10 Haziran 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Nusret Beye verilen ikramiye yüzün- .. .. den Mecliste münakaşalar oldu Reisin sözü her yerinde gürültüler ve sıra kapaklarının sesleriyle kesiliyordu, celse gürültüler arasında Ankara, 9 (Husust) — B. M. Meclisi bugün öğleden sonra reis vekili Refet Beyin reisliğinde top- landı, Kars vilâyetiyle Beyazıt, Erzurum ve Çoruh - vilâyetlerinin bazı parçalarında muhacir yerleş- tirilmesine ve yerli çiftçilerin top- raklandırılmasına ve posta kanu- nunun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasını tekrar tadil eden kanu- nun birinci maddesine bazı fıkra- lar ilâvesine dair kanun lâyihala- ;ı ikinci defa olarak reye konul-| u, Icra harç tarifesi kanun lâyiha- s1 müstacelen müzakere ve açık Buhran Amerika- ya neye mal oldu Nevyork, 10 (A.A.) — Natio - nal İndustial Conferance Board tarafından yapılan bir hesaba gö- re, 1930 dan 1932 ye kadar son üç sene zarfında müzayika Amerika | milletine 108 milyar dolara mal - olmuştur. ki — bunun 35 milyorı tazminat olarak verilen yevmiye- lerb aittir . Tn — Arif Orucu Romanya da | Hitlerle Musolini | kabul etmiyor Sofya, 9 (Hususi) — Bulga - ristanı terketmesi bildirilen Arif Oruç Romanyaya gitmek istemiş- se de Romanya hükümeti kendi - sini kabul etmemiştir. Arif O -| ruç bunun üzerine Fransaya git - meğe karar vermiştir. acramu M. Litvinofun beyanatı Moskova, (A.A.) -— Cenevre - de M. Barthounun İngiliz ve Ame- rikan mürahhasları ile anlaşarak yaptığı teklif münasebetiyle M. Litvinol şu beyanatta bulunmuş - tur: “Bu projeyi büyük bir hahişle karşılamıyacağım gibi — aleyhine 'de de bulunacak değilim. Çünkü projede Sovyet Rusya prensipleri- ne muhalif bir şoy yoktur , Bu proje ayni zamanda daimi bir sulh konferans ihdası hakkın- daki teklirimizi de hükümetlere arzetmektedir. Bu — teklifimizin hariciye nezaretlerinin dosyaları arasında kaybolup gitmiyeceğini — wahükümetimizin bunu dikkatle — tetkik ettikten sonra konferansta mevduu bahsetmek için mürahhas larma direktif vereceklerini ümit ederim.,, etine ateş açılmca hayli yaralanan olmuş ve iki kişinin ö- Kimüne sebebiyet verilmiştir. " Muhafızlar silâhlarmım uç - Jarında kılıflarından çıkarılma - mış süngü bulundurmaktadırlar . Küçük bir not: mmn bütün o kargaşalıkta vak'ayı yarına kaldı reye arzedildi, reye konulan ka- nunlar kabul olundu. Bundan sonra divanı muhase- batın Mart — Mayıs 933 aylarıma ait raporun müzakeresine geçildi. Bu müzakereler çok hararetli, mü- nakaşalı ve — gürültülü — oldu Münakaşaların sebebi — es- ki şürayı devlet reisi Nusret Be- yin, cumhuriyet merkez bankası- na geçtikten sonra, aldığı tekaüt ikramiyesidir. Antalya mebus Ra- sih, Konya mebusu Refik Beylerle diğer bazı mabuslar bunu şiddetle tenkit ettiler. Rasih Bey sözlerini *insaf, insafl,, diye bitirdi. Reis| görüşecekler mi? Berlin, 9 (A.A.) — Mösyö Musolini ile Hitler arasında kat - 'iyen bir mülâkatın kararlaştırıl - mış olduğu söylenmektedir. Baş- vekilin İtalyayı ziyareti — projesi sür'atle vücut bulmuştur. Hitlere hariciye nazırı M. Von — Neurath refakat edecek ve ilk önce Vene - dikte iki gün kaldıktan sonra Ro - maya gidecektir, Almanya başvekilinin İtalyayı | —| resmen ziyaret hakkında İtalyan | gazeteleri hararetli yazılar neşre- diyorlar. Resmi İtalyan mahafili bu meseleyi izam etmemek - için ketum davranıyorlar, ——— Konferans mesaisinde devam edecek | Londra, 9 (A.A.) — Silâhları hırakma konferansı heyeti umu - miyesinde, konferansın mesaisine devam «tmesi ve — Almanyanın Akvam Ceniyetine dönmesinin temin olunmasına karar verilmiş- tir. Bunu mütçakip M. Barthou ile Lord Eden Cenevreye — hareket etmişlerdir. - e Cenevre, 9 (A.A.) — Silâh - sızlanma umumi komisyonu dün akşam üzeri toplanmıştır. Fran - sa hariciye — nazırı M. Barthou, Fransız teklifinin bir muaddel şekli olan ve üzerinde — başlıca heyeti mürahhasaların itilâf et - miş olduğu projeyi tevdi etmiş ve bu bapta izahat vermiştir. ŞÜ S Rüşvet maznunları Ankara, 10 (Hususi) — Rüşvet | maznunları Metr Salem ve Leon Faraci efendilerin gayri mevkuf olarak muhakeme edilmeleri hak kındaki kararına Ankara müddei. Jarın mevkufen muhakemelerini istemiştir. Ağır ceza reisi bugün karrrını verecektir. L sağa Kredi işleri müdürlüğü Ankara, 10 (Hususi) — Kredi işleri müdürlüğüne Cemal Ziya Beyin yerine Remzi Beyin tayin edilmesi kuvvetle muhtemeldir . öi Rasih Beye, hakkında mecliş dahi- li nizamnamesi ahkâmını tabik e- deceğini bildirdi, Şidetli gürültüler oldu, sıra ka- pakları vuruluyor, reisin sözleri kesiliyordu. Mükerrem Bey (İsparta) ile di- vanı muhasebat reisi Seyfi Beyler meseleyi anlattılar. Reis, Devlet şürasınca verilmiş bir kararın mü- zakeresi mevzuu bahis ve şüranın maş vekâlete bağlı olduğunu başve kilin mecliste hazır olmaması do- layisiyle bu müzakerenin başka bir celseye bırakılacağını söyledi. Bunu itirazlar ve gürültüler kar- şıladı. Gümüşhane mebusu Hasan Fehmi Bey ayağa kalkarak: *“Ruznameyi Meclis yapar!,, di- ye bağırdı. Reisin her yerinde görültülere ve sıra kapakları sesleriyle kesi- liyordu. Reis, gürültüler arasın- da, celseyi pazartesiye talik - etti- ğini söyledi ve salondan dışarı. çıktı. Gürültüler daha bir müd- det devam etti.. Mecliste, uzun zamandır, bu şe- kilde hararetli bir müzakere geç- memişti., SİYASET Sulh yolundaki son teşebbüsler Silâhları berakma koönferansının bir netice verememesi, aralarında yakın - hık hissetmeğe başlıyan “Sekiz devlet” in bir emniyet misakını ileri sürmesine sebebiyet vermiştir. Şimdiki şerait içinde silâhsızlanma- nar kabil olamıyacağın: ve sulh ümit- lerinin suya düştüğünü gören Tevfik Rüştü Bey, Cenevrede, meşhur tekli - tini ileri sürmüştür. Sülhü misaklarla temin yolu, şu sekiz devletçe müza - heret görmüştür: Fransa, Sovyetler, küçük itilâf ve Balkanlılar. Bu bahsettiğimiz devletlerin hari - ciye nazırları, son zamanlarda, birhir- lerini mütemadiyen ziyaret görüşmekte idiler. Nihayet araların - da mutabık kaldıkları görülüyor. Fakat, emniyet misakına, eski mu- ahedelerin tadilini istiyen devletler müzaheret etmektedir. İngiltere de iki tarafın arasını güya bulmak İste - mektedir amma, husule gelen bu se - kiz devlet yakmlaşmasından haddiza - tında aslâ memnun değildir. Hattâ Bü- yük Britanya Hariciye Nazırı Con Say- mon, Cenevre müzakereleri esnasında, konferansı terkedip gitmekle ortalığı tehdit etti. İngilterenin istediği, bu Bİ- bi hareketlerin başına geçmektir. Ge- çemeyince, siyasetin dümeni elinde ©- lamayınca, başka teşekküller kurma - Ha çalışır. Bakalım, bu sefer de ne ya- pacak? Şimdiki halde, emrivaki olan bir şey, sekiz devletin yakınlığıdır. Karşı cep- hede, İngiltere, İtalya, Amerika, Ja - ponya münferit kalıyorlar. Bunların me yolu tutacakları, henüiz katiyyetle malüm değildir. Fakat, sekiz devlet, Asya ve Avrupanın bir başından bir başını kateden ehemmiyetli teşekkül - ler olduğu için aralarında anlaşabilme- leri çok ehemmiyetlidir; $Ulh vadisin- de ileriye doğru atılmış büyük adım- dır. Beynelmilel siyasetin yeni bir dö , nüm noktasında bulunuyoruz. ederek | VAKİT'te Mehmet Asim Bey, | İzmir — Kasaba ve temdidi hattı- | nın satın alınmasından — dolayı meclisin Başvekil paşa ile Nafıa ve Adliye vekillerine teşekkür et- tiğini yazdıktan sonra diyor ki: | *“İzmir — Kasaba temdidi lııt-' tının mütareke içinde ccnebi iş -! gal kuvvetleri İzmire çıktığı za - man bunları memleket — dahiline ' davet eder gibi canla, başla nasıl hizmet ettiğini, bütün lokomotif- lerini, arabalarını nasıl işgal kuv- vetlerinin emrine verdiğini henüz unutmadık, Bu itibarla hattın sa- | tım alınmasından bahsedildikçe her şeyden evvel hatırımıza ya - kın bir maziye ait olan bu acıların canlandığını duyuyoruz ve bugün bütün hattın her türlü — vasıtaları ve teşkilâtı ile devlet idaresine ge- çişini düşünerek teselli buluyo - TURRi, e CUMHURİYET'te Yunus Na - di Bey, “Balkan misakı ve Bulga - ristan, ,başlıklı — yazısında diyor ki: “Selefine nispetle daha realist bir teşekkül — olduğu anlaşılan Simon Georgiyef hükümetinin el- bette çok tetkik ettiği Balkan misakına iştirak hususunda daha kararlı hareket edeceği ümit olu- nabilir. Ve binaenaleyh önümüz - deki birinci teşrinde — Ankarada toplanacak olan misak devletleri arasında Bulgaristanın da kendi - sini bekliyen mevkiini alması ih - timali yok değildi. Misaka dahil devletlerden olduğu gibi bugün de ayni vaziyeti bütün — sarahat ve samimiyetle muhafaza ettiklerini gösteriyorlar. Ancak naçiz fikri - mize göre kendisine — karşı ibraz edilmiş bu kadar ciddi bir sami - miyete karşı kenarda kalmayı il - Şah Hz. Beyazıtta (Baş tarafr 1 nci sayıfada) müdürü Mirza Hüseyin Han Şu-; ki, teşrifatçısı Hüseyin Kulu Han, | Nizam Karagözlü, hususi tabibı Emir an Âlem, binbaşı Gaffar,| yüzbaşı Murtaza Han, yüzbaşı | Hüsrev — Han, deniz yüzbaşısı Zilli, tophane yüzbaşısı Müzey- yeni, doktcr yüzbaşı İsfendiyar, hariciye nezareti memurlarından Feruher, hariciye nezareti me- murlarından Kudsf, birinci mülâ- | zim Kadimi. Samsun, 10 (A-A) — Ayın on beşinde Samsunu teşrif buyuracak olan İran Şahı Hz.ni — istikbal ve teşyi için samsun belediyesince fevkalâde istihzarat yapılmakta- dır, Gazi iskelesi İran ve Türk bayraklarile tezyin ve civarında muazzam bir tak inşa ediliyor. Şah Hz.ne hediye edilmek üzere Samsun ve Bafranın en nefis ve kokulu tütünlerinden seçilerek si- gara hazırlanmıştır. Taymis ne diyor? ftran Şahının Türkiyeyi ziyareti münasebetile Londrada intişar e- den Taymis gazetesi bir başmaka- le neşretmiştir. tizam etmekle Bulgaristanın bil - mükabele kendisinde — bir takım muzmer fikirler bulunduğu şüp - hesine meydan vermesinden kor- kulmalıdır. Böyle bir haleti ru - huiye zamanla şimdiki — vaziyeti bilkülliye değiştirmiye kadar ileri götürmüş olabilir. Hulâsa olarak bütün temenni - miz, komşu memleketin Balkan camiası ahenginden hariç kal - mamasıdır ve yeni realist Bulgar hükümetinin azimli kararlariyle bunun da bu suretle müspet ola - rak tahakkukunu artık kuvvetle ümit ediyoruz.,, MİLLİYET'in bugünkü baş- makalesini Ahmet Şükrü Bey yaz- mıştı. — Ahmet Şükrü Bey, Ma- arif Vekili Hikmet Beyin — Milli kütüphanemize çok kıymetli bir eser hediye ettiğini yazdıktan son ra diyor ki: en mühim muvaffakıyet âmili, as- keri sahası kadar da siyasi saha - - sının ayni büyük adâmın idaresi altında inkişaf ederek ayni hede- fe doğru beraber — yürümesidir. Büyük askeri zaferlerin, siyâsi ha- talar neticesi, heba olmuş &mek haline inkılâp ettiğini Türk tarihi bir çok misallerle göstermiştir . Milli mücadelemizin siyasi ta- rihinde askert zaferlerle — ai muvaffakıyetler daima bir ahank içinde yürümüş, ve milli kurtuluş namı verdiğimiz büyük tarihi hâ- dise her tarafı tamam güzel bir e- ser olarak meydana gelmiştir. Bu büyük eserin hariet müna - sebetler bakımından nasıl meyda- na geldiğini bu kadar mükemmel surette anlatan eseri yazdığından dolavı Hikmet owi *<M34 ada - MANARNARANBADULLEREKLEREN Barsakları par - çalandı —Baş tarafı 1 iaci sayfâdüme Diye kendilerine iş aramağa baş lamışlardır. ğ İki sarhoş arkadaş bir saat ka* dar dolaştıktan sonra uğrayıp bu- lamadıkları Hakkınım evinin kar- şısında oturan ve eskiden tanıdık- lJarı Necati cocuğa vastlamışlar ve peşine takılmışlardır. K Bir aralık Mustafa, Necatiye durmasını söylemişse de, Necati a- labildiğine koşmağa — başlamış, Mustafa ile arkadaşı Adnan da tam Karanlık çeşme mevkiinde kendisine yetişmişler ve yakasına sarılarak tenha bir yere gidelim demişlerdir. Necati bu teklife kızmış, ağır bir cevap verince Mustafa, Neca- tinin gözüne bir yuraruk Yumruğu yiyen Necati, belindeki bıçağı çekerek Mustafanın karnı: Ğİ A ll .. e A S ĞÜ GÜ ei — M na saplıyarak kaçmağa başlamış ve fakat yirmi dakika geçmeden Ziyaretin ehemmiyetinden uzun| yakayı ele vermiştir. Necatinin sap uzun bahsettikten sonra Türk sefi- rinin de kendisine refakat etmesi münasebtile bunun neticesinde bir takım yeni siyasi kombinezonla- rın teessüs edebileceği Mütaleası- nı yürütüyor ve makalesini şu sa- tırlarla bitiriyor: “Türkiye ile İran arasında Şi- mali İran ile Karadeniz limanı ©- ladığı biçak, Müstafanın barsak: larile midesini parçalamıştır. Mustafa Beyoğlu hastahanesine kaldırılmıştır. Hastahanede ope ratör Sadrettin Bey, gece evinderi kalkıp gelmiş ve Mustafanın ame” Tiyatını yapmışsa 7'“ m tehlir kededir. Vak'aya müddelumum' lan Trabzon arasında ticareti teş: — muavinlerinden Nurettin Bey vö vik edecek bir itilâf iki taraf için| ziyet etmiştir. ? > hakiki bir kıymeti haiz olur.,, — i )
