11 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

11 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sünnetçi Ahmet Meşhur Sünnetçi başı Haleplinin torunu Sultan Ahmet Cağaloğlu caddesi No. 11 Tel: 20196 ve 56 — 37 nini “Ademi iktidar Bel gevşekliğine en temiz bir ilâç SERVOİN dir. Ibti- yarlara gençlik, yorgunlara dinçlik ve- rir. Taşraya posta ile 175 kuruşa göt” derilir, Sirkeci (OMerkez Eezanesi Ali Rıza. e Dirleri parlatır ve muhafaza eder, $x gördüğünüz bayan bundan 7 ve iy el başka diş macunu kullanıyordu ve dişleri katiyen temizlen- bg, edu, Çünkü bir diş macununun yalnız köpürmesi kâfi değil * &Yni zamanda temizleyici ve mikropları öldürücü hassası olma- dg bütün bu hassalara malik o'an KOZMİN diş macunu kullan Yüğigg e denberi dişleri bembeyaz oldu. ağzındaki mikroplar öldü, yemeğin tadını, tuzunu anlamağa başladı. Kimyager Hüsameddin Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bi umum tahlilât, Eminönü Emlâk ve Eytam Bankası karşısında İzzet . , Krem Balsamin 'Tabiatin bahşettiği güzelliği kıy“) metlendirir, Esmer, kumral, sarışın her tene tevafuk eden yegâne kremdir. Lâtif kokusile sevimli bir) hava yaratır. Cilddeki leke, sivilce çil ve buruşuklukları o kâmilen gi” p 63 Meşhur bir sinemacı : Bugün Holivud'da yalnız klâsik güzellik kifayet etmiyor. | diyor ve ilâve ediyor: “Zamanımızda sinema stüdyolarında klâsik güzellik günde 8 “olar ve zekâ 100 dolar kıy” mettedir. Güzel yüzler ise, zekâdan ve gençleşmiş bir tenden daha fazla, 1000 dölar kıymetindedir. Sinema artistlerinin yakıcı ve kur vetli projektörleri altında çalışırken onlarm yüzlerini çabuk soldurarak sertleştiren ve buruşturan bu projek“ törlerdir. Birçok yıldızlar, yüzlerini düzeltmek ve güzelleştirmek için gü zellik müesseselerinde bütün servetler | rini feda ediyorlardı. Fakat, bugün... Her yıldız, kendi kendine tevessül ede- ceği basit bir tedbir sayesinde ciltleri" FRANK KAZANIYOR ği 100 DOLAR LZ nin taravetini vikâye edebilirler. VE yana Üniversiesi (oprolesörü doktor Stesj tarafından (keşif ve genç hay“ vanlardan istihsal edilen cildi besleyi” ci ve gençleştirici Biocel cevheri şim” di pembe rengindeki Tokalon kremin- İ de mevcuttur, Gece yatmazdan evvel kullandıkta, siz uyurken (cildinizi | besler ve gençleştirir. Buruşukluklar | ve çizgiler silinir. Bu sayede her kadın birkaç hafta zarfmda 10—15 yaş genç leşmâöğe muvaffak olabilir. Gündüzler” ri ise (yağsız) beyaz rengindeki Toka" lon kremi kullandıkta (bütün siyah benleri giderir, ve açık mesnmatı kapa tır ve cildi beyazlatıp gençleştirir. KREM BALSAMİN BADEM ve Halice fevkalâde manzara, yirmi Kai al Gündüz için beyaz renkli oğa ve büyük bahçe. £ İstiyenlerin | mekle elde etmek mümkündür. Bütün tanmmış rtriyat ve tuhafiye! Nuruosmaniyede bakkal Hafız & mağazalarında vardır. Nuriye müracaatları, B İKGİLAZ KANZUK Eazahanesi. — kül gibi olmuş, adaleleri gerilmiş. ti. Bir de ne göreyim, bir ucu ta. Yandaki makaraya bağlı duran Pa- ketin boğazmdaki ip gerilmeğe amasın mı? Hemen Paket bir <ığlık kopardı. Arkasından ayağa kalktı. Ve Yine bu anda ben de boğazımdaki ipin gerildiğini hissettim, Ben de onun gibi bağırdım. — Ne kadar tatlı camnız var mış? — Ah öyledir Mösyö lö Şöval- Ye... Evet, ne diyordum, hemen ben de ayağa kalktım. İpi boğazım) dan çıkarmaka çalıştım. Fakat im-| nsızdı. İp durmadan geriliyor. i tavana doğru çekiyordu. Ar. kadaşımınki de öyle.. Durdurmak istedim, İpe yapıştım. Fakat müm. kün mü? İp yine durmadan gerili Yor, beni tavana doğru çekiyordu. » mösyö, ipin böyle yavaş yavaş fakt mütemadiyen gerilmesi ne korkunç bir şeydir. Bunu anlata- Mam. Biraz daha gerilse artık yer. den kalkacak, tavana asılıp boğu- lacaktım Paket çıldırmış gibi bir halde: derir. Gençlik taravetini haiz yumu şak ve cazip bir ten yaratır. KREM BALSAMİN YAĞLI | Gec için pembe renkli KREM BALŞAMİN YAĞSIZ Gündüz için beyaz renkli KREM BALSAMİN ACI BADEM Gece için pembe renkli - Beyoğlu » Istanbul FAUSTA Şarl: — Aman yarabbi, bu Fausta denen kadın, ne müthiş bir şey- miş! sözlerini söyledi. — Bir iki saniye kadar bir ses- sizlik oldu, Roset ile Paket heye- canlarını biraz yatıştırdılar. Par. dayanın damacanadan doldurmuş olduğu bir kupa şarabı içtiler, Sonra Roset: — Bir de baktım ki, Paket yan taraftan bir sardalye alarak üzeri. ne çıktı. Can korkusile ben de ya- nımda gördüğüm bir iskemleye fır. ladım. Fakat bu kurtuluş nihayet on dakika kadar sürdü, Çünkü ip- ler gerilmekte devam ediyordu. Halimiz pek tuhaftı. Adeta sandal. yeye tünemiş iki tavuk gibiydik Paket bu hallerini öyle bir anla- tıyordu ki, Pardayan hem güldü hem de vücudunun ürperdiğini his. setti, — On dakika geçer geçmez, ya- vi on dakikalık bir kurtuluştan sonra ipler adam akıllı gerilmiş, artık kurtuluş çaresi kalmamıştı. Ayaklarımın uçlarma kalktım ve birdenbire deli gibi: — Aman, sus!.. Sus! dedi. — Merhamet, merhamet! diye — Neden, başımızdan : geçen! bağırdım. değil mi? Paket: >> Evet ama, öyle anlatıyorsun ki hâlâ orada o halde bulunuyo- Tum sanıyorum P ardayan: — Evet, hoş bir ölüm. dedi. — Ben de! dedi. — Fakat şunu aklınızdan çıkar- mayınız ki, orada kimsecikler yok- tu. Ben yine olanca kuvvetimle: — Merhamet, merhamet!.. Bir TRAŞ BIÇAĞI kn Satılık kâgir konka Nuruosmaniyede Şeref sokağın * da 40—42 numaralı kâgir ehven şartlarla satılıktır. Boğaza konak; FAUSTA da geçti. Başka bir diğer kabi.e- ye geldi ki o zamanda Paket di. ğer bir kapıdan ayni yere y... üzere idi. “Paket şu yabanemn gelişini g rerek yanındaki odadaki »” görünmesin diye hemen kapıyı ka padı. Moröver umumi salonu bul. mus idi, Paketin ne içmek istedi: yolundaki soruşu aklını başına p tirmiş. nerede bulnuıduğunu anla! mış :di. Moröver hiç bir şey iste. mediğini anlatan bir surette başını sallısarak sokağa çıktı Paket, bir damacana dolusu sumör şara- bı alarak Morövere rast geldiği anda çıkmakta olduğu salona gir. di ve ! — Bu herif mutlaka deli! Kork: tum! dedi. Pardayan alayla: — Neden? diye sordu. Eğer Paket tarafından kapı ka: patılmamış olsaydı, burada Moro- verin göreceği kimseler Pardayan la Augulemdi. Jak Klemanın dönü şünden sonra onlar burada kalmış- lartir. - Neden mi?... Korkuç suratlı herifin biri lokantaya girmiş ken- disine ne istediğini sordum. Hiç cevap vermedi. Allah bilir ya, mut laka sizi arıyordu. Şövalye soğuk kanlılıkla: — Adam sen de istediği kadar arasın, dedi. Sonra konuşmıya bı- raktığı yerden tekrar başladı: Dün ve Yarın neşriyatı 50 kitap koca bir kütüphane teşkil eder Bu mühim eserleri 8 lira peşin vermek ve her ay 3 lira öce- İlk serilere abone olanlar ye- ni çıkanları da bedellerin; taksiwe ödeyerek alabilirler. Fİ İstanbul — Ankara Caddesi — VAKIT Kütüphanesine müracaat ediniz 501 ————— ——— ——— — -— — O halde dam Roset ve dam Paket sizler şu otelin sahibi ola. rak bulunuyorsunuz. Vaziferiz şu esrarengiz kadına hizmet et mektir. Roset: —Allah göstermesin! diye ba- gırdı — O halde hiç olmazsa onun işine yarıyorsunuz yahut casusları sınız. Bu söz iki kadını kızdırdı. Yal. nız Pöket: — Biz onun ne hizmetçisi ne de casususuyuz, Mesele şudur. Gerek sizin ve gerekse şatonun hatırası nı yaşatmak için şu lokantayı aç. tığımızın ertesi giinü son derece yakışıklı fakat mahzun tavırlı bir adam geldi. Değil mi Roset?... — Evet doğru.. Monsenyör Far. nez gayet güzel bir kavalye olmak la beraber çok asık suratlı bir pa. paslır. Şarl yavaşça: — Mowsenyör Farnez.. diye mr rıldandı.. — Bu adamın ismi Farnezmiş, Sonradan da öğrendik k: Kardnal mış!... Lokantamızm tertibi için bize vardım etmeği teklif etti. Ve şu gördüğünüz eşyanın satın alın. ması için sekiz bin frank kadar bir para verdi. Bununla da kalma. dı, eğer Tokantamızın nihayet ta. rafındaki bir odayı kendisine kira. lar ve yanındaki ev ara kapısı aç- adsl sn <a Sn lila dink * ilki sükna mnit Zü SİĞİMEMİliNJEZ land mina ammz

Bu sayıdan diğer sayfalar: