K; © AF G LN 10 Eylül 1934 "” FNON A AA C 7 7Y Hahtalık iktisadi icmal Türkiye ve tütün vaziyeti İhracat mallarımızın en mü- himmi tütündür. Evvelki yazıla- rrmızda işaret ettiğimiz gibi ikti- sadi buhran yüzünden bu malın da fiati son seneler zarfında çok düşmüştür. Her sene harice he - men ayni miktarda tütün satlığı - mız halde elimize geçen paranın yekünu 1930 senesine nazaran ya- rıya inmiştir. Vaziyet böyle iken geçen se - nedenberi tütün satışfmız için ye - ni bir tehlike — baş göstermiştir. Ötedenberi Türk tütünü müşteri - leri olan bazı Alman, Ayusturya ve Çekosşlovak firmaları son za - manlarda Bulgar ve Yunan tütü - nünü tercih etmeğe başlamışlar - dır. Hattâ Avrupa — piyasasında yeni görünmeğe başlıyan Yugos - lav tütünleri bile bizim - için teh * | Hikeli bir rakip vaziyetine girmiş - tir. Rakiplerimizin bu muvaffaki - yeti neyö istinat ediyor? Pratik, asri ve son senelerin doğurduğu müşkülâtı yenebilecek ticari zih - niyetle işliyen teşkilâta.. Beynelmilel ticaret bugün yal- nız fertler tarafından başarılamı- yacak derecede karışmıştır. Bil - hassa son senelerde bir çok mani dolayısiyle ticaretin yeni vaziyet- lere çabuk uyamadığı memleket - lerde devletin belli başlı ihracat maddelerini bazı teşkilât vasıta- aiyle himaye etmesi bir ihtiyaç ha- lin gelmiştir. Bu husus beynelmi- “Tel tütün piyasasında rakiplerimiz olan Yunanistan ve Bulgaristan - “ da temin edilmiştir. Bu memle - ketlerde tütün ihracatı hükümetin yakmdan alâkadar olduğu bir - Tikler tarafından tanzim edilmek - tedir. Bulgarların takas usuliyle yap- tikları son büyük satış bu teşkilâ- tm ne kadar faydalı olduğunu gös terir parlak bir misaldir, Bizde de bu cihet iki sene ka- | dar evvel düşünülmüş ve hükü - metin inhisarlar umum müdürlü - Bü vasıtasiyle alâkadar olacağı bir tütün limitet şirketi kurulma- 81 takarrür etmişti. Tütün limitet şirketi iki sene- denberi kurulamadı ve teşkilât - sızlık yüzünden bugün — Ayrupa tütün piyasasında Balkanlı rakip - lerimizden aşağı bir vaziyette kaldık.. Elimize geçen son statistiklere istinat ederek Türkiye, Yunanis - tan ve Bulgaristanın 1931, 1932 Ve 1933 tütün istihsalleriyle satı - _llmıyıruk 1934 senesine devro - hlunan stok miktarını kaydediyo - Tuz: İstihsal (Milyon kilo hesabile) Türkiye 1931 de 5S1, 1932 de 18, 1933 te 40, stok 15 — 20. Yunanistan 1931 de 4d3, 1932 de 28, 1933 te S0, âtok 10 — 12, Bulgaristan 1931 de 31, 1932 de 17, 1933 te 18, stok 6— 8. Türkiye, Bulgaristan ve Yu - Tanistanda 1934 tütün rekoltesi #€cen seneye nazaran yüzde 20 ilâ 30 nisbetinde az olacaktır. 932 de olduğu gibi bu sefer de azalma ekimin tahdidinden değil, hava - "'m fenalığı dolayısiyle fidelerin ıguewıımeıîııılm ileri gelmiştir. Bilühare kuraklık en izyade Bul - ü a ve kısmen Yunanis - Balkanlarda | tan ve Türkiyede tütünün inkişa - fma mani olmuştur. Son mayıs ayında Balkanlar - da baş gösteren şiddetli bir fırtı - na tütün için çok tahripkâr olmuş tur. Bundan en ziyade zarar gö- ren Bulgaristandır. Bütün bu sebeplerden dolayı Bulgaristanda tütün mahsulü bu sene 1933 e nazaran yüzde 30 ve belki daha fazla eksik olacaktır. Eksilme nisbeti Yunanistanda ve Türkiyede yüzde 20 olarak tah - min edilmektedir. Bu vaziyete göre 1934 tütün istihsal mevsiminin sonunda bu | üç memleketin scatışa çıkaracak- ları miktar şöyle hesap edilmek icap eder: (Milyon kilo hesabile) 'Türkiye 1934 mahsulü 32, stok 15 — 20, yekün 47 — 52. Yunanistan 1934 mahsulü 40, stok 10 — 12, yekân 50 — 52. Bulgaristan 1934 mahsulü stok 6 — 8, yekün 18 — 20. Avrupada şark tütünleri satı - şınımn umumiyetle müsait bir saf - hada olmasına ve stokların 1933 mahsulünün azlığı dolayısile hay- li inmesine rağmen fiatler çok dü- şüktür. 1934 senesi içinde satmamız lâ- zım gelen tütün mahsulümüz iki | komşumuzdan da ziyadedir. O - nun için önümüzdeki sene tütün ihracatı meselesiyle daha yakın - dan alâkadar olmamız icap et -* mektedir. | Tediyat meselesinde gösteril - mesi kararlaştırılan kolaylıklar nazarı itibara alınırsa önümüz- deki satış mevsiminde memleke - timizden Almanyaya yapılan tü - | tün ihracatının müsait bir safha - | ya girmesi beklenebilir. | DÜNYA TİCARETİ DARALI- | YOR: . İktisadi buhranm tesiriyle dün- yaticareti kıymet — bakımından her sene bir miktar azalmaktadır. Cemiyeti Akvam iktisadi ko - mitesinin tanzim ettiği son rapor - lara göre, azalma nisbeti aşağı - daki mühim derecelere vasıl ol- muştur. Bu adetlerden buhranın gün geçtikçe dünya yüzünde — ne kadar yerleştiği kolayca görüle - bilir. Harpten sonra işlerin en ziyade inkişaf ettiği 1929 sene - sinde dünya ticaret kıymet yekü - nu 100 itibar edildiğine göre, 930 da bu yekün 80 ne, 1933 te 35 & düşmüştür. 1932 ve 1933 dünya ticareti kıymet yekünları arasm - da yapılan mukayesede şu mühim nöktalar göze çarpmaktadır. Beynelmilel ham madde tica - retinde yüzde 8 ve masnu mallar ticaretinde yüzde 2 bir fazlalık eolmuştur. Buna mukabil — gıda maddeleri yekünunda yüzde 8 bir azalma görülmektedir. 12, | R. $. Dr. Hafız Cemal Dahili hastalıkları — “tehassısı Cuma ve pazardan başka günlerde öleden sonra saat Zi de 6 ya kadar Istanbulda Divanyolunda (118) ne- maralı hususi kabinesinde hastalarını kabul eder. Muayenehane ve ev *e'> fonu: 22398, Yazlık ikametgâh telefonu Kandi'i 38 —« Beylerbeyi 48., ' HABER — Akşam Postasi Bütün devletler sıra ile manevralar yapıyorlar, Mariletini — gös. tarmek srrası ba sefer do Fransaya geldi. Fransa bir kaç gün evvel Faris üzerinde ve Alman hududu civarında büyük tayyare mancv. raları yapmıştır. Aşağıdaki resimler bu manevralara aittir. En yu- karıda saldan birinci resim tayyarelerin geldiğini gürültülerini din- Tiyerek büldiren Aleti, Ikinci reslm manevraları idare eden kuman- danı gösteriyor. Diğer renlmler manevralara rı tespt etmektedir. En aşağıda soldaki resim Fransır dördüncü tayyare filosnun uğur saydığr Yki ördeği ellorinda tutan tayyare zabitlerini gösteriyor. Bu filoya tayyarelerin üzerlerine ördek simleri yapılmıştır. alt mauhktelif İntibala- re. Fas'ın küçük veliahdi, şimdi Pa - riste bulunuyor. Gümbinnen civarındaki harbin yirminc' kerleri, kabartma şeklinde o arazinin ha ritasını yapmışlar, 330 metre murabbar bir saha üzerinde 13.000 çinködan yapıl mış askeri harekete getirerek, Alman ve | Bir müddet evvel |Rus ordularmır karşılaştırmışlar, o harbi. tekrarlamışlardır. — Almanlar, büyük yıldönümü vesilesiyle, Alman as- babası, Parise gitmişti. Çocuk ta onun | barbin hatıralarını muhtelif şekillerde göz önüne koyuyorlar! Resim, harp sar k dan gitmektö vrar etmiş, ağ 7 hasma ait kabartma haritayı ve Alman azkerlerini gösteriyor. Tamış, bunun üzerine — arzusu yerine getirilmiştir. Resimde onu Pariste o- tomobilden indikten sonra mihman - dariyle birlikte görüyorsunuz. Bir e - Hnden mihmandarı tutuyor, bir elin de de oyuncak bir tüfek bulunuyor! Bu resimdeki uzun boylu adam, Ma- cardır. Su topu oyunu hakemi Simko- dur. Kucakladığı adam da, havuzda ya- pılan bu maçı kazanan takımdan Keze- ridir. Hayli ağır olan su topu oyuncu- sunu, ondan dabha ağır ve iri yarı olan hakem, kolları arasında tüy gibi akldır- mıştır. İküisi de gülüyorlar! Mantar gibi.. Bir müddet evvel ölen İspanyanın diktatörü Ceneral Primo dö Rivera, memleketinde çocuklar için ilk açık hava kütüphanesini kurmuştu. Tspanyanın yirmi üç milyon nüfu- sundan on milyon kişiden (fazlasının okuyup yazmak bilmediği neticesine | varan Ceneral, okuyup yazmayı kısa | | bir zamanda öğretmek için buna lü - | zum görmüş ve müspet neticeler elde | P etmiştir. Dam altında okumaktan hoş- | lanmıyan İspanyol çocukları, ağaç al- | tında okumağı pek hoş bulmuşlar, bu açık hava kütüphanelerine akın akın gelmişlerdir! rünmekte, mantar kadar çok kütüp « bane kurulmaktaymış! ——— Yeni bir klüp! Oklahomada — yaşıyan Amerikan papazlarından — biri, “Karılarından memnun kocalar" klübü kurmuştur. Karısından memnun olan her ko - muşltur. Bu itibarla, aile hayatından memnun erkeklerin az olmadığı anla- şılmıştır! Bu klübe girenlerin, yazı ile yap- *ıkları müracaatten — başka, papazın Şimdi İspanyada bu iz üzerinde yü- ca, bu hususu yazı ile bildirerek, klü- | be girebilmektedir. Yeni klübün aza- | sı, bir kaç ay içinde bir kaç yüzü bul. | Eski Avusturya İmparatoru Karlın oğlu Otto fon Habsburgun Avusturya tahtına oturacağı söyleniyor. Şimdi Av- rupada seyahatte bulunan genç veliaht, J Tsveç Kralı Gustavı sayfiyesinde ziyaret — etmiştir. Bu resim, bahçede batıra def- — terini imzalarken — almmıştır. Ortada | bastonuna dayanmış duran beyaz şap — kalı zat, İsvoç Kralıdır. 1 önünde — şöyle yemin etmeleri lâzma — gelmektedir: Şa — Karımı her gün en az bir delfa öpeceğime ve ona kendişini sevdiği « mi söyliyeceğime, günde en az bir de- fa, pişirdiği yemeği beğendiğimi bile direceğime ve ona tatlı sözler söyle e — a el a mek fırsatını hiç kaçırmıyacağıma ye- min ederim! *