Haa leez Serasker Rıza Pş. Nih torununa cevap (Baş tarafı 1 incide) Aşağıya dercedeceğimiz — gibi, Tüdür bey, makalemizin bir. çok İ*ı' noktalarına cevap vermekle t..lher, yetiştirilen — çıraklardan Ücret alınmadığını ileri süreme- Miştir. O cihet mesküt geçiliyor. yetiştirilen çıraktan üc Tet almak, kurunu vüsta Jloncala- Tında bile görülmiyen bir orijinal ır. Gece yedi buçuktan sabah yedi kadar otuz kuruşa işçi ça- da yazmıştık. O da tekzip .İilnîyvr, Süreyya Paşanın mahtumu, fab- Tikanın tam bir. verimle çalışan bir faaliyet yuvası olduğunu, me - #ainin mevcut kanunlara uygun Ve resmi makamların kontrolü al- tında bulunduğunu, Halk Fırkası- hın Fener nahiyesile temas ettik - lerini, haklr şikâyetler üzerine va- ki ihtarları - tekrarlatmadıklarıı Yazıyor. Ve ilâve ediyor: “Biz hiç kimseyi zorla işe almış Ve çalıştırmış değiliz. Hergün, Müessesemizde, iş arıyan on on beş işçiye, kadrolarımızda müsait /— Yer olmamasından dolayı ret ce- Yâbı vermek mecburiyetinde kalı- Yoruz, Bundan bir müddet evvel, Feshane fabrikasında olduğu gibi, iz de sekiz saatten üç posta işçi kullanmak istedik. Fakat işçileri- Miz buna razı olmryarak aldıkları saatlik yevmiyeye munzam Saat ücretlerine tama ederek fazla galışmayı istediler.,, Bütün fikirleri yukarıya sadıka- he naklettikten sonra, cevabını da Yverelim: Mevcut kanunlara trpa - Sp riayet bile edildiğini kabul et- sek, bunların, inkişak eden sanayi hayatımıza kâfi olmadığı anlaşıl- Tarştır. Nitekirm, İs Kanunu bu se- baple çıkıyor. Bizim de gayemiz, Kanununun çıkması arifesinde Mevcut vaziyetleri sütunlara ge- $irerek, dikkati celbetmektir. Mak dadımız Süreyya Paşa fabrikası değildir. Bunu, inkişaf — etmiş ol- “Muğu işin, işçilerine diğer fabrika- “lardan daha iyi bakması lâzım Belir diye misal seçtik. , Atıf Bey diyor ki: — Onları fabrikamızda çalış- “—Mağa kim icbar etmiş? Niçin ter- | müessesemize girmişler ve Biçin du maddeleri kabul ederek Salıamışlar? — Bunun cevabını verebiliriz. On- İerfabrikada çalışmağa hayat İtbar etmiş! Tercih meselesine ge- , Süreyya Paşa fabrikasmın, kıld'hyîı bir fabrika olmaması, :-ı’:ıı.g beri süren devlet hi- N sayesinde inkişaf etmiş thlnıııdn'. Fakat devlet, Teşviki Sanayi iyle bir taraftan sanayicile- N himaye ederken, diğer taraftan z & İş Kanunu yaparak, işçiyi 5- Vat etmeğe — hazirlanmaktadır. t'llıl!ıllıüyıcın:lı bulunanların g“'h yüzünden i$ş şeraiti, hiç | kv::mde. işçi neslini mağdur ve ğ e hale sokmamalıdır. 4 SİNnı Pasa fabrikasının mü- —h'_ devam ediyor: Bizde, “bonservis,, i, cidden hak :b. değil, herkese verdikleri g.» çalışkan ve tenbel işçiyi yek- .—'Uon ayırmak kabil olamı - Üüüttüş.Araya iyi çalışmıyanlar'da Ş ham sebep- u İ herirciden —10 Eylui 1934 AAT H İltiyet bir pari kese- %.ı—ll-“ para l / Şark Demiryollarından şikâyet karı ASAT KN - HABER — Akşam Postası Kumpanyanın, müstahsillere göster- diği müşkülât ortadan kalkıyor İmtiyazlı şirketler arasında en ziyade şikâyet mevzuu olan müecs- seselerden şark demiryollarr kum- panyası, Nafin Vekâletinin tekli- fi üzerine Trakya kavun ve kar- puzlarının nakliyat ücretlerini u - cuzlatmıştı. Alâkadar müstahsil ve tacir - ler vekâlete müracaat — ederek kumpanyanın nakliyat ücretini Rüştü imzasını kim attı? 200 liralık bir bonoya sahte o- larak Rüştü imzasını — atmaktan suçlu Alber efendinin muhake - mesine dün ağır ceza mahkeme - sinde devam edilmiştir. Yapılan tetkikte — yazının ve imzanın Alber efendinin — eliyle yazıldığı anlaşılmıştır. Bunun ü- zerine tahliye talebi reddedilmiş, muhakeme iddia makamının ev - rakı okuyup iddiasmı dermeyan etmesi için başka güne bırakılmış- tir. eli a Edebiyat şubesinde toplantı Dün, Halkevinde dil, edebiyat ve tarih şubeleri azaları toplana- rak aylık müsahabelerini yapmış- lardır. Köprülü zade Fuat bey on ikinci asırda yaşamış — olan Türk filoloğu Fahrettin Mübarek Şahın hayatı ve eserlerine — dair güzel bir sohbet yapmış ve daha © zamanlar türkçe, her dilden üs- tündür, diyen bu eski Türk şair ve müverrihinin arapça ve — farsça yazmış olmasma rağmen, — aslen 'Türk olduğunu izah etmiştir. Dil, tarih ve edebiyat şubesi- nin içtimaları devam edecek ve a- za her ayın ilk perşembesinde top- lanarak tarih, dil ve — edebiyata dair müsahabeler yapacaklardır. Gelecek ay Şükrü bey Eti tarih ve medeniyeti hakkında bir. mü- sahabe yapacaktır. —— ——— işinden ayrılrp memleketine gide- cekler için yol parası da teşkil edi- yormuş. — Binaenaleyh, — faydalı imiş... Lâkin meselenin başka ciheti var: Feshane fabrikasında bine ya- kın işçi vardır. Ayni ihtiyat usulü orada tatbik edilse, amelenin pa - rasından fabrikanın elinde otuz bin liralık bir daimi sermaye top - lanryor demektir. Yüz amelesi o - Janm da eline de üç bin lira nakit para geçiyor ki, hiç te yabana atı- lacak yekün değil... Bu şerait al - tında, şu sual varit olmaz mı? Bu- mun kooperatiften, yahut hisseli şirketten farkı nedir? Farkı şu ki, işçinin iştiraki karşılığında onlara ne faiz, ne de temettü veriliyor! Bu itirazımıza karşı, Atıf Bev. bizim vasıtamızla, aynen şu suali soruyor: — İşçiler! Fabrikanm, hiç bir mecburiveti olmaksızm, evlenme, doğum, hastalık veya ölüm gibi wak'alarda size verdiği avans pa - ralara faiz veriyor musunuz? bir vagon için 43 liraya indirmek- le berber aradaki farkr, depozite namı altında almağa devam etti- ğini ve ancak nakliyatı, bin va - göonu bulduktan sonra bu parala- rı geri vereceğini ileri sürdüğün - den tenzliâtın sözden ibaret kal « dığını ve müşkül vaziyete düştük- lerini bildirmişlerdir. Kumpanya nezdindeki Nafia baş müfettişliği, derhal — işe el koymuş ve kumpanyanın bu fu - zult takayyüdatırm kaldırmıştır. Kumpanya bu sene, — şimdiye kadar Trakyadan nakledilen 109 vagon kavun ve 177 vagon kar - puzdan aldığı fazla — ücretleri de iadeye mecbur tutulmuştur. Tenzilâtlı tarife 15 Teşriniev- vele kadar devam ettirilecektir. Kumpanyanın diğer tarifeleri de şikâyeti mucip — olmaktadır. Kumpanyanın gerek eşya ve ge- rekse yolcu tarifelerinde yapaca- ğını vadettiği umumi tenzilât he« nüz fiiliyat sahasına çıkmamıştır. Kumpanyanın bu işi bir takım he- saplardan bahisle — uzatmasına meydan bırakılmıyackatır. Bundan maada kumpanya ba- zı bilet kişelerinde ihtilâs vukua gelmesi yüzünden on sekiz bin li- ra kadar zarara uğradığını iddia etmiş ve bu zararın bir kısmını kumpanya varidatiyle olan devlet hazinesine yükletmek Çabuk söndürüldü Üsküdarda Rumi Mehmet pa- şa mahallesinde Behçet beyin e- winden yangın çıkmış ise de itfai- ye tarafından söndürülmüştür. Balkondan düştü Kadıköyünde Ömer hanmda oturan Musatfa isminde bir çocuk | alâkadar | | istemişti. Nafia vekâleti, bu garip mah - sup muamelesine katiyen muvafa- kat edilemiyeceğini, kumpanya, | bütün muamelelerini mürakabe i- le mükellef ve bunlardan doğru - dan doğruya mesul olduğu — için ihtilâsın zararı sadece kumpanya- ya ait bulunduğunu şirkete tebliğ etmiştir. * Iki vapur çarpıştı Sirketi Hayriyenin 65 numara- | İt vapuriyle Seyrisefainin Gözte- pe vapuru dün sabah 9,5 ta köp- rüde çarpışmışlardır. Çarpışma şu şekilde olmuştur: 65 numaralı vapur Boğaziçi pos- tasını yapmak üzere köprüden ha- zeket etmekte iken — Göztepe de Kadıköyden gelmiş ve köprüye yanaşmak icin manevra yapmaça başlamıştır. İşte bu esnada iki vapur da hasara uğramış ve baş taraftaki camlarr kırılmıştır. — D Si Sekiz memura işten el çektirildi Aldığımız malümata — göre, gümrük müfettişleri mütareke se- nelerinde başlayıp bundan sekiz sene evveline kadar devam eden beyanname sui istimalleri işinde alâkadar gördükleri sekiz memu- ru vekâlet emrine almışlardır, söy lendiğine göre, Mançini meselesi namiyle maruf olan bu meselede tüccar komisyoncu namı altında iş gören Mançini — yüz bin liraya yakın bir para almıştır. Mançininni Yunanistana kaç - tığı anlasılmıstır. Tahkikata de - yam olunmaktadır. Tütüncülerin isteği Beyoğlunda tütün ve sigara sa- müvazenesini kaybederek evinin | şan esnaf belediyeye müracaat e- balkonundan düşmüş ve yaralan- | derek, geecleri de açık bulunmak mıştır. Arkadaşlarını yaraladılar Rumeli hisarında oturan Nev - zat ile balıkçı Asım ve Sabih dün akşam bir sandal — meselesinden kavga etmşiler, neticede Asrm ve Sabih, Nevzadı başından ağırca yaralamışlardır. Otomobil çarptı Şoför Kenanın idaresindeki o- tomobil Yeniköylü Mehmet is- minde birine çarparak yaralamış- tır. Şoför yakalanmıştır. Beş günlük çocuk Beyoğlunda İstiklâl cadde - sinde Santa Marya kilisesi önü - ne beş günlük bir erkek çocuğu bırakılmış, çocuk kiliseye teslim olunmuştur. ——— Nafıa Vekili gidiyor Şehrimizdeki Nafia şirket ve müesseselerinde teftişlerde bulu - nan Nafia Vekili Ali Bey bir kaç güne kadar Ankaraya gidecektir. Nafia Vekilimiz, mühim bazı işleri neticelendirdikten — sonra tekrar şehrimize dönecek ve ay sonuna kadar burada kalacaktır. için müsaa?a istemişlerdir. Belediye daimt encümeni bu teklifi reddetmistir. Daimi encü- men azasından Avni bey — diyor ki: — Tütüncüler evvelâ yediye kadar açık — bulunabileceklerdi. Sonra kendilerine — saat dokuza kadar müsaade edildi. Tütüncü- ler seyyar bir şekilde saat 9 dan sonra pekâlâ satıs — vyanabilirler. Bu suretle birçok vatandaşlara da iş çıkmış olur. Seyyar bir sekil- de kutular içinde gecelri — sigara a>tılmarını menetmeyiz.., Mürahhaslara kolaylık 23 Eylülde şehrimizde topla - nacak olan beynelmilel parlâ - mento koöngresine iştirak edecek 300 ecnebi murahhasın şehrimiz - deki umumi nakil vasıtalarından meccanen itstifade etmeleri için şirketler nezdinde teşebbüsat ya- pılmıştır. Belediye şirketler komiserliği- nin bu husustaki teşebbüsü sirket- Ter tarafmdan kabul - edilmiştir. Belediye avrıra husust otomabil- ler ve otobüsler hazırlamıştır. SİYASET Almanya ithalâtın tahdit ediyor Umumi harpten sonra Almanya iktisadi bakımdan kendini bir türlü toplayamadı. Buhran başlangıcı olan 1929 senesine kadar tamirat borçları» nın takslileri ve hariçten yaplığı is « tikrazların faizle-i — altında bunaldı, Buhran dolayısiyle mamulâtının ha - riçte müşterisi azalıp ihracatı düştü- için borçlarını veremiyecek bak geldi, 1930 da geçenlerde ölen Hin - denburg Amerika Reisicümhuru Hoo- ver'e Almanyanın vaziyetini gösterer acıklı bir mektup yazdı. Amerikanın yardımiyle tamirat barçlarından kur - tuldu. Bütün dünya, bu yükden kurtul » duktan tonra Almanyanın mühim bir iktisadi inkişafa — mazhar olacağını zannediyordu. Fakat mesele böyle ol- madı. İngilterenin — herkesten evvel davranarak kendisine çok müsait şe - rait altında parasım — düşürmesi bir müddet sonra Amerikanın başka şart- lar içinde ayni yola girmesi, Japon » ya ticaretinin fevkalâde inkişafı en ni- hayet geçenlerde Çekoslovakyanın pa- | Yasımı düşürmesi Alman sanayini çok | müşkül vaziyetlere soktu. Alman ma- mulâtı bu milletlerin mallariyle reka- bet edemez bir hale geldiler. Bütün devletlerin ithalâtlarını tahdit etme - leri ve bütün - ticaret piyasalarında | Müzevilerin Alman mallarına boykot yapmaları Almanyayı içinden çılc! - mast müşkül bir vaziyete soktu. Al - manya, ihracatı mütemadiyen azaldı- &ı için son iki sene zarfında döviz kıt- lığı yüzünden harici borçlarının mü » him bir kısmını Peichsbank'ın banknor mark karşılığı olarak sakladığı altın- larla ödedi. Beş ay evvel markın altın karşılığı yüzde 2 ye düştü. Almanya iflâstan kurtulmak için birikmiş hari- ci barçları için altı aylık bir morator- yom ilân etti. Moratoryom geçici bir tedbir ol - duğu için Almanya iflâstan kurtulmal üzere esaslr bir çare bulmak moacburi- yetinde idi. Alâkadarların az çok şek- Lini tahmin ettikleri bu'çareyi Alınan | İktısat nazırı ve Milli Bankası müdü- rü Doktor Sechacht 27 Ağustosta Lâipzig sergisi nutkunda bütün dün - yaya ilân etti. Alman ithalâtımı kon - tenjatiman usuliyle tahdit — edecektir. Harici borçlarımı azaltmak için ya « bancı memleketlerden az mal alacak. tır, Sanayio lâzım olan ham maddeler- den bir kısmını pahalıya da mal olsa kendi yetiştirmeğe çalışacaktır, Yani bütün devletlerin tatbik ettikleri hal- de mes'uliyetini üzerlerine almak is- temedikleri kendi kendilerine kifayet (Avtarchie) usulünü kabul edecektir. Almanya da yeni iktisadi rejimi kabul ettikten — sonra görüyoruz ki, buhran, bazı kimselerin musırran söy- lediği gibi gecici değildir. Dünyanın iktısadi bünyesi değişiyor. Refili Sükrü j Lâstik tekerlek meselesi Gürültü ile mücadele nizamna- mesi meavddr arasında arabala- rın tekerleklerine lâstik — geçiril- mesi de vardır. Arabacılar cemiyeti bu kaydin yük arabalarına şümulü olamıya- cağını beyan ederek alâkadar ma- kamlara müracaat etmiştir. Bunların iddialarına göre dört tekerlek lâstik, en aşağı seksen İi- radır. Bu lâstikler, vük arabala- rı için ancak bir bucuk ay taham- mül edebilir. Bundan — maada, lâstik tekerlekler arabalara kâfi derecede yük vüklemeğe de mani olacak ve alelömum bozuk - olan vollarda parçalanıp — gidecektir. Cemivetin bu müracaatı tetkik e- dilmekte"lir. KU Mahküm oldu Rakı içip kendisini bilmiyecek derecede sarhoş olan balıkçı Ha- yik üçüncü ceza mahkemesinde muhakeme edilmiş ve bir ay 20 gün hapse, 30 lira para cezasımna, 250 kuruş muhşkene_ ıı_ı_qgrıf 1 Ö- — üji demiye matiküm edilmiştin. / —