'İ'ıınmııı 1034 B, Yüz llhnıı sekizinci kavga- h*n *Onra talâka karar - verdiler. ,Şene evvel, bir aşk ve ;" ı izdivaci yapmışlardı. Mü- enn'm yaşlarında, temiz bir | ı güzel bir kızdı; - keza Ce | Tmi sekizinde yakışıklı bir ! Ür idi; ticaret âleminde epi © asri du;uncelıydıler, ida u“lıterektı Balolardan bi âîm!tlllr seviştiler; aileleri B üzere, herkes, bu iz- m“'lflk buldu. Evlenip bal dlık ahatine çıktılar. İstanbula lerinin birinci haftasında 3% ehdn ilk hırıltı çıktı. Amma, emmiyetsiz bir sebepten.. tel, annesinin evine gitmek !'tl. İki taraf da: “Altta kal- “_ « Söz geçirmeli!,, Siyaseti- w tt“- Seslerini yükselttikçe Y nn ! :;':hün evvel başlıyan kavga _ dar sürdü. İkisi de yorgun : &.O gece bir yere çıkmadı- M'“’ecceı Kocasmdâü: Hodbin, . mç kırıtkan, kendini beğen- " h;“lrmı işitti. Öğrendi ki, t | Z Pek cansıkıcı insanlar- “llar d“en amcazadesi Daniş de , A cnm biri imiş. de karısından: Kaba, K lîlbu'lı ahmak, zevksiz hi :' » 'l' n _ıırl:tı ve öğrendi ki, hem ; D 'klıiye birden metreslik B Ai p& ! | : hi y Yoruldukları için, gece ya- " Yti ayrı odalarda uykuya dal l- !:“telktp üç gün zarfında adılar, Sonra barıştılar. : İ tünden itibaren, Kkavgalar; " ; lykuut uzun fasılalarla devam 1 de, birbirlerinden kırıl- h l: 'l'bırlerıne âdeta can düş- 1 ;ı euldllel' e | N'hı k. Yet, beş yüz altımş sekizin &u! Sa, kat'i neticeyi verdi. Biri Manlıkların saikasile, Mü- le, amsızın bir tokat hlluan birbirlerine, şaşkın şaş !tılıı.r Sonra, Cemal, yum — 'Ikınk, Mübeccelin üze Lehd ÜU. Mübeccel korku ile, n U ni koruyan bir — çocuk a Bt Olunu yüzü hizasına kal- v Pu de vurmadı. Küfür h kı akla iktifa etti. Kadın: herif! Kaba herif! İ' Ja _ l::"“ -diye haykırdı.- Beni K , 8. Stedin ha? Senden boşa- | ŞN | xıiıy Allah razı olsun. " |: j | ) İri tün Minnet biliyorsun ha?. th vi kı * * "Ce dar ayrı yaşadılar; Memnun olduklarını san- ?ğ'“c' ayın sonunda, bir | M ârülbedayi'de karşılaş- | beı- *ccel, hemşiresi ve eniş- ! aberdi, Başmı çevirip B ıd ğümemulıkten geldi. Ce | ırl:lî:dqıle beraberdi. '0 iç bir şey söyleme- lhı;kı. eraber, tabit görün- | ud"h “Canını gizlemek için: _hırk Yar azizim!,, dedi. : e.ç ğün sonra, Taksim bah- | İetlin, parlüf ettiler. Cemal Mü i %B' .h“d“h"übıh gezin | B““YI mahsus gel- ; S!“d Mi ”n“ görünce bir hoş- P q""h]_ y-'kll!ırak: N ? “diye sordu.. Bo- K W v MT - a HABER — nkşım Postası Bedbahtlık içinde saadet şandık diye birbirimize selâm ver mememizi garip buluyorum. Kadın sadece: — İyiyim ... Sen nasılsın? -ceva bını verdi.- j — Oyalanmak için çok - çalışı- yorum. Birkaç kere seyahat ettim! Sen ne yaptın? — Ben de bizimkilerle beraber İzmire kadar gittim. Eniştemin iş- leri vardı da... Sustular. Yanyana yürüyorlar- dı. Mübeccel: — Bizi beraber görürlerse tu- haf olur... -dedi.- — Hiç de tuhaf olmaz.. Niçin?. Hem âlemin fikri bana vız gelir. Bir tereddüt dakikasından son ra, erkek sordu: — Mes'ut musun? Kadın titredi; eski kocasma baktı: — Evet... Sakinim... Başımı din liyorum. — Birile evleneceğini söyledi- ler. Doğru mu? — Niçin soruyorsun? Senin ne üstüne vazife? — Öyle ise doğru... — Hayır, doğru değil... İki ay evvel beni istediler. Tereddüt et- tim, Daha doğrusu zahiren tered- düt ettim, Ret cevabı vereceğim muhakkaktı. — Niçin? Kadın, sustu. Bu suali cevapsız bıraktı. — Çünkü beni hâlâ seviyorsun, değil mi? -diye heyecandan sesi titreyerek sordu.- Benim de seni hâlâ sevdiğim gibi... Sensiz yaşa- baren, bunu, hergün biraz daha anladım. Düşündüm. Aramızda müthiş denilecek hiç birşey olma- dı. Birbirimize hiç hiyanette bu- lunmadık. Mübeccel! Beni hâlâ seviyor musun? Uzun uzun konuştuktan ve mes ut olmağa karar verdikten -sonra tekrar nişanlandılar; evlendiler. İki haftayı tam bir bahtiyarlık içinde geçirdiler. Fakat, on beşin- ci günün akşamı bir etajerin sa- londa duracağı yer hakkında, ara larında kavga çıktı. Tıpki eski kavgalardan bir tanesi.., Kemafissabık birbirine küfür ettiler; bağırdılar; ailelerinin kirli çamaşırlarını ortaya döktüler. Mu hayyel hataları birbirlerine attı- lar. Nihayet, yorulup sustular.. Bir- birlerine teessüfle baktılar. İşte tekrar başlamışlardı. Böy- lece devam edeceklerdi. Bu kavga yeni senenin birinci numarası idi. Artık boşanmıyacaklardı da.. Biri birlerinden ayrı yaşayamadıkları- nı biliyorlardı. Fakat, yanyana da, kavga etmeksizin geçinemiyorlar- dı. Bu bedbaht aileyi kurmadan mes'ut olmalarına imkân yoktu. (Hatice Süreyya) F yamıyorum. Ayrıldığımızdan iti- Atletizm AM T 40 lira fedâ olsun Memlekette atletik — sporları nasıl ileri götüremiyoruz, bu i işe istediğimiz şekli neden veremiyo- ruz, anlaşılır dert değildir. Mutlaka her iş gözümüzde lü- zumundan fazla büyüdüğü için- dir ki herhangi bir temas veya şöyle böyle bir müsabaka yapıla- cağı düşünüldüğü zaman parasız- lık, sahasızlık hulâsa hatrra gelen bin türlü müşkülât gözönüne ge- tirilir ve nihayet ufak bir hareket yapmadan meydana atılan mev- — zu kendi kendine gömülür gider.. Perşembe günü, Bursadan kal- kıp Yalova yoluyla İstanbula on iki kişilik bir atlet kafilesi geldi. Bir gece otelde kaldılar. Perşem- be akşamı, cüma sabahı, öğle ve akşam yemeği yediler. Cuma gü- nü Taksim stadında yarışıldıktan sonra gene Yalova yolu ile Bursa- ya döndüler. İstanbulda on müsa- baka yapan bu kafilenin bize ka- ça mal olduğunu yazarsam çok kişi bu hesaba inanmıyacak ve mütlaka benim hesaptan anlama- dığımı zannedecek.. 40 liraya yapılan Bursa — Ga- latasaray atletizm —maçının şu masrafını bütün memlekete ilâr ettiğim gün yürekleri sızlamıyan vatandaş kalır mı?.. Spor teşkilâtımız yekdiğerine yakm şehirlerimiz arasında her sene bütçesine koyacağı bir mik- tar para ile-görünüşte küçük, ha- programı içine alsa bugün Burse gibi artık atletizm varlığma ta: mamiyle sahip — şehirlerimizi bu- rada kolay kolay tadat edeme- yizl.. Bursa San'atkâran Gücü atlet- arasında Taksim stadında yapı bir atletizm günü oldu.. Hareket hattında yer alân bü- tün koşucular, ancak - sayılabile- cek miktarda az olan müsabaka- larından birini, büyük heyecanla: içinde yaptılar. Taksim stadımnın ilk defa gen” atletlere hazırlanmış olan pistinde parça güç olacaktı. Şu kadar k! her kazanılan müsabakanın dere- cesi ve onun galipleri teker tekr şayanı hürmetti. 100 ve 200 metre birincisi Ah met artık göz dolduran bir atlet haline geldi. İki yüz metrede Fikretin gü- zel yarışı Ahmede iyi bir - galibi- yetten ziyade parlak bir derece kazandırdı. Arkadaşları arasında Amerika- x (Karın) unvanını taşıyan emek- tar Aslan Haydar, 400 metrede bu mevsim zarfındaki güzel ya- SATİE nin Yerli Mallar Sergi açtığı daireyi mutlaka ziyaret - ediniz. Orada faideli yenilikler bulacaksınız. sinde - İ kikatte ise &n büyük- - temaslar-| | ——— leriyle Galatasaray genç atletleri lan müsabakalar taze adalelerir | çarpışması itibariyle en zevkli büyük derecelerin tutulması bi:. VD“&)D L ddi eâ;./ ğ ; Dün Veliefendide at koşuları, Boğazda deniz yarışları yapıldı Dün ilk hafta olmasına rağ- men Veliefendi çayırına oldukça at ve yarış meraklısı gelmişti. Birinci koşu, saat üçte Ceylân, Dağ kızı, Kader ve Cap adlı dört tayın iştirak ettiği üç yaşndak yerli yarrım kan İngiliz koşusu idi Start çok iyi. Viraja kadar tay- lar toplu bir halde geldiler. Düz yolda bütün atlar birinciliğe ka - vuşmak için koşuyorlar. Potoya Boy ile Ceylân birinci Dağ kızınım önünde olmak üzere Kader ikinci geldiler.. Kader çok kuvvetli taydır. Yalnız idmanı çok tahammül edilemiyecek de - recede ağırdır. Yoksa bu tay iyi kullanılarak idman edilse kolay kolay geçilmez. Birinci gelen Ceylân, 1200 met- relik mesafeyi 1 dakika 24 sani- yede aldı. Günün en heyecanlı koşusu bu oldu. Müşterek bahiste daha zi- yade Barcs üzerine oynanıyordu. “Atlar ringe çıktıkları zaman Nansucun çok neşeli olduğu gö- rülüyordu. Bu kıymetli at neşe ve şetaretini bütün koşu müddetince birakmadı. Start çok iyi idi. Nansuc numa- rayı almış, önden kaçıyordu. Vi- rajda Bares ve Bayard hücum et tiler. Fakat Mansuc ben bugür gideceğim demişti ve gidiyordu. Neticede okşama okşama Nansuc birinci, Bayard ikinci, Barcs üçün- cü oldu. Nansuc 1600 metrelik mesafe- rışlarından birini yaptı. Zuhurata tâbi müsabakalarla daima idman üstünde duran Haydar, bu mesa- fe için ol?kça hazır bir atlettir. Bu mesafede ikinci gelen Suat mağlübiyetini deniz idmanlarınde aramalıdır. ! Rakibini kendi gidişine uydu- ran Cemal, bu kabil müsabaka- larda her zaman olduğu gibi bu defada 800 den kolaylıkla galir çıktı.. 1500 metreyi Teoharidis rahat bir koşu ile kazandı. İki sene ev- vel Bursada Semih ve Enverin bul mduğu 4xXx100 bayrak takımı- nt mağlüp eden Bursalılar bu de- fa gene Galatasarayın genç takı- mını yenerek sahadan galin çık- tılar!.. 1600 ile 41500 bayrak koşularını Galatasaray - takımları kazandı. Bursalıların atletizm — kadrosu birkaç sene evveline nazaran bir, nihayet iki kişi müstesna tama- miyle gençlerden — mürekkeptir. Yarım mukavemet koşularına çok ehemmiyet veren Bursalıları ber Fenlandiyalılara benzetiyorum. Üç adım atlama birincisi Şem- si ile 1500 bayrak yarışında ko- şan İbrahim muvaffakıyetleri er yakın atletlerdir. Mıntakalarımız arasında atle- tizmin inkişaf çarelerini her ta- taftan evvel keşfeden Bursalıla: kim ne derse desin gözümüzü dol- duran en yüklü kadroya sahiptir- ler. ömer Besim “rajda Bekâr yi 1 dakika 40 saniyede aldı. Müşterek bahis gişelerinin önü adamakıllı dolmuş bir halde, ek- seriyet Rüzgâr ve Mes'ut üzerine oynuyor. Tabit tahminler, ileri sürülen fikirler gırla gidiyor. Biz. tahmi- nimizde Hakanın geçeceğini yaz- mıştık. Hakanın geçileceğinden, koşuyu muhakkak surette Mes'u- dun alacağından bahsedenler pek yok... Birinci start yanlış oldu. İkinci start iyi.. Atlar toplu bir halde vi- raja doğru geliyorlar. Virajda Hakan numarayı aldı. Düz yolda ayni vaziyette kaçarak iki- böy ile birinci, arkasından Mes'ut i- kinci, Melruk üçüncü — geldiler. Hakan 1200 metreyi 1 dakika 25 saniyede aldı. Saf kan İngilizlere mahsus o- lan handikap koşusuydu. Bu kp- şuda müşterek bahis meraklıları daha ziyade Pieper üzerine oyna- dılar ve böyle oynamakta çok haklı idiler. Fakat Akif Beyin - Bekârı ile Casbadaliası Pipere bi- rinciliği kaptırmadılar. . Start çok iyi verildi. Düz yolun sonuna kadar Piper önde gitti. Viraja yakm Bekâr sokuldu. Vi» onun arkasından Casbadalia sıkı bir hücum yaptı- lar. Düz yol tam bir mücadele ile geçti. Piper, potoya kadar iyi geldi. Tam Potoda Casbadalia ta- rafından bir burunla geçildi. Müşterek bahis oynıyanlar, bu koşuyu kazanan at üzerine oynı- yanların çok kazanacaklarını tah- min ettiler. Fakat hasılat ayni mal sahibine ait iki hayvana ol- ması dolayısıyle Bekâr ve Casba- daliaya taksim — edildiğinden gagnant oynıyanlar — ancak 180 kuruş alabildiler. Casbadalia 2000 metreyi 2 da- kika 9 saniyede aldı. Dört ve daha yukarı yaştaki yerli yarım kan İngiliz at ve kış- raklara mahsus olan hındıkıp ko- şusuydu. Koşu çok heyecanlı geçti. Yıl- dırım birinci, Selten ikinci, Nona üçüncü oldu. 188 metreyi Yıldırım 2 dakika 3 saniyede aldı. Çifte bahiste Hakan, Barcs oy- nıyanlar benim gibi kaybettiler. Fakat ringte Nansucun neşesini görüp de gene benim gibi Nansuc Hakan oynıyanlar 4 lira yetmiş beş kuruş aldılar. ““Dünkü kaykerr yarışları Mıntaka kürek teşvik müsaba- kalarının ikincisi bu gün Ânadolu hisarmda yapıldı. Havanın - kız- men muhalefetine rağmen yarış- lar çok muntazam oldu. Umumi tasnifte Beykoz 58 pt- vanla birinci, Galatasaray 46 pu- vanla ikinci, Haliç 14 puvanla i- çüncü, Beykoz 8, Galatasaray 24, Haliç 2 birincilik almışlardır.