80 Nisan 1934 Benim göcüşüm : Âltı lise mezunu ve bir doçent Sem Hkalin İnkılâp lisesi 933 mozunların - Seç A Şevket, Sıtki, 1 Halil, 1 ÇÖYit, A, Behçet, M. Necmettin Tnzalariyle bir mektup aldım İçin- * $U noktalara temas ediliyor: Sual — “Maddi cihet, resmi li- u.ı'""’v çok, amma, çok dununda..., İye, israrla ifade etmek istediği- Riz mâna nedir?. ça öYap — Bina, bahçe, lâboratu- &r, yatakhane,, sınıf, disiplin ve Sdira kastettiğimi evvelcede an - Simıştım. Resmi İiselerle hususi. *& arasında bu cihette farkoldu « ymu anlamak için, pek' uzağa fitmeğe hacet yoktur. Elli metre *şde İstanbul lisesi duruyor. Eli- "fi vicdanınıza koyup söyleyin.. %lıi arasında maddi cihette fark “"mıyor musunuz?, Sual — Mektebi tapu dairesine €nzetmekle acaba neleri kaste- Yorsunuz?. Cevap — Maksadım şairane bir tesbih değildir. Eski adliye, tapu iresine, tapu dairesi polis mü - Üriyetine, polis müdüriyeti def- *darlığa benzer. Bunların hepsi- Bin şeklen yenileşmesini istemek - Yiz, Inkılâp lisesi de üzerimde 9 tesiri bıraktı. Halbuki, bir ecne> * Profesörün de söylediği — gibi, ı“"'ı"u'iyel Türkiyesi, bu muzaya- 'ka içinde, en güzel binalarını Mekteplere ayırmıştır. —Hususi Tekteplerin bu umum! kaideye uy- İ 1, yeni neslin hem sıhhate, hem © Zevke uygun yerlerde yetişme- *i Bözmdır. , Süal — Mektebi diğer bir lıse * iamasruva Mükayese edeceği- — Mze mevzuubahis lisenin tedrisin- ŞŞ bu husustaki fikirlerinizi bil- — Ürmiş olsaydınız Boğaziçinde ve üt Adanım engüzel yerinde —“hlem bir Himanın ufukları ldiğini görür ve bu — suretle bi # — York ile Çemişgezekin 'k:bîliııe müsavi olduğu görülür - c"lıı — Altı lise mezununun h.“liyle gönderilen bu mektupta, :"*'—ııı böyle iddialı — bir “fikri, c:;eden cümlede, lise mezurr yakışmıyacak derecede çok P nahiv ve imlâ hataları var- kı' (El yazısı nezdimde mahfuz- Ç Âyni kıratta — diğer cümleler “:i’hur. İstenirse kılişesini dğf' N)iı_.) Türkçe imtihanma mu- gelseydim, bu satırları ya - &ra iyi not vermezdim. Hele A Mlla5 $ V Hip Ş ._,_Vî_î:,;.;;;, imzalı bir mektubun ı" Şunları yazıyor: kap Hlum İstanbul Üniversitesi hu- Ka fakültesi — talebelerindendir. ı_:iiılnin kitaplarını tetkik :;uı il düvel doçenti ur? c."." Bey tarafından — neşredilen &xç T gördüm. Henüz Türk dili ı?'ü tarafından — kabul edil. lerj p4 Olan bazı uydurma kelim; ler d":" tamam Türkçe mukabil th. . h"'"llıı'ıııç. Kendisin h_ı.h_l:hhlyet var mıdır?. İş- '*lîîî:: hukuku — Beynelmi- — Muahede. Alma — İlhak, tma — İşgal. 5e Devlet mirası, *deği—?2?? — Bir âlim, eser yazar- mahsus — ıstılahlar, İstanbul ağır ceza mahkemesin- de dün bir katil davası neticelen- miş ve kız kardeşini öldüren bir köylü 15 sene hapse mahküm ol - | muştur. Suçlu —Çatalca civarı köylerinden Halil oğ'u Osmandır. Müddeiumumi beyin anlattığına göre vak'a şu şekilde cereyan et- TTT ak ae ran ea NeE YERYSeSEMeNNEN BETAENALEN bEN YEneLEEA SEcmLEE c Bakolorya imtihanları Lise ve orta mekteb mezuniyet imtihanlarma hariçten girecekler hakıknda maarif vekâletinin ha- zırladığı talimatnameye göre me- zuniyet imtihanlarına girmek işti« yenlerin nisan ayı — içinde maarif vekâletine müracaatları lâzımdır. Orta mektep mezuniyet imti- hanlarına girecekler en az 16, lise imtihanlarına girecekler 20 yaşı - nı bitirmiş olacaklardır. İmtihan - lar zamanında imtihan koakıtÖş' niyet imtihanları zamanında imti- han kamisyonları tarafından yapı- lacaktır. Hariçten imtihana girecekler bu mektoşderin aslitalebesi gibi mu- amele göreceklerdir. Her hangi bir mektepten ihraç edilenler bu imtihanlara ancak maarif vekâle « tinin müsaaadesiyle girebilecek- | lerdir. Çocuk balosu | Dün Beyoğlu Cümhuriyet genç- ler mahfeli salonunda — Beyoğlu mıntakası ilk mekteplerinin işti - '_"liyle büyük bir çocuk balosu ve- rilmiştir. Balo çok eğlenceli ol- Muş ve küçükler muhtelif kostüm- Terle bedit daslar, — milli oyunlar oynamışlardır. Cümhuriyet Gençler mahfeli ca- zı da eğlenceye iştirak — etmiş ve miniminileri eğlendirmiştir. Dört- ten yediye kadar devam eden ba- lonun nihayetinde gençler mahfeli umumi kâtibi Müçteba Selâhattin Bey güzel bir hitabe söylemiş ve çocuklara incir ve üzüm dağıtıla- rak eğlentiye nihayet verilmiştir. Acaba doğru mu Resul Efendi isminde bir imam gizli nikâh kıydığı iddiasiyle dün müddeiumumiliğe gönderilmiş, sorguya çekildikten sonra serbest bırakılmıştır. Celâl beyin tetkikleri Sehrimizde bulunan İktısat ve- kili Celâl Bey dün tetkikatına de- vam ederek demiryollarını işletme işlerini ve Sümer Bankın fabrika- larını gezmiştir. K eei v —ç tabirler ihdas edabilir. Fakat, res miyet kesbetmemiş ıstılahları — bilhassa böyle ince — ihtisas ifade etmiyen umumi — mefhumlarda kullanmak, kargaşalık husule ge. | tirir. Her hoca,ayni tarzı takip ederse, tam müânasiyle anarşi olur, Mektepler, Babil kulesine döner, (Va-Na) miştir, 7 Ağustos 1933 tarihinde Halil oğlu Osman kız kardeşi Ayşe ile beraber köyden yirmi dakika uzak bir mevkide olan Bağlariçi mevki- indeki harman yerine gitmişler. Ot demetlerini arabaya yükletir - ken Ayşe kardeşine karısını azı- ctik zemmetmiş ve kendilerini yüz üstü bırakmasından dolayı karde- şini müvaheze etmiştir. Bu sözlere Halil oğlu Osman her nedense fena halde hiddetlen- miş, arabadan inerek — kardeşine bir tokat atmış. Bununla da iktifa etmiyerek bıçağını çekip zavallıyı yere sermiş ve vücudunu — büyük bir vahşetle delik — deşik etmiştir. Bundan sonra bıçağını derede yı- kamış, arabanın demirine sürterek | körletmiş ve kaynanasının evinde saklamıştır. — Ayni zamanda ci- nayeti üzerinden atmak için hem- şiresinin meçhul birisi tarafından öldürüldüğünü iddia ederek Ra- mazanla karısını imdada çağırmış- tır. Katil suçunu — inkâr ediyordu. Fakat gerek şahitlerin gerekse ci - “nayel yerinde. yoapılan tetkikatın “verdiği neliceye göre suç kat'i su - rette tahakkuk ediyordu. Davacı yerinde duran anneleri: — Kızımın kanına, kardeşi oğlu mun kanını isterim., Asınız bunu.. diye haykırmıştır. Muhakeme heyeti müzakereye çekildi ve işte taammüt olmadığı- nı ayni zamanda maznunun yirmi “bir yaşını bitirmediği sabit oldu- ğundan kendisinin yalnız on beş ——— Bir çocuk yaralandı Muallimler birliği kapıcısı Şük- rü Efendi oğlu 6 yaşlarında ki Ha- lil çocuk benzin varili üzerine dü- şerek ağırca yaralanmış ve hasta- haneye kaldırılmıştır. Kaçarken yakalandı Ortaköyde Dereboyunda ame- leden Raif Efendiye ait bir takım elbiseyle bir — gömleği ve balıkçı İsakın dükkânında — asılı olan bir ceketi çalıp kaçmak istiyen sabı- kalı Osman yakalanmıştır. Kıskançlık Galatıda Kemeraltında Şeftalı sokağında kahveci çırağı sabıkalı H_ıydın bir kıskançlık yüzünden sağ memesi üzerinden yaralayan kahveci Muhiddinin dostu Nadide yakalanmıştır. Kadın kavgası Nuruosmaniye medresesinde otu- ran Cemile ve Emine Hanımlar 2- | kadar kalacaklardır. rasında vukubulan kavgada Emi- me kürekle Cemileyi başından yas ralamış yaralı hastahaneye kaldı- rılmıştır. — Suçlu yakalanmıştır. Kumarbazlar . Kuledibinde Menahinin kahve- sinde Davit, Salamon cürmü meşhut halinde mışlardır. şini koyun gibi kesen katil mahküm oldu Onbeş sene hapsi kâfi görmiyen annesi: “kanıma kan isterim, oğlumu asınız,, diye haykırdı | | ve Yako| —Cümhuriyet Halk fırkası umu- isimli şahıslar kumar oynarlarken | mt kâtibi Kütahya meb'usu Recep yakalan- | Beyle maarif vekili Hikmet Bey . Kadın birlikleri ne yapıyor? Frenklerde yeni bir kadın bir- liği teşkiline baş — vuruldu mu: “Şimdiki şapkalarım nesi — var- dı?...,, diye lâtifeler yapılır. Gü - ya, kadınlar bir araya geldi mi, şapkalar ve o zamanki kıyafetler üzerinde hemen dedikdulara baş- lar, onları tenkit eder, yenilerini meydana koymağa kalkışırlar.. Bizim kadın teşekküllerinin, sene hapse ve ebedi olarak âmme | tam programları hakkında malü- haklarından mahrum tutulmasını | matım yok. Neler yaptıklarını yüz- karar verildi. de yüz bilmiyorum... Fakat ne gibi Karardan sonra suçlunun anne- | şeyleri ihmal ettikleri, zaman za- Si ti | man, ihtiyaçlar kendini gösterdik- — Ben kızımın kanına kan isti- | çe gözüme çarpar. Ve bir akıl he- —— yordum. İdımına karar verseydi- | calığına kalkarım. | niz daha iyi olurdu.. diyordu. Mutavvassıt bir muhitte oturu- y EER ””| rum.. Tahsilleri ya yarıda kalmış Kara goz veya, Cümhuriyet millet mekteple- vinden gayri “happei vahide,, irfan canlanıyor edinememiş, kendiliğinden ve gö - (Karagöz) refikimiz tarafından ren'ekl.e Ye“'în ev kadınlarının be- 18 Mayıs cuma günü saat on beş- ceriksizliklerini bilirim. Onların te Tepebaşı tiyatrosunda çok kıy- knc:alıu'ı tarafından — uğradıkları metli ve dikkat değer bir mümare tarizler, evde hâsıl olan hoşnut- tertip edilmiştir. Bir — zamandan | Suzluklar, çocuk kavgalarının se- beri unutulmağa baş'anan eski İs- beplerini sezer gibi olurum. Ve tanbul eğlenceleri bu müsamerede | hepsine “âraz,, olarak en kolay, toplu olarak gösterilecektir. Mü- | Pratik ve bilgili usulle bu ı'lırtlı.iıı'r ğ samere üç kısımdan teşekkül et- | Önüne geçememek mahrumiyetini — mektedir. — Birinci kısımda şark | Pulduğum gibi; bitü'd;.#n;:: musiki üstatlarının konseri, ikin- | için de, kadın teşekküllerini e kısımda meşhur hayali Şevki B. | ederim . — tarafından orijinal Karagöz, üçün Öğrenmiş, tahsil görmüş, danı- cü kısımda da san'atkâr Ali Bey | $;p görüşmek üzere bir araya gel- ve arkadaşları tarafından orla o- | miş kadınların, biraz daha eli w yunu vardır. zanamaz mı?!.. ö ikimizi bbüsü ’"Kı: :g:;:;fıımıı:;" :::l:ıkı: l:îr Bana öyle ı_eliy'or ki, birlik ka- dikkat ve alâkayı celbedecek bir | dnları, müşterilerine çok sadık ve mahiyettedir. Bu çok kıymetli mü- | Yütünür bir Singer makinesi tamir cisi gibi, evlere teker teker uğrayıp samerenin — biletleri şimdiden .| makul, düğümler çözecek ve daha OYAKIN yurlde ÖL | fandet gekirecek SANERESLAN Ş Mimar malıdır... Bunu, birlik programı a- rasında ilânla görmeliyiz. Bunlar Bu aylık mimari, şehircilik | arasımda, ev döşeme — mütahassısı ve tezyini san'atlar mecmuasının bir Birlik uzvu bulunabileceği gibi, (39) numarâlı Mart sayısı çıkmış- | muayen günlerde doktor, çocuk tır. İçinde memleketimizde yapı: | besleyicisi, biçki ehli, yemek pişir- lan mimari eserler ile Mimar Si- meyi en zevkli ve sıhhi tarzlarda nan için 31 martta yapılan ihtifal | bilir tavsiyecilere de rastlanır... Ve münasebetiyle Sinan hakkında ve: | bunların hassaten evlere gelişi, na- rilen konferansları ve Sinanın e- | zariyeleri ve kuru hüsnü niyetleri serleri hakkında tetkikleri ihtiva | bir yana bırakacak en faydalı ve etmektedir. /çıkar yoldur. Bir tavsiyeyi, gelip Bu mesleki mecmuayı alâkadar- | görerek, vereceği kimsenin imkân- larına tavsiye ederiz. larına göre sunmak, bazan, kitap Bir davet neşretmek ve konferanslardan da ş Türkiye pratik - farmakolağlar | V' d'"""*:'.':" B birliğinden: © kmet 3 — Mayıs — 934 çarşamba ak« şamı saat 22 de İstanbul Halke- vinde M. Nevzat Bey tarafından mutat meslek derslerinin ikincisi takrir edileceğinden meslektaşla- rımızın teşriflerini rica ederiz. Saygondan Parise giden kadın Paris, 29 (A.A.)— Fransız tay- yareci Mariz Hils dün saat 16,35 te Loburjeye gelmiştir. Bundan evel Saygon — Paris hava seya- hatini 6 gün 23 ssat 23 dakikada yapmak suretiyle elde ettiği dünya kadın rekorunu bu defa 5 gün, 4 saat 5 dakikada yapmak suretiyle gene kendisi kırmıştır. Tayyare- €i meydanda kalabalık — bir halk kütlesi tarafından hararetle karşı- — Tanmış ve hava nazırınımn mümessi- li tarafından selâmlanmıştır. Tayyereci demiştir ki ö “Katiyen yorgun değilim, yal- nız beynim uğulduyor ve yüzüm yanıyor.,, Havaların soğuk gitmesi netf- cesinde tayyarecinin yüzü — kave rulmuştur. / Peşte yolunda Millet Meclisi reis vekili Hasan Beyin reisliği altındaki meb'uslar heyeti bu akşam Peşteye hareket edeceklerdir. Ayni trende Turing klüp âzasından 150 seyyahta bulu- nacaktır. Meb'uslar ve seyyah « lar kafilesi Macaristanda on gün Sait paşa geldi Ankarada bulunan ordu müfet- tişi Sait Paşa bu — sabahki trenle şehrimize gelmiştir. Recep bey Ankarada dün akşamki trenle — Ankaraya