Yemek — verilen *rildiğini gördü Ne sonra * Müdürü, bi *_ bir "ıâı::'u' Yanı h'"irle od.y. h ©m k.ç &it derin biy e S6- | sevinçle söyledi: : ti a İZmetçi u- Silra. - A N X :ıku:'a“"* Beyefendi? » hiş bir şey Tziyorum efendim!| Otomobilin bi- Fi son hıziyle bir köyden geçerken yoldan geçen bi. rini ezdi. Adam - cağız müthiş te. Tâşa düştü, — oto- mobili hemen dur- durup indi, yara- hya yardım et . meğe çalıştı, fa « kat — vaziyetinin tehlikeli olduğu - | nu anlayınca et « rafına toplanan « lara: | — Aman, de- di, doktor! Dok « torun evi nere - de? Fakat köylü « ler hiç aldırış ete miyormuş — gibi görünüyorlar, şap kın şaşkıın ona ba- | kıyorlardı. Adam kızarak bağırdı: — Be adam - lar, — köyünüzde hiç doktor — yok mu? İçlerinden bi - risi cevap verdi: — Var! var a- ma, onu da şim- di siz. ezdiniz! Farkında değil.. . ; Kadın sabahleyin kocasına — Aferin kocacığım! Şu mey- haneye dadanma illetinden kur - tuluyorsun galiba! Dün gece er - kence gelmişsin! Erkek şaşırdı: * — Ây! Ben dün gece evdemiy- dim! seCE — Aşık Soför! o kldl? bırakmıyor beni bir lâhza bile, Goeı. gündüz geziyor binip otomobile! Ben iflâs edeceğim galiba bile bile, Gece gündüz geziyor binip otomobile! Yegâne zevk! İki arkadaş arasında: — Yahu, topallıyorsun, ne ol du? — Ayakkabı sıkıyor, — Değiştirsene! — Olmaz birader, işler kesat.. aksi, çocuklar yaramaz. Akşam eve gidince ayakkapları- mrı çıkarıp biraz ferahlıyorum. Tüfeğin kurşunu işe yaramayınca... Pişkin — Param yok azizim, ancak el- H kuruşum var. — Zarar yok! Sen onu ver, do- kuz buçuk lira da borcun olur! — Daktor Bey, kocama bü illet bi- zim küçüğü ikmal imtihanlarına çalış: tırdığı sırada geldi! Cevap Yeni gelen hizmetçi kız — ser- sem mi sersşem, üstelik sakar mı sakardı. Hanım aşağıda büyük bir gü- rültü işitince haykırdı: — Kız! nedir o gürültü? Sen - den rahat yok mu? Hizmetçi aşağıdan seslendi: — A hanımefendiciğim! Siz o kadar tabağı kırsaydınız. sanki Bgürültü olmaz mıydı Gürültü et- meden tabak kırılır mı? — Yahu bana on İira borç Para kazanmak için işime bırakmıyor, Sol tarafa oturup azametle bakıyor, Yollarda başkasma sonra selâm çakıyor Gece gündüz geziyor binip otomobile! ICeza kime? Damat — Kı- [ zanızdan hiç hoş « nut değilim, çok müsrif... Kaynana Haklısın — oğlum! O, öteden beri öy- — Balıkyağını ille büyük annenin içirmesini neden istiyorsun? — Yağı içirirken elleri titriyor da onun için !e Kurnazlık Mu iz ve Mişonaçi sıcak bir Istasyonda Erkek, karısı - na söylendi: yaz günü bir köy_den köye yaya — Gördün mü | gidiyorlardı. Sıcaktan bunalan Muiz arkadaşına: — Mişonaçi, dedi, bana beş lira borç verir misin? yaptığını? Eğer | biraz acele etsey- din treni kaçır - | mıyacaklık, — Öteki cevap verdi: Kadın — cevap — Vereyim, ama ne rehin ve- verdi: receksin? ; — Kürkümü vereyim. bu _k-ıîıira .::dd: Muiz kürkünü vererek beş lira etmeseydin, öbür - | YI aldı ve biraz serinledi. Bir sa- teni —bu kadar | ât sonra köye vardıkları. zaman beklemeğe mec - | ise şöyle dedi: bur kalmıyacak - — Al beş liranı Mişonaçi. Kür- tıkl kümü geriye ver. | Ölen kocam çok merhametli adamdı, bir sineğin bile canını yakmazdı. Hem de öyle usta avcıydı ki ava gttimi hiç eli boş dönmezdi Pot! J Misafir — Rica ederim efen - | İsviçre gibi... Bir züppe anlatıyordu: — Monşer! Memleketi tanımı- yoruz. Benim ıittiğişıı köy öyle | güzeldi ki... Merveyyö hele hava- s17? İsviçreden farksız! 4 Y süm ) | Y 'dim, kapıya kadar zahmet etme - yiniz. Ev sahibii — Zarar yok efen- | dim. Bu benim için bir zahmet de- | — '—_.ğ”n İsviçreye ne zaman git — — ğil, bir saadettir! iver PLEREN KAT — Hiç gitmedim! Gitmedim / ama sinemada gördüm! Şeytan Gene hizmetçiler! Hanrımefendi hizmetçisini, tu - valet masasının başında, diş fır- temizlerken çasile tırnaklarını gördü: y — Kız ne yapıyorsun? Diş fır- çasile tırhak temizlenir mi? Hizmetçi lil:ıyıtlı: — Zarar yok efendim, dedi, sizden iğrenecek değilim ya! geldi, cski elbiseler istedi. Erkek — Ne verdin? Kadın — setin on sene evvel yaptın İ dığın elbise ile benim geçen ay aldı« ğem modası geçmiş robumu !;