zar Ak TER OR AR AT GR ET li Ma e aç ea ay 15 SONKANUN — 1996 Sikâyetler, dilekler 7 22 e m — — Şarkta yerleşmiş bir Istanbullu aniatıyor: 2 SSL 2 Ve a im iyinin Beyi iŞİME LE Sin Bir çocuk dövme |İstanbulda nadisesi daha! Bumu görenler bize anlattı: f dğ en akşam saat üç bezeli Tt arasında Yemişle Keresteci! * Arasındaki Pandeli lokantası-! Mm önünde bir bekçi on iki on üç a arımdaki cılız bir çocuğu ala- İdiğine dövüyordu. Zavallı ço- ö tokatlar, yumruklar o tekme- erle yerdenyere vuruldukça ağla- Yıp bağırıyor, ahali de oraya bi- tikiyordu. Hattâ kadınlardan bir Si çocuğun bu haline dayana” Müyp sinirli sinirli or.dan kaçı- #irlarken bu sunturlu dayak Fas- ! seyreden hamallar falan bu le karşı gülüyorlardı. Nihayet bekçi çocuğun kafa- *ina, beline, bacaklarıma birkaç kalı yumruk ve tekme daha sa- Yürup onu büsbütün sersemlettik- ten sonra yerdeki iki küçük küfe-| Yi zorla çocuğun sırtına yükletti gene hem tokatlıyarak hem ko- dan sürükliyerek aldı, nereye Bötürdüyse götürdü. Çocuk gi- erken dayaktan artık sesi kısıl- Ms, bağıramıyordu. | Meğer çocuk oradaki dükkân- lardan birinin önünden bu iki kü-! Sük ve boş küfeyi aşırıp kaçarken| bekçi tarafından yakalanmışmış... Çocuk kabahatli, bunu anla - dik. Cezayı hak etmiş amma, on ii Yaşımda pek cılız, yalınayak, an kabak bir çocuğu o kalabalik! £sddenin ortasında © kaldırımdan İdırıma çarparak bu kadar kı- *iYa dövmek olur mu? nun cezasını hakyeri vere- TER ki, bir mahalle bekçisi böy. hk emdi elivle, kendi tekmeleriy- iyor, 2 kadar dayaktan sorira çocuk #ealaamadr”-» se mutlu ona! Bozuk bir yol ie eş 17 numarada otu- iş ir okuyucumuz Piyerloti cad- & ine gikan Kâtipçelebi sokağı- Me Yirmi beş senedenberi bir ke- b tamir yüzü görmediğini ve he > son yapılan terkos boruları tef- inden sonra sokağın tamamen ,#esilmez bir hale geldiğini yaz- dır, la, çlediyenin bu işle alâkadar o- Hanı umuyoruz. âliç şirketinden çıkamlanlar içel Haliç şirketi işçilerinden "şi namma gelen bir mektup şaş, gelerdenberi bu şirkette ça- Yosi kişinin, şirketin beledi- Yok, #vri üzerine hiç bir sebep en çıkarıldıkları ve buna mu- kabil 75 * da olsa hiç bir ikramiye) iç ba e satılmanıdır. Mesele ©, çıplak bir tirilmektedir! I verilmediği çok acıklı bir lisanla yazılmaktadır. Haklarını aramak için nereye müracaat etmek lâzım geldiğini soran bu mektubu göstermek ve bu hususta izahat almak için Akay işletme müdürlüğüne gittik, di | rektör (yoktu, bunun üzerine| mülracaat ettiğimiz işletme şefliği; bu işle alâkası olmadığını bildi-| rince Haliç şirketi müdürüne git: tik. Bu zat kendisinin bir hükü- met memuru olduğunu ve binaen- aleyh hiç bir izahat veremiyeceği- ni söyledi. Bu suretle biz bu on altı vatan- daşın derdini dinlivecek bir ma. kam bulamadık. Meseleyi yaz- makla iktifa ediyoruz Yenice ikramiyeleri Yenice paketlerinin ikramiye- | leri hakkında okuyucularımızdan 4 üncü Vakıf hanında 4 - 28 nu- marada oturan Bay N. Cim yazı- yor: “Yenice paketlerine para bo- nosu yerine meselâ (iki paket Ye- nice) (Beş paket... ) (On paket) İ ve saire olmak üzere böyle bono- lar koysalar da bu vesileyle de ik- tamiye miktarını bozmadan adet- lerini çoğaltabilseler ve bu suret- le de hokkabazlığın önüne, im- kân hisbetinde geçseler daha mü- lâyim gelmez mi?,, Göring 48 yaşına basması şerefine Misli görülmemiş bir merasim yapıldı Londra, 13 — Bugün Almanya hava nazırı ve Prusya başvekili General Göring'in 43 üncü yaşına basması münasebetiyle görülme - miş büyük bir merasim yapılmış - tır. Merasimde Almanyada bulu - kalan “tedenberi mü - nevver ve yarı münevverlera - rasmda — eski devirlerden kal - mış olsa gerek Anadoluya gitmemek için tuhaf bir düşün- ce vardir. Onlarca Ana - dolu, bilhassa şark, hattı üstü. va ormanlarından daha korkunç, Robensonun adasından daha 15- sız bir yerdir. Orada münev - ver bir insan yaşıyamaz, (orada eğlence, hayat namına birşey yok- tur (1). Velhâsıl orada bir insa nın barınamaması için ne Jâzımsa vardır. Bu düşüncenin maalesef hâlâ yaşamakta olduğunu görüyoruz. İstanbulda herhangi bir memurt- yet için açılan o müsabaka imti - hanları da bunu pekâlâ gösterir. Uzun senelerdenberi Anadolu- nun muhtelif yerlerini dolaşan. orada kendi teşebbüsü ile geçinen arkadaşımız Mehmet İhsan, şeh - rimizi son ziyaretinde bize çok i). gilendirici sözler söylemiştir. Mehmet İhsan aslen İstanbullu ve Şehzadebaşılıdır, Fakat, gâze- telerin “umum muhabiri olarak şarki Anadoluda dolaşıyor, hattâ Vanda, kendi teşebbüsü ile bir de matbaa kuracaktır. Bu meslekdaşımız, İstanbulda- ki işsizlerin niçin Anadoluya git mediklerine şaşlığını şu suretle bize anlatmıştır: Şarki Anadolu, Bay Mehmet İhsan nan bütün tanınmış şahsiyet ve Habeşistandan da diplomatlar hazır bulunmuşlardır Bunların arasında eki Bulgar Kralı Ferdinard, eski Alman ve- Nabtı, İtalya Kralının kıziyle koca sr, birçok Alman ve yabancı prens ler, Almanyada mevcut bütün ge- neraller ve yüksek rica! göze çar- pıyordu. Merasimde Göring de muhte- şem bir elbise giymiş ve nişan- ları bütün göğsünü kaplamış bu- tunuyordu. Bu görülmemiş merasime iş- tirak etmiyenler yalnızca Hitler ile doktor Göbbels'den ibaretti iü adiyle tir salon açılmıştır. Buranın husu | * #ey satılmaması, eşyanın birbirleriyle müba- meşhur bir ressamın tablosu kul kadın resmi bir kilo etle değiş - mı fena ? — İstanbuldaki işsizliğe en bü- yük misal geçenlerde bir gazete| nin yazdığı şu havadistir: Bazı | kimseler 200 lira yol parası harcı. yarak Habeşistana gönüllü asker gitmeğe kalkmışlar. Para için, ge. çim için canlarını Habeş dağların. da, insanfsız kurşunlar karşısın - da ölüme atanlar iş için, kendile- rini Anadoluya, (bilhassa şarka çıkarmağa korkuyorlar. Ne gü - lünç kahramanlık... “Bügün şarkta bir lise mezunu veya yüksek tahsil görmüş bir iş adamı parmakla gösterilir. “Habeşistana gitmek için 200 lira yol parasını (o göze alanlara tavsiye ederim: Ucuz biletlerden istifade etsinler. 17,5 liraya on beş günlük bir bilet alsınlar. Ve ceplerine 10 - 15 lira mikdarmda biraz harçlık koyup şarka gide - İ rek 2 gün Malatyada, 2 gün Eli. zizde, 2 gün Diyarbekirde kala - rak iş arasınlar, Herhalde bula caklardır. İş nasıl bulunur? — Anadoluda iş nasıl bulunur? — Büyük memleketlerde ken- dini tanıtmak, iş bulmak, çok zor ve uzun bir zamana bağlıdır. Hal. buki dar muhitlerde kendini gös. termek, yükselmek çok kolaydır. İşe çıkan bir adam O yapacağı işi önceden kestirmiş bulunursa hiç sıkıntı çekmez. İş aramak mesele- si ise yapacağı ize bağlıdır. Mese: lâ bir garson işini (o kendi bulur. | Diyarbekirde İstasyon binası yapılırken Lokantaları, gazinoları, kıraatha-| kuruştur. Şarkta ise bir kilo ya « neleri bir günde dolaşıp ucuz pa» halı demeden birkaç gün çalışır. | Bir parayla © beş nüfuslü bir aile Terbiye ve çalışkanlıkla kendini! her gün et ve yağ yiyerek mü « gösterirse birkaç gün sonra yev - miyesini artıran ve arayan iş sahipleri kendiliğinden çoğa - Ir, Anadoluda yaşanır mı?.. — Anadoluya gidenler İstan - bula alıştıklarmdan duramıyor - lar, kaçıyorlar, Buna ne dersiniz? — Benim de asıl memleketim İstanbuldur. Şehzadebaşında doğ- muşum. Anadoluda hayata atıl - dım ve muvaffak oldum. Burada. ki arkadaşlardan birkaçına “sizi Anadoluya götüreyim ,, dediğim zamana bana sualinizi tekrarladı. lari. “Oralarda; İstanbulun hayatı var mıdır?... Biz bir kere “buraya alışmışız, duramayız.,, “Sözlerine hayret ettim. Ana - doluda yahut şarkta hayat yok da oradakiler hep ölü müdür? Kâfi kazanç olur mu? — Kâfi mikdar para kazana - bilecekler mi bakalım? — İstanbul Anadoluya bilhas sa şarka nazaran çok pahalıdır. Istanbulda bir bardak su bir İŞSİZ insanlar Anadoluda ne usulle ve ne türlü iş bulabilirler? İstanbulda ö -| ğurt bir kuruş. Orada 10 . 15 lin kemmel geçindiği gibi birkaç s0- ne içinde de bir toprak veya ev satın alabilir. Istanbulda iyi bir odanın kirası 15 lira, şarkta ise en büyük bahçeli, bağlı mükem « mel bir konağın aylığı 5 liradır. “Yurdun bir parçası değil her parçası bizim içindir. Istanbul 40- kaklarında beş parasız, işsiz gez- mek, Anadolunün kara sabania işlenmiş topraklarında mes'ut ola- rak yaşamaktan daha mı iyidir? “Bugün o Anadolunun birçok yerlerinde günlerce değil aylarca arandığı halde bir gazete müvez. münasip bir bekçi; Bir garson bulunamaz. Bir müsaba - ka imtihanı açılsa lâyık ve ehil bir memur bulmak için sıkıntı çe- kilir.,, Hisse almalı Mehmet İhsanın söylediği'söz leri, fazla birşey ilâve etmeden buraya yazıyoruz. Anadoluya git- mek için tereddüt eden birçok İs. tanbulluların bu sözlerden az da olsa bir hisse alacaklarını ümit e« deriz. f zil veya Ingiltere - Almanya arasında yaklaşma teşebbüsleri Berlin, 14 (A.A.) — İngiliz. ( miyleidrâk eder. Alman - İngiliz Alman cemiyetinin ilk toplantısı, sosyetesi ve Anglo Cerman Fel- dün öğle vakti B. Ribzentrop ta-| lovşip müessesesi her iki -“memle- rafından verilen bir resmi kabulle bitmiştir. Söz alan büyük elçi, İngiliz - Alman iş birliğinin, Avrupanın sulh ve müsalemetini temin için oynıyacağı mühim rolü kaydet- miştir. “Anglo. Cerman Fellovşip,, baş- kanı Lord Munt Temple, büyük elçiye teşekkür ederek bütün İn- gilterenin yeni Almanvanın çalış- malarını büyük alâka ve anlayış- la takip ettiğini söylemiş ve de-! miştir ki: “Anglo - Cerman Fellovşip, cemiyeti bu idrâki artırmak için elinden geldiği kadar çalışacak: tır. Berlin, 14 (A.A.) — Şimdi Ber- linde bulunan Anglı . Cerman Fellovşip azaları dün ıkşam Al man Aero - klübü tarafından veri- len bir resmi k:.bulde hazır bulun- muşlardır. Bu resmi kabulde söz muşlardır. Bu resmi kabulde söz leri söylemiştir: Alman milleti bir bogiliz Ak man anlaşmasının kıymetini tama- ket arasındaki dostluğu beslemek. ten başka bir maksat takip etme- mektedirler. e Memleketlerimizin müstakbel dostluğu, sonsuz ve mü. tekabil emniyetimizin esasına dâ- yanmaktadır.,, | Dikün söylevine cevap veren Lord Uuntemple, Alman Aero a klübü erkânmı Londraya davet et- miş ve İngilterede en dostane bir şekilde kabul edileceklerini söyli yerek şu sözleri ilâve etmiştir: ©“ “İngiliz efkârı umumiyesi şüna tamamiyle kanidir ki, dünya sulh ; ve nizamının tesisinde büyük bir rol oynıyacak olan kesin ve dost. bir İngiliz . Alman anlaşmasına yakında erişilecektir.,, Yurttaş! : Çocuğuna Bankada bir tasarruf hesabı açtır, Çocuğuna yapabile- ceğin en büyük iyilik budur.! Ulusal Ekonomi ve. Arttırma Kurumu fi N bi isi ii hi İLMİ dl iğ İl kill in ani v