Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
- ——— — Ü e — Yaşlr ve ÜDM, çaryafli kudm. artık bana — &mniyet OÜr, A? “İHiddetle yürüdü... | "lıcı BŞ ı"ç çarşaflı kadın daha gördüm F dhm: n S SE S e l H F . a. ş hhi:'t““dliı için mi, onu bu : _: Fîâ Lİ"ııııınıız 1984 ç&rşaf ve peçe : “î'“lelerimız, hemşirelerimiz ve y 'efeın tanıdığımız, kendileri- îbk“h s$öz söyletmiyeceğimiz bir ınlar, uzun sentler, çarşaf "hn;" peçe takmışlardır. Hâla da, çok namuskâr ailele- iya ihtiyar ve bazan orta genç kadınları, çarşaf kul k".“klldırlu. Bu sebeple, onla- rl: I mecbur bulunduğumuz i de esirgemediğimizi, lâ- liqh! tarafımda derhal kaydede- Bunlar bertaraf, ne yalan söyli ima, vermemeğe ve hattâ üze- Mde şüphe uyandırmağa başla- Sebebini de söyliyeyim: Hıni, geçenlerde, İstanbula A- bahriyelileri gelmişti. Ge && saat yirmi ikide, Taksim mey- Anmda durmuş, tramvay - bekli- . Bir de baktım ki siyah rva bürünmüş, bir taze... A önünde bekler, durur... — Bu mesture, bu mubarek, bu “hhlh nisvandan hatun, bu sa- tte burada ne arar?... Vah vah, "“mı mi kaybetti?!... Etrafa ba- duruyor... -diyerek, hacı ba- :"l“lfkh bir adam, yanına yaklas J ı’î'ıhnîıı Ve, sordu: — Kerime hanım!... Ne bekler- Genç kadın, peçesini, hiddetle Vre, sen bana ne karismis?, d"lez mi? Ah, panayamu!... boall' kaç adım ötede, Amerikalı lıl'lyelıler,, ona merakla bakıyor- Dikati celbetmişti. — Hele, babayı tersledikten sonra, u, harem hayatına isyan ederek “İerden kaçmış bir küçük kah bile telâkki etmişlerdi. Kol İll'diler Gittiler... I, Ikııını, ayni meydanda, bir Ynı maksatla dolqıyorlırdı * * * * * . * Düliıü gazetelerde, Anndohı a- İa , şöyle bir telgrafını oku- ı.î';nı 27 (A.A.) — Mahalli be- İhı elerde çarşaf ve benzeri kılı- ürk kadınının — âsil yüzüne "'-m inedent inyaletile —tebdili hn. nda verilen kararların tatbi- lanmıştır. “hndı anlattığım macera - d.n h'h. aklıma bir hatıra gel - B“'İllç sene evvel, Kalamış ta - da, pala bıyıklr bir zat, mo % sepet kısmınma simsi - Wı bürünmüş — şüphesiz er bir hanımı, oturtur, pe- Ütt Getini de örttürür. Böylelikle, yıl- 'unhlı, hava almağa, gez- Müı—ılu . HH.""“. arkasından hayretle ba- h% Bele bi atardı. Aca- “u. mlılı zat, hanımın üze- Murlırı davet et- sokmuştu?.. vıı.şı’:'_'“iz Bi YKK Kadınınm —"dın *e'—'—“üıden ve kem na- H*, Masuniyetini temin edecek aı artık, çuşıf ve peçe "'îm edeni kılıktır.. Bursadaki belediyeler çok iyi etmiş.. (Vâa-Nü) “Milliyet, ,gazetesi aleyhine be- lediye tarafından açılan — manevi şahsiyeti tahkir, vali — ve belediye reisi Muhittin Bey tarafından şah- san açılan hakaret davasına ait muhakemeye, İstanbul — üçüncü ceza mahkemesinde dün saat on dörtte devam olunmuştur. Dünkü muhakemede, Muhittir Beyin vekili eski adliye müsteşa- rr Kenan Ömer Bey, müekkilinir davasımı teşri yollu yazdığı lâyiha- yı mahkemeye vermiştir. Kenan Ömer Bey, mahkeme reisinin bii sualine karşı, — bu mufassal lâyi hanm muhakeme sırasında akun ması uzun süreceğini, esasen evel üniversitede rasat- hane yapılıyor Üniversite bahçesinde yapila- cak yeni rasathane binasının dün keşfi yapılmıştır. Bu esnada Azs tronomi profesörü Freundlich de hazır bulunmuştur. Rasathanenin münakasası birkaç güne kadar yapılacaktır. eai B Haberler yalan . Hukuk Fakültesi Dekanı Tahir Bey dün istifasını verdiğine dai çıkan şayıaları tekzip etmiştir. U niversite kadrosunda yeniden de- ğgişiklikler olmıyacağını, 934 kad- rosunun Z2Ü gün evvel gelidgğini en salâhiyettar bir zat söylemiştir. —a Ruşen beyin vaziyeti Tarı vapurunda bulunan şam- panyalardan dolayı ihtisas mah- kemesince dokuz ay hapse mah- küm edilen Vapurculuk — şirketi müdiri Ruşen bey, hasta olduğun- dan bir sanatoryomda tedavi e - dilmekteydi. Ruşen bevin tedavi- sine nezaret altında olarak de - vam edilmektedir. (A SERERSME Teslim olunamıyor Üniversite tesis olunduğu sıra: da eski Bekir ağa bölüğünde ku- rulan Teşrihhanenin binası müte- ahhit tarafından maarif vekâleti- ne henüz teslim edilmemiştir. Ev- velki gün binada son bir tetkil yapılmış ve bazı noksanlar bu lurimuştur. Müteahhit binanm te- sellümü hususunda ısrar etmekte- dir. Vekâlet ise noksanlar tamam- lanmadıkça binanın teslim alın mıyacağını bildirmiştir. L ER 'A, Beynelmilel kongre Yarın Londrada toplanacak 0- lan beynelmilel birinci Antropo- loji ve Etnoloji kongresine Türki- ye namımna iştirak etmek üzere fen fakültesi Antropoloji — profesörü Şevket Aziz bey dün Londraya hareket etmiştir. Kongre bir haf- ta devam edecektir, MEREE Bf Safaf |H Üniversiteye alet alınıyor Üniversitenin bazı lâboratu- arları için lâzım olan 100 bin lira- lık âlât önümüzdeki hafta içinde HABER — 'gygm:;_voiıt"uı MuhıttıBeyı atgı davay a dün üçüncü cezada devam edıldı “Muhittin Bey Esnaf Bankasının mürakabesinde ihmal göstermek suretiyle manen mes'ul vaziyettedir.., ki celselerde söylediklerinin ya: | ile tekrarı mahiyetinde bulundu ğunu, dava edilen tarafm d müddeiumumiliğin, mahkemenin sonradan tetkik edebileceğini söy lemiş, fakat dava edilen — taraf buna razı olmamış, lâyihanın mab kemede okunması isteğinde bu - lunmuşlardır. Bunun üzerine, lâ - yiha okunmuştur. Bu okunduktan sonra, gazete- nin neşriyat müdiri Etem İzzet Bey söz alarak, şöyle demiştir: — Bu lâyihada — yazılanlarla daya mevzuu haricine çıkılmı: oluyor. Muhittin Beyin — noktai nazarına göre, Esnaf bankası işi lar serdediliyor. Orada - yazılan lar o şekilde vazılmıştırr öyle ba- hislere aittir, ki ben burlara an- cak sehir meclisi azası sıfatiyl: cevap verebilirim. Ve işte gimdi r sıfatla söz . söylüyorum.. Bence Munhittin Bey, Esnaf bankası işi- nin murakabesinde senelerdenbe- ri ihraal göstermek suretiyle, ka- nünen olmasa bile, manen mes'u vaziyettedir! Sonra, lâyihalarında bu işin gayri resmi teşekkülün ve bazı kırnselerm teşvıkıyle gazetemde doğru değildir. mülhem olmadım. Hâdise şehir meclisinde okunan Trapor ve mü- zakere ile ortaya atılmış ve gaze- ftemde neşriyat başlamıştır. Yal- nız “Milliyet,, te değil, bütün ga- zetelerde... Bu, gözlerinden kaçı- yor! Evvelce de teşvikten bahsetmiş- lerdi. Teşvik, teşvik., Peki, kim, kimler, ne maksatla teşvik etmiş- ler?.. Müphem, iymalı söyleme- sinler. Açıkca izah etsinler!.. Muhittin Beyin vekili, — bunv izaha hacet görmediğini, Etemr İzzet Beyin kimden ilham aldığı- nr pek âlâ bilmesi lâzımgeldiğin! kaydetti. Etem İzzet Bey, isim söylenilmesinde ısrar etti. Kenan bahis, böylece geçildi! Etem İzzet beyin vekilleri, tah- aâ P.I.!I'I'Eı Kalp çıktı Beşiktaş - Fatih hattına işliyen tramvaylardan birinde, bir ada- mın verdiği on kuruşluk -kalp ol- duğu görülmüş ve kendisi polisr teslim olunmuştur. Çarpışstılar İstiklâl caddesinden geçmekte olan vatman Yakup — Efendinir idaresindeki 365 numaralı arab: ile şoför Mehmedin idaresindeki otomobil çarpışmışlarsa da kimse- ye bir şey olmamıştır. Ağırca yaralandı Azapkapıda — oturan — sürücü Mehmedin idaresindeki çift bey - girli yük arabası hüviyeti henüz kalanmış, yaralı hastaneye kaldı- satın alınacaktır, rılmıştır. kikat ve tetkikatın bazı noktalar- dan genişletilmesini, Esnaf ban- kası nizamnamesinin, şehir mec- lisi azalarından teşekkül — eden komisyonun verdiği rapor sureti- nin, bankada tetkikat yapan iktı- sat müfettişleri raporunun — getir- tilmesini, adliye tahkikatı netice - sinin öğrenilmesini istediler. Müd deiumumi muavini buna İlüzumr görmedi. Mahkeme de bu isteğ' reddetti. Muhakeme, Etem İzzet beyin vekillerinin etraflı surette müda- faa yapmaları için, dört ağustor cumartesi günü saat on dörde br rakıldı. etrafında uzun uzadıya mütalea- |lanı seçecek ve bunlara birer ku | pa verilecektir. Ömer Bey, isim söylemedi ve bu anlaşılamıyan bir erkeğe çarpmıs ve ağırca yaralamıştır. Sürücü ya-| Adalarda çiçek bayramı cumaya Önümüzdeki cuma günü Ada- ları Güzelleştirme cemiyeti tara - fından Büyükadada bir Çiçek Bayramı tertip olunmuştur. Bayram şehir bandosunun da iştirakiyle saat 18 de başlıyacak, | bir saat kadar sürecektir, Bu sıra: da Turing klübün seçeceği jüri heyeti çiçekle süslü arabalardar birinci ve ikinci derecede güzel o- Bundan — başk güzel buket müsabakasında dı birinci, ikinci ve üçüncüye bire madalya verilecektir. Düşüp bayıldı Gümrük ihtisas mahkemesi E- leni isminde bir kadını eroin ka- çakçılığından dolayı bir sene hapse mahküm — etmiştir. Eleni, Balıklı hastanesinde bazı eroir kullanan hastalara eroin götür- mek ve satmak * cürümlerinder suçlu idi. Eleni, bir sene hapisten maadr 200 lira da para cezasıma mah küm olmuştur. Madam — Eleni hakkındaki kararı — dinledikter sonra çok öfkelenmiş ve aleyhin şehadet eden bir şahidin üzerine hucumlı. — Üç çocuğum var; yaktır beni, dıye bağırmış ve bundar sonra da düşüp bayılmıştır. Madam Eleninin zevci Hüsa- mettin de hapishanededir. Hüsa mettin, bundan on ay evvel ero: in satmaktan — yakalanarak bir buçuk sene hapse mahküm ol: muştur. yonpaapğğ eee ü Maliye Vekilinin tetkikatı Sehrimizde bulunmakta olar maliye vekili Fuat bey, üç dört gün sonra bir tetkik seyahatinr çıkacaktır. Fuat beyin tetkikatı - na Elâzizden başlıyacağı söyleni- yor. v ö * pr Kuduz kediler Şehr'mizin birçok semtlerinde kuduz ve uyuz kedilerin — dolaş - makta olduğu belediyece nazara alınmış ve bunların derhal toplat- tırılması ait olduğu makama em- redilmiştir. Italyaa matbuat Matbuatın hürriyeti!. Bu söz bi- ze, çocukluğumuzdan beri, mukaddes bir mefhum olarak telkin edilmiştir. K Son zamanlara kâdar, gazetelere ser - | besti vermiyen hükümetler bile, bu ha- reketlerinden sıkılırlar; ya “Matbuat hürdür; kendi arzulariyle böyle yazı- yorlar; kendilerini meneden yok!” di- ye yalan söylerler; yanut ta: “Henüz tam manasiyle hürriyet — vermiyoruz; çünkü efkârı umumiyemiz hazırlanmış değildir! İnşallah ilerüde...” diyerek, sansürün, baskının kaldırılmasını çık- maz ayın son çarşambasına atarlardı. Böylelikle, samimiyetsizlik ederlerdi. Fakat, harpten sonra zühur — eden yeni rejimler, bu mürailiklere lüzum görmeden, açıktan açıga diyor ki: : — Matbuat hürriyeti denen fikir disiplinsizliği liberalizmin bir unsuru- dur. Biz, tek fırka ihdas ettik. Anar- şik siyasi kör döğüşünü kaldırdık. O.- nun için, matbuatı da fırkamızm âleti haline getiriyoruz! Soövyetler, Faşistler, Naziler, hep ayni şeyi yapmışlardır. Sovyetler de, bütün matbaalar devletindir. Neşriyat- ta resmi yahut yarı — resmi müessesele- . rin naşiri efkârları tarafından yanılır. XA Almanyada, daha geçenlerde, bir çok Bt gazetelerin kapatıldığını, bir çok ki - ğ tapların meydanlarda yakıldığımı bili. — âı' yorsunuz. İtalyada ise, Faşismin ilk gününden itibaren matbuat devlet ta- ——— — rafından idare olunuyordu. Şimdi ise, ' Mussolinin umumi müdür olan dama- — dı bu cihazın başında bulunmaktadır. — — Matbuat müdüriyeti, büyük bir cad.- — — dede, yeni binasına taşınmış; binanın —— — küşat resmi, bizzat Mussolini ve bür- — — yük gazeteciler tarafından yapılmış - tır. ” Müdüriyetin, bir neşriyat, — diğeri — İ, propaganda olmak üzere iki kolu var- dır. Neşriyat kolu, dahili ve haricii kıstmlardan mürekkeptir. Dahili kı « sım, bütün gazetelere direktif, lüzum gören küçük matbuata havadis ve ma- —— — kale verir. Harici kısım, dünya matbu- — atını takip ederek tercüme / risaleleri B; eden malümatı yetiştirir. Propaganda kolu ise, dünyanın her yerindeki Faşist dostlarına telkinatta irşadatta bulunur. Faşist düşmanları - nın neşriyatına mukabele eder. Bütün mem'-ketlerde İtalyaya dair yazılan yazılar, derhal tercüme ve tasnif edi- lir. İcap ederse, bunlara tevap verilir. Yeni binanın tepesinde, dokuz rad- yo mevcuttur. Bunlar, radyo neşriya- tında İtalyaya dair söylenenleri dinli- yerek, icap ederae ayni vasıta ile kar- şılık verirler. Matbuat müdüriyeti, ayni zaman- da, tiyatro, sinema ve diğer ince sanat- — ları Faşismin hizmetinde lıulundm' İ mak için gayret sarfeder. âği vi | İ&L Nti ee “ Bunlar, nazariyece, iyi hoş... Lâkin, — itiraf etmeli ki, bu —kadar çenber altı- — na alınan matbuat, hür matbuat aşkıy- — le büyüyen bizim nesle a kadar cazip görünmiyor. Elbette, gönül, gazetele- rin serbest olmasını ve herkesin arzu ettiği şeyleri açıkça yazmasını ister. —— Lâkin, bu mefkürevi hal, dünyanın — ? hiç bir yerinde olmamıştır, olmamak. — — tadir ve olmivaca stir. Zira, matbuatın — en serbest olduğu diyarlarda, bütün — — gazeteler, şu veya bu hizmetin âleti: — dirler... Hepsi de hür olmadan hür ol- V mak iddiasındadırlar. Doğrudan doğ - — ruya para almıyanları bile reklâmlarla y bağlıdır. " Onun için, iyi duşünülüne, lıı'irri— Ko yeti matbuat, zaten ismi var ciszmi yçlı d bir ankadır! y Hüseyin Faruk .,_;* _ —— — m f Suçlu aranacak ——— Dün üçüncü cezada, Viyana — mahkemesince dolandırıcılık su- ; çundan hakkmda tevkif kararı l verilmiş olan ve hükümetimizden — iadesi talep edilen Sıgıınıo.nt-,.. $ verts'in muhakemesi yapılmış, - l suçlu mahkemeye — gelmemiştir. — Mahkeme suçlunun getirilmesi i - — çin polise tezkere yazılmasına — karar vermiş ve dava d ağustı -1 kalmıştır. l