4 Ocak 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Ekrem Reşid ve | | | | görüşmüşlerdir. - Liman şirket Şehrimizin | Bir heyet | Berberlerin Tahkikat yapmıya misafirleri Irak ve İran dış işleri bakanları burada görüşeceklermi? Şehrimizde bulunan İrak Dış İşleri Bakanı General Nuri, dün sabah İstanbul Vali ve belediye reisi Bay Muhiddin Üstündağı ziyaret etmiştir. Öğleden sonra, ölen İrak Kra: h birinci Feysalın şehrimizde bulunan kardeşi ve İrakım eski Türkiye elçisi Emir Zeyyid'le görüşmüştür. Eski elçi Emir Zeyyid, Gene - ral Nuriyi, Perapalas otelinde zi yaret etmiş ve bir saatten fazla Bu sabah, İran Dış İşleri Ba- kanı Bay Kâzimi de şehrimize gelmiş bulunacak ve Perapalas oteline inecektir. Ayın on birinde Cenevrede Milletler Cemiyetinin toplantısı - na iştirak edecek olan her iki Dış İşleri Bakanının Cenevreye git * mezden önce burada görüşmele - ri muhtemeldir. R İrak Dış İşleri t Gene - xal Nuri; Bayramın birinci günü Cenevreyo hareket edecektir. İran Bakanının ne zaman ha” reket edeceği henüz befli olma - makla beraber, Sar reyilâmından önce toplanacak olan — Milletler başladı Şirketin 300 da- | vası varmış | Inanılacak membalardan öğ- | rendiğimize göre Liman Şirketi- nin tasfiyesi işiyle meşgül - olan hey'et bu şirketin yıllardan beri devam eden muamelelerinde mü- him bir takım yolsuzluklar yapıl dığı zanniyle karşılaşmıştır. Şehrimize gelmiş olan Ma: liye Bakanlığı Müsteşarı Bay Faik bu işle meşgul olmak- tadır. Maliye Bakanlığı eski Li- man Şirketinin doğrudan doğru- ya ve bir yandan da İzmir Liman Şirketi yoluyle yüzde 98 hissesi- ne sahip olduğu için tasfiye hey- etinin meydana çıkardığı bu yol- suzlukla yakından alâkadar maktadır. Bay Faikin bu hususta yeni Liman Müdürü Bay Ali Rı- za Çevik de hazır bulunduğu halde liman tasfiye heyeti reisi Bay Fikri Altaydan izahat aldı- ğı anlaşılmaktadır. Alâkadarlar kat'i bir. ketumiyet göstermek - tedirler. — Söylendiğine — göre bu yolsuzluklar yersiz sarfiyat, u- sülsüz mübayeat ve füzuli masraf lar şeklinde olmuştur. Tasfiye heyeti bu hususta eski şirket mü: dürü Bay Hamdi ve şirket kâtibi Bay Reoşat Yılmazdan izahat al- mıştır. Ayrıca şirket mürakipleri- Cemiyeti konseyinin bu toplantı-. | sında mühâkkâk 'Bülufbiak üze” re, şehrimizde bir iki gün kaldık- tan sonra hemen ayrılması bek - lenrebilir. Okuyucularımızın da bildiği gibi Milletler Cemiyetinin top * | Tantısında İrak — İran — hudud meselesi görüşülecektir. Dün Perapalas otelinde İrak Dış İşteriBakanını, İrak-Türki - ye elçisi Bay Naci Şevket de gör- müştür. İrak Elçisi, İrak Dış İşle" ri Bakanının Cenevreye hareke - tinden bir müddet sonra tekrar Ankaraya dönecektir. Tütünlerimiz Geçen yıldan yüzde Cemâl Reş'd Kim ne derse desin, cp<ret i - şinde bu iki kardeş bir canlılık gösterdiler. İlk büyük muvaffakiyet şu - dur: Ahalinin sinemalara bukadar rağbet gösterdiği, sahneden bu derece yüz çevirdiği bir devirde, her piyesleri ay ölçüleriyle her | gece sırayla gösteriliyor. — Halk, | buraya tıklım tıklım doluyor. | Biliyorum, hemen kaşlar çatı” lacak; diyecekler ki: — Adam sen de... Doluyor da ne oluyor?.. Bir şey mi istifade ediliyor sanki?... Sudan - şeyler.. Basma kalıp itirazın böyle o * lacağı muhakkaktır. | Sudan bile olsa... Türk suyu.. Karakulak gibi hafif, hoş.. Holi- | Vud suyuna tercih olunuyor Hele bu garp musikisi propa” | gandası devrinde, bunun kadar | fayda temin edici bir vasıta az bulunur: Garp tekniğinin en ba - | siti, en kolayı, alaturkaya en ya- kımı, en olgunlaşmamış -dimağ * larda bile yer edicisi bu çeşit o - Peretlerdir. | İki kardeşin esaslr sırrı şu ol - a gerektir: Odalarına kapanarak, ilham Perisinin kendilerine emrettiğini Yazmıyorlar; bestelemiyorlar... bilâkis hangi aktörlerin ne gibi kabiliyeti vardır? Onu hasaplı - yorlar. Bunlardan istifade ed yor. yorlar. n Kt yapıyor. Vasfiy burtüyla zur- na çalartsını beceriyor. — Bedia, Rehecâ Kemal Almanca biliyor. Ferihanın sesiyle Semihanımki ne gibi husüsiyetleri haizdir? Hep bunları göz önünde tutarak, bu,; unsurları, mozayıklar gibi yan *” yana getirerek bir tablo teşkil e- diyorlar. Lâkin, acaba, üçüncü, beşinci ©perette muvaffak olduktan son- va, çoraklıkla karşılaşmıyacak - lar mrüm-2 Meselâ, Acem, — Lâz, Yahudi, Rum, frenk taklitleri ya: pıldı. Her hâlde, önümüzdeki o - perette Hâzımın ne taklidi yapa' tağını şimdiden kestirebiliriz: Kayserili yahud Kürd! Ya ondan sonra?... Eğer operetimiz bu taklitçilik çenberini kırar da yakında onun dışına fırlar ve halktan gene ay- ni rağbeti görürse bravo iki kar - deşe... Belki bizde de bir sey doğ- muş, Avrupa saahne tekniği içim ;: yaşamağa başlamış sayılabi - Hayır, aleyhde bir şey söy lemeğe hazırlanmıyoruz! Şimdiki şekilden de memnun olabiliriz. Bu işin başında clan - lar, garp usulü çalır>a çeşidini temsil miüe-sesemize — yerleştir - mişlerdir. Geçen seneler - içinde — sahnede acemilikler gösteren ba: zı artistlerin bu yıl, birinci unsur- lar derecesinde Mmuvaffak olduk- larını görüyoruz. —Kısacası bir kalkınma var. Her istidadım kr mıldanışından istifade yolunu bulan iki kardeşten, bu yeni beli- ren mozayıklardan yeni tablolar yapmasını bekleriz. Kısacası: a Sırf taklide istinad eden ti yatro, orta oyununda ismi geçen | milletlerin sayısı kadar piyes ya” | ratır... Bir de bacak ve jigolo ti - Pi.. Sonra dama der. İki karde - tin bu dairet fasideye yakalanmı- Yacaklarını umarız! | (va-na) — | 70-80 yüksek Bu sene memleketimizde lü- tün fiyatları geçen yılın fiyatla- rından yüzde 70—80 dereceşin- de yüksektir. Dün — İzmir mınta- kasından Türk Ofise gelen ma- Kâmata göre rekoltenin hemen hemen hepsi satılmıştır. Yalnız, E- ğe mıntakasında 300 bin kilo | kadar satılmamış tütün kalmış- tır. Fiyatlar yüksekliğini muha- faza etmektedir. Bu yılın en büyük müşterisi Amerika ve Almanyadır. —o— Inkılâb dersleri Tnkılâp küsrüsünde dün Bay Receb Peker ders vermiştir. Büyük Ulus Kurultayı Başka- nı General Kâzım Özalp, dün ak> şam, — Taksimde Sıraservilerde Güneş klübünü teşrif otmişler ve klüpte asılı kendi fotoğrafileri - ni: *“Değerli Günellera üktüler di. | ler,, söziyle imzalamışlardır. nin demalümatlarına müracaat edilrüiğtr ” #” Bu arada Liman Şirketinin muhtelif mahkemelerde 300 da- vası olduğu da anlaşılmaktadır. KP OLİ/TE) Tren altında.. Haydarpaşada deponun önün.- de amele Erzurumlu İbrahim ça: vuş Ankaradan gelen trenin ö - nünden geçmek isterken altında kalarak ikiye biçilmiş, ve derhal ölmüştür. Tiryaki hırsız! Tahmis caddesinde Kurukah- veci hanı sahibi — İhsana aid bir çuval çiy kahveyi çalan Mustafa yakalanmıştır. Mangal hıralizı Koskada Saraç İshak mahal - lesinde — oturan Hadicenin bir | manğalını çalan Ruhi adlı bir ço- cuk yakalanmıştır. Uydurma memur Orltaküyde oturan Nusret de - niz kenarında dolaşırken güm - rük muhafaza — memuru Sakir kendisine neden oralla dolaştı - ğını sormuş, Nusret “Ben de me - murum,, diye kendisine memur süsü vermiş, yakalanmıştır. —— Adananın kurtuluş günü şehrimizde de kutlulanacak Yarın Adananın kurtuluş gü - nüdür. Şehrimizde - bulunan A - danalılar ve Toros gençler birli- ği yarın saat — on dört buçukta Hâlkevinde bir toplantı yaparak îmhıı gününü kutlılayacaklar- ol | ehliyetnamesi Belediye, yeni bir ta- mimle işe etkemmiyet verilmesini bildirdi Belediye tarafından dün bütün | şubelere berberler hakkında — bir | tamim gönderilmiştir. Bu tamim- de denil'yor ki: | rin sihhat cüzdanı ve ehliyetna- | me almaları mecburi olduğu 'hal- | de mevcut berberlerin çoğu ehli- yetnamesizdir. Halkın h'khatini şiddetle alâ- — Istanbuldaki bütün berberle- | kadar eden bu işe şubelerce ehem” | miyet verilmesi ve hemen' sıkı teftişlere başlanarak sihhat cüz- | danı ve ehliyetnamesi olmıyanla- rın Beyoğlunda Bursa sokağında: ki Berberler mektebine sevkedil- mesi lâzımdır. Mektepten ehliye” ti olmıyanlara ise kat'iyyen mü - saade edilmemelidir.,, Sube müdürlüklerince bugün- den itibaren bütün berberler - tef- dükkânların ustura ve diğer leva- zımatının tem'zliği de gözden ge- çirilecektir, ehliyet vesikası alacakler lamadan önce, — İstanbul tercü - da verilmiştir. h Dersler, tarihi yerleri gezmek suretiyle ve aynen — bir “Y!l_h* malümat verir gibi verilmekte - dir. Diğer taraftan, seyyah mevsi- mi Şubatta başlamaktadır, Şu * batın ilk günlerinde birinci va * hemen her hafta veya on beş mıza gelecektir. | &u gibi caktır. Tercümanların — genel tutarı biraz artmış, yeni bazı gençler ve dil bilen orta yaşlılardan da bu işe girenler görülmüştür. Bu yeniler de tercüman — derslerine devam — etmektedir. Sonunda imtihana — girip — kazandıkları takdirde, bu yıl faaliyete geçebi" leceklerdir. Bütün tercümanlara yeniden ehliyet vesikaları verilecektir. —o— Adliyede stajiyerlere yok Şimdiye kadar Adliye daire * sinde münhal vukuunda tayin e - dilmek şartiyle, bir çok stajiyer kâtib ve daktile çalıştırıldı. Bu- | | nu mahzurlu gören Adliye encü > ı meni, bundan böyle stajiyer ola- rak kimsenin - çalıştırılmamasını ve mevcüd stajiyerlerin de Adli- ye dairesinden uzaklaştırılmala - rını karar altına almış, bu kara - Tyını evvelki günden itibaren tat- bik mevkiine koymuştur. tişe tabi tutulacaktır. Bu arada | nında, manlarının şehir tarihi üzerinde--| palarına Ayvansaray, ki bilgilerini — kuvvetlendirmek Eyüp müşterileri aldıkları | üzere açılan yeni kursun beşinci | hir çok otobüsler Balatta stop e dersi, dün, ayak üzeri, Ahırkapır” dip daha ileriye gitmez ve Ay - pur gelecek ve bunun ardı sira | ——w—:u—-— Kerestecile r-Eyüb otobüsleri Evvelki günkü — (Haber) de Kerestecilerle Eyüp arasında iş * liyen otobüslerin pislik ve inti - zamsızlıklarından — bir şikâyet vardı. İstanbulun — hiç bir hattında eşleri olmıyan bu otobüslerin halini size biraz da ben anlata - yım: 1 — Eğer seyrisefer memur * ları ogün veya o gece yolda, tef- tiş üstünde değillerse bu otobüs- ler için adet — meselesi yoktur, yolcuyu içlerine öyle tıka basa | doldururlar ki, ayakta — bile kı * mıldanacak, — nefes alacak yer kalmaz Seyrisefer memurları yol üs - 'tünde teftişte iseler o zaman bi - letçilerin hepsi tetikte ve hepsi * nin kulağı kiriştedir, yolda ara - balar karşılaştıkça birbirlerine parola verirler, o zaman gündüz olsun, gece olsun içerideki fazla yolcuyu yolun — ortasına indirip bırakırlar. 2 — Bunların çoğu benzinle - rini yolda alırlar. Meselâ henüz durak yerinde müşterisiz, botıı K buş beklerlerken benzinlerin i ah mazlar da içeri hıncahınç müşte- ri ile dolu giderlerken Unkapa” yahud Balatta durup bın: zin alır ve bu suretle müşterileri dakikalarca bekletirler. 3 — Akşamları — saat beşten sonraki postalarda Keresteciler Tereümanlar yeniden| duak yerinde biletçiler: — Haydi efendim Eyübe ka - dar!, haydi kalkıyor, Eıü.bı_h dar! Haydi bir kişi, haydi bir ki- Bu yılm seyyah mevsimi baş * şi Eyübe kadar! Diye bar bar bağırârak atâ ,’u , halde vansaray, Defterdar, Eyüp yol - cularını: — Arkadan — gelen arabaya aktarma! Diye orada zorla otobüsten indirirler. Halbuki bütün bu oınbülıh sefer yapacakları yol — nizamen Keresteciler — Eyüp arasıdır. Böyle iken bunlar nasıl oluyor günde bir seyyah vapuru limanı- ü ekğizlli beşle sekiz arasın * da işliyen otobüsler yolcuların Bu yıl da, gene geçen yıl oldu! | L K Vai yolda indirip ar-* Mi gibi “ Bi kaç'vapardn “Ayei | . aa gelen GTRİMYA M vi günde limanımıza — geldiği ola * meğe mecbur bırakıyorlar! 4 — Bu arabeların içinde çok eskileri, çürükleri vardır ki bun- lar ara sıra yağmurlar, karlı gece- lerde yarı yolda bozulur ve müş- teriler içeride titreye titreye so- kak ortasında uzun boylu tamirat yapılır. 5 — Arabalarnın bir kısmının içi cidden pis olduğu ıibîf'ııoııiî seferlerde bunların Iııınon_ hep- sinde yemiş yemek, sigara içmek serbesttir. Öyle ki bazan bu cıga- ra yüzünden cıgara içmeyen ka- dın yolcular öksüre öksüre bir e- lur ve haklı haklı söylenirler; Fa- kat sözlerini kimseye dinletemez- ler. 6 — Gece seferlerinde bazan kerestecilerden herhangi bir ara« baya doldurulan halk neden son- ra arabanın çalışamadığı, yani motörün işlemediği görülünce bu soğukta, ayazda o arabadan indi- rilip başka arabaya bindirilir. ve sonra tam bu yeni binilen araab (Lütfen sayıfayı çeviriniz) el na>