SR İLKKANUN — 1985 ai... ri, Galatasaray-Güneş maçından Es e-Haik kadın gibidir sonra tecziye edilen Hakem N uri Bosut Hakkında verilen kararın bozulmasını istiyecek Galatasaray — Güneş kulüpleri - Yaptığı patırdılı o maçlardan son. Mi Türkiye hakem komitesi toplan -| bu maçr idare eden hakem Nuri Basuç'u bir sene boykot cezâsile tec - Ye eimizti. Dün, cezalandırılan o hakem Nuri Bosut'tan aşağıdaki mektubu aldık: “İdare ettiğim Güneş — Galata. W maçından sonra hakem komile-! in verdiği ve futbol dederasyonu . Mir tasdik ettiği esbabı maclbe kara. ae okudum. Gazetelerde şahsıma kar N gösterilen teveccühe ne kadar mü-| *kkirsem, çoğu hocam olan ve şahıs çok hürmet ettiğim zevat hak - nda herhangi bir düşüncenin bu ka- Hida âmil olduğu hususundaki yazı da beni o kadar müteessir etti, Teş İâta sadık ve bağlı bir | sporcu ol - İdun için bu veriler kararı o kabul “iyorum. Alâkadar heyeller nez icap eden itirazım serdedeceğim. lüddeamin nazarı itibare alınacağına! 'vetle emin ve mutmainim.,, Bu satırlardan anlaşıldığına gö- R, çok dürüst bir genç olan ve teşki. bütün kalbile bağlı bulunan Nu. tİ Bosut, hakem ağabeylerinin verdiği tardan pek fazla müteessir olmak- beraber, aykırı hiç bir hareket yap. Mıyarak, itirazını ve hakkını tamamen i yollardan arayacaktır. Bu hu. bizim düşüncemiz de şudur: Nuri memleketteki o hakemleri - in en değerlilerinden birisidir. Bu. Mw bizim kadar, o Nuriye ceza veren übeli idareci ve hakemlerimiz de “bet bildiklerinden, Nuri gibi, dürüst, #ymetli ve bu ise bütün kalbile sa. ik, sönmiyen bir hevesle (bağlı bir! tenci cezalandırırken çok o müteessir “İduklarına şüphe etmiyoruz, İşte bu- N indir manicindir ki, Finlândiyalı Seyfi Cena Anitren Bir müddettenberi Avrupada, bil- Estonya, Finlândiya gibi şimal Ülkelerinde yeni bir güreş antrenörü bulmak, ve güreş hakkında bir tetkik)” için seyahat eden güreş fe. yonü genel sekreteri Seyfi Ce -! Map, dün şehrimize dönmüştür, Seyfi Cenap seyahatinin çek fay- kr olduğunu söylemiş, ve yeni ant - *hör hakkında şu izahatı vermiştir: “Yeni antrenörü, dünyanın en ik, en yüksek güreş memleketi o- an Finlândiyadan temin etmeyi €n fık bulmuştum. Kendisinin bizim İsvkalade istidadımız olan serbest gü- de çok vakıf olmasını istiyordum. Finlândiyada, Teşkilâta bağlana. antrenörü seçmek için opek çok teşçileri gözden geçirdim. Bunlar Svanında en elverişli bulduğum dört 2 Avrupa şampiyonu ve üç defa da lin piyad ikincisi ve elin Finlândya. N milli takım güreşçisi olan Pelli » ile mutabık kaldık. Ni Pellinen kânunvevvelin ( birinde Şİayıp üçüne kadar devam eden İs. "* Finlândiya güreşlerine Miş ve yarı ağırda müsabakaları ka. mıştır, Pellinen elyevm 36 yaşında yar! Bir siklette bilhassa teknik ve taktik * meşhur bir güresçidir. Beynelmilel Federasyon reisi bü 4, “içinin ahlâkı ve mesaisi hakkım - böyük bir teminat vermiştir. eç Federasyonu reisi bu kıymet tat karşısında bize (tavsiye 6. iş ilecek başka bir antrenörü olma - '»1 söylemiştir. Antrenör, kânunusaninin birine Pinlâdiyadaki vazifesinde kal - mecbur olduğundan ancak bu in hitammdan sonra memleke- Yüd GG. ize gelebilecektir. temaslarım Türk güreşçiliği. 2m beynelmilel güreş faaliyetine ka: pek lüzumlu olduğunu gös, İştir. Zira beynelmilel müsaba 3, Olimpiyadlarda galebe çala» için en kuvvetli hasımları . | lerde, maçın ŞİNİL, 504, XE heklİYOrUZ. kam. Yeni güreş a..trenörümüz , dün seyahatten döndü. r aybaşında iştirak) li havasının bütün kafalarda dolaştığı sıralarda Nuriye verilen cezanm, bu. günkü normal vaziyette: 1 — Oyun esnasında maça ayva atılarak müdahale olması şöyle dur - sun, hakemin büyük bir isabetle, tri - bünlere dönerek ayva atışmı menet - Hakem Nuri Bosut tikten sonra maça devam ettirdiği ve bundan sonra, sahaya ayva (o atmak gibi hiç müdahale yapılmadığı, 2 — Lütfinin.kasden tekmeat. mış olması ise, hiç kimsenin kat'i yetle kestiremiyeceği bir hal olduğu ve tamamen hakemin kanaatine kal. mış bir iş olduğu... | Düşünülerek, verilen cezanın çok) ağır ve haksız olduğunu anlayıp, ha-| Kem Nurinin yapacağımı söylediği iti- razı nazari dikkate alarak, bu ceza - nın derhal affedileceğini biz'de umu. | Pellinen'dir gelecek mızla biran evvel iyice o karşılaşmak, onların bütün hünerlerini iyice öğren. mek lâzımdır. Bu haftakilik maçları Bu hafta yapılacak lik maçlarının fikstürü ve hakemler hakkında fut - bol heyetinin tebliği şudur: M—12—935 CUMARTESİ İCRA EDİLECEK MAÇLAR: (B) TAKIMLARI Fener stadı: Alan gözcüsü: Talât Özışık. Süleymaniye — Eyüp B takımları saat 13,30 hakem Bahaddin Uluöz. Fenerbahçe — Vefa B takımları saat 15 hakem Halit Ozbaykal. Şeref stadı: Alan güzcüsü: Samim Talu, Beşiktaş — Hilâl B takımları saat 13,20 hakem .Kemal Halim, Beykoz — İstanbulspor B takım - ları saat 15 hakem Samim Talu. Taksim stadı: Alan gözcüsü: Şazi Tezcan. Güneş — Topkapı B takımları sa- at 13,30 hakem Şazi Tezcan. İ tarr saat 15, hakem Şazi Tezcan, 1512935 PAZAR GÜNÜ ICRA EDİLECEK MAÇLAR: (A) TAKIMLARI Fener stadı; Alan gözcüsü: Saim Turgut. Doğanspor — Ortaköy A takım . ları saat 11 hakem İ.M, Apak. Süleymaniye — Eyüp A takım - ları saat 1245 hakem Suphi Batur. Yan hakemleri: Samim Talu, Namık. Fenerbahçe — Vefa A takımları! saat 14,30 hakem Halit Ezgü. yan ha. kemleri: Feridun Kılıç, Halit Özbay - kal, Şeref stadı: Alan gözcüsü: Şazi Tezcan: A.Hisar — Sümer A takımları sa- at TI hakem Şazi Tezcan, Istanbulspor — Beykoz A takım. | bile! Galatasaray — Anadolu B takım.! i ge merkezinde Tarı saat 1245 hakem A.A. Göğdün. Yan hakemleri: Mehmet Ali, Mehmet. HABER -— Akşam postası Musolini kendinden bahseder makalesinde diyor ki, Daima kuvvetli adamları O zaman, halk, kendisine istenilen şekil verilebilen bir balçıktan başka bir şey değildir sever. Harp bir mekteptir Büyük harpte tam Emmi bulmuş bir haldeydim. Onda 40- yalist fikirlerime aykırı bir şey görmedim. Siperlerde harp eden- İ ler orada sınıf harbi hakkında bir çok yeni dersler öğrenirler. Hem emre körükörüne itaat insanı yük: sek komutanlığa lâyik kılar. Bu çok sıkı bir mekteptir ki onun ha- tıraları Roma üzerine yürüyüşüm- de bana yardımcı olmuştur. Hakikatte harp bir insanın si- nir ve iradesi için en yüksek bir terbiye vasıtasıdır. Gazele topum, bayrağım oldu Çok iyi ve çabuk öğrendiğim başka bir silâh da, basılmış keli- menin, insan ruhlarını bana bağ- lamaktaki kudretiydi. Gazete benim topum, bayra - ğım, gazete benim ruhumu in'ikâs ettiren ve baştan başa ruh olan bir kuvvet oldu. Büyük adamlarin tesirleri Makiavelliyi tâ çocukluğumda okudum. Demirci olan babam, ge-i celeri, etrafında oturduğumuz za- man bu büyük Floransalınn eser. lerini bize bâğıra bağıra okurdu. Onü kırk yaşında tekrar okuyun- ca benim üzerimde büyük bir te- sir yaptı. Bismarckın kudreti beni kendi- sine bağlamıştı. Onu asrının en büyük siyasi realisti olarak tanı- dım. Napoleona gelince, onu hiç bir zaman takdir etmedim. Faaliyet sahalarımız biri birinden ayrıydı. O bir ihtilâli nihayetlendirmişti. Ben bir ihtilâle başlatmamıştım Bir kerecik büyük Sezarın ha- yatını düşünün. Onu her zaman ii sanlar arasında başbuğluk edecel:! bir dev olarak tanıdım. O kudret- li ruhunda bir cengâver iradesiy- le bir filezof peygamber dehası- nı birleştirmişti. Sualler ve çevaplarım Bazan bana sorarlar: — Bir diktatör sevilebilir mi? Cevabım şudur: Bende daima asker sevki tabii- Beşiktaş — Hilâl A takımları sa at 14,30 hakem (5; Salâhaddin. Yan hakemleri, Talât Delidağ, Sedat Ga. Hp. Taksim stadı: Alan gözcüsü: Sadi Karsan: Karagümrük — Haliç A takımla” rt saat 11 hakem Kemal Halim. Güneş — Topkapı <A takımları akem Sadi Karsan. Yan hakemleri: Rıfkı, Talât Özişik, Galatasaray — Anadolu Ata. kımları saat 14,30 hakem Suphi. Yan hakemleri: Ekrem Ersoy, Bahaddin Uluöz. Hakemleri davet Futbol heyetimizin o 16—12—985 pazartesi günü akşamı saat 18 de böl. bulunmaları önemle tebliğ olunur. — Evet, sevilebilir. Halkın on- dan korkması şartiyle... Halk daima kuvvetli şahsiyetle- ri sever. Halk bunda bir kadına benzer. si yaşıyor. Bu sevki tabii bence va- zifeye koşmaktan başka bir şev, değildir. Geri kalan hep talidir. Fakir kulübeden| lüks hayata : Milanda iken kralın devlet başkanlığını deruhte etmeme dair bir telgrafını aldım. Şaşırdım mı? Yoksa bunu umu: yor muydum? Evet.. Umuyordum. | Birçok defalar Roma üzerine| yürürken neler hissettiğim hak- kında suallere maruz kaldım. Sual şuydu: s— Kendi işine başlıyan bir sa- natkâr gibi mi, yoksa yüksek bir vazife deruhte eden bir peygam- ber gibi mi hissediyordunuz? Kendimi, kendini lâyemud kı- lacak bir işe çağırılan bir artist gibi hissediyordum. Fakat gene her hangi bir sa- raydan bir kulübeye dönmeye ha. zırdım. Romaya gelir gelmez si-! hirlenmiş gibi oldum. ! Seher vaktinde şimdi oturdu | ğum Tonnolia villâsmın bahçesin- de dolaşırken binecek mükemmel bir atım olduğuna şaşar, mii il nanamazdım. Fakat yeni lüks hayatıma ken | dimi çabucak alıştırdım. : Az ye-| meye, sade sebze ve meyva yeme- ye, az şarap içmeye ve gece ile| gündüzün büyük bir kısmını masa başımda geçirmeye başladım. | Halk avucumun içinde t olduğu zaman Halk üzerinde harikulâde mü- essir olabileceğimi söylüyorlar. O- labilir. Yalnız bu kudret birçok! mesuliyetleri iltizam eden bir kud- | rettir. Bir dinleyici kütlesi karşısında | iki gayem yardır: | A) Mevzuumu açıkça anlatmak. B) Yeni bir şeye işaret etmek. Otuz senedenberi halkı ne ka: dar iyi tanıdım! Bir dağı ancak azimli bir inanç yerinden oynatabilir. Mistik bir silâh! Halkın düşünceye vakti yoktur: Ve asri adamların inanma istekleri o kadar büyüktür ki! Halkın avucumda olduğunu! hissettiğim zaman onlar benim İ-| çin balçık gibi yoğurulabilir biri haldedir. İşte o zaman; kendimi. bir sürünün koçu sayarım. İ Benim için gurur nedr ? Siyasi hayatımm baştan aşağa tepeden tırnağa kadar “gurur,, i- le şişirilmiş olduğunu söylüyor- lar. Olabilir!. Gurur benim için kendi kudre tini tanımaktır. Hayatımda en çok neden gurur duyduğumu sorarsanız, tereddüt - süz cevap veririm: — İyi bir asker olmuş olmak- tan. Çünkü bu insana kendi ruhi kudretini isbat eder. O ruhi kudret ki eski Yunanlılar bile ilâhlarım- dan ancak bunu ararlar ve ister. lerdi. Çok zaman evvel çocukken berbat bir köy evinde onurum çokk acı çekmişti. Mektebim gibi gün- delik ekmeğim de (üçüncü dere- ce) dendi. İşte adamı ihtilâlci yapan şart- lar bunlardır. Fakat ahval ve hâ- diseler bi ihtiyarımızın kari. cinde olarak boyunduruğu altında bulundurur. ».. . Yurt sevgisi ancak fedakârle ğımızın büyüklüğüyle en iyi ölçü- lebilen bir ihtirastır. Milânım o tiyatro locasında işe çağırıldığım dakikadan itibaren taliime olan inancımı asla kaybet- medim. İşte o zaman mütemadi- yen harekete müheyya idim. Hareketsiz oturup hayatın kıy- metli saatlerini hareketsizlik için- de geçirmek benim için en büyük işkencedir. Şimdiden sonra daima ileriye gitmeliyim. Evet, ilerlemek ve yükselmek... Yükselmek, yükseldikçe tir- mandığım fırtınalı dağın etekle- rinde gittikçe genişliyen muhte- şem manzarayı görmek istiyo- rum. Hususi arkadaşlıkla aram iyi değildir ..., Hususi arkadaşlığın bence hiç kıymeti yoktur. Dayanılacak, ah- lâki desteklik istenecek arkadaş. larımız olmadıkça daha kudretli olacağımız kanaatindeyim. Benim tabiatim ve insanlar hakkında düşüncem budur. Bir arkadaş düşman olabilir. O zaman onunla boğuşurum. Bu düşünce haricinde insanlar beni hiç alâkadar etmez. Bütün Romanın gördüğü, bü - tün İtalyanın bildiği gibi sahst emniyetime hiç aldırış etmem. Etrafımda binlerce polis olabi- lir, Her gece başka bir yerde yat. maklığım için israr edilebilir. Bu ihtiyatlar, beni hiç alâkadar et- mez. z Her tarafa at'sırtında, otomo- bilde kendi: yarış motosikletimde caricağızımın istediği gibi gide rim. Nefsimin emniyetini bir ân bile düşünmek benim için taham- mül edilmez bir zillettir. Hak';ımda meçhul şeyler söy-« lenmiştir. Diyeceğim bir şey yok. tur. Bir istisna ile... Ben bir yarı ilâh değilim. Sade İ bir insanım, fakat bütün ruhuyiş inandığı kanaatleri müdafaa et « mek için ortaya atılmaktan hiç bir vakit korkmıyan cesur bir erke « ğim. z Yanlışlık yapmiş isem insan olduğum içindir. Benim de güçlü sevgilerim, kin ve nefretlerim, a- cılarım ve basit sevinçlerim var- dır. Ben sinirleriyle yaşıyan bir a» dam; taliin ileri sürüklediği, sükü- net ve sulh arıyan münzevi bir ruhum. Sukütum beni iftiraya karşı korumalıdır. Fakat yalnız şu bük yük günahımı itiraf etmeliyim: İtalyamı puta tapar gibi sev- dim... |