7 Hazîran 1947 fKfFAtl (Bir heyetln seçtigl bu yazuar mük&faîa namzeâdtrler. Büyuk jurt ner mükaıat yüı »onunda Dunlardan tlr taneslnl a n r ' r VP 1000 llraiık mükârat ona verillr, Bu sütunda neşrolunan yazı sahlfcleri ayrıca 10 llr» Ucret »lırlar.) ehir Meclisine diîn verüen 7 takrir Baştara}t l ind sahifede » SAYIN BURSAULâBA BİR SÜRPRİZ : * 10 ve 11 Haziran 1947 de yalnız iki gün için İNCÎ Sineması BAHÇESİNDE Yüksek ses sanatkârı Mecliste dün kararetli tartısmalar oîdu Baştarafı 1 Inct sahüeae ve hükumetçe tasarrufa azamî riayet etmiş olsaydık bugün ahnan semere daha müsbet şekilde clurdu. Ali Rıza E=en, eğer sözlerimi dikkatle dinlemiş obalard:, asabiyetle kürsüye gelip heyeti muhteremenizi, hiç olmazsa 5 dakikar.ızı, israf etmezdi. Eğsr tasarruf taroftarı değilse, cnu da açıkça söy lesirJer.» Bütçe komisycnu sözcüsü Münir Birzel, iç işleri b"ütçesi konıışulurken bu müste}3rlığm talısisatı eEasen derpiş edıldiğini, binaenaleyh bu tasarı ile ayııca ödenek istenmedi|in!, tasarruf bahsinde bütçe komisyonunun daima azamî dikkatle hareket ettiğini, fakat devlet hizmetlenni en iyi şekilde gör nıek üaere tedbirler almak zarureti hi3sedilince bu zaruretin kabuiü, tasar rufa hizmet kadar lâzım olduğunu izah etti. Ahmed Oğjz (D.P.) kürsüye geldi ve ilk söz alan C.HP. li milletvekilinin Sörüşünü destekledi; ezcümle dedi ki: « Hükumet p»ogramında kır ve şehir zabıta'arının birlejtirilectği vade dılmiş ve icraata da geçilmiştir. Hal oöyle iken İç işleri Bakanlığı, yeni b.r tasarı ile karşım'za çıkıyor ve bir müstejarhk ihdas:nı taleb ediyor. Ben, İç işleri Bakanhğınm yıllardanberi devam eden bu tcşk:lâtında bırdenbire ne gibi işîerin çoğalmış olduğunu kavrıyamıyorum. Haddi zatında iş sabit olduğuna göre, iki ihtirr.al hatıra gelebilir: Biri bu işleri çeviıenlerin verim kabiliyetlerinin düşük olmasıdır Bu st'retle işlerin idaresi için kadronun gemşletilmesine lüzum görülür. Ikinci ihtımal, Iç işleri Bakanbğının bugüne kadar gördüğü işlerin dışmda tamamen yeni yeni i§İ€Te bajlamış clmasıdır. Iç işleri Bakanlığı gibi eleman'armı memleketin dört bucağmda l.î20 yıl yetiştirdikten sonra merkeze geüren bir Bakanlık için v€Tİm azlığı. kapasite düşüklüğü mevzuubahs olmamak. lâzım gelir ve öyledir de. Bu ikinei ihtin'al de varid de'ğüdir. Memîekette düne nazaran asayişi temin müşkülâtı nu var? İnsanları zabıt ve rabıt altında tutmak için zorlara mı uğranıyor? Zabıtanın tevhidine gidilmekte iken böyle bir masrafın açılması herhalde yerinde olmaz. Velev ki bir kuruş masraf olsun... Bugünden ziyade yarm için bu masraflardan kaçuımak, tasarruf ted'birleri almak, daha az elemanla daha çok iş görmek yoluna gitmek lâzımaır. Milvarı aşan bir bütçede birkaç bin lıranm ne ehemmiyeti var, denilmesin. Gönül ister ki bu memleketi idare edenler, ma?rafları arttırmak değil, ne gibi verirrli vollaHa calı<wrak bütçpye ve rr.iliete daiıa az külfetli olmayı düşünmelidirler.» Ihsan Tlgrel tekrar EOZ aldı; evvelki noktai nazarmda ı?rar etti ve ezcüm> dedi ki: « İftiharla, gönül rahatlığile görüydrıiz ki emniyet ve ajayiş memls>.etle rr.evcuddur ve bu, bir müsteşarla zaten temin edilmektedir.» Bütçe Komisyonu sözcüsü tekrar söz plarak İç İşleri teşkiJâtmm gittikçe artan işlerle meşgul oîmsk durumur.da olduğunu belirt f i; Naşid Fırat, bir emniyet mlisteşarının bulunması lüzumunu iîeri sürdü. Aidf İyidoğan, emniyet ve asayişin mükemmel olması, kadronun biraz daha kısılmasını icab ettirmiyeceğmi, bu neticeyi temin için belki de diğsr işlerin aksaklığa uğramış olduğunu, binaenaleyh yü'iîek ve salâhiyetîi bir zatın emniyet işleıine kendini vakfsderek çalışması, diğer müsteşarın da diğer işlerle lâyıkilo m£7gııl olmasına meydan vereceğinı anlattı. İç İşleri Bakanının izahab İç İşleri Bakanı Şükrü Sökmensü«r, hükumetin, kendisine emanet edilen vazifeleri üzerine aldığı gündenberi tasarruf zihniyetile hareket etmekte olduğunu, ancak iş hacmi genişledikçe ve iş de maİKme istedikçe bu malzemeyi vermenin de bir vazife olduğunu anlattıktan sonra ezcümle şunları söyledi: « Müsteşarın Istanbul .Vali vekilliğir.e gönderilmesi, ikinci bir müsteşarlık ihdasma lüzum olmadığuıa delil gibi gösterildi. İstanbul gibi her cepheden çok önemli bir yere en yakın bir arkadaşı göndermiş olmaklığımızı, bu mevzu üzerindeki dikkatimize bir delil olarak almanız lâzımdır. Esason bu vazife da muvakkattir. Şunu arzetmek isterim ki zabıtanın tevhidi esas itibarile tasarruf nıahiyetini haizdir. Zabıta işlerinin yüksek Meclisin arzu ettiği istikamette daha iyi ve isabetli görülmesi için Iç işleri Bakanlığında bu miısteşarlığın ihdasma ihtiyaç olduğunu alenî olarak arzederim.» Bakanın bu izahından sonra görüşme yeter görüldü. İhsan Tigrelin, bu tasarının reddine dair önergesi oya kondu; reddedildi. Tasarı aynen kabul olundu. Demîryollart Ankara 6 (Telefonla) Bugünktt Mecliste gündemdeki birçok maddeler üzerinds uzunuzadıya görüşmeler oldu. Meclis, saat 15 te General Kâzım Karabekirin başkanlığmda toplandı ve saat 20 30 a kadar müzakerelerde bulundu. Devlet Demiryolları için gelecek yıllara geçici teahhüdlere girişilmesi hakkmdaki tasaruıın müzakeresinde «öz alan Ahmed Çınar (Burdur, bağımjız), İrana kadar uzatılacak demiryoluna işaretle İranhlarm da mukabil bir hattın inşası için faaliyete geçmeleri gweküğıni anlatarak arada bir anlaşnva olup olmadığını sormus, Bitlis çube battı içia 5 milyon lira masrafa girilmesini da doğru bulmamı?, memleketin köy okulları, leylî talebe yurdları kurulmssı glbi türlü ihtiyaclar karşısmda bulunduğunu anlatmıştır. Mithat Aydmlı (Aydın), Ahmed Çınarın görüşüne iştirak etmemiş, cevablar vermiş, Fahri Karakaya, Münir Birsel, Razi Sover, Saim Ali Dilemre, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Fahreddin Altay, Makbule Bubran söz alarak Ahnted Çmara cevab vermişlerdir. Ahmed ÇınaT da demiryoHannm aleyhinde olmadığını, maksadmın daha rantabl işlere giri« şilmesini tavsiyeden ibaret olduğunu y ğ 4O Dünya barışı Yazas: Hasan Akkıış Bütün insanlığı kasırga halinde altı yıl ölümie tehdid eden bir harb sonunun tehlıkeli doğum san^ıları içinde bulunuyoruz. Maziden devam edegelen duygu, düşünce ve ekonomik miraslardaki tehalüfün çarpışmasile zuhur eden Ikinci Dünya Harbini milletlerin salâhiyeüi mümessilleri tasfiye ile, insanlik için hayırh bir barış halinde neticelendirmeğe gayret ediyorlar. Bu gayeye vusulü temin için girişilen münasebet]er, harb sonrası insanlik statüsü, daha harb içinde Müttefik devlet adamları tarafmdan beyanname ve konferanslarla umumî bir şekilde formüle edilmiş bulunuyordu. Harb, Müttefik devletlerin galebesile sona erdikten sonra, düşmana karşı müştereken dövüşen bu devletlerin önceden ileri sürdükleri bu formüllere, arzu ve menfaatlerini sığdıramadıklannı ve hattâ barışı bile tehükeli duruma sokacak davranışlarda bulunduklannı görüyoruz. Şüphesiz ki çarpışan menfaatlerin tevazününü temin etmek kolay bir iş olmıyacaktır; bütün dünyaya şamil bir barış noktasından hareket edilince, bu uğurda sarfeâilen birkaç yıla da çok bir zamandır âenemez. Bununla beraber barışın gecikmesini mucib olan bazı sakat sebebler de yok değildir Dünyaya yeni bir veçhe ve nizam vermek mesuliyetini üz«rine almış olanlardan bir kısmınm gazete ve radyolarla takib ettiğimiz barış telâkkileri, çok defa klâsik barış zihniyetinin dar çerçevesine s:kışmış görünüyor Biz bu yazımızda barış hakkmdaki düsüncelerimizi kısaca şöyle izaha çahşacağız. Günümüzün banş telâkkisi, artık estciden olduğu gibi yeni bir harb için dinlenme ve hız toplama fasılası değildir. Yirminci asır ve ötesi insanmın ebedî değilse bile (biz ebedî bir sulhun kurulabileoegine inanıyoruz) uzun bir barışa ihtiyacı olduğunu bu harb bir k<?re daha isbat etti. Beşerin ve beşerî müess»selerin bir anda yok edilivermesi zamanımızın mümkün marifotleri arasına girmiştir. Bu bakımdan her şeyden evvel harbin seb?blerini buiup beşerî bünyelerden sökmek ve çarpışan menfaatleri telif ile asıl olan gayeye ulaştıracak insanî bir metod bıılmak irab eder. Tarihî, siyasî ekonomik ve sosyolojik şartlara bir nazar fırlattiğımız zaman insanlar arasır.daki bitmez tükcnmez kanlı mi'ca'ielenin ferdlerin dünya görüşündeki aykırılıkla sosyal müsavatsızlıklara dayandığını göriirüz. Bu iki şartm şu veya bu şekilde teessiisü ir.sanları iyi veya fena mahluklar durumuna sokabiliyar. İnsanlarm hemcinslerj için tehlıkesiz, fakat faydalı bir şekiide yetiştirilmeleri sosyal nizam içinde kendilerine bazı şartlarm kabul ettirilmesile mümkündür kanaatindeyiz. Biz barışın teessüsü için şu unsurlarm tahakkukunu lüzumlu buluyoruz: 1. Bütün insanlar arasmda düşünce ve his birliği temini, 2. Ekonomik yakınlaşma, 3. Hukuk birliği, 4. Bütün milletlerin hürriyet ve istiklâlinin tanmması. Bu »artların bir kısmı Birleşmiş Mflletler Teşkilâtı tarafmdan, kısmen de elsa, ele alınmış bulunmaktadır. İnsanlar arasmdaki duygu ve düşünce birliğinin temini onlara küçük yaştan itibaren gerçek ve müşterek bir kültürün verilmesi, güzel sanatlar vasıtasile hislerinin insanca ayar edilmesi euretinde mümkün olabilir. Barışı zorbahkta, isteklerin zor yolu ile kabul ettirilmesinde değil! Kuvvete müracaat edilerek susturmağa çalışmak, harbi kısa bir zaman için tehir ederek kendi omuzlarımızdan stmak ve gelecek nesillere bavale etmek olur. • Tarihî tecrübeîer isbat etmiştir ki, mağlub insanlarm gözleri önüne korkunc bukağı ve boyunduruklar serilmesi ve tiksindirici usuller tatbüa insanlığı barışa götürmemiştir; keıa yakılıp yıkılmış yuvaların enkazı üzerınde aclıi ve sefaletle boğuşan mağdur insanlara harbin müeyyidesi ve zaferin semeresi olan harb tazminatı tahmili harış yoluna gitmek değil. bir nevi kısastır. Barış, topluluğun bünyesinde ve ferdin psikolojik dünyasmda tesis edilmelidir. Cemiyetin bııhranlı devirlerinden istifade suretile iktidarı ele gcçirmeğe ve şahsî görüş ve ihtiraslarını cazibleştirerek doktrin şeklinde cemiyetin ferdlerine küçük yastan itibaren kabul ettirmeğe çalışmak bütün insanlik için tehlike teşkil eder. Burada kabahatli olan ferd değil, sadeoe bir zümrenm silâh haline getirilmiş fikirleridir. Yanlış ve tehlikeli olmasma rağmen cazib renklere sokulmuş bu fikirler insanlığı istediği istikamete sürükliyebilir; çünkü fıile istikamet veren fîkirdir. Bu bakundan barış kurulurken dünya nizammı ihlâlden dolayı cezalandırılması lâzım gelen aldatılmış masum halk değil, asıl müsebbiblerdir. Aksini kabul etmek, bu insanların tekrar mücrimler safında yer aîmasma yardım etmek olur. Miğlub halkm cezadan ziyade ruhî bir tedaviye, ceza hukııku tabirile ceza yerine geçen tedbirlere ihtiyacı vardır. Bu konuda da harbin önüne geçebilecek tedbirler başta gelmelidir. Yeryüzünde harbin devamını milletlerin esas psikolojik yapılarma atfedemeyiz. Yani do^uşta suçlu bir millet tipi yoktur. Yegâne müsebbib, küçük yaştan itibaren devam ettirilen telkinlerdir. Tebaasına ağız açtırmamak için kendisini Allahm yeryüzündeki oğlu veya onun vekili olarak kabul ettirme, yahud milletin tek kurtancısı kılığma bürünme ramanımıza kadar devam edegelmiş en güzel misaller değil midir? Yeryüzünd* üîtisadî ve manevî bir muvazene kurulmadıkça banşm tahakk u i edebileceğine inanmak safdillik olur. Gerçek barış, mazide görüldüğü gibi kâğıd üzerine işlenmiş imzalarla süslü bir plân, avutu;u vaidler yekunu olamaz; onun köklerini in£anın ihtiyaclarında, psikoîojik muvazeneden jçümaî muvazeneye kadar olan sahanm ıslahmda aramağa ihtiyac vardır. Dünyanın bir taıafında bolluk buhranı sebebile milyonlarca ton istihlâk maddesi imha tdılirken diğer tsrafta milyonlarca insanın açhk ve sefalet yüzünden ölmesine göz yumulması beşeri harbe kışkırtmaz da ne yapar? İleri sayılan milletlerin, yükselmek için çalışan diğer milletlerin şuurunu uyuşturarak onları birbirine düşürme, içten vurma suretile iktisadî köle haline getirme tekliflerine bugün için gözle bakılamaz. Çok eski devirler yadigârı olan yanlış kaide, milletlerin birbirini aldatması meşruhığu, mantık tuzağına düşürerek devletler hukuku esaslarile zayıîları sımsıkı bağlama siyaseti şimdıye kadar nasıl barzşı temin edemediyse bundan sonra da edemez. İnsanî münasebetleri samimî barış arzusile nizamlamağa niyet etmiyerek diplomasi cambîzlığile diğer milletlerin hayat ve istiklâl Imkânlarını kösteklemekte ısrar edenler, yarınm harbleri namuıa kundakçıhktan başka bir şey yapmış olmıyacaklardır. Birinci Dünya Harbi sonunda milletlerin ihtiyacları takddr ve hakları teslim edilmiş olsaydı, içinden yeni çıkılan faciaya herhalde bu kadar erken duçar o'.unmıyacaktı. Bu durum içinde sorumlu devlet adamlarırun kuvvete müracaat yollarına kaçmaları, diğer milletler aleyhine komplolar, beklenilen barışm husulünü imkânsız kılıyor. Servetinin büyük kısmını ateş ve bomba haline sokarak bunun tehdidi altında diğer milletlerin hayat ve hürriyet haklarını tasarrufu altında tutmağa ve bu türlü hareketlerini iktisadî vecizelerle cazib göstermeğe çalışan malum devletin bu, niyetlerini sulh taraftarlığma atfedebilir miyiz? Evet, müesseseleri tenakuz ve âeizlik içinde bulunan bir dünya nizamı içinde yaşıyoruz. Ferd hayatım garantilemekle mükellef ceza hukuku, devletler hukukunun çıkmazları içinde milyonlarca insanın doğranmasma müsaade ettikten başka, şu veya bu mıntaka insanlarının han.i?i statüye sokulması lâzım geldiğini de (ortada cezajT müstelzim bir hal olmadığı halde) kuvvetlinin takdirine terketmiş bulunuyor. Bugünkü insanhğın bütün istediği mal, can ve ırz yağmacılığının sona erdirilmesi ve bu türlü çirkin ziyafetlere davetsiz icabete alışmış olanların kafasından bu zihniyetin silinmesidir. İptidaî kavimlerde eşkıyaların köyleri basarak her türlü rezaletlsri işlemeleri gibi zamanımızda da zayıf insanlarla meskun bulunan sahalara bazıları zorla girerek bütün memleketi mal, can ve ırz panayırı haline getirmektedirler. Zamanımız insanında alıştırılmışlığm bir neticesi olarak emperyalizmden doğma bir harbin lüzumlu olduğu kanaati ve milyonların doğranmasım tabiî karşılıyacak kadar soysuzlaşmış bir hissin hâkimiyeti var. Daha harb içinde iken yalnız insanhğın kurtuluşu için savaşüğını tekrar tekrar ilân eden günümüzün muzaffer bir devleti bu vaidlerin<ien vazgeçerek eski harblerin sonunda olduğu gibi dünyayı hükmü altma alma sevdasma kapılmıştır. Bu hal geleoek harblere daha şimdiden fitil takmış olma teşebbüsünden başka bir şey değildir. İkinei Dünya Savaşmın hürriyet ve lnsanlık için dövüşen sayın kahıam?n ve ölüleri evlâdlarına üçüncü bir dünya harbini miras bırakmak için mi kanlannı akıttılar? Onlar birbirinden ayrı ve birbirine düşman olan gruplar zihniyetini yıkarak hür milletlerden müteşekkil tek bir dünya ve insan davasını tahakkuk ettirmek için can verdiler. Kendilerinde her türlü imkân mevcud olan barış kurucularından insanlik devamlı bir dünya sulhu bekliyor. Eğer klâsik taktikler sonucu insanî bir neticeye varılamıyacak olursa, yarm meydana gelecek harblere, «insanlığa veda> dramı adıru verebih'riz. oturan bir zatın e\nne su taşıdığını, ötekinin berikinin çocuk ve akrabalarmı naklettiğini söylemiş ve *Biz şehir için vaz:fe almış kimseleriz. î.îakamdan bunu önüyccek tedbirler aldığını bildirmesini istiyorum. İcab ederse açık konuşmaktan da çekinmem> demiştir. Ekrem Tur, açüt konuşulmasmı istemiş, Atıf Ödül, «İsimler üzerinde durulmaoım şa'.isan doğru bulmuyorum» demiş, Remzi Özdeğerin takrıri makama havale eâilmişür. 3 Mehmed Sipahioğlu, Yeşilköy imrr piânınuı Bayındırlık Bakanlığınca tadil edilerek iade olunduğunu, meclisin, nasıl plânları tasdık ettiyse tadili de görmek hakkı olduğunu söyliyerek bu tarîilâtın meclisçe tetkikini istemiştir. İmar î«lüdürü Hüsnü Keseroğlu tadilâtm tersim ve kadastro şekline aid olup e?asa temas etmediğini söylemiş. heyeti umumiye bu tadilâtm B3ymdulık Er.cümeninee tetkikini uygun gormüştür. PERİHÂM Sözerî (ALTINDAG) K O N S E R İ Udî: Cevdet Kozanoğlu ve keman: iştîrakile emsalsiz konserlerini Biletler: İ N C İ ve I S T A N B U L I Cevdet Çağla'mn vereceklerdir. Sinemalan gişelerinden t e d 3 r i k edilebilir. Telefon: 1870 ı Bugiin T A K S İ M Sinemasında « ATOM BOMBASI ESRÂRI Filmüıde Atom harbi için gereken ham maddeleri keşfetmek ve bunları elde etmek için devletler arasmda açılan gizli casusluk savaşında görüyoruz. Buyük t i r hsyecan filmi. JAN'E İki film birden ADAMS RUSSEL HAYDEN LİONEL ATWİLL, 4 Msliha Avni tarafmdan verilen 2 Türkçe Sözlü ve Şarkılı bir takrirle Şlşlideki İnkılâb Müzesinin etrafına dükkânlar yapılmağa başlandığmdan, bu kabil inşaata müsaade edilmemesi istenilmiş, taleb uygun görülY U S U F V E H B İ A S M A H A N müştür. B ü y ü k bir h i s filmi 5 Operatdr Cemil Topuzlu bundan evvelkj devrecle bir takrir vererek mekteblerdeki çocuklann röntgen muaycnesine tâbi tutulmasını istedığini, veremin çocuklar arasmda gittikçe genişlediğini, bir kamyonetle seyyar bir röntgen tedarikinin çok pahalıya mal olEü Tiyatrosu ŞADİ ŞENER Arkadaşları Birleşiği mıyacağmı soylemîş, röntgen mütehasAkordeonist SAADET NAZİKCAN, AH1IED GÜLDÜsısı Dr. Muhterem Gökmenden aldığı RÜR, ADİL GÜLDÜRÜCÜ. EYÜB SABRI. TEVFİK bir muhtırayı okuyarak bu işin beheİNCE, İHSAN ERSEL, HAKKI RUŞEN birlikte. mehal tatbik mevkiine konulmasım isZENGİN VARYETE. Tel: 82900 temişür. Bu konuda birçok üyeler söz almış. bunlar işin önemini belirtmişlerdir. Vasfi Akın, muayenenin yeter olrmdığmı, röntgen muayenesinde hastalıkh çıkan çocukları ayırmak ve tedavi etmek lâzım olduğunu belirtmiştir. Belediye Reis muavini Muhtar Acar 948 bütçesinde ödenek konulacağını söylemişse Balya kasabası elektrik santrah için kırk beygir kuvvetinde Dizel Alternatör de meselenin ciddiyet ve vahameti dosatın ahnması eksiltmeye çıkarılmıştır. layı^ile şimdicfen tahsisat bulunması ta 1 Eksiltme kapalı zarf usuliledir. lebile takrir Snğlık ve Bütçe Encüme 2 Keşif bedeli 18000 liradır. nine havnle edilmiştir. Bu arada söylendiğine göre böyle büyük bir röntgen 3 Geçici teminat 1350 lira, kat'î teminatı 2700 liradır. p.ylardanberi gümrük antrepolarmda 4 Eksiltme 16 haziran 1947 pazartesi günü saat 15 te Beiediye Encümeninde beklemektedir. Takrir encümenlere hayapılacaktır. vale edildikten sonra Cemil Topuzlu 5 Şartnameler Balya Belediyesinde her gün görülebilir. tekrar söz alarak, «Komisyonlara ha6 Kapah zarflar eksiltme günü saat 14 e kadar makbuz mukabilinde Eneüvale etmiyelim; o kadar takrir verdim, mene verilmiş olmahdır. (7427) hiçbirisi lîomisyondan çıkmıyor> demiştir. A ŞK ve İNTİKAM YAR8N Oündüiz B E Ş S !C T A Ş Bahessinda İSMAÎL DÜMBÜLLÜ Heyeti Dizel Âlfernaîör Almacaktır Balya Beledliye Başkanhğmdan: 6 Remzi Özdeğer diğer bir takririnde mesken buhranınjn biDi3ssa Fatih ilçesinde jçümaî bir sefalet halini aldığını, Belediyenin ufak evler inşasile bu acı ıstırabları dinlendirmesi kabil olöuğunu, bu hususta Bayındırlık ve Bütçe Encürr.eninde izahat vermeğe hazır olduğunu söylemiş, teklifi uygun görülmüştür. 7 Meclisîn tatilinde çalışmak üzere yeçilen komisyonların toplanmadığmdan şikâyet edilmiş, bu şekilde komisyon reçilmemesi istenilmiştir. 8 Son takrir Istanbul limanı hakkında idi. Birçok üyelerin söz slmasma ve mütalea jnlrütmesine sebeb oîdu. Operatör Cemil Topuzlu bu konuda verdiği takrirde şehircilik mütehas^ısı İstanbul limanınm Yenikapı ile Yedikule arasmda yapılmasmı tavsiye ettiği halde limanm Haydarpaşada yapılması hakkında karar verildiğini gazetelerde okuduğunu, siloları, antrepoları, imalâthaneleri, tahmil ve tahliye vasıtaları vesairelerile Haydarpaşanın hiçbir zaman bir liman olamıyacağını, geniş malumat ve raiamlara dayanarak anlatıyordu. Mehmed Sipahioğlu bu takririnden dolayı Cemü Topuzluya teşekkür etmi?, limanm Haydarpaşada yapılması mevzuunda esbabı mucibe olarak İstanbula gelen ithal mallarınm yüzde yetmiş beşinin Anadoluya gitmesi keyfiyetinin ileri sürüldüğünü, bunun doğru olduğunu, fakat Anadoluya giden eşyanm travers, demir malzemesi vesaire gibi müstakar bir ithal eşyası olmayıp halk ihtiyacı için gelen eşyanın tamamile İstanbula çıkrrılıp tevzi ve satış işlerinin burada tanzim edildiğini, Haydarpaşanın da siloları ihtiva eden bir limana sahib bulunmakla beraber esas limanm Yedîkule ile Yenikapı arasında inşası zarurî bulunduğunu belirtmiştir. Piştabibi Saftes* Cener Beşiktaş rramvay cad No 11. Röntgenle diş filmi almaktadır. Pazarfesinden başka her gün 14 19 a kadar .1 6 FAIZLI 2nci TERTİB KALKINMA ÎSTİKRAZI TAHVİLLERİ 5000, 1000, 500 ve 100 Liralık Kupürler Halinde Satışa Çıkarıldı. Şimdi 95 liraya mukabil alacağımız 100 liralık bir tahvil altı ayda bir size üç lira faiz getirecektir. Bu faiz her türlü vergi ve resimden mutlak surette muaftır. Tahviller, ayrıca millî emlâk satışlarında itibarî kıymetleri üzerinden satış bedeli, arttırma ve eksiltme ve sözleşmelerde teminat olarak kabul edilir ve istenildiği zaman kolayca paraya çevrilir. Amiral Vasıf, vaktile Cemal Paşa zamanmda İstanbulun beş milyon Isviçre frangında kıymeti haiz ve fevkalâde önemli bir plânırun yapıldığıru, 1917 senesinde yapılan bu plânuı halen Bahriye Nezareti ambarlarında bulunduğunu söylemiştir. İmar Müdürü Hüsnü Keseroğlu yalnız hükumetin limanm HaydarFatih Medresesi: Hulcuk talebesi paşada yapılacağına dair tebligatta buHasan AKKUŞ lunduğunu, başkaca talimat gönderilmediğini söjlsmiş, üyeler bu hususta Şehir Meclisinin arzu ve dileklerinin hükumeMevlud Sevgili ann« ve kayınvaJidemiz rah te arzı için takririn makama verilmesini uygun görmüşlerdir. metli Bayan, KÂŞtFE DtLMAN^n Meclis on beş dakika istirahatten sonölümünün kırkıncı gününe tesadüf e ra ikinei oturumuna başlamış, bu otuden 8 haziran 1947 pazar gtinü Beyoğ1rumda gündemdeki teklifler encümenlunda Agacamiinde öğls namazından lere havale edilmiştir. sonra aziz ruhuna ithaf edilmek üzere Mevludu Şerif okutturulacağından arzu eden dost ve ihvam dinln teşrifleri rica olunur. General Dr. Niyazl îsmet Gözcü allesi Teknik resim *** AHe relsimte Teknik resim, endüstrl geU?meslIe blrUkte dofirr»ıştur. Bııgünün endüstrislnde teknik reZEKÂİ APATDIîrm ölümünün kırkmcı gününe musadif 8 sim, mühendistnden tutunuz da en küçuk işçiye kadar her türlü teknik elemanları birhaziran pazar gtinü ögle namazinı mü bırile kendi işlerinde an'.ajmalannı sağlıyan tea.cb Beyazıd camiinde merhumun ru acık ve şasmas bir dildir. Tasarladığını «nhuna ithafen Mevlud okutturulacağın latmak ve bunun gerçekleşmesini sağlamak dan. akraba ve aile dastlarımızîa arzu içîn mühendisin biricik vasıtası teknik resimdir. Bir makine parçasını japacak olan «>nlerin teşriflerini rica ederiz. bir işçi, kendlsine verilen maİ2emeyi ne suZ. Apaydın ailesi retle işliyeceglni, parçaya vereceği biçimi. Satışlar Bilumum Bankalar Tarafmdan Yapılmaktadır. Birikmiş Parayı İşlefmek İçin En Emin ve En İstifadeli Vasıfa Devle! Tahvilleridir. YENÎ ESERLER I I W HV y i ş , hatibler arasındaki münakaşa kâfi görülmüş, tasarı kabul olunmuştur. 15 ilçe teşkiline dair tasari Yeniden 15 ilçe teşkiline dair olan ka] nun tassrısı da uzun müzakerelere yol açmıştır. Nazif E!gün, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Ahmed Tahtakılıc. Ahmed Barraca söz almışlardır. Bir kısım hatibler, mülkî taksimatm ilmî ve idarî cağrafya bakımlarından venidcn gözden geçirümesi ve bir şekle konulması lüzumunda ısrar etmişlerdir. Bu arada Ahmed Tahtalîihcla Bütçe Komisyonu sözcüsü Münir Birsel arasında bir tartışma da olmuştur. İç İşleri ve Adalet Bakanlarının izahatı İç İşleri Bakanı söz alarak tasarı üzerinde izahat vermiş, Türkiyenin idarî coğrafyası üzerinde tevakkuf edildiğini anlatmış ve hatiblerin bu mevzu üzerinde ileri sürdükleri fikirlerden faydalanacağmı bildirmiştir. Adalet Bakanı da söz alarak tek yargıçlı ilçelerdeki adalet teşkilâtının, ihtiyacları karşıhyamamakta olduğunu teslim ederek bilhassa iş hacmi büyük olanlar için yeni bazı tedbirler ittihas edileeeğini bildirmiştir. Bundan sonra maddelere geçilmiş. tasarı kabul olunmuştur. Yüzde 5 faizli hazine tahvilleri ihracına dair olan kanunda değişiklik yapılması hakkındeki tasarı da kabul olunduktan sonra oturuma son verilmiştir. Milletvekilliği dokunulmazhğı Ankara 6 (Telefonla) Meclisin bujgıinkü toDİantısmda başkanlık divanında açık bulunan kâtiblik için yapıîan seçimde bu yere, Mardin milleh'ekili Dr. Aziz Oras seçilmiştir. Sinob milletvekili Cevdet Kerim Incedayı ile Tekirdağ eski milletvekili Rahmi Ayakm ve Yozgad miUetvekili Dr. Kemal Cenab Berksoy ile Zonguldak mületvekili Sabri Kocerin milletvekilliği dokunulmazlığınuı kaldırılması yolundaki isteklerin dönsm scnuna brrakılması hakkındaki karma komisyon raporları onanmıştır. EELEDÎYE I nmmGAZİNOSU Pek Yakında Paviyoncla Güzel sesli genc Caz Şantözü ancak o parçanın teknik resminden ögrenebilir. Yuksek makine muhendisi Ferid Saner ile makine muhendisi Fuad Ünverin BachmannVent'den dilımize çevirdıkleri «Teknik resim» bu sshada yazılmış eserlerin en guzell olup Milll Eğıtım Bakanlığınca erkek teknik öğretım okulları yardımcı kitabları arasnda yayımlanmış, bu defa dorduncü baskısı çıkmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı Yayınevlerile butun kıtabcılarda 3 lira fiatla satılmaktadır Tavsiye ederiz. Yeni dünya görüşü flmî felscfe yayın'arından ikıncisini teskil | eden, Kemal Zuliıı Tanerinin yazdığı, Venl • dunya gonışıi isimli eser Tecelli Basımevi ; tarafmdan yiyjnlanmıştır. Felsefî tenmlerin tahlilinl yapan bu eser 125 kurujtur. Tavsiye I ederiz. RUSAN S A f İ I E MENŞURE SEMIHA SALÂHADDİN Ankaradan gelen S A D İ A Y L A TUNAY COŞAR PINAR SEMIHA ALTIN I Ş I L A ¥ l>ün>ada iki büyük sanatkâr vardır: Mısırda ÜMMÜ GÜI.Sİ'M Türkiyede. S A F İ I E A Î L Memleketimizin en seçkin soüstlerile şimdiye kadar görülmemiş bir programla şehrimizin en temiz, en havadar S U Z A N G Ü V E N  yeri olan I7mirden avdet eden T A K S İ M K R Î S T A L ' d e H E R A K Ş A M Pazar günleri bütün programla 15 ten 19 a kadar İÇKİSİZ AİLE MATİNESİ, Ayrıca GÜL ve BÜLBÜL sahnesi. Telefon: 82699 HACER BULUŞ