yele Lüsiyen Abdülhak* Wi Hâmit Hanım Üstat Abdülhak Hâmit Beyin *efikası Lüsiyen — Hanımım, son günlerde, “Perspectives,, — isimli Fransızca bir kitabı çıktı. Küçük küçük mensurelerden ibaret olan 210 sayıfalık bu eserin ekser mev- zuları memleketimizden mülhem .. “Türk dili,, isimli parça, bakı - Nız, nasıl başlıyor: “Damarlarımda mutlaka Altay kanından damlalar var. Urallar - dan doş doğru gelen bir dedemin bu gülgün mirası, bana, tamami - yetile intikal etmiş olacak..., Bunun içindir ki, Lüsiyen Ha - nım, Türkçenin ahenk ve tasavvu- tunu âdeta mabadettabil bir isti - dat ile benimsediğini anlatıyor . “Türkçe selâmlaşmağı öğren - meden evvel mısralar, beyitler in- şada başladım!,, diyor. — “Sonra | da, şu veya bu eserden sayfa say-| fa ezberledim..,, | Abdülhak Hâmit Beyin zevcesini, henüz mektep talebesi olduğum bir sırada, üstadın şu şiiriyle tanı- Miştrm : Var ol Lüsiyen, tavaf et ey nur, Ey âhmrt ömrümün baharı!.. O zamanlardan beri.(Bir hanımın | yaşı belli olmaması için aradan | keç sene geçtiğini söylemeyeyim) Fakat, büyük şairin etrafında, bu! müstesna kadın, cidden tavaf edi-| yor. | Geçenlerde, arkadaşlar, ara - mızda konuşuyorduk.. — Türkler | içinde, çocukluğundan ihtiyarlığı -| na kadar, kaytsız, — şartsız en Mmes'ut ömrü Abdülhak Hâmit Be- Yin geçirmiş olması lâzım gelece- #ise Lükmertik. Unu bütün millet tebcil ettiği için, gelip geçen tek - mil rejimler de izaz eylemiş.. Ta- biatte kendisini güzel yaratmış. Bu gün, seksen üç yaşında olduğu hal- de, hâlâ yüzüne bakmakla doyul - mıyor, Dimağ melekeleri eser ya- Zzacak kuvvette.. Lüsiyen Hanım, şairin ihtiyar - hözmndaki saadeti temin — etmiştir. Lâkin sade kadım olarak — değil, fam mânasiyle müşfik bir anne ©- Tarak.. Üstadın evini ziyaret eden- ler, burasının ne şirin, ne cana ya- kın döşendiğini görürler. Lüsiyen hanmm, ihtiyar üstadın fincanmı &| Dne vermekten terinin soğuması -| na kadar, bütün ince teferrüatiyle yılmadan, yorulmadan meşguldür. Abdülhak Hâmidin zinde kalma - sını, ve inşaallah daha da kalaca- Binı, sanırım, bu — müşfik kadma Medyunuz !, , | Son zamanlara kadar, Liiıiyenî Hanımı, edebiyata, böyle, dolayı- | tiyle hizmet etmiş sanıyordum. Halbuki, evlerine gidince, onun TTürk şiirleriyle mısra mısra meş- Bul olduğunu hayretle — gördüm. Hakikaten, kendinin de yazdığı Bibi, belki alelâde Türkçe muha - Verede aksaklık yapıyor, fakat en Mustalak arzu mısralarda selimdir. Ve nihayet — “Prespectives,, ile de, Lüsiyen Hanım, doğrudan doğ Tüya edebiyata girmiş oluyor. | (Va-nNü ) Vergi tahsilatı | Mali sene sonu olmak dolayısile , Tacliye şubeleri tahsilâta fazla & Mmiyet vermektedirler, - Bu cümleden olmak üzere tah- Sil müdürü Ali Rıza Bey kazalar - ( dtki tahsil şubelerini kontrol ede- Tek “Sap eden tedbirleri almıştır. vergilerin geri kalmaması için Isan Istanbul şehir meclisi dün öğle- den sonra toplanarak fevkalâde içtimamna devam etmiştir. Dünkü içtimada 1934 bütçesine ait tadi - lât görüşülmüştür. Her madde o- kundukça bütçe encümeni mazba- ta muharriri Abdülkadir Ziya bey izahat veriyordu. Yeni bütçede Hâkimiyeti Milli- ?âlova gitükğ;A güzelleşiyor Yalvanın güzelleştirilmesi - için Akay idaresi tarafından alınmak- ta olan tedbirler neticesinde Yalo- | va gititkoe güzelleşmektedir . Idare Yalovaya bir gece kal - mak için gelecekler için ucuz kar- neler ihdas etmiştir. Bu karneler- den alanlar köprüden vapura bin- dikten sonra tekrar dönerek köp- rüye çıkıncıya kadar beş para har camıyacaklardır. Bundan başka Yalova — bütün asri konfuru haiz 150 yataklı bü - yük bir otel de yapılmaktadır. Ayni zamanda — Çam parkı İs- mindeki yeni büyük park açılmış- tur. Bütün bu tedbirlerden — sonra bu sene Yalovaya rağbetin daha fazla artacağı muhakkaktır. Hırsızlıktan cezalar Dün ceza mahkemesinde hırsız- hlk maddesinden — Küçükpazar- Ix Hayri isminde bir bir buçuk se- ne, Salih isminde bir helvacı da dört ay hapse mahküm olmuşlar - dir, Ruhsatsız dershane Madam Mari isminde bir kadı - nın Beyoğlundaki ruhsatsız ders - ane atığı iddiasiyle — yapılmakta lan muhakemesine dün - ikinci ceza da devam edilmiş ve bazı şa - hitlerin çağıılması için başka gü - ne bırakılmıştır. Senedi âşırmış Alacaklısının elindeki 700 |i - ralık senedi aşırmak — iddiasiyle Jak isminde biri hakkında — gayri mevkuf olarak tahkikat yapılmak- tadır. nlaı Üniversite fakültelerinde dün - den itibaren imtihanlara başlan * Mıştır. İmtihanlar haziran nihı_! yetine kadar devam edeceketir. j zevki “Yeni adam,, mahkemede Müstehcen — neşriyat iddiui&lf I Yeni Adam mecmuası sahibi £ biyeci İsmail Hakkı Beyin yıı:â yazan Niyazı Remzi Beyler aley- hine müddei umumilikçe bir dava açılmıştır, Idman şenlikleri Önümüzdeki cuma günü saba - hı Kadıköyünde Fener bahçe sta - dında yapılacak olan idman şen - liklerini hazırlık olmak üzere bu- gün öğleden sonra ayni yerde bir prova yapılacaktır « bul Şehir M lade içtimaına devam etti Hâkimiyeti milliye ve Dumlupınar şehir yatı mektebi talebelerine verilmekte olan tahsisatın kaldırılması hakkında Bütçe Encümeninin teklifi reddedildi ye ve Dumlupmar şehir yatı mek - tepleri talebesine harçlık olarak ve rilen ve yekünu — 3000 lira tutan fasıl da kaldırılmıştı. Bu tahsisatın kaldırılması âza arasında teessür uyandırdı. Ve Adalı Avni Bey söz alarak: — Bu tahsisat kaldırılmama - hdır. — Yatı mekteplerindeki yav rular anasız babasız çocuklardır. Bayramları — bu çocukların eline beş, on kuruş harçlık vermek içti- mai, ahlâkti ve vicdani bir vazife - dir, dedi. Bütçe encümeni mazbata mu - harriri Abdülkadir Ziya Bey cevap vererek bütçenin çok dar olduğunu ve bu paranın verilmesine imkân olmadığını söyledi. Neticede bu - nun müzakeresi ikinci celseye bı- rakıldı. Ve diğer maddelere de - vam edildi, e İkinci celse açıldığı vakit Abdül- kadir Bey tekrar bu tahsisatın konmasımma imkân olmadığını söy- ledi. Fakat — âzadan Nureddin Münşi, Sadi, Ismail Şevket Bey - ler paranın konmasında israr et - tiler. Münakaşalardan — sonra madde reye kondu, ve üç bin liranın tek - ray bütçeye konması kabul edil - di, En Soyuz Neft şirketinin mukavelesinde tadilât yapılması teklifi müzakereye kondu. İktısat, kavanin encümenleri — tadilâtın muvafık olduğunu, mülkiye encü - meni ise muvafık olmadığını söyle- diler . Makam namına söz — alan reis muavini Hâmit Bey de izahat ve- — Çocuğa çarptı Üsküdar Tramvay şirketine ait olup şoför Rifatm — idaresindeki 1007 numaralı otomobil dün Hay- darpaşadan geçerken — leblebici Kâzımım Rafet smindeki çocuğu- na çarparak ayağının — kırılma - sına sebep olmuş ve hastahaneye kaldırılmıştır. Şoför yakalanmış - tır. Cezasını buldu Beşiktaşa giden tramvay araba- sının arkasına takılan on yaşla - rında Kalos ismindeki çocuk düşe- rek kafasından yaralanmıştır. 100 lira dolandıran Gümüşsuyunda Ahmet ismin - de birinin 100 lirasmı dolandıran Hüseyin yakalanmıştır. Zehirlenme Topkapı cadesinde meyhaneci- lik yapan Acem Hüseyinin mey - hanesinde bu gece rakı içenlerden Arap Mehmet birdenbire zehir - lenme alâmetleri — göstermiştir. Mehmedin tedavisi yapılmış ve ze- hirlenme hâdisesinin — yediği bir balık mezesinden husule geldiği anlaşılmıştır. rerek tadilâtın lehte — olduğunu söyledi. Neticede mukavelename tadilâtı reye kondu ve kabul edildi. En sonra mukavelenin — imzası iı;inlW belediye riyasetine salâhiyet ve - rildikten sonra salı günü fevkalâ - de içtimaa devam — etmek üzere celse tatil edildi. lcra kasasını soy- mak istiyenler Beşiktatşt titetra dairesinin ka- | sasını soymağa teşebbüs cürmiyle | &Svket, Sefer ve Tiringer Gori is- mindeki Macarın — mahkemeleri dün ikinci cezada devam etmiştir. Suçlular suçlarını inkâr ediyorlar. | Neticede sabıkaları olup -olmadı- ğının tetkiki için mahkeme başka güne bırakılmıştır. Muallimlere kıdem zammı İstanbul ilk mektep muallimleri- nin kıdem zamları tahsisat olma - dığı için bu sene verilmiyecekti . Bütçe de bulunan yeni formül ne- ticesinde bu zamların — 1934 mali senesinden itibaren verilmesi te -| min edilmiştir. Matbuat memurluğu İstanbul vilâyeti matbuat me- murluğu kadrosu gelmiştir. Bu - na göre bir memur ve bir. daktilo | daha almacaktır. Yıldız eşyası Bir müddet evel eski Kerbelâ mebusu Nuri Bey aleyhine, Yıldız sarayındaki bazı kıymetli ve tari- hi eşyayı yanında alıkoyduğu iddi- asiyle hazine tarafından dava açıl- mıştı. Beşinti hukuk mahkeme - sinde görülen bu davaya ait dosya, adliye sarayı yangınında yanmış, bunun üzerine dava yenilenmişti. Dün İstanbul beşinci hukuk mahkemesinde bu davaya yeniden bakılmış, şahit olarak Sultan Ab- dülhamit devrinde Yıldız saraym: da müsahip sıfatiyle bulunan Na- dir ağa ile saraylılardan Halide Hanım dinlenilmişler, Nuri Beyin evinde bulunan ve alınarak Top- kapı sarayına götürülen ibrikle ör-| tülerin Yıldız sarayımdaki Sultan Abdülhamide ait eşyadan olduğu- nu anlatmışlardır. örnekleri ötedenberi Topkapı sa - rayında saklanıldığını, şahitlerin benzeyiş dolayısiyle, Nuri Beyin ı evinden alınanları, — ötedenberi | Topkapı sarayında saklı — düran eşya sandıklarını ileri sürmüştür. | Bunun üzerine, Topkapı mü-| zesi müdürlüğünden evvelce Yıl-| dızdan alınan eşyaya ait listenin istenilmesine karar verilmiştir. Senet aşırmış Alacaklısının elindeki yedi yüz Tiralık senedi aşırdığı iddiasiyle Jan Efendi isminde biri hakkında tahkikat yapılıyor. Daya edilen, mevkuf değildir, “Züppelerin,, mü- ölei Befih sakdlli hu ” seranl Erdekte zeytîn dafaası yolunda.. İki gün evvel, Balat çarşısında vuruşan gençlerin vak'asını ele almıyorum. Gerçi onlardan da bi « risi, diğerinin ayağına bastığı ve “pardon!,, dediği için, ötekinin “Ulan züppe! Ben pardon filân — anlamam !,, tarzında mukabelesi - — le karşılaşmış ve “al takke ver kü- lâh!,, ta hastanelere, tevkifhane » lere düşecek kadar feci surette, iş ileriye varmıştır... Fakat bu ha« dise hakkında, tekevvünü itibari- le en beliğ hükmü verecek bir ma. kam, şimdi onunla — meşguldür.. Biz, meselenin rühunu araştıraca- ğız, İ Harbin daha ilk sırralarımdaydı | sanırım. Ortaya, yanlış bir telâk- — ki, müfrit ve bozuk bir tezahür yüzünden bir tahatlık engeli çılık — mıştı: Gelen geçen kadmlar “Tan- gol!..,, ve kravatı bir parça sıkı — bağlanmış, ayakkabısı boyalı deli- kanlılar “P,, nin bütün bozuk gan garasiyle “Züpppel..,, diye haykı- rılıyordu.. Ben, zarif ve iştiha uyandıra- cak derecede giyinmenin, bir de fa bir yerde gayet iyi tarifini gör« düm: “Bunu, züppelik diye tasvir edeceğinize, zevke; bedfa olan, doğru - yanlış bir temayül, heves olarak tanısanıza..,, diyordu.. Filhakika, ta harbin h:ılın:— İ cından beri, o içtimaf hercümerç- ler içersinde de, muhtelif istika- metler almış şuurlu bir “Fazla gis yinme cereyanı,, ve “Azami neza- ket,, tabaka tabaka türlü incizap- lar uyandırdığı gibi, açık istihfafı — lara da uğramıştır. Hemen iki sınıf insan var.. Bu- gün artık kaybolmuş bulunmasını temenni ettiğimiz; şık gi; ı *“yular ve tasma takmış,, diye tav- sif eden sınıfın bakiyesi, izi, tom — tusu; iyi bastırılmış bir ütü veya ihmal edilmemiş bir yüz traşına a- deta gülmek istiyor. Ona, bu zarafetin masum ga. yesini sindirmek lâzımdır.. Filen züppeye gelince, bana ka» hesa, gayet göz alıcı bir kumaş ve — kesimle, her heccav tıynetin si- — nirlerini uyandırıp, bir de işlediği — bir patavatsızlığın eserini, neza- ketle — geçiştirivermek — olamaz. u “Pardon,, kelimesinin sihrine, der | hal hallüfasl edici “Medeni,, kud. — retine güvenip, bunü bir meslek — haline getirmek doğru değildir, Si demek istiyorum. Gözlerini kapa- — yıp, herkesin nasırları üzerinde dansedemezsin! “Pardon!,, ger - çi “Affet, itizar ederim!,, mana « — sına gelir, Fakat ondan evvelki parola; bir kravat düşmanı kadar boş boğaz ve idraksiz çıkabilecek, mecnun bir sabıkalının hırsından kaçınmak olmalıdır. " Hikmet Münir j —— sevkiyatı Erdek, (Hususi) — Muhacirine verilen emvalin tapuya raptı hususun — ] da çalışılmaktadır. Altı bin ön küsür emvalin Hazira- na kadar tapuya raptedileceği anla « şılmaktadır. , Kasabamızda xeytin sevkiyatı ya- pan tüccardan Halil Efendi zade Feh- mi Bey doğrudan doğruya Rusyaya gönderilmek üzere 350 Hüseyin efen — | di 300 fıçı zeytin mübayaa ederek meo —— törlere koymakta ve bir taraftan da — hamulesini alar motörler hareket et- lemektedir. 659 fıçıdan azami yüzer — y kilo herabiyle bu hafta zarfında kasa- —— badan 65000 kilo zeytin ihraç edilmiş tür. A ea