PARAM ex 0 ... .. Şocuklarımızı haylâz Yetiştiriyoruz Mütehaş arş maarifçiler: 5 Senin ne akim erer!? - diye- izler, Fakat, bazan meslek harici bir! Mm v meslektekinden daha lü bir görüşü vardır. Meselâ, * şiir, geçen nes'İdekine na- sukut etti!,, demek için, ne *ne de münekkit olmağa ihtı- a Var. Amma, edebiyatçılar bu- kızacaklarmış... Kızsınlar var- talar,.. Hakikat şiirin inhatatta ol Nip, ur, İkinci bir hakikat da, çocukla- izin, haylazlaştığıdır. l iç izim zamanımızda, talebeye d dersten ağır vazifeler verilir- €selâ, riyaziyeden oluz me- Neye kadar yüklendiği olurdu. ii gün zarfında, coğrafya, eğe, sebiyat, bülâsa, bütün ders sayfalar doldurmamız lâ- İRE gelirdi. yandi bakıyorum: Ancak fev- va bir şahsi gayreti olup da na elme emelinde olan çocuklar, | tp dışında çalışıyor. Ötekiler d Üç buçukta paydos... Mektep da ne kitap açmak var ME defter p açi ka buki, dünyanın her memle-| de, ayni yaştaki çocuklar sı- * disiylin altındadırlar. Mut endilerine daha fazla ders, b, “fazla vazife verilir. Üstelik Ma mektebe girme çağından *İ de örr aila ve ana mektebi Tâptma tâbi tutulmuşlardır Halbak bizimkiler, âvare geçen yi seneden sonra tenbelleşmişi eğ mektebegiriyarlar -“Bu: tüy bayram; Yarın istirahat, öbür bi, tören, daha öbür gün başka Mazeret... Haydi allah selâmet versin... ayata ne zaman müşkül vazi-| tk İdımsa, ne zaman başım Naa çocukluğumda riyaziye diği mu Bedros Adroni'nin ver- â Vazifeleri yaparken elde etti agg ima kabiliyetiyle paçaları Dı? işin içinden çıktım. & yle bir. sıkı ile yetişmiyeni! Sr; pek eziyet çekeceklerdir.! hay d gevşek okutma tarzını her * değiştirmek lâzımdır, | T (Wa -No) | ypmvay şirketinin azla paralar | İk, AMvay şirketinin halktan| W. olarak aldığı bir milyon ye-| öz bin lirayı her ay muayyen erle ödemekte olduğu ma - Bi Azartegi günü oOCumuriyet Sekez Bankasına on beş bin lira ile altı aydanberi yatır. bag PAPA 440 bin lirayı bulmuş - Ny skeç Şubattan itibaren her Ya çare r bin lira yatırmaya de- Bu İma Paraların İstanbulun ima- di ğı söyleniyor. Sorta rekabeti ,, Kalkıyor Si yo İsilEta Prodüktörlerinin müş » Diy ne iskonto yapmamaları ve m yale hakkındaki an- sabahtan itibaren me- © Becer; in alg © » İş suretle mümleketimizde si rekabeti tamamen ortadan olmaktadır. Ölçü ve tartı âletleri- / Universitede talebenin devamı Mecburiyeti kaldırı-! Vapurların teslim alınması muamelesi bitmek üzere. larak yerine başka | bir usul konuluyor | İstanbul Üniversitesinde yeni sömestr devresi Şubatta başlıya - caktır. Yeni sömestr devresi için, Üniversite rektörlüğü, geçen dev- reden alınan tecrübelere göre ba- zı tedbirler almağa lüzum gör «| müştür, İ Yeni şlevrede Üniversitede de vam mecburiyeti kaldırılmış ol | maktadır. Bununla beraber tale | i benin devamı başka bir şekilde kontrol edilecektir, Esasen yalniz| Hukuk fakültesinde bulunan kar. ne imzalama usulü kaldırılacak| fakat profesörlerin sık sık yapa - cakları yoklamalarla O talebenin| derslere girip girmediği kontrol edilecektir. Derslere devamsızlığı anlaşılanlar imtihanlara giremi. yeceklerdir. | Rektörlük, hukuka devam e -| denlerin çokluğu yüzünden ders - hanelerin talebeyi almadığı yo | lundaki müteaddit müracaatleri nazarı dikkate alarak bu fakülte nin bazı smıfları için hayvanat ve Nebatat Enstitüsü dershanele - rinden istifade edilmesine karar vermiştir. Yeni sömestr devresinde bu! şekil tatbik edilecek ve gelecek! yıl başka bir çare bulunacaktır. nin muayenesi yarın başlıyor Yeni ölçü vetartı âletleri- nin belediye tarafmdan muayene ve damğalanması işine yarın sa - bah başlanacaktır. Belediye, dam- galama yerlerini tayin etmiştir. Ellerinde ölçme ve tartma â . letleri bulunanlarm beyanname vermesi için verilen mühlet de bu akşam bitmektedir. Şimdiye ka - dar 9000 beyanname verilmiştir. İstanbulda beyanname verecek - lerim adedi on bin kadar tahmin edilmektedir. borcu Kadıköy Su şirketinin hesapla! rr Maliye müfettişleri tarafından tetkik edilirken Şirketin hüküme-| te borcu çıktığını dün yazmıştık. Bu borcun kırk bin liradan fazla olduğu tesbit edilmiştir. Şirketin yeni tarifesi de Anka- radan tasdik edilip gelmiştir. Metre mikâbı on dört kuruş otuz para olan tarife ondört buçuk kuruşa indirilmiştir. . HABER — Akşam postası <> Di YL Bugün vapurculuk i sosyetesinin son günü! Yarın sabahtan itibaren bütün memleket kıyılarında seyrisefer devlet eliyle ve Denizyolları ida - resi tarafından yapılacaktır. Bu kayıttan yalnız şilepler ve yük takarı müstesnadır, Yarın ilk defa Denizyolları na- mına Bartın, Bandırma ve İzmir sür'at postaları yapılacaktır. Va purculuk sosvelesinden devralı - nan bacalarındaki forslar en kısa bir müddet zarfın. da Denizyolları alâmetiyle değiş- tirilecektir. Fakat o zamana kadar gerek limandaki vapurlar, gerek sefer dekiler Denizyolarmnm çift çapa vapurların üzerindeki ay yıldızlı beyaz üç köşe bayrağını ön direklerinde taşıyacaklardır. Vapurculuk sosyetesi tasfiye heyeti ile Deniz yolları ilaresin den seçilen komisyon, sosyetenin vapurlarmı teslim almağa başla mıştır. Sosyetenin Bartın, Uğur Seyyar, Bülent ve Millet vapuria: rının tesellümü muamelesi yapıl maktadır. Seferde bulunan Gü neysu, Aksu, Tarı ve Sadıkzade şu birkaç gün içinde limanımıza gelecekler ve burada teslim alır nacaklardır. Vapurculuk Sosyetesi büroları ve acentalar bu akşam faaliyetle rine nihayet vereceklerdir. Fetrol araştırmaları iyi netice Maden Tetkik ve Arama Ens titüsü, faaliyetinin bilhassa başın- da gelen petrol arama işine önü - müzdeki ilkbaharda daha büyük bir ehemmiyetle devam etmeğe karar vermiştir. Maden Tetkik ve Arama Ens- titüsü, kurulduğu geçen Haziran danberi, petrol araştırmalarına | muhtelif sahalarda “İnn gtmiş | tir. Esasen bu araştırmalar evel - ce Kamutay tarafmdan verilen bir tahsisatla Ekonomi Bakanlığı tarafındanu yaptırılmakta idi. Bizde ilk petrol membat halin- de bilinen ve evvelce sondaji ya-| pılmış olan Mürefte civarında üç! küçük sondaj yapılmış ve petrol bulunduğu tesbit olunmuştur. Yal- nız bu petrolun çıkarılması gayri! iktisadi o görülmektedir. Bununla beraber hakiki vaziyetin tesbiti Akşam Kız Sanat Okulunda bir müsabaka “Beyoğlu Akşam Kız Ertik o | i kulunda talebenin çalışma, araş - Kadıköy su şirketinin! tırma ve görgülerini artırmak maksadiyle kışlık modeller üze - rinde ve ikinci sınıf talebeleri a- rasmda bir şapka müsabakası ter- tip edilmiştir. Müsabakaya iştirak eden şap - kalar bir müddet Okul salonunda teşhir edildikten sonra jüri heye- ti tarafından tetkik edilmiş ve hepsi çok beğenilmiştir. Sabiha Rifat, Muadelet Orhan, Emine birinci, Enise Münir, Nevi. de ikinci, Dürdane Ali, Safye Sa- lih, Piraye Halis, Befkiş Hülkinin vermiyor için yeniden tecrübeler yapılacak- tır. İnegölde araştırmalar petrol noktasından iyi netice vermemiş yalnız asfalt tezahüratı görülmüş tür. Petrol araştırmalarında en çok ümit bağlanan kismm Mardindeki araştırmalardır. Burada yapıl - makta olan sondaj 1000 metreye kadar gelmiştir. Yüz veya iki yüz metre sonra müsait tabakalara tesadüf edileceği umulmaktadır. Toros eteklerinde de müsait bir petrol sahasına tesadüf edil . miştir. Adana vilâyeti dahiline düşen bu sahada da jeolojik araş- tırmalar yapılacaktır. Bartın havalisindeki petrol a- raştırmaları iyi netice vermiştir Bu iş hususi eller tarafından ya pılmaktadır. | şapkaları üçüncü olarak seçilmiş lerdir. Birincilerin arasında daha fev-! kalâde eseri görülen Sabihaya O kul idaresi tarafından ağır bir çay elbisesi hediye edilmiştir. Sabiha: (Okulumuzun bize öğ rettiği maddi ve manevi hediyele- rin şükranından âcizken bu hedi- yeyi nasıl kabul edeyim. Biz, bü tün muvaffakiyetlerimizi Kültü Bakanlığının açtığı Ertik okulla rına ve sonra da bize çok ince zevkle çalışmasını öğreten Öğret: menlerimize borçluyuz.) Diyerek elbiseyi okula iade etmistir. ŞEHRİN DERDLERİ Tren altı geçit yerleri Yenikapıda oturan bir tanıdığımız anlattı: — Yağmur günleri tren hattının altından (geçilen geçit yerleri tam manasile bir göl halini almaktadır. Yağmurlar buraya hemen dolmakla, ve esasen yer beton olduğundan sızmıyarak birikmektedir. raftan öbür tarafa barı vakitler dize meden geçmenin imkân: yoktur. Bunu kumpanya ve istasyon memurlarına kaç defa Buradan bir te kadar suya gir şikâyet ettikse de bittabi hiç bir netice hasıl olmadı. Bu iş ne vakit düzelecek? Şimdiki sayılı Şark şimendiferleri kumpanyası pi- lıpırtısımı toplayıp memleketten gitmeden evvel bu işin düzelmesine imkân yoktur. Çoğu gitti, azı kaldı. Bu de- miryolların da hükümete geçmesi vakti yaklaştı. O za- mandan evvel bu gibi kumpanyanm zararına halkın le- hine şeylerin düşünülüp düzelebileceğini bütün hüsnini- si “öğle iii APA Ta e cü TN | yetimize rağmen ummıyoruz. istikiği ve şeref oyası mma Abidin Daver yazıyor: Kahire polisi, istiklâl o uğrunda mücadeki eden Mısırlı yençleri yaka. lamak için arbedeler esnasında onla- rın püzlerine bir tulumba ile boya st- kıyormuş. Hu suretle sonradan yüzü boyalı olanları yakalıyormuş. İk ba- kışta Kurnazen bir tedbir ama derin düşününce psikolojik (o değil, Çünkü, bu istiklâl boyası, şeref ve şan borası demektir. Polis, böyle yapmakla bü- tün Misir halkını, yüzlerini bu boya ile boyamağa teşvik etmiş olmu'or mu? Bütün millet bir istiklâl madal- yesi gibi bu boyayı yüzünde taşımak Tan iftihar duyuyorsa asıl yüzleri ho- yasız kalanlar kimsenin karşısına çıs kamıyacak bir hicap karası sürünmüş olmazlar mı? * Yapıyoruz, bakamıyoruz! Ercüment Ekrem Talu, şehrimiz. deki binalar meselesine ve esnaf cemi- yetinin parasına dair VA—Nü'nun İti- razlarma cevap veriyor. Bu bahsi, bir kaç gün evvel bu sütunda yazmıştık, Ercüment Ekrem Talu bugünkü Son Postada diyor ki; v Yazından anladığıma yöre, zah. mel edip, idarehanenin penceresinden bakmış, yanıbaşındaki o destekli bir evle, bir de köhne dükkân görmüşsün. Lütfen bir daha bak! Orada, sizin ar- kanızda, vaktile “Düyunu Umumiye,, oluy şimdi Maarif Vekâleline devre- dilmiş koca bir bina vardır. Eskiden bu bina, âmiyane | tabirile (kız gibi) idi, Bugün, tam senin rüyet ( dairene tesadüf eden, denize nazır cephesinde, camı kırılmış kocaman bir pencerenin pedavra tahtalarile kapatılmış oldu. Gunu görürsün. İşte dostum, bu, bin tanenin arasın du rastgele alınmış bir misaldir. Bir şehri İmar etmek, şehrin mamuriveli. ni İdame etmekten daha kolaydır. Biz bunu yapmıyoruz. Ve senin dilediğin gibi bir milyon bina yapılsa, gene seni temin ederim ki, yanımzdaki destekli ev de, köhne dükkân da, Düyunu U- mümiye binasının penceresindeki pe- davra tahlaları da gene öylece dura- caktır. Zira, Tanrı Taalâ Hazretleri biz. lere yapmak kabiliyetini vermiş, fakat bakmak ve korumak kabiliyetini biz. den nedense esirgemiştir. İyisi mi? Bir iki yil içinde halini bulacak bir saray o yaplırmaktansa, esnaflar cemiyetinin bir kredi koope. ratifi kurmasını daha hayırlı buluyo- rum? * Pazarlıkla kitap Akşam gazetesinin bugünkü nüs. basında, Orhan Selim şu yalnız bize has garip satış usulünü anlatıyor: Bundan bir hafta kadar önce, “bü- yük,, kitapçılardan birinin dükkânın. dan içeri bir alıcı girdi. Bir kitap ismi söyledi. Kitapçı kitabı müşleriye u- zattı, Müşteri sayfaları şöyle bir ka- rıştırdıktan sonra sordu: — Bu kaç para? © — Finatı arkasında yazılı bairm. Bay, kitabın arkasındeki fiyata baktı: — 35 kurus, dine murıldandı. Pahalı, 25 versem olmaz mı? Kitapçı ne cevap verecek diye bek. ledim. Verdiği cevantan şaşırdım der. sem yalan sönlerim, — Handi sizin güzel hatırınız icin 0 kuruştan verelim, dedi ve 30 a ver- di. Lâhananın kilosunu pazarlık eden bir zerzeratewmla bir alıcı arrsında g6 cen konusmalara henziwen bu alıs ve. riş “muharere.sinden sonra, tabii müşteri #esre erkmen sordum; — Bu Ma veni hi: venl me BE Te? — Eret, simdi Titazların şoğunu pazarlıkla satiyoruz. Ne yapalım, alış veriş işi bit... - .