13 1947 IBAS L A R bayramı Almanyanın ve banşın istikbalinl ta şasma başlanacak olan yeni ffeametgâhyin etmek üsere, Moskovada dört Dış larm yap;lışma nezsıret edooeklerdir. İşlori Bakanının îor.îandığı sırada, SovSovyetler Birliği Yüksek Şurası tarayet Rusyanın iç durumuna bir gdz at fındân 1947 senesi için kabul edilen mak, bu memleketi bin emniyet siyaseti bütçe bu endişeleri açıkça göstermeJrte takib etmeğe ve diğer herhanji büyük ve bu haystî zaruretleri aksettirmektsdevletten ziyade Rusyanın muhtac ol dir. Askerî masTaflar, 1946 »enesinde 76 duğu barışı aramağa sevkeden sebebîeri milyar rubîs iken, 67 milyara inmiştir ve umumî masrafların ancak yüzde on ortaya koymak faydasız oîraaz. Bilindiği gibi, Rus basını, memkketin sekizi nisbetindedir. Halbüki, harb esgeçirmiş olduğu ve hükumetin yenme nasında bu nisbet yüzde 50 ve 1946 da ğe uğrastığı buhranm vahametini mil. yüzde 24 tfi. Bu tenzilattan faydalanan leiten jaklamamıştır. Bu buhranın ge şubeler, başhca ilim ve kültür muessenişüğini ölçmemize yarayan bir çok seleridir, çünkü tahaıin edilen masrafresmî vesikalar mevcuddur. Rusyanın ların yüzde 33 ti bunlara ayrılnuştır. taıihinde eşi az bulunan Iki âfet, bu Sonra, Sovyetler Birliğinin idare mabuhramn ilk sebebini teşkil ediyor. Ön kamlarında da, imar ve politika zaruce, Hitler istilâsmm sebebiyet verdiği retlerile bir çok deği^iklikler yapılmışyıkmtılar öyle maddî zararlara yol aç tır. Mareşal Staîin Milll Müdafaa Komıştır ki, memleket, bunlan, ancak u miaerliğlni General Bulganin'e bıra zun bir beriş devresine ererse düzelte mıştır. Eulganin, komünizmin ilk fedaibilir. İkinci felâket, Rusyanın 1891 den lerindendir, blr sene evvel Halk Komiberi uğradığı en feci kuraklık olan 1946 serliğine getirilmesi, meslekten yetişrae yazı kuraklığıdır. Bu kuraklık, Ukray askerîer üzerinde nüfuz tesis etınesinl nanın kara topraiklarıru, Kuban ovala zaten gağlamıştı. 68 yaşmda bulunan rını kavurmuş, yakıcı soluğunu Ural Stalin, bu sayede, imar içleri gibi v? dı? flyaset gibi sivil faaliyetlere kendi. yamaçlanna kadar yaymıştır. Bu kuraklıfc bir çok netioeler doğur sinl tamamen verebilecekür. muştur. Önoe, beş yıllık yeni plânın biSovyet Rusya, derin olan yaralarını 'rinci eenesi için tayin edilen hedeflere sarabilmek için uzun bir barış de\Tesiulasılamamıştrr. Çünkü bu hedefler, n» muhtacdır. Sovyetlerin, iktisadt bir orta dereoede blr mabsul esasma göre yayılma siyaseti takib etmelerini haklı tesbit edilmisti. Öte yandan, Sovyet gösterecek hiç bir sebob yoktur, çünkü ,Rusya, orduBunun işgali altında bulu Rusyanın İç pazan tükenmez derecede nan memleketlerden yana, iktkadl po zengindlr. Sovyetler Birliginfn şiddetle ütikasını tadil etroek zorunda kalmı?, müdafaa edeceği yegâne mevkiler, e Eumanyada olduğu gibi, Itibannı kuv niyeti için zarurt saydıklandır; gınır. vetlendirecfek ödünç erzak verme key larmda «dostu olmıyan* kuvvetlerin tefiyetini gerçekleftirememistir. Sonra da, şekkülüne her çareye bayvurarak mâni kuraklık, Kremllıu, n« pahasına olmağa çal«aeaktır. Zira, içinde bulunthu 'Oİursa olsun barışı muhafaza zorunda duğu büyük buhranda, Sovyet Rusya, bırakarak dış siyaeet üzerinde tesirler blr kere daha «sosyaîizmin kalesini kurtarmak» zorundadır. jrapmıstır. Şu anda, bu j£ral gttçlflkler, Orta AJ Başk» bir tâbirl« «Syleyelim, Sovyanın yeni ambarlarmdan gelen ihtiyat yet R.usyanm siyaseti, diriltici blr ba. buğdaylar sayesinde yenilmektedir. An rışseverliğe safiyetle inanc beslemenin dreyef, komünist partisi merkez koml neticesl değil, çetin ve kat'î imar zarntesine verdiği, Pravda tarafmdan nesre retlerinin icabıdır. Sovyet kütlelerinin, dilen raporda, hükumetin büyük bir garbdekine müsavl bir hayat seviyesine ikıtlığı Snlediğini övünerek yaznuş, eski ulaşabilmelerl için, muhakkak H daha rejimde, böyle blr kıtlığın meselâ 1891 bir çok yıllara ve sürekli çalışmalara de ve 1921 deki gibi, milyonlarca insanın ihtiyaç vardır. O »ebeble, Sovyetler hayatma mal olabileceğini ilâve etmiştir. Birliğinin, bu hnar faaliyetinl ve istikSovyet hükumeti tarafındân neşredilen balden umduğu iyi günleri, bir macera üaha başka raporlar, alınması gereken sryasetile ve esasen üstesinden gel«mi• muazzam tedbirler hakkmda oldukça yeceği saldırma hareketlerile tehlikeye vuzuhlu bir fikir verraektedlr. Rusya koyacağı kanaatinde değiliz. kadar geniş bir memlekette, bu tedblrJouraal de Gennre'dcn lerin gerçekleşmesi, sırf plânlı bir ekonomi sayesinde kabil olabilmistir. Sovyetler Birliği. sanayi sahasında da, Kamyondan düşen bir amele öldü Ta;kı;lm lnjaatına tnalzema tafimakta olan muazzam bir jfayret sarfına mecburdur. joför Şemseddinln ldareslndekl blr kamyon, Beş yıllık plândaki vfiidlerin simdiye Atatürk Köprusünden Şijhaneye doğru hızla kadar yerine getirildiği samlıyorsa da, gltmekte İken komyonun üzerinde oturan harbin alıp götürdüğü altı milyon gen amele Kehmedln kajketl nçmuftur. Mebmed kasketlnl tuteak Isterken mtlvazeneslnl kaycin yokluğu müthiş surette hissedil bederek kamyondan dttjmuş ve kafatası parmekten geri kalmıyor. Kadrolan ve talanarak ötaüîtür. mütehasns işçüeri yeüştirmek için on Esrarlı bir ölflm senelik bir raır.ana ihtiyaş hasıl olacağı BOtlficed» Pay roahalllnde çobanlık yapan zannedÜmoktedir. Bu yüzden, Donetz Şaban Değer adında yajlı blr çahıs. odamaden ocaklarından kömür, harbden sında Blü olarak bulunmujtur. Ölümü Jüpönrekine nazaran daha yavaş çıkıyor, hell gören adalet tablbl, cesedl Morga kalStalingrad ve Harkoftaki fabrikaların dırtmiîtlr. yıkılmış olması, ziraate^ son derece Kıvılcımdan çıkan yangm muhtac olduğu senelik traktör miktarıTarLibajında Sakuağacı caddeslnde Nlkonın verilmesine mâni oluyor. O sebeble, lamn evinln üçüncu katında mangaldan »ıç»r.avasamn tekeffülu altmda bulunan 7 rıyan blr kıvılcunl» yangın çıkmıj, blna saatlik çali"ma müddeti, bir saat uza kısmen yandıktan sonra «öndürülmuştür. Konserve fabrikası açan muhtclis tılmıştır. Bu bir saat restnen yapdan Blr müddet evvel Adanada blr müessesenln uzatmadır, hakikatte, işçiler çok daha fazla munzam i$ görüyorlar. 1947 senesi satıı mümessilUJlnl yaparken 90 bln llra kablr parayı lhtilâa ederek ortadan kayiçin. yüz binlerce memurun hİOTiete a dar bolan Zekl Kaygmun Bursada blr kongerve hnması tasarlanmaktadır. Bunlar, Imar iabrikası «çtıgı anlaiılraıj ve «uçlu jehrtaılzplânınm titbikma,' zarur! ihtiyaç mad. den glden Kmnlyet memurlan toralından yadelerinin imaline, çok b'ivük ölçüde in kalanarak jehriınlze getlrllmlştlr. NALINA ! MIH1NA ve Tabiatin bir üısaıa olan vücudümüzü kediler gibi sadece temizlemekle kaJmamış, hayalirnizin enginliğine göne iflemij, süsknüj, güzellestirnüj ve nihayet ideal bir hale eriştirmekle iktifa etmiyerek bütün güzel «anatlanmızın en heyecanlı bir konusu haline getirmiş ve bu tekemmülün doğurduğu en yüksek hayıanhklara aşk admı vermiş bulunuyor, eonra da: Aşk gelinee cfimle eksHiler blter, Bitvıez ise ko ki kals\n noliser, Tek gönül Mevlâyı bulsun noliser. ia hafun Yazan: Prof. ı Aîen beîcîerem îctya[ metedek vuslat is1 Senusilerin Türkiye hasreti önkü Cumhuriyct'te elbette okumuş6unuzdur. Kahirefe 'SssST''' bulunan husasî muhabirirciı Kâzıtn Sevinc Altınçat, Ssnnsi Şeyhi He görüsmüçtür ve Şeyh Hazretleri Türkiye T* Türk idaresi hakkında çok iyi şeyler söylemiş; mülâkatın sonunda, Trablnsparbda bagiinlerde yenl bir parti kurnldngvmı bildirerek şöyle deraiştir: «Bu partınin gayesi TürKiye ile birleşerek mtişterek bir hükumet kurmaktır. Bu hükumet. dış ışlerinae tamamile aynı sıjaset1. güdecek, mali ve askerl hususîarda bir birlik teşkil edecek, yalnu <îahlll lşlerde müstakil bulunacaktır.> Sennsi Şeyhlnln söyledlkleri bana, Trablusgarb harbini hatırlattı. Daha Müssolini'nin fasist İtalyasından önceld emperyaUst İtalya, 1911 de dnrup dnrurkea Osmanlı devletîne bir ültimatom vererek Trablusgarb Te Bingaziyi Istemişti. Türkler, tarihlerinin biç bb devrinde dövüşmeden memleket vermediklerl için. ülümatomo reddettik ve harb basBn harb talihstz ve daha başlangıcda kaj^bcdilmlş bir harb, fakat bir namua ve şeref harbi idi. Çünkü Osrcanh İmparatorlufn, denlze hâkim olabüecek bir donanmaya sahtb bnlnnmadan, knvvetll blr deuizci deVlete karşt, deı;izaşın bir harbi kabnl etmişti. Bir avuç Türkle başta kahr3man Senusiler olmak üzere, ycrli halk Tunus hndndundan Mısır ha. dndnna kadar nzanan sahada ttalyanlarla mücadeleye başladılar. Bütün memleket, ftalyaya karsi blr husumet ve nefret dalgasile çalkalandı. O zaman, bir tek makarna fabrikamıs' tile clmadığı için, İtalyan makarnası yer dik. Mnfıterera üstndım Hüseyin Cahid Valçuı, ömrünün sonuna kadar, makarna yempmege and içnıişti Bereket verin ki kendi makarnnnuzi kendimiz yapıynıuz. Yoksa iistadım, hâlâ bol salçah makarna yiyemiyecekti. TrabİDSgarb sehrinde, blr takım satılıs adamlamı teşkil ettifl besinci kol, TBrklere hakarct ederek itaJyanlar» usakhk etmek lhanetlni gösterdllerse de, Italyanlar gemi toplanmn menzlll içinde, kıyılara tıkaldılar. Harb neticeslz devam edlp gidiyorda. talya, şimdl Ynnanistana verilen Onikl Adayı birer blrer ele geçirdt Çanakkala Bofaona karşj bir ttalyan mohrib filotlllâsının yaptıgı gece bücnmu, bataryalarımu tarafından atılan bir kac merml Uzerinc gülünç blr kaçışla neUeelendl. O zamanki hükumetin manasız bir emrilc Bejrut limanında kalmış olan Avniilih zuhh korveti ile blr torpidobotamnz, leslim teklifinl reddederek top menzillmiz dışında dnran ttalyan zırhb krnvazörlerüe kahramanca çarpıştıktan sonra, kendi kendilerini batırdılar. Preveıede ve Kıııldenizde bnlnnan bast ıarl) gcmüerimiı de aynl soretle hare»t ettllcr. I Çatalcanın Mimarsinan köyünde dünkü toplantı Dün, Çatricanm Mimarsinan köyund bir yoğurt bayramı terüb edikniştir, Şehrimizden otobüs ve otomobülerl Vali muâvini Ismail Hakkı Baykal ıl< Belediye muavini Muhtar Acar, vilâyei Sağlık, Zireat ve Baytar Müdürleri C. H. P. vilâyet idare kurul başkan Atıf Odül, daknî eııcümen üyelerile bir çok davetlilerin iştirak ettikleri bayra ma gelenleri halk, davul zurııa ile karjılamıştır. Hazırlanan salonda bir ziyafet veTİlmiş, hakikateın enfes bir surette hazırlanjnış yoğurtlardan yenilmiştir. Çatalca kaymakamı Cevdet Barm misafirleri Türkün sanat dâhisi Koca Sinanın büyük ismile anılan bu köyd> selâmlamakla »or.suz eevfrıç duyduğunu söyledikten sonra yoğurdun sıhhî şe kilde yapımmı göstermek gayesüe ni sanın on üincl gününü Çatalcanın yoğurt günü olarak tertiblediklerini anlatmı.;tır. Burada yoğurtculuk 50 sene evvel başlamıj, mevcud 4 yoğurtiıanenin adedi bugün on beşe çıkmıştır. Buradan Istanbula 6 ayda bir milyon kilo yoğurt gönderilmektedir. Kajmakam temekesizlikten acı, acı şikâyet etmi^ tir. Vali muavini Ismail Hakkı Baykal, teneke tedariki vaidir.de bulunmuştur. Bundan sonra yoğurüıaneler gezilmiş bu suretle ıi>raret nihayot bulmuştur. Lutfi Kırdar Bursaya gitmls olan Vali ve Belediye Reisi Lutfl Kırdar dün akşam Yalova yolu İle gehrlmlze dönmüştür. Francala imalâtı Francala İçin çeşrü tutulmaaına dün de dcvam edihnls ve dün akşam netice alınarak Belediye Dalmt Encümenlr.e bildirilml?Ur. Salı günü İmaline başlanacak olan francala 50 kuruî» satı'.acaktır. Sığır eti fiah Belediye Dalml Encümenl sığır etlnln l î kunıı tenıill İle 180 kuruşa satılmasına karar vermijtlr. İstanbul Kız Lbesinde Hâmid pünü Hâmldln ölümünün yıldönümü münasebetile dün lıtanbul Kız Llsesüıde büyük şalnn hatırasım tebcllen blr anma torenl yapılmıştır. Çpk muvaffakıyetll geçen musamerede talebçden blr genc kız Hâmidin hayatını anlatmış, dlger talebeler tarafmdan Makber, Ejber ve 'Tanktan parçalar ckunmuj ve Ejberden bir perde temsil edilmlştir. tmar Limited Şirketinin yaptıracağı evler İmar LJmtted Şirketinin Mecidiyeköyünde yaptıracağı yenl evlerl alınak lstlyenler ara>ında dün sabah kur'a çekümiştir. Kur'a Noter huzurunda altı yaşında AU Zorlu adınaa bir çocuga çektirilmiştir. Butün eviere 78 Istekü çıkmıştır. TaUbler hep mı.stakil ev stemektedlrler. Bloklara fazla talib çıkmadığından bunlar da müstakll hale getlrllecektlr. Banka buraya on ev daha llîve edfcektir. Kur'a lsabet edenler yarından itibara mukavelelcrir.i yapacaklardır. Karadcnitdo fırhna Karadenlzde çiddctH yıldız fırtııuuı hüküm sürmektedir. Birçok şilep ve motör dun Bogazdan dışarı çıkamamıştır. Boğaza İ^H;en fehlr hattı vapurlarının uferlcrlnde de aksaklıklar oltnuştur. Bir otobüs kazası Türbede, Piyerlotl caddeslndekl tsmet apartımar.ımn kapıcısı Mehmed, Erhan Çerobcrlitaş caddeslnde karşıdan kar^ıya geçcrken çoför Necdetüı ldaresindekl EminönüKocamuatafapaşa otobüsunun «adnıesine uğnyarak aSır turette yaralannıış ve Cerrahpaşa Hastanesine kaldırılmıştır. Bir amele toprak altında kaldı • Bakırköyünde, Osroaniye ta^ocağında ameelik yapan 24 ynsındaki İsmall top'ak kazmakta İken üzerlne toprak yıkılmıj ve rouhtelif yerltrlnden yaralanarak hastaneye kaldırılmıgtır. Daruşşafakanın kuruluş yıldönümü Darüşjafakanın 74 üncü yıldönümiınü kutlıma törenl 20 nlaan 947 pazar günü taat 0 dan 17 ye kadar okul blnasında yapılacaktır. Okul mezunlarınuı o zamana kadar her gün ıaat 1417 arasında cemiyet merkeılnden davetiyelerlnl «lmaları rlca olunrnaktadır. Üç büyük Çek üstadı geliyor Çek nükumetince bir dünya turneslne çıkerılmıj olan üç büyük Çek sanatkârı, plyanlst Palenlçek, viyolonlst Ploçek ve viyoonıeliıt Sadlo memleketfmlze de uğrayarak Ankarada vereceklerl konserl müteakıb çehrlmize gelecekler ve 17 nlsanda Flarmonl Deme|i orkestrasile, 23 nlsanda müşterek bir esltal sekllnde olmak üzere ikl büyük konvereeeklerdir. Mustafa Sekib Tunç müe boş bir takım gölge hâdiselerden ibaret obnak lâzım gelirdi. Halbuki bunlann, sıri bunlann tesirlerile ne kadar uzvî teşevvüşler ve hattâ vücud yıkrnılan oluyor. Çünkü, hayatın esası duyuıc ve duygu ile mayalanmış olduğu için bunlarla yaşıyor, bunlar kesilince ha yattan da eser kalmıyor. Artık hayatla bu derece kaynaşmış olan bir jey hayabn kendisi, hiç olmazsa ondan ayrılamaz bir rüknü olmaz da ne olabilir? Aşkı yakinen büen ne ilim, ne de felsefe olamıyacağı için bunlann aşk hakkmdaki fikirleri onun dısmda dolaşmadan eldte edilraiş züınî tasavvurlardan veya sistemlere ujdurulmuş telâkkiler. den fazla bir şey değildir ve olmamıştır. Aşkı dile getirenlerin öncülüğünü bir çok memleketlerde kadın yapmış, Türk kaduıları içinde de bu şeref, emsalsiz denebilecek bir kudretle Rabia Hatuna nasib oîmustur. Ne yazık ki edebiyat tarihlerimiz bu müstîsna aşk şairine lâyık olduğu mev!ui vermeaıiştir. Fakat sadtce bu altı bcvti onu birinci smıf şairlerimiz arasmda yaşatmağa kâfidir. Artık onu dinliyelim: SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA: PULMO BA1LLY Goğüa hastahklan ve Sksürük ilftcı Meşhur Fransa Müstahzarlan: Morina HOGG BALIK YAĞI ACECOLÎNE Amp. Solution 10 s. İlk OPOBYL BAÎLLY Karaciğer kifayetslzliği ve inkibaz llâcj. ' GELMİŞTİB. UmumiSat1ŞYeri: EMEK EGZA DEPOSU Diyen Yunus Emre gibi onda bütün eksıkliklerimizi unutturan bir eksir buluyor, nereden gelirse gelsin, kökü ne olursa olsun aldığı bu yeni mahiyetle insarJara hâs bir sevginin en yüksek örnejiıu tcmsil ettiğine bütün sanat tarihinin şehadet etmekte olduğunu görüyoruz. Dem çeken güverclnlerle bülbüllerda de aşk olduğu söylenir. Buna bilmem ne denebilir? Belki de aşkın en safını or.lar yajıyordur. Çünkü ruhlaıi bizim ruh'.arımız gibi şüphe ve tereidüdlerle dolu olmadığı gibi izzetinefis; onur gifcri içtimaî kayıdlarla da köstekdeğildir. Can evlerinde duyduklan sevgiyi bütün safiyetile olduğu gibi yaşamalan çok muhtemeldir. Bir kaşedi alev dolu gönltim yane yane Ben tâ senin yamnda dahi hasret'.m Denebilir ki bu narin mahluklar hasana yatlann:n son derecede basit olması, Taşîar dökende sSndi'tremez ateşini su orf ve âdet, hukjk, ahlâk, ana baba, kaynana ve kajnata gibi bir sürü bas Sunsan elinie kanımt, içsem' kane kane. k'.lardan tamamile âzad bir halde bu*** lur.malan dolayısile gönüüerini serbest Payın sadası gelse de sen hiiç gelmesen çe ve olanca cömerdlikle birbirlerine vakfedcbilecek gibidirler. Erkek veya Mevlud dişi eşlerini kaybeden bu kuşların içie Tüccarlar Talebeler rini çeke çeke öldüklerini kaydederler. Eşim, babamız, kaympederim maruf Bu akıbet sadece cinsî iç güdülerden 1$ Adamları öğretmen Taksiın maiıalleblcisi şükrii Erderin öbeklenemez. En medenî insanlarda biîe ler Sanatkârlar Dok liimünün birinci yılına tesadiif eden [örülmesi pek ender olan hayatî bir un15 nisan 1947 salı günü ögle namaanı sıır araya girmedikçe bu fedakârhk torlar Seyahat Meraklıları mütfcakıb Ağacamiinde okutacağımıa apılamaz. Çok garibdir, bazı Iptidal Mevüdi Şerifte arzu buyuran dost, &kerde aşk mefhumuna delâlet edecek Okuyunuz!.. raba, merhumu sevcnlertn teşriflerini tek bir kelime bulunmadığı halde A rlca ederiz. merikanm esM Perululannm dilüıde" Amerika, kimleri göçmen kabul Erder ailesl ve damadı Dr. gpnıi Blrgil munay tablr ettik!eri sevmek kelimesi eder? Amerikahyı Amerikalı yapan nin sekiz yüze yakm müştakları ol vasıflar A. B. D. Cumhurbsşkanına dugnnu, bütün ömrünü cinsî hayatın nasıl hitab edilir? Stcar, JCromvel tctkikine vakfcden ve yirmi cildi bulan Napo!yon ve Washington arasmdaki neşriyatile bu meseleyi mazide ve hal farklar nelerdir? 10 yaşmdaki bir de bütün teferrüatile inceliyen Havelck kızm Cumhurbaşkanına dilekçesi Elüs'ten öğreniyoruz. Gene ayni müellif 1700 aded yüksek öğretim miiessesesi ;ir,îî aşk telâkkisinin arî kavimlerin dıl olan memleıket Yeni tahsil çubelelerinde ağır bir gelişme1 ile vücud bul ri, tayjarecilik, kütübhanecüik, iosyal dugunu, halbuki Amerikanm yerli Ma yardım reklâmcılık, müessese idaya'annda sırf ruhî manada olarak sev re'ciliği Amerikaya harekete hazırmek sururunu gösteren blr kelime kökü lık İngilizce" bil^isi Sinemadan oldıı?unu bu husustaki tetkiklerile ma lisan nasıl öğıenilir Pasaport ve vize ruf olan Brinton'a izafetle zikretmekte nereden, nasıl alınır? Burada kaç dir. cami bulundugunu bilen Amerikalı kır Bu kısacık notlar cinsî iç güdünün kinıdir? Amerikaya varış Oda ve ıayvan ve iptidailerde aşılarak ideal pansiyon bulabilmeik Günde 4 saat leşmis, ruhilesmiş bir hal aldığını, me çalışarak parasiz tahsil yapan gencîer denilerdeki aşkm neden sonra olmuş, Teşkilâtçılık ruhu nasıl doğar Ameok yeni bir lıfidise1 olduğımu gö;ter rikalılara karşı vazifelerimiz Türkimektedir. Uzviyet plânmı bu derece nasıl tanıtabiliriz Günde 1 mile umtımî olarak aşmış olan blr hâdlyon nüsha satan yarım kiloluk gazete e, artık fiziyoloji ve tababet alaninı da «Big TTıree» üç büyükler adı verüen şmış ve bu itioarla olduğu gibi ve :endi mahiyeti d?iresinde mütalea edil ajanlar, Asscciated Press, United Press esi gereken bir hususiyet almış de Intemational News Sen4ce nasjl çalığildir. Hakikat bu merkezde olduğu şır Aynl radyo istasyonunda iktidar Somerset Maugham'ı bütün dünya alde zekâmız, orijinal hâdiseleri, bi ve muhalcifet partileri müsavi bir sein€*n hâüselerin çerçeveleri içine sok kilde nasıl söz »öyliyebilmektedirf... edebiyaıt meraklılan tanır. Her romam ık temayiüüe, keyfiyetlerİTiden tecrid Kovboy ve Ganster filmleri fena örnek bir kaç dile birden çevrilir. «Şeytanm tmek paliasma da olsa, zorlamak ve bir midirler Chicago NewYork veya başka şeye nistetle anlamağa çalışmak San Francisco'nun Istanbuldan farkı Kurbanlan» onun en çok okunan, beğeiyadındaİLr. Doğrudan doğruya ve ol nadirî Amerikada dar gelirli bir aile, nilen romanıdır. Bu yıl fUme çevrümelugu gibi bilmek ancak iç güdülerle ga turfanda sebıeleri kı» ortasında yaz fi ga karar verilen bu roman İçin Tyrone latkâr sezgilerine kalmıştır, nisbet ve atına nasıl yiyebilmektedir Ameri Power, Gen« Tiarney Anne BeXter, Içüye gelmiyeîı bütün hayatl hâdiseJohn Payne, Herbet Marshall gibi meslere de ancak bu meleke v« kabiliyetîer kalı bir kızla tanışan blr Türk neler bümelıdir? Parasız okumak imkânhur yıldızlar •eçilmiştir. ercüman olabüiyor. Fakat pratik ve lan 60 bin H;WV «tadyomu olan Bu roman Vdhdet Gülteaydacı olan zekâmızın emperyalizml o TURKIYE kin tarafmdan tfirkçeye adar kuvvetli ve daiml ki havanm üze üniversite.. v.s. ğ •imizdeki baskısı gibi hemen hemen hisBu suallerin cevablannı Mahmnd E. YAYINEYJ çevrildi. odflmez bir hale gelmiştir. Eğer uzvl TtATl S LtRADIR. uwetten ayn ruhl Mr kuvvet de ol OZAN*ın AMEBİKAYA DOĞRU adh asaydı manevl hayat denebilecek hiç kitabında bulabOirsiniz. Ankara Cod. 36, İstanbul ıir çay olmaz. Üzüntü, keder, hlcran, Anadolu için siparls. Posta Kutueu 813 hâdlseler tam» İstanbuldur. Her kitabcıda bulxmur. BuUam iziîi/e semti) ni ol semte ermesem Aşsam zamant hasretin encam\ den. *** Olsamdı ben senıa, olsandı sen hava Alsamdı senıi ben dem dem, nefes nefes. Olsamdı ben zaman, olsandı »en mekân Eflâki doldvran bir ask olurdu bes. Bu mısraların arkasmda tam manasile ideal bir Türk kadınım ve onun te tniz, vefakâr, çilekeş ve sadık aşkmı duymamak kabil değildir. Öyle bir aşk ki eşi olmıyan ve eşitlik kabul etmiyen hasretlerimizin en giizel encamı vuslatı büe arkada bırakan, hasretin encamı gelir korkusile herşeyi kemirici olan zamanı bile aşmak cezbesi içind tüten bir aşk (1). M. Şekib TUNÇ (1) Beni bu yazıya sevkeden amil, talebemden genc gazeteci Necdet Evliyagilin yakında neşretmck üzere bulunduğu «Dünyada buffiine kadar aşk hakkm. da neler söylendi?> adlı derlemenin müsveddeleri oldu. Burada bellibaşlı Türk muharrir, sanntkâr, edobiyat ve siyaset adamlarile doktorların da düşünceleri toplanmış. Fnkat aşkm dili ancak şairde olabileceği için aşkm kendisini Rabia Ilatundan duyurup dinletmek istedim. Kitabına bir Snsöz yazmamı da istiyen aziz talebem bu yazımı Isterse u^tı gibi alnbiür. Emekle vücude getirdiği bir eserin telkinile yazılmiş olduğu için dilediği gibi tasarruf etmek hakInnı memnuniyctle veımek isterim. Bn arada, sanJd hiç harb etmlyormnıu« gibi, içeride siddetli ftrka ve nlzJb vgalanna dalmıs, dışarıyı DnutmufHk. Bulkanlılar, ba fırsaü kaçırmadıUr re dört devlet birden Türkiyeye harb lân ettiler önce Ittihad ve Terakkl ükumetînin. sonra «Büyük Kabine» denilen lavall kabinenln birbirini takib eden siyasî, idarî, asker! hatalan yüzündcn bütün Rnmeliyi kaybetlik. Osmanlı fmparatorlnğunun baçına ;elen bu facianm İlk perdeslnl İtaJya •çmıştır. Itaiyanlar, medenlyet gStureccklerlnl öylediklerl Trablusgarbda, ««»41811 apmadık mazalim bırakmadüar. Mareal Grazianl denilen Neron rulıln adam, ıline geçlrdigl ihtlyar afiret şeyhlerinl ıçaklara bindirerek fırlatıp yerlere attı. taJyanlara hizmet eden besincl kol nsaklarile onlara nyanlar, bin defa nadim ve plşman oldnlar. Dalma Türkiere sadakat göst«rmbj ılan Senusilerin bngünkü seyhi, şimdl,, Türk idaresinden sttkranla bahsediyor. Dnn de Rados ihtiyarlan, Türkiye zamanmdan basretle bahsetmişîerdir. rablusgarbda kurulan Türkiye Partisi işte o eskl mes'ud günlerin hatırasından ilham almıştır. mek için e saatte araba bulmak güç. Bu Necmi Rıza Onun bu müşkül durumunu gören Hagaliba bizim (Lâpfiz Necmi Rıza, her türlü mahzuru çin Nuri) nin akraunutarak: basmdan. Konuşma Vasfi Bey! Bizde kalırız.. diyor ve ljtrı öyle, görüşgece Vasfiyi FiruzağadaM apartımanına med öyle belki degötürüyor. Gete tabil yatryorlar.. Ersevişmesi öyle.. tesi sabah, geç kalkıyorlar. Vasfiye Dün dükkânma kahvaltılar falan filân, Buralarım angittim. Malum ya! latmağa, hattâ anlamağa lüzum yok.. Oğlan artık piyaSaat on bir buçuk, on ikiye doğru en saya çıktı.. Beyoğüst katta oturan Türk kiracmm karisı lunJa dükkân açtl.. Bulunmaz Hind kuma« satıyor. Gittim bir Rum kadmı kapiyı çalryor. Kadükkâna, Vasfi de orada. Ne îşi var dm telâşlu efendim, Şehir Tiyatrosu artistinin Ellerini uğuşturarak.. • ipekçi dükkânmda! Kendi ipliklerinin Çok ritza ediyorura. Bir parça gcpazara çıktığı yetişmiyor mu? Ama ne lirsiniz. Bizim apartımanda.» diyebilirsir.iz! Geliyor işte.. Geldiğine Berikller şasırıyorlar. Hafız soruyor: göre bir karış bir şey alsbilse ya! Ne Siz kinasiniz madam? Hanki aparmünasebet.. Gözü hep emprimelerde.» traıan? d? eli bir türlü cebine girmez.. Ne ise Yokarda bes numero yook? Ahmet elâlsmin mıh etiiliğini yermek bize mi Bey. Eevet ben karisı! kJdı.. Fakat yak'şik alaoak şey değil.. Yaaa! Buyurun madamcığım! Tezgâh başında Necminin agabeysi ku Yook, ritza ederim, kapu bıraktjm maş arşınlarken bizimkü^r birbirile çe açık! Bir parça gelirsiniz!. kişir öururlar.. Vasfi ister: Necmi, Vasfiye bakıyor» Vasfl soru Versen e paramı yahu! Öteki de yor: Ne oldu madam. Hasta falan mı cevab verir: var?. Aman Vasff ağabeyciğim! BendeYok Befendi. Ben evde yalnız.. lçenize divan lâzım değil.. Yirmi beş kâğıd ride... Nasin söylüyorlar? Postoleni.. lutiîdin. Divanı almız... Son divanesin yahu! Ben divan keltengere... Kel tencere nedir madam.. mivan almadım. Neme lâzım. Ma, yok tenc«re.. böyle uzun.. du Aman beyefendi! Divanı yerinden oynatan sizsiniz.. varda çıkıyor... Keltendere^ Haa! Kertenkele.. bendeniz... Evet befendi, ben çok korkuNecminin kardeşi bir elindeki metreye bi'itı, bir de ayrı ayrı konuşan bu iki yorum. a'ibaba... Ötekiler anladılar. Lâkin ben Hadi Hafız! Git de madamm kermaoerayı merak ettim. Hep beraber çık, tenkelesini tut! ) tık.. Hafız yavaşça: Gelin size birer kahve içireytm, de Aman Vasfi Bey ağabey. Benim dim.. aldım. bizim kahvaye götürdüm. kertenkeleden ödüm kopar.. yalnıt giIkisi birbirine yardım ederek bu di demem... van macerasını anlattılar.. Ben de size Ecn gideyim öyleyse.. nakledeceğim. Her iki=ini de tanırsmız. Ya kaçıp buraya gelirse.. ben y«lSozlerine ne derece inanmak gerektir. nız kalamam. Siz takdir edin. Ben onlarin yalancısı Ulan sen ne biçhn erkek... derken ym.. tşte vak'a; ayağınm arasından bir şey geçtiğini Bundan dört, beş gün evvel bîr gece hissedcn Vasfi: Vasfi geç vakit şehirde kahyor. Mecidi Ayyy! diye bağırıyor. Meğer yuyeköyündeki yalın katlı şatosuna dön karıki madr.niTn kediM kapiyı açık bul D I V A N muş, lçeri girni?, Vasfinin ayakları arasında dolaşıyormuş. E hadi beraber gHelim.. deyip 5nde madam, arkada Vasfl ve sonda Necmi olduğu halde beç numaraya çıkıyorlar. Vasfl lçeri gîrince soruyor: Madam, siz burada yalnız mı oturuyorsunuz? Yok befendi! Benlm kocası komlsyoncu var. Haa! Senin kocası komisjonctı?. E nerede slzin komisyoncu?.. Benim komisyoncu?. Yanl »enin kocan. Gitti «abahtan işe! Ritza edsrim. Salonda buyurun Ah nerede gittl?. Kocan mı madam? Yok beyim.. Kelkendere™ Neredeydi?. Yerde yatan geniş ve yüksek bir divanın üzerindeki levhayı göstererek.» Na! Burada!. Dur bakalun şu tabloyu... Ama ayaklarımız kirli.. (Necmiye) Hafıı çıkar «yakkablannı da divanın üstüne çık!. Vasfl Bey, benim içim pcıklanır.. 6İz çıkarsanız a!. Çıkarırım, ne olacak?. dedikten sonra Vasfi kunduraları çıkarıyor ve divanın üstüne çıkıyor. Tabloyu duvardan arahyorlar.. arkasma bakıyorlar.. kertenkele yok!. Yok, madam! Burada kertenkele yok.. Tablo arkada?. Ne tablo arkada, ne davar önde.. Belki divan alünda girdi... Çok ritza ederim. Madam kertenkels fena hayvan dsğildir. Burhan Fetehl Ben çok korkuyor Sokmaz, ısırmaz, Nesinden korkuyorsun. (Necmiye) hadi tut ucundan Hafız! Kaldır şunu... derken apartıman kapifi çalmu. Madam korkusundan deli gibi. Ah, Panalyamu! Koca*ı geldi. Ma ben ne yapacak?. Çok ritza ederim (di Yazan: vanı göstererek) burada gire«eksinlz. Madam, biz nasıl glreriz buraya? Başka bir yer yok mu?. Kapı çiddetle çalınır.. Necminin ödü kopar: Vasfi Bey ağabey. Ne olacak şimdi.. Rezü olacağız. Bir şey değil, dükkânı da yeni açtık.. bari gireîim. Kapı üçuncü dela çalımnca^ Vasfi blr ucundan, Necmi Çbflr ucundan dlvanin altına girerler.. Kadın .her ikisinln ayaklan dısarıda kalmaması için çorablan kayboluncıya kadar her ikislnl d« dürter. Vaıfinin papuçlarım da içeri rüverlr. Vazîyet çu Vasfinm »yaklan Necminla baş tarafuıda v« Necminin ayaklan da Vasfi yüzu hizasmda. Vasfi için İçin söylenir. Ulan Necmi, maça bacagına ddndün... IÜ kafalı, çapraz mahluk, Aman Vasfl Ağabey, alaym sırası mıî Vallahi benim karnım ağnyor. O sırada salonda bir erkek Eesi; mademla gSrüşüyor: Geç kaldım ğalib*! Yok, ritza ederim» 'Çok yoruldum. Ban* blr kahve rlca rtsera.» Hay Allah eezasını versfaı. Bu herlf kim? Kocan değiL Ama nesiT Kadın gidiyor. İki divanzedeye pek uzun gelen bir zamandan sonra kahv« geliyor. Herif, kimse kahveyl içtikten 100»: Burada ıra yapalrm!.. İçerlde daha iyi değilT Yok a canım, burada yapalım, Ne olacak! Ma korkuyorum. Madamcığım, Korkmayın. Hiç acımıyacak, Bu esnalarda madamm kedi yavrusu Necminin ön« düşmüş kâküllerile oy nanıaya başlıyor.. Pist! demeye Imkân yok. Ne yapsm! Kedinin elinl ısırıyor. Kedl (miysv) deyip çekiliyor.. Ama çocuk bu! Durur mu? Gelip bu srfer Vasfinin kundurasız ayağını gıdıklamaya başlaymca tabiî oŞlan huylamr. Ayaklarını oynatuken Necminin yüzüne gelir Bir acayib durum veseelâm, DıI de müdafaaya hazır janda da hazırlık biter. bir vaziyet alıyorlar. Uzanırmısınız? Bir dakikanm İÇİftde meclis değişiyor. Ve tpg^MniTi ağırhğı divana çökünce, Tıknazca, kırk ya?divanın tellerl de bizim divanzodelere larında bir adam. basar. Patlıyacak biçareler™ Halbuki Içeri girerken: üstt* madam. Ayyy! (dlye bağınr re devam Eli.. Bir mekeder).. Amaan. Çok acıdu Ahhh, tub vardı. Onu unutmuşum. Ben senl Bltti madam.» evde yok sandım da. Teşekkür ederim. Öbür gün gene gellrim» Hep bu Anahtarla açtım kapıyı» Diyor ve adandarı görünce soran bir bakışla sesaatte mi? Evet.... Of~ Ma çok aadı bfliyorsu lâmladıktan sonra karısına dönüyor. Kadın konuşuyor. nuz. Aar ama çok ryidir Ametcim,. Bu bey (hafıa gösteriHerifin çıktığını ve kapmın kapandı yor) bizim apartıman bir nomeroda...ğını duyan fld Rızalar (^Vasfi+Nec Ben kapıa söyledim, Bu divan istemimi) divanın altından çıkarlar. Necmi yorum. Satacayim. Gelmi«lor. AlmaJk. madama dik dik bakar, Vaafi ktmdura Ben istedint, seksen lira, ma onlar vermişler yetmis lira, Bu çok büyük bizim larını giyerken, kadın: Çok acıttı biliyorsun'uz, bu adam. salon biliyoTSun. Necmi afal afal: Adam gülümsiyerek: A, Vasfi ağabey bakın ne diyorî Efendim! Bu kadın kısmma eşya Ktm bu madam? beğendirümez ki bugün aldığını yarın satmak ister... Barl aranızı bulayım» Bana encekte yapryor. Yetmis beşe bitirelim* Vasfi ağabey nedir o eneek. Köpek yavrusu demek. , Necmi, fırsab ganimet bilir. Fransızea mı? Teşekkür ederiz. Beycfendi! Vasfl Haytr almanca.. Ulan »en ne bön ağabey sizde dU lira var mı? herifsin be! Bana ne soruyorsun.. Mada Vasfi oebinden bir ellilik verir. Necmi ma sor.de yirmi beş lira ekler. Yetmis bfş liraya divanı satm alırlar. O gün divan, Kadın aöze kanşıyor. . Necminin evine iner. Lâkin Vasfi elli Ben bacaklar çoklirasım alamaz.. Necmiye göre ikisi de GüzeL Çok mersl.. Ben bacaklar çok ağn tehlikeli durumda iken kadının zekâsile kurruluyorlar. Neden paranm bepyor. Doktor. verdl iğne.. B vitamin. ' , Geçmfs olsun.. Vasfi bey ağabey.. sini Necmi versin. Divanı kaldıracak mıyız? Kahvede bunlan anlattıkten sonra Hadi tut! Hop!.. Ulan ne ağır şey! bana sordıılar. Şu karan verd'.m: Kurşun be! Devir şunu. D«vir devir.. Divanı kim istiyorsa •bedclini t'aHaaah! Tamam. Oh. Azıcık dinlenelim. mamen o vermelidir. Bak madam ne kertenkele var, ne mer Necmi Eendeniz isteniyorum, betenkele.. Durur mu hayvan.. Bir deliğe vefendi! Alnn.. Vasfi Ben de Istemiyorum. Boı) kaçmıştır. Antalya ambarı kadar divanı nercy» Ma ben hjırada kalamıyacağım. Necmi Bize buyurun madam.. koyarım. Kertenkele falân yoktur. Ve bu muha Öyle be> siz bunu satm da ziya verede iken sokak kapısının açıldığı ve nını paylaşın! kapandığı anlasılmca vaziyet vahamei •Dedim.. Bilmem meronıtn oldular mı) peyda eder. Kadın kosarken berikiler B. FELEK