O gün; öğleden Beye, felâketini timat ettiği bir sonra, Mahir haber - verdiler. ee çirdi, ür Bey, kıskanç- %ü; buhranlar gi ek için âdeta bir heye- ş bıukiı katillik hiç riş değildi. Öy- Pmalı? BÜy | Tirde, müşterek servetleri TiYa taksim edilecekti TeiT Kadı ü Tiksiz “uı, ı:: Pârayı alacak, mete- , birima ":““ Yahut ona ben- f görecekti.., Yapmalıydı?... Bilm; L mı? vu:lhıe karısanı aldatma- Hiğimı göstererek i. | bundan sonra, boşanmak onun i- racaktı. | lâ Be$ Man, metele şte o za- | âşikryle alâkasını kestiğini haber A .'._“““—hı..':..'“" Zehra, ka- | ı fırsat zrhur eder gibi oldu: Bir gün, Zehraya bir mektup gözcüsü, kendisi- | geldi, Açar açmaz, haykırdı: — Amca paşam ölmüş. Mektup, bir İsviçre sanatoryo- mundan gelmişti. Amca paşa, Sul- Hem mağrur hem de - intikam ' tan Hamit ve meşrutiyet zamanın da nazırlık etmiş, zengin pa: dandı. Yegâne varisi Zehra oldu- ğu için, ona, yüz binlerce lira bıra kıyordu. Mahir: “—Tam intikamımı almak za- manı geldi!,, diye düşündü. Zira, aktetdikleri mukavele onun da serveti olacaktı. Artık çin, zevk olacaktı... Veraset muamelesi neticelen- sin diye bekledi. Sonra, Zehranm arkasma gözcüler koydu. Lâkin, mukadderat, delikanlı ile alay etti. Zira, gözcü, Zehranın verdi, Mahir de beklemeğe başla- dı. Bu müddet zarfında —Aaksilik bu ya — buhran yüzünden herke- sin işleri fena giderken onunkiler Ğ kendi serveti, karısınınmkini geçti. n bir zengin bir mısırlı ile evlenerek, | Seytan kışkırttığı için, geceyi de yüz bin liraların yardımiyle iyi gitti. Pek kısa bir zaman içinde, Yapacak daha muvafık bir iş bulmadığı için, o da kadımlarla, gizliden gizliye alıp vermeğe baş- lamıştı. Zehra, bunun farkma vardı. O da bir gözrü koydu. Mahir Beyi eürmü meşhut halinde yakalattı. Bu sefer, delikanlı, az daha çıl- dıracaktı."Öfkesinden bir cinayet işliyecek hale gelmişti. Lâkin, ka- til olamıyacak bir adam, taş çatla- İ şa mmmmn DİF Kis- * mını alarak, çekildi, gitti... Çok 'Türkiyeden de uzaklaştı. Bir sabah, bir Fransız plâjında, di çayını kendi Pişirir ve biskü - visini hazırlıya - rak — kimseyi u- ibtüce, d H iyandırmadan sa- mucibince, bu yüzbinlerle liralar, bah İllzerkilik Ev kadınlarında haset uyân;lî- racak bir adam: Loit Corç! Eski Ingiliz Baş Vekilinin en Loit Corç, ken onları — sessizce yer ve yatağına girerek yazı yaz- mağa başlar. Bu itibarla Lo- it Corç, bir çok ev kadmlarında haset uyandıra - cakkadar zah- metsiz, — uysal, kendi işini ken - di gören — bir a- damdır. Loit Corçtan bahseder — iken, “bu adam kim- dir,, diye bir su - al insa « nın hatırına gelmiyor. Bütün harp senelerince ve ondan sonrada bir zaman, Avrupada a- ğızdan ağıza dolaşan tek isim var- sa o da Loit Corçtu. Meslek haya- tının heyecanlı ve anlaşılmaz gü- rültülerine karşılık, bu adamın hu vv muyuu, gayalıı UMKRAL ÜĞCELCE de sessiz, hesaplı ve bol uyku ile geçmektedir. Loit Corç, sabahleyin saat altı- da yatağından kalkıyor, Ve yaz- dığımız gibi, hemen çaya sarılı- yor. Onu küçük bir ispirto lâmba- Mahir, Zehraya rasladı. Eskisine —| nisbetle daha bile güzelleşmişti. Erkeğin yüreği cızladı... Zehra, gülümsiyerek, sabık ko- €aşının yanına geldi. Ona, dostça, elini uzattı. Konuşmağa başladılar. Mazi- Din tatlr günlerini yadettiler. (Bit- tabi, izdivaçlarınnı ilk senesine ait tatlı günleri) Meğer Mısırlı prens, seyahatte imiş ve Avrupanın dört bir buca- *Sında karısını aldatmakla meşgul Müş,... Mahirle Zehra, birlikte yemek yediler, Biraz kafayr tüssülediler. aynı odada geçirdiler. Bu, gerçi bir. intikam değildi dar aynı hayata — büyük bir zevk le—— devam etti. Ve ancak, Mazi- nin intikamını bu suretle aldığına kail oldu. Sabrm sonu selâmettir... der- Ter... Bekliyen derviş, muradına ermiş... Nakili: (Hatice Süreyya) Tıp Fakültesi Doçentlerinden Dahilf Hastalıklar Mütohassısı Dr. A, Süheyl Her gün saat 14 ten itibaren, hasta- larmı, Divan Yolunda N. 1 Şark SAR muayene 'E"“'Ymhuu Telefon: 21422 » — 160726 amma, Mahir prensin avdetine ka | © sında kendi hazırlıyor. Ve bir iki bisküvi ile içtikten sonra yatağıma girerek devamlı surette çalışmak suretile dokuzu buluyor. Ve do- kuzda ikinci bir kahvaltıya hazır- lanıyor. Bu kahvaltısı karısı tarafından temin edilmektedir, yüklü bir kah valtıdır. Bu sofrada, eski Ingiliz Başvekili Loit Corç için hazırla- nan yemekler şunlardır: Haşlan - mış meyva, domuz eti, yumurta, MENT LA “Morro Kasti,, vapurunun yanması, birçok insanm ölmetsi tahkikatına, Ame-| ta bir yaramaz çocuğu odasından rika adliyesi, devam ediyor. Resimde, müddeiumum! Huverin — tetkikat yap- mâk Üzere, vapura geçişini görüyor- sunüz, Vapur, daha için için yandı - gından, müddelumumi, her ihtimale kargr bir can kurtaran simindini birlikte götürmeği tercih etmiştir, sevdiği şey u n Liot Corçşimdi pı yetiştirmiye merak salmıştır balık ve büyük bir fincan kahve.. M" da “’üı bıhı'"m.?;i i'ı: Hatı ve rüyaların tatlı emniyeti yendikten sonra, yaset kodamanını evde tutabilme- : ğe imkân yoktur. Bastonunu ala- rak sokağa çıkryor. Ve yüzlerce metre yol yürüyor. öt Corcun savat yürüyüşleri de kahvaltısı gibi iki kısımdır: Bir yol, saat on birlere kadar yürür, e- ve uğrar, sonra gene çıkar ve öğle ye kadar yürür. Sabah yürüyüşü de, bulunduğu mahalle göre nev'ini değiştirmek- tedir. N Loit Corcun son zamanlarda toprağa pek düşmüş olduğu, çift çubukla uğraştığı malümdur. Çiftlik havalisinde bulunduğu zaman, yanına köpeğini alarak çiftçilerile konuşmağa onların ne- ler yaptığını ne işler meydana koy duklarmı anlamağa çıkar. Yetişen kökleri, sebzeleri, çiçek ve ağaç - lart gözden geçirir.. Güllere bayı- lır, türlü çeşitlerini yetiştirmiştir.. Öğleden evvelki ikinci yürüyü- şünü de bitirdikten sonra artık bi- raz yorgun fakat büyük bir iştiha ile öğle yemeğine oturur. Loit Corcun öğle yemeği, son yazdığı harp hatıraları kadar ağır dır. Burada ndoyasıya yemekten çekinmez. — Ve sonra, bir uykuya dalar. Loit Corcun uyku bahsine ge- lince, karısımın da ağzından bir kaç not almak faydalı olacaktır. | — Karısı, son zamanlarda kendi- | siyle görüşen bir İngiliz muharri- rine demiştir ki: z “Kocam, en üzücü ve yorucu | meşguliyet zamanlarında — bile, | firsat buldukça, bütün dünya gai- | lelerini bir yana bırakarak rahat - | ça uyuyabilmiştir... Onun dünya gailelerini başından savması, ade- defetmeğe benzer. O yaramaz ço- cuğa sanki çıkmasını emrederek dimağının kapılarımı sımsıkı kapa tır ve deliksiz bir uykuya dalar..,, İngilterenin olduğu kadar, bir zamanlar Avrupa siyasetinin de yku ) dur! tarihinde unutulmaz rol oynamış | olan bu kadim siyasi, —en derin sır arkadaşı karısının dediğine ba kılırsa:— “sıhhatini, raohunun ve dimağının bu yaşa kadar tazeliği- ni hep bu sık sık daldığı uykular - la temin etmiştir...,, Loit Corcun uyku hususiyeti bazan da şu şekilde kendini gös-. teriyor: Loit Corç, bir de bakıyorsunuz, öğleden sonra herhangi bir saat- te eve gelmiş ve odasına çıkma- dan evvel karısına yarım saat son- ra uyandırılmsını tenbih ederek sezlonga uzanmıştır. Ve bazı defa lar, çay zamanmdan yani saat beş sulrından sonra uyuyor ve alltı bu- çukta kaldırılmasını — söyliyerek, ve filhakika altıda kalkarak filân yerde bir nutuk söylemeğe vey> | siyas! bir toplantıya gidiyor. Büyük uyku saati dokuz buçuk ondur, Akşam saat on oldu mu, | dünya ayaklansa, Loit Corcu ayak üzeri tutmak kabil değildir. Bu defa gayet hafif yediği bir akşam yemeğinden sonra, küçük bir oya- Tanmayı müteakıp, midesinin ra « içerisine kendini brrakıoyr ve sa- bahm altısına kadar artık, bütün ergin tazeliği ile ve alabildiğin» uyuyor. Şehirde ötürdukları zaman ak- şam yemeklerini bazan dışarda yemektedir, Fakat umulmıyan b'r anda akşam yemeğine eve dönü- verdiği zaman ve evde de karısı, yalnız kendisi için (yani bir kişi - lik) yemek hazırlamış bulununca, bu moşhur siyasinin hiç canı sıkıl- dığı görülmemiş. Hemen gayet uysal bir aile re- isi gibi: *“Pek âlâ, başka ne var? diyor. Zeytin ekmek var mı?.,, Kendisine İngiliz zeytin ekme- ği, yani bizim bildiğimiz “hazır yemek,, namına kendi itiyatlarına göre bir miktar, jambon veriliyor, yiyor, ve şikâyetsizce yatıyor. İngiliz siyastsi paket paket si « gara içmemektedir. Onun yerine, günde üç tane, en mükemmelin - den yaprak sigarası içiyor. Kâğıt aoynamıyor, Golf oynuyor, İngiltere Kral ve Kraliçesinin birer imzalr resimleri bir hazine gibi sakladığı hediyelerdendir. Bundan başka eski harp arka - ) daşlarmdan Amerika Reisicümhu ru Vilsonla, Mareşal Foş'un re- simlerini saklamaktadır. Bugünün simalarından, Mösyö Musolini de kendisine'imzalı bir resim vermiştir. ' Ş H. M. —— Öz Türkçe ilk roman Savaştan Barışa Yazanlar: (Vâ-Nü) ile Çürüksulu Meziyet Yeni çıktı Fiyatı: S0 kuruş Kz a AA & Vd gKKD DeDi Te t A üDti aa p ge ddi ge ME