5 Şubat 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

5 Şubat 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N — SUBAT 1935 |Esir Kadın Nakleden: Asşk Ve His Romanı (Vâ-Nü) HABER'in tefrikası No. 8 n"'"dl diğer — oyuncular, ni bitirmişlerdi. Dürdane- etrafını sardılar. hax t h:'_ıl!m. pencereden baktı. lenin bahçe yolundan e - geldiğini gördü. kÜlhdııı da onu görünce, a- hi Ilklıçtırdı Neşeyle yak- l kıı»lıı—ıııı çattı: Aşkolsun... Aşkolsun... K 3di etti.. Hem beni buraya ça- | MK, . ” hem de kendiniz gelmi- 4 ı,._'lı yanından geçen Ramiz Bgöstererek: z mrtiuiı kim? in ellerini dostcâ tuttu. | hatları — yumuşamıştı. :d'l alaycı alaycı: Üthiş bir flirt! 7 :' , sesinin perdesini değiş- | | o.kldır zalim olmayın!... k artık geleceğinizden ümi- * de, onun için biraz do - Eğer bu akşam beni yemeğe , 'd"'emı, sizi affederim. elbette... Ne demek! , ben de sizi affettim. Sırada, briç masalarının et- %u konuşanları sey - F-r'ıd Galip, Dürdane- irleve doğru eğildiğini, son- onuç YENihayot Ramiz Bed- Uğunu yüreür Derhen, İt dü Bi *Nlara yaklaştı. '3 llnu, onlara, dikkatle | r 'ı İ * başladılar. harıne, delikanlı şöyle | Doldu olacak- “’ı' diğim şeyleri onlara söy der Kâmile, kocasının gel- k bi 'ardan öğrenirse, pek l“lu,' Act duyar, doğrusu!,, Kölegepir birdenbire, Ramiz Bed - Klln Ahenin masasından ayrı - ileye yaklaştı. Ferid, ı çattı. 3 Ramizin yanına bir kaç ""'-ııı Ve şöyle bir. muha- / "'lüı ettiğini yeni mi « ğ ikı 'öılıueeıııı Yal. Y Bu akşam, yömekten ş ı,“wHolivut gl ün 8 numaralı sayısı fok !ıymm" resimlerle bir çok ı havi olarak çık- Bu Ka tayıya Abidin Da- İ&îni vermişler- h gayet 'k.._î'hk ve Spor 'ı Server Ziya Ciralık yalı YİZ ve ) Ve Spor, gök şehitle- N'. Yaraşır, özlü bir sayı A..._ Haşim, M. Nu €n içli yazılarmı, “".c—ı ÖŞmııde Küleli ca; dde- x odalı İmllınıçlı ınuıl: xl“ e ven fiyatla kış oturmağa hçesi ve kumpanya (Mdr, Nwekı Ş; istiyenlerin | ları, (;:;:,')"", haneye | Şd Galib, iskemleyi sürdü, | hdın, kendisine sır | '4; ı.. n YÜNUK nemaaa e oA A AdakasERAT A UA ERA ASN W Tahsil müdürlüğüne sonra, sizi mutlaka görmeliyim... Kâmile, hayretle: — İmkânı yok... -dedi. Feridin yüzünde büyük bir de- | ğişiklik olmuştu. Eski zamanki ha line avdet etmiş gibiydi. Kadın: — Ne var? -diye sordu. Erkek, cevab verecek zaman bulamadı. Karısı Belkis, kocası- nin heyecanımı - farketmişti. Bu- nun da, Dürdane Hanımdan elde edilen havadiş üzerine olduğunda şüphe yoktu. oynuyor. Kendi kocası da bu işe bu derece alâka gösteriyor... Kâmile, Belkisin yüzünde bu derece bir kıskanelık ifadesi beli- r'ışine şaştı. — Ne oluyor? Ne var acaba?,, diye düşündü. Ferid Galib, yanlarına ıeldi Üçü birden susdukları için, lâf açmak istedi. Yüksek paraya ba - kara oynanan kotra — klübünde Ramiz Berkinin tüttüğü mükem- mel pası medhetmeğe başladı. Bu strada, uşakların bir — şer- long getirdiklerini farketmisti. Bu şezlong üzerine, Dürdane « Haberin romanı — 2 nin kocası Daver uzandı. Ona ba- kınca, Ferid Galib, eski geceleri | hatırladı: Eski nazır her — azledi- lişte kendilerile birlikte kumar oy nardı! , Daver, cidden şayanı dikkat bir adamdı. Fakat, zekâsı ve tehlike- ye harşı hstihıfafile değil, mütbhiş | azim ve iradesile iri vücüdu, kön: disini, nazarı dikkati celbedecek | insanlar arasına sokardı. Kocaman cüssesinin zırhı arka- sında sivri olan saklı durur - dü, Şimdi o muhteşem nazırdan, çarpık ağızlı bir insan posası kal: mişti. Dürdane, elinden kartları ata - rak, kocasına doğru koştü. Diğer oyuncular da kalktı. Pakniyeler altında, bariz bir | boşluk vardı. Ferid Galib, o tara: fa doğru döndü, - Ufukda, bulutlır kızıllaşıyor - du. Denize bir turunculuk, bir pen belik aksediyordu. İri bir. camın | bu renk rvenk dekor. içinde kara rengi pek mühteşem bir tezad teş. kil ediyordu. ayağa memur muavini alınıyor İstanbul tahsil müdür!lüğünde birçok icra memür muavinliği mün re lise mezunlarının alınması için Akçe Bakanlığından emir gelmiş- tir. Taliblerin ayın onuna kadar müracaatları kabul edilecek sonra bir imtihan yapılacaktır. ve Esirgeme derneği- nin balosu Şuhatım 28 nde, Park Otel salan. larında Esirgeme Derneğinin bala- su verilecektir. Dühuliye bir Hira, yemek iki liradir, Hem gayet güzel bir gece geçirecek, hem de bit ha- yır cemiyetine yardım etmiş ola- caksınız, Kâmilenin kocasi | haldir. Bu münhal müavinlikle-!| HABER — Mıııı Poıhıı Şıkâyetlcr, lemenmlor ı Posta müdürlüğü- | nün dikkatine *“Biz Yalovanım bir köyünde o- turuyoruz. Bir malrmı, Mmektubta yazdıkları fiata, talibine verib ver- miyeceğimi telyazısı ile — bildir- mekliğimi Şişlide Mecidiye köyün deki vekilim yazıyor. Bu mektub, 26/1/935 günü ak- şam vakti elime geçtiğinden he - men ertesi günü sabahleyin er - kenden telyazısımı yazdım. Ve Yalovaya üç buçuk saat mesafe - de bulunan köyümden bir atli çı - karıp kelimeleri hesab — ederek pârasını verip gönderdim. Yalova telgraf müdürü telya - zısı parasından başka Şişliden' Mecidiye köyüne kadar bir saat - lik sürücü harcırahı olarak ayrıca (kirk) kuruş daha istemiş — ve gönderdiğim telyazisı kâğıdına, kendi el yazısı ile de yazmış. Buna karşı göndermiş olduğum adam, benim için: “icabetseydi © kırk kuruşu da verirdi,, demiş &e geri dönüp köye gelmiş. Lâkin o gün akşam oldu ve telyazısı çeki - lemedi. Bü gecikmeden dolayı da öoldukçâa mütazartır oldum. 1 — Mecidiye köyü şehir hari- ci köy değildir, Beyoğlu belediye- si hududu dahilinde şehrin — bir mabhallesidir. 2 — Her gün mektubları, hattâ gündelik gazeteleri bile abönele- rin ve sahiplerinin kapılarını ça - larak evlerine dağıtan posta mü - vezzileri muntazaman gelib git - mektedirler. (Dört ay evevl ben! de Mecidiye köyünde oturuyor - dum. Aböne olduğumuzdan — her gün muntazaman posta yaüvezzli evimize Haber gazetesini getiri - yoörduü). $- Meeıdlye köyünde posta kutusu da vardır.. Ve her gün muntazaman müvezziler kutuyu [ iki defa açıp içindeki ımlı!vbluı almaktadır. 4 — Mecidiye köyü Şişliye bir| saat değil, on dakikalık bir me - safede ve postahaneye de Ferikö - | yünden ve Kurtuluştan daha ya - | kındır. . .ıRADYo | temzili zakli, 2230 Dans müsik'si. 24 İspan- Bilmediğim şey de — böyle her gün posta müvezzilerinin munta- zaman gelip gittiği şehrin bir ma- hallesinde ve Belediye hududu da- hilinde telyazısı için sürücü üc -| reti veya harcırahının alınıp ılın mıyacağıdır.,, Yalova Güneyköy: Kevser Katagan Bugün Ha Sİ| İSTANBUL; 18 Almanca ders, 18,30 Jimnastik, Bayan Azade, 18,50 —Düns musikisi, plâk, 19,30 Haberler, 1940 Bayan Ses miha; Şan piyano ile, 20 Maliye Ba » kanlığı namına könferans, 20,30 De « miroaz; Şan Bayan Rozi, 21,15 Son ha- berler, 11,30 Radyo orkestrası, 22 Rad- yo caz ve Tango orkestrası, VARŞOVA, 1348 in. Lembergten nakâl, aözler. 1835 - Koro hey: eti. 19 Sözler, 19,16 Haplahane muhafızları orkostraat, süzler. 20 Beethovenin sanatin - rından. 2090 Aktüslüte. — 2080 — Şarkıâr, Bözler. 21 Senfonik otrkestra konsezi, haber- der. 22 Tarihi musiki konseri. rekdâm. 2815 Balon orkostrmsi, 2545 Könferane, 882 Khz KhZ. MOSKOVA (Stalin) 381 m.. 1820 Moskova bpertlindan — verilecek yolda neşriyat. BAS Khz. BUDAPEŞTE, 680 m. 18 Dans muxikisi. 10 Orkestra 19 80 Büz. ler. 21,10 Operadan. — nakil. (MANON). 24 Çingene orkestramı, 24,20 Plâk, 1,03 Haber - ler. f 7185 Khz. LEİPZİG, S m. 10,30 Geçit resmi marşları, — 20,10 PlAk, Brammel müuziklet, 20,80 Sözler. 20,70 ARtÜ. alite. 21 Haborler. 21,10 (Johanın vök Parla) G&dlı opera. 23 Haberler. 28,20 Gece koanneri, - | beten daha kuvvetli bağırdı. Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, kıskançlık, küvvet, aşk ve seyahat romanı SÜ — Murad.. Murad.. Nerdesin?.. Bana ses ver.. Murad, gırtlağına kadar çamu- ra batmış bir haldeydi. Uzaktan her tarafı çamura bulanmış Mu -( radı görmek imkân haricindeydi. Yorulmuştu, cevab verecek halde! değildi.. Çok yavaş ve çok hafif| bir sesle: — Ben.. Ben.. Buradayım.. Bu- rada.. diyebildi. Yavuz bu sesi işitmedi. Murad, sesinin çıkmadığını anlıyordu am- ma, daha fazla, daha kuvvetli 'ba- ğırmağa da muvaffak olamıyordu. Bir ara, gözlerini kardeşine çe - virdi.. Evvelki seslenişlerine nis - Yavuz, bakışlarını çamur iğin - de gezdirdi. Neden sonra — yavaş yavaş kıpırdıyan karaltıyı farketti ve: — Murad, Murad.. Desene ki korktuğuma uğradın, dedi. — Yayuzun bağırışı ümidsizliğini gösteriyordu. Bu çamüur © kâdar yapışkan, o kadar çekici idi ki ko- lay kolay kurtaramıyacağımı an- lıyordu. Bir anda, © daldan budala, bu daldan ö dala firliyarak, Muradın üstüne doğru uzanan dala gddi..j Tâ utuna kadar ileriledi. Kendi| ağırlığiyle dalı aşağıya sarkıttı. Fakat bu halde bile Murada yetiş- mesine imkân yoktu. Ayaklarını dala takarak ken- disini başaşaği biraktı ve kollarını | sarkıtarak Muradın ellerinden ya- kaladı. Fakat çektikçe, Muradı | çamüurdan kurtaracağı yerde — dal| | eğriliyor ve kırılma tehlikesi gös- teriyordu. Bütün gayretlerinin| boşa çıkacağını anlayınca başka | bir çare büulmaâyı düşündü, Gene ellerini çekmek suretiyle tuttuğu dalı aşağıya eğerek Muradın bul dala tutunmasını temin etti ve ©- na: — Sen, ben dönünciye — kadâr böyle dur. Sakın dalı lııukıyıııı'> deme.. Belki çok bekliyeceksin. | Fakat ben muhakkak geleceğim. l Muradım cevab vermesine mey-' eşyası -— --| görterermeeseenez İYazanı dan bırıkmıduı fırlayıp gitti. Aradan söylediği kadar bile va- kit geçmedi. Yavuz, Şerifle beraber görün - dü. P Onun bortumuna taktığı uzun bir ağaç lifinden yapılmış bir ipi Murada attı. Murad, ağacı bıraka- rak iyice yakaladı. Şerifin ufak bir hareketiyle çamurdan kurtul - du. Murad, çamurdan çıktıktan son -a ayakta duramıyordu. Temizle- mek uzun zaman sürdü. Bu tehlikeli anı tamamiyle at- lattıkları zaman güneş hemen he- men çekilmek üzereydi. Şerif, hem Yavuzu, hem Muradı, hem Merzu- kayı sırtına alarak ormanların de- rinliğine yavaş yavaş daldı ve gözden kayboldu. Bi . Aradan tam üç sene geçti. Mu- rad, hemen ayrılmak üzere geldi- ği ormandan ayrılamamış, karde- şi Yavuzla kalmayı tercih etmiş- ti. Şimdi, Murad, Yavuz ve Mer- zuka burada, bu geniş — ve vahşi ormanların hâkimi, her gün güneş batarken mağaralarına çekiliyor- lar, ilk ışıklarla beraber ağaçla- rın arasıma, şırıltılarla akan ne- hirlerin kenarına iniyorlar, vahşi hayvanlariyle başbaşa yışıyotlır— dı. — Birinci kitabın sonu Faydalı bir piyango Çocuk Esirgeme ve Ulusal Ö- konömi kurumları genel merkez- lerinin örtak olarak yapmiış öldük- ları ve çekiliş günü 25 şubat 935 olan büyük yerli malı piyangosu - nün biletleri Ziraat Bankası şube- siyle çocuk esirgeme kurumu mer- kezinde satılmaktadır. Bir bilet 50 kuruştur. Bunu almakla hem yurdun — kimsesiz — yavrularına yardım, hemde elli ku- ruş mukabilinde değerli yerli malı 'b olacaksınız. Maliye Vekâletinden: 1 — 2257 No, lı madeni ufaklık para kanununa tevfikan Devlet alacaklarına mahsuben otuz sekiz kuruştan alınmakta olan beher me- cidiye, gümüş fiyatının yükselmesi hasebile kırk beş kuruşa çıkarıl - mış ve bu fiat üzerinden kabul edilmesi için Malsandıklarına tebligat yapılmıştır. 2 — Cumhuriyet Merkez Bankası da beher öon gram safi meskük ve gayri meskük halis gümüşü 22 kuruş 50 santimden satın alacaktır. BERLITZ de Türkçe, Fransızca, İngilizce, 1İtalyanca, Kayıt muamelesi başlamıştır. Tecrübe ANKARA: Konya caddesi (557) YENİ AÇILAN LISAN KURSLARI Almanca, w. &. dersi — meccanendir. ISTANBUL 878, İstiklâl cad. Maliye Vekâletinden : Darp edilmekte olan Gümüş paralardan dört milyon liralık kısmı az bir zaman zarfında tamamen tedavüle vazedilmiş olacağından es- ki gümüş paraların 1 Şubat 1936 tarihinden itibaren herhangi bir kıy- metle mübadele vasıtası ölarak kullanılmıyacağı hilâfıma hareket e- denler hakkında kanuni tâakibat y apılacağı 2257 No.lu kanunun sekizinci maddesi mucibince ilân olunur, (858),

Bu sayıdan diğer sayfalar: