SI f | ğ )— Ş |— : İs Çhr;af ve peçe Allııl-runıı. hemşirelerimiz ve Bühterem tanıdığımız, kendileri- tula söz söyletmiyeceğimiz bir inlar, uzun sentler, çarşaf » Peçe takmışlardır. _N_._' 28 ;fımıııııı 1934 Benim gü he Hüla da, çok namuskâr ailele-| iya ihtiyar ve bazan orta Yaşlı ve genç kadınları, çarşaf kul k—"ll*lı'lxı-lıı' Bu sebeple, onla- h'!l mecbur bulunduğumuz “"ldi de esirgemediğimizi, lâ- B "-ı tarafında derhal kaydede- .llnlıı- bertaraf, ne yalan söyli Yelim, Çarşaflı kadın, artık bana :""M vermemeğe ve hattâ üze- "—d' Yüphe uyandırmağa başla- Sebebini de söyliyeyim: Hani, geçenlerde, İstanbula A- —'"klıı hıhrıyıhlın gelmişti. Ge S& saat yirmi ikide, Taksim mey- a durmuş, tramvay - bekli- Bir de baktım ki siyah t'llflırı bürünmüş, bir taze... A 'idenin önünde bekler, durur... — Bu mesture, bu mubarek, bu Salihatr nisvandan hatun, bu sa- burada ne arar?... Vah vah, AYâlini mi kaybetti?!... Etrafa ba- duruyor... -diyerek, hacı ba- :.' kılıklı bir adam, yanına yaklaş Ve, sordu: -— 5 , SiaŞ Kerime hanım!... G'Hç kadın, peçesini, hiddetle l — Vre, sen bana ne karismis?, d'.*ı mi? Ah, panayamu!... “Hiddetle yürüdü... kılt' kaç adım ötede, Amerikalı 70|ılır, ona merakla bakıyor- Dikati celbetmişti. — Hele, hıbıyı tersledikten sonra, u, harem hayatma isyan ederek 'llerdııı kaçmış bir küçük kah Yatnan bile telâkki etmişlerdi. Kol llrdilıf Gittiler... 0 akşam, ayni meydanda, bir Çarşaflı kadın daha gördüm "ı maksatla dok;ıynrlırdı Ne bekler- b“dnl ııuulude, Anıdolu a . şöyle bir telgrafımı oku- 21 (A.A.) — Mahalli be- e çarşaf ve benzeri kılı- TM kadınının — âsil yüzüne —dıd kıyafetile tebdili Üı nrnııı kararların - tatbi- Yüındı anlattığım macera - ıklııı bir hatıra gel - sene evvel, Kalamış ta - pılı biyıklı bir zat, mo; upa kısmıma simsi - bürünmüş — şüphesiz ür hanımı, oturtur, pe-| rür. Böylelikle, yıl-| le, hava almağa, gez- götürürdü.. l'kıunduı hayretle ba- kahkahaları atardı. Aca- hııklı zat, hanımın üze- nuırlıvı davet et- îıçuı mi,onu bu sokmuştu?.. :ş;.ffff î;ff PFf f! ş. Z- ıîı ki, Türlı ludınının tecavüzden ve kem na- Masuniyetini temin edecek kıyafet, artık, çarşaf ve peçe Medeni kılıktır.. Bursadaki iyeler çok iyi etmiş.. (Va-Nü) !! a 5 Z i— “Milliyet, ,gazetesi aleyhine be- lediye tarafından açılan — manevi şahsiyeti tahkir, vali — ve belediye reisi Muhittin Bey tarafından şah- san açılan hakaret davasına ait muhakemeye, İstanbul — üçüncü ceza mahkemesinde dün saat on dörtte devam olunmuştur. Dünkü muhakemede, Muhittir Beyin vekili eski adliye müsteşa- rı Kenan Ömer Bey, müekkilinin davasmı teşri yollu yazdığı lâyiha-! yı mahkemeye vermişlir. Kenan sualine karşı, —bu mufassal lâyi hanm muhakeme sırasında okun ması uzun süreceğini, esasen evel üniversitede rasat- hane yapılıyor Üniversite bahçesinde yapıla- cak yeni rasathane binasının dün keşfi yapılmıştır. Bu esnada As tronomi profesörü Freundlich de hazır bulunmuştur. Rasathanenin münakasası birkaç güne kadar yapılacaktır. Haberler yalan : Hukuk Fakültesi Dekanı Tahi: Bey dün istifasını verdiğine dai çıkan şayiaları tekzip etmiştir. U" niversite kadrosunda yeniden de gişiklikler olmıyacağını, 934 kad- rosunun 20 gün evvel gelidğini en salöhiyettar bir zat söylemiştir. ee llli Ruşen beyin vaziyeti Tarı vapurunda bulunan şam- panyalardan dolayı ihtisss mah- kemesince dokuz ay hapse mah- küm edilen Vapurculuk — şirketi müdiri Ruşen bey, hasta olduğun- dan bir sanatoryomda tedavi e - dilmekteydi. Ruşen beyin tedavi-| sine nezaret altında olarak de vam edilmektedir. nnr Üai Teslim olunamıyor Üniversite tesis olunduğu sıra- da eski Bekir ağa bölüğünde ku- rulan Teşrihhanenin binası müte- ahhit tarafından maarif vekâleti ne henüz teslim edilmemiştir. Ev velki gün binada son bir tetkil yapılmış ve bazı noksanlar bu lunmuştur. Müteahhit binanm te- sellümü hususunda ısrar etmekte- dir. Vekâlet ise noksanlar tamam lanmadıkça binanım teslim alın mıyacağını bildirmiştir, Yd Beynelmilel kongre Yarım Londrada toplanacak ©- Ömer Bey, mahkeme reisinin biri lan beynelmilel birinci Antropo- loji ve Etnoloji kongresine Türki- ye namma iştirak etmek üzere fen fakültesi Antropoloji — profesörü Şevket Aziz bey dün Londraya hareket etmiştir. Kongre bir haf- ta devam edecektir, Y aNB Üniversiteye alet alınıyor. Üniversitenin bazı lâboratu- arları için lâzım olan 100 bin lira- hık âlât önümüzdeki hafta içinde satın alınacaktır, ki celselerde söylediklerinin ya: | ile tekrarı mahiyelinde bulundu ğunu, dava edilen — tarafın dr müddeiumumiliğin, mahkemenin sonradan tetkik edebileceğini söy lemiş, fakat dava edilen — taraf buna razı olmamış, lâyhanın mab kemede okunması isteğinde bu - lunmuşlardır. Bunun üzerine, lâ - yiha okunmuştur. Bu okunduktan sonra, gazete- nin neşriyat müdiri Etem İzzet Bey söz alarak, şöyle demiştir: — Bu lâyihada — yazılanlarla dava mevzuu haricine - çıkılmı: oluyor. Muhittin Beyin — noktai nazarına göre, Esnaf bankası işi etrafında uzun uzadıya mütalen- lar serdediliyor. Orada , yazılan lar o şekilde yazılmıştırr öyle ba- hislere aittir, ki ben burvlara an- çcak şehir meclisi azası sıfatiylı cevap verebilirim. Ve işte gimdi v sıfatla söz söylüyorum.. Bence Muhittin Bey, Esnaf bankası işi- nin murakabesinde senelerdenbe- ri ihmal göstermek suretiyle, ka- nunen olmasa bile, manen mes'u vaziyettedir! Sonra, lâyihalarımda bu işin gayri resmi teşekkülün ve bazı kimselerin teşvikiyle gazetemde ya atıldığı iddiası, var. . Bu, doğru değildir. Ben, kimseden | mülhkem olmadım. Hâdise şehir meclisinde okunan Trapor ve mü- zakere ile ortaya atılmış ve gaze- temde neşriyat haşlamıştır. Yal nız “Milliyet,, te değil, bütün ga- zotelerde... Bu, gözlerinden kaçı- yor! Evvelce de teşvikten bahsetmiş- lerdi. Teşvik, teşvik., Peki, kim, kimler, ne maksatla teşvik etmiş- ler?.. Müphem, iymalı söyleme- sinler. Açıkça izah etsinler!.. Muhittin Beyin vekili, bunv izaha hacet görmediğini, Etem İzzet Beyin kimden ilham aldığı- nr pek âlâ bilmesi lâzımgeldiğin' kaydetti. Etem İzzet Bey, isir söylenilmesinde ısrar etti. Kenan Ömer Bey, isim söylemedi ve bu bahiş, böylece geçildi! Etem İzzet beyin vekilleri, tah Kalp çıktı Beşiktaş - Fatih hattına işliyen tramvaylardan birinde, bir ada- mın verdiği on kuruşluk -kalp ol- duğu görülmüş ve kendisi polisr teslim alunmuştur. Çarpıştılar İstiklâl caddesinden geçmekte olan vatman Yakup — Efendinir idaresindeki 365 numaralı arabr ile şoför Mehmedin idaresindeki otomobil çarpışmışlarsa da kimse- ye bir şey olmamışlır. Ağırca yaralandı Azapkapıda — öoturan — sürücü Mehmedin idaresindeki çift bey - girli yük arabası hüviyeti henüz anlaşılamıyan bir erkeğe çarpmış ve ağırca yaralamıştır. Sürücü ya- kalanmış, yaralı hastaneye kaldı-| rılmıştır. MuhıttınBeyı açtığı davaya dün üçüncü cezada devam edildi “Muhittin Bey Esnaf Bankasının mürakabesinde ihmal göstermek suretiyle manen mes'ul vaziyettedir.., kikat ve tetkikatım bazı noktalar- dan genişletilmesini, Esnaf ban- kası nizamnamesinin, şehir mec- lisi azalarından teşekkül komisyonun verdiği rapor sureti- nin, bankada tetkikat yapan iktı. sat müfettişleri raporunun getir- tilmesini, adliye tahkikatı netice - sinin öğrenilmesini istediler. Müd deilumumi muavini buna İlüzumr görmedi. Mahkeme de bu isteğ' reddetti. Muhakeme, Etem İzzet beyin vekillerinin etraflı surette müda- gumartesi günü saat on dörde bı rakıldı. Velenee e e e seNAöreRTAN AAi DKS KARGA YEvATERLERSLLAEAL Kev aN vv Adalarda çiçek bayramı cumaya fından Büyükadada bir Çiçek Bayramı tertip olunmuştur. Bayram şehir bandosunun da iştirakiyle saat 18 de başlıyacak, bir saat kadar sürecektir. Bu sıra: da Turing klübün seçeceği jür' heyeti çiçekle süslü arabalardar birinci ve ikinci derecede güzel o- lanı seçecek ve bunlara birer ku pa verilecektir. Bundan — başk güzel buket müsabakasında dı birinci, ikinci ve üçüncüye bire madalya verilecektir. S N Düşüp bayıldı Gümrük ihtisas mahkemesi E- leni isminde bir kadını eroin ka- çakçılığından dolayı bir sene hapse mahkâüm — etmiştir. Eleni Balıklı hastanesinde bazı eroir kullanan hastalara erocin - götür- mek ve satmak — cürümlerinder suçlu idi, Eleni, bir sene hapisten maad; 200 lira da para cezasına mah küm olmuştur. Madam — Eleni hakkındaki- kararı — dinledikter sonra çok öfkelenmiş ve aleyhin: şehadet eden bir şahidin üzerine hücumla; y — Üç çocuğum var; yaktır| beni, dıye bağırmış ve bundar sonra da düşüp bayılmıştır. Madam Eleninin zevci Hüsa- mettin de hapishanededir. Hüsa mettin, bundan on ay evvel ero: in satmaktan — yakalanarak bi buçuk sene hapse mahküm ol muşltur, L Maliye Vekilinin tetkikatı Şehrimizde bulunmakta ola: | maliye vekili Fuat bey, üç dört gün sonra bir tetkik seyahatin: | çıkacaktır. Fuat beyin tetkikalı -| na Elâzizden başlıyacağı söyleni-| yor. e —TT Kuduz kediler Şehr'mizin birçok semtlerinde kuduz ve uyuz kedilerin — dolaş - makta olduğu belediyece nazara alınmış ve bunların derhal toplat- tırılması ait olduğu makama em- redilmiştir. eden| faa yapmaları için, dört ağusto:| Önümüzdeki cuma günü Ada- ları Güzelleştirme cemiyeti tara - 2 SIYASET Italyada matbuat Matbuatın hürriyeti!. Bu söz bi- ze, çocukluğumuzdan beri, mukaddes bir mefhum olarak telkin edilmiştir. Son zamanlara kâdar, gazetelere ser « besti vermiyen hükümetler bile, bu ha- reketlerinden sılalırlar; ya “Matbunt | hürdür; kendi arzulariyle böyle yazı- | yorlar; kendilerini meneden yok!" di- ye yalan söylerler; yanut ta: “Hecnüz tam manasiyle hürriyet — vermiyoruz; | çünkü efkârı umumiyomiz hazırlanmış değildir! İnşallah ilerüde..” — diyerek, sansürün, baskının kaldırılmasını çık- maz ayın son çarşambasına atarlardı. Böylelikle, samimiyetsizlik ederlerdi. Fakat, harpten sonra zühur — eden yeni rejimler, bu mürailiklere lüzüm görmeden, açıktan açıga diyor ki: — Matbuat hürriyeti denen fikir disiplinsizliği liberalizmin bir unsuru- dur. Biz, tek fırka ihdas etlik. Anar- şik siyasi kör döğüşünü kaldırdık. O- nun için, matbuatı da fırkamızım âleti haline getiriyoruz! Sovyetler, Faşistler, Naziler, hep ayni şeyi yapmışlardır. Sovyetler de, bütün matbaalar devletindir. Neşriyat- Ça resmi yahut yarı — resmi mücssesele- vin naşiri efkârları tarafından yapılır. Almanyada, daha geçenlerde, bir çok gazetelerin kapatıldığını, bir çok ki » tapların meydanlarda yakıldığını bili. yorsunuz, İtalyada ise, Faşismin — ilk gününden itibaren matbuat devlet ta- rafından idare olunuyordu. $imdi ise, Mussolinin umumi müdür olan dama- dı bu cihazın başında bulunmaktadır. Matbuat müdüriyeti, büyük bir cad- dede, yeni binasına taşınmış; binanın küşat vesmi, bizzat Mussolini ve bü. yük gazeteciler tarafından yapılmış « tır. Müdüriyetin, bir neşriyat, — diğeri propaganda olmak üzere iki kolu var. dır. Neşriyat kolu, dahili ve haricit kışımlardan mürekkeptir. Dahili kı » sım, bütün gazetelere direktif, lüzum gören küçük matbuata havadis ve ma- kale verir. Harici kaşım, dünya matbu- atını takip ederek tercüme - risaleleri meşreder ve ccnebi mubabirlere — icap eden malümatı yetiştirir. Propaganda kolu ise, dünyanın her yerindeki Faşist dostlarına telkinatta irşadatta bulunur. Faşist düşmanları - mın neşriyatına mukabele eder. Bütün meml-ketlerde İtalyaya —dair yazılan yazılar, derhal tercüme ve tasnif edi- lir. İcap ederse, bunlara cevap verilir. Yeni binanın topesinde, dokuz rad. yo mevcuttur. Bunlar, radyo neşriya- tında İtalyaya dair söylenenleri dinli- yerek, icap ederse ayni vasıta ile kar- şılık verirler. Matbuat müdüriyeti, ayni zaman- da, tiyatro, sinema ve diğer ince sanat- ları Faşismin hizmetinde bulundur » mak için gayret sarfeder. Bunlar, nazariyoce, iyi boş.. Lâkin, itiraf etmeli ki, bu — kadar çenber altı- na alınan matbuat, bür matbuat aşkıy- | le büyüyen bizim nesle o kadar cazip görünmiyor. Elbette, gönül, gazetele. | rin serbest olmasını ve herkesin arzu ettiği şeyleri açıkça yazmasını ister. Lâkin, bu mefkürevi hal, dünyanın hiç bir yerinde olmamıştır, olmamak- tadır ve olmuvaca stir. Zira, matbuatın en serbest olduğu diyarlarda, bütün gazeteler, şu veya bu hizmetin âleti. dirler... Hepsi de hür olmadan hür ol- mak iddiasındadırlar. Doğrudan doğ - ruya para almıyanları bile reklâmlarla bağlıdır. Onun için, iyi düşünülürse, hürri- yeti matbuat, zaten ismi var cismi yok bir ankadır! ğ Hüseyin Faruk Suçlu aranacak Dün üçüncü cezada, Viyana | mahkemesince dolandırıcılık su- — | çundan hakkında tevkif kararı — | verilmiş olan ve hükümetimizden — iadesi talep edilen Sigismant- verts'in muhakemesi — yapılmış, — suçlu mahkemeye — gelmemiştir. — Mahkeme suçlunun getirilmesi i - — çin polise tezkere yıııluııml karar vermiş ve dava 4 ağustosa- kalmıştır. t