Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
OW KBT Çelik yüreğin"’ serguzeşti ' Ü an NASIL v Şımm ——__ DANHA i IYIMISINı BABAM NE- Kız:Aoız îıwq YAVAŞ KEN ÇELİK YÜREKLE t KoLi DOKTOR. d ÇAYIMERS'İN KÜLÜ, BESİNE VARDIKLA- l RUZAMAN SADFE. CE YERDE YA. RAL OLAN KızI LINAYI ğ LARD — ş'“”%ı%(wım- "“T“"R*i“â",ğ"ğ“g—-â-; e ir --'; Sınî Kimya Müheniliği Tasili içl'- ! * " Hüsameddin ğ ALMANYAYA TALEBE B E'L. V U Ti GÖNDERİLECEKTİR bahçesinde İ Btam “Bankğsi” karşımda üti Türkiye Şeker Fabrikaları M t ğ ilâveten BKK FRk z roğrama İlâv RREEREETAZE SESENEEEİEEESZEELEERELDEREĞEESİ EEEMESEENNN z A. Ş. nden: . M eı ; k e c e m a I Fabrikalarımızda bir sene staj yaptıktan ve bu müdde | Harbiyede BEREHİ Di tiriliii - P Soydan l fen dersl İi lu ol hazırlıkları! | Revüsü başlamıştır. Sünnet:ı Ahmet îlî:;îıîîle:ııînrîesışıll'ııatlîr:ı îîbîîa ızlîînıâeo;îışmaya müsai' | A Fiyatlarda tenzilât yapılmıştır, hariçten Meşhur Sünnetçi başı Halep. ki jilâ üç lise mezunu her sene sınai kimya mühendisliği tahsi/ meze kabul edilir. Teltefon: 49091 linin torunu Sultanahmet Cağaloğlu caa | desi No. 41 Tel: 20196 ve 56 — 37 için Almanyaya gönderilecektir. Staja kabulde — fen dersleri notları en iyi ve Almanyay* Vgönderilmede fabrikada bir senelik stajda muvaffak olanla' | intihap edilecektir. ' İsteklilerin 1 Eylül 1936 tarihine kadar aşağıdaki vesikala" Eskişehirde Türkiye Şeker Fabrikaları A. $Ş. Genel Direktörlü ğüne göndermeleri lâzımdır. ' 1. Hal tercümesi 2. Sıhhat raporu 3. Mektep şehadetnamesi musaddak sureti 4. Olgunluk imtihanları notları musaddak sureti 5. 9x12 eb'adında 3 boy fotoğrafı. BARİ (Italya ) 5 Eylül 936 dan A b 12 Eylül 936 ya kadar Şark için en elverişli piyasa Ihracatçılar, Itnalâtcılar Mü- messiller iştirâk ediniz ! Istanbul Mümeessilliği : Telefon 42268 Operatör Ürolog Doktor Süreyya Atamal Muayenehane: Beyoğlu * Parm kapı tramvay durağı, Roma oteli yanmda 121 birinci kat 3—8 Her gün 15 — 20 ye kadar 106 MAĞLÜP FAUSTA sinde Dük Dangülemin kılıcını bu- lüyor ve mütemadiyen geriliyor gittikçe salibe doğru yaklaşıyordu. Tam oraya vardığı zaman me zardan çıkıyormuş gibi bir kahka- ha duydu.O zaman soğuk bir ür- pertiye tutularak kılıcını elinden du!urdu Ve geriye döndü. Parda. 'yanı hiç yerinden kımıldanmamış gördü. Bu matemli kahkahayı ko- parmış olan altın gibi saçlı kadın da oradaydı. Artık büsbütün mah- volduğunu anladı. Dük Dangulem: — Şövalye, müsaade ediniz de Mösyönün yanında durayım. Çün- kü belki yine akıllarına uyarlar da bacaklarından istifade etmeğe kal kışırlar... Bir kere daha boş yere yorulmayalım. dedi. Pardayan: — Monsenyör, lütfen şu herifin| kılıcını eline veriniz! diye cevap verdi. Dük yere eğildi. Kılıct ucundan tutarak kaldırdı ve kabzasını Mo. rövere uzattı. O da onu alarak he- men kınımna soktu. — Monsenyör, şimdi lütfen ye- rinize gidiniz. Bu herif artık kaça- maz, Dük tereddüt etmeden çekildi - Ve az evvel yaptığı gibi kollarını| "*;_lcıvüşturdu Pardayan sanki hiçbir ,,!ey ölmamış gibi Moröverle konuş mumda devam ettı: : İ hh a Te ll e örir CJJ Ş cardım keğ f—-a'#%-a: ürı N” Ve yö: OÖ zavallı (Karısı Luizden bahsetmek istiyor). Size ne yap- mıştı? Belki on kere, yirmi kere beni öldürmeği tasarladınız. Bunu pek tabit buldum. Konlinyinin ko- nağında beni aramış, babamla be- nim üzerime o uğursuz Sen Barte- lemi gününün heyecanile kudur- muş olan bir sürü halkı saldırtrış- tınız. Bunu da anladım. Otel dö Monmoransi aletler saçan enkazı altına bizi gömmek istemiştiniz. Bu da olabilirdi. Fakat o size ne yapmıştı? Pardayan o kadar heyecanlı bir haldeydi ki, eğer Luizin ismini söy liyecek olsa gözlerinden yaş boşa- nacağını sanıyordu.. — ÖOna neden kıydınız.. O ze- hirli hançerle onu vurmağa nasıl eliniz vardı? Neden beni... Veya Marşal dö Monmoransiyi... Yahut da babamı öldürmediniz? Onun gençliğine, güzelliğine, günahsız- İrğına neden acımadınız? İşte on altı senedir anlamağa çalıştığım muamma budur. Şövalyenin bu andaki intikam ve kin duygusu son dereceyi bul- muştu. Dolan gözleri uzakta bir noktaya dalmış, eski bir hayali arı- yor sanılabilirdi. Kaç saniye böylece durduktan sonra: — İşte sorup anlamak istediğim budur. Cevap vermiyecek ınmmz? dodı. MAĞLÜP FAUSTA 107 4| Moröver susuyordu. Hem ne di- yebilirdi?.. Bu hadiseyi nasıl izah edebilirdi? Bunu artık düşünmi- yordu bile.. O Pardayanı karşısın- da görünce, ölümün pek yakın bu- lunduğunu ve hatta azrailin par- mağile alnına dokunmakta oldu- ğgunu hisseder gibi olmuştu. Pardayan ona, dokunacak dere- cede yaklaştı. Moröver boğuk bir şekilde inledi. O, Pardayanın ken- disine namusluca bir çarpışma tek. lif etmekte olduğunu unutmuştu ÂAynı zamanda bu çarpışmanın, Monmartrden, ölümüne yardım ettiği ihtiyar Şövalyenin mezarın- dan oldukça uzakta olacağını da aklından çıkarmıştı. O yalnız öleceğini, henüz genç bulunduğunu, hayatın daha pek tatlı dakikalarının olabileceğini, bir gün, hatta bir saat daha yaşa yabilmeği düşünüyordu. O zaman Pardayan: — Cevap vermiyorsunuz?., dedi,. Öyleyse şimdi ben söyliy-vim. İşte bunun için.. Bu yavrucuğun göğ- sünde açmış olduğunuz o hafif yara için sizi öldüreceğim. Çünkü o yara da onu öldürmüştü. Yalnız bu hareketiniz sizin alçak ve adi.- ler defterinin başmma yazılmanıza kâfidir. İşte mösyö, size söyliyece ğim budur. On altı sene sizi kor kuyla yaşattım. Bugün ise bu ka- dar bir işkencenin kâfi olduğunu ve sizi oldurerek bundan kurtar- mağı düşündüm. Mademki sizi aya ğımın dibinde buluyorum, artık ezeceğim... Moröver, artık ölecek- : siniz!. Moröver, iki dizi üzerine çöktü. Buz gibi terler boşanan alnmı kal- | dırdı. ve boğuk bir sesle: — Oh, hayır.. Bunu yapmayımız. z Hayatımı bağışlayınız!.. Merha- met!... Bugün olsun beni öldürme- yiniz! dedi. — Kılıcınızı çekiniz! Belki tali sizi kurtarır. Sizin yerinize belki | de ben ölürüm... O zaman siz kur- tulmuş olursunuz. — Kendimi müdafaa etmiyece ğim... Hayır, hayır!.. — Demek kendinizi müdafaa et: miyeceksiniz? — — Oh, hayır... Katiyen! — O halde öleceğinize emin bu- lunuyorsunuz demek? — Ölmek mi? Evet, hissediyo: | rum.. Biliyorum ki siz beni öldüre- ceksiniz. Moröver, korkunun son derece- sıne varmıştı. — Demek benim, sizi öldürmek hakkım olduğunu kabul ediyorsu-” nuz?, Moröver ölüm halinde imiş gibi bir halde: — Evet! dedi. — O halde hazır olunuz Morö' ver... Gizin sadık jâantiyomu bqwf â önüne eğdi. vt Ş Y trei w&b&h&l%&.