2 ki ğa. 259 — Arzdan gelen insanları muhakkak surette öldürmek lâzımdır. 262 — Eyvah yanlışlıkla büyük içtimar açtım. Bu yasaktır. Ve cezası ölümdür. doğru olur. 2541 PARDAYANIN OLUMU sünün üzerinde çaprasvari kavuştur- du. Ve Hanri dö Bearna dönerek sö- züne devam etti: — Ben buraya merhamet dilen. meğe gelmedim. Navar kralı! Sizi Fransa kralının yanma sürüklememe sebep dindaşlarımızın, kardeşlerimizin dökülen kanlarının hesabımı kendisin- den sormanızdır. Söyleyiniz o Şerket- maab, yoksa vallahi ben © başlıyaca. ğım söylemeğe... Navar kralı gülümseyerek: — Dik kafalı! Bizi kurtaran am- cazadem Şarle teşekkür et! dedi. Konde ona arkasını döndürdü. Şarl, ikisine de bakıyordu, Her 22- man alnını sildiği bir mendili elinde büküyor, tirtir titriyordu. Kendisini sarayın içinde oradan oraya kaçırtan möbet gene başlamak üzereydi. Fakat bu sefer başka şekilde meydana çıkı. yordu.Katliâmm vahşiliği kafasmı bü rüyor,gözlerinde Korkunç bir ateş par- Tıyordu. Sarayda, tüfek ve tabanca gürül. tüleri, yürek sızlatıcı iniltiler, tânetler daha şiddetli olarak yükselmeğe baş- Tamıştı, Pariste çan seslerinden katillerin naralarından, öldürülen, boğazlanan zavallıların çığlıklarmdan sanki bir tufan hasıl olmuştu. Konde ağlıyordu... Fakat bu ne bir korku ne de mer- hamet istiyen bir ağlamaydı. Bu ta. şan kin ve nefretin, sınırmı asan hid- det ve yelsin verdiği bir oağlamaydı. Yüzünün keskin've asi! hatları kıpır. damadan, uzün kirpiklerinin - arasın; | ve pembe yanaklarının uzerinden yu- varlanıyordu. Arkadaşları kudurmuş katillerin pençesinde boğazlanırken kendisini ölümdenk urtarıp katillerin katili vahşilerin vahşisi bütün bu alçaklığın kahpeliğin başı olan bir adamm yanı. na sürükliyen taliine lânet ediyordu. Güzel sözlerle kandırılarak (yeşil ormanlı hür vatanlarından, baba ocak larından bu mel'un Parise getirilen kardeşleri kuduz canavarların elinde parçalanırken bunun önüne geçmek. ten âciz olarak bütün bu faciaya yal- nız seyirci kalan kendi nefsine lânet ediyordu, Genç prens, hıçkırıklarla boğulan bir sesle: — Şevketmaab, Şevketmanb! Siz de kalb, sizde duygu yok mu? Bu ca- navarcasına katliâm nedir? Biz size ne yaptık? Bizi buraya çağıran siz. diniz. Biz sizin misafirleriniziz.. Din- leyiniz!. Dinleyiniz! Oh, müthiş değil mi? dedi, Dişlerini gıcırdatan Şarl: — Susunuz! Beni öldürmek istiyen ler öldürülüyor İki yüzlü hilekârlar! Bu sizin hatanızdır. Ecdadımızın dini- ni çevirmek, Fransanın (ananelerini lekelemek istediniz. Sizi ancak din de #iştirmek kurtarabilir, anladınız mı” diye bağırdı. Kondenin ağzından: — Din değiştirmek ha! Ne alcak. çasma bir komedya!.sözleri fırladı. Şarl: — Ne dedin? ne dedin? Bak, dine hakaret ediyorsun ha! bekle. Bekla, diyerek Krüsenin hediye ettiği tüfeği yakaladı; Tüfek doluydu. İmei 260 — Onlardan evvel seni . 253 — Los kalk. Havadis fena. Merihliler bizi ortadan kaldırmak istiyorlar. kaldırmak daha 261 — Kız bir düğmeye bastı. Birdenbire görü. Jen manzara kayboldu. 284 — Los cevap verdi: — Galiba sarhossun! Haydi yat, uyu. PARDAY“ Düşmemek için bir sandalyeye da- yanan Navar kralı: — Bizi mahvediyorsun! diyebildi. Kral Kondeye nişan alarak; — Sözünü geri a1! diye (o bağırdı. Halbuki şaşkınlık eseri olarak namlo- nun ucunu Navar kralma çevirmişti. Hiddetli bir kahkaha o savurarak yeniden; — Sözünü geri al! dedi. Hanri dö Bearn; — Şarl, canımdan vaz mı geçece- gim? Yazık, güzel avlarımıza elveda! sözlerini söyledi. , — Din değiştirmeni isterim, Bu da İyilikle olsun. Herkes katolik olacak. Artık bundan bahsetmiyelim.. Hanri dö Navar; — Katolik mi? dedi. — Evet, katoliklikle ölümden bi- risini seç? — Öyle olsun, haydi hemen gide Jim! Nerede katolik © olunuyor? hen istiyorum, Şarl Kondeye dönerek: — Ya sen? dedi. — Ben ölümü tercih s4iyorum! Kral ateş etti. Hanri dö Bearn ac bir “#lık kopardı. Fakat duman arasında Kondenin kollarımı çaprasyari gössünün üzerine Kavarak durduğunu gördü, Şarlin eli o kadar titriyordu ki kurşun delikanlmın bir varım metre kadar hasınm #zerinden geçmişti. Navar krah: — Ona kefim Sevketmaah. Üç güne kadar katolik olacaktır. dedi. Fakat Şarl hiç bir şey odinlemi- pişik minik. SIN ÖLÜMÜ İ yordu. belki hiçbir şey yörmu.,urdu da. Sarayda ve dışarda devani eden velvele kafasını altüst etmiş, o aklını zıvanadan çıkarmıştı. Şimdi daha deh. şetle gülüyor gözleri daha korkunç bir ışıkla parlıyordu. k Delilik başlıyordu. Dehşet deliliği, katliâm deliliği, acı kokusu (başımı döndüren kan deliliği bütün varlığını kaplıyordu, Müthiş bir çığlık kopararak tüfe- ğinnamlusundan tutup dipçiğiyle pen- celerei, camları kırmağa başladı. Cam parçaları düştü. Pencereler okırıldı, Parisi kanlı bir sis içinde gördü. Kra), tüfeği elinden atarak pen. cereye eğildi ve hırsla dışarıya bak- tı. Sen Nehri kenarında Parisin öbür taraflarmda olduğu gibi katliâm de- vam ediyordu. Bir papaz geçti, Elinde bulunan bir salibi kaldırıyor ve: — Öldürünüz hepsini öldürünüz!» diye bağırıyordu. Hemen bunun arkasından bir ka. dın sürüsü kovalayan baştan başa kan içinde iri yarı keşiş göründü. Bu kadınlardan biri bir salip o darbesile yere çöktü, Öteki papaz da bir haşka kadının saçlarından tutarak yere de“ virdi, Arkalarmdan yirmi kadar adam gelen bn iki papazı: — aYşasın İsa! Yaşasm katol€ dinif diye bağırarak bir köşeyi dönÜR gözden kayboldular. Erkekler, cocuklar, geyikler giri sıçrayarak geçiyorlardı. Bir tüfek kurşunu kâh birini kâh ötekini yere,