. İ ; kkq, takayyütkâr olmanızı tavsi T Birinci kânun 1934 Cüzamlıların Mezarlığı HABER — Akşam Postası — İ BoORSA | î . Nukut (Satış) Londra 624 | Viyana KUT LT AAAT ! Nevyork — 196 | Madrit 18 Büyük zabıta romanı Nakleden : Vâ - Nü Payis 169 | Berlin 48 _37_ Milâno 215 Varşova 24 . Brüksel 117 | Budapeşte — 26 Tehlike ne tarafdan eglecekdi?| lamış olacaksınız. Şimdi efendim,|? Atina 2450 | Bükreş 17.50? Son basamakları da indiler. Kü| sizden ricam, Nüsret hanrmım bü-(£ Cenevre — 818 | Belgrat 58 Sük yazıhanenin kapısı da açıkdı.| yük korkuya uğradığı odaya beni Sotya 24 | Yokohama 36 Nuh, alelâcele, yemek odası ka-/| götürür müsünüz? ;:mmhm ı:? îlı:? di Oıîıl önünden geçdi. — Koridorda Küçük salona indiler. Burada, Su:Eholııı ;;ğ n,.,ı...:: 240 Pisi :'h adımlarla yürümeğe başla- _uıif. onun yanımma vardığı va- kit, delikanlı, gürültüsüzce kapı- Yt açmakla meşguldü. Kapı açıldı. Bi!ıçenin ay ışığı ile aydınlan- Mış olduğu görüldü. İ'lrmıklıiı kadar, adetâ koşar- Uma yürüdüler. Lâtifin başında klî bir şey yokdu. Nuh: — Benimle beraber geliyorsu - huz, değil mi?... diye sordu. |— Hayır, Dirayet hanımefendi- Yi tahatsız etmek — istemem... Bu Matte, kabil değil... Benim için ü- lmeyin... Haydi, çabuk, evinize — Peki, peki... İki genç, birbirinin elini sıkdık- sonra, — maküs istikametlere Oğru yürümeğe başladılar... )_:_'İe adımlarla adeta kaçıyor - Tdr, Nuh, gittiği sırada, arkaşına dö-| Terek bir kere daha bakdı. Eııueııîz pencerelerden hâlâ Harıya ziya sızıyordu. Fakat, Yildızlı gükyüzünün altında, bu arlık görünmiyor gibiydi. —İ2— Evtesi şabah, Rifat Beyin Dira- Hanıma ilk sorduğu sual, onu şaşırldı:. LT URAYYRA — Akrabanız arasında benim kıdı polis hafiyesi — olduğumu bilen ;ıç kişi vardır? — Burada yaşıyanların hemen hepsi bunu biliyor. — Hattâ akrabanızdan Adnan Bey bile, öyle mi? — Evet... Doğrusu, ondan bunu Taklıy.madım... Buna, dilim var- Madı. Zira, Adnan, burada bütün Slub biten'erin farkındadır. — Hizmetçileriniz de sir orta- i—'l mı? — O, sizi, dostlarımızdan biri âkki ediyor. — O cihet âlâ... Bu hususta fev- İ Ye 64 n '.; Komşunuz bey de benim bu- & :)u;uknduimdın haberdar - Bt ya... Mademki beni o Tönderdi. — Evet, haklısınız. ,Siz, nere b.;! Fakat, bunların haricinde Tiy se misafiriniz olduğumu söy & iniz.. Mesleğimi sorarlar - lâ, mimarım... —Pek âlâ... L.; &.'ııludaıı maada, size baş- ı..ı::l!ılerdı de bulunacağım... .—"îm' çok ehemmiyetlidir. Rica Bi bütün, bu söyliyecekleri - bi .."ı"lizin muhterem — efradına Piniz... Sakm düşüncelerim- Müa, Ve teşebbüslerimden — şaşır - 'lı::::'_-— Eğer yemeğe geç kalır- Geçap,Pi kat'iyyen beklemeyiniz... *'.:hu:;' her ne olursa -olsun, an dışarı çıkmayın... ::—î“'lîrde nâhakyerde kendi- Yen :: ir etmiş olursunuz, sani- anıy / “nim yapdığım plânı boz- qaı::'hl:eldü. 6 bu tarzda konuşdu - h:î" affınızı rica ederim ama, Z. ne demek istediğimi an- Dirayet hanım, kapı perdesini gös tererek vakayı tekrarladı: — Nüsret... O “gölgeyi,, gördü-| ğü vakit burada bulunuyordu. İş- te şu kapı perdesini kaldırmışdı. Birdenbire müthiş bir çığlık ko -|? Prüksel pardı ve yere yuvarlandı. Bayıldı.|? Atina Yazıhane odasına girdiler. Di-|£ Cevevre 24537 rayet hanım, devam etti: — Ş$urada, duvarın karşısında, kapının sağında... — Nüsret hanım bu gölgeni şeklini, görünüşünü tarif edemedi mi? — Hayır.. — Bu pancurlar kapalı mıydı? — Evet.. — Eğer yanılmayorsam, bu ka- pı, sofaya, merdivenin yanına &- î 139 Türk Bor.19765 çılır? — Evet... Fakat o sırada kapı kapalıydı. mi muayene ettiniz? Diravet hanım, düşündü. Bu su- alden biraz mütehayyir kalmışdı. |— | Tereddüdle cevab verdi: — Hayır, zannetmem... Bu işin, aklımda kaldığına göre, ilk önce Nuh farkına vardı. — Ne sırada? Yahut sizden şu- nu rica etsem: Hâdiseyi sanki ye- niden oluyormuş gibi oynasanız... Rğlm“!f!“"!ll? n Ülera aa ya irayet ım : — Buraya... diye, Jale hanırmın yanında vaktile oturduğu koltuğu gösterdi. — Bu hanım kimdir? — Bir ahbabımız... Kıziyle bir- likde, bize misafirliğe gelmişler - di. Orada, masanın başında, bü - tün gençler oturmuşlar, oyun oy - nuyorlar, yahud seyrediyorlardı... Nüsret, onlarla benim aramızda oturmuşdu. Solu bana dönükdü. “Kendisine: “— Haydi kızım, yan tarafın - daki odaya git de likör kadehle - rini getir! dedim. —. “Nerede olduğunu galiba sor - du. “Yazı masası üstünde oldukla- rını söyledim. “Kızcağız, bunun üzerine per - deyi açdı ve bir “hayalle,, karşı twiyat karşıya geldi. Polis hafiyesi sordu: — Binaenaleyh, tam bu esnada hepiniz salonda hazırdınız? ( Devamı var ) HABER Akşam Postası İSTANBUL AN KARA CADDESİ Telgrat Adreslt İSTANBUL MABER Velefon — Yazır 28872 — İdnrer dir”0 darehanesit ABONE ŞERAINT! ı ı 6 EZ ayakı Türkiye: 120 350 660 1250 Krg.| Benebi: 150 #a W0 1610 ILÂN TARIFESİ Hicaret Udnlarının eati 12.50 Hesmi Hânlar 10 buruştur. Sahibi ve Neşriyat Müdürü: HASAN RASİM US Basıldığı yeri (VAKIT) Matbanaı ğ" B’"l;"' ğ “s) U. Sigorta — 00 |! â“;d” ÜÜi a Ü L nti IL9S € Şir. Hayriye 15,50 Tramvay 81 50 £ Çimento as, 1295 | Askart musikci. — Çekler (Kap. Sa. 16) Londra 62325 | Stokho'm 31125 Nevyork (744475| Viyana — 430 Paris 1206 Madrit — S&zSI Milâno — 93175 Berlin rnozez 344023 | Varşova 49081 83,905 Budapeşte4,2193 Bükreş 790,565 îSııİyı 662741 | Belgrat 354010 Amsırdam 1,1550 | Yokohama 2,7860 ; Prag — 190065 Moskova 1086 50 3 Merkez Bank 58 ! istikrazlar Tahviller Tramvay — 31,75 gV Ş DARA Rıhl;ıı' 17.30 eliT196.8İ Anadolul 4535 | Anadolall 4535 Hstikrazı Dahili9z 00 b — Kapalı olduğunu bizzat siz Anidolü'DI 60 | Erganl istikarzı97O| Mümessil A. 40.611 eeet Ti y ieSİR L | I L RADYO | A RADYO Bugün İSTANBUL: 18 —-18,80 Almanca dera. — 1530 — 1830 Jimnastik: Bayan Azade, 1850 —- 1930 Plâk: Dans musikisi. 19,80 — 1940 PDünya haberleri. 19,40 — 2010 Konuşma: Bayan Azade Selma. 20,10 — 2040 Mösyö Geldenberg kara. 20440 — 21,15 Plâk: Ne- geli musiki. 11,15 — 21,30 Anadolu ajanıt _—nw n Z dEN İti baren caz ve tango ' vasa. BAB Kha. BUDAPEŞTE, 550 m. 18,30 Piyano yardımiyle şarkılar. 19 Dert. 19,30 Vagnerin (Valküre) — öberası. 2040 Spor. 22,15 Son haberler — Şandor Bura çingene takımı. 24 Cazband. 686 Khx. BELGRAD, 487 m. 17,30 Radyo orkestraaı, 19,45 Haberler. 1030 dere. 20 Plâk. 20,20 Haberler. 20,80 Maüll neşriyal. 3i Konferana. 21,30 Rek- lâmlar. 2140 Senfanik konser, sonra plâk. 223 Kla. VARŞOVA, 1348 m. 18 Baki Fransez dansları. 1826 Sözler. 1835 Piyano yardımı İle garkıdar. 1850 Sözler. 1015 Hafif müsiki, 1945 Edebiyat. 20 Popüriler, şarkılar — Sözler. 20,30 Plâk ve asire. 21 Klâsik şarkıları — Konserli reklâmlar. 23,15 Plâk. 2345 Sözler. 24,05 Dana müsikisi. ROMA, NAPOLİ, BORİ, 1810 Karışık könser — Plâk ve sözder. 21,45 Karışık konsar. 2230 (İT Diadeste) dimli bir eprdelik musikili piyes. 23 Dans musikisi, 24 Haberler, Khr. MOSKOVA, (Stalin) S8L m. 17 Senfozik könser. 1820 Amole kon- seri. 19,30 Milli Okranya muzdkisi. 22 Dans ve karışık muziki parçaları. 24 İspanyokca t. 1820 Plâk. 1980 Reportaj. 1945 Pn- püler konsari. 20,80 Koro könseri. 71 Süz- der. 21,80 Radyo orkestrasmı. 2215 Edebi - yat. 23 Sözler. 24 Şarkılar. 508 Khz. BERLİN 357 m. 18 Hafif musiki. — 19,30 Hafıf musiki. 2030 Stuküki bahisler. 2040 — Akttlalite, haberler, 2110 Lamf ins Clück öpereti. 22 Neşsli mustkiti program. 28 Haberler, 23,30 5028 Khz. VİYANA, 807 m. 18.30 Koro kenseri. 10 Kaki Avusturya sefiri Herr August Kral tarafından Türkiyo Cümkuriyetinin kurulusumm tarihi sebahle- Ti adlı könferans. 19,28 Ders ve salre. 20,10 Haherler, 20,40 Sergiye dair, 21 Don Kar- Yas operttından mahnelar, 21,55 Sözler, 22,15 İzpanyol müsdkisi, 22,30 Haberler. 2240 İspanyol havalarının devamır. 2430 Dana musikisi. Kh. LEİPZİG, 889 m. 18,80 Lanto refakatiyle şarkılar. 1850 Haberler. 19 Konferana. 1915 Plâk. 2035 | Sözter. 2110 (Halk ve İş) isimit radyo temaili. 22 Örkestra konseri. 23 Hnberler ve spor. 2230 Plâk. 24 Hafif parçalar, dans müsikisi, Khr. PRAG, 470 m. 18,05 Plâk. 1815 Almanea ders — Şi- irler — Ziraat. 19,20 Musikili — Almanca emsiyan (şarkıdı piyano). 19,55 Haberler ve saire 2010 Karıyık şarkılı emsiyon. 21,40 Hafif musikl — Haberler. 22,25 Piyano - he- man konseri, 23 Haberler. 2318 - Plâk: Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, kıskançlık, küvvet, aşk ve seyahat romanı ASLANLI HÜKÜMDAR SÜLEYMANIN OĞLU 3 üncü Kısım Murad babasını arıyor Cüce vahşiler, kasabalarına uğrıyan beyaz adamın cömertlik- lerinden çok memnun görünüyor- lardı. Kulübesi önünde sanki pervaneydiler.. Daha üç gün olmuşdu geleli.. Bu zaman içinde belki iki yüz ki- şi onun cömerdliğine, türlü türlü boncuklara, renk renk halkalara, tuza kavuşmuşlardı. Hele içlerin- den birinin tam on kaşık tuzu var- dı. Kimse, bu adamın neci ve kim olduğunu bilmiyordu. Tercüman, yalnız avcı olduğu- nu öğrenmişdi. Bunu da, kendisi- le aslan avma çıkacak . yerlilerin bulunup bulunmıyacağını sorma- sından anlamışdı. Vaadlarda da bulunmuşdu. Yanımda gelecek olanlara, dönüş-| lerinde istedikleri kadar boncuk verebileceğini (4'ylemişdi. İşte tercüman, şimdi, bu ya- bancı ile beraber ava gidecek o- lanları bulacakdı. Kulübeden çık- dığı zaman, dört bir yanmı saran- lara heyecanlı heyecanlı bir şey- ler anlatıyordu. Tercüman, etrafını saranlar a- rasında çok kalmıyarak tekrar kulübeye döndü. Yabancı adam, onun çok oyalanmadan içeriye geldiğini görünce: — Ne 0? diye sordu. Kimse be- nimle aslan avma gelmiyor mu? " t Hayır::Gelmiyor. değil,yak nız bir şey öğrenmek istiyorlar? — Nedir? — Ormanda çok kalmacak mı? Bu kaç gün kadar sürer? — Kaç gün süreceğini kendile- ri daha iyi bilirler sanırım. Siz hiç ava gitmez misiniz? — Gideriz. Fakat pek nadir.. — Kaç gün kalırsınız? — En çok, en çok üç gün.. — O halde bana neye soruyor- sunuz? Tefrika No.109 — İsterseniz daha da fazla ka- labileceklerini - bildiriyorlar. — En az on gün.. — Fazla değil mi? — Fazla olabilir. Siz isterseniz bir gün içinde de dönebilirsiniz. — Onlar dönmiyecekler mi? — Dönecekler ama, her gün i- çin vadettiğiniz boncukları tam ©- larak alırız. — Benimle kaç kişi gelirse © kadar on boncuk - istiyorlar de- mek.. — Evet.. — Siz oldukça akıllı insanlar- sınız yahu.. Olamaz.. 'Yabancı adam birdenbire ka- bul ediverseydi, boncukların kıy- metini düşürmüş olacakdı. Bu yüz den biraz naz etmeyi doğru bul- muşdu. Tercüman: — © halde gidemeyecekler, de- di. — Nasıl isterlerse.. Yabancı adamın bu cevabı kar- şısında trcüman pazarlık yoluna sapmışdı. Uzun uzadıya münakaşalardan sonra sekizer boncuğa razı olmuş- lardı. Hazırlık yapılacak ve he- men yola çıkılacakdı. Yabancı adam hareketinden e- vel cücelerin reisiyle görüşmüşdü. Buralara yabancılar uğrayıp uğ- Yü lYızın: Rıza Şekip ramadığızı sormuşdu. Aldığı c& vab müsbet olmuşdu. Yabancı adam senelerce evvel Afrikaya aslan avına çıkan ve bir daha görünmiyen babasımı arıyor- du. Bu Muraddı. Murad, yıllardanberi, yolunu gözlediği babasından ve onlarla beraber yola çıkan arkadaşların - dan, kardeşi Yavuzdan bir ha - ber alamayınca, onları aramağa karar vermiş ve bin bir müşkü- lâtla buralara kadar gelmişdi. Tamamiyle değişmişdi. Onu uzun seneler görmiyen biri kati - yen tanıyamaz, Murad olduğuna ihtimal veremezdi. Canbazhanede babasının ya « pacağı numaraları seyircilere tak- dim ettiği zamanile mukayese e- dilecek olsa daha çok değişdiğine hükmedilirdi. Kuvvetliydi. Can- bazhane, vahşi hayvan, hayatta yalnız kalma, bünyesinde kuvvet- li tesirler yapmışdı. Tuttuğu taşı üğüten, un yapan ve bununla kar- nmı duyuran bir adam olmuşdu. Babasının her hangi bir kaza neticesinde öleceğini aklına bile getirmiyordu. Bazan kendi kendine dalar ve düşünürdü: yeLarde “Onlar tam altı kişi olarak yo- la çıkmışlardı. Ölmüş olsalar bi- le hepsi de değil ya!,, derdi. Bun- ların birinden birini muhakkak bulacağına kaniydi ve zaten bu ümitle yola çıkmışdı. Şimdiye kadar uğradığı yer lerde sormadığı kimse kalmamış - dı. Bunlardan hiç biri de — tarif ettiği gibi kimseye tesadüf ettik - lerini söyliyememişlerdi. Cüce reisi de hatırlamamışdı. Yalnız bir çok beyaz adamın yurd larıma uğrıyarak — ayrıldıklarını söylemişdi. Yalnız adı, Süleymen olan bi: rinin karısı ve bir kız çocuğiyle beraber uğradığını, bir hafta ka - dar kaldıkdan sonra Cezayire git- tikleri haberini vermişdi. ( Devâmı var ) Askerliğe çağırış Kadıköy askerlik şubesi reisliğin- den: Şubemiz kısa hizmetlerinden sabık mebus Fehmi Beyin oğlu 322 — 328 doğumlu Kema! Abdülmuhid Efendinin ilândan yirmi dört saat zarfında İstan- mulda ise Kadıköy şubesine, hariçde ise bulunduğu mahal askerlik şubesi vasıtasiyle memuriyet ve adresini bil- dirmesi. Aksi takdirde kanuni muame- le yapılacakdır. .. Kadıköy askerlik şubesinden: Şubemizin kısa hizmet defterinin 275 sayısında yazılı kısa hizmetli 324 doğumlu İzmir vapuru mülâzim kapta- nt Ahmed Fehmi oğ. Hüseyin Şükrü Efendinin ilândan 24 saat zarfında şu- bemize müracaatı, hariçde isebulundu- ğu mahal askerlik şubesi — vasıtasiyle ıüeıiş' bildirmesi. —Aksi takdirde hakkında kanuni muamele tatbik edile- cekdir.