... 35 MART — 1538 YEPYENİ “Tam Ge akdi yorulupta elinizden bıraksanız bile ei — Aşan payla”. BiR MECMUA ÇIKIYOR Bir Hatta gözleriniz: bu gazeteyi arıyacak ö Son hazırlıkları vapılıyor; tafsilât çor YAKINDA Bakırköy icra memurluğ Bir borçtan dolayı mahcuz iki adet büyük sandal ile bir adet balıkçı kayığı Mmevçut teferruatlle omart 30 da Pazar tesi günü saat 11 de Bay Galip gazine sunda arttırılması İsra kılınacağından| #aliplerin memuruna müracaatları ilân Mur. Şartnamesi mucibince 5000 kilo Maden yağı pazarlıkla satın İ alınacaktır. Vermek istiyenlerin 3 — 4 — 936 cuma günü saat 14 de “e 7,5 güvenme paralariyle birlikte Kabataşta levazım ve mübayaat İsuhesndel alım komisyonuna müracaatları. (1433) SRBEYAZLANAN CİLİ Sihirli Yeni bir cevherin temasile Mes'ud bir tesadüt ne'icesi bir kimyayerin keşfi Parisli bir kimyager, kazsen çıplak koluna biraz “beyaz oküljen dök üzerine cildi beyazlatmak ve nazikleştirmek için âni ve şayan (hayret keştin meydana geleceğini (tasavvur edemezdi. Bir Jâhrada cilddeki kırışık! lar, leke ve yayrisaf maddeler zail olarak yetine beyaz, açık ve taze bir! şere kaim oldu. Bunu, birçok kadınların yüzünde tecrübe ederek. ciltlerin silâ $ e daha beyazlatıp yumuşattı. İşte hususi bir imtiyaz olarak bu “beyaz ooksije sair kiymettar cevherle beraber yeni Tokalon kremine Okarıştırılmıştır. o? yaz renkteki (yağsız) Tokalon kremi, hemen cilde nüfuz ederek bütün gi risaf maddeleri hal ve siyah benleri izale eder ve açık mesamatı Okapatar tene o ana kadar kullanılmış herhangi bir tuvalet ve güzellik müstahzarın veremediği yumuşaklık ve tazeliği temin eder. Beyaz renkteki Tokalon kremine ilâve edilen bu “Beyaz OOksijen,e re men fiyatı arttırılmamıştır. Hemen bugünden kullanmağa başlayınız ve em ve geri neticesini görünüz. İstanbul Deniz Levâazımı AY ARİ Milli Müdafaa Vekâleti Deniz Satınalma Komisyonundan: Tahmin edilen bedeli 11150 lira olan bir adet kamyon de motörlü yangın tulumbası ile bir adet motörlü küçük yangın lumbasının pazarlıkla münakasası 30 — 3 — 936 pazartesi günü karada Milli Müdafaa Vekâleti binasında yapılacaktır. Şartnamı görmek istiyenlerin her gün ve münakasaya iştirak edeceklerin yevmi mezkürda 836 lira 25 kuruştan ibaret teminat mektupları 2460 sayılı kanına göre belgeleriyle komisyona müracaatları. (15: 80 FAUSTA —— m mm a nağının yanındaki Presivar oteli ne açılıyordu. Gizi götüren adam evdei, dış rı çıkarak Presuvar dö Fer oteline doğru yürüdü. Otel sessiz ve sa | kin duruyordu. Hiçbir penceresin- | de ışık yoktu. Fakat kılavuz ka -| Pıyı hafifçe tıkırdatınca, hemen açıldı. Vebir iki saniye sonra Dük dö Giz, Paget ile Rusetin iş| lettikleri kapının üzerindeki Jev - hadan anlaşılan bu otele girmiş bulunuyorlardı. İ Tombul yanaklı, #on derece boyalı, üstleri başları mücevher - lerle süslü, kısa elbiseler giymiş | iki kadın gülümsiyerek ve karşı - lerındakinin çok kibar bir kimse olduğunu anladıklarından büyük bir hürmetle Dükü karşıladılar. © Giz hançerinin kabzasiyle oy- niyarak sert bir sesle: — Siz kimsiniz bakayım kal - taklar! Dedi. Bunlardan, yüzündeki düz - günler kirk yaşlarmda olduğunu örtemiyen bir tanesi: — Ben Rusetim Monsenyör! Dedi, Öbürü daha tatlı ve daha genç Sir sesle cevap verdi: — Benim ismim Pagettir! Dük etrafına kanlı bakışlar fırlatmağa başlamıştı Gururunun Blüm derecesinde yaralanmış ol - « duğu yüzünden belli oluyordu. O şimdi, düşüncesini kemirmekte o - lan mesele hakkında bu kadınları vasıl sorguya çekeceğini düşünü - 'ordu. Fakat düşüncesini anlat- mağa muvaffak olamadı. Ruset, hep gülümser bir halde ve büyük bir hürmetle Düke yak- laştı. Onun yüzüne, o zamanlar - da yolculukta güneşten yanma” mak için ve böyle yerlere girildi. #i zaman tanınmağa engel olsun diye kullanılan bir kadife maske geçirdi. Ayni zamanda Paget de i Dülkün omuzlarına bütün vücudü- nüörten hafif ipekten bir manto attı: Ruset: — Monsenyörü vüzünden tanı- mamaları için, dedi. Paget de: — Mensenyörü elbiselerinden tanrmamaları için, diye ilâve etti. Dük o zaman, şu iki kadının meseleyi bildiklerini, Presuvar dö Fer oteline niçin geldiğinden ha - berleri olduğunu anladı. Gözle- rinden ateş fışkırdı. Yüzü maske- sinin altnda mosmor kesildi. U. tanç aklını başmdan almıştı. Bey- ninin döndüğünü, gözlerinin ka- rardığını hissediyordu. Fakat Ru- set Dükün sol elinden, Paget de sağ elinden yakalamış kapısı meyhaneye acılan bir odaya doğ- ru götürüyordu. Girdikleri yer karanlıktı Du- varlara kıymetli kumaslar geril- miş ve geniş koltuklarla döşenmiş FAUSTA 77 kip etmişti ki, Dük dö Giz bütün gün kan ve nefret yaşı döküyor, fakat bir türlü bu rezalete bir son veremiyordu. Kendisinin aldatılması, hem de Parisin en çok aldatılmış bir koca olması, kalbini, gururunu ye- yip bitiriyordu. Bu onun için en zalimce bir zilletti. Güzel olmaktan çok çekici, oy. nak, hafif, tam manasiyle edepsiz olan Katerin Dükla ve elinden geldiği ve gücü yetebildiği kadar onu jantiyom, uşak, asker, kim © lursa olsun her önüne gelenle al datıyordu. Hanri dö Giz bu sefer karısının âşıkını tanımıyordu. Bununla be- raber mutlaka bir âşıkının bulun- duğunu biliyordu. Başka türlü o lamazdı. Fakat acaba kimdi? Dük Paris isyanı sırasında serbest ka- labilmek için Katerini Lorene göndermiş, yanina da en ziyad: güvendiği birisini katmıştı, Şimdi o Prenses Faustadan almış oldu- ğu bir haberle anlamıştı ki, karısı Parisin bir kapısından çıkıp öteki- sinden girmişti. Fakat komedi işte burada bitmiyor, şimdi facia baş- ıyacak... Lâ viyey Rüdö Tapml.ile om, Paradi, Katrfis sokaklarınm teşkil ettiği adayı bütün evleri ve bahçeleriyle kaplamış olan ko- nağına dönünce Dik dö Giz, hu - susi dairesine çekildi. Faustanın mektubunda bahsedilen adamla uzun uzadiya görüştü. Ertesi gü « nünü mektuplarını yazdırmak, e « mirler vermekle geçirdi. Buva dö Feni, Barikad günü gösterdiği ya- rarlıklardan dolayı Giz albaylığı- na terfi ettirdi. Büssi Löklerki de Bastil kumandanı yaptı. Kıalın annesi Katerin Dömediçiye kusu- si elçiler gönderdi. Bu kadın hal- kım isyanına ve oğlunun kaçışına rağmen Pariste kalarak büyük bir cesaret göstermişti. Giz, Parlâ - mento başkanı olan Mösyö dö Harbeye kendisini görmeğe gel - diğini haber vermişti. Dük sinirli idi. Her an rengi değişen yüzü, içinde kopan fırtmayı gösteriyor ve bunu yanındakiler iyice sezi - yorlardı. B.Y Şövalye dö Pardayanm Hü- getin köpeğini almış, Viyolettanım izini bulmak üzere Deviniyerden dışarıya çıkmış olduğu günür, ak- şamında mantolarme sıki sıkı bü- rünmüş olan iki kisi Sitenin dışn- da, vaktiyle bahsetmiş olduğu - muz, görünüşü harap, içerisi sa - ray gibi muhtesem olan evin ö « nünde duruyorlardı. Bunlardan biri kapıyı çalmış ve açılınca hemen önünden çeki « lerek yanmdaki arkadaşına yol vermiş, içerive girmesine mÜsa- de etmisti. Evin içine girince bu adam mantosunu çıkardı. Kori -