— HABER — Akşam Postası — Kurultıy açılırken | Bugün, ikinci dil Kurultayı ae | tılıyor.., Yurtdaşım, milletdaşım!... Bu- hf_ın' ne demek ölduğunu iyice dü- fünüyor musun?... Suriyede seyahat ettiğim sıra- | da bazı araplar, bana gelen Türk- $e gazeteleri gözden geçirirlerdi. Âz çok Türkçe bilenleri, bilmiyen Te, yazıları okur ve: — Bakım, bakın... -diye, iftihar- | koltuklarını kabartarak kelime ler gösterirlerdi.- İşte ,hep a-ap- | Ça... Ve, fakirlere bol ihsanlarda bu- Unan zenginler gibi — koltukları barırdı. 18 Ağsto 198 23 Ağ Şehrimize, 23 Ağustosta iki yüz kişilik bir seyyah kafilesi da- ha gelecektir. Bu seneki — seyyahlar, diğer yıldakinden daha çoktur. Bilhas- sa, tetkik seyahatine çıkan oku - muş adamların, memleketimize Hattâ, biri, istihza ile: Ü e Şu kelimelerimizi sizden ge- Ti alsak nasıl konuşursunuz? -di - | * Ye sordu. | Suşturucu bir cevap veremedi- Rim için kendi kendimi nasıl ye- diğimi düşünün... Bir dilin öteki dilden kelime al- Ması, yalnız türkçeye has bir iş | değildir. Bütün Garp — dilleri de Lâtinceden, Yunancadan kitap dolusu lügatler almışlardır, — Lâ- | kin, bunlar, ölü dildir. Yaşıyan bir hisana ana dilini istinat ettir- mek —herşeyden evvel— cidden haysiyet kırıcıdır... Bir dilde yabancı kelimeler bulunabilir... Nitekim, fransızca- | da da İtalyanca, İngilizce sözler Yardır.. Fakat, ancak bir memle- kette ecnebilerin oturdukları nis- bette... Yoksa, ahalisinin yüzde tasavvur edilir mi?... İşte, Osman- Alıca böyle garip bir ölkeye ben- zerdi... On yıl evvel memleketimizde millt sanayiimiz yoktu. Bir tek ih- Hiyacımızı bile, başımdan sonuna kadar kendi mallarımızla — te - min öodemezdik. — Şimdi, pek âlâ, — tepeden tırnağa kadar yerli — ma- mulâtla giyinip kuşanabiliyoruz... Ön yıl evvel ,bir tek sütun yazı yı bile öz türkçe yazamıyorduk... Son tecrübeler bunun şimdiden bi le pek âlâ kabil olahilecağini gös- terdi... İkinci Kurultaydan sonra, / yepyeni bir yfkun önüne çıkaca - Biz ve neler yapabileceğimizi öğ- reneceğiz... Yakın bir istikbalde, Türkler, Maddi ve manevi bütün ihtiyaçla- tinı, kendi membalarından, kendi Vasıtalarile temin — edebilecekler- dir,.. Fakat, bu ikinci Kurultayda v- Hutulmamasını dilediğim bircihet, hudutlarımızın dışındaki Türkler- Miz tamami'e Türklerin ancal: dörtte biri Tür- kiyede yaşamaktadır, Diğerleri i - *e, gün geçtikçe başka dillere te - Messül ediyor. Biz öz türkçeyi ya- Tatıp öğreninciye kadar, onlar, a- Ha dillerini büsbütün unutmuş ya- Babil kulesi halkına dönmüş *lmasınlar... (Vâ-Nü) ——— — — Şimali Amerika eşyası Şimali Amerika eşyasının ya- Pılmış ve yapılacak ticaret itilâf- Ariyle serbestçe veya teşbit edilen 'öntenjanlar dahilinde ve hususi 4 esasları dairesinde *memle- İmize ithali hususu gümrük ve K isarlar vekâletince gümrükle- tamim olunmuştur. İ g g ı doksan beşi ecnebi 'olan bir vatan | tir, Bunlarla hava münasebetleri - | besilmiş bulunuyor. | daha ziyade geldikleri görülmek- tedir. 23 Ağustosta gelecek olan İn- giliz seyyahlarının, bu noktadan hususi vaziyetleri vardır, Bu sey- Yüksek mektep mezunlarına maaş Yüksek mektep mezunları ba- rem kanununa nazaran ilk memu- riyetlerinde 2500 kuruş — maaş almaktadırlar. Fakat — yüksek mekteplerin — tahsil müddetleri muhtelif olup büyük bir kısmı üç seneden ibarettir. Sıhhiye Vekâletine doktor çı- kan gençlerin ilk maaş oalarak 35 lira almaları hakkında müracaat- ler vaki olmuştur. Buna da sehep Tıp Fakültesinin 6 sene - olması gösteriliyor. | — Vekâlet tarafından bu hususta doktorlara vaadolunmuştur. Bi Feriköy mezarlığında merasim | — Dün Fariköy mezarlığında Kı- | xzım muharebesinde ölen Fransız askerlerinin hatırasını anmak için merasim yapılmıştır. Bu merasim 75 senedir munta- | zaman yapılmaktadır. Merasime Fransız ataşemiliteri Comte Courson de la Villeneuve riyaset etmiştir. Merasime Türk ordusu namına miralay Kemal ve bahriye müzesi müdiri Cezmi beylerle, Fransız ceneral konsolosu M. Du- bois, Brezilya çeneral konsolosy, Balya ataşemiliteri kumandan Mamerini, Aataşenaval Ferrero, Fransız kolonisinden birçok ze- vat da İştirak etmişlerdir, Miralay Courson kısa bir nutuk | irat etmiştir. Bundan sonra Kırım | harbinde ölen askerler için diki- lan abidenin önünde vesmi tazim ifa edilmiştir. Kırrım harbinde ö - len İtalyan askerleri için de bu - gün saat 10 da merasim yapıla- caktır. de VP Ze »Mürettipler toplanâmadı Cemiyete ait bazı mübim me- selelerin müzakeresi için toplana- cağı yazılan mürettipler cemiye- tinin umumi içtimar dün ekseriyet olmadığından yapılamamıştır. İç- tima, gelecek cumaya tehir olun- muştur. yleİşmaalslan Muhacir geliyor Evvelki gün Romanyadan ve Yugoslavyadan olmak üzere iki kafile Türk muhaciri Bunlar Anadolu ve Trakyaya yer- leştirilecektir. Hükümet tarafın - dan bunların derhal sevkleri alâ- kadarlara emredilmiştir kanuni teşebbüsat yapılacağı genç | gelmiştir | ; yahlar, İngilterenin meshur Oks- fort Üniversitesindendir ve arala- rında, İngiliz Lordlar kamarası azasından da şahsiyetler buluna- | çcaktır. 23 Ağuştosta, bu seyyahları getirecek olan vapur bu sene, İi - manimıza üçüncü seferini yap- maktadır. Sonbahar içinde, bir defa da- ha gene iki yüz kadar seyyahla geleceği zannediliyor. Aralarında mühim miktarda Okafort, Kembriç mezunlarından | | da bulunacak olan bu seyyahlar, | hepsi, İngilterenin belli başlı bir tetkik klübüne mensupturlar. Bu seyahatlere iştirak edebil - mek için, bu klübe aza olmak lâ- zım gelmektedir, Seyahatleri esnasında, bilhas - sa Bizans eserlerini tetkik etmek- tedirler. Şehrimizde, gelişi gü- zel her seyahım gezip görmediği en küçük, eski kiliselere — kadar gidip mozayikler, ve mimari tarzı üzerinde tetkikat yapmaktadır - lar, Gretserermme eei Bir çocuk brakıldı Beyoğlunda bayram yerine bir buçuk aylık bir çocuk bırakılmış. gocuk Darülâcezeye kaldırılmış- tır. Cesedi çıktı Dün Fenerbahçede — denizde bir ceset görülmüş ve çıkarılmış- tır. Bunun geçen gün o civarda boğulan Marko Nesim efendiye | ait olduğu anlaşılmıştır. Çarpıştılar | Şoför Hayrinin idaresindeki otomobil ile Fazılım idaresindeki otomobil dün Çakmakçılar yoku- şunda çarpışmışlar ve otomobil müşterilerinden biri hafifçe yara- lanmıştır. Her iki otomobil de za- rara uğramışlır, Birbirlerini yaraladılar Galata Mumhane caddesinde gümrük hamallarından Şakir ile Hüseyin kavga etmişler, bunlar - dan Şakir bıçakla Hüseyni başın- | dan, Hüseyin de Şakiri yüzünden yaralamıştır. Şakir — yakalanmış, Hüseyin Beyoğlu hastanesine Kal- dırılmıştır. Hamidenin marifeti Ayvansaraylı kurabiyeci Tahir ustanın on dört lira parasiyle bir saat ve kösteğini Hamide isminde bir kadın çalmışsa da yakalan- mıştır, Hayriye yakalandı ban hanımın yedi İirasını çalıp savuşan sabıkalı Bursalı Hayriye | yakalanmıştır. - — — Ekspres geç geldi Dün Avrupa ekspresi 8 saat te- ahhurla 16.15 te Sirkeciye muva- salat etmiştir. Bu gecikmenin şe- bebi Yugoslavyadaki şiddetli yağ- murlardır. Karanlık Çeşmede oturan Kez- | yüz kadar seyyah geliyor Aralarında Lortlar kamarası âzasından bazı şahsiyetler de bulunan seyyahlar şehrimizde tetkikat yapacaklar Gelen seyyahlar arasında, tet- kikatını böylece tamamlayıp ki - tap yazanlar vardır. Üniversiteye mensup seyyah - lardan bir kısmı, program muci - bince, vapurda konferanıçı ola - rak ayrılmışlardır. Bunlar, her li- mana girmeden önce, en yeni malümatı vermektediz - ler. Gelecek seyyahlar, şehrimizde bir buçuk gün kalacaklardır. |Macar gazeteciler gittiler Üç gündür — şehrimizde bu - Macar gazetecileri dün akşam Varna tarikiyle Buda- peşteye müteveccihen hareket et- mişlerdir. lsnan İstanbul Matbuat Cemiyeti hu- susj bir muşla Macar gazetecileri- ni dün Floryaya götürerek bir zi- yafet vermiştir. Ziyafet çok sami- mi geçmiştir. Ziyafette cemiyet namına Neşet Halil Bey bir nutuk söyliyerek Macar meslektaşlara dayamadan ayrıldıklarını ve İstanbul Matbu at mümessillerinin kardeş millet gazetecilerini tekrar — aralarında selâmlamakla bahtiyar olacakla - rını söylemiştir. Bu nutka muka- ti rejsi M. Beres de Türk matbuat mümessilleri ve gazetecileri tara- fından göşterilen hüşnükabul ve samimiyeti hiçbir zaman — unuta- | mıyacaklarını söylemiştir. M. Be- res bu sözden şonra Türkiye hak- kında uzun uzadıya tetkikatta bu- | Junmak üzere tekrar geleceklerini söylemiştir, li üi Muhafaza memurlarına bir tamim Gümrük muhafaza kumandan- lığı tarafından muhafaza kwt'ala- rına bir tamim gönderilerek güm- rük salonlarında vazife görmek- te olan muhafaza — memurlarının gümrük memurları tarafından mu ayena edilen eçaylar arasında raş- me tâbi eşyadan bulunduğu halde vesme tâbi tutulmamasına - dair muamele yapıldığını — görürlerse bu eşyayı gümrük haricine çıkart- mıyarak gümrük âmirine ve mü - fettişine malümat vermekle bera- ber derhal bir zabıt varakası ha- zarlamaları emrolunmuştur. Keresteler arasında kaçak cigara Evvelki gün İsmail efendi is - minde bir adama ait bir motör Azapkapı iskelesine yanaşıp için- deki keresteleri boşaltırken vazi- yeti zabılta tarafından' şüpheli görülerek içinde araşlırma yapıl- miş ve 700 paket sigara ve kâğıt bulunmuştur. Kaçak eşya müsadere olunmuş ve İsmail efendi dokuzuncu ihti- 1 sas mahkemesine verilmiştir. oraya ait bele eden Macar gazeteciler heye- | SİYASET Macaristan ve Avüusturya Macar gazetecilerinden büyük birgrup, düne kadar İstanbulaay- dı. Bunlapın siyasi muharrirlerine bazı sualler sordum; — Habsburg hanedanının tek- rar Macar milletinin. başma ge- çeceğini sanıyor musunuz?. | —— Her halde, Macar milletinin | azim bir ekseriyeti, bu hanedanın aleyhindedir. Zira, eski impara- torluk zamanında, Hababurglar fiyanalarını düşün- ihmal etmiş- n, Macar milleti de, hanedanın ih- ji muahedeleri tekvar göz- »k hususundaki tglebi- ine, Habsburglar derh-l ıkıyorlar: “İşte, bizim de yapacağımız budur!,, di- vorlar.. Filhakika, Macar toprtuk- larmın bazı parçaları yabancı İ srin hudutları içinde kal- İşte, Avusturya ile birle- şerek kuvvetli bir devlet teşkil et- tikten sonra, bu topraklara yeni- den sahip olmak birçok millettaş- larımızı cezhediyor, — İkinci cihet de, Macarların toprak sahibi asil- zadelerini ,Habshurgların devlet başıma gelmeşi alâkadar ediyor. Zira, hükümdarlık ilân edilince, herhangi bir sosyalist şekil baş- | göstermiyecektir, Kilise, Habs- burg propagandasını köylüler a- rasında bile yapıyor. Köylüye de “Hanedan dirilirse, mülkiyetiniz | asla elinizden alınmıyacak!,, fik- | rini aşılıyorlar, Fakat, gene de, *fkârı umumiyenin üçte biri bile | edan taraflısı değildir. Ancak hükümeti nde bulunduran sınıf buna zahirdir.. — Diğer devletler, hanedanın başa geçmesine ne diyecek?. — Zannedildiği gibi, Mussolini Habshurgların kat'i surette ihya- sına taraftar değildir. Hâlâ tered- düttedir, Fakat, Habsburgeular k gok kurnazdırlar, Siyasi manevra- ları yapmağı iyi bilirler.. Tlkânce başa geçsinler.. Ondan sonra, âr- kası gelecektir.. Eski imparatorlu- gun bütün icabatını tekçr — teker ihya edeceklerine - şüphe edile- mez.. İşte, Mussolini, bunu anla- dığı için, tereddüdünü bir türlü x—ı;nomiyoı'.. Hele diğer kamsşu dev letlerin, bilhassa Küçük İtilâfım Habshurglara ve Avusturya Ma- car birleşmesine ne kadar muarız oldukları malümdur. — Fukat, netice neye varacak? — Biz, Avüstüryalrlarla >bera- berken aslaiyi geçinmezdik. On- ara di bilerdik: Zira; bize inki- | şaf imikânını vermezlerdi. Devle- tin bütün nimetlerini kendilerine hasrederlerdi. Fakat, şimdi, ayııl- dıktan sonra, aramız pek tyidir. | Cidxlen samimi dostuz.. Bunu gör- | dükleri için, Avusturyalılar, bize: “Yekdiğerimizin mütemmimiyiz. Siz ziraat memleketisiniz; biz ise sanayiciyiz,. Birleşmemiz gayet L | yi olur.., diyorlar,. Lâkin, bütün bu vazivetten bir Habeburg n!tjı— natr doğup doğmuyacağı —henüz halledilmemiştir ve zannetmiyo - vuz ki, Otto, başımıza geçsin.. © t Hüseyin Faruk — ——— Milli Müdafaa Vekili geldi Milli Müdafaa Vekili Zekâi Bey dün Ege vapuru ile İzmirden şehrimize gelmiştir. Vekil Bey şehrimizde bir müddet kalacak- tır.