14 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

14 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

265 «— Aclita odasında yalnızca dururken birden. ka e e bire baber perdesi üstünde babasının hayali belirdi, 268 — Los istediğini yapmakta #erbesttir. Fakat ben burada asla duramam. . 258 PARDAYANIN ÖLÜMÜ 0, belki de bu faciada onların da bir vazife aldığını sanmıştı, Katu, Tampl zindanmın önline va-| rınca durdu, Arkasındaki ordu da durdu. Gizli| gizli işaretler, gülüşler, küfürler ol.! du. Bunlar yavaş yavaş (o sabırsızlan-| mağa başladılar, Elinde bir tüfek tu- tan on altı yaşındaki genç bir kız: — Hele onun bir kılına dokunma.! ğn cesaret etsinler | bakalım. Bir gün! annem hastaydı. Kirli ve fena yata.! ğında— ve en fenası aç olarak — ya-| tıyordu. O, bir şişe şarap, bir kızarmış! piliç ve üç altın Ekü ile hastanın ha- Tini sordu, dedi. Yüzü bereli bir ihtiyar kadın: — Bir kere beni bir - polisin elin. den kurtardı. Büyücülük suçuyla tu- tulduğum için mutlaka idam edilecek. tim, sözlerini söyledi. Elindeki kılıcı sallıyan bir genç kadın: — Ne kadar da güzel, yüksek kalp- Wi bir şövalyedir! diye âdeta haykırdı. Katu: — Susacak mısmız? diye çıkıştı. Bunlar hemen sustular, Eskins. Kerlerden mürekkep bir bölük bile bu kadar itaatli olamazdı. İ Hepsi sustu. Fakat yerlerinde du- ramiyorlar, titriyorlardı. Susamış ol- dukları harbin hasıl ettiği coşkunluk gittikçe artıyordu. | | : İ : İçlerinden, Pardayanı tanıyanlar yavaş sesle onun kahramanlıklarım anlatıyorlar. Aralarında küfürler sav, ruluyordu. ! © vakit Katu, askerini dizdi. Birin. €l sıraya tüfek ve tabancalıları koy-| du. Hançerlileri, kılıçlıları, sopalıları ! yordu. Katunun askerleri İ bir titreme, bir kuruntu ohasıl oldu. demirlileri ikinci sıraya, silâhsızları üçüncü sıraya dizdi, O da elinde sağ. lam bir hançer tutuyordu. — Dikkat ediniz! Kapı açılır. açılmaz arkamdan geliniz!.. dedi. De- rin bir sessizlik oldu. Önlerinde Tam. plin siyah binası bütün dehşetile yük- seliyordu. Birdenbire, uzaktan bir çan çalın. mağa sonra bir başkası da gürlemeğe başladı, İhtiyar dilenci kadın: — Vakayr haber vermek için çalı, yorlar! dedi, Bir fahişe : — Hazır olun! Bizi öldürmek isti. | yorlar! diye haykırdı. Katu, onun üzerine yürüyerek 80. ğuk bir sesle: — Dilini tut! yoksa O hançerimle | aklımı başına getiririm! diye söylendi. Gürültü fazlalaşıyordu. Bütün Pa- ris kiliselerinin çanları ortalığı velve. leye veriyordu. Gecenin karanlığı için- de tüfek ve tabança sesleri o duyulu. arasında Fakat bu korku birdenbire (hiddetle döndü. Çanlarm velvelesine, uzaktan gelen çığlıklara, tüfek seslerine kü- fürlerle kar»'ık verdiler. Bir kaç sa. niye içinde oldukça (müthiş bir pa- tırdr oldu. Silâhlar sallandı. Birdenbire, alçak bir kapı açıldı. Rusetle Paget meydana çıktılar, Katu: — İleri! diye haykırdı. Üç yüz kadm bir ağızdan: — İleri! diye gürlediler. Ruset: — Bu taraftan! diye bağırdı. e a 269 — Muhakkak gitmeliyim. Fakat fazla kalma» dan tekrar geleceğim sevgilim, Li İİ; e eğ PARMAYANTN Bütün bu sürü, iki kadının içeri. den açtıkları kapıya hücum ederek i- ceriye girdiler. Paget: — Anahtarlar bendedir. dedi. Ruset: — Muhafızları kilitledik! diye i- Mâve etti: Katu: — Çabuk! Çabuk! Hapishane bi. nasına.. Bu hangisidir? diye sordu. — Şu taraftan! — Meri! Hemen gürültülerile doldurdukla. Tı küçük bir avlıda bulundular, Bir ses: — Hey!.. Bu nedir? Siz kimsiniz? diye haykırdı. Katu: — İleri! diye tekrarladı. Ses: — Ateş! Ateşi. emrini verdi. On iki tüfek birden patladı. Ka. tunun neferlerinden beş tanesi ölü o- larak yere yuvarlandılar. O vakit bü dar avlıda anlatılması İmkânsız bir mücadele (başladı. Saf saf dizilmiş olan on iki asker bir za. bitin kumandasile ateş ettiler, Vaka şöyle geçmişti: 'Tampi zindanında altmış muhafız yardı. Bunlar da Iki yeri tutmak üzere ikiye ayrılmışlardı. o Rusetle Paget direktörü adam akıllı bağladıktan son ra hemen iki anahtar destesini yakalı yarak acele indiler. Tamplin büyük kapısının bulunduğu avlılardan birin. de bir karakol vardı ki burada kırk nefer vatıvordu. Ruset bu kapıyı yak- Taşarak kilitledi, Pencereler demir ka. fesli olduğu için askerler artık dışarı- 270 — İvanociç gitmeğe hazırlanıyor. kendisini götürmesi için yalvarıyor. 267 — Felâketin önüne geçmek için dünyadan gelen adamları öldüreceğiz. Sevgilisi Birr 259 ya çıkamazlardı. O vakit Katunun çi kacağı küçük kapıyı açmağa gittiler. Fakat Ikinel bir karakolu, zindan- cılarla nöbetçileri hesaba o katmamış- lardı, devriye gezen bir asker bir av. ıda onlara rastlamıştı. Kavganın şa- matasına kilitli olmıyan öbür karako- Tun askerleri de yetiştiler. Zindaner. lar acele giyinerek avlıya indiler, Nö- betçiler de koştular. Bağıran Okülfre- den bu kadınlar tarafından Taniplin basıldığını öğrendikleri zaman hepsi bir haya), bir kâbus içinde olduklarını sandılar. Fakat kurşunlar yağıyordu. Bu cadı kılıklı kadınlar atıyor ve vi ruyorlardı, Birkaç dakika içinde bu küçük av. uda Parisin gürültüsünü bastıran bir şamata koptu. Yirmi kadar kadın yerde inliyor. du. Fakat askerlerden de bir o kadarı düşmüştü. Bu kadınlar, saçları darmadâğm, üstleri başları kan içinde olarak act çığlıklarla sıçrıyorlardı. Askerler ise geri çekiliyor yaralılar inliyordu. Nihayet bir zafer gürültüsü orta. lığı kapladı. Sağ kalan son asker veya zindancı lar bir koridora doğru kaçarak bu kor künç ordunun beklenilmiyen baskının dan çok ürkmüş oldukları halde kapı yı kapattılar, Yalnız bir zabit, bir çavuş bir de nefer kösede esir kalmışlardı. Katu: — İleri! diye bağırdı. Üç hançer yarası almıştı. Hangi düşmanım üzerine atılacağını urayan bir dişi kaplan gibi soluyarak bakanı yordu. "

Bu sayıdan diğer sayfalar: