$ yem yl e GE ar er amam e A e ep mai e e presi de zman “Kömür. depolarına yer meselesi Depo sahipleri Vani köyünde depo yapmak istiyorlar Kuruçeşmedeki kömür depola- rının buradan kalkması hakkın - daki mahkeme kararı üzerine bu depolara bir türlü yer bulunamaz iken depo sahiplerinden bir kısmı başlarının çaresine bakmağa lü - zum görmüşlerdir. Bunun için kö |” mür depolarmın kurulacağı bir yer arafimış ve Vaniköy civarın - daki kıyılar bu işe müsait görül müştür. Depo sahipleri buldukları bu yeri ticaret odasına bildirmişler . dir. Fakat Ticaret odası Vaniköy! sahilini muhtelif noktalardan mu- vafık görmediğini alâkadarlara bildirmiştir. Oda Vaniköy sahilini evvelâ a- kıntısı çok olduğundan, sonra da limana uzaklığından dolayı mas - raflı olacağından depolar için mü- sait bulmamıştır. Lâkin alâkadarlar Kuruçeşme. de daha fazla duramıyacaklarını anladıklarmdan bu teşebbüslerin-| den vazgeçmemişler ve Ekonomi Bakanlığına müracaat etmişler -| dir. Vekâlet işi ehemmiyetle kar - sılamış ve bunun için. bir heyeti tetkiklere memur etmiştir. Bir kı. sım azası Ankaradan gelecek olan bu heyetin yakında tetkiklere bas- Iyacağı umulmatadir. İ | | Reş gün beş gece : dalgalar arasında bir uğraşma <aybolan gençler | kurtarıldılar Bundan bir hafta evvel, Samat- yada oturan Ruhi ile Mehmet Ba. lik tutmak için bir sandalla deni -| ze açılmışlardı. O zamandanberi kendilerinden hiçbir haber alma - mıyan bu gençler Bozburun açık larmda Hasan reisin motörü tara- fmdan kurtarılmışlardır. Mehmetle Ruhi balık' tütmak için denize açıldıktan sonra gerek suların ve gerekse havanın tesi - riyle açıklara kadar sürüklenmiş. ler ve beş gün, beş gece dalgalar arasında soğuk ve açlıktan bitap bir hâle gelinceye kadar uğraş . mışlardır. Nihayet baygın bir hal de kalan çocuklar sandalı olduğu gibi brakmışlar ve işte bu esnada Hasan reis tarafmdan kurtarıl - mışlardır. Çöcuklar bugün şehri - mize getirileceklerdir. 32 Halkevi daha açılacak | Şubatın 23 üncü Pazar günü| Halkevleri kuruluşunun ' beşinci yıl dönümü münasebetiyle mem leketin her tarafmdaki halkevle rinde merasim yapılacak ve bu münasebetle birçok yerlerde yeni. den 32 halkevi daha açılacaktır. Merasim ilk defa Ankarada ya. pilacak ve radyo ile diğer yerler - den dinlenecektir. Halkevleri bun- dan sonra kendi programlarını tatbik edecektir. İstanbuldaki Eminönü Halkevi de gündüz ve gece olmak üzere iki kısımdan ibaret zengin bir pro gfam hazırlamıştır. Gündüz andiçilecek, konfe ranslar ve konser verilecektir, ge- £ de Alayköşkünde Belkis piyesi temsil edilecektir. “İşçilerin ihtiyaçları nelerdir 2 Köylerden Istanbula HABER — Akşam postası İş aramıya gelenler . kahve köşelerinde sefil ve perişan olmaklâ kalmıyor ... Şehrimizin yerli işçisine de zarar veriyorlar Köylerden şehirlere işsizlerin şuursuz akınını bir intizama sokmalıdır | Anketi yapan: Murad Sertoğlu (Baştarafi 1 inelde) Haftalar var ki işçilerin vazi- -İ yetini, dertlerini, isteklerini, biz- i deki iş hayatını tetkik ediyorum. Bu arada yirmiye yakın muhtelif fabrika, imalâthane, tezgâh sahip- leriyle görüştüm. İstanbulun he- men hemen her tarafında yüzler. ce işçi ile dertleştim. İş hayatını ilim gözüyle tetkik etmiş kimsele- rin fikirlerini aldım. Anketime memleketimizdeki iş- çi muhacereti işinden, bunun içyü- zünden başlıyorum: ».. Son asır içinde bütün dünyada işçinin ziraatten ziyade sanayie doğru meylettiği görülmektedir. Bunun sebeplerini uzun uzadıya! teşrihe lüzum yok. Doğrudan doğ-! ruya memleketimize gelelim: Her gün Anadoludan gelen trenler Haydarpaşa garına, ve va- purlar Galata rıhtımına birçok köy lü kıyafetli adamlar çıkarır. Bu a- damların ekserisinin bir koltuğun- da eski bir yorgan, öbür elinde de bir deyneğin ucuna (astlmış bir| çıkın vardır. Eğer vaktiniz müsait olur da Bünları takip ederseniz ek-| seriyetiniri Çeşme meydanma, Top haneye, Kasımpaşaya, Sirkeciye gittiklerini görürsünüz. Çoğunun buralarda hemşehrileri © vardır. Bunların yanma giderler. Bunlar ne için yurtlarmı bıra-|) ———— kıp İstanbula geliyorlar? Maksat. ları gezmek midir? Hayır, ne mü- nasebet! Karadeniz vapuruyla İs- tanbula gelen böyle bir adam, köprünün başında bana yaklaşa- rak elinde yazılı bir kâğıdı uzatıp okuttu: “Unkapanmda Divrik kahvesin- de Mehmet, Ve buraya hangi yoldan gidil- diğini sordu. Konuştuk: — Nerelisin sen? — Divrildi, — İstanbula yen! mi geliyorsun? — Evet. — Ne için geliyorsun? — Neden olacak? İş bulup ça- lışmak için. -— Memleketinde ne iş yapar. dm? — Rençberdim. — Neden o işi bıraktın? — Geçinemiyorum. Tarlam iyi değil. Yazın insanm karnı doyu- yor amma, kışın doymuyor, — Evli misin? — Üç de çocuğum var. — Nerede ailen? — Nerede olacak ? Memlekette.. Tarlayı o sürecek gayri, ekin an- cak onun karnını doyurabilir. İki boğaz besliyemiyor. — Burada ne iş yapacaksın? — Bilmiyorum. — Istanbulda hiç tanıdığın var mr? — Divrik kahvesindeki Mehmet amcamın oğludur. — Ne iş yapar? — Bir kumaş fabrikasmda işçi- dir. 90 kuruş yevmiye alır. Onu, bulacağım. Elbet bana bir iş bul mak için savaşır. İşte... Anadoludan işçiler bu şe- kilde gelirler. Fakat şunu hemen söyliyeyim ki burada amcazadele- ri olan işçiler çok azdır. Ve bunla- rm büyük bir ekseriyeti İstanbula hiç bir fikirleri olmadan rasgele gelirler. Üstelik çoğu İstanbula gelmek için varlarını yoklarmı sa- tıp ellerine geçirdikleri beş on parayı da kısmen yolda ve kısmen İstanbulda yiyip bitirirler, Ve bu- rada da bir iş bulamayıp tam ma- nasiyle perişan bir halde kalırlar. Diğer taraftan böyle işçiler arasın- da habasetler çeviren bazı dolan- dırıcılar da türemiştir. Bunlar: — Sana iş bulacağım amma; şu kadar para lâzım! diye bu zavallı- ların ellerindeki son paralarını da çekerler. Her gün İstanbul vilâyetine, be- lediyeye bu şekilde parasız ve çır lak kalmış birçok Anadolulu “işçi namzetleri başvurmakta, memle-! ketlerine gönderilmeleri için yal- varmaktadırlar. Bunlarm işlerini; güçlerini bı- rakrp mevhum bir ümitle Tatanbur| la gelmeleri ayni zamanda burada ki işçileri de zarara uğratmakta- dır. Çünkü bunlar gayet ucuz fi- yatlarla çalışmağa hazır oldukla: rından, bazı patronlar bunları ile- Ortaya “kayıp,, veznedar Paraları “çaldırdığını,,anlatıyor Birkaç gün evvel kaybölan rü- sumu bahriye veznedarı Remzi dün müddeiumumiliğe giderek teslim olmuştur. Müddeiumumi! muavinlerinden Sabri tahkikata | el koymuştur. İ Remzinin hesapları tetkike | ” başlanmıştır. Suçlunun anlattığı - na göre kayıp hâdisesinin sebebi şu imiş: Remzi bir kaç gün evvel ban. kaya yatırmak üzere yanına 1800 lira almış ve yeleğinin iç cebine Heykel ri sürerek işçilerine verdiği ücreti de indirmektedir. Elhasıl işçi meselesine geçilme- den evvel Anadoludan İstanbula, daha ümumi bir tabirle, köylerden şehirlere bu şekilde şuursuz olarak devam eden amele akınlarımnı kon- trol altına almak, bunu idare et- mek ve icap ederse bunu menet- mek devletin en büyük vazifelerin- den biri olmalıdır. Fakat tabiatile bu menediş “idari,, değil “iktisa- di,, olmalıdır. Yani, köylünün köyündeki şeraitini düzeltmelidir. İstanbul İdrofil fabrikası sahibi Sabri Pozam bu iş için şu hal çare- sini ileri sürüyor; Vilâyetler hudutları dahilinde- ki fabrikaların muhtaç oldukları amele miktarlarını zaman zaman tespit etmeli, ve kasabalara kadar uzanan iş büroları vasıtasiyle lüzu- mu kadar işçi celbetmelidir. İşçi- lik hayatına girmek istiyen kimse- ler, kasabalardaki işçi büroların- daki defterlere isimlerini yazdırır- lar, Ve şehirlerden istiyen amemf lar ve şehirlerden istenen amele miktarı müracaat sırasiyle gönde. elime ae Her sene iğoleme işçi namze-| dini sefalet ve felâketten kurtara» cak başka hiç bir yol yoktur. Bu iş-| çi akmlarmı muhakkak surette | kontrol altına almak ai çıkan nasıl koymuş. Bomonti istasyonunda | tramvaydan indiği zaman yeleği l nin çözülmüş olduğunu ve parala- rın aşırıldığını görmüş. Bir bay- gımlık geçirmiş. Kendisine geldi - ği zaman bu vakaya kimsenin inanmıyacağını düşünerek zabı - taya teslim olmamış. Birkaç gün için kaybolmakla beraber bu pa - rayı dostlarından tedarikle yeri - ne koymayı düşünmüş, buna çalış. mış, muvaffak olamayınca adliye. ye teslim olmuş. mühendisi vuir Kaliforniyada açılmış ölan bir sergide demirden yapılmış *bir sun'i adant, bir hedefe doğru ta - banca atmakta iken,'birden “he - sabı şaşırıp,, yan tarafa dönmüş tabanca ile du! ve kendisini imal eden Hanri May isimli mühendise ateş ederek, onu kafasmdan vurmuştur. Sun't adamm âmili, ölmemiştir, iyileşiyor. Mavunaları batır Unkapanı köprü$” amma 20 ŞUBAT — 1996 Kral Boris ve Tevfik Rüştü Belgradda ehemmi- yetli temaslarda. bulundular Belgrad, 19 — Bulgar Kral Boris, Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arasla birlikte ayni! trenle Belgraddan geçmiştir. Yu goslav gazetelerinin yazdığına göt re istasyonda Bulgar Kralın, Y: goslavya Kral naibi Prens Pol Tevfik Rüştü Arası da Yugoslav * |i ya Başvekil ve Hariciye Vi Stoyadinoviç, Türkiyenin elçisi Ali Haydar, Yunanistan Belgrad elçisi ve sair birçok zevst karşılamıştır. Belgradda bir gün misafir i lan Kral Boris, Prens Pol ve Stoy# dinoviç ile uzunboylu konuşmu$ * tur, # Bulgar ve Yugoslav gazeteleri bu ziyaretin siyasi ehemmiyetini © den ve bu suretle Yugoslavya il€ Bulgaristan arasındaki dostluğu” takviye ve tekit edilmiş olduğun” dan bahsetmektedirler. ” Bu ziyaretin asıl büyük ehem* miyeti Bulgaristanın Balkan an * tantma girmesi iişdir. isuur. Kuvvetle iddia edildiğin? göre önümüzdeki Mart aymdi Belgradda toplancak olan Balksf antantı konseyinde Bulgaristan!" da antanta girmesi görüşüleceği tir, Tevfik Rüştü Arasın Sotyadıf geçerken Ultro gazetesine vaki 9 lan beyanatı da bu zannı kuvvet lendirmektedir. z Atinada grevler Atina, 20 — Tramvav am: taksi şoförlerinin grevine ahi etmiştir, © Kalbi durdu Bu sabah saat dokuz bezli Akay idaresi köprü Kadı kelesi kamarotlarından Lürfi, renin seyrüsefer kâğıtlarını rürken yolda kalbi durmuş ve dö şerek ölmüştür. 0 yüzünden Liman idaresi il diyeden 250 bin lira istiyor ..” Liman idaresi, Unkapanı UM rüsünün dağılarak idareye 8it çok mavunaları içlerindeki “ larla birlikte batırmasmdan zl layı belediye aleyhine bir ! ziyan davası açmağa karar miştir, Liman idaresi davaya a larak belediyenin köprüyü 7. mir ettirmediğini ve bunuf Kl vukua gelen zararları öd cap ettiğini göstermektedir”. Köprünün MM verdiği i rar tüccar eşyasiyle beraP*” bin liraya baliğ olmaktadır. Hırsızlık Sirkecide Yeniaydın oturan Hopalı Mehmedin da asılı bulunan ceketi. den 5 lira parasiyle ©“ çalan Sadık yakalanmı” 5 7 yi ÜÇE ETTE a z€ hakiki akşami 9“ TEYP OTTMN ii YY a sd Fr SESE Da ni