— Yaptığınız. bu vahşetle müdahale etmek için sadece insan olmak kâfi değil midir ? — Çok şükür bu tehlike de başımız” dan gitti. Biz aranmıyormuşuz diye se” vindi. Çünkü hepsi Halife Mustasımın gaddarlığını ve kuşkusunu pek iyi bili” yordu, Sarâya herhangi bir adam aley| hine “şu işi yapıyor. Sizin düşmanınız” dır!,, diye bir curni Overildi mi hiç sorup soruşturmadan adamcağız güme gidiyordu. Bu yüzden az mı ocak sönmüş, ez m: bigünah türlü işkenceler| altında can vermişti. Hele bir adamın Emevilerin eski pa- yitahtı Şamla ufak bir alâkası oldu mu kendisi için büsbütün bir felâket de“ mekti. Ya hele (maazallah Şii, Alevi olması tam manasile bir facia demekti Hafta, ay © geçmezdi ki bu mezhep| farkından dolayı binlerce zavallı, binler” G6 bigünah kılıç, balta, mızrak altında can verirdi. Şiflerin evleri yağma edilir, çocukları doğranır, kadınlarının sokak ortasında türlü rezaletlerle namuslarını tecavjiz edilir, erkekleri kılıçtan geçiri- Tirdi. Çamur renginde akan Dicle, ay geç” mezdi ki bir kere kan renginde akmasın! Bu şekilde ihtiyar adam dışarı çıka" rildr. Gittikçe hafifliyen bir sesle hâlâ haykırıyor. Beyhude yere imdat ve yar- dım istiyordu. Halifenin küstah askerleri (o ihtiyar adamı zorla bir ata bindirmeğe çalışır”) İarken arkalarından hızi: ve âmirane bir ses geldi: — Ne var? Ne oluyor? Ne istiyorsu" nuz bu zavallı adamdan? Bu söz üzerine askerler gayri ihtiya» ri kendilerine böyle yüksek perdeden bitap eden adama doğru döndüler. Zayıiça bir ata biemiş, sayılça bir “genç adam Sırtımda ne Yüalileye #up bir adam, ne de bir kumandan oldu” una dair en ufak bir işaret bile yok. Üzerinde hafif bir elbise ve belinde sade ce bir kılıç var. O zaman Araplar kılıç- larını omuzlarında taşırlardı. Kılıçların bele takılmasını Arap ve İranlılara Türk ler öğretmişlerdir. Bu adamın da kılıcı bir kayışla beline bağlı olduğuna göre Arap olmadığı anlaşılıyordu. o Esasen yüzündeki hatlar ve kıyafeti bunu açık” ga belli ediyordu. Biz bu gence on üç gün evvel bir ge“ ceyarısı rastlamıştık. Bağdat sarayının önünde. Yalnız o zaman etraf zifiri karanlık olduğundan kıyafetini | bittabi açık bir surette temyiz edememiş tik. Pervasızca koca sarayın o kapısma musallat olan bu genç — ki ismi Aykut“ İ zerine hücum &i — İhtiyar bir adama böyle muamele etmekten utanmıyor musunuz? Ne imiş Zabit Du zamana kadar kendisini top lamışu: Nasıl? Bana bunu sormağa cür'et mi ediyorsun? Kafan çok ağır geliyor galiba tâna! Sen kim oluyorsun? Sadece bir insan! Yapmakta oldur ğunuz bu vahşeti görmek ve müdahale etmez ıçın bu kâfi değil midir? Bu sırarla ihtiyar adam da biraz ken" disine gelmişti. Lehine olarak birinin işe müdab“le ettiğini görünce son bir ümite le yalvardı: Kim ulursan ol, fakat beni bu çar a in elinden İrurtar. Sana her ne ister»: vescceğim. Bu 4b'âksız cana" varlar bigünah olduğum, hiçbir kıbahar tim olmadığı halde bana kıyacaklar, Şit olmaktan başka hiçbir kabahatim yok. Son katlikmda © kardeşimi, karısını ve çocuklarını kestiler, Onlardan (okalan evi satmak için Şamdan buraya geldim. Fakat anlaşılan bir mel'un benim geldi dimi haber vermiş. Ve kimbilir aleyhim de daha ne iftiralarda bulunmuş? Şimdi bu hiç yüzünden beni de ör dürecekler, karım ve (o çocuklarım var, Bu halimle tam sekiz kişiye bakıyorum Ben ölünce hepsi mahvolacak. Zavallt ihtiyar belki daha bir şeylet söyliyecekti. Söylemeğe çalışacaktır. Fa- kat insafsiz bir yumruk biranda ağzını kana boyadı. Askerlerden ikisi de zabit” lerinin bir işareti üzerine gayet pis ve çirkin küfürler savurarak işlerine karı” şan bu yabancının üzerine hücum etti- ler, nav: Halifeye mensup sekiz atlının bir ba" nı basmaları ve bir adamı aramaları şa” yiası yıldırım gibi bütün semte dağık #mışte. Serseri kılıklı bir yabancı silâhşör run. muhteşem, kudretli Halifenin mu'| hafızlarına müdahalesi ise büsbütün na* 2arı dikkati celbetmiş, esasen bir mey dan olan hanın etrafına yüzlerce merak” UN Hepsi ne olur ne olmaz korkusuyla bunlardan en az yüz adım (Ötede yer almışlardı. Hepsinin yüzünde merakla karışık bir korku okunuyordu, Bağdat ahalisinin yalnız Şii olanlar nın Halifenin zulmünden yılmış olduk” ları zannedilmemelidir. Sünniler de he men hemen ayni vaziyette idiler. Çünkü Sünnilik, Şiilik sadece halkı © soymak, balka zulmetmek için icat edilmiş bir manevra idi. Aşağı yukarı ayni çapulcu adamlar bazan Şililerin, bazan da Sünnilerin ü-| rlar, evlerini, malla”| #iyorlar, türlü © zulümler) nmiyorlardı, l (Devamı var) | Hatıralarını anlatan ? EFDAS TALAT 22 TEMMUZ — Yunan miralayı kıymetli askefi malümatı anlatmağa başladı Ve anlatmağa başladı. Evvelâ, Yunan! ordusunun başında bulunan kumandan" ların idaresizliklerini saydı, döktü. Son ra, Anadoluda bulunan yunan erinin yanlış yerlerde tahşit edildiğini mıntaka mıntaka anlattı. Seykulceyşi,! tabiyevi hataları sıraladı. Ben sevinç delisi bir & halde geveze miralayın bu izahatını ont ediyordum. Kalemimin ucuna (o sanki bir elektrik dinamosu takılmış.. Durmak, dinlenmek bilmiyor. Mütemadiyen yazıyorum. Yalnız içimde, şüphe, bir yılan gibi kıvranıyor. Acaba, Yunan o mirâlayının bu anlattıklarının hepsi Oo doğru mu? Yoksa particilik hırsrle işe mübalâğa da karıştrulmuış mıdır? Bir casususn dikkat etmesi lâzımge") len noktalardan biri de işittiği şeylerin doğru olup olmadığını ettafile muhake- me etmektir. Her duyduğunu olduğu gibi bildirmek bir marifet değildir. Dr yulan bir şey, elde edilen bir malimatı, yakalanan herhangi bir raporu evvelâ tevsik etmek ve hakikatine kani olduk” tan sonra merkeze bildirmek lâzımdır. Aksi takdirde casususn, vereceği şüphe» li ve yanlış malümatla kendi teşkilâtı” nı ters bir yola sevketmesi pekâlâ müm” kündür. Ben de miralay Kordilisin «öz- lerinin sıhhat ve hakikat nisbetini arıyor dum, Kondilis sözlerini bitirdikten sonra Ballar yaylı iskemlesile arkaya doğru uzanarak bana baktı. İngiliz omiralay.” miri tebessümlerle dolu bakışında mür- tehzi bir miana vardı. Ve bana âdeta “Bu herife deminki münasebetsizliğine karşı dersini verl,, demek istiyordu. kuvvet) Bunu hissedince evvelâ verdiğim ka" Farı derhal tatbik ettim ve (o Kondilise dönerek ingilizce: — Muhterem miralay! Bu kadar kö” tülediğiniz Yunan © ordusunun ıslahı, şimdi başında bulunan kumandanlar de giştirilse de, kabil olamıyacakır, Ve ta“) mamen bozguna uğramış ve disiplini kal mamış olduğunu itiraf ettiğiniz bu or duya şimden sonra itimat nasıl caiz o Yur? Kondilis hiddetle atıldı: — Bu suali ne sıfatla soruyorsunuz? Benim cevap vermeme vakit kalma- dan Ballar atıldı: — Sorabilir, salâhiyettardır. Ben, tamamen yür bulmuştum: Sualimi, yalnız hakikati öğrenmek arzusile tekrar ediyorum, dedim. İkinci darbeyi (o de bu suretle yiyen Yunan miralayı yerine sindi ve cevabı” nı verdi: — İş başına muktedir kumandanlar geçerse ve saydığım hatalar tamir edilir se, kahraman Yunan O ordusu eski ve hakiki kıymetini iktisap eder ve nihai zaferi kazanır. Miralay Ballar bu son münakaşadan! Kondilisin şahst hareket ettiğini ve bat) reketlerine, sözlerine, karar ve arzula” rına daima politikacılık gayretinin hâ“ kim olduğunu daha iyi anlamış bulunu” yördü. Ve artık kabaktadı veren bu sör“ lere bir nihayet vermeyi muvafık gören kumandan ayağa kalktı ve miralay Kon| dilise elini uzatarak: — Kıymetli hizmetlerinize, zahmeti” nize çok teşekkür ederim. Ben (o sizden aldığım bu malâmatı kendi şahsi ihtisa- sımı da ilâve ederek, kumandanlık ma kamı vasıtasile Londraya bildireceğim. | Alâkadar makamların bu hususta icap edeni tedbirleri detbal (o alacaklarmdan şüphe etmeyiniz. Sizin kıymetli ve doğ- ru görüşlü kumandanları iş başma geti" rerek bozuk düzen giden işleri herhalde| düzelteceğiz. Ayağa kalkân Balların bu sözleri müs| lâkatın bittiğine bir işaretti Bizim iki dert ortağı biribirlerine baktıktan sonra ayağa kalktılar. Onlar da, ihtimali bu nazikâne istiskalin far“) kına varmışlardı. Ve bire veda ederek çıkıp gittiler Onlar Bittikten sonra vE Ballar: Efdal; n lerini bana ingilizceye tercüme ei ve bu akşama kadar bana ver,! dedi. Odama geçerek çalışmağa başladım. | O akşam Yunan miralayının verdiği | ma tın türkçe yazılmış sureti Po lis müdürü Esat beyin eline geçmiş bır lunuyordu. Ballar da bunun ingilizcesini alarak 0 akşam Harbiyeye gitti ve General Har ringtonu ziyaret etti. i y Kond k KAPİTEN BENET TELAŞTA! Ben, işler için bütün temaslarımı ar”! tık yeni birinci şube müdürü © Nevzat beyle yapıyordum. Yunan kumandanların bizi ziyaretim den iki gün sonra, Kapiten Benetten bir telefon aldım. Beni çağırıyordu Kalktım, gittim. Beni görür görmez.) ! sanki kırk yıllık ahbapmışız gibi sitem-! Han — Hayır, hayır Jelâl. Hakkm y: bu sözleri söylemeğe hakkım yok günahım. Hi suğum yoktur her zaman sana #edik kaldım aldatmadım. — Sus, sus! — İnan banâ, ne bile bakmadım. da belki bu muamr ayı gin, Celâl başımı avuçlarının içine aldı Aklı başından fırlıyor, deli gibi sa. kakları atıyordu. özleri kan B Ben | Sen Ben kimsenin yüzü na anlat sen der Sadiye boynunu büktü, ölümü te.| vekkülle bekledi, yavaşça mırıldandı: | — Öldür beni daha iyi olur, Bir) çıkarsa yalan | T iran, Hakkımı ha. diyorum, Öldür, öldür beni daha işi 0'u Erkek haki nn b Kadı. | dr. | parmak Eve et öldüre bir mani k kollarile iyetle hıçkıri katen bir deli elleri alarınd yorlardı -- Baha Annsmizi a Abnemizi döğme Kolu yavaş yavaş Aktı başına gelmişti, | Sendeliyerek geriledi. Başı çatiryacak gibi ağrıyordu. Bo. İ az olsun merammı anlatabilecek, Ce. | rayu söylüyor, İ ederim ki Celâl, ben seni hiç bir vakit sle sordu. — Bu çocuk kimin? Kadın kendini topladı. İçinde ufak! bir ümid belirdi. Kim bilir, belki bir. lâl onu çok se Bu aşk böyle birdenbire sönemez ya!. Hem o doğ. sesinden, helinden ha. kikat anlaşılmaz mı?. O bildiğini a. çıkça anlatmağa hazır!. — O çocuk benim!. — Demek beni aldattın. Zevkin için güzel aşkımızı, rabıtalarımızı hep çiğnedin! — Evlâdlarımın başı Üstüne yemin! aldatmadım. Erkek müzte! muzlarını silkti. lerle devam etti: — Sana her şeyi olduğu gibi anlat. im. Bildiğim ka. ı yarabbim! Ben de bilmiyorum ki, Nefse Bak. Ben uzun müdet hastalandım. Merak et. me diye sana yazmamıştım. Garip bir hastalık, K&h hiç vir şeyim yok, kâh kendimi bilmiyecek kadar fenalasıyo. rum. Halimden belli değil mi? Sen| de beni çok değişmiş bulmamış miy. bir tebessümle o. iye kesik cümle. dm? Doktor Remzi Beye müracaat ettim. Hiç bir şey anlamadı. Halbu. ki sukuklarda düşün düşüp bayılıyor muşum, o Saatlerce ayılmıyormuşum. Olan biteni hatırlıyamıyacak kadar kendimi bilmiyordum. Adeta sarhoş gibi. Çok sağlam bir kadındım. Has. talık nedir bilmezdim. Bilmem banı ne oidu. Bir çok seferler ölüyorum sandım. Ah sen yanımda olsaydın böni vikaye ederdin. İşte bu hal böy lece devam etti. Doktor derdime ça re bulamıyordu. Günün birinde teca. vüze uğradığımı anladım Bu müd. big lekeyi ancak öltimle temizliyebilir dim. Yavrularım mani oldular. Onlar için yaşamak mecburiyetinde olduğu. mu anladım, Eve kapandım. Bilsen ne ıztırap çektim. Başıma gelen bu fenalığın önilne geçmenin imknı yok. tu. Allahım ne feci günler! İki elini yüzüne kapadı Yavaş ya vaş ağlamağa başladı. Celâlin nazar. larmda derin bir istihkar ifadesi var. dı: — Gümeli masal uydurmasını bili. yorsun!. Dostunun ismini öğrenebi. lir miyim? — Dostum yok! — Pekâlâ, o günlük cürüm arkada. 3i — İşlerim o kadar (azli * re ayrılamadım. — Bir telefon olsun ede niz, Affedersiniz. ziyare dalma düşündüm, Hakat © dım. — İstiyen insan fırsat viği — Şimden sonra ziya nmakta kusur etm — Teşekkür ederim. Sık temasımızı icap ettirir könuşacak çok şeylerimi? çağırınca geliniz de görüf Hay hay kumanda — Şimdi siri şehirde hasıl ğ layan yeni vaziyet dola Siz de biliyorsun e askeri harskütır. Türkler e etmeğe başlaması işgal | * vaziyetini güçleştirmektedi"" sıği beraber İstanbuldaki yerli ekalliyetlerden bize ve mf taraftar olanların #leyhl fi yan hasıl olmaktadır. 4 aldığımız ye ında ratibiri i Londra lerde pek rin cereya lerek müteyakkız bulunüi yetle tavsiye olunmaktadif Biz de alacağımız her den evvel Türk polisil sıklaştırmayı ve onlar dan İ dun istemeyi müvalik göl nir. Esat karşı ayrıca teveccüh basi gunu da biliyoruz. sinen VU rafın biribirine yaklaşması. raf münasebatında samir nın tecssüş etmesine sizi 7 muner dokunabilir. Böyle Pİ Tunursak zannederim ki “e — Estağfurullah | Ben Mg” yaparım. Acaba istediği öl muvaffak olabilecek miyi” m — Biz, emin olmadığı” rinde teklifte bulunmayı” sy dım görebiliriz. Bina! gi Beyi, beraber ziyaret edeli (/ Kapiten Benetle di görüştük. Herifler, son gi son derece telâş ve asabi” si, ler. Benetin halinden de i lâşın manası çok güzel y ( şın kim” — Bilmiyorum. — Yalan söytüyorsun” — Vallahi bilmivi — Sen, şayanı nefret sun. Bu derece sukü' tasavvur edemezdim. — Ben kabahatli w saman senin ve çocuk id tini kıracak bir gey YR'p nahm., başıma bu f geldiğini bilmiyorum vo Ne söylesen er enâ'ni yorma. tacal g/ de ! rı yü yorsun! Niçin bana san bu kadar deşçigebili 7. dar senedir beni Lear lanımı yakaladın mı? sevdiğimi bilmiyor © şey beni ittiham edi sen bana itimad ote ge hakikati EE sen beni müdafaa ©' lurum. Biraz vu gelek bertaraf et, ynam bir arkadaş gibi beni ala > her geyi olduğu se va LAN