Habe HABER — Akşım Postam ş harbinin siyasi yüzü Konsey Italyayı mütecaviz saydı | Yarın da heyeti umumiye toplânarak zecri tedbirlerin tatbikin& karar verecek ve bunun icrası için ayrıca bir komite seçecek Musolini son teşebbüslere de menfi cevap verdi Habeş . İtalya harbini o bitirmeğe çalışan Uluslar Kurumu dün gene fa-| aliyetine devam etti. Konsey azaları toplanarak, mütecavizin kim olduğu-! nu tesbit eden altılar komitesi raporu, nu dinlediler, okudular ve İtalya dele- gesinin itirazlarına rağmen — yalnız bir aza müstenkif O kalmak şartile — elbirliğiyle kabul ettiler. Müstenkif kalan aza, Şili delegesi - dir. Hükümetine danışmak istemiştir. Harbin mes'uliyetini oaraştıracak olan komite, konsey tarafından seçil. mişti ve kendisinden şu sorgulara ce vap hazırlaması isteniyordu: A) Son duruma göre Uluslar Kuru- . omru misakı ihlâl edilmiş midir? B) İhlâl edilmişse hangi maddeler ihlâl edilmiştir? C) Mütearrız kimdir? Komitenin konseye verdiği rapor - da bu sorguların cevabı şu yoldadır: A) İtalyan - Habeş o anlaşmazlığı nn Uluslar Kurumuna havale edil - | mesine rağmen harp (başladığındar dolayı misak ihlâl edilmiştir. B) İhlâl edilen maddeler, misakın 12 nedi, 14 ve 15 nci maddeleridir. C) Mütearriz Halyadır. Komite, bu durum karşısında misa. kın 16 ner maddesinin, yani Zecri ted -| birter alınmasını emreden maddenin tabikini gerektiğini <anlatmâktadır.! Çünkü, Uluslar Kurumu üyelerinden birine karşı açılan. harp kurum aza - larmm hepsine açılmış sayılmakta .| dr. Halyanın Habeşlere karşı resmen harp ilin etmsmesine gelince, komi - | tenin raporuna göre, ortada harp var- ken bunun resmen ilân edilmemiş ol - mast “mütebaki ihlâl keyfiyetinin ma- hiyetini değiştiremez... İtalyan delegesi ne diyor 7 Dün Uluslar kurumu konseyince görüşülen rapor neşredilir (edilmez! İtalja delegesi genel sekreterliğe baş- Yürârak, konsey toplantısının geri bi. rakılmasını istemiş, raporu tetkik ve hükümetinden talimat almak için ken- disine vakit Jâzım olduğunu söylemiş-! tir, Bu istek kabul edilmemiştir. Bunun üzerine konseyin 17,45 de yaprlan aleni toplantısına giren İtal. yan delegesi rapora itirazları başla - muştur. İtalyan delegesi, İtalyan nok- ii mazarımı anlatarak oAfrikadaki müstemlekelerini korumak için emni. yet tedbirleri almak mecburiyetinde kalti>klarmı tekrarlamıştır. Habeş delegesi ne diyor? Yundan sonra Habeş delegesi söz alarak şunları söylemiştir: “— Hükümetim Uluslar Kurumu tarafından yapılacak tavsiyeleri bü - yük bir memnuniyetle nazarı İtibare almıya dalma hazırdır. Valval hâdi - sesinde hiçbir kabahatimiz olmadığı resmen anlaşıldı. Buna karşı İtalya . wm harbi hazırladığı tahakkuk et - miştir. İmparatorumuz ordularımıza İtal i Akdeniz yor. Türkiye, Çanakkale boğazını tah- yanlaria temastan içtinap etmek em . ri vermekle barış severliğin son had - dine varmıştır. is; kalkıştığından dolayı Italyan deleze. si, konseyin bu hareketini protesto et- mek istemiş, Habeş delegesi ise rapo- ra hiç itirazı olmadığını bildirmiştir. Bunun üzerine, Altılar komitesinin -aporu on dört azadan on üçünün bü. ün tasvibi ile kabul edilmiştir. Bu karar yarın o toplanacak olan heyeti umumiyeye verilecek ve iş, 16 ncı maddenin (yani zeeri tedbirlerin) alınmasına kalacaktır. Anlaşıldığına göre, alınacak tedbir. teri kararlaştırmak üzere heyeti umu- miye de bir komite seçecektir, Sonra bu Komitenih kararımı tasvip edecek . tir. Son teşebbüsler: Musolini “almaz!,, diyor. Dün sabah Paristen Cenevreye gi- den Fransız başbakanı Lâval, İngiliz ve İtalyan delegeleriyle ayrı ayrı gö- | Tüşmüştür. Bu görüşmelerden sonra İsmet İnönü kürsüde Harp başlamış olduğu için fazla i- leri gitmiyeceğirı. Yalnız şu kadarını söyliyebilirim ki Habeşistan fakir ve küçük bir devlet olduğu için maalesef İtalya gibi bir propaganda Bakanlığı kuramamıştır.,, Münakaşa ve son Habeş delegesinin bu sözleri ü . zerine, konsey başkanı diğer üyelerin mütaleasını sormuş ve misakın ihlâj edilip edilmediği hakkında her üye - çmin.kendi kanaatini. söylemesini iste -i miştir. i Hiç vakit vermeden karar aİmağa| Bir Alman muharririne göre — Dünya kargaşası ve Habeş harbi içinde Türkiyenin Akdenizlilerin vaziyeti Hitlerin gazetesi olan “Vülkişer| Beobahtier,in Sofya siyasal - aytarı,! kıyılarında o menfaatlerin! karşılaşmasını anlatmak istiyen bir! yazı yazmıştır. Yazı şöyle başlıyor: “İngiliz donanması Akdenizde top-| lanıyor. Fransa, Cezairin askeri mın -| takalarımda seferberlik yapıyor. Mı . sırda ve Suriyede süel tedbirler alını- kim ederek (7) Gelibolu ve Trakya etrafında Karadenize kadar çelik bir set vücude getiriyor. Yunanistan, si . lâhlarmı arttırmak için bir omilyar drahmi sarfediyor. Silâhsızlığı mazi- ye karışan Bulgaristanda kral bir gar nizondan diğerine seyahat ediyor. Yu- goslavya bu sene sonbahar manevra . larmı eşi görülmemiş derecede genis bir ölçüde yapıyor... Alman muharriri daha sonra şun-| ları söylemektedir: “Yunanistan, İtalya ile OEritrenin arasındaki deniz yolunun ortasında çıkıntı teşkil etmiştir. Bir üssülhareke haline getirilmek- te olan on iki ada, Anadolu ve Yuna . nistanla çevrilidir. Çanakkalenin ar - dında Sovyet birliği karakol bekliyor. Sovyet ordu müfettişlerinin bir sene evvel boğazlardaki durumu (gözden geçirmiş olmaları boşuna bir iş değil - dir... Yazının bir başka tarafı: “Yunanistanm Türkiye ile bağlan. tısı daha sıktır. Yunan filosunun Tür- kiyeyi ziyareti nezaketen İbaret sa - yılamaz. Akdenizde Türkiyenin mena. fil Yunanistanmkine müvazidir. Musolininin plânını katiyyen değiş . 8 | tirmek istemediği anlaşılmıştır. i ref veren üyeleri, sayın arkadaş » Havarğat ve diğer | Akdenizde İtalyanın kuvvetlenme - sine her iki devlet tarafından endişe ile bakılabilir. Bundan başka Türkiye- nin Boğazlar meselesi vardır. Türki. ye bu meseleye fevkalâde ehemmiyet vermektedir. Boğuzlardaki askerlikten tecrit e dilmiş omintakaları kaldırmak için Türkiyenin gösterdiği gayret sırf bir şeref ve haysiyet meselesi : değildir. Belki Avrupa kıtasındaki yerlörinin emniyeti ve Avrupalı bir devlet rolü -! nün muhafazası işidir. Boğazların o millileştirilmesi yani | Türkiyenin dileğine göre açılıp ka . panması gayesi ahvalin tazyikile bir kat daha ehemmiyet kazanmıştır... Sonlara doğru: | Bulgaristana gelince; Arazisi Ak- denize 30 kilömetre yakın olduğu hal de bu denize doğrudan doğruya sa. hildar değildir. Bulgaristan Umümi Harpten sonra da coğrafi ehemmiye - tini kaybetmemiştir. Türkiyenin Trak- yada yaptırdığı tahkimat Bulzarista . nm gideceği yolu göstermiştir... HABER: Memleketimize Omisafir gelen Sovyet kumandanlarına Çanak- kale harekâtının geçtiği yerleri gös - termiş olmamıza bir “tetkik, manası beren muharrir bu yazısında, Çanakka le Boğasını tahkim etliğimiz yolunda bir yanlışı daha haber veriyor. Boğaz. ları gayri askeri mınlaka sayan Lo « zan muahedesi hüklimlerine riayet e. den Türkiye, bu mesele o ilzerindeki meşru düşüncelerini, dünyanın genel değişimi çevresi içinde (gene bütün dünya kuvvetlerine her münasebetle | m B TLKTEŞRİN — 1 Altıncı tıp kongresi açılırk ismet İnönü Uyuşturucu maddeler salgını mücadele isted Ankara, 7 — Atatürsün hima - yesindeki altıncı Tıp Kurultayı bugün saat on birde Halkevinde İsmet İnönünün bir söyeviyle a - çıldı. Açılma töreninde Kamutay Başkanı, saylavlar da bulunuyor- lardı. İsmet İnönü söylevini verdi ve sonra başkanlık yerine geçti. Bun dan sonra Sağlık Bakanı Refik Saydam da bir söylev verdi. Cu - mur Başkanma ve Kamutay Baş- kanlığına kurultayın saygılarını bildirecek heyet seçildikten son “| ra birinci celse bitti. Kurultay öğleden sonra saat on dörtte Profesör General Tevfik Sağlamın başkanlığında ruzna - mede bulunan maddelerin müza: keresine başladı. Kurultaya beş yüze yakın mu rahhas iştirâk etmektedir. Kurul-! tay çarşamba günü saat on yedi de kapanacaktır. General İsmet İnönünün söyle» vi şudur: “Altıncı ulusal tıp kongresi a - çılmıştır. Bu yüksek toplantıya $e- ları selâmlamak benim için bir bahtiyarlıktır. “Buradaki çalışmalarımızı bü - tün memleketin yakın bir ilgi ve sevgi ile ve çok dikkatle takip et- tiğine güvenebilirsiniz. Sıyasal ha . yatımızda sağlık savaşları, has | talık mücadeleleri bizim öteden beri çok önem verdiğimiz bir is « tikamettir. Memleket bu savaş . lardan büyük fayda gördü. “Himmetiniz yalnız vazife ba- şında ve yurdun dört köşesinde yaptığımız fedakârlıklar (değil, bilhassa tecrübelerinizi biribirine katıp ilerletmek ve yükseitmek için bu toplantılarda göstereceğiniz gayretlerle ölçülecektir ,. Başbakan memleket fayatında| doktorların rolünü anlattıktan | sonra sözüne şöyle devem etmiş »! tir: “Arkadaşlar, bilhassa “Toksi- komani,, (uyuşturucu maddeler | kullanmak illeti) ile uğraşacık - smız. Bu mevzu, bizim sosyal ha- yatımızda sizin çok ehemmiyetle uğraşacağınız ve bütün memle - İetin dikkatini özerine toplıya - cağmız birşeydir. “Bizim memleket toksikoma »| ni'den en ilerde muzta'ip ulan memleketler kadar yıpranmış de- ğildir. Ancak bunun bizim mem- leketteki tahribatmı .z görmek! veya ilerisini emin görmek gibi! biraz kısagörürlüğe kendimizi kaptırmamalıyız. Toksikomani' den korkuyoruz. Bunun!'a müca | dele için memiekette geniş mik » | yasta esaslı olarak müradele ter-| tipleri almak âzımdır Bunua i l çin memleketin bütün wünevver | leri size yardım e#lmeğ? mecbur - durlar. “Arkadaşlar; toksikomani'den bahsederken »urun uyuşturucu | maddelere taallâk eden kısmını bilhassa anmatıyım. Bunları salâ | 2 ar mn a m m em ame açıkça anlatmaktadır. Trakyada de tahkimat yaptığımızı yazan maehrrir.| bu sözüyle şahs! millalealarını daha is| leri vardırmış oluyor, hiyetli.bir hekim gibi de dun siyasal ve sosyal işle raşan ve mes'ül olan bir 4 bi söylüyorum, Uyuşturu deler tahribaondan he fazla korkuyoruz. Bunu | nuzda memlekete karşı 1 benim için bir borçtur. “Arkadaşlar, afyon ketmizin ekonomik mefu den biridir. Bu yüzden n servet kazanıyor ve birço daşlar geçiniyor. Bununla biz uyuşturucu maddelert tarip olmadığımızı görere müteselli oluyoruz. Bu et srulusal alanda uluslara * lara zarar vermemesi içi! ediyoruz. 1928 denberi bi i nunlarla ve nizamlarin b devam ettiriyoruz. : Uy maddeler mücadelesin meselesi, inanma meseles takip ediyoruz. Uyuşturu deler kaçakçıların cemi insanlar için en aşağı, er Hi insanlar olarak tak'p TUZ.,, Okul kitaplarını ıstılahlar kılav göre öğretilec Bu sene lise ve orta ok okutulacak kitaplar, geç kitaplarının aynı olduğu zı öğretmenler bu kitamia; çen tabirlerin talebeye ne öğretileceği hakkında ier düşmüşler ve kütür idari vurmuşlardır. Kültür ider karılıp da bütün mektepli rasız olarak dağıtılan kut bakılarak ıstlahlarla ta klavuzdaki karşı lanılmasını ve okurlara b İ de öğretilmesini bildirm* Açıkta kalan bazı exu kültür idaresiace dün Ki orta okuluyla Kadıköy i İ ta okuluna yerleştirilme Kumkapı ve Ortaköy 65 hazırlıkları bittiği ve kadi duğu için yarın açılmış caklardır. Kadıköy ikinci kulunda ise dıha bir müd yıt devam edecektir. Memel işi Kovno: 8 (A.A.) — Litv bakanı B. Lozoraitis, dün matbuat mümessillerini kaba tir, Bakan, Memel seçiminden hükümetin ne yapmak niyeti ğunu soran gazetecilere, hü statü Icabatını tamamen yasi yeni hiç bir zorluk çıkmama lrşacağını ve bu gayretlerinin f4k olacağı ümidinde (o bulu! söylemiştir. Bakan, başka suallere de rerek, Lehistanm Litvanya " batına dair Cenevrede — Leh bakani B. Beck İle yaptığı mü çok memnun Olduğunu ve nazik mesele hakkımda taf$ miyeceğini bildirmiştir. ZAYİ — Galata ithalat gü verdiğim 525 No, ve İZ — 6 rihli bevannamenin ikinel keybettim. Yenisini o çıkart! eskisinin hükmü olmadığı ilâ Marpuççular Çiçekp: Mustafa oğlu Osmen