Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
HABER — Mı;ım Postası 8 MART — 19'33 — General Ismet kabınesı itimad reyi aldı Başbakan bir nutukla iç ve dış siyasamızı anlattı Ankara, 8 (Hususi) — Kamu- taü dün Hasan Sakanın başkanlı- gında toplanmıştır. Seçim dairele- rinin alfabe sırasına göre üyele- rin isimleri okunmuş ve mazba - taları ayrı ayrı reye — konulmak suretiyle kabul edilmiştir. Encümenler için yapılan se - çimden sonra ise, hükümetin,be- yannamesini dinlemek için saat 17 detekrar toplanmak üzere Kamutay toplantısına aralık ver- miştir. Başbakanın Beyanatı Kamutay saat 18,30 da ÂAb . dülhalik Rendanmn başkanlığın - da tekrar talandığı vakit Başba - kan İsmet İnönü kürsüye gelerek “u beyanatta bülunmuştur: “ Büyük ulusun sayın vekilleri; hükümet, şimdiye ka - dar olduğu gibi, sade bir prog - ram sahibidir. Ancak programı tatbik için sağlam — bir azim ve kati bir karar ile çalışmak yoluün- dadır. Biz, inkılâpların vücuda getirdiği yeri Türk cemiyetinin içerden ve dışardan sulh ve em - niyet içinde çalışıp ilerlemesini amaç tutuyoruz. (Alkışlar.) Sulhün ve huzurun bulanma - dan kalacağına ve icabında eh - liyetle ve fedakârlıkla korunaca- gına, güven havasımnin yürdün i- marı ve yurttaşın refahı için bi- rinci şart olduğuna inamıyoruz. (Alkışlar.) : Sayın saylavlar, Dışarı siyasada sulh ve emni- yeti korumak ve teşkilâtlandır - mak için bütün kudretimizle çalı- şıyoruz. Daostlarımıza, taahhüt - lerimize sadakat ve genel olarak yakın komşularımızla iyi geçin - mek için elimizden gelen her şeyi samimiyetle yapmak, siya - setimizdir. (Bravo sesleri). Bu siyasetin ana çizgileri içinde u - luslar arası hâdiselerini dikkatle takip ediyoruz. (alkışlar). Sovyet ittihadiyle münesebet- lerimiz her zamandan ziyade sı - cak bir dostluk içindedir. (Sürek- li alkışlar) Savyet sanayiinin gü- zel eserleri sanayileşme hayatı - mızda ebedi dostluk hatıraları o- larak — yükselmektedir. Büyük Sovyet ittihadiyle yakın ve sami- mi dostluğumuz, — gerek siyaset alanında ve gerek diğer her alan- da her gün daha ziyade kuvvet - lenmekte ve genişlemektedir. (Bravo sesleri, alkışlar). Balkan paktının uluslar ara- sı sulhü için büyük kıymeti her münasebetle parlak bir surette kendini göstermektedir. Mütte - fikler taahhütlerine sadıktırlar. Müttefikler biribirinin emniyeti- ni kendi emniyetleri gibi tutmak zihniyetindedirler. (Alkışlar) İranla aramızda mevcut olan dostluk ve güven siyasası mutlu bir surette ilerlemektedir. 'Dost memleketin tesanüt ve muhah - bet havasını zikretmek, benim i- çin gerçekten bir kıvançtır. (Al- kışlar). Afgan devleti ile — aramızda mimi dostluğumuz tabif bir su - rette inkişaf etmektedir. ( Alkış - lar). Bulgaristan ile münasebetleri- mizin dostça mahiyetinin delille- rini bu komşu memleketin büyük salâhiyetli ağızlarından işitmek, Türk ulusunca yüksek değeri ile takdir edilmektedir. 'Aramızda i- yi geçinmek, dostluğu arttırmak ve Balkanlarda sulhün muhafa - zasında müşterek büyük menfa - atlerimizi görmek niyetlerimiz, ki, karşılıklı olduğuna şüphe et- miyoruz, geniş ve güzel tatbika- ta namzet bulunmaktadır. Bal - kan devletleri arasında bir.biri - nin saadetini özlemek zihniyeti istikbal için hayırlı bir müjde ol - masımı dileriz. Diğer büyük devletler ve di - ğer münaşebetlerimiz, dostane inkişafını takip etmektedir. Sayın ve sevgili saylavlar, Bizi çalışmamızda teşvik et - mek kararında iseniz, bunu rey - lerinizle — göstermenizi dileriz, (Şiddetli alkışlar).. Konya saylavı — General Ali Fuad Cebesoy da tuttuğu yapıcı yolda yürüdüğünden dolayı ev - velâ hükümeti tebrik etmek iste . diğini söyliyerek bugün ve bun - dan evvel okunan programların tekmil ihtiyaçları tamamiyle kar - şılıyacak ve tatmin edecek ma - hiyette görmediğini kaydettikten sonra demiştir ki: “Maamafih şunu da ilâve et- mek isterim ki, şu içinde yaşadı- | ğımız ahval ve vaziyet içerisin - de hiç bir devlet kabinesinin mil- letin bütün eksiklerini ikmal e - decek bir program yapıp tatbik edeceğini kimse zannedemez. Bahusus bizim bir tetemmül devresi geçirdiğimiz nazarı iti — bara alınırsa belki bu sözlerim - de bir isabet olur..,, General Ali Fuad, hükümetin harici siyasa ve yurd müdafaası hakkındaki kıskançlığına ve ted- birlerine müzahir olduğunu işa- retten sonra idari, mali ve öko - nomik şahsi bazı noktai nazarla- rı bulunduğu, fakat bugtin için onların münakaşasının yersiz o - lacağını zamanı geldiğinde bun- lara ait fikirlerini -söyliyeceğini işaret ederek “Bugün en büyük temennim demiştir, hükümetimi- zin muvaffakiyeti — ve güttüğü yolda daima ileriye doğru gitme- sidir.,, Başkan Abdülhalik Renda, reylerin tasnifi neticesinde 376 reyle ve muvcudun ittifakı ile İs- met İnönü hükümetine itimad reyi verildiğini bildirmiştir. Bunun üzerine kürsüye gelen rini şu sözlerile ifade etmiştir: “Hükümet yükünün her ülke - de ağır olduğu zamanlardayız, Si- zin hükümetiniz de cçok ağır olan yükü müzaheretinizle; yardımı - nızla, yol göstermenizle taşıyabi - lecektir. Yüce güveninizle değer - li olmak için çok çalışacağız.,, Başbakanın bu beyanatı say - lavların sürekli alkışlariyle karşı - lanmıştır. Meclis pazartesi saa 14 de top- lanacaktır. Bulgarlar hem hem suçlu güçlü (Baş tarafı 1 ı'ncide). ya iki yeni piyade fırkasıyle 500 den fazla topu hamil' bir topçu kuvveti gönderilmiştir. Ankara hükümeti bu yapılan tahşidat hakkındaki istihzarata sırf Çanakkale boğazını müdafaa maksadiyle hareket ettiğini — ileri sürmekle mukabele etmektedir. Gecen kânunusanide asker kuv vetlerinin tezyidine gene devam | edilmiş ve Bulgar hududunda ya- kın bir yerde yeni bir fırka teşkil olunmuştur. Hududun etrafında bulunan bütün Türk köyleri şu dakikada piyade ve topçu kuvvet- leriyle doludur. Bir çok mühim- mat, erzak ve elbise depoları tesis edilmiştir. Adeta bir harp arifesindeymiş gibi gösterilen bu hararetli faali- yet meyanında Trakya ihtiyatla » rının üçte biri silâh altına alınmış ve buna İstanbuldan ve Anadolu- dan gönderilen rakkamla 23 bin yeni efrad ilâve olunmuşstur. E- dirnede gayri muntazam çeteler teşkil edilmektedir. Trakyadaki zabitlerin ve neferlerin izinleri ge ri alınmıştır. ötedenberi devam edegelen sa - .Muhtra en nihayet gerek aş- ker ve gerek Trakya ahalisi ara- sında şiddetli bir Pı y maumsun Yü- pilmakta ve Türk matbuatının Bulgaristana hücum etmekte ol- duklarını kaydetmektedir. * Sofya, 7 (A.A.) — Anadolu ajansının husust muhabiri bildiri- yor: Bulgaristan hükümetinin iki sınıf askeri silâh altına çağırdığı rivayet edilmektedir. Ankara, 7 (HABER) — Öğren- diğime göre İskân tahsisatmın bir milyon lira arttırılması kararlaş- mıştır. Bu para, önümüzdeki mali sene içerisinde Trakyada yerleş- tirilecek muhacirlere harcanacak- tır. Bünün için umumi müfettişlik tarafından bir proğram hazırlanar rak hükümete verilmiştir. Buna göre, kabul edilecek bir milyon fazla tahsisatla Trakyada yüz bin köy evi almacaktır. Umum müfet tişliğin araştırmaları — neticesin- de, azami tasarrufa riayet etmek " suretiyle yaptırılacak bu evlerden her biri hükümete 60 liraya mal olacaktır. Fazla tahsisattan arta- kalacak para ile, yerleştirilecek muhcirlere birer ton buğday ve birer çift hayvan dağıtılacaktır. Almacak bu gibi tedbirler ve yardımlarla gelecek sene Trakya- | Başbakan, Kamutaya teşekkürle- | kamanlı - aldılar. Sizin gemileri batıracak - (Baştarafı I inci de) bır yeri işgal ederler. Hemen he- men her siyasi hareketin içinde si- lâh fabrikatörlerinin muhakkak bir rolü vardır ve onlar istedikle- rini, kendi ellerinde bulunan va- sıtalarla yaptırabilirler. Bu vası- taların ne çeşit oldukları saymak- la bitirilemez. Silâh fabrikatörle- rinin emirlerinde, dünyanın bü- yük ajansları, gazeteleri, edeb! siyasi şahsiyetleri vardır. Dünya ulusları, her tarafta sulh kurmağa ve ihtilâflarını sulh yoli- le halle çalışırken, silâh fabrika - törleri hemen her yerde fitneler, fesatlar çıkarmağa çalışırlar, iki ulusu biribirinden şüphe ettirirler. çünkü bu onların işine — gelir Bir devlet komşusundan şüphelenirse silâhlanır, onun silâhlandığını gö - ren kamşusu da bana hücum ede- cek diye silâhlanır. Bu silâhlan - ma silâh imaleden — fabrikaların ekmeğine yağ sürer. Dünyada si - lâh yapan fabrikalar pek mah - duttur. Bunların aralarında reka - bet olmakla beraber, fesat ve fit- ne çıkarmak için gizli bir anlaş - ma da vardır. * # * Deniz altı gemileri mühim bir harp silâhıdır. Fakat ancak Umu- mi harpten beri kullanılmağa baş - landı ve mükemmeleştirildi, Yalnız, size dünyada denizaltı ge- misi satm alan ilk devletin hangi devlet olduğunu haber — verirsem muhakkak şaşarsmız. — Zira, bu devlet, Osmanlı imparatorluğu - dur. Evet, donanmasında ilk de- niz altı gemisi bulunan devlet Os- gemiyi, sultan Hamide: - — Elimde bir denizaltı gemisi var.. Düşmanlarınız — Boğaziçine gizlice gelip birdenbire su üstüne çıkacaklar ve yıldızı bombardı - man edecekler. Bu gemiyi ben - den satmn almak istiyorlar. Diyerek satanda — meşhur Sir Bazil Zaharoftur. Bundan sonra, — ayni Zaharof Yunanistana gitmiş, orada : — Türkler bir denizaltı gemisi *Elimda iki tane — daha var . Size de bunları satabilirim. Diye Yunanlıları kandırmağa çalışmış ve daha başka kombine - zonlar yaparak bunda da muvaf- fak olmuştur. Sir Bazil Zaharof , ondan sonra, Yunanistanda kendi emellerine hizmet edecek, daha açıkçası tem- lar. da yeniden iskânları temin edile- cek muhacirlerin yekünu yüz bini geçecektir. Diğer taraftan, Başbakan İsmet İnönü dün Kamutayda beyanatta bulunurken Bulgaristanla — olan dostluğumuz hakkında da şunları söylemiştir: _ “Bulgaristan ile münasebetleri- mizin dostça mahiyetinin delille- rini bu komşu memleketin büyük salâhiyetli ağızlarından işitmek Türk ulusunca yüksek değeri ile takdir edilmetedir. Aramızda i- yi geçinmek, dostluğu arttırmak | ve Balkanlarda sulhün muhafa - zasında müşterek büyük menfa - atlerimizi görmek — niyetlerimiz ki, karşılıklı olduğuna şüphe et - miyoruz, geniş ve güzel tatbika - ta namzet bulunmaktadır. Balkan devletleri arasında birbirinin saa- detini özlemek zihniveti istikbal için hayırlı bir müjde olmasını Venizelos silâh fabrıka' İarının simsarıdır| imparatorluğudur, ve bu- | l sil ettiği Vikers ve Armstrong. !"' * ketine kendisine Şarkta bir - ajap : aramış, bulmuştur. Bu ajan, Ve" İt Venizelos, Umumi harpten sor” k ra, Yunanistana “Megalos id&a,; Y? aşılayarak güya bu fikri tah b etirmek için onu üzerimize saldıf” y dı. Hakikatte, maksadı, — harptafi = arta kalan ve stok halinde bırüki, İk tirilmiş olan — Armstron ve Vi" kers'in islâh ve mühimmatımnı sarfı H ettirmek idi. Nitekim, Anadoluy3 * geçen bütün Yunan - ordusu bü fabrikaların silâhlarını ve techi * zatını taşıyordu. » » » Bütün dünya mıntakavi ml“k larla sulhü kökleştirmek istiyordü: Balkan misakı da bunun için y*” pıldı. | Bulgaristan içine girmemekle beraber, bu misak Balkanlarda bif | sulh havası kurmak için atılmış bif — temeldi. | O aralık Venizelos, — Fransay$ bir seyahat yaptı.. Gene ©o arnllk Bazil Zaharof, Fransadaki şatd k suna çekilmişti. Hasta olduî“ İlk ve hattâ öldüğü şayiası — çıktir Hasta mı idi?. Belki,. Yalnız şurâ" sı muhakkak idi ki, — Venizelesi& || görüşmüştü. Zaharof, Balkanlarda | Sulhun kökleşmesini isteyemezdi' İ Çünkü silâh fabrikatörleri. butlf dünyada mallarını satmak üzer? harp endişeleri yaratırlarken, Zat | harof, ajanı da Venizelosun Bal kanlarda böyle bir hava — teşisin? mâni olamayışma göz 'yumımı.l ’fı dı. Nitekim, Venizelosa — talimt * verdi ve Yunanistana döner dön” [ | mez bu eski Giritli avukat, taraf "l _ tarları ile derhal Balkan andlaş * ması ve bilhassa — Türk - Yunj dostluk misakı aleyhine ııddeli | hücumlara geçti. / Venizelos bu hücumlarında m“" ' vaffak olamadığmı görünce, niliâ” yet işte bügünkü vaziyeti ortaj' i çıkardı. Yunanistândan — gele” haberler Sir Bazil Zaharofun ajt” — nrrifi, bu hareketinde peşinde bi çok kimseleri de sşürüklediğini gö$ teriyor.. Bilemeyiz, zavallı safdil” ler, (vatan, millet) gibi mukadde* mefhumlar ile daha ne kadâf müddet maceraperestlerin ellerit” de oyuncak olacaklar ve felâket * ten felâkete sürüklenecekler?. “Megalo İdöa,, mefhumu ile nan gençliğinin en gu:ıdeleru”’ kanrmna girmiş olan Venizelosun b? sefer böyle bir — mefhum da ilefi sürmeden açıktan açığa 1 geçerek peşinden bir — sürü de * dam sürüklemesi hakikaten İi ve hayretle seyredilecek bir M sedir, italyanlar Plas' tirası tevkif etmiş Atina, 8 (Hususi) — Bir gür lük diktatör Ceneral Pll'w Brendizi'ye gelmiş, fakat, kend sinden mülâkat istiyen gaze ı lere beyanatta bulunmamıştır: göt talyan hükümetinin !ıddetll hapsi altındadır. Hattâ Atina ı:;ı zeteleri, Plastiras'ın tevkif edi ğini yazmaktadırlar. v Asilere ait Elli ve Psara krW vi zörleri, Kavala önünde ĞGİ“" İk İt h |t h D ,. .s:ı'—rd_' —T — yu- e— y yryr a - »- K — e. A A —— # e W A A A dileriz.,, | mişlerdir.