkat ettim: o Saba fevkalâde sulanmıştı. Hafif de rüzgâr esiryordu, Yan gelip merasimin başla- masını bekledim. Neyse... Vakit ilerledi. Saat üçü bul- du... Birinci mevkide bir kaynaşma ol- du. Herhalde büyüklerden gelen vardr. “Ancak dedim ya, ben birinci mevkie bir kaç fersah mesafede olduğumdan gele- nin kim olduğunu © göremedim. Tabii| yazamıyorum da... Derken efendim, o Fatihlilere geceli gündüzlü konser veren itfaiye müzikası milli marşımızı çaldı. Ayakta dinledik- ten sonra vali ve belediye reisimiz Mu- hiddin Üstündağ kısa, fakat veciz bir yerek itfaiyösiliğimizi anlat- Stadyomu dolduran halk da mütema- di bir kaynaşma vardr. Höbarlör, itlai- ye piyadesinin geçit resmine başlıyaca- ğını söyleyince bu kaynaşma arttı. Yer değiştirenler, sandalyesini altından bı- rakan öne çekenler oldu. Birkaç dakika sonra önde müzika olduğu halde bugün- kü itfaiyenin piyadeleri muntazam adım) larla yan taraftaki © bir kapıdan çikip; stadyomu çepeçevre delaştılar, alkış'ar» | dılar. | Bundan sonra Yeniçeri itfaiyesi gö - ründü, Kırmızı çedikli, mavi donlu, kü- biri oldu Ma Z SAY “ Jâhlı ve kavuklu yeniçeriler aheste bes te ilerliyorlardı. Önde bir yeniçeri boru taşıyordu. Kolbaşı at Üstünde idi. Bel- li ki yeniçeri devrindeki itfaiyeciler ara- sında da birinci, ikinci mevk 17 var- mış... Bunlar tam geçti, geçmedi itfaiye müzikası hemen vakti © fetetmeden bir marşa başladı. Bu marş biter (bitmez yan kapıdan bir elinde fener, bir elinde sopası köşklü göründü ve: © Hayttt, — Yangın varl... Avazesi yükseldi. Yaşmı, başını almış olanlar köşklüyü tanıyıp (o bildikleri ve hattâ bağtışa kulakları alışmış < olduğu için aradan 15—20 sene geçmesine rağmen yadırgamadılar. Bilâkis eski bir hatıra- nın tazelenmesi karşısında bol kahkaha savurdular. Gençler ise evvelçe © resmi dairelere, para veren evlere © bekçilere yatigını haber veren bu köşkleri Haye retle ve derin bir merakla © geyrettiler. Kırmızı ceketli köşklüler koştular, Bir köşede sırtında kocuğu, o elinde kalın sopası ile duran bekçiye yangını haber verdiler. Bekçi baba ayakta ezan okur gibi elini şakağına dayadı: Yangın var!.... diye mütemadi ve kalkacaklardı. Fakat bunlar &ırf göste“ riş için çağrılmışlardı. Gayet güzel bir surette tulumbacıların yangınlara nasıl gittiklerini gösterdiler, Her grupta birkaç yaşlı kürt o vardı. Sandık bunların o omuzlarından daha gençlere geçince önce uçan sandığın ar- kasından pek güçlükle yetişiyorlardı. Tulumbacıların geçişi pek orijinal oldu. Halk mütemadiyen alkışlıyordu. da askeri itfaiye © takip etti. öttüre, öttüre yola © çıkan askeri itfaiyenin tulumbası bir araba üzerinde idi. Iki beygir arabayr o çekiyor önde köşklü ile bayrak ve meşale taşıyan iki nefer bunun yanında yürüyordu, Ku - mandan ata binmişti. Geriden tulumba- nım kolunu çeken su taşıyan © askerler muntaazm bir sıra halinde (geliyordu. Bunlar da geçtikten sonra, günden gü- ne tekâmül eden bugünkü itfaiye araba ları, motörleri, merdivenleri, kamyonla- ri geçti ve bu suretle de geçit (o resmi bitti, Daha dinlenmeye vakit kalmadan İsveç usulü jimnastik taraftarı (!) Maz harm yetiştirdiği itfaiyeciler beyaz el biselerile meydana geldiler. İpler, demir ler üzerinde dakikalarca spor hareketle- ri yaptılar. Atladılar, sıçradılar, merdi- venlerden indiler. Maske takıp top oyu- nu oynadılar. Hele çok esmer renkli bir itfaiyecinin her hareketi o müthişalâka ile takip ediliyordu. Koşuya başlayınca, yahut atlamak üzere hazırlanınca: — Yaşa Ovens... o Ötekilerden geri kalma diye! diye teşci ediliyordu. Bu hareketler fevkalâde muntazamdı, çok beğenildi ve alkışlandı. Nihayet sıra yangın söndürme tec- rübesine gelmişti. Köşede duran küçük Deyi 20 kadar İsfalyeci srileyrp mey- danın ortasma getirdiler. İçine benzin dökülerek ateşe verildi. & Alevler iyice sarmca bir köşede duran köşklü askeri itfaiyeyi ve yeniçeriyi, yeniçeri de ma- halle tulumbacılarını haberdar etti, Borazan sesleri, ince ve tiz feryatlar ârasmda askeri itfaiye ile tulumbacılar Bugünkü itfaiyemizden evvelki devir: Askeri itfaiye ahenktar bir şekilde bağırdı. Kalın s0- pasının ucundaki demiri yerdeki bir ta- şa üç defa vurdu, gitti... Köşkülü geçmiş, yangını (o bekçi baber vermişti. Sıra tulumbacılarır Bekçinin yangın var! avazeleri kesil - medeni daha tir, daha keskin feryatlar yükseldi: — Hayt... Hayt, hayt.. Tulumbacılar göründü. © Kırmızı fa- nilâları, siyah donları ile önde — Kadır- galılar, siyah fanilâ, beyaz donları ile Karagümrüklüler, baştan başa mavi don ve fanilâları ile Mevlânekapılılar, yeşil fanilâ beyaz donları ile Otakçı tulumba- Cıları ilerliyorlârdı. 20—25 şer kişilik grupların önünde fenerci, borucu yürüyor, arkadan tulum banın kolları tulumbacı ile yedek koşucular geliyor - du. İlki grüpun tulumbacı reisleri güzel atlara binmişlerdi. Dört tulumba grupu kaç kere döndüler. Bir aralık t bi si eski kurt olan tu heyecana geldiler ki: Eskiden yangma giderken yaptıkları gibi az daha yarışa dyomu bir 1 taşıyan ve hep lar o kadar nt Oo çaprastvari kavramış! sahaya (ırladılar. o Tulumbacılara na - zaran daha mütekâmil olan askeri itfa- iye daha evvel ( su buldu ve sıkmaya başladı. Askerler sekizer, sekizer eğilip kalkarak tülumbanın koluna basıyor - lardı. Tulumbacılara su yetiştirecek sa- kalar omuzlarında tenekelerle görünün- ce semt, semt ayrılmış olan tulumbacı- lar sakaların üzerine (atıldılar. Suları kendi tulumbalarına boşaltmağa istiyor lardı, Mücadele oldu, Sakalar © yerlere yu- yarlanarak suları (o tulusmbalara değil, yerlere döküldü, Seyirciler o kahkaha - dan kırılıyordu. Nihayet tulumbalar bi- ver ikişer taneke su bulabildi yangına sıkıldı ve müştereken ev söndürüldü. Bu yangın söndürme tecrübesinden sorira tertip heyetinden bir zat hopar- Wör vasrtasile şöyle dedi: — Simdi bilvük bir evi tutuşturaca - gız. Yangını Beyoğlu itfaiyesi Şişhane korrkolundan #elip söndürecektir. An- esk davetlilerden istiyen bir zatın sa- hava çıkıp * yargı gördükten (sonra 44644 numaraya telefon etsin. Diğeri davetliler de ihbörr müteskip saat tu- tunuz Beyoğlu ( itfaiyesinin ne kadar ii K— Ş # Tulumbacı devri 7 zamanda geldiğini tesbit lirsiniz, Sahada yangın ihbarı beş bir şey ol- mıyacağından sahaya (oçıkan olmadı. İkinci bir davet yapılda.' Uzun boylu bir zat nihayet çıktı. Fakat yangın baş- | lamadan dışarda çan sesleri | işitildi. Beyoğlu itfaiyesi gelmişti. Herkes şa - şırdı höparlör izah etti: “— Biraz eövel söylenen o numaraya meşhül bir şahıs telefon etmiş yangım haber vermiştir. > Beyoğlu itfaiyesi de vazife başma koşmuştur... Neyse... Bu muziplik boş 'görüldü 30—40 itfaiyeci — bir köşede duran iki, balkonlu bir evi altından tutup sürükle- mek istediler, Muvaffak olamadılar. 20 itfaiyeci daha gelip kenarlardan tutun - ca ev birden havalandı. Üçüncü mevki. le ikinci mevki arasındaki o duvarı mü- nasip bir zamanda aşıp (o yanımda yer #lan otuz beşlik birisi: — Yahu yazık be! Yepyeni, koskoca ev yakılır mı? Onu değil benim evi ya- kınız. Bünü da onun © yerine götürün bazır kaldırmışken., etmiş olabi. diye Gözüm kör olsun ses çıkartmam 23 AĞUSTOS m 1936 Bi YE MR yükselen kahkahalara rağmen da! madı, şunları söyleyiverdi: — Ben de benim evi eşyasınla meye hazırım. İyi oldu da geldim. saraydaki köhne evi satıp, üzerine faizle para ekleyip gönlümün dili yerde, bakkaldan, kasaptan uzak Şöf ce bir fakirhane yaptırayım, şu cilere öyle ya! Yângın olmadığı #i sipariş alıp böyle (seyyar ev yaj hem aylıkları © çikar, hem de ev sahibi olur. Yağirboyalı, iki kati Bina içinden © tutuşturuldu. Fakat türlü yanmıyordu. Bir ses yükseldi Ne oldu, neden yanmıyor? A İkinci bir ses cevap verdi: — Sigörtalı galiba. Ondan yani mübarek... a tutuştu, det köt tan sonra modem * Birkaç Odıkikada! yi iye geldi söndürdü. Saat yediye geliyordu. Stadyom duran on bine yakm — seyirci güz! gün geçirmiş oldular ve eski gi canlanan hatıresını İkannşa konuşa #omdan'çık'p e» *lAiler, söyleniyordu. Biraz ötede oturan kıranta bir zat “Tekirdağında Tekirdağ muhabirimiz yazıyor: Geçen yıl olduğu gibi bu sene de Te- kirdağ bölgesindeki göçmen inşaati sıkı bir tutumda ilerlemektedir. Bu yıl içinde yapılması kararlaştırılan (1800) ev vardır ki bunlar müteahhitlere iha- le edilmiş ve yapı işlerine hızla başlan- mıştır. Tekirdağ merkezinde ve ilçe- lerde yapılacak olan bu evler gimdiden Sonra gelecek göçmenlerin hiç vakit geçirilmeden yurtlandırılmasına yara- yacaktır. Inanlıda yeni yapılar Muratlı kamunu yakmındaki İnanlı aygır deposunda bu yıl (30) bin lira sarfile (75) metre uzunluğunda bir ay gır tavlası ve İnanlı inekhanesi için de (45) bin lira sarfile modern bir inek ahırı: inşası kararlaştırılmıştır. Bu| önemli inşaatın proje ve keşifleri ha-| zırlanmaktadır. Yakında yapı işlerine başlanacaktır. Günden güne modern “ve verimli. bir müessese olmağa başlayan İnanlı ay- gır deposunun Trakya hayvancılığın ıslâbı hususunda göstereceği o müsbet faaliyetlerden emin: bulunmaktayız. Şehirde düzenlikler Hükümet konağı önündeki Cümhu | riyet alanı belon inşaatı bitmiş ve bu-| rast çök mükemmel bir şekil almıştır. Şimdi de elektrik tesisitina başlanmak üzeredir. Hükümet konağının eksik kalan üçüncü kısım ve son” inşaatmın yapılmasına başlanmıştır. Üç sy sonra hükümet konağındaki noksanlar ta mamen ikmal edilmiş ve hariçte bulu nan daireler bü yeni binaya nakledil- miş olacaktır. Belediye tarafından va- Ni konağı ve park yanmdaki yölun ke- narma da güzel korkuluklar yapılmak- tadır. Şehirde göze çarpan yeni yapı- lar günden güne çoğalmakta ve Tekir dağının çehresi değişmektedir. Nafia müdürlüğü Kocaeli bayındırlık direktörü Adli Pelin nakleri ilimize tayni edildiğinden 'Tekirdağma gelmiş ve yeni vazifesine başlamıştır. Tekirdağ yolizrında İlimizin Hayreboln, Malkara, Mu- ratlı, Barbaros, Saray, Çerkesküy yol- Memleket meftunları: Yekta Ragın Ö olup bitenler Tekirdağında yapı çalışmaları larında inşaat, silindiraj ve ihzarst aliyeti ilerlemektedir, Tekirdağın ratlıya bağlayan yol üzerinde de döşemesi devam etmektedir, Bu le pek yakında şehirde parkelenm cadde kalmamış olacaktır. İstanbul - Edirne yolundaki sisi raj fanliyeti de devamlı çalışma” ilerlemektedir. Hamam ihtilâf! Tekirdağ Belediyesince iin edilmiş olan Çifte hamamın : Vi ile Belediye arasında ihtilâf çık Bu çifte hamamm varidatta Y gayri sali kıymeti altmış lira ol na, Belediye istimlâk kanunu muclDi ce (600) lira'bedel mukabilinde # lâki icap etmekte bulunmasına Belediye hamama (600) lira ki takdir etmiştir. Varislerin itirss üzerine, yarıdan fazlası yıktırılan y mamın Belediyece yıktırılması durd rulmuştur,. Alâkadarlardan top cak bir komisyon bu ihtilâfı hallet ğe çalışacaktır. Hamam varisleri diyorlar ki - isi lediye caddeyi genişletmek için basi mun kesilecek kısmın" kessin. EBÜ fazlasını dahi alsın. Mütebakisini timlâk etmeyip bize bıraksın le hamam harap imiş ve gelene ge bahane, ile haksı# rak bir malın istimlâki gayri csif gayri kanunidir. Hamamın gerek ye dınlar ve gerek erkekler kısmın8» nulan (600) lira kıymet ise hayret g lecek derecede azdır. Çünkü yalnıs © Jarı dört ilâ beş bin lira kıymeti: Arsası ise caba, Hamam bir it tirmiyorsa bu kabahat bizim harpların tesiridir. Bundan Mm olduğumuz gibi ikinci defa mağdu” mek doğru değildir. Binaenaleyh hamamın caddeye kesilen ii maadasını satmadığımız gibi isti için konulan kıymete de itiraz ee bü işin vicdan ve kanun da'resinde © Mini rica ederiz.,, , Zamanla bu ihtilâfın ne şekilde ledileceğini öğreneceğiz. Hilmi yücel zararı var gi