Merhamet — Bilsen kocacığım sana ne ka- dar acıyorum! — Allah Allah! neden icap etti? — Arkadaşım Zekiyeyi tanırsın. Kocası ona çok güzel bir yüzük hediye etmiş. — Olabilir. Zekiyenin kocası zengin bir adamdır. Lâkin bana acımanın sebebi ne? — Senin mağrur bir adam oldu. ğumu biliyorum, arkadaşımın ya- nında benim küçük düşmemi tabii istemiyecek, sen de bana bir yü- zük alacaksın! Kefil lâzım! Radyo satın alacaktı, bir mağa- zaya girdi, dinledi, tecrübe etti, beğendi, pazarlık etti. Sonra para- smı vermeğe davrandı. Satış me- müuru peşin paralı müşteri karşısın da o kadar şaşırdı ki şöyle bir gaf Bu merhamet —a ani BAĞ 2. man dürbünü a Mep kav çevir. Karşiki kom ediyorlar; MN Sebep yaptı: e La Muhiğgi,, di — Evet ama sağlam kefil iste. diğ, yden gelen! çiz! —g Lb 2 A px 21 e DX Fm Vİ DEN DEN zg : >» KA ÇAYI GÖRMEDEN .. — İğte rasat kulesi! o Hükümet bu kuleyi burada yetiştirmek tasavvurun da bulunduğu ormanı tarassut için yap tırdı! Amerikan karikatilri — Malını biliyor Buluştukları yakit genç kız ilk lâf olarak: — Haberin var mı, dedi, babam seviştiğimizi farketti, Delikanlı heyecanla sordu: — Ne dedi — Hiç! Yalnız zavallı dedi ama hangimiz için olduğunu söyleme- di! — Demek sen de kardeşin gibi gripe yakalandın ha? Çok ağır mı idi? — Kardeşimden daha fena. Çünkü tam izinli olduğum gün ya- kalandım! Sebep — İskemleleri yakalayıp birbir. lerine savurarak kavga etmeğe başladıkları zaman neden kendile. rini ayırmağa teşebbüs etmedin? “ Aziz arkadaşlarım. Cemiyetimizin » “görür gö : İni görmez sordu: Mn köyde futbol ne âlem - ağ rma Ne di i Ni İnt osun? Neden? yoksa Ruj, SA mukaddes heyeca- tiniz? ün, bolun p n a eyecanını değil , Kayi a ı değil , ap” Mübalâğa müsabakası İki mübalâgacı arasında: ,, — Bizim memleketin pek eski ı İbir medeniyeti vardır. Geçen gün i komşularımızdan biri bahçesine kuyu kazdırıyordu. On beş metre . Cerinliğinde ne çıksa beğenirsin? — Tabi su! — Bilemedin. İki metre uzunlu. Zuğda bir tel parçası. — Peki ama bundan ne çıkar? — Ne çıkar olur mu? Bu telin mevcudiyeti bin sene evvel bizim memlekette telgraf buludunduğu: nu isbat eder. — O halde benim memleket se- ninkinden daha eski bir medeniye- te maliktir. Çünkü biz de geçen se- ne bir kuyu kazdırmıştık. Yirmi metre derinliğe indiğimiz “halde hiçbir şey bulamadık. — Bu neyi isbat eder? N Silen, endişedeyi ee mu ani — Neyi isbat edecek, iki bin se- tM, 0 zamandanbe, Te, Yakmaz hiç bir malâ.| ne evvel biz de telsiz telgrafın ma- Me Tüm bulunduğunu!.. vi i bu kadının gizi! ) ii , çev “hi deri N dön, babam geliri Beyirci kadın — Işte söna bahsettiğim saç tuvalefi Fİ nana Kadın — Eğer bu seyahatte eğlene” mezsek kabahat senin, Hatırlıyorsun ya ben seyahate çıkmayı evvelâ reğdet miştim, Gerli al! Adamcağız, gidip piyano mual. limini buldu: — Kızıma piyano dersi verirken saatine ne kadar ücret alıyordu. nuz? — Bir lira.. — Peki, ona öğrettiklerinizi unutturmak için ne kadar ücret istiyeceksiniz? Tok sözlü Kadın misafire sordu: — Misafir umduğunu değil, bul duğunu yermiş. Kocam için hazır. ladığım kurabiyeleri nasıl buldu. müz? O, bunları çok beğendiğini söyler, Misafir lokmasmı zorla yutma. ğa çalışırken cevap verdi: — Herhalde kocanız sizden çok çekiniyor! — Kızma sevgilim, o benim. kocam! iğ Ortada başka iskemle kalma- himayesinde bulunanlardan — birinin mıştı kil. haksız tecevüslerine uğradığım cihet Is hayvanları himaye cemiyeti reisli, Z a ğimden istifa ediyorum! Mahkemede Hâkim — Evet! Demek itiraf ediyorsunuz. Bu genç kızı sokağın ortasında öptünüz. Peki, siz kendi. sini öpünce o ne yaptı? — Ağlamağa başladı. — Siz bunun üzerine kendisini bir daha öpmeğe teşebbüs etmiş- siniz; “Sİ — Doğrudur. Fakat ben, seyis cinden ağlıyor zanmettim, Muziplik Telâşla giderken yolda rastla dığı bir adama sordu: — Affedersiniz. Buralarda kü- çük bir köpek gördünüz mü? — Beyaz bir köpek mi? — Evet. — Boynunda bir tasması vardı değil mi? — Evet, vet, — Ufak bir köpek. — Ta kendisi. — Hayır, görmedim! Geveze — Ne terbiyesiz adam, ben lâf söylerken o mütemadiyen esniyor- du. — Esnediğine emin misin — Ne demek istiyorsun? — Belki de zavallı adam 8öz|| / söylemeğe teşebbüs etmiştir de fırsat bulamamıştır !. Boksör (Bir müddet evvel maç yaş” tığı arkadaşına) — Ben sana demedim mi idi bu hakem hayvanın biri diyel mamak için, bir bahane bulursun! Itfaiye noferinin sevgilisi —Sen saten hep böyle, benimle gesmeğe çıka