Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
3 - — —— Z D ea U B lll 4 cedi B I D DS gir KÜ v -— B p Dü v T Ka w iÜsK - İye — | z aa K ö ö M y vt KA N ş Hü bt d y Z Pa dre - * zimiE Kü ziei - SeRç Ör— a Vi F 5 K ... Polıs Hafıvesı (X 9)' H A B E Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman birınci defa “HABER,, de çıhkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibıi takib m"nmımmm“mm ımm"mmmum“uq edecek, | >y»:andan heyecana düşeceksiniz. H KAŞMIŞ.. NASIL ODAYA GİRDİĞİM SA PK LAYLAT ÂN (PİZAMAN DİR ADAM VAZODAN PARALA- 1 AL/YOROU, YA - KAMMRR İSTE . DimM.FAKAT SENOEN KUY. İİVETLEİ İDİ.. Gizli bır çete Pavrs isminde zengin bir ııdl' | mı öldürüp altın taşıyan bir gemiyi zaptetmek için yatını elde ediyorlar. Polis hafiyeci X: bu işin peşindedir. Tayyare ile yetişip gem kurtarıyor. Asıl şefi bulmak için de Pavrs't | karısının yanına dönüyor, | ”I VAZODA PA. VE SİZ ANDERSON .| LAN SÖYLEYORSUNU * PARA KARSE-| DA peGlf-EI 1 BENİ BiNLEMEDİĞİNİZİ ANLAYORUM. VAZOYA koyOUGUNUJ PARAY'! | BÖK | SEF İCİN HAZ!RLA— #a Mı.; rımz-— SÖYLİYE- MEM.. e N ş,“ aa V m»* e NE SÖYLÜYORSU. ÖNÜ VAKALADIM .. usvuı—ıu ARADIRI u'uz ANLAHAYO.. -|BEŞ PARA vVoKTU. PARAYI ALMAK S;'ALA;Ü SÖYLEDİĞİ PARA NERDE ? | JİSİN VAKIT BULAMADIĞI- İ KEKELEMESİNDEN squE? kol TUĞUN YAN-) Nİ SÖYLÜYOR. BANA T BELLİ.. PARA ONDA., LARINA SAKLAÂ- | || HAKIKATI SövLEZ JBEN ALAMADIM.. gb O'M'"' 150 - BORJİYA GREYS GENİ BUGĞÜN #votaÜEZ KOVOU. BEN BU EVİN ON BEŞ SENELİK ADAMIYIM, 0usn- VüT GREYŞİN DEĞİLOİ PAYVRSIN ÖLÜRKEN $ "(- LEDİKLERİNİ DUYDUM.İ! MADAM PAYRSA vnsi- YETNAMESİNİ VAZ- f | DIRRKEN Di. ' YORDU Ki... celeri önünden kaçacakları bir ejder tarafından bekleniyor. Ragastan: Ş — Bu ejderin adı nedir? — Batıl itikat. Memleketin her ta- rafında şeytanın bu mağaraya girip çıktığına inanılır. Bu esnada uzaktan bir takım — gü- rültüler duyuldu. Ragastan hemen dışarıya fırlıyarak bir kayanın üzeri- ne çıkıp bir anda etrafı kolladı. Ve tekrar içeriye girdi: — AÂzizim, sizin ejderiniz bir şeye yaramıyor. Doğruca buraya geliyor - lar.. Meşalelerin sayısına bakılırsa küçük bir ordu tarafından sarılaca - ğız... Ragastan henüz sözünü bitirmemiş- ti ki mağarann sonunda bir gölge be- lirdi. Makyavel ile Ragastan gölgenin bulundukları yere geldiğini hayretle görüyorlardı. Dışarda ise gürültü git- tikçe yaklaşıyordu. Makyavel kendilerine yaklaşan göl- geden çekinmeksizin: — Aman kaçalım! diye bağırdı. — Kaçmak mı? Fakat nerden?. Ar- tık tamamen sarıldık. Şimdi kendimi- zi korumak çaresine bakalım.. Ele geçmezden evvel herhalde onlardan bir düzünesini bu uçurumun dibine yuvarlamalıyız.. Rafael! Hazır ol Rafael, Sıçrıyarak uykudan uyanan bir a-| dam gibi titriyen ellerini Rafaelin o- muzuna koydu.. Bu esrarengiz gölge: — Rafael.. Sözünü mırıldandı. Bir Bıçrayışta genç ressamı kolundan tu - tup kaldırarak yüzüne dikkatli bir bakışla baktı. Ve seviçle haykırdı: — Sen misin?.. Sen misin benim Bevgili Rafaelim . Bütün hayatı demek olan aşk üml- di mahyolduktan sonra Rafaeli derin | bir kayıtsızlık kaplamıştı. Yalnızca: — Magğa imiş!. dedi, ; Bumı.dahn.nlığml;inden bazı (keslerz — Haydi!.. Haydı Şunları diri o- larak tutalım!.. Sihirbaz karı ile şey « tanların ervahına yuf olsun.. diye ba- ğırıyorlardı. Maga Rafaelin takip edildiğini ve herhalde kurtulması lâzım geldiğini düdündü. . — Geliniz!.. Geliniz!.. diye bağırdı. Rafaeli mağaranın nihayetine doğru sürükledi. Orada çabucak ağaç dalla- rından yapılma bir yığını devirdi. Derhal karanlık ve yuvarlak bir delik gözüktü. Maga, bu iki yabanemın kim oldu- ğunu öğrenmeğe lüzum görmeyip Ra- faelin dostları diye telâkki ederek Makyavel ile Ragzastana: — Haydi, çabuk siz de ininiz! de- di. Bu deliği gizliyen kapak, yerinden oynatılıp kısa, budaklı iki sırığa yas- landırılarak deliğin üzerine eğilmiş bulunuyor ve bu suretle bir kapak va- zifesini görüyordu, Bir bakışta bu ba- sit tertibatı anlıyan Ragastan: — Kurtulduk diye haykırdı.. Ev - velâ Makyavel ile Rafael, sonra Maga en sonra da Ragastan delikten içeri - ye girdiler. Maga: — Sırıkları çekelim! dedi. Ragastan: — Biliyorum. Tertibatı anladım.. Diye cevap verdikten sonra hemen sırıkları yere dayanan uçlarından tu- tup çekti.. Kaya düşerek yuvasına o - turdu. — Haydi!. Haydi! —Yakaladık!. Teslim olunuz!, Bu sesler, bir çok kimseler tarafın- dan doldurulan mağarada çınlıyordu.. Ragastan deliğin iç tarafında bir kaç saniye bekliyerek büyük bir hiddetle söylenen sözleri dinledi.. Sonra yavaş yavaş delikten daha aşağılara indi. Yürüdüğü dar yol, kayaların ara « sında oyulan tabif basamaklar vasıta. sile dağın altına gidiyordu. Bir kaç adım İlerisinde Maganın yaktığı meşa İ CEGıNE KoYDU . _rıuuu GÖR- DÜM AAA p y N V4 şıığucı: SENİ ÖLDÜRECEĞİM! YACARICIN HIRSIZİ,, SEN ANLAT cnânb MDERSON. ALINIZ 'fı uT Ki ÜZER Me HÜC ETMESİN.... İbi Sasağk. GAi AA Kaalir detl Yekşer' BO leyi gördü. Bu suretle daha çabuk yü- vümeğe başladılar. Maga bir masal perisi gibi meşale- yi başının üstüne kaldırmış olduğu halde yürüyordu. İniş sona erdi. De - lik düz ve geniz bir sofa ile bitti. Maga çekinmeden buraya daldı. Bu anda Ragastan başının üstünde ğuk bir gürültü duydu. Anio nehrinin altında bulundukla- rını anladı. Yüz adım kadar yürüdük- ten sonra yol tekrar dikleşmeğe başlı- yarak çıkılacak yeri görünmiyen baş- ka geniş bir mağaraya açıldı. Maga durdu ve: — Dağın öbür tarafında, vadinin dibinde bulunuyoruz., dedi. Dışardan çalılarla örtülü olan bu yarıktan yal- nız bir adam geçebilir.. Buradan An- yo mecrasına İnersiniz.. Makyavel: — Pek âlâl.. Fakat siz ne yapacak- sınız,, dedi.. — Ben kalacağım.. Sizi kurtardı- ğım yetmez mi?.. Alt tarafını sorma- | yınızla Makyavel genç ressama döndü. — Gel Rafael.. — Biraz durunuz!. Maga Rafaelin elinden tutarak sordu: " — Bu iki adam kimdir?. — Dünyada bana acıyan iki sadık şdost, iki sevgili arkadaş. & Maga titredi. Rafael de, — evvelce telâşla farkına varmadığı, büyük - bir yeis nazarı dikkatini çekmitşi, Rafael sözüne devam etti: Eevet.. Dünyada bence en aziz en kıymetli olan iki sevgili arkadaş! Heyecanı geçtikçe elemi artıyordu. — Sen benim iyi Rozaçığım.. Sen ki onun annesisin!. Oh, Roza anne bilmiyorsun. Hayır bilemezsin! Pek fena.. Pek müthiş bir şey bu... Bu beni öldürüyor, Roza anne!, Buhran çoğalıyordu. Nefesini da- İ raltan luçkırıklar şiddetli bir hum- — RJİYA 1SL maya tutulmuş gibi onu titretiyordu. , Uzun bir ürperiş içinde sihirbaz kadı- - nın kolları arasına düştü. Maga, sebebini bilmediği bu hal f | karşısında derin bir hayrete kapıla- | rak : Rafael, Rafael.. Allah aşkına nec o- luyor?. Söyle bana. İhtiyar Roza ân« neni daha fazla üzme.. diye bağırdı. — Oh!. Daha haberiniz yok.. O öl- dül. Öldü!.. Öldü!. ArP — Öldü mü?. Kiml., Kim öldü y söyle!.. Rozitadan mı bahsetmek iste- | yorsun?.. Ğ l Rafael bir kelime bile söylemeğe (A gücü yetmeden başıyla “Evet1,, işare« ti verdi. : Maga: ( — Uğursuzluk!.. Ne çare!.. Rafae « l lin orada bulunması ve bu suretle ü « | zülmesi alnına yazılı imiş!. Gel çocu- ğuml!. Gel evlâdım! Siz bulunduğunuz | yerde kalın Mösyöler.. | Rafaeli mağaranın iç tarafına çe- kerek bir taşın üstüne oturdu. Genç ressam, derin bir asabi buhran içinde L başını ihtiyar kadının dizleri arasına | bırakarak saçma sapan söylenmeğe başladı, — Makyavel ile Ragastan dindirme- ğe güçleri yetmiyen bu matemi büyük bir heyecanla seyrediyordu. Fakat bu manzaranın birdenibre değiştiğini büyük bir hayretle gördüler.. Maga eğilmiş başını Rafaelin başına yaklaştırmıştı.. Delikanlı birdenbire sakinleşti. Başını kaldırdı. Evvelâ te- reddütle #onra heyecanla sihirbaz karıyı sorguya çektiği sanılıyordu. Kocakarı ise onun söylediklerini mü- temadiyen başıyla tasdik ediyordu. Rafael bir sıçrayışta ayağa kalktı. Arkadaşlarına doğru koştu., Kolları- nı açarak onları kucakladı ve avazı çıktığı kadar: — Yaşıyormuş!. Rozita — yaşıyor* muş!. İşitiyor musunuz? Yaşıyor'« Yaşıyorla