Süyük zabıta romanı Ne demek istediğini ğini, arkadaş- 'an anlıyamadı. erde aralanmıştı. Bu aralık- " Rauf, siyah ve şekli- :'.._Yln edemediği bir vücud gör- Tabancasını perde aralığımna Sevirerek bir ürüdü rati, adım yürüdü. mis" vücud, uzanmıştı... Orada... adım ötelerinde... d.ıB"'“ rağmen, hatırlıyor: Per- . bir müddet evvel oynatılmış- Oynatılıyordu. Tereddüt etti. m:-k-t. Vedat, koluna dokumu- * P“- PO!İı komiseri bir adım at- * erdeyi birdenbire kaldırıver- ba, hareketsiz bir vücudu Emh“; İleriye doğru adım at- - Bol ziyanm altında bir. kı- 'lıldg..m l a idu. üdi; oldu. O zaman, Rauf, — Rifat Bey! Rifat, önlerindeydi. İni uzattı. M Süsun... -diye fısrldadı. Ve N Yuhndlıwl: biri var, vağdfun bakışmda bir- eiddiyet “'HL .Tıbıneuı, hâlâ, Rifata lmiş duruyordu. kma Susi polis hafiyesi bunun far <t dedi ki: “%'ln gideceğim sırada dü - ou._ ki, bu gece sayfiye boştur. tü her kimse buraya gelmek t “dini alamıyacaktır. Kısa - -1:_' M köyden ayrılama- hı”:ı::ın kesilen bir sesle m" etti: din |eri girişinizi işittiler. Ken- İğ pi VAMI tanıttıracağımı bir tür- mm Bir istihfaftan _d'i . Burada yalnız ol - """ll tahmin ediyordum, Ta " Asında başkaları da var ga- l'::; Hem de, bir değil, — birkaç X Cıkalım... Biz, kâfi derecede ’:ı'i':lıhı. Lâkin gürültü etmi - v.d""" Yüzü buruşmuştu. e. “akları çıkmağa başladı ıu.n"_ at, en önde yürüyordu. Mer- dan "ıf“"İ'll vardığı za- H ünü yâvaşlattı. Y duyula, Saniyede bir, bir tıkır- R: yordu. durdu, 5'10:: arkasında duran — Rauf di; Müddet sonra, onun, mer- © ayrıl: inBive inli W.:fl"uu - ::;k inliye inliye 'lfı.ımı, tamamiyle ka - lılık. lıhıy_di. İki pencereden, "qll.;d:lhf Işığı, ancak iki ta- T“— 'atacak kadar içeri gi- P"eıinipo"' _imirî, husust polis ha özbek hl_dld €tmezden evvel, bi- Hiç b';dıler. , S“İhlq Kürültü işitilmiyordu. B lece geçti. ç » biribirlerini aradı ş::ld. elini Uzattı. $ *"mld...“n.ü' bir tabanca se- Küp, mDanda, Vededin eeit üzamlıların Mezarlığı ıf ; Orada GÖD ton basamağa vardı . HABE! B | Hızılarında vıldiz. işareti olanlar üzer erinde 24 Ide amamele görenler- || dir | Racamlar kapanış Hatlarını gösterir ——— — Nukut (Satış) Nakleden : Vâ - Nü » Locüta 610 * Viyana M - — * N - ; U Göle / Gi Şimdi artık lâmba yanmış, etra | « rıını N3 —| , Varşova — u — « Brüksel — ta, —| « Böda Tü, - h 'eraştriyorda; Blanii :: Ti * z Tavana, duvarlara bakıyor... Ö Örmere — dıe e) © Belimet Üke Bir an, sol taraftaki pencerenin | « sotya M —| * Yokehama 35 — R - Amsterdam -| « Altı 934 — altına da çevrildi. Orada bir vü- :h'_"ı" ı;: S ”.:m" el cud yatıyordu. L Sratholm — #9 - İ » Bankmer ssa. — | Ziya, başka tarafa doğrudal| Çekler (kap. sa. 16) | çevrildi. Orada, Rauf, iki büklüm | —— TCTEEER OU « Lozdra — 631.S0| e Stokhim « Nevyork — 070 0| « Viyana olmuştu. Vedad ile Davud da, diz çök - | * Paris izoa |e Madrir 881 x * « Milâao — 9.t878) e Beriin 19775 müşlerdi. * Prüksel — SAOI6İ * Varşevra — 42084 Hiç biri kımıldamıyor. * Atima B38(-- |* Badapeşte — 4155 $ i * Cenevre — 2.4508) « Bükreş — zamss * Ziya, tavan arasında bir daire Zd Pa zi :Mını Ş daha çevirerek dolaştı. Sonra, mütereddid, yere uzan - mış vücud üzerine çevrildi. Vücud, pencerenin önündeydi. « Âmsterdam 1.1784) » Yakodama — 2.7790 *« Prag 189667| & Moskova — 1003 D Anadatu RSA vi Bir inilti duyuldu. : 26 -İe Çimentn as 1zâs Sayıklama gibi bir inilti... sfl"ı 2s0| — Ünyon Det B Vedad, pencereye yaklaştı. Ra-|| yenezdamasn G vaya — ZZ uf, onu takib etti. U. Sigorti —— —,o0| Şark m. eee —— Remonti rLos| — Teleton Komiser irkildi. Bu yatan adamı tanımıyor. Raufa döndü. Onun elleri tit - ü 3 «1933Türk Bor.l 2067| — Elektrik — —— riyar. Sesi de titriyor. Titriyen se-||.. . İ 2005| Tramvay — 3178 siyle şöyle dedi: *. . . MM2960) — Rehtim 17,30 İstikrüzıDahili | 425 ) , Ansdaln! ğ ği " Ergünl lstikrazı 9r.mla Apadolu I1 4780 İki adam, birbirlerini gözleriyle||e1928 A Mül —. b0| —Anadota n a— istintak ettiler. |.. Ratdar. —0ola Mümessi A sa a0 ııdvdo.:e demek istediklerini an —ı R A D_Y 0 Lâmba, şimdi, büyük bir bavu- — Lâtif bey.. a Bugü, hu aydımlatıyor. Biş DA DA -.:ııı. K Vdad, ilerledi. Rauf, sağa doğ- t Karışık müsiki 1 çay sa- ru ilerliyerek onu takib etti. SA S ee MA SOY Bavulun arkasında örtülere sa- lıı-ı—l-“ 20: Demir caz. ıo.:.l ı.._,:. ki- rılmış bir cisim... ııı:. ve arkadaşları, 21,20: Son haber- Bönt aüra G rÜrmekiber) ve kmye aasea Z tarafa, lâmbasiyle baktı. 223 Khz. VARŞOVA, 1545 m. 10,15: Dans, — Sörzler. 20: Piyano refa « katile şarkıdar, — Sözler, 20,30: Reman mu- #ikisi. — Bpor habertlori, 21,151 Solistlerin iş- tirakile senfonik konser, 23,30: Şiirler. — Reklâmlar. 24051 dans. 545 Khz. BUDAPEŞTE, 580 m. 1X,35: Chariy Gazdrlo caz orkeastramı. 19: İki fare, korku ile kaçtılar Lâtif, bir kere daha inledi. Vedad bey sordu: — Kim ateş etti? Rauf: — Ben! dedi. Önümde birinin bulunduğunu gördüm. Rauf be - yin arkamda olduğunu biliyor - dum. Binaenaleyh, önümüzdeki adam, bizden biri olamazdı. Ateş Stanografi dersi. 19,85: Spor, 19,50: Repor- taj, 20,80: Örkestra temsilini makti, 28,80: OCaz musiktsi. 24,18: Çingene orkestensı, 1,06 Son haberler. 823 Khz. BÜKREŞ, 305, m. 18-15 plâk gündüz noşriyatı, 18 salon or- kestram, 10: haberler, 19,15 konserin deva » ettim mu, 20 ders, 20.20, plük, 20,55 senfonli kan- soro dalr #özler, 21,05 konserin devamı, 23 Komiser, Lâtif üzerine eğildi. | Waberler, 23,25 pltk. Dudaklarından bir kan çizgisi sızıyordu; yakasını lekeliyordu. Vedad: — Ölüm derecesinde yaralı ol- duğu anlaşılıyor. dedi. (Devamı var) Yurttaşı Hesabnı biliyorsan, yarını düşü- nuyorsan mutlaka Bankada bir ta - sarruf hesabın olmalıdır, M. L ve T. C. İstanbul Yedinci tera Memur- luğundan: Mahcuz olup paraya çevrilme- sine karar verilen 40,000 adet tuğ la 31 — 1 — 935 tarihine tesadüf eden Perşembe günü saat 10 dan itibaren Zencirlikuyuda İsmail ve Şemsiye ait tuğla harmanında bi- rinci açık arttırma suretile satıla- cağından talip olanlarım mahal- linde hazır bulunacak memuruna müracatlrı ilân olunur. (3842) SUNRSETNNTM NNN M NNN f — İstanbulda, S!Ihlhıııınınun-i ; da 9 numaralı Violet ! nam manifatura mağazanın adı Kiralık yalı ı : .. , Çengelköyünde Kuleli caddesinde GUN E R ; olmuştur ve ayni caddede lunan 29 numaralı (sabık Kle dört odalı kullanışlı müstakil bir yalr gayet ehven - fiatle kiralıktır. Yaz ve kış oturmağa — müsaittir. Bahçesi ve kumpanya suyu vardır. Görmek istiyenlerin ittisalindeki 79 numaralı haneye müracaatları. ı (8820) lollunmuştur. Telf. 23482 . bu ll zevk alacağını umarım. Yanında- yanti Hacıpulo) mağazaya nak i! Her parçası ayrı bir beyecanla okunacak macera seyahat romanı kıskanclık, kuvvet, aşk ve Tetrika No.146 Kulübe içinde göze çarpan bir kalabalık yoktu. Murada veril- mezden evvel, burada bir yerli oturuyordu. Köyün en iyi kulübe- lerinden biri sayılabilirdi. Sağ- lamdı. Kuvvetli yağmurlarda bileı akmadığını söylüyorlardı. Köşede iskemleye benziyen iki ağaçtan yapılmış $ed, onun yanında bir sürü kalabalık vardı. Bunlar av âletleriydi. Bunlardan başka irili ufaklı bir çok ta toprak desti, kap kacak vardı. Yerli, kulübesini olduğu gibi Murada bırakmış, yalnız yatağın samanlarını yenilemişti. Murad mırıldanır gibi: — Sizi dinliyorum Haşima -de- di. İhtiyar: — Sana şunu soracaktım, Ya- | vın kısmet olursa Aslanlr Hüküm- dara gideceğim.. Fakat kafamı kurcalıyan bir nokta var. Şüphe- siz sen onun büyüğü olduğun için kendisini çok küçük yaşta bırak- tm, Şimdi görsen tanryabilir. mi- sin? Aslanlı Hükümdarı da ümi- de düşürmek istemem. Şayet, bu senin kardeşin çıkmazsa, kendi- siyle kötü kişi olmaktan korka- rım, Verilen ümidin biran içinde kırılıvermesi çok fenadır.Belki ba na düşman kesilebilir. Bu yüzden senden alacağım malümata göre hareket etmek isterim. Evvelâ ba- kayım, araştırayım. — Vereceğin malümata uygun cevap aldığım takdirde meseleyi anlatayım. Murad biran içini çakti: — Doğru düşünüyorsun Haşi- ma dedi. Ben kardeşimi dediğin gibi çok küçük yaşta brraktım. On üç yaşında ya var, ya yoktu. Şimdi ben elliyi boyladım. En az 25 — 26 seneden beri kendisini görmedim. Şimdi görsem de şüp- hesiz tanryamam. Şayet sağsa kim bilir, ne kadar gelişmiş, ne kadar irileşmiştir. Yok yok.. Tanımama imkân yok. Tanıyamasam bile vücudundaki bir yara izi kardeşi- mi bana tanttır. — Kardeş'nin vücudunda bir yara izi mi var? — Evet.. Daha ufakken baba- mın aslanlarından birinin yavru- su, pençesiyle yaralamıştı. Yara iyi olduktan sonra yeri kalmıştı. Babamın: “Bu iz Yavuzda ömrü- nün sonuna kadar kaybolmaz!,, dediği hâlâ kulaklarımda çınlar. Filhak'ka ayrıldığımız zaman bi- le baldırında bu iz mevcuttu. — Ya?, * — Kardeşini başka neresinden tanıyabilirsin?.. — O yaşta bile, benden daha kuvvetli görünürdü. Herhalde bu kuvvetini muhafaza etmiş olacak. Haşima ayağa kalktı. Tam bu sırada kulübenin ka- pısında Yavuz göründü ve onu | Merzuka ile reisin oğlu takip etti. İhtiyar, hiç bir fevkalâdelik göstermedi. Yavuza dönerek: — Buyurun, dedi.. Sonra Mu- İ rada: — Bak bakalım, işte sana bir ü misafir get'rdim. Kendisinden çok ki karısı Merzuka., Mudar: — Memnun oldum. Fakat ken- disini tanrmadım.. Sen tanımıyor musun?.. ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OĞLU A B n AA 'l z Yazan: Rıza ! Şekip Trskesenanemacam Murad dikkatle baktı. Yavuz, hiç ses çıkarmıyor, karşısında ol- dukça ihtiyar fakat dinç duran ağabeysini seyrediyordu. Çok heyecanlıydı. Bunu belli etmekten de çekinen bir hali var- dı, Muradı — Hayır, dedi, tanımıyorum.. — O halde tanıtayım.. Yavuz.. — Yavuz.. Yavuz.. Murad, farkında olmadan mü- temadiyen bu ismi tekrarlryor ve hâlâ tanrmağa çalışryormuş gibi dikkatle bakıyordu. Gene ayni mırıltılarından sonra: Yavuz mu? diye sordu. İhtiyar Haşima Murada yak. laştı ve kolundan tutup sarsarak: — Yavuz, dedi. Haydi kucak- lasana.. Murad donmuş bir haldeydi. Bir türlü yerinden oynıyamıyor- du. Sanki ayakları toprak yere çi- vilenmişti. Yavuz, ağabeysini bu derin te- reddütten kurtarmak endişesiyle: — Evet.. Yavuz ağabey, dedi. Yavuzun sesi, Muradın kulak- larında çınladı. Derin çizgilerle dolu yüzü buruştu. Gözleri yuva- larından fırladı, Garip bir şekil aldı, Sinirli parmaklarını kısarak, adeleli kollarını uzattı. Titrek ve birdenbire pürüzlenen bir sesele — Yavuz.. Yavuz diye mırıl- dandı, kuvvetli bir kahkaha kopa- rarak yerinde sendeledi ve devri- len bir ağaç parçası gibi Yavuzun üzerine yıkıldı. Hâlâ gülüyor gülü yor, gülüyordu. Merzuka şaşırmıştı. İhtiyar Ha- şima hiç beklemediği bu hâdise karşısında ürkmüştü. Yavuz, bü- tün heyecandan tirtir titrediği halde kendini kaybetmemiş, rei- sin oğlu onun yardımına koşmuş- tu, Yavuz: — Ağabey.. Ağabey.. Ne olyor- sun.. Kendine gel.. Benim Yavuz olduğuma inamıyor musun? Diye söylendi Haşima: — Yatağma uzatalım.. Biraz dinlensin, belki kendine gelir.. de- di. Üçü birden Muradı yatağına uzattılar. O hâlâ gülüyor, gülü. yordu. Hşima yavaş bir sesle Muradın kulağma: — Çıldırdı. dedi. — Evet çıldırdı. Belki bir kriz- dir, atlatır.. — Belki.. — Azıcık su getir.. Yüzüne ser- pelim.. İhtiyar kend'sinden umulmı- yan bir çeviklikle fırladı, suyu ge- tirdi. (Devamı var) RELEEİMETEEEELETEMERRESKANNARTIRARR! Doktor Ali ismail H Haydarpaşa hastanesi bevliye ; ğ mütehassısı l Urologue — Operateur Babıâli caddesi Meserret ote-il # 1188 numarada her gün öğleden! İf sonra saat ikiden sekize kadar.5 üaüti