K görüşüm: Ovyet ressamları- inın sergisi , cir resim münekkidi olamıya- | Cağımı | den bah .. —. setmek salâhiyetini ken- “mde görür. Çünkü bizim ihtisa- | Paz, her tleden çalmaktır! p e e dî, ellerimi cebime soktum 4 dıki iİr mütehassıs sıfatiyle, Fmn- N . ida, Güzel San'atlar akademi- | yı:ıd' teşhir edilmekte olan Sov- | tessamları sergisini gezdim. ; Yî.]lime sunulan minimini risale- ğ dımsa da okumağı sonraya bı sergi, binanın üç salonunda 1 Sterilmektedir. ; — Ben Rusyadayken Sovyet | r'ğ“"ılnlııı-ımıı bariz hususiyetleri | anlr ve cansız mevcudatı tablola- ;t::v _ha.kikattekîne hiç benzemi- Clk h_'_r_!e.kilde geçirmekti. Kübist- | (* fütüristlik o memlekette şaha w u“'"!h- Halbuki, bu resim ser- » hiç de öyle eserlerden teşek- ttmiyor. Bisi kül İ îwi tetkik edince, bunların “re- | Vist,, Sovyet ressamları olduğu- gördüm, “j:::lnt Bi'_"“ğiîle dışarı ülkeler V kur aki kültür münasebetleri j ü yalnız bize değil, bütün a b'l tabloları gönderib | Muz d:tt"d' için, şimal komşu- | Sman Modernism ismi altına sı- liğin yeşç Pliklerin değil, realist- lmaye ve siyanet e- aq"y ütün se, anlaşılıyor. Filhaki- terej, “ Payatını, fabrikaları, müş- ğ _ç'ml.kleri, bahriyelileri, as- K fe"'— Mitingleri, çarpışmaları, Si t' in husust — yaşayışlariyle, ipleriyle canlandırmaktadır. iiîetı;î; Tağmen;-bu içtimat ekse- ” t;:_e eskiden kalma islâm ma- f : tine kadar diğer şubelerde llın._ı edİlıııı;eıııiştîr. S*rgi, ben diği üvk gezdiğim zaman yi kd&bnllkh. Semtin pek ©o " merkezde bulunmamasına ü €n, münevverlerimizin, kom- l —me'_nleket san'atına gösterdik- qti_"üet ve alâka beni memnun . ÜN ğ 5 v Tıbl“lu'm üzerinde numaralar | “'hq n fazla gözüme çarpan, ho- 8iden tabloların, — bunlara , lli intibalarını kaydet. ki , Onra, intibalarımı, risalede- alümat ile karşılaştırdım. tığı Zov Vodkin'in 1918 de yap- s î.hıh portresinde, Rus çizgi- Bı,y * Afrika renklerinin çok hoş da ?hmı var: Volga kıyıların- hay Asan ressam, Afrika seya- n_pm'!... Böylelikle, uluslar hiy, Sihniyetini kıtalar arası zih- Riaj adapte etmiş oluyor. heşi> İski Georgi, serginin şüp- | üdan p Alâkayi calib - ressamla- | Bt biridir. İşçiler için açılan aN'aş ersleri resim şubesinde ilk Yaşı, , terbiyesini almış. 1919 da EHB“YGYI başlamış. Duvar a- w leı,.in:'l'mı. amele klüplerinin D Ün __tım yapmış, Sonra istida- M::r"ek- onu, İtalyaya ve Al- | llı Ya dolaşsın diye yollamış- T E 'qkı::"llıyle Sovyet şeraitinden Bak bü işçi ressamım eserleri di[m. Yük bir alâka ile tetkik e- dski İsak, tam manasiyle — 8 İkincikânun 1935 biliyorum. Lâkin, gazeteci,| gazete kronikçisi her şey- Nitekim sonradan, elimdeki ri-| nde, tabiatten ölü tabiate İT AA — el e Haa ai HABER — Akşam Postası .ğ' Faizcil ve sarraflar ökonomi bakanlığın- ca teftiş ettiriliyor İstanbulda bulunan ÜÖkonomi Bakanlığı müfettişlerinden Bay Nahid, âni olarak, İstanbulda fa- izcilik, tefecilik ve sarraflık ya- panları teftişe başlamıştır. Bu ne- tıkları muameleler gözden - geçi- rilmektedir. Evvelki sene tefeci- ler tasfiye edilerek bunlardan fa- izcilik yapabilecekler tesbit edil- mişti. Bu itibarla şimdi yapılan kontrol çok kolay olmuştur. Bu teftişler üç gün kadar süre- cektir. Bu teftişler neticesinde usulsüz muamele yapan faizciler tesbit edilirse bunlar işten mene- dilerek mahkemeye verilecektir. Diğer taraftan bazı kimselerin faizle para verdikleri, — fakat bu muameleyi gizlemek için faizi de verilen paranım üzerine koyarak senedler yaptıkları anlaşılmıştır. tadır. ——o—ı—- Temsil akademisi etrafında görüşmeler Şehrimizde bulunan Kültür Ba- kanı, Memleketimizde bir temsil akademisi kurmak mevzuu üze- rinde dün bir toplantıya riyaset e-t miş, bazı kararlar alınmıştır. Kültür Bakanı Özmen Kültür genel müfettişlerinden Bay Reşad Nuri, orta tedrisat müdürü Bay Hasan Yücel, rejisör Bay Ertuğ- rul Muhsin, aktör Bay İsmail Ga- Hble görüşmüştür. Kültür Bakanı, temsil akade- misi üzerindeki görüşmelere dair şunları söylemiştir: ; “Temsil akademisinin Ankara- da, derhal temsiller verebilecek ve ayni zamanda bu yıl- da talebe — yetiştirecek suret- te kurulması — esasını — tesbit ettik. Bunun kadrosunu vesair masraflarını ihtiva edecek tafsilâ- tı, bir iki gün içinde, gene arka- daşlarla kararlaştıracağız. Bu e- sas içinde yürümeğe çalışacağız.,, üstaddır. Ressamlık — tecrübesi hayli eskidir. En ince işlenmiş tablolar içinde, realistliğin — ayni zamanda ne kadar enfusi olabile- ceğini gösteriyor. Vilyams, şimdiye kadar bilme- diğimiz fakat görür görmez, hoş bulduğumuz yeni renklerle bizre mevcudatı gösteriyor. Bogoradski, bahriyeli tiplerini ve işçi kadınlarını, bütün ruh ve mal gösteriyor. tayyarecilik eseri, serginin realist kat, “Akların erkânıharbiyesind: bir inkılâbçının sorguya çekilişi,, gerek kompozisyon, gerek bir ro- man tafsilâtiyle tiplerin tahlili ci- hetinden harikulâdedir. Efimov İvan'ın da bakırdan hindisini beğendim. Fakat, Lebedeve Sara, Çayko, Muhina, Saryan, -Samohvalof, Kuprin, Gerasimof da şüphesiz, kıymetli ressamlardır. Bu sergi, dost ve komşu Sov- yetlerde yalnız maddi san'atın de- ğil, manevi sanatın da pek yüksek lere çıktığını bize isbat etmiştir. DD yi VE YD » (VA-NO) L G YE e AĞ Z D vi iş yapanların defterleri ve yap-| Bu hususta da tahkikat yapılmak-/|, K Ççarşı esna- fı telâşda Çarşı yıkılmak tehlikesindemi? Gittikçe tenhalaştığı iddia ediliyor Kapalı çarşımnm bazı kısımla- rında son yağmurlarla bir çok dükkânlarım srvalarında çökme- ler olmuştur. Bu hal söylendiğine göre büyük zelzelenin olduğu 39 seneden beri tamir yüzü görmiyen —Kapalı — çarşı es- nafmı korkutmaktadır. Hattâ bu- gün Kapalr çarşıda sıra, srra gö - rülen kapalı dükkânların bu çök- me korkusundan kaçanlara ait ol- duğu anlaşılmaktadır. Bunun ne- ticesi olarak Çarşı günden güne boşalmaktadır. Fakat buna muka bil İstanbulun bu en işlek ticaret yerinin tamiri için hiç bir hareket yapılmamaktadır. Çünkü Kapalı çarşımın tamiri için teşebbüs ede - cek hiç bir makam yoktur. Bu hususta kendisile — görüşen bir muharririmize Çarşıda dük - kân sahiplerinden Bay Sami Hamlacı demiştir ki: « Görüyorsunuz ki Çarşı muh- telif yerlerinden çöküntü yapıyor. Çarşıdaki dükkânların sahipleri gelerek bu muazzam işi başarma- larma imkân yoktur. Fakat bir ta- raftan da Çarşı elden gidiyor. Gü- nün birinde İstanbulun bu en ka- labalık yerinde belki de yüzlerce kişiyi birden kurban vermemiz ih timali hiç te uzak bir şey değil- dir. Bizim hatırımıza buna karşı bir tedbir geliyor. Maili inhidam binalarım yıkılması işiyle meşgul olmak belediyenin işidir. Vakıa belediye bu şekilde binaları yıktı- rarak işin içinden çıkar ama Ka - palr çarşı için bunu düşünemeyiz. Belediyenin bu eseri —muhafaza etmesi şehrin orijinalitesi nokta - sından da lâzrmdır, Eğer beledi - ye hepimizden Çarşının tamiri i- çin bir para tahsil eder ve bunun- la Çarşı tamir edilirse bu mühim iş te başarılmış olur.,, zirğğ ı Sevgilisini öldürmek şekil temsilleriyle anlatmakta, ke) İ Deyneka Aleksa;ıdr’m BİViİ| | likten belki en uzak eseridir. Fa | © AAA muhteliftir. Bunların da bir araya | isteyan genç | Bir müddet evvel Pangaltıda metresi Fatmayı, kıskançlık yü- zünden, yedi yerinden yaralıya- rak öldürmeğe teşebbüs etmekten suçlu Balıkçı Sadettin hakkında- ki karar dün ağır ceza mahkeme- sinde verilmiştir. Geçen celsede Fatma, davasından vazgeçmişse de hukuku ümumiye davası suküt edemiyeceğinden muhakeme de- vam etmiştir. Sadettin on yıl ha- ,pis yatacaktır. lLaülisiik L? ahldi üyükada vapuru Satılmaktan başka bir işe yaramıyor Mülga Seyrisefain idaresinin 928 senesinde İngiltereden aldığı meşhur Büyükada vapuru iki se- nedenberi işe — yaramadığından Haliçte âtıl bir vaziyette durmak- tadır. Verilen malümata göre Â- kay idaresi alımdığı zaman kendi- sinden âdeta bir kruvazör gibi bahsedilen, saatte 15 mil yapaca- ğriddia olunan, fakat daha gelir gelmez bir işe yaramadığı anlaşi- lan bu vapuru satılığa çıkaracak- tır. Almdığı esnada Londra ile Ir- landa arasında sefer yapan Büyk adanm Adayı İstanbula 40 daki- kada bağlıyacağı ümit ediliyordu. Halbuki vapur yandan çarhlı ol- duğu için ilk gelişinde bu seferi bir buçuk saatte yapmış sonraları da gittikçe yolundan kaybetmiş- ti. Akay idaresi diğer yandan - çarhlı vapurları da kadro harici- ne çıkarmağa karar vermiştir. —i Sahte bir memur Pangaltı zabıtası, o civarda kendisine idarei hususiye memu- ru süsü vererek bazı dükkâncılar- dan para toplamak ve İstefo adın da birinden yol parası diye altı lira almaktan suçlu Aziz Nuri is- minde birini yakalayıp adliyeye vermiştir. Aziz Nuri, dün dördün- cü müstanlik tarafından tevkif e- dilmiştir. —o— Şampanya kaçakçı- lığı davası Vpurculuk Şirketinin Tarı va- purutda yapılan yabancı şampan ya kaçakçılığı hakkındki duruş- | mya dün Sekizinci İhtisas mah- kemesinde devam edilmiştir. Dün kü duruşmada Bay Ruşen ve Ba- İrkçryanın dokuzar ay, diğerleri- nin de dörder ay hapislerini iste- miştir. Duruşma, müdafaa ve ka- rar için yedi gün sonraya kalmış- tır. —-o-— Elektrik tarifesi Elektrik Şirketinin üç aylık ta- rifesini tespit için toplanan ko- misyon, kilovat saat ücretinin bu günkü gibi 15 kuruş olarak kal- masına karar vermiştir, -Karar tastik edilmek üzere An- karaya Bayındırlık Bakanlığına gönderilecektir. Yarın, Kadıköy Su Şirketinin tarife komisyonu toplanacak su metre mikabı ücretini tespit ede- cektir. —— Robert Kollej kapanacakmı? Bay Abidin, dün, “Robert Kol- lej,, i Amerikadan himaye eden mütevelli heyetinin İstanbula ge- len mümessili, Mister Kofr'u ka- bul ederek izahlarını dinlemiştir. Amerikalı Mister Kofr, “Ro- bert Kollejin, son zamanlarda va- ziyetinin pek iyi olmamasından ve halbuki “Robert Kollej,, i ya- şatmak, kapatmamak niyetinde oldukları için, almması mümkün bazı tedbirler hakkında Kültür Bakanımızın mütalealarından İis- tifadeyi araştırmıştır. —— — MÖL YU ! A BAA e Bi eI hh Palavra şampiyonu Geçen hafta Şikagoda palavra- cılar cemiyeti toplanmış, — pâ- lavracılar — senelik içtimalarını yapmışlardır. Bu münasebetle bir müsabaka yaparak 1935 senesi palavra şampyonunu da seçmiş- lerdir. Yeni şampiyön şu fıkrayı anla- tarak şampiyonluğu kazarimıştır. “Geçen hafta bir katıra bine- rek ava çıktım. Önce bir ada tav- şanı çıktı. O kaçtı, ben kovala- dım, O kaçtı, ben kovaladım. Ni- hayet önümüze bir uçurum çıktı. Tavşan durmadari uçuruma atla- dı. Tab'atiyle ben de katırla be- raber kendisini takip ettim. Biz katırla daha ağır olduğumuzdan 'hada dâaha süratle sukut ederek yere vasıl olduk. Bundan sonra havada daha siiratle sukut ederek; şanı armut gibi yakaladım.., Liman ve Rıhtım şirketi memurları Şehrimize gelmiş olan . Akçe Bakanlığı Müsteşarı Bây Faik tetkiklerini bitirmiş ve dün akşam” Ankaraya dönmüştür, Bay Faik dün Liman umum mü dürlüğüne gelerek meşgul olmuş tur. ' Bay Faik dün gazetecilere de- miştir ki: İ : Hükümete devredilen Liman Şirketinin yüzde doksan hissesi Akçe Bakanlığınmdı. Liman Şir- keti memurları, kendilerine liman işlerinde vazife — verileceğinden ödeme parası alamıyacaklardır. Fakat çalıştıkları yıllar, karşılığı,, solarak inhisarlarda olduğu - gibi - kidem zammı göreceklerdir. Tasfiye heyetinin verdiği rapor üzerine eski Liman Şirketi me- murlarımnı kidem meseleleri hak?” kmda bir kanun çıkarılacaktır. Liman umum müdürlüğü kad- rosu — hazırlanmaktadır. -— Ya - kında Bakanlar heyetinde konu-” şulacaktır. Kadro haricinde kalacak me- müurlar çok azdır ve bunlara öde- me parası verilecektir, —— Adliye koridorlarında bir kavga Dün akşam adliyede — Asliye Üçüncü ceza mahkemesi önünde bir kavga olmuş, Kocamustafa paşada oturan Sami adlı bir gen- ce bileklerindeki kelepçe ile vur- mak istiyen Mehmed adlı bir mev- kuf orada bulunan Bahtiyar ismin de bir kadını başından hafifçe ya- ralamıştır. Kamgaya sebeb Meh- medin Samiden alacağı olması- dir rii. * e i)irin Ana oğul randevu- culuk vapıyorlarmış Ahlâk zabıtası memurları dün Beyoğlunda Anadolu sokağında 23 numaralı evde randevuculukla ve küçük yaşta bulunan bazı kız- ları fuhşa teşvik etmekle geçinen Kalyopi ve Yovan adında bir ana ile oğlunu, cünmü meşhut halinde . yakalamışlardı. Kalyopi 60 yaşlarındadır. Ma- dam Kalyopiyi, zaten bir müddet ten beri takip etmekte olan me- murlar, dün evine iki erkek ve iki kadın alırken ele geçirmişlerdir. Randevucu ana ile oğul, dün müd- dei umumiliğe teslim edilmişler- dir. | li