30 Nîsan 1947 Filistin meselesi ve bütün dünyaya hitab etmiş, Mosko vada yapılan işler hakkında bir fikir venniştir. Nutuk gerçi baştanbaşa ih bari mahiyette sayüacak derecede kurudur, fakat araya sıkıştırılan mütale alar içinde çok acılan vardır. Çünkü görüşülen işler, bir neticeye varmamış to ve netice yalnız sulhu geciktirmekten ibaret kalmıştır. Yani sulhu bekliyen basta, gene basta vatıyor ve ba şında kavga eden sulh lıekiraleri, onun ıstırabmı arttırmaktan başka bir şey yapmaınış bulunuyorlar. Hckimlerin hasta basında kavga etnıcleri hastaya iimid vermez. Bilâkis onun ıstırabın: keskinleştirir ve Uınidlerini yıkar. Kaldı ki gene hekimler içinde hastanm bitkinliğinden isüfade etmek istiyenler de bulunuyor ve son lâhzada ilâc veriltoemesi takdirinde hastanın ölmesinden korkulacağı için bu son lâhzayı istismar edecek her ne koparmak mündaînse onu pazarhkla kopnrmak için uğraşanlar var. Bu defa sulhun yr.pılnmamasına en bellibaşlı sebeb, hastanm heniiz hu eon istismar safhajına varacak derecede tâbü tuvandan düşmemiş oltnn«ı<irr. General Marshall dururau ba şekil. de terif ve tasvir etnıekle beraber bu dııruıua sebeb olanların da kim olduk. lannı gizlememiş. Euslarıu buna sebebiyet verdiklerini, apaçık söylemiştir. Tasvir gerçi çok acıdır. Fakat vâkıa mutabıktır. Amerika bir hastayı yalnız kurtannak degil. tisteük nnnn hastalılt yaymasına engel olmak için çalıstıjo halde öte taraftan hastsnın iyice bitkinleşmesini ve ölümünden korkularak her fedakârlığm göze ahnacaği sırayı bekliyenler vardır. Almanya meselesi fizerinde anlaşmaya vanlamamasiBin sebebi, hn zihniyetin büküm sürmesi ve gösterilen mukavemetia buna mâni olanıamasıdır. Avusturya meselesinc gelince, bn raescle lizerinde de gene iki zihnlyet çarpjşnvştır. Biri htir ve müstakil bir Avusturya nın vücud bulması ve bu mcraleketin kalkınması lehindedir. Diğeri Rusyaya peyk olan bir Avusturyanın kurulması lehindedir. Ve bu yüzden Avusturya muahedcsini başarmağa da imkân hasıl olmamışbr. General Marshall'm bütün nutku, gerek kendisine, |?rek Amerikaya blr mes'ulryet yüklemiyen ve yüklememesi gereUeşen bir muvaffakıyetsizliğin ta( rihidir. Fakat bu muvaffakıyctsizlik General lV?arshaü"ı yıldırmamış, onun ileride daha muvaffakıyetli bir hareket fara takib olunabilmesinden hartâ timidli olduğunu bclirtmiştir. Gerçi kendisi bu ümidi vuzuhla anlatmamıstır; fakat Amerikanın asla boynn eğmiyeceğini ve pazarkk siyaseti uğrunda prensiplerini feda etmiyeceğini söylemekle onun savaşmağa devam edeceğini ve durumu düzeltmek için elinden geleni yapacağuu belirtmiştir. Hulâsa General Marshall Moskova konferansmm içyüzünü iyice aydınlatmif ve dünyanın karşılaştığı biiyük gailenin ehemmiyetini bir kat daha belirtmiştir. Şimdi sıra öteki Dış İşleri Bakanlanndadır. Ömer Rıza DOĞRUL Çakmak laşı Çakmak taşı diye bir çey vardır. Bn • kıymetşiz ve süfli f«y memlekette •Tekel İdaresile vatanda^ı yorar duİ rur. Dışarıda metelik etraiyen bu taşİ ların tanesi, sanki lüks eşya imiş gibi, j bizde yirmi iki kuruş olduğu İçin, Ş eahil halk değil, rastgele yolcular bile • imrenirler, haydi alalun derler. Ge«lirken yakalanır, pisipisine cezaya • çarpıhrlar. Bu yüzden lcimhilir kaç • kişi kodestedir. • Bu mademki böyledir, bari şu taş; lan biraz büyücek yapsalar. Dikkat jediyornz, kıtalan gitgide küçülüyor, : ve cinsleri bozuluyor. • Beylik mal diye kimse ağzını aç• mıyor ama... İşte o kadar. Mareşal ile Gelâl Bayarın dava ettikleri jandarma komutanı Ba§taraf\ 1 inci sahifede maksadile verildiğini ve vatanı yıkmak kemeye, Lüleburgazda devam edilmesi anıacını güttüğünü söyledjm.> hakkındaki kararı okuduktan sonra, daYargıç, sanığa ihtarda bulunarak, vacı vekilleri Fethi Bütün ve Kemal, bunlan müdafaası sırasmda söylemesi Iddialannı tekrarladılar. Bu iddialarda gerektiğini, davacüara hakarette buluYüzbaşı Ali Ertanın 20 temmuz aksamı nup bulunmadığı sualirîe cevab vermeHayrabohı Park Gazinosunda, dört şa sini söyledL hid huzurunda Mareşah ve Celâl BaAli Ertan dedi ki: yarı ağır sözlerle tahkir ettikten sonra € Sayın Mareşal Fevzd Çakmak ve keiKÜlerini cvatan hainliği> ile itham ettiği, CJîP. nin propaganda için hü Celâl Bayara böyle bir hakarette bukumet iasasmdan altı milyon lira aldığı lunmadım. Arkadaşlarnnın husumetine malum olduğu halde, D P. nin bu pa kurban gittim. Aramızda o güne kadar rayı Ruslardan aklığmı ileri sürdüğü böyle bir husumet de mevcud değildi. Fakat meslek itibarile, insanlann kötü bildiriUyordu. * taraflarını takib etmek gayesile hareket Yargıç, Ali Ertana, bu iddialara karşı ettiğimizden, belki beni müşkül bir dubir diyeceği olup ohnadığını sordu. Ali ruma düsürmek istemişlerdir. «Vatan Ertan, 20 temmuz akşamı Park Gazino haini> kelimelerine gelince, gerçi bunsunda arkadaşlarile otururken, bunlar ları sarfettim, fakat memleket içinde dan Binbaşı Şefik Acarm: «Mareşalı as ikilik yaratanlan kasdederek... Gene onkerken çok severdik; fakat bu yastan lan kasdederek, «Eğer elime geçirirsem, sonra siyasl hayata atümaınası gereür hepsinin beynine bir kurşun sıkarım> dL Şimdi, kalblerimizden sevgisini de dedim. Davacılann şahsı bahis mevzuu sildi» demesd üzerine, kendisinin de bu olmamıştır.> mülâhazaya iştirak ettiğini, «Mareşal Yargıç, avukat Fethi Bütünden, bir hakikaten kendisine yazık edecek» dediğini bildirdL Ali Ertan ayrıca şunlan diyeceği ohıp oteıadığını sordu. Fethi Bütün, sanığın tevil yoluna saptığını, Uâve etti': « O günlerde ya Tanin, ya Son uydurduğunu söyledi; hâdisenin, kendiPosta gaaetesi, C.H.P. İstanbul Başka sinin ve şahidlerin bildirdikleri gibi cenınm bir beyanatını neşretmişti. Bu be reyan ettiğini ileri sürdü ve ilk sorgu yanatta, CH.P. nin propaganda parasını tahkikatında her şeyi açıkça anlatan şahükunıet kasasından aldığı bildirilerei, hidlerin dinlenilmelerini taleb etti. Sanık vekili avukat Yalçın ise, müekDemokraÜardan, kendilerinin nereden para buldukları soruluyordu. İşte ben kilinin ilk ifadesinde, hâdiseyi anlabro akşam, bu beyanatı bahis mevzuu ken, o gece Mareşalı ve Celâl Bayan ederek, D.P. liderlerirdn bu hususta bir öven sözler sarfettiğini bildirmiş olduaçıklamada bulunmamalarmın, partile ğunu söyledi ve sanığın, iftiraya kurban rini müşkül mevkide bıraktığını söyle gittiğini iddia etti. dim.> Davacı avukatlarından Kemal, sanığm Ali Ertan daha sonra, o srralarda va ilk ifadesinin okunmasmı istedi. Ifade zifeten köylerde bulundugunu, köylü okundu. Burada Sosyal Demokrat Parler arasmda ikdlik olduğunu, bunlann tisinden bahsolunmadıgı görüldü. Davacı birbirlerine fena baktıklarını görmekle avukatlan, ifadeler arasmda mübayenet üzüldüğünü, bu teessürünü de 20 tem iddiasmda bulundular. Avukat Fethi muz gecesi, arkadaş zannettigi kimseîe Bütün, sanığın, hâdise akşamı vazifeli rin huzurunda belirttiğini, bu ikiliğin olduğu yolundaki savunmasına cevaben, memleketi kötü bir akıbete sürüîtliye bir jandarma yüzbaşısının kahvede tavla oeği kanaatini izhar ettifini, cböylece oynayıp, DP. liderlerine söverken vamemleket istilâya uğrarsa, tabi! müseb zifeli olamıyacağmı söyledi, farzımuhal bibler cezalarmı görseler bile, millet vazifeli olsa, askerlerin siyaseüe içtigal mahvolacaktır; bir ve bdrlik olmalıyız> etmeleri yasağının ne olduğunu sordu. Bu sırada, Fethi Bütünün Ali Ertana dediğini bildirdi. atfen sarfettiği <Rus usağı> tabiri avuAli Ertan şunları ilâve etti: < Gene bu meyanda, gayet samimî katlar arasmda küçük bir tartışmaya sandığım arkadaşlarıma, Sosyal Demok sebeb oldu. Yargıç, bir kısun şahidlerin oelbine ve rat Partisinden bir şahsm, Rus sefarethanesinden bir bavul dolusu para ile diğerlerinin talimatla ifadelerirün alınçıkarken yakalandığını, bu paranın, masma karar vererek muhakemeyi 16 memleket içindeki ikiliği körüîdemek mayısa ta'ık etti. General Marshal'ın nutku Birleşmiş Milletler Komisyonu Filistiştin 7 oskova konferansına işti rak edcn Dış İşleri Bakan bağımsız bir şekil almasma dair Arab larımn hepsinden evvel memlekstine donen General Marshall, teklifinin mâzakeresini reddetti gene hepsinden evvel kecdi millctin NewYork 29 (R.) On dört milletin temsilcisinden müteşekkil olan çahşma komisyonu bugün toplanmış ve Filistin meselesile meşgul olmuştur. Suriye murahhası Faris elHuri, Arab dileklerini incelemek meselesinin gündeme konmasını istemiş, Rus murahhası Gromyko, heniiz Sovyet gönişiinü anlatmıyacağını, fakat Yuhidilerin teJdiîini de tetkü etmrfc icab ettiğini söylemiştir. Hir.distan temsilcisi Asaf Ali, IngilteTenin, genel kurul tarafından yapılacak tavsiyeleTİni kabul edeceğine daır garanti verip vermiyeoeğini sormuş ve Ingiltereyi bir karar verilmeden evvel vaziyeti açıklamağa davet etmiştir.. Mısır delegesi, Mahmud Hüsnü Paşa, Hindistan delegesi Asaf Aliyi desteklemiştir. Daha sonra Filistin hakkında bir araştırma komitesinin teşkili kabul olunmuştur. Komisyon İngilterenin teklifini, reamî bir jekilde r€<ye koymadan k?.bul etmiştir. Filistinin derhal bağımsız bir şekil alması için Arab teklifinin müzakeresi reddedilmistir. Arab devletlerinl teşmil eden Mısırlı Mahmud Hasan Paşa, İngiliz teklifinin gündeme girmesine itiraz etmiş, fakat, komite başkanının teiüfin kabul edildiğini bildiren beyanatına' itiraz etmemistir. Gelir vergisi klene piiklene artık bir ya* malı bohça ve işini çöremiyen bir yamaü bohça haline gelmiş olan kazanç vergisi son günlerini yaşıyor. Bu verginin konuşnnda. da bin türlü malî nazariyeler, adalet prensipleri vo Isabet nisbetleri ilsri sürülmüştü. Bagün anJaşıldı ki, bir küçük yazıhanede, ayda yirmi lira kira ile otnran; fakat senede bir kaç yüı bin lira kazanan adamlar bu kanundan faydalanıp pek a* bir para ödedikleri halde müstahdem ve iicretliler yüzde otnz beşe kadar çikan bir nisbette vergi vermektedirler. Aldığım malumata göre, senede 300 milyon liraya varan kazanc vergisinin yiiade yetmiş beşi aylıkİJ kimsclerden tahsil edilijormus. Büyük haksızhfc Tabiî bnnun bir sonu gelecekti. İşte (gelir vergisi). Şimdi bu haksıaügı tamire ve vergiyi nisbî bir adalet ölçüsile dagıtmaya çalışacaktır. Herkesin de dediği gibi (gelir vergisi) memlekette yeni malî bir &istcm tesi» etmesi itibarile çok ehenımiyetli olduğundan tetkiki ve kabulü sıralarmda da gıkı bir incelemeye tâbi tutnls» gerektlr. Hatırlardadrr M, bu vergi Beceb Peker hükumetinden evvel, seneler evvel Meclise Tcrilmiş, o zamanki projenin da mükenrmçliyetinden bahseâilmiş, hattâ mütehassışlara makalcler yazdınlnuştb Hükumet degijince, yeni Maliye Bakanı tasanyı geri aldı ve onda bir hayli degislklikler yaptı. Bnndan anladık ki mükemmel denilen eski projcde aynı partinin başka bir hükumeti tarafından bile hoş gcrülmiyecek noksanlar varmış. Yeni projeyt de btma bakarak biruı endlşe ile karşılamamak kabil değildir. Bh büyük vergl cihazını gazetelerdo çıkan pek kısa donn6'lere dayanıp mütalca etmek doğrn olmaz ama, daha fazla malumat edinmenin unkânsulıgı karşısmda o küçük bilçl Ue bn büyük mesele hatkında fiklr yürütniek cür'etinde bulnnacagB. Eskl projede mevcud olan ve şimdikinde ne olduğu tasrih edllmiyen bir mesel*! var ki onun üzerinde ehemmiyetle durmak lâzım. O da kan koca gibi ayn şahıslann gelirlerinl birleştirip mü. temkki sistcmde vergi almak. Bu tamahatalı bir şeküdir. Meclisin bn Dokta üzerine dikkat nazaruu çekmek mecburiyetindeyiz. Eğer bu kayıd hâlâ mevcud ise ayn ayn şahislann sırf bir aile teşklli için birleşmiş olmalarına ceza imiş gibi vergilerini bir tek şahsa. kesilcn vergi nisbetlerile kesmek heın adalet. hem tatbikat bakımından maJasorludnr. Kaldı ki bizim kanunlanmu kan kocanın servetlerini ayn ayrı idare etmelerini lubul etmiştir. Ama bonlar grlirlerini aynı ailcnln çikanna sarfe* derlermiş. Böyle baba ogul, ana ku, ana oful kombineıonlan yok mn? Ve nilıayet kcoasına kırk para venniyen kadınUr yok mn? Her şeydcn evvel bu aakat cflıeti tashih etmeli. Kaldı ki evliligin fazla masraf icab ettirdlgini, kanun, evli adamara asgari geçim haddl tayin ederken de kabul etmiştir. Bu hususta uznn söze hacet yok. Bekâra fazla vergi keserken evlilere: Vay siz birleştiniz ha! Öyle ise iki. nizin gelirini de blr tek adam gibi müterakki vergiye tâbi tutacağun! demek ve bunu kocaya yöklemek bans bir te« zad olur. İkinci dikkat edilecek nokta; bina ver. gisi meselesidir. Kanun bina vergilerinin rpka edüeceğini ve bu vergi, ödencn paralann gelir vergisi borcuna mahsub olunacagını söylüyor. Lâkin bu sötün edasından ve fcmınınm ruhundan anlaşılıyor ki kiralan muayyen bir kanunla. dondürülmüş, hattâ vergisi »rttınlmıyacagı son bir kanunla t«yid edilmiş o« lan grayrimcrLkuUerin vergisi artacaitır. N'asU? Bugün bina vergisi yüzde yirmj kadardır. Yeni kanun mucibince blr adarom uhdesindekl gayrimenkullerin yeni kanunun tayin ettigl müt«rakki Bisteme göre yüzde 25 vergi ver. mesinl icab edlnce, o adamin bina vergirf artmi9 olacaktır. Eger bu mükellef ervli ve kansmin da gayrimenkul lradı var ise bu nlsbet yüzde 3040 ı bulacak, böylece arttınlmamaaı kanun ieabı olan gayrimenkul vergisi de artmış olacaktır. Dahası var: Bir adamın gayrimenkulden aldığı irad, gelir vergisi kanununun Uyin ettigl asgarî yüzde 15 vergi vermeslni icab ettiriyorsa, bina vergisine ver dlği yüzde yirmlnin fazla olan yüzde beşfni hükumet lade edecek midir? Asla, mi? O halde yapüaeak şey, gayrimenkul iradlanm gelir vergisi hesabmdan tamamen harfas tutmak, tıpkı devlet eshanu faizleri gibi, bnnlan da yekuna katmamaktır. Aksi halde, emlâk muvazaa tariküe muhtelif eüere dağılacak, veya gayrimenkuller bakunsızlıktan harab olacak, ve gitgide bu vergi menbaı kendi kendini kurutacaktır Şimdilik bu iki noktanın İyice gözönünde btüundurulmasuiı yüksek Meclisten beklemekteyiz. B. FELEK Bir toplantıdan Iktîsadî D. Teşekküllerinm yeni murakabe şekli Baftarafı 1 inci sahijede Telgraf ve Telefon, Devlet#Demir ve Deniz yolları, Orman, hattâ Tekel ve Vakıflar genel müdürlüklerinin de iktisadi devlet teşekküllerinin idare ve murakabesine dair kanunun şümulüne ahnması incelenen mevzular arasındadır. Bu teşekküllerde tatbikı yılbaşındanberi durdurulmuş olan primin de hangi esaslar dairesinde tediyesi uygun olacağı incelenmektedir. Komisyonların hazırhyacakları raporlar genel heyette görüşüldükten sonra Ekonomi Bakanlığına sunulacaktrr. Maraştaki bataklıklar hakkındaki soru Ankara 29 (Telefonla) Tanm, Sağhk ve Bayındırlık Bakanlan Maraş milletvekili Emin Soysalın Maraştaki bataklıklar hakkındaki sözla sorusuna Meclisin yarmki toplantısmda cevab Bir tek tadı söz bekliyorum Oturumda îngiltereye İtiraz edenlerin bajmda Hind delegasyonu bulıınmakta Ba$makaleden devam idi. 90 dakika süren İngilizHind münakaşasından sonra, İngiliz teklifi kabul vüş şartlan daha uygun, yani daha öldürücü, daha yokedici bir seviyeye edilmiştir. ulaştınlmak istenecektir. Dünyanın illlllllulllllllUMIIIIIIIlliiiiiiiiiiiMi.il • ~ ..»••• »H ını mtııı tunntııi! ııt ıtınnnıııi] ı bir kısım halkını toplayan Birleşmiş Milletler Teşkilâh, kendi sahası içinde nazarî bir sulhun temellerini sağlamlaşhrmaya çahşırken, öteyanda «Ne fazla iyim&er, ne de Bastara.fi 1 inci sahîjede bir kısım devletler, bazan hattâ Birkötümserim» Bize günde 150 gram kuru ve siyah leşmiş Milletler Teşkilâtımn içine de ekmekle 8 ruble veriyorlardı. Bu paranın girerek bir başka sulhun şarkısını Londra 29 (a.a.) Bevin'in uçaktan ne tuttuğunu anlamanız için btr kilo tuttumıak istiyeceklerdir. Ve bir gün indiği sırada «ne fazla iyimser, ne de kö ekmeğin 50 ruble Jcıymetinde olduğunu mukadder gürültü ansızın kopacak, tümserim» şeklinde söylediği sözler Mos bilmeniz lâzım. Böylece lnsan seviyesinebedî banş uğruna milyonlarca inkova göriişnvîlerinin evvelce söylendiği den hayvan seviyeslne düştük. san, kafile kafiîe gene boğazlanacakkadar da verimsiz olmadığına dair son Erivanda her şey btze hayret veıdl. 48 saat zarfında ifade edilen kanaati bir Açlık, çıplaklık, ahlakazlılc, diktatör ta. dereceye kadar teyid etmiştir. NADİB NADİ lük.. daha neler sayajom. Şehir soka'eMoskovaya gittiğinden sıhhatoe daha iyi lannda anadan dogma kadınlar gördülc bir cıurumda döndüğü söyler.tti Bevin, Oradakd giyim perişanljğı dünyanın hava alanından doğruca Londrada Carl hiç bir yerinde yoktur. Küçük bir itiraz ton Garden'de kâin ikametgâhına git veya (mukavemet muhakemesiz insanı Bojtora/t 1 inci sahijed* miş ve az sonra evinden çıkarak Attlee idama götürür. Emin olunuz ki Erivanlete hlzmet etmekte, bir müddettenberi da gördüklerimizi anlattıkça tüylerimi2 ys sekiz hafta süren vazitesi hakkında ilk raporunu vermek üzere Başbaianlı ürperiyor, korku ve nefret hissediyo Dtyanet İşieri reia muavinligini yapmakta idi. Kendisi, tayin olunduğu nız. ğa gehmştir. Işte bu sebeblerle biz Türk kurşun makamm blhakkm ehli vo bütün lslâm larile Slmeyi tercih ettik ve Erivandan âlerclnde hürmet ve muhabbet kazankaçtık. Halbuki Türklerden çok iyilik nıış bir şahsiyettir. Tebrik eder, muvaf Baftarafı 1 inci sahifede gördük. Türkleri biz başka türlü tanı faklyetler dlleriz. davranm:ştır. Bu nutuk dört btiyükler mıştık. Şimdi öğrendik ki onlar çok aras'nda blr anlaşmaya vaxılmasın3 medenî ve çok insaniyetli kimselerdir. Londraya gidecek mkftn verecek müzaJcerelere yeni bir Türkler bize bol yiyecek ve giyecek parlamento heyetimiz l açmıştu'. verdiler. Amerikan Kongre çevrelerinde Şimdi tekrar Suriye uyruğunu 4azaAnkara 29 (Telefonla) Londraya Washinjton 29 (AJP.) Amerika Dış nıp burada yaşamak emelindeyiz.» gidecek olan parlamento heyetimiz, ayın Genclerin ikincisi 17 yaşında Halebli sokizinde Ankaradan İstanbula gelecek, îşleri Bakanı General Marshall'm, beanatından sonra Amerikan Korigresi Agob NerEİstir. Bu da arkadaşının de hareketi mümkün olduğu takdirde maevrelerinde belirtildiğine göre, Mar diklerini tekrar etti ve Rusyada yalnız yısın onunda Panamerikan uçağile Isshall'ın beyanatı gizli ümidler tasımak vahşet bulundugunu ilâve eyledt tanbuîdan yola çıkacakür. adır. Ayan üyelerinden cumhuriyetçi Uçüncüsü de Halebli Zührab Evedikyandır. Bu gene de, kaçan Ermer.i. Alexander Smith şöyle demektedir: Neticeden memnunum. Zaten lerin bir kısmmın Türkiyede kaldıklaMoskova konferansında Almanya mese rını, İran ve Iraka kaçanlar bulundugulesi üzerinde bir anlaşmaya varılacağı nu söyledi ve tErmenistana giden Ermeniler serbest bırakılırsa orada kimse 10 Mayıs 1 Haziran ümidiıü beslemiyordum.> kalmaz» kanaatini kuvvetle tekrar etDemokrat mebuslardan John Rankin YALOVA KAPLICALARINDA ti. e şoyle diyor: ' < Bu demeci dinledikten sonra, REKLAM FİATLARI: mümkün olduğu yerde fcomünisflerin D.P., Aydırı Valisinin oğlunu karışıklık çıkarrrak arzusunda okluklaTERMAL Otel : 100 Lira mahkemeye verdi ına dair her zamaı beslediğim hisler BÜYÜK Otel : 75 » Izmir 29 (Telefonla) Evvelki gece degişmemiştir.» ÇINAR Grupu : 60 » H Sümerbank fabrikasının HalFransada â salonunda balo verilirken bir hâParis 29 (a.a.) Moskova konferanBu fiatlara yedl gece yatmak, andan döner dömnez General Marshall dise olmuştur. Fabrika memuriarmdan yedi gün sabah, öğle, akşam tarafından söylenen nutuk şeklen uz Aydm Vaİisinin oğlu Said Gündoğanm yemekleri, yedi gün banyo ve Şevki Hasırcı isminde bir Demokrata aşıcı olmakla beraber esasında gayet iskeleden otobüsle gidip gekne esindir. Konferansın akamete uğra Demokrat milletvekili Adnan Mendereması üzerine Birleşik Amerikanın Rus se ve Demokrat Partinin manevî şahsidahildir. aya karşı takib ettiği uzlaştırıcı siya yeüne ağır hakaretlerde bulunduğu idYeni İdare etin son bakiyelerine de veda ederek, dia edilmektedir. Şevki Hasırcı, Meşhud Suçlar Kanukonferansm açılısından bir kaç gün vvel Başkan Trumanm bütün bir vu nuna göre dava açmış, Adnan Mendezuhla açıkladığı politikayı hattâ daha rese hâdiseyi büdirmiştir. Derhal Aya ağırlaştrrarak tatbika karar vcrdiği dından Nazilliye giden Adnan Menderea d« Meşhud Suçlar Kanununda tayin jmlaşılmaitadır. edilen müddet içinde Said Gündoğana Sovyetlerin tenkidleri Moskova 29 (a.a.) Pravda gazete dava açmıştır. Demokrat Parti Aydm si bugünkü sayısında Sovyet Rusyanın Vilâyet Başkanı Etem Menderes, Partimuvafakati alınmaksızın imzalanmiş o nin manevî şahsiyetine tecavüz ettiği lan Ruhr kömürü anlaşmasını tenkid iddiasile ve bu partiyi temsilen Said ıtmiştir. Gündoğan hakkında mahkemeye müraTam kadro Oe Pravda şunlan yazmaktadır: caat etmiştir. «Bu anlaşmayı imza etmekle Fransa, faaliyete geçti. Demokrat Izmir gazetesinin verdiği Ruhr'da îngiltere ve Amerikanm tek mütemmim malumata göre duruşaıa Avnıpaî blr orkestra En şık tarafh kontrolunun devamını kabul e başladığı esnada sanık Gündoğanm diyor demektir. Halbuki bu vaziyet mevcuden mankemeye sevkedildiği savpaviyon Narik blr servis otsdam anlaşması ile kabili telif decılığın tezkeresinden anlaşılmışsa da İnce blr mntfak zevki Yemgildir. kendisinin ortada bulunmadığı görülyeşil bir tabiat • Bülbfil ve orFransanın yalnız başma siyast mahimüş ve Sümerbank fabrikasının hastaman Genclestiricl sular, hep •ette imtiyazlar elde ettiği göriilmektenesinde yatmakta olduğu anlaşılmiftır. dir.» hizmetinlzdedir. Sanığın polisçe yakalandıktan sonra bir sonra Bevin Londrada «Komünist Gennel» inden kaçan Ermeniler . Yeni Diyanet İşleri Reisi Nufkun akisleri Ankarada kurulan talebe birligi Yüksek tahsil gençliği, lstanbuldaki Birlik ile birleşmek istiyor Ankarada kurulan, Yüksek Tahsil Talebe Birliği, kuruluş gayesini açıklayan bir beyanname yayınlamıştır. Bu jeyannamede şöyle denilmektedir: «Gayemiz Ankara yüksek tahsil gencliğini yurd içi ve yurd dışı resml makamlar, özel tüzel kişilikler ve efkârı umumiye nezdinde tek bir uzuv olarak temsil etmek, Ankara ve bütün Türkiye yüksek tahsil gencliğinin millî gayelere uygun olarak birbirine yaklaşmaaını, kaynaşmasını, birbirlni tawmasını temin etmek, talebe derneklerinin birlikte çalışması, bir tek vücud slarak kendini göstermesi icabeden bü;ün faaliyetleri organlze ve icra etmek, yurdu tanımak ve tanıtmaktır.> Beyannamede, Birliğin parti mülâhajaları üstünde olduğu ve zararli telkinlerden uzak bulunduğu belirtildikten sonra, İstanbul yüksek tahsil gencliğile bir federasyon kurulması arzu edildiği bildirilmekte, fakat îstanbul yüksek tahsil gencliğinin iki ayni birlik hallnde olduğuna işaret edilmektedir. Ankara Yüksek TaHsil Talebe Birliği, bu blrllklerin ikislle de münasebette bulunmayı tercih ettiğini, zira kurulması istenilen federasyonun zahirl olmaktan ziyade hakıkl ohnasmı istediğini, bildirmektedir. İskambil oynarken öldiirülen Demokrat Parti başkanı Bajtara/t 1 inci sdMfede devam edUmiştir. Valc'a sırasında Jandarma eri il^en terhls olunan Ibrahimin Keskin Agırceza malıkemesince aUnan ifadesi okunmuştur. Bunda kendisinin tahkikatta bulunduğu ve cinayeti Mehmed Bardakçınm işledlgi neticeslne v«rüdığı bildiriliyordu. Mehmed Bardaiçı. *<bu jandarmalar ve ötekiler hep blr aŞizdır, yalan söylüyor, iradesini kabul etmiyorum» demiştir. Bundan sonra 14 şahld dlnlenmlîtlr. Bunlardan Abdullah şöyle demiştir: c BJlâhlar patladığı zaman, Mehmed Bardakçınm kahvehanesinde idi. Kendisl hasta olduğundan yatağa yatmıştı. Bir müddet sonra kahvehane önüne blr kamyon geldi. Mehmedi aradılar. Ortağı keytfsiz olduğunu söyledL Bardaiçının olbinlik içind» yattığını gördüm. Fakat ciblnllgin İçine ne zaman girdlginl, keç saat kaldıgını bilmiyorum.» Diğer üç şahld, önce Mehmed Bardakçıyı cibınlllc içinde gördüklerinl söylemişlerse de saat tayin edememlşlerdlr. Samk Bardakçı o gece hasta olduğuu, yatagında yattığını söylemiştir. 3anıgın gösterdiğl 10 müdafaa şahidl aynı lfadeyi vererek şöyle demişlerdir: < Oezaevinde arkadaşlarla oturuyorduk. O zaman bu hadiseden zan altında bultman ve şimdi serbest' gezen Kâtnll Orcan «ben suçsuzum, eğer bana ceza verecek olurlarsa Aydın vllâyetinl altüst eder ve çuvalı dibinden tutup her şeyi açıga vururum. Bunu da gazeteler vasıtasile ecnebilere kadar ilân ederim> dediğini ve bu sözlerden blr şeyletr bildiği manasıru anlamaktayız.> Bur.un üzerine koridorda dolaştgı anlaşılan Kftînll Orcan, mahiemeye celbedllerek şahldlerle muvazehesl yapılmıştır. BUlmil Orcan, kat'lyen böyle şeyler sOylemedlğlnl bildirmiş, şanldler söylediğlnde ısrar etmişlerdir. Sanık Mehmed Bardakçı da söyledlğinde ve kendisinin masumiyetlijde ısrar etmiştir. Muhakeme başka sahMlerm celbi İçin 10 mayısa bırakılmıştır. 350 bekçinin muhafazasırıda yemeğ* gittiği esnada hastaneye iltica ettiği v* mtîksadın hâdiseyi Meşhud Suçlar Kanunn Ankara 29 (Telefonla) Tanm Ba çerçevesinden çıkararak ınmm| hüanlığı mütehassıa müşavirlerinden kümlere tâbi kıhnak için vaklt kazanFuad Eren Bakanlık Zat İşleri Genel maktan ibaret olduğu mezkur gazete tarafından ilâve edilmektedir. lüdürlüğüne tayin edilmiştir. Tanm Bakanlığı Zat İşleri Müdürlüğü milyonluk kredi 200 milyona indirildi Odalarmızı simdiden ayırbntt. Telefon: 24394 Waahhıgton 29 (t.a.) Mümessiller meclisinin bugünkü içtimauıda Macaristan, Polonya, Avusturya, Yunanistan ve Çin« yapılacak krediler programı 138 oya karçı 165 oyla 350 milyon dolardan 200 milyon dolara İndirilmi4rttr. Oh kurtuldum artık, diye geniş bir BOİuk almağa kahnadı. Koştu, arkamdan gen« yetişti. Bereket versin ki odadan dışanya çıkmıştım. O zaman; Kaçıyor!» Yakalayın hırsızıl» Diy« bağırmağa başladı. Odacı, arkasindan bir odacı daha, yohımu kesti; ikisi birden üstüme atıldılar. Merdivenba basamaklarmda bir polis, onun yanmda da muhasebeci göründü. Yukarı doğru çıkıyorlardı. Birdenbire tavan, merdiveriler, duvarlar bepsi dönmeğe başladı. Döndü, döndü, sonra da hepsi birden karardı. Hiç birini göremez oldum. Düşmemek için tutunacak bir yer aradım. Odacılarm iklsi birden kollarımı yakalamıştı. Ondan ötesini bilmiyorum. S O gün şubatm yirmi dokuzuydu; benim de doğduğum gün... Ben şubatm yirmi dokuzuncu günü doğmuşum. Pek çokları, doğduklarınnı yıldönümünde bayram yapar. Sevdiklerl, yakınlan kimler varsa, hep bir araya toplanırlar; yerler, içerler, gezerler, eğlenirler. Benim doğduğum gün dört senede blr gelir!. Bu son gelişinde de başıma neler getirdi?.. Gözlerimi açtığım zaman kendimi tahtadan bir sıranın üstüne yan uzanmış, başımı da duvara dayanmış buldum. ilk sözüm: Annem nasıl?. Diye sormak oldu. (.Arkast cor) Aradan zaraan geçtîkten sonra hep fcunu düşünürüm, kendi kendime ao rarun: Acaba o gün, o dakikada kabahat sahiden, bende mi oldu?. Benim yerimde bir başkası, bir başka kadın, bir başka genç kut, acaba başka türlü yapamaz mıydı?. Bu, şimdi o fikir, sonra heyecan, ihtiras, arkasmdan da zület içinde sarsılan ihtiyarın önünde, büsbütün başka bir yoldan kaçıp kurtulanıaz mıydım?. Anlaşılan bende kadm lığın o inoeüği yokmuş; o esrarlı, büyüleyici incelik!. Hani şu bir çok genç kızlan görüyoruz: Kırılırlar, dökülürler, karşılanndakini ümide düşürürler, oyalarlar, avundururlar; bütün istediklerini yaparlar; yaptınrlar da karşılığında kendilerinden hiç bir şey vermezler.. Bunu bir kürkten, bir elmas yüzükten tutunuz da bir çift iskarpin, hattâ bir çift çorap için, daha ne bile yim, bdr akşam yemeğine, bir otomobü gezintisine kadar en ortalama bir eğlence için yapıp yakıştıran ne kadsx kadın var. Neler görüyoruz, neler duyuyoruz. Şimdi de belki benim yerimde bir ba;kası olsaydı, bugün için kendi yakasmı polislerin elinden de, bu adamtn pcr.çosinden de kurtarır, kurtarmanın elbet bir kolaymı bultır, sonra ertesi günü de uzaktan uzağa gülüp geçer Ben yapamadım. Diişünemedim mi, •lünâen mi gelmedi, bikniyorum. Ya YAZAN KEMAL RAGIB TELİF ROMAN paraadım işte.. Annemin hastalığı, sabahtanberi on lira için kapı kapı di lenmek, aonra telefoncu kızın verdiği kara haber, Kâzun Beyin yapbklan, hırsız diye beni yakalamaya kalkmalan, bütün bu birbirinin arkasmdan yuvarlanan gürültürrün ortasmda kendimden geçmiş gibiydim. Bir daha sükindim. Ellerimi onun elinden kurtardım. Kapıya doğru yürüdüm. Artık arkamdan koşmadı. Sadeca seslendi: Nereye gidiyorsun, dedi. Bu halde nasıl çıkacaksın?. Benim böyle saçıra başun darmadağmık odanızdan çıktığmu görenler, ne diyecek, ondan mı korkuyor sur.uz?. Hayır onun için değil; polisler belki de aşağıda bekliyor, en çok onun için söylüyorum. Hâlâ bununla mı gözümü korkutacaksınız?. Korkmuyorum artık!. Boğaziçinde. Kâzun Beyle bir oteide kapanmış diyeoeklerine hırsız desinlcr; polisler de hırsız diye yakalasm götürsün, daha iyi.. Delüiği bırak Nahide!. Ne istersen No. 17 yapacağım, diyorum sana!. Geriye döndüm. Arük kendimi tutamıyordum. Gözlerimden yaş boşan dı. Şimdi de ben yalvanyordum: Kuzum, bej'efendi, acıyınız banaJ. Bu kadan elverir artık!. Saatlerdenberi ne çektiğimi görüyorsunuz. Kurtarına beni bu adamların elinden!. Ben çalmadım diyorum size!. Siz söylerseniz hepsi inanır. Bırakınız beni de eve gldeyim. Annem ölürken yanında bulunayım. Ondan sonra size kul, köle o lurum. Nasıl isterseniz öyle çalışayım; akşamlaTa kadar. geceyarılarına kadar. Bütün işleri bana veriniz. Hepsini ben yapayım, hepsine katlanacağım. Irzım, namusum, ailemizin şerefi, hepsi sizin elinizde... Bunlan korumak size düşer. Bana bir başkasmdan kötülük geîecek olsa, siz beni çekip kurtaracaksınız, bana siz yardim edeceksiniz; onu bekierdim. Nasıl olur da gene siz.... Sözlerimi bitiremedim; yanda kaldj. Kâşki söylemeseydim, kâşki yalvamıaya başlamasaydım. Gene değişti; gene başkalaştı. Yeniden ranavar oldu. Benim sarsıldığımı gövünce gözleri parıldadı; dişleri, çene kemikleri kısıldı. Çökmüş, yıkılnuş gibi durduğu yerden doğruldu. Üstüme doğru yürüdu» A levler saçan soluğunu yeni baştan yuzümde duyar gibi oldum: Uzatma artık, dedL Gel gidelim, diyorum sana!. Acıyınız şu halime!. Bir yandan annemin son nefeşrnde yanmda bu lunmak için kıvranıyorum; bir yandan rrzımı kurtarmak Jçin çırpınıyorum; üstelik hırsız gibi yakalıyacaklar diye titriyorum. Yazık değil mi?» Ben böyle sarsılırken, sanH durarmyacak, düşecekmişim de onun İçin beni tutmak istiyormus gibi sokuldu, be limden yakaladı. Kendine doğru çekti. tster istemez onunla yanyana iki adım attım. Kapıdan uzaklaşıyorduk. Odanın ortasına kadar geldik. Bir kolu, hep öyle belimde idi. Birdenbire durdu. Öteki elile de omzumdan yakala dı. Ben bayılacak gibiyim. Her yanun titriyor. Hemen oracığa yıkılacağım, kendimden geçeceğim, diye korkuyo rum. Ya bir de bayılırsam?. Sonra ne olacak?. Bu korku ile aklım başıma geldi. Silkindim, kurtulamadım. KoL larımn arasmdan sıyrümak için çırpındun. O da olmadı. Yeniden boğuşmağa başladık. Nereline gelirse vuruyordum. Bir aralık sandalyelerden birine çarptık. Benim ayağıma takılsaydı ben düşecektim. Bereket versin ki o çarptı. Sendeledi, ben de bunu fırsat bildim; elinden kurtuldum. Arkamdan yetişdp yakalamasın diye geriye döndüm, güciim yettiği kadar bir yumruk daha savurdum. Sonra da kapıya doğru koştum. Açtım. Dışarıya fırladım. İngilterede grevler Londra 28 (a.a.) •, Londra limanında greve lştiıak edenlerin sayısı bu saÇimento ithaline bahtanberi saatten saate degiştikten sonra şimdi 9400 rakamı dvannda kamüsaade edildi rar kümısa benziyor. Buna sebeb, taşıt Ankara 29 (a a.) Haber aldığımıza sendikalannın parolasma uyarai bir göre, hükumetçe alınmakta olan inşaatı çok liman amelesinin işe yeniden başla teşvik tedbirlori neticasinde inşaatın mıs olmasıdır. gittikçe artma.kta olduğu ve mevcud Öğleden sonra durum çu merkeede çimento istihsalimizden daha fazla çiidi: Rıhtıma yanaşmış bulunan 114 ge mentoya ihtiyao dayulduğu görüldümiden 75 inde iş tamamile durmuştur. ğünden inşa hareketinin bütün hızile 17 sinde normal İş durumu mevcuddur. devam etmesi için Ticar?t Bakanlığmca çimento ithaline müsaade edilmesi ka22 sinde Ise insmen çalışümaktadır. rarlaştırılmıştır. Bu maksadla, yakında yaymlanacak olan ithalât listesine Doğum çimento da ilâve edilmiştir. Ankara Elektrik ve Havagazi İşletme Müessesesi Müfettişlik Revizörü Zeki Bir tayin Edirne Erkek Öğretmen Okulu Müdürü Baskanla Yıldız Baskanm Ankarada oğuliarı dünyaya gelmiştir. Yavruya u Cevad Tinlç Millt Eğitim Bakanlıgı mülettl{IJğine tayin edilmi$tir. Cevad Tiniç, ay bazun ömürler, gene ana ve babasına sa Sinda yeni vazifesine başlamak üzere Ankaadetler dileriz. raya gidecektir. E F L O R Y A Mİ PLÂJ ve 6ÂZİN0SU 1 Mayı* 947 Perşembe Günü AÇ1L1YOR