p m . v7 ola Mikinin Kangurus' Boksör , Ri e oi ç PU BANA İyon ; ia ea gği Ni de 7 e 3 yi. Çağ MEM... Tütk Maarif Cemiyeti n. Ya Resmi ilân işleri bürosu Yeni postane karşısında Erzurum hanında 2. ci kattaki dairede 20 temmuz tarihinden itibaren işe başlaıışur. Alâ- kadarların resmi ilânları bu adrese göndermeleri. Telefon: 21101. Resmi İlânlar Türk Limitet şirketiyle alâkas: yoktur. (60) Mevcut kadın şapka levazımatı mevsim sonu dolayısile büyük tenzilâtla elden çıkarılı Lez-Panama-Bakü-Sizol- Bangkok ve sa ADRES: Tünelbaşı Beyoğlu şubesi: İstiklâl caddesi Sent . Mari kilisesi karşısında No- Kimyager Hüsameddin İğ Tam idrar tahlil 100 kuruştur. Bil (| İ umum tahtilât. Eminönü Emlâk ve li Eytam Bankası karşısında İzzet İ) Bey Hanı, | | İ Türk Maarif Cemiyeti “Bursa Kız Lisesi (Yatı, Gündüz 20 ağustostan itibaten kayıt muamelesine başlanacaktır. Yıllık yatı ücreti 185 gündüz ücreti 35 liradır. Memur, kar- ayi mİ deş çocuklara ayrıca tenzilât yapılır. Bu yıl fen kısmı da açı önü sokağı numara8 her günü! lacaktır. Lisenin resmi liselere muadeleti Kültür Bakanlığınca beşten dokuza kadar... tasdik edilmiştir. Beher sınıfa 40 talebeden fazla alınmıyaca- . ümdan gerek eski talebenin gerekse yeni kaydedilecek tale- Diş hekimi I benin vaktinde lise direktörlüğüne müracaatlas:. (55) Ratip Türkoğlu dü 2 Ankara caddesi Mesarret oteli Karşısı numrara (88) i Ademi iktidar VE ii Bel gevşekliğine Karşı | Doktor Ömer Abdürrahman Cildiys mütehassısı İ | Muayenehanesi 8 m Süreyya sineması karşısında İ | iHTiYARLIĞI YOK EDER s0 MAĞLUP FAUSTA tilmesi lâzım gelen hesapların ye. künu bir hayli kabardı. İkincisi Moröveri öldüreceğim. Bunun, bu arzumun neden doğduğunu kendi.) sinden sorup öğrenebilirsiniz!, Üçüncüsü ve sonuncusu da mös- yö Lö Dök Dangulemle Viyoletta- nın birbirlerine kavuşabilmeleri- dir. Madam! Bu iki gence acımıyor musunuz ?.. Eğer biçare Şarlin ne kadar ağladığını görmüş olsaydı. nız, güzel çingenenin elinden tu- tup küçük Düke getirir ve: Birbiri. nizi seviniz, mesut olunuz! derdi. niz. Bu yapacağınız lütuf yüzün. den de büyük bir saadete ererdi. niz. Bu saadetin yanında krallık ve papalık tacının ne ehemmiyeti ka! ler ki... Bir söz, yalnız bir söz söyle- yiniz.. Bu iki biçareyi saadete ka- vuşturunuz. Viyolettayı ne yaptı.| nız? Kızcağız nerede şimdi? Buna dair bana bir şey söylemez seniz çok şiddetli harekete geçece- ğimi itiraf ederim. Pardayan sustu. Kilise derin bir sessizlik içindeydi. Ortadan daha günllük kokuları sıyrılıp gitmemiş ti. Yalmız iki çocuk ötede beride dolaşarak, hâlâ yanan mumlari söndürüyorlardı. Pardayan yeniden söze başladı: — Madam cevabımızı bekliyo- rum. Küçük çingene Viyoletta ne- rede? Fausta süratle etrafına bakındı. - Yapayalnızdılar. Şövalyenin yar- dımına muhtaçtı, Daha ölmek iste- miyordu. Birdenbire: — Bilmiyorum, dedi. Bu çocuk- la hiçbir münasebetim yok.. Kendi. sine ehemmiyet bile vermem, Pardayan titredi. Fausta o hazin sesile devam etti: — Paristeyken sarayımda size söylememiş miydim? Hakikatı giz- lemekte ne menfaatim olabilir. O. nun Morövere ait olduğu günden- beri ne olduğunu bilmiyorum. Bu sefer Pardayan sarardı. Fa- ustanın sözlerine inanmamakta mana yoktu. Yalan söylemeye ihti- yacı ve kabiliyeti olduğunu da zan netmiyordu, Pariste karşılaştıkları zaman yalan söylemekte ne men- faati olabileceğini düşünüyordu. Demek Viyolettayı Faustadan de- ğil, Moröverden sormak lâzımdı. Pardayan heyecandan kısılmış bir sesle: — Allah ısmarladık, madam! dedi, Gerçi burada tarafmızdan büyük bir hüsnü kabulle karşılan. madım. Fakat, bu araştırmalarım sırasında size bir zararım dokun. mamasından dolayıda çok bahti. yarım. 3 Pardayan geçip gitmek için bir harekette bulundu. Fausta da bu sırada: — Ben de düşmanınız değilim, dedi, Fausta bu cümleyi o kadar gü- zel, o kadar tatlı bir eda ile söyle MAĞLUP FAUSTA si mişti ki Pardayan elinde olmaksı- zm durdu. Fausta ona yaklaşıyor. du. Ellerini cübbesinin geniş kolla. rmdan çıkararak Şövalyenin kolla. Tı üzerine koydu ve aynı tatlılıkla; — Biraz durunuz, Şövalye! de- di. Pardayan kendi kendine! — Acaba bu kadın benden ne Istiyor? Yoksa Şartr kilisesinde de bir ağ mı var? diyordu. Fausta mütereddit duruyor, Şövalyenin kolu üzerindeki eli ha- fifçe titriyordu. h Nihayet: — Şimdiye kadar siz söylediniz, Şövalye! dedi. Azıcık da bana mü- saade eder misiniz? Fausta, birdenbire, sanki bunla. rı söylediğine pişman olmuş gibi durdu. Kadınlık hissile, insanların üstünde bir mahlâük olmak fikri bir birile çarpışıyor nihayet aciz bir kadın olduğunu, damarlarında Bor jiya kanınm dolaştığını, her türlü ihtirasın, katletmek ihtiyacile, aş- kın mevcudiyetini sardığını anlı. yordu. Şimdiye kadar, ulvi bir vekar ile aşk nefsinde daimi bir mücadele halindeydi; yine şimdiye kadar ve- karı öteki hisse galebe çalmıştı. Fakat şimdiki mücadelenin netice. si tamamile aksi bir netice verece- ğe benziyordu. İki hissin aynı za- manda bir yerde hükümran olma- sına imkân yoktu, Faustanın, bakir ve krallarda” daha üstün kalabilmesi için Pa” yanın ölmesi lâzımdı. Yahut g kafasının içinde yaşattığı hayal den vazgeçerek bir kadın olark kalması icap ediyordu. Bunun de Pardayanın sevgisine muhi Fausta, elini Pardayanın kolun? koymakla, onunla görüşmek istedi ğini anlatmıştı. Halbuki şir Ni susuyordu. Nefsile mücadele *. yordu. Arkasındaki bol cüb' başma geçirdiği kukulatanın *” vd sinde kalbinde kaynayan aşk pin muhabbete karşı giriştiği De tesirini, Şövalyenin gözümüzle layabiliyordu. Az sonra şu h gibi duran vücut canlandı. ve muş şekli değişti. Bir kadınlık ruşu aldı. Pardayan, şimdi b ek dınım, bir nevi korku ve merh ile hıçkıra hıçkıra ağladığını görü yordu. Fausta şimdi hayali için sil du. Şimdi Pardayanm ölec€*,, teessüf ettiği için değil, kral ğı üstün olmak hayalile kadın ği feda ettiğine ağlıyordu. Of vekar ve haysiyetinin ze , ne, kırıldığma ağlıyordu. Aşk bir defa daha galebe ii Pardayana daha çok 94 yy Eli kolunu sikt srkı kavramıst”” gı! muşak bir sesle şunları mir! gi | — Beni dinle! dedi. Kalbi”? v4. çalanıyor. Bugün söyliyec© min başkaları tarafından b”