. Bedia, Sabahat rolünü pek mükem- Hançerli ( kemanı |Kadın Yazan: İshak vereryesaa d ee ssı y Ferdi | a İanesaeresaasacerkA KN KA ARER aKL ASeRAsases eee seei mel bir surette oynıyordu Sabahat, kuş tüyü yastıkları göğsünün altına almış, şezlonkta kollarının üstüne dayanmış yatı- yordu.. Önündeki ufak masanın etrafında Mister (Tomson) ve(Mı | gir) oturuyorlardı. İngiliz hafiyesi, penbe abaja- lw elektrik ziyası altında beyaz ve lâtif kollarını uzatıp yatan Saba- hati bu gece her zamankinden çok daha cazip ve sevimli bulmuştu. Oturduğu koltuğu — yerinden kalkmadan kım:ldattı ve şezlonga bitiştirdi.. Ve kendine mahsus ga- rip bir şive ile — Türkçe olarak— Sabahate hitaben dedi ki; — Bu akşam çok güzelsiniz, ha nımefendi! Ve genç kadının bir elini avu- cunun içine alarak sözüne devam etti; —Bu gece sizi taciz ettim. Mazur görürsünüz, değil mi? Bilyorsu- nuz ki, üzerimize aldığımız vazife ler çok mühim ve ağırdır. Bunun için çok çalışmak lâzımdır. Bu memlekette her çeşit insan var; Bunların bir kısmı Babıâli hükü- metini, diğer kısmı da İngilizleri istemiyorlar.Bu sebeple, âsayişi ih lâl etmek için ne mümkünse yapı- yorlar. Sizin bize çok hizmetiniz vardır. Fakat, emin olunuz ki, bu hizmetinizin'temin ettiği iyliklar —bizden ziyade — memleketinize aittir! Biz bu işlere bakmaz ve ta- savvur edilen ihtilâllerin (!) önü- ne geçmek için şiddetli tedbirler almazsak, şehir içinde bile muha- rebeler olur ve millet huzur ve sü- künetini kaybeder. İşte sizin bize yapacağınız hizmetlerden biri de, bu sükünu ihlâl etmek istiyen bazı — hükümete muhalif ve Anadolu- ya mütemayil zabitleri meydana çıkarıp bize ihbar etmektir, Bu mü him vazifeniz için sizi elbette mem nun edeceğiz!.. Gene eskisi gibi, muarefe peyda ettiğiniz kimseleri buraya davet edersiniz...Gizli mak sat ve fikirlerine temas eder ve bu radaki teşebbüslerini iyice anlıya- rak, onları söyletmeğe çalışırsınız. Biz de içerdeki odadan sizi gizlice dinleriz! Sabahat, Mister (Tomson) u dikkatle dinledikten sonra: — Merak etmeyiniz, dedi, ma- dem ki arzu ediyorsunuz... Herhal de size faydalı olmağa çalışaca- ğım!.. Şezlongtan kalktı.. Kadehleri doldurdu.. Ve her ikisine birden uzattı: — Buyurunuz! Kendi de bir kadeh içmeği ih- mal etmemişti.Mıgır yavaşça genç kadının kulağına eğildi: — Bedia! Vallahi sen yaman bir kadınsın! Hayatta iki kadın rolü oynamak kolay değil. Bedia güldü: — Sabahat Hanımefendi yarın Ferit Paşanın konağına uğramak miyetindedir. ' _Beıliı bu sözü hızlı söylemişti. “Tomson işitti.. Ve sordu: — Orada takip edilecek mühim bir iş var mı? — Geçenlerde bana havale etti- ğiniz (C.B.) meselesi... — Onu beş on gün sonra da ta- kip edebilirsin yavrum! 'Tomson susmuştu.. Ayakta do- laşıyordu. Bir aralık telâşla otur- duğu yerden kalkarak: — Size ayrıca bir iş daha ha- vale edeceğim. Bir kaç gün Çam- lıcada dolaşabilir misiniz? (Sabahat) Hanım kolunu mu- | hatabının boynuna doladı: —Niçin dolaşmayayım. Nereye | isterseniz giderim... Dedi. (Tomson) gözlerini açarak gü- lüyordu: — Siz çok fedakâr bir kadınsı- nız! Ne dersem yapmak istiyor ve arzularım katiyyen ret etmiyorsu- nuz... Bunun için sizi çok seviyor ve takdir ediyorum. (Sabahat) bu iltifata yanağını uzatarak mukabele etmişti. (Tomson) devam etti: — Diğer işlere bakmakla bera- ber, bunların arasında, ayrıca iki üç gün için Çamlıcaya gideceksi- niz.. Zaten kaç gündür bunu söy- lemek için sizi görmek istiyor- dum, Fakat, geceleri orada bir ah bap evinde kalmak ve üç gün o muhitten ayrılmamak lâzums — | — Peki.. Orada tanıdıklarım da var, giderim, onlardan birinde misafir olarak kalırım.. 2 — Sık sık nasıl çıkıp etrafı do- laşacaksınız? — Üzerime sinir geldi, bir yer- de fazla oturamıyorum, doktor mütemadiyen gez, yürü.. dedi, de- rim.. —Bu zekâna diyecek söz yok- tur. Düşünmeden derhal ve makul bir sebep bulmak... Doğrusu çok şayanı takdirsin Sabahat Hanım! —Canım bunlar ufak şeyler.. — Şimdi anlataym: — Çamlıca: dan sabahleyin ve yahut akşam sular kararınca büyük manifatura sandıkları yüklü bir araba geçe- cektir... * — Ne vkit? — Yarından sonra.. Üç gün zar- fında! — Peki.. — Bu sandıkları götürecek olan arabayı bir müddet takip edecek- sin! Bu araba hangi hanenin önün de duracak ve sandıklar hangi eve ve kimler tarafından nakledilecek se tespit edeceksin.. Sen kadın ol- duğun için oralarda dolaşmağa ve sileler bulailirsin! Kimse şüphe et mez.. — Acaba bunlar ne sandığı — Silâh ve cepane.. O keskin zekânızla bunu tahmin edemedi- niz mi?, (Sabahat) kahkaha ile güldü: — Bu vazifeyi muvaffakiyetle yapacağımdan emin olunuz. Yal- nız kendimi gülmekten alamadı- ğım bir cihet varsa o da, o civar- daki İngiliz memurlarının bu silâh kaçakçılığının önüne geçmeğe mu vaffak olamayışlarıdır... (Devamı var) Bugün yapılacak maçlar Bugün üç sahada lik maçları - na devam edilecektir. Taksimde Galatasaray ile Vefa, Şeref sta - dında İstanbulsporla Süleymani - ye, Kadıköyünde de Fenerbahçe ile Beykoz karşılaşacaklardır. Fakat bizce bu maçlardan Gala- tasaary — Vefa maçı ilk plânda geliyor. Çünkü Vefa takımı bu yıl yap- tığı maçlara kuvvetli ve manevi - yat itibariyle de sağlam başladı. Eğer bugün — tam kadrosiyle sahaya çıkarsa — kuvvetli rakibi Galatasarayın zorlu bir rakip kar- şısında kalacağı muhakkaktır. Bu maçın günün en heyecanlı maçı olacağını tahmin ediyoruz. İstanbulspor - Süleymaniye maçını İstanbulsporun kazanma - sı ihtimali daha kuvvetlidir. Gerçi İstanbulspor geçen haf- |ta, Galatasaraya karşı çıkarken güzel oyunu çıkaramamıştır. Fa - kat buna karşı Süleymaniye takı- mı da geçen seneki kadar kuvvet- K görünmiyor. | Fenerbahçe - Beykoz maçma | gelince; bu maça Beykozun iyi bir kadro ile çıkmasını temenni ediyoruz. Eğer geçen haftaki gibi eksik çıkarsa Fenerbahçeye mü - him bir sayı farkiyle yenilmek za: ruretinde kalacaktır. Ankarada manej | müsabakaları Ankara 25 (Telefonla) — Bu sabah dokuz buçukta Ankara atlı spor klübünde süvari — zabitleri- miz tarafından manej ve mania yeli reisi Mürsel Paşa idi. Müsa - bakada bütün sefirler, erkânı as- keriye hazır bulunuyordu. Müsa - bakaya giren zabitlerimiz şunlar- dır: Yüzbaşı Abdullah, Riza, Fey - zullah, birinci mülâzim Cevat, E - yüp, Emin, mülâzım Sedat, Cahit, Fevzi, Salâhattin Beyler. Katil baba Tahsin Ef. isminde biri, hırçın- laşan çocuğuna, uyuması için, haş- haş vermiş ve zavallının ölümüne sebep olmuştur. Tahsin Ef., Adli - yeye verilmiştir. / —— Sovyet ressamlar Sovyet ressam ve heykeltraşla- rın Venedik şehrinde açılan bey - nelmilel sanatkârlar sergisi için hazırladıkları 80 eser, şehrimizde de gösterilecektir. Bunlardan on ikisi heykeldir ve sanatkârlardan ikisi kadındır. Eserlerin nerede | gösterileceği kararlaştırılınca ka - rilerimize bildireceğiz. SENLEASİNMESETEZİNEETRİRMTEMTE Bakirköy Miltiyadi Gazinosunda 8 Raşit Rıza Tiyatzosu z n 28 Teşrinievvel Pazar Günü akşa- # ü a1 saat 20.30 da (Bu hesapta yoktu) ğ HVodvil 3 Perde. Yazan: Yusuf Su- uri Bey. e enezr 1 Kadıköy Hale Sinemasında ğ Raşit Rıza Tiyatrosu ğ İ 3a Teğinisevd İÖ PEMİRİ'ak | saat 20.30 (Onmlar Ermiş). Ya- zan: Bedia H, Vasfi Riza Bey. sazzaramzaman ğ ÜUsküdar Hale Sinemasında ğ l Raşit Rıza Tiyatrosunda 30 Tqriışiıvvıl Salı akşamı saat I H 7_ (Bu hesapta yoktu) Vodvil 3 |iğ?erde. Yazan: Yusuf Sururi Bey, — ( No. 37 "iüğ bümü W ŞAHİN REP Büyük macera, aşk ve harp roman! —| Korsanların gelişi köyde mütl bir heyecan Müjdeyi getirenlere bahşişler verdi. — Habibeyi göndermekle boş yere yorulmuşum... Yarın sabah haber göndereyim de geri getir- sinler... Zavallı yavrucuk orada 4t kılacak... Ne de olsa onun göğsünde bir baba kalbi çarpıyordu. Hattâ hemen adam göndermek ve getirtmeyi bile düşünmüştü. Lâkin artık gece oluyordu. Kaç gündenberi ilk defa olarak iyi bir akşam yemeği yedi... Bizim şeyh yemekten sonra da rahat bir uykuya daladursun, Şa- hin Reisin gemisi suları yarıyor, kocaman bir deniz ejderi gibi, sa- ğa sola köpükler saçarak - ilerli- yordu. İki saatten daha evvel, evvelce aralarında konuştukları koya var- dılr. Köy, derin bir uykuya dalmış tı. Hiç bir tarafta tek ışık yoktu. Yalnız gemi zencirlerinin gürül- tüsü üzerine evlerden dışarıya fır- lıyanlar görüldü: — Düşman!.. Düşmanlar — gel- miş!... Diyerek çoluk çocuk sokaklara döküldüler... Şahin Reis kızdı: —Ulan sersemler!... Kafaların- da kuş kadar akıl yok be... Biz sek, böyle mi yaparız?... Sizi ansı- zm ve sessizce bastırmasını bil- mez miydik?... Sokaklara dökülenlerin ve yap- uyandırmışt! — | lacağız. Bu ;ımıli kişi içerlere gidecek V& *” sından sonra dönecti ye söyleyin, herkes yerli Y&” sin, rahat rahat u! 4 — Peki ya reis!... — Yalnız bana üç tâP İsterseniz parasını he isterseniz dönüşte &' | — ÜUçat değil, üç | helâl olsun; fakat bizi balıkçılıkla geçinir. var ama onlar kayık!â” çekmek, çift sürmek 8 kullnılır, Binmeğe y i (— Görelim şunları-e * Üç dört kişi zaten XiT tuz evlik köye dağıld!” sonra yedeklerinde , | diler. Bunların birisi toP” si ihtiyardı. Diğer ikisi © Bır şeylerdi ki koşmak 4© mesini bile beceremiy' Şahin Reis üzüldü. Kör Ali acı acı güldü rın belli belirsiz ışıkl rı sarkan, sağrıları si rınları çökmüş - olan bakarak mırıldndı: — Bunlar bizi değil, P | taşımalıyız!... — Doğru söyledin.. Köylülerin arasında h ileri geldi: Zütlemizİüade 1 — Ne var?... Delikanlı batı tara bir tepeyi gösterdi: — Onun ardında üb tıkları gürültünün çoğalması üze- | kısrakları otluyor. rine avuçlarını ağzında bir boru | gibi yaparak bağırdı: — Heeey!... Biz kâfir değiliz... Türküz.. Türk!... Kâfirlerin had- dinemi düşmüş buraya gelmek?... Bu sözleri bir kaç defa tekrar- ladı ve ilâve etti: — Şahin Reis geldi. Anderya Dorya değil!... Gürültü gittikçe azaldı. Arala- rında konuşmağa başladılar... Ni- hayet hepsi de sustular... Şahin Reis kör Aliyi yanına al- dı. Küçük Yusuf da beraber gel- mek için yalvarıyordu. Fakat ka- bul etmedi... Geminin küçük sandalına bi- nerek kenara cıktılar. O taraflarda herkes Şahin Re- isin mertliğini, islâm köylülerini her zaman koruduğunu biliyordu. Köyün ihtiyarları onu sayğı ile karşıladılar. Şahin Reis onlara de- di ki: Burada ancak bir kac saat ka- Dünya şampiyonu MAKS BIR Eski şampiyonu PRIMO KARNERA — Kimdir bu?.. , — —At yetiştirir. İhtiyi tır. Eskiden şeyh Ebü siydi. Burada Şeyh Ebü işitmek bile Şahin Re bozmuştu. Lâkin gene — Oraya ne kadar debiliriz ... — Bana emredin, bir sonra istediğiniz atlar — Sana kısrak verir “—Şahin Reis istiyfi/ vermez mi hiç. Elbet ı İşin etrafa dal budât p — | bir türlü razı değil | buçuk saat orada b vakitleri de yoktu. yüksekten atmasına n | alıp getireceğini de ğ dı. y İ Dünya şan piye ) JAK DEN Ç idıreı;,nıd:h:lınk P EK sine ” KADINLARIN SEVDİ' Fransızca sözlü, büyük, zengin heyecanlı ve müt?” — karşılaşıyorlar. A Görülmemiş bir heyecan - Yeni bir zeV” , Kral Aleksandr *” Marsilya ve Pariste yapılan bütün m Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine vaf — lâve olarak: Marsilya faciası, T — Bagön ELHAMRAÂ sinomasında 2 fil ş*'.î_;*i 1 - BIR GECENİN ŞARKİSI Jean Kipura ve Magda Sechneider 2-“ .Vrı'vu/ Villy öi