i 13 Temmuz 1934 HABER — Akşam Postası Karadeniz korsanl EA NN Çocuğunuzun güzel ve kuv- vetli olması için içeceği sütü taze Ve sıhhi bir surette muhafaza edecek FRIGIDAIRE dir. Orada saklayınız BOURLA BİRADERLER ve Şsı. 5000 lira kazanan Me met gene kahveci kalıyor Tayyare piyankosunun üçüncü, tertip büyük ikramiyesi olan 50! bin lira ,24635 numaralı bilete i- sabet etmişti. Bunun bir parçası Galatada Arapcamiinde kahveci Ali efendinin çırağı Mehmette - | dir. Mehmet efendiye bu omüjdeyi getiren İsak Bonofiel efendi dün! çırak Mehmedi kahvede bulmuş ! ve kendisine dereden tepeden | bahsederek sözü ikramiye isabe- tine intikal ettirmiştir. Müjdeyi alan çırak Mehmet, derhal gidip paraları almıştır. Dün, Mehmedin kahvesi o hınca hınç dolmuş ve herkes Mehmedi tebrike © gelmiştir. Mehmet beş; bin < lira gibi ömründe hiç; görmediği ve hatta sözünü bile | nadir duyduğu bir parayı cebinde | taşımasına rağmen vazifesine de-| vam etmiş ve müşterilerine her; zamanki gibi azami hürmet gös termiştir. Fakat ne de olsa sevin- cini gülüşünden, o konuşuşundan belli etmiştir. Başına talih kuşu konan Meh- met kendisiyle görüşenlere şun - ları söylemektedir: — Altı senedir bilet alırım. Fa- | kat hep bu numarayı. On para çıkmadı. Bu paraya sahip bulun- maklığım, işimi bırakmama kat- iyyen mâni olmıyacaktır, gene ça- lişacağım, Ustamı baba gibi seve- rim. Yanımda çalıştığım müddet zarfında beni hiç İncitmemiştir. Bu sözleri oturduğu yerden işi- ten ustası da: “— Mehmet benim çiğerparem evlâdım gibidir. kadar yanımda çalışmasına hiç mâni yoktur, demiştir.,, Mehmet, parayı ne yapacağı, evlenip evlenmiyeceği hakkında - -) ki suallere de: Kendisinden memnunum, kahvecilik yaptığım! <| Yeni üniversite rektörü Doçenetler işile meş- gul olacak Ankara, 12 (Hususi) — Yeni Üniversite rektörü Cemil Bey, Maarif Vekâletinde temaslarma devam etmektedir. Cemil Bey bize: — Doçentler işiyle henüz uğ - raşmağa vakit bulamadım. Bir iki güne kadar İstanbula gidece- ğim. Eğer doçentlerin rektörlüğe müracaatları vaki İse tetkik ede - ceğim.,, dedi, AZ lDmiepri Fabrikalar geziliyor Ticaret Odası idare . heyetinin deri ve lâstik rekabeti meselesini tetkik için ayırdığı komisyon dün bazı fabrikaları gezmiştir. —— “— Evlenmek mi?, Yağma yok. Elimdeki para ile hiçbir iş tutmr- yacağım. Doğruca bankaya yatı - rıp bir yandan faizini alacağım, diğer taraftan da işime devam e- | deceğim.,, | Demiştir, Tarihi Tefrika: 102 Rüstem: — Seni dinliyorum... İkinci ma: ceranı da anlat! Ondan sonra ko!- larını çözeceğim! Dedi. Ali baba: — Bir gün Bursa köylerinden birine gitmiştim -diye söze başla- dı- vezirlerden biri kara gözlü, kara kaşlı, tombulca bir kız iste- mişti. Adapazarındeki kızlar sarı, kumral ve mavi gözlü (oldukları için, vezir Ali Paşa bunların o hiç birini beğenmiyordu. Bursaya var dığım zaman eski tanıdıklarımdan birinin evine missfir inmiştim. Ev sahibi Bursada saraçlıkla han, dükkân yapmış, zengince bir a- damdı. Benim İstanbulda esircilik yaptığımı bilmiyordu, Ben o vakit esirciliğe yeni başlamıştım. Ondan evvel Büyük çarşıda kücük bir dükkânda çalışıyordum. Bu tica-| rete bir tesadüf eseri olarak başla-| mıştım. Sarac Nuri Efendi bana çok itibar ediyordu. Bursada ve etraftaki köylerde günlerce dolaştım. Ali Paşaya mü» nasip bir cariye bulamadım. Bul - duklarım da evli barklı kadınlar» dr. On gün sonra dönüp gelecek - tim, Bir gece Saraç Nuri Efendi ya nıma sokuldu: “Azizim, dedi, bekârlık çok fe- na şey. İlk fırsatta o evlenmeğe bak! Otuz yaşma gelmişsin... Ni- çin dünya evine girmiyorsun?,, Halbuki ben o vakte kadar beş ka- rı almış ve hepsinden de ayrılmış» tım. Ekmek düşmanlarını bedava beslemek işime gelmiyordu. Nuri Efendinin ağzında Tediğini hissettim mek istiyordu? Herhalde beni çok beğendiği muhakkaktı, “Münasip bir şey bulursam, elbette evleni»| rim, Bekârlığın istırabını çekiyo" rum ama,. Ne yapayım? Kimsem yok., Kendime göre bir hayat yo!- daşı bulamadım!,, dedim, Nuri E- fendi açıldı: “Benim bir kızım vardı.. Gecen sene eyvlendirdim bir şeyler geve- ek m de | ADAZAKIR 13 Temmi | Herif hayırsız çıktı.. Kı Il dr. Zavallı yavrucuğum | sekizini bile doldurma na münasip görüyorum ki.. Sen ne dersin bu işe fendinin teklifi karşısın bire şaşalamıştım, Atla! le: “Bir defa birbirimiz e diyerek o geceyi € içinde geçirdim. Nuri kızı teyzesinin evine g€ si sabah niyetim erkeni bula dönmekti, Fakat, di kızına benden evvel . dermiş. Sabahleyin uya man evde şen ve şakrak si işitiyordum. Yüzümü Giyindim. Nuri Efendi : daya geldi: “Kızımı çağ kâhlı olsaydı, yüzünü a ma, hem nikâhı yok. H yabancı değilsin! Baş bahçeye bir bak! Kızım i cının dibinde tavuklar yor.,, dedi. Başımı pen kardım.. Bahçeye baktı Yarabbi.. ne görsem | İ Rüstemciğim? Bir melel i güzel bir kızı o güne ka yerde görmemiştim. Tar nın istediği gibi, iri siya hançer şibi kaşları ve | cudu vardı. Teni kar gil Boyu uzunca ve saçları | şağı idi. “Çok güzel., A lasın... Beni düşündüğü; na teşekkür ederim, Nu Eksik olma!,, dedim, D dum.. Acaba satın alma teklifte bulunsam,, Önü döksem, kanar mıydı? | dime! “Kabil değil.. Bı daki kundura Ve Takir bir Kiz baba nı dükkânları ve arazisi de benim esircilik yaptı dana çıkacak!,, diyerel içinde dolaşmağa başla: Efendi düğün masrafı iç düğüme zahip olarak i kayın peder tavrile yan (De verd Beyhude Sivri sinekleri Yejizuo | ULUNIN lil AZAPLI GECELER; Geçirmeyiniz Umum! Depeso : JÜL KREPEN, İstanbul. Galata, Voyvoda Ham | ——— ———— — ——— — e — vere Di <a i FLİT ile öldürün Sivrisineklerin sinirigndiriç nimam , azaplı bir gecenin melidir. Niçin bayhude iztiraplı saatler geçirmeli? We bunları hamen öldürebilir. Fakat adi ve kat'iyyan tasi Ari olan haşarat öldürücü | leri kullanmaktan sakınınız. Siyah kuşaklı ve asker re sarı tenekalere dikkat ve © musirran talep ediniz.