30 AGUSTUS — 1933 HABER — Akşam Postam m 60 01 A” Bu z'yars'fip sonra arık gaze. y Teleri bir di Ni pi. a” 1“ e Tİ ze yer . . . . . . .. ..... «- Şişli Terakki Lisesi Direktörlüğünden: 1 — Engel ve bütünleme yoklamaları yalnız 2—16 Eylül içinde yapılacaktır. . 2 — Yerlerini tutmak isteyen eski talebenin tezelden taksitlerini göndererek kayıtlarını yenile- meleri gerektir. Mektep her gün 10—17 arasında açıktır. 3 — Leyli —Nehari—Kız—erkek yeni talebe kayıtları başlanmıştır. Talimathame isteyenlere gönderilir. Adres: Nişantaşı Halil Rifat Pş. konağı, Tel, 42517 e tie aesadaamınıdızasımıım ızın eeannz GENE AMAEAAZ 2228 cana ES İNAMMEARE AA AERARAŞ zazaaez, 20 - ilkteşrin 1735 Pazar günü memleketin her “tarafında genel nüfus sayımı yapılacaktır Başvekâlet istatistik umum müdürlüğünden : I — Nüfus sayımına esas olmak üzere Belediyelerce bütün binalara numara konulmaktadır. 2 —- Numarasız binalarda oturanlar Hükümete haber vermeğe mecburdurlar. Oturduğu bina numa- rasız olduğu halde haber vermiyenlerle bu numaraları bozan ve silen ve kaldıranlar için para cezası vardu ŞEMA 31 Ağustos Cumartesi günü ve akşamı PANORAMA Bahçesinde Asipin kenan: Sizi soğuk algınlığından, nezleden, gripten, baş ve diş ağrılarından koruyacak en iyi ilâç budur. ismine dikkat buyurulması BEZEL IIS Istanbul'da Bomonti şişe birası Müşterilerine : Bomonti Şirketi Istanbul şişe birası müşterileri arasmda 1935 senesi yaz ayları için; Bir Müsabaka Tertip Etmiştir Her şişede etiketin altında numaralı bir kâğıd vardır. Bu numarayı alanlâr arasında her ay nihayetinde bir noterin kontrolu altında müsabaka yapılacaktır. Verilecek primler 100, 60 ve 30 liradı Mösabakada kazanan vumaralar her ayın Sinde gazetelerle ilân edilecektir. Kazananlar ayım yirmisine kadar İŞ ARIYORUM — 324 doğumlu - yum tahsilim ortadır. Bir küçük kâ - tiplik yahut kapıcılık gibi bir iş ara - Sünnet düğünü Her gün bahçe müdiriyetine müracaat. Telefon: 41065 maktayım, vây < durağında 4 numaralı Mehmet oğlu Şakir, SERSERİLER YATAĞI Bu arada bekçiler pavyonu da| vardı. Nihayet iki saat sonra küçük kapımın açık olduğu ve nöbe'çisi- nin öldürülmüş bulunduğu anla- şıldı. Obür nöbetçiler sorguya çekil- dilerse de ne cevap vereceklerini bilemediler. İki günahsız asker hapse atıl d Sonunda serserilerin bu açık ka. pıdan kaçtıklarına karar verildi. Madlen Ferron kimsenin aklına gelmemişti. Kaçanların çok uzaklaşmış ol- dukları düşünülerek peşlerinden gidilmedi. Esasen kral da buna dair bhiç| bir emir vermemişti. Fransuva, Tribulenin öldürül- düğünü gördükten sonra ağır ağır dairesine çıkmıştı. Bu anda ken- disini görenler bu birkaç dakika içinde on yaş ihtiyarlamış olduğu- nu farketmişlerdi. İlâcın hasule getirdiği kuvvet ve gnçlik birden-| bire kaybolmuştu. Herkes anlıyordu ki hançerler Tribuleyi n: öldürdülerse, toy- tarıdan yediği tokat da kra'ı öy. le öldürmüştü. Birinci Fransuva merdiveni çı- kınca bahçede yapılan araş'ısma- ların sonucunu (neticesini) bek- ledi. Bir koltuğa yığılıp çöken i- ri vücudu, kanlı yüzü ve titriyen elleriyle çok korkunç görün'iyor- du. Bütün araştırmaların boşa git- tiğini, serserilerin küçük kap dan kaçtıklarını haber verdikleri za- man kral hiç bir şey söylemedi. Fakat derin derin içini çekerek dairesinden intizar salonuna geç: tiği sırada iki kadın keniisine bakmışlardı. Bunlardan biri Diyan, Detamptı. Kral uzaklaşınca kadınla: kıştılar. Sonra Düşes Detamp çek''mek istiyormuş gibi bir harekette bu- lundu. abürü ba» Diyan dö Puvatye galip bir gü- lümseme ile: — Nereye gidiyorsunuz?.. diye sordu. — Şatoma gitmek için yo! ha- zırlığı yapmalarını adamlırıma emretmeğe.. — Ben de size bunu tavsiye «de- çektim. Düşes Detampın gözlerinde bir damla yaş belirdi. Krala gelince, o da saray müdü- rünü çağırarak: — Mösyö, Fontenblöde canım sıkılıyor. Hemen yarın Romburye ye'ye gitmek için yol hazırlığına başlayınız! emrini verdi. » ». » Flöriyalın ölümünü Jiyetten u- zun müddet gizlediler. Nihayet bir gün geldi ki Fren- ses Beatris ona bunu söylemeğe mecbur kaldı., Jiyet az İfalsın kederinder, öle- cekti, ai Adres: İstanbul Edirnekapı tram hanede Şirkete müracaat etmelidirler. Şirket dükkânlarda ve lokantalarda humarasız şişe kabul etme melerini ve şişelerin üzerlerindeki numara kâğıtlarını mubafaz, eylemelerini sayın müşterilerinden rica eder. SERSERİLER YATAĞI Farkında olmadan sol elinden yaralanmıştı. Her tarafı kan içindeydi. En çok alnmdan akan kanlar, gözlerine dolarak, kendisini ra- hatsız ediyordu. Sol eli ile bu kanı silmek iste- di.. Bu el de kanlı olduğu için yüzü öyle korkunç bir hal aldı ki hü- cum edenler titriyerek geriledi- ler.. Tribule birkaç basamak daha indi. Sendelemeğe başlamıştı. Kur- veti kesilmişti. yüzüyle elelrinden! kan ve ter akıyordu. Şimdi son basamağa gelmişti. Bir sıçrayışta bahçeye atlıyarak karanlıkta kaçar ve kurtulabilir. di. Fakat bunu yapmıyarak yerin- de durdu. Hücum edenlerden birinin dürt- ©ğü kılıçla ceketinin yakası yırtı- larak elleri ve göğsü gibi boğazın- dan da kan akmağa başladı. Hiddeti son dereceyi bulan jan- tyomlar: — Bu insan değil, şeytan! dive bağırdılar, — Hay aptallar hay!.. Sizin i- çin şeytan olmağa ne lüzum var. Uşak kılıklı serseriler!.. Ben Tri- buleyim.. Çekiliniz.. Beni yakın dan görmek istiyen Fransuva dö Valvaya yol veriniz!., Hakikaten bu anda Birinci Fransuva jantiyomları sağa sola iterek hançeri elinde olduğu hal. de ilerliyordu. Kendisine yol vermekle bera“ ber: — Kendinizi koruyunuz Şev ketmaab! dediler.. Birkaç saniye sonra kral ila soytarı yüzyüze gelmişlerdi. Bir sesizlik oldu.. İki adam birbirlerine baktılar.; Daha doğrusu gözleriyle birbirle- rini hançerlediler. Kral: — Jiyet!.. Jiyet nerede? diye haykırdı. Soytarı, gök gürlemesine ben ziyen müthiş bir sesle cevap ver di: — Yok!.. » $ Kuduran kral hançerini kaldır. dı. Fakat bu silâhm inmesinden ev. vel soytarı kılıcını kralın arka ta. rafında duran jantiyomların zerine bütün kuvvetiyle fırlattı. Ve Fransuva hançerini indir. meden evvel Tribule elini kaldır. dı.. Bu el, bu kanlı ve yaralı el, kralın suratına indi. Bu tokat öyle patladı ki janti. yomlar sürüsü bu mütbiş hali dün« yanın gözünden saklamak için #1: to duvarlarının üzerlerine çöke- ceğini sandılar. » . * Şimdi silâhsız kalan Tribulenin üzerine merdivenden atılarak hii- cum edenlerin hali pek korkunc bir manzara teşkil ediyordu Forma: 39 Üs