Gseaeri Şehir Mektubu “iki elini öpeyim efendim, refikam cariyeniz...,, Rum mektepleri lisan muallim- lerinden Yorgiyadis efendinin ba- şına gelen şu hale bakın: Zavallı Yorgiyadis efendi ev . yelki akşam geç vakit, yorgun ar- gin Aynalıçeşmedeki evine gider- ken İngiliz sefaretinin arkasında- ki Kamer hatun camiinin önünde karşısına temiz giyinmiş, orta yaş L, nazik, kibar, çelebi tavırlı biri dikilir: — Vay efendim, vay efendim, allah ömürler versin! Fakat bu ka. dar kibir, bu kadar azamet.. Doğ- rusu dostlarınızı, ahbaplarınızı bu kadar çabuk unuttuğunuza teessüf ederim. Yorgiyadis efendi zaten zihni yorgun, kalbi mahzun, fikri dalgın ihtiyar bir adamcağızdır. Şimdi birdenbire karşısına dikilen bu be yefendiyi tanryamaz: Kâbilde hariciye nazırı Feyz| Ahmet han Hz. ile İran devleti se firi Taki han İsfendiyart arasın - da Musa Abat mıntakasının aidi- yetinin tayini hakkında dört mad- deden ibaret mukavele imzalan - mıştır. 1891 tarihinde hakem tayin e - dilmiş olan İngiliz cenerali Mak - len bu mıntakanın aidiyetini müp hem bir şekilde halletmiştir. Hal - buki, bu yer Afgan ülkesine aittir. , Çünkü, bu arazi sakinleri ırkan ve Aâdet noktai nazarından tetkik e - dilirse hakikat malüm olur. Afgan hariciye nazırı ile İran elçisi bu i- şin. hallini kardeş Türkiye cümhu riyetine brrakmışlardır. Afganistan biliyor ki, Türkiye şark ve garbin kuvvetli sulh ve me deniyet muhafızıdır, ve Avrupa devletlerine nazaran haizi rüçhan- — Lâkin affedersiniz efendim, #İzi birdenbire hatırlıyamadım ! —- Tabit hatırİryamazsımız, çün- kü zenginin gözü perdeli olur - muş! — Aman efendim, o nasıl söz7 Moülüm a.. Biz yorgun adamlarız, onun İçin sizi birden hatırlıyama- dim, — Darılmayın babacığım, be - nim canım ciğerim, mübarek bey babacığrm (bu esnada herif Yor - giyadis efendinin boynuna sarı » İp sırtını okşamıya - başlar) Ben senin iyiliklerini gördüm, siz beni unutsanız bile ben sizi unutur mu yum?. Fakat Yorgiyadis efendi bu es- *ada herifin ağımdaki rakı koku- sundan tiksinerek ne olursa olsun deyip hâlâ hatırlryamadığı bu a - damım elinden kurtulmak ister ve acele sorar: — İsmi âliniz?.. — Adil bendeniz.. Fakat ara » dan çok vakit geçtiği için siz be-| ni çabuk hatırlıyamazsınız! — Buyurun öyleyse hem yürüye- Hm, hem konuşalım! Herif Yorgiyadis efendinin ya- kasını bırakır ve konuşa konuşa bir iki adım yürürler, sonra ora - daki Keklik sokağının başma ge- lince bu kibar ve çelebi tavırlı a- dam zavallı Yorgiyadis efendinin iki elini birden öperek: — Bendenize müsaade bey ba- bacığım, çünkü önden giden refi-| kam cariyeniz tramvay istasyo - nunda beni bekliyor. Allaha ısmar ladık, beni duadan unutmayımız! Deyip sokağa sapar, Biraz son- ra terli göğsünün serin serin rüz> târlandığını hisseden Yorgiyadis tfendi bir de önüne bakar ki yele- ğinin düğmeleri baştan başa çö - Zülmüş.. Hemen aklı başına gelir, elini yeleğinin cebine sokunca: — Eyvahlar olsun! Diye yolun ortasında feryadı ba tar. Nasıl basmasın ki yarısını er- tesi gün Balıklı hastanesinde ha ta yatan oğluna harçlık olarak gö-| Yöreceği otuz liranın yerinde yel - esiyor. Hemen oraya ahali toplanır, kes sağa sola koşar ve iki yıl Snce kalıbr dinlendirmiş olan me$- r Fındık Fatmanın süt kardeşi fayılması lâzrmgelen bu usta yar- S'ciyi ararlarsa da kaç para e - r?, Herifçi oğlu kimbilir ora - An nasıl yıldırım gibi cızdam et _! , Yorgiyadis efendiye geç- Miş o'sun! Seyyar Haberci dır. Musa Abadın ana yurduna ©- lan aidiyetini tevsik eden deliller çoktur ve bittabi bunlar itibar gö - zü ile tetkik edilecektir. Dört maddenin hulâsasını gö-. re Afgan ve İran memurları Tür- kiyenin tayin edilecek hudut tas - hihi komisyonunun vermiş oldu - ğu kararı müttefikan kabul ede - ceklerdir. İranda meşhur Nadir Şah Efşarın ölümünden sonra 1747 yılında Kandaharda Dürra - nt kabilesinden Ahmet şah bir cir- gede (meclis) vermiş olduğu ka » rarla Afgan istiklâlini ilân etmiş- ti ve Afgan smırları tayin edil - mişti. Arada birçok inkılâplar ol- du, İngiliz ordularının Kâbil ve Kandaharı istilâlzrı ve tartları ve bu yüzden birçok hanedanlar tah- ! rÖriaköyde kanlı cınayet (Baş tarafı 1 nci sayıfada) | ne kendi annesinin evine dönmüş- | tür. | — Hüsniyenin kayınbiraderi Ha - ; lil, yengesini ağabeyinin bacana » | ğından fazla kıskandığı için bir vesile ve vasıta bularak kızı tek » | Târ eve getirmeye muvaffak ol -| | Muş ve kız eve gelir gelmez bir te-| | miz döğmüştür.. | ” Hüsniye, dayağı yeyince gene! annesinin evine kaçmış, meseleyi | l | Eski Ari Türk medeniyetinin beşiği olan Afganistanda | Zamamen harap olan Belh şehrinin inşa ve imârı için büyük bir faaliyet gösteriliyor olduğu gibi gniştesine anlatmış,| Bundan sonra da eniştesi zorba Ah met Halile kin beslemeye başla - mıştır. Ahmet dün gece Halile rasla - mış ve baldızını kendi evlerine göndermemesinde kastı ne o'du « ğunu sormakla beraber bir daha, böyle yaptığı takdirde işin fena - ya varacağını söylemiştir. Bu tek-, lif üzerine kıskançlığı bir kat da- ha artan Halil Ahmedin tenbihatı-| na kulak asmıyarak göndermiye - ceğini, elinden ne gelirse yapı sını tehevvürle Ahmede söylemiş, Ahmet de bıçağını çekerek Halili vücudunun yedi yerinden yaralı - yarak yere yuvarlamış, kendisi de kaçmıştır. |— Halil aldığı yaranın acısiyle fer yada başlayınca, etraftan yeti - şenler, derhal kendisini Hilâl ec « | zanesine kaldırmışlar ve ilk teda- | visini yaptırdıktan sonra işe mü - | dahale eden polis vasıtasiyle Be - | yoğlu zükür hastanesine götürü! - müştür. Halilin hayatından ümit yoktur. Kati! Ahmet de vak'adan dört'saat sonra tevkif olunmuş - tur. ” ...:"—.ıî | ta geçtiler ve şimalde de bir ta - kım müstakil hanlıklar vardı. Bun ların ittihadı ancak emir Abdür » rahman han çağında oldu. İşte bu devirden itibaren Musa Abat kat'iyetle Afganistana aittir. Kâbilden alınan haberlerden biri de bu şimal vilâyetlerinden olan Belh şehrinin tamiri ve inki- şafı keyfiyetidir. Afgan şahı ve kabinesi bunu tahtı karara almış - lardır. Arap ordularının istilâsın » dan ve İslâm medeniyetinin tesi- rinden sonra, Belh şehrinde 200 bin hane halkı, 100 medrese, 45 hamam, ve 2100 cami ve mescit vardı. Bu belde tam yirmi iki defa| tahribata sahne olmuştur. Eski ari| Türk medeniyetinin beşiğidir, bir çok âlim ve şairler yetiştirmiştir. Kâbilden buraya muntazam yollar yapılmış ve diğer vilâyet - lerden de asri yollar yapılmakta. dır. Benim fikrimce buralara ve bil- hassa Türkiyeden İran ve Afga - nistana demir yolları temdit eder yani her hükümet kendi toprağın- da yapacağı hatları birleştirirse ti- caret sanayi ve seyahat çok inkişaf edecek ve medeniyet Türkiyeden buralara daha çabuk nüfuz edecek ve bütün dünya itkısadiyatı da bundan müstefit olacaktır. Afgan hükümeti dahilden hari- ce altın kaçırılmaması için de mü>| him kararlar almıştır. Altın kaçı- ranlar büyük cezalara çarpılır. Velhasıl, Şah Mehmet Zahir han hz. nin kiyasetle idaresinden halk memnundur, Belhizade S. Ahmet İsa. Yemende harp şiddetleniyor —Baş tarafı 1 inci saytada— mam Yahyayı harbe teşvik etmek- te ve: — Yemen dağları Ibnissuut or- dularına mezar olacaktır, demek - tedir. Gene alınan malümata göre İb- nissuut orduları tarafından işgal edilen Hüdeyde ve Tahame İmam Yahyaya iade edilmiyecektir. Bul havalideki ahali sünni olduğu için İbnissuut, bunları Şit olan İmam Yahyanın esaretinden kurtarmış olduğunu ilân etmiştir, Iddiaya nazaran Vehabiler bu- ralarını tekrar İmam Yahya kuv- vetlerine bırakacak olurlarsa bu kabileler şiddetli intikamlara uğra yacaklardır. Diğer taraftan Kral İbnissuut harp mes'uliyetini Yemenlilere yükletmekte ve yapmış olduğu bü- yük masraflardan bahsetmektedir. Bunlardan bahsetmesi ileride — İ- mam Yahyadan harp tazminatı isş- tiyeceğine delil addediliyor. Son zamanlarda müslüman ol - duğunu ilân eden Mister St. John Filbi yeni ismiyle (Hacı Aptullah Filbi) Hicaz kralı İbnissuutla ko » nuşmuştur. Kral kendisine şu beyanatta bulunmuştur: — İngilizlere haber verin, ben! her ihtilâfı sulh yolu ile halle ça- İıştım, Her zaman olduğu gibi bu-| &ün de sulh taraftarıyım. Yemeni| fethetmek, ülkelerimi genişletmek istemiyor ve böyle bir şey düşün »| Müyorum. İmam Yahya benim a- razime tecavüz etti. Kendisine mü ÜUğslasi Avrupa rujlarından mükemmel dır. 30, 50 kuruştur. (İ_P BEYRU! U sabit ve lâtif kokulu her rengi var- Deposu: Eminönü Necip Bey Zd a ST Cildinizi yalnız Necip Bey zulmaz, Harp dünyayı sarıyor —Baş taralı | inci saytada— ve etmiştir. Volkaniski sözlerin. şöyle bitirmiştir: — Bütün ümitlerimiz bu devlet te temerküz etmiştir. Bu devlet Sovyet Rusyaya harp ilân edince Rus Faşistleri Sovyet Rusyada halk arasına girip ahaliyi bugün- kü rejime karşı mücadeleye tahrik edeceklerdir. Bunun için — ha!'ka| yüksek gündelikler ve daha kısa iş müddetleri vadolunacak ve şah- si tasarruf usulü iade edilecektir. Son zamanlarda Uzak Şarkta ve dünya siyasetinde mevcut ger- | ginliğin, benim plânlarımı kolay- Tıkla tatbik etmeme imkân bıraka- cağını Ümit ediyorum. Dilkurultayı Ankara, 25 (AA.) — T.D.T. C. umumi kâtipliğinden : 1 — İkinci Türk dili kurultayı 18 Ağustos 1934 tarihinde İstanbulda toplanacaktır. 2 — Birinci Türk dili kurultayı a- zalarından ikinci dil kurultayma işti- rak edebilecek olanlar cn geç 15 Tem- muz 1934 akşamına kadar cemiyet u- mumi kâtipliğine müracaatla isim ve adreslerini bitdirmelidirler. 3 — Kurultayda bir tez idare et « mek istiyenler, tezlerini geç 15 Temmuz 1934 akşamına kadar cemiyet umumi kâtipliğine göndermiş olmalıdırlar, 4 — Toezlerinin bir hülâsası önce - den basılarak azaya dağıtılmasını ar - yazarak en | zu eden tez sahipleri, asıl tezin dört - te birini geçmemek üzere öyle bir hü- lâsayı da tezleriyle birlikte Cemiyet umumi kâtipliğine gönderebilirler. 5 — Kurultaya daimi dinleyici ola- rak gelmek istiyenler en geç 31 Tem- muz 1934 akşamına kadar isim ve ad- reslerini Cemiyet umumi kâtipliğine bildirmelidirler. 6 — Kurultayın ruznamesi: » - Açma nutku, b « Reis, reis vekilleri, kâtipler ve komisyonlar seçilmeleri, € - Cemiyetin iki senelik çalışma- | şma ait umumi ve iki yıllık hesapları- ma dair mali raporlar, d - Kurultay azalarının — dil işleri hakkındaki tezleri, € - Nizamname tadilâtının ve iki senelik çalışma programının müzake - rosi, f » Cemiyet hesaplarının tetkikiyle umumi merkez heyetinin zimmetinin ibrası, Bo Beilimedeni böyeli el » mesi, h — Kapanma nutukları. 7 — Müracaatlar Ankarada T. D. T. C. umumi kâtipliğine hitap edilme- li ve zarfın üzerine (Kurultay) keli - mesi de yazılmalıdır. sinden Asir ve Necrandaki asker - lerini geri çekmesini, kabilelerim - den aldığı rehin'eri inde etmesi - ni, İdristleri hemen teslim etme - sini istedim, Fakat taleplerimi kı- bul etmedi. Ve beni cepheye 45 bin asker dökmeye, bu askerleri uzun bir zaman silâh altında bu - lundurmıya mecbur etti. Bu yüz - den uğradığım mali fedakârlıklar çok yüksektir. Imam Yahya, şartlarımızı ka - teaddit defalar ihtar ettim, Kendi> bul ve tatbik ettiği takdirde tek - sabunlarile yıkayınız cildiniz bo - Vapur gezintisinde büfe kiralamak istiyenler Gazetemizin, Haziranın ilk haf | tası içinde yapacağı büyük deniz gezintisine tahsis edeceği vapurun büfesi satılıktır, İstiyenler, Mayı- sın 28 nci günü akşamına kadar gazetemizin İdare Müdürlüğüne müracaatları. Üsküdar icra memurluğundan: Tamaımına yeminli 3 ehlivukuf tarafından 1820 (bin sekiz yüz yirmi) Bira kıymet takdir olunan Üsküdarda Arakiyeci hacı Cafer mâahallesinde Kör bakkal sokağın- da eski 48 yeni 66 /1/3 No.lu maa bahçe bir bap hanenin tamamı 2280 No. lu kanuna tevfikan açık arttırmaya vazedilmiştir. Satış peşindir. Müterakim ver- gi, evkaf borçları ve tanzifat ve tenviriye ve rüsumu tellâliye müş- teriye aittir. Müşterilerin kıymeti mhurmme nenin yüzde yedi buçuğu nispetin» de pey akçeleri vermeleri icap e - der, Arttırina şartnamesi 16/6/ 934 tarihine müsadif cumartesi gü nü divanhaneye talik edilecektir. Birinci arttırması 27/6/934 tari - hine müsadif çarşamba günü saat 14 ten 16 — ya kadar Üskü- dar icra — dairesinde lacaktır. Arttırma — bedeli kıy « meti muha.nmenenin yüzde yet - miş beşini bulduğu takdirde üstün- " de bırakılır. Aksi takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün daha temdit edilerek 12 '7/934 tarihine müse- dif perşembe günü ayni sratte ic- ra edilecektir. Arttırma bedeli kıymeti muhammenenin yüzde yet miş beşini bülduğu takdirde üs- | tünde bırakı'ır aksi takdirde 2280 No. İz kanunun mucebince muame le ifa edilecektir. 2004 No, lu icra ve iflâs kanununun 126 ncı mad- desi mucibince ipotek alacakdılar- hakkı sahiplerinin gayri menkul üzerindeki haklarının ve husu » siyle faiz ve masarife d2ir olan id- dialarını evrakı müsbiteleriyle bir- likte nihayet 20 gün zarfında ic- ra dairesine bildirmeleri, aksi tak» | dirde hakları tapu - sicilliyle sabit olmıyan alacaklı'ar satış bedelini paylaşma'avcından hariç kalırlar.A lâkadaranın icra ve iflâs kanunu- nun mevaddı mahsusasını tevfi - kan hareket etmeleri ve daha faz- la malümat almak istiyenlerin 933/1079 No. lu dosyaya müraca- at etmeleri ilân olunur. — (2454) Zayi — Tekaüt maaşıma ait tat- bik mühürümü zayi ettim. Yenisi- ni çıkaracağımdan eskisinin hük- mü yoktur. — İnhisarlar matbaası kapıcısı HAŞIM | rarsulhe kavuşabilir. Y ü Bu harp mahalli bir harptir. O- — eder. Sulh ve müsalemeti temin — etmeninyegâne yolu şartlarımızı — | kabul etmesidir. Onun için harict biçbir tavassutun faydası yoktur ve olamaz. y W - öi lli hdi ci ai ae a lli S eider a l » ' c yapı « — lar diğer a'âkadaranın ve irtifak — nun için yalnız arapları alâkadar —