Hatta, “Onuncu yıl,, ismi - verik — cak, belki kısa fakat genis, as- Şehinşah Pehlevi caddesi açmalıyız İran Şehinşahı Pehlevi Haz- relteri, Türk topraklarında bulu- | nuyor. Yakında Ankaraya gide -| cek ve oradan da İstanbula gele- cektir. Osmanlı hanedanı ve İranm eski hanedanları, iki milleti, mez hep mücadeleleri uğrunda biri - birlerine kırdırmışlardı. — Fakat, kendi mevkilerini sağlamlaştır - mak mevzuu bahsolunca da, Sul- tan Hamit Kaçâr sülâlesiyle mil- let meclisleri aleyhine uyuşmayı pek iyi bilmişti. 1 Ol saltanatm yeller cser şimdi! yerinde! İki komşu ve dost devletin re- isleri, şimdi, eskilerinkine naza- ran, taban tabana zıt gayelerle karşılaşıyorlar: Bu buluşup anla- şıp kaynaşmada, İranlılarla Türk lerin mütekabil menfaati ve hay- rı mevzuu bahistir! Onun için, cümhuriyetçi Türkiyenin ahalisi, | nice asırlar hars ortaklığı ettiği ve müşterek uzun bir tarih içinde yaşadığı İran halkının Şehinşahı- nı ne kadar büyük tezahür ve nü- mayişlerle karşılasalar yeridir. Bu maksatla, İstanbul da, da- ha şimdiden hazırlıklara girişmiş- tir. Ezcümle, köprünün üzerinde olan çifte tâkı gör- müşsünüzdür. Bunların hazırlanı- şının fotoğraflarını da neşrettik. Fakat, sıfası gelmişken, bura- da, eski bir iddia ve temennimi- zi tekrarlryalım: Tahta tâklar, çiçekler, koparı- hıp asılmış yeşillikler, — bezlerin üstüne yazılan yazılar, fani ö -| ürlüdü gaye ile bir gehrin col da belirmişlerse, o ga- düncü gecesi Balatta bir evde iki| arkadaşiyle birlikte rakı içtikten! sonra gene arkadaşlariyle birlik- te Hatice hanımın evine giderek, orada Hatice hanımın — kardeşi Hasan efendiyi sustalı çakı ile öl- dürmekten suçlu Şecaattin efendi- nin mühakemesi, İstanbul — ağır ceza mahkemesinde — dün netice- lenmiştir. Rcis vekili Kemal, aza Sakıp ve Abdürrahman Şeref — Beyler Yugoslâvyadan 350 seyyah geliyor kişilik bir seyyah kafilesi gele - cektir. Seyyahların arasında mü- nevverler, tiyatro san'atkârları, ü-| niversite talebeleri ve bir koro hey! eti vardır. Koro heyeti cuma gü- nü akşamr Tepebaşı tiyatrosunda | bir konser verecektir. İ Şehir Meclisi intihabatı Yeni şehir meclisi intihabatı ha- zırlıklarına başlanmıştır. Münte - venin heyecanı sönmeden, lâkır- dist henüz - dudaklarda - dolaşır- | ken, yıkılır, devrilir ve solar, sa- rarırlar.. | Rusya Çart üçüncü Aleksandr | Parisi ziyaret ettiği zaman, onun | namina bir köprü yapılmıştır. Re- jimler değiştiği halde, bu köprü, hükümdarın ismiyle hâlâ payidar dır. Türkiye şehirleri de, Şehinşah şerefine yapacakları masrafların hepsini ömrü kısa şeylere ayır- mamalıdırlar. Her geçtiği yerde, onun namına bir cadde asfaltlan- | malı, düzeltilmeli, iki yanı ağaç-. larla bezendirilmeli, yahut bir| köprü, bir meydan yapılmalıdır. Böylelikle, bu ziyaretin hatırası, | Pehlevi Hazretlerinin ismiyle be- | raber, her geçtiği yerde asırlarca | kalır. Cümhuriyetin onuncu yılı mü- nasebetiyle de ayni temenniler - de bulunmuştum. Teklifim, hoş da görülmüş, kabul de edilmişti. mesi mümkün caddelerin hangisi olacağı münakaşa bile edilmişti. Lâkin ,tasavvur kuvveden - fiile çıkarılmadı. Şehinşahım memle - ketimizi ziyareti — şerefine bu *“İmarla tes'it,, an'anesine başla - sak pek iyi olur diye düğünüyo - runi, | İstanbul şehri, İran hükümet | reisinin ismiyle, ebediyyen kala- | faltlı, ağaçlıklı bir caddenin, ya- hut Taksimdeki gibi bir meyda - nın açılıp yapılmasıma başlamalı- dır, Diğer şehirlerimiz de imtisal etmelidir. buna | (Va-Na) Hamiş: ' _?.—mbedngumthhaom_ş'_,_/' hiplerin isimleri yazılacak defter - ler basılmaktadır. Bir yandan da mahalle mümessilleri mahalleler - deki müntehipleri tesbite başlamış lardır. ——— Vehbi bey tevkif edildi Beşiktaşla Ortaköy — arasında İnegöllü Bekir oğlu Osman Efendi yi çiğneyerek öldüren Vehbi Bey yedinci istintak hâkim'iğine veril- miştir, İstintak hâkimi suçlunun ilk sorgusunu yaplıktan sonra lev- kif kararı vermiş, ve bu karar ü- çüncü ceza mahkemesi reisliğin - ce de tasdik edilmiştir. B e Dâvâ düştü Evkaf idaresi tarafından Köz- oğlu gazetesi aleyhine açılan ma - neyi şahsiyeti tahkir davası fera - ğat üzerine düşmüştür. ——— Bentlerde tetkikat Cuma günü Yugoslavyyadan 350/ (3i ölmüş. | anlatılıyor, bu arada suçu - işle- | Balattan Kasımpaşaya geçen - Şe- duğu noktasından tahrike uğradı- Belediye daimi encümen âzala- riyle fen heyeti müdürü Ziya bey dün Bentlere giderek — tetkilat'a bulunmuşlardır . sarmeenaca lerin hediye kazandıkları dünkü | nüshamızda ilân edilmiştir. Bunu görmeyip soran karilerimizin dik (| katini celbederim, 2 — Tramyaş şirketi, Haberin karilerini gezintiden sonra evle - rine götürmek için mutadın hari-| ** einde arabalar çıkardığı için, bu yardımdan dolayı kendisine te - şekkür ederiz. Fakat, istitraden söyliyelim ki, bu, hususi mahiyot-| | mir parçasiyle yara'amış'ır. cinayetin muhakemesi neticelendi Hatice hanımın kardeşi Hasan efendiyi öldüren Şeca- ettin, dün ağırceza mahkemesinde on sene hapse mahküm edildi Geçen sene martının yirmi dör-| şif Beyin isteğine uygun ve sözler| ğr yollu müdafaası reddedilmiş- birlikte olarak verilen — kararda | yazılanlara göre, Şecaattin ve ar-| kadaşları Eyüp ve Ömer efendi - ler, Hatice hanımın kapısını vur—, muşlar, “Remzi efendi burada mı?,, diye birisini aramışlar, Ha-| tice hanım, “Yoktur,, demiş, fa- kat üç arkadaş, onun doğru söy- lemediğini ileri sürerek, Remzi efendiyi aramak üzere zorla içeri- ye ayak basmışlar. Bu — sırada merdivenden inen Hatice hanımın | tarafından, müddeiumumi Kâ-| kardeşi Hasan efendi, bu hareke-| te kızmış, zorla eve — girmeğe hakları olmadığını söylemiş. Kav- ga çıkmış, Şecaattin — efendi, sustalı çakısını Hasan efendinin dört yerine saplamış. Hasan e- Dün bildirilen kararda, cina- yetle neticelenen kavgaya karış- maktan Eyüp ve Ömer efendiler aleyhine açılan davaların af ka-| nunu dolayısiyle ortadan kalktığı| kaydedildikten sonra, Şecaattin efendinin Hasan efendiyi öldür-| mesinin sübut delilleri birer birer dikten sonra kaçan ve — sandalla çaattin efendinin, sandalda ya- nında bulunanlara “Ben — vurul- dum ama ben de vurdum,, şeklin- de cinayetini itiraf ettiği yazılı- yordu. Şecaattin efendinin girmek hakkı olmıyan eve girince vurul- a c Bayezm Parmakları kesildi | Balatta Süreyyapaşa fabrika -| sında çalışan ameleden Yaşar diin' makineleri temizlerken sol elinin iki parmağını makineye kaplır -| mış ve kopartmıştır. Yaşar tedavi | için hastahaneye kaldırılmıştır. Kumar oynarlarken Rizeli İbrahim, Sultan, Hamza ve Tevfik ismindeki şahıs'ar ku * mar oynarlarken Emirgânda Sul- tanın kahvesinde — cürmü meşhut halinde yakalanmıştır. Demirle yaraladı Avusturya tütün amelesinden Ali, dün gece sarhoşlukla kavga ettiği Hüseyin isminde birini de - Hamdi bey gitti Liman Şirketi müdürü Hamdi Beyle Kara Osman zade Suat Bey Piredeki tetkikleri neticesi hakkın da izahat vermek üzere dün ak - m — Ankaraya &g 'tmişlerdir. Fuhşa teşvik Beş genç kızı fuhşa teşvik €" - mekle maznun kırtasiyeci Ornik , te bir teşekkürdür. Yoksa, tram-| otelci Aram, Bogos Efentiler bi- vay işletme tarzı, umumiyetle,| rinci ceza mahkemesine verilmiş -| matlup şekli bulmaktan çök uzak| lerdir, Suc'uların muhak-mesine tur. Eski fikirlerimizde musnrız..| 28 haziranda başlanacaktır, L Kei tir. Netice itibariyle, suçlu, ce- za kanununun 448 inci — maddesi mucibince on beş sene ağır hapse mahküm olmuş, af kanununun dördüncü —maddesi gözetilerek bu ceza müddeti on seneye indi- rilmiştir. Müebbeden amme hiz- metlerinden — mahrum kalacak, ceza müddetince kanuni mahcuri- yet altına alınacak ve davacı ye- rinde bulunan öldürülenin hemşi- resi Hatice hanıma beş — yüz lira tazminat ödiyecektir. Katil Sait 7 sene yatacak Beyoğlunda tayyareci Zeki Beyi kama ile öldürmekten suçla Sait Efendinin — muhakemesi dün ağır ceza mahkemesinde netice - lenmiştir, Suçlu on beş sene hapse yirmi yaşını bitirmediğinden ce - zası on iki sene altı aya, af kanu - nunda da istifade ederek netice itibariyle yedi sene altı aya mah - küm edilmiştir. ü Vali geliyor Yirmi gündenberi — Yalovada istirahat etmekte olan vali ve be- lediye reisi Muhiddin Bey bugün şehrimize dönecek, yarından itiba- ren vazifesine başiryacaktır. ieenadşüğlapann Tepebaşı bahçesi Şehir tiyatrosu artistleri tarafın. dan kurulan kooperatif Tepebaşı bahçesini perşembe günü açacak - tır. Bahçede müskirat satılmıya - caktır. —— Üç ay yatacak Hacer Hanım isminde 18 — ya- yşında bir kızı evleneğz di;e| a'datmaktan suçlu Cemal Efen- dinin dün birinci cezada muhake- mesi neticelenmiştir. Cemal E- fendi henüz 18 yaşinı bitirmediği için üç ay hapse mahküm olmuş - tur, — Vefalılarda tanışacak Vefalılar yurdu heyeti idares' şimdiye kadar 309 kadar — Vefalı| arkadaşların adreslerini bulırı.k: yurt defterine geçirmiştir. Vefalı-| lar 22 Haziran cuma gürü Vefığ | lisesinde toplanarak biribirleri ile | tanışacaklardır. İ öeeşmirei Polonyalı ressam Polonyalı ressamlardan M. Ro - man Bilinski Taksimde Sıraservi - lerde bir sergi açmıştır. öelgiükdeü Kooperatifin mağazası Belediye kooperatifi ikinci sa - tış deposunu yakında — Sirkecide | açacaktır. Bu- — depa — Şark, demiryolları idaresi yanında bu - lunacaktır, (Çırağan sarayı fıci-, asından da sonra.. Görenler, duyanlar, medeniye- te kimbilir ne kadar ta'nederler: “Ah bunu kim icat etti?.. Bu sü- rat denen şey nedir?. Kelle mi yetiştiriyoruz. Bu çılgınlık; bu gözleri döndüren hız!... ,, Ş Bana kalırsa medeniyet, bir de fa otomatikman — bu hız içersine girdikten sonra, kendi de pişman olmuş gibi, fakat, önüne bir türlü geçemiyecek ve geçmek de işine gelmiyeceği için, ona bir hudut, bir nizam, bir ahenk koymak is » temiş ve böylece bütün — masum günahlarının kefaretini — vermek gayretine kapılmıştır. Her icat edilen yenilik; tabi - at ve tabiiliği inkâr edercesine ortaya atılan cinnet örneği, gene bu pişmanlık neticesiyle, tabiatın küçük bir hasletini olsun bünye - tinde bulundurmıya çalışmış, o « na muaddileler, vasat. sakin de » receler eklemiştir. : Bu, günün nizamıdır. Bunu tatbik etmemek, bütün âlemi kaplamış olan bu itis dal gayretine de galebe çalmak isteğiyle “Vur patlasın!,, yaşa « yıp, hürriyetin, deli bir mefhum- dan ibaretmiş gibi manasını çıka» rarak zevklerden, hazlardan bo « ğulmak derecesine — varmak — bilmem ama — mahza medeni « yeti inkârdır... Bu hazin mülâhazadan sonra hâlâ dehşeti realize edilememiş olan berbat kazalara gelelim: Memleketimizde her şeyden önce, cezaların haddi azamisini dahi aşan bir zecriyet ve şiddet. le, sürat denen şeyi, “tabii,, dere- cesinde tutabilmek, daima tuta - bilmek seferberliğini — düşünme den — açmak lâzımdır. Bir ka - zayı işliyen adam, — bilerek ve ya sersemliğiyle — bu şenaatinin daha tahak! dan evvel, bu şenaate kendini sürükliyebilecek | herhangi çılgınca hareketinde, a- kıl ve hayale (Onun akıl ve ha- yaline) gelmez bir cezaya uğrı - yabilmelidir. “Sürat hududunu,, aşana, Töbe dedirtelim! Beledi - yemiz, bunu motosikletii memurla riyle daima takip etsin!.. Önce hızlı gideni tevkif etmek, ceza | vermek, mütenebbih eylemek ve çocuklar gibi ayağa düşürtüp ye- min ettirmek lâzımdır.. Kontrol - suz sürat, bütün yirminci asır za- vallıları başında, cehennemi bir badiredir. Vatandaşını seven bu- — nu savmağa dör! clle sarılsın! Hikmet Münir —— —— Yunan seyyar sergisi 31 Mayısta Pireden hareke, et- miş olan Yunan seyyar sergisi İs- kenderiye, Kıbrıs, ve Rodosa uğ - radıktan sonra 13 haziranda İz - mire, 15 haziranda da limanım'za gelecektir. Sergiyi hâmil olan vapur İs'an » bul limanında bir ha"ta kada:- ka- lacaktır. Seyyar scrgide — Yunan emtiasının her nevi bulunmakta - dır, — Mahküm oldu Edebiyat muallimlerinden Ni » hal Beyin Hâkimiyeti Mi giıyaben ılh ay lııp“.:yih'lin ce- za ve yüz İira zararı manevi ver « B y yahut xot