6 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

6 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşam Postası Spor hayatında hâlâ kölelik ve efendilik var" sporun köleleri Efendilerinin emirlerine göre yenilir veya yenerler! Amerikanın en iyi güreşçisi pajella, Macaristandan gelen bir güreşçiye yenilmek emrini almıştı, bu emri din- iemedi. Bu yüzden Macar güreşçisi de Cim Londosla karşılaşamadı. Maçları tertip edenlerin emirlerini dinlemi- yen zavallı “ namuslu güreşçi,, ise diskalifiye edildi! Amerikada boks vegür- reş maçlarının içyüzü Afrikanın Liberya cunihuriyeti, e - sareti hâlâ muhafaza eden tek mem - Jeket sanılıyor. Halbuki spor hayatını l biraz dikaktle tetkik ederseniz en a - gır bir esaretin burada kanun teşkil ettiğini görürsünüz. Liberyada insan -| ları bağlıyan zincirler (burada ağır| şartlı mukavelelerle ve türlü tehdit - Jere yerini bırakmıştır. Mümablâğa ediyoruz sanmayın, aşağıda yazdıklarımızı sözlerimizin doğruluğunu anlıyacaksınız. Evvelâ boks hayatını tetkik edelim: Aldıkları parayı hattâ ekseriyetle olduğu gibi birkaç menejerle taksim et | miyen boksör hemen hiç yoktur. Eski “dünya şampiyonu Maks , Bacrin va - yeti buna güzel bir misal teşkil e - debilir. Bu boksörün ilk omenejeri olan Lorimer adlı biri, boksörün maçlar -| dan kazandığı paranın yarısını al - maktaydı. Güzel bir maç üzerine Sun Fransiskoda Hoffman adlı başka bir menejerin nazarı - dikkatini celbetti. Bu adam Maks Baerin eski Mene - jerinden yüzde elli hissesinin yarısı -| gırlıkların kolayca ele geçirdikleri bir | Burada terzisine ölçü verirken gördüğünüz eski dünya şampiyorla- İ avdır. Bunlar saf oldukları icin her a- | rından Karnera bütün boks hayatında ancak bir ev satın alacak ka- dar para toplıyabildi. - nı satın aldı. Zavallı boksör para sıkıntısı çek l mekteydi. Esasen o zamanlar odaha meşhur olmadığı için az para alıyor -| du. İki menejerin hissesi ve entren -| man masrafları çıktıtktan sonra ken -| disine hiç bir şey kalmıyor o gibiydi.| Maçlardan kazanacağı paraların yüz! de onunu satarak bir miktar para te. | min etti. | Tâkin bu para da uzun müddet da - yantndı. Maks Baer hissesinden yüz- | de beş kadarını da bir başkasına sat - mağa mecbur kaldı. Böylece maçlar - dan kazandığı parâların ancak yüz de otuz nisbetinde bir kısmı eline geçe - biliyordu. Gazeteler 13 haziran gecesi Brad - dokun karşısında dünya şampiyonlu - ğu ünvanını kaybettiği zaman bu Za- man bu maç sonunda 71856 dolar elde ini yazdılar. Fakat gazeteler bu paradan ancak yüzde otuz nisbetin - de bir kısmının boksörün eline geç - tiğin! ilâveyi o unutmuşlardı. Zavallı boksör! yumrukları yiyen yalnız oy - du, fakat paranın en azını o alıyordu. Boksörler bu esirliği niçin kabul edi yorlar? Sebebi şu ki ring kahraman - ları umumiyetle pek beceriksiz iş ada- mıdırlar ve kendilerini koruyan ka - nunlardan hiç haberleri yoktur. Ada- İst kapısına baş varmağı kenedileri - ne lâyık olmıyan bir hareket sayarlar ve menejerlerini dava etmektense al - datılıp soyulmağı tercih ederler. Primo Karneranm boksörlerin nasil ibaret olan pehlivanlar, boksörle tiği, i misyonuna başvurarak menejer İ biri “ilân, dolabıdır. Menejer, istismar edildiklerini gösteren çok gü- zel bir misal teşkil eder. Boks hayatında Karnera aşağı yu- karı on milyon altın frank “gelir, temin etmiştir. Fakat bu dört beş milyon liradan onun ©linde kalan biricik servet Sekalda ana ve babasına satın aldığı küçücük evdir. Onun gibi boks yüzünden suratını biçimsizleşti - reh bir adam için pek fazla ücret de gil Ezeli mağlüplar! “Ring endüstrisi nin tuhaf ku - rumlarından biri de rolü mütemadi - yen yaptıkları maçları kaybetmekten nlar ME bir Zaman 3 fer sevincine kavuşamazlar ise de hiç olmazsa işsizlikten korkuları yoktur. Nevyorkta bu alanda ihtisas kazanan bir (Hara) patronlarına çok para ka - zndırmaktadır. Vakit vakit, bu rejime karşı Meselâ bir sene evvel, boksör Franki Pestel Nevyork devleti atletizm ko - im- mi Bets ile yaptığı kontratın feshini istemiştir. Bu omenejerin kendisini bile bile bir maçı kaybetmeğe omec- burettiğini ispat etmişti. Dâvasını ka- zandı ve menejeri diskalifiye edildi, Başlangıçta, bütün boksörler başka- larmın gücünü istismar eden bu aşa - birinin isyan dımda aldatılır ve soyulurlar da he - sapları kontrol etmek olsun hatırları- | na gelmez. Menejerler bundan istifade ederek idareleri altındaki boksörlerin ücret- lerinden kendilerine - değişik vesiler le - aslan payını ayırırlar. En yayılmış İstismar şekillerinden sözde spor münekkitlerinin (o taraftarlığını elde etmek için, hatırı sayılır meb -| lâğlar çeker, Bir defa çok defalar me-| nejer reklâm için tuttuğu bütün pa - rayı kendi cebine atar. Ring haydutları Bir boksör “çıraklık,, sınıfından çi- kınca menejerinin entrikalarını se - zecek derecede tecrilbe kazanmış olur. O vakit onu başımdan atarak işlerinin idaresini hem daha anlayışlı, hem da- ha hamuslu başka bir adamım eline vermek ister. Fakat, kontratın sonu - muna kadar, eski omenejerine ücret vermeğe devam (mecburiyetindedir, Yeni hir iş adamı bulunmakta, ekseri. ya güçlükle karşılaşmaz. Boksörleri ilk menejerlerinden kur- tarmak vadiyle ortaya çıkan ve Ameri kada “müscelemen,, — pazu adamı — diye tanman bir takım ring gangster. leri tam vaktinde kendilerini göste - rirler, her ne kadar boks Okomisyo- nunun kanunu, bir menejerin, idaresi altındaki bokslardan alabileceği payı yüzde 33,3 olarak tahdit etmiş ise de bunlar buna aldırmazlar, Menejer- lerin kendi kanunları, hiç birzaman yüzde elliden aşağı inmemektedir. Vaidlerine rağmen, 2 numaralı mene - jer bekerrü bir numaralı omenejerin vesayeti altında (bırakır ve yaptığı himaye karşılığı olarak bu birincisin- den yüzde 15 den yirmi beşe kadar bir para alır. Böylece birinci menejer ken di kazanç alanma başka hiçbir mene- jerin sokulmıyacağından emin olur. Nevyork hatakhanelerinin en kud - retli şahsiyetlerinden birisi (böylece en iyi Amerikan boksörleri üzerinde onlara bahşettiği hayali himaye karşı Yığı olarak, hak sahibi bulunmaktadır. Maktu ücretli pehlivanlar Pehlivan güreşlerinin sebep oldu - ğü pazarlıklar daha çok yüz kızartıcı dır, Bu endüstri son derece merkez - leştirilmiş olup iki üç trüstün kontro. Tu altındadır. Beri tarafta hiribirine müthiş re - kabet yapmakla beraber bü trüstler; pehlivanlara karşı kendilerini müda - faa hususunda tamamiyle anlaşmış - lardır. Halbuki zavallı o pehlivanlar, ring dışmda çok uysal ve hiç zararı dokunmaz adamcağızlardır. Bunların çoğu maktu fiyatla (Çalışır ve ancak en büyüklerinin gelir üzerinde bir iş - tirakleri vardır, Tröstün emirlerine isyan edenler için pehlivanlıktan çekilmekten başka yol yoktur. Bu emirler herhangi bir mevkide, herhangi bir saatte yapıla- cak bir güreşi kazanmak mı, kaybet - mek mi, lâzım geldiğini Okendilerine tayin eder,'Tek bir defa usulden çeki- nen bir pehlivan artık kesin (olarak boykot edilir ve bir daha ringe çıkmak imkânmı bulamaz, Kazanılamıyan bir şampiyonluk Amerikanm en parlak pehlivanla - rından biri olan Karl Pojelle bir gün Sandor Zabo adir heykel gibi vücutlu genç bir Macar pehlivaniyle güreşmek emrini aldı, Bu Macar gencine büyük bir istikbal tahmin ediliyordu. Tabii j i Maks Baer, Karnerayı yendiğ' << man bu maçın hasılâtından servet denilebilecek bir para almıştı Fa: kat bu parayı menecerleriyle p“y. laşmak mecburiyetinde old ığu için kendisine pek az bir şey kaldı. Pojelle güreşi kaybetmek emrini al- mıştı. Menejerler, Pojelleyi mağlüp ede - cek Sandor oZabo ile Cim Londos arasında dünya (şampiyonluğu için yapılacak büyük maçın tarihini tesbit etmişler, bu maç için on binlerce do - lar sarfoderek afişler hazırlamışlar - dü > Halbuki, Macar aldığı emirlere i - taat etmiyen hasmı tarafından müt - hiş surette yenildi ve yapılan duvar ilânları artık ateşe atılmaktan baş - ka hiç bir şeye yaramaz oldu. O va - kitten beri Pojelle halk arasında “na muslu pehlivan, lâkabmı kazandı ama ayni zamanda (Önünden bütün kapıların kapandığını gördü. Avrupa- ya harekete mecbur kaldı. ve oradan iki sene ehemmiyetsiz ücretlerle gü » reşler yaptı. Amerikaya dönüşünde (kendisi de menejer oldu. Hâlâ boykot edildiği i- çin, ancak kendisi gibi kara listeye yar zilmış pehliyanları çalıştırabiliyor. © “Altıgün,, inhisarı Meşhur altı gün yarışlarının koşucu ları da hakikt bir esirlik - içindedir - ler. Uzun zaman bu şube “altı gün ça- rı,, ünvanmı kazanan Con Şapmanın İdaresi altında kaldı. Beş sene evvel, , koşuculardan bir grup Şapmanm monopoluna karşı is- yan etti, Bunlar kendi (hesaplarına Nevyorkta müstakil bir yarış tertip ettiler, Fakat sayısız güçlüklere çarp tılar ve yarışlardan bir şey kazanama dılar, Sonunda, bu isyandan istifade ede « rek kudretli Şapmanın teşkilâtma ra- kip başka bir teşkilât kurmağı karar. laştıran başka bir menejerin idaresi altına girmeyi kabule mecbur kaldı. lar. , İlâve etmiye ne lüzum var! Şapma- nın bütün rakipleri, kendi yarışları - na “altı günçarı,, tarafından (tatbik edilen ayni usulleri tathik ediyorlar, Nevyorkta çıkan “Today,dan

Bu sayıdan diğer sayfalar: