21 Ağustos 1945 CUMHURİYET Başiarafı 1 inci sahifpde Tokyo körfezine girecek D ngilterenin yeni Dış İşler Bakam Mr. fmda teslim vesikasını Tokyoda imzaMuttefik filosu Bevin diin Avam Kamaıasında ilk lamış olacağız.» Londra 20 (a.a.) Manilla'dan haber muhim nutkunu söjlemiş ve MütteManillâ'da görüşmeler bitti verildiğine gore, 100 Muttefik harb g2fiklerin Avrupacla karşüaştıkları büyük Londra 20 (B.B.C.) Manilla rad ınisi düşman linıanlarma girme emrıne meseleleri inceleyerek Inşfilterenin bu meseleler karşısındaki durumur.u tes ı yosunun bugün öğle üzeri bildirdi|ine inıizaren Japon sahilleri açıklarında d ı bit etmistir. Ingiltcrcnin hem içindo, Igore, General Mac Arthur karargânm laşmaktadır. Amerikan Amiralı Ha se, hem dışında çok derin akisler bırakaca j daki görüşmeler bitıniş ve Japon heycti Ingihz Amiralı Fraser ile Düke of York ğmı ve yarı gizli, yarı açık konusu'an Tokyo'ya hareket etmistir. Rus heyeti zırhlisında gorüşmüştur. Amıral Halsoy bir çok konuların büsbütiin açı£a vu ( Manilla'ya henüz gelmemiştir ve bu ! bu zırhlıdan radyo ile yayınlanan bir demecinde şuniarı söylemıştir; rümasına imkân vereccğini muhakkak gün gelmsleri beklenilmektedir. « Ingilizler, her zaman yaptıkları kuvvotler saydığımız bu nutuk, bizi çok yukıntlan I Diğer taraftan. Muttefik alâkandıran bir çok baMslere tcmas birksç güne kadar Tokyo'yu işgal "de gibi, vazifelerini bu sefer de muvaffakıceklerdir. Tesüra vesikası oraca Impa yetle ifa etmişlerdir.» etmektedir. Zannedildığine göre, Ingılterenin, JaBu bahislerin en birincisi Boğadar rator saraymda imzalanacaktır. Bunun için Tokyo'da hazırlıklar yapılma^îtadır. ponyanın işgalir.e iştiraki başlıca liraanmeselesi ile Avrupa su yollarıııın millara gemi gondermekten ibaret kalacasletlerarası fcir mahiyet almasına aMdir. İhzarî pörüşmelerin rrfehiyeti tır. Fakat Mr. Bevin. bu bahisler üzcrinıle. Manilla 20 (a.a. ) Buraia JaponvaAmiral Halsey. Amiral Sir Bruce Frahenüz söz so\liyecck durunıda olınanın teslimi hakkında yapıian ilk gcrjs ser arasındaki görüşmede Muttefik filodığmı anlarmış ve onun için bu oV.ıtsmeler beş saat devam ederek bu sa'oıh sunun Tokyo körfezine girişi üzerinde leri ineelemeğe yardım edccek yeni bir ikide bitmiştir. General Mac Arthur plânlar yapılmıştır. Rusyanm, en kuzeyip'icu \ermemiştir. pörüşmelerde hazır bulunniamıştır. Cre deki Japon adası Hokkaido'ya asker Mr. Bevinin cenubu şarkî Avrupa ile neral Japon de'.egelerinin muvasalatınBalkan memleketleri hakkında söjle dan bir kaç dakika sonra genel kar3r göndermesi imkânsız değildir. dikleri sozler hakikaten chenınıiyetli gâhtan ayrılmıştı. Japon generali KaMuhtelif harb sahalarındaki dir. Bu memleketlerden mihver ortak wabe, General Mac Arthur'ün ümid etvaziyet ları olarak harbc girenlerden Bulg.uis tiği veçhile kendisini karsîlarr.amasından Londra 20 (a.a.) Reuter Ajansmın tan, Ruraanva ve Macaristan, Müttefik üzülmüştür. Japor.lara bu görü?mt'l"rin | Birmanyadaki muhabirinin bildirdığıne ler tarafından kurtarılmıs ise de Mr. ihzarî mahiyette olduğu söylenmiş \ e | gore, Impsrator Hirohito'nun özel rrnıBevin'e gore. bu memleketlerde hâMm 'Japon tesîim hükürr.leri müzakere e rahhası tesiim talimatmı Birmanyadaki olan totaliter rejimier yıkılmış, fakat dilmeden evvel bize hava meydan..ırı. Japon kuvvetleri başkomutanı Goneral onların yeriue gene totaliter birer rejim kıt'alarm yeri limanlar hakkında vol Kumura'ya gotürmek üzere yola çıkmış ? kurulmuştur. hasıl Müttefiklerin Japonyaya J'apa bulunmaktadır. Mr. Be\ in, böylcce bu meınlekctlorin cakları çıkarmayı kolaylaştıracak iia50 bin ile 70 bin arasında tahmin edldemokrasi\« kavusmatnış ve kavuşmak hiyette her türlü malumatı vereceksi len Japon kuv\Tetleri İmparator tarafmyolunu tutmamış olduklarını, onun için niz» denmiştir. dan gönderilen murahhas gelmeden tesbu memleketlerde yapılacak scçimleri lim olmıyacaklardır. Japon murahhaslan bu suallere dertanımıyacaklarını anlatmış ve bu bahis Japonlar tarafından kontrol çdilen üzerinde Insiltere ile Amerika arasında hal cevab vermişler ve y çok iyi malumat Batavia radyosu, Cava adasmdaki Japon ita etmişlercir. Bütün Jıareketleri, Jagörüş birliği bulunduğunu belirtmiştir. kıtalarının aleş kes emrini almış oldukHalbuki Müttefikler, eski diisman ponyanm Potsdam kararlarma ve İm larını Çindeki Japon kuvvetleri başkoitaat edec^çini memleketler hakkında takib edecekleri paratorun emirlerine mutanı General Okamura da Mareşal siyascti 1943 yılının ekim ayında >Ios göstermekte idi. ÇanKayŞek'e telgraf çekerek resmi kovada neşrettikleri Italya hakkındaki teslim hükümlerini kabule hazır olduJaponyaya yapılacak çıkarma deklârasyonda da tesbit etmiMerdi. Bu Manilla 20 (a.a.) General Mac ğunu bildirmiştir. deklârasyona göre Mütteîiklerin Ital Arthur'ün maiyetile Japon murahhasMançriyadaki Japon ordusunun da bir yaya karsı siyasetlerinin ana temeli lan arasında yapıian konuşmalar sıra kaç saat içinde tamamen teslim olmuş «faşistliği bütün kötii tesirlerile birlikte smda, Amerllîan kuv\etlerinin Japon buiunacağı tahmin olunmaktadır. ortadan kaldırmak ve İtalyan milletinin yayı lşgai edecekleri bu murahhaslara Jaoonyada karartma kaldırıldı demokratik esaslara dayanan hükumet bildirilmiştir. Tokyo 20 (a.a.) Hava müdafaa geınüesseseleri kurmasına imkân vermekMurahhaslar arasında yapıian lkincl nel karargâhından bugün bütün Japontir.» Müttefikler bu siyaseti tatbik için toplantıda bilhassa Işgalin çekll müza yada karartmanın kaldırıldığı bildirilâtideki esaslan kararlaştırmışlardı: miştir. kere edilrr.iştir. 1 İtalyan hükumeti demokrat olacak.. 2 Soz. ibadet, siyasî kanaat, basın, toplanma hurriyeti temin olunacaktır. Sabık düşman olan İtalya hakkında tatbik ohınacak bu siyaset, sabık duş Baîtarafı I Inei sahiiedt manlîrın hepsine de teşmil edjlecek ve • Bastarafı 1 ineı sahiiede bütün ba memleketlerde faşistli|in or heyet bitaraf şekilde bu işe nezaret ede ettigl sijasetin saiklerinden bahseden tadan kaldınlmasile demokrat birer hü ceklerdir. Heyete murahhas göndermesi bir yazısmda Scrutator, şöyle diyor: hususunda Sovjetler Birhğine de tekllf kumet kurulacaktır. «Rusya müdafaa çevresini derinleşMiıttpfiklerin tiçü, yani tngiltere, A yapılmışsa da Sovyetler bunu reddet tirmek için kendisile dünja arasında merika ve Sovyetler Birliği bu esaslar mişlerdir. Sovyet hükumeti millî seçijn başka memlekerlerden mürekkeb bir paüzerinfle mutabık kaldıklan halde İngil lerin yabancı devletlerin nezareti altmda ravana loırmağa çalışmaktadır. Rusya tere îlç Amerikanm Rumanya, Bulga yapılmasına muarız olduklarını ilâve bu inemleketleri kendi nüfuzu altına ristsn ve Maearistanda kurulan hüku etmişlerdir. abnak için ilhakı iltizam etmemekte, metlerin ekseriyetleri temsil etmiyerek Ancak vatan cephesi, geri tarafı fakat baçlarına kukla hükumetler getirburalarda totaliter rejim yerine gene mektedir. Kurulan paravana çok genişhep faşist ve mürteci! bir totaliter rejim kurulmuş oldugunu I Sofya 20 (a.a.) Anadolu Ajansınm tir. Avrupanın kuzeyini, Oder ve Neisse söylemeleri, Müttefikler arasındaki gohattmı ve güney doğu Avnıpayı kaprüş birlijinin bir ârıza geçlrmekte otdn ozei muhabiri bıldiriyor: Bulgar komünist partisi sekreteri Kos lamaktadır. Rusya Triesteyi de bu sajrflnıı açıklamaktadır. hanın içine almak niyetindedlr. tov, Sofya askeri fabrikası işçileri önunMesele Müttefiklerin bütün harb gaBöyle bir siyaseti ittihaz etmenln sede söylediği nutukta, bütün iyi fikirlerin yeleril; slâbalı olduğu için aradaki gövatan cephesi çerçevesi içinde bulundu bebl, tecavüzl olmaktan ziyade tedaüiî rüş bhlijini sağlamak üzere yeni konuşbir mahiyetl haiz gibi görünmektedir. malar vukn bulmasını ve bu komışma ğunu ve bu çerçeve dışmda kalanların Rusya bu memleketleri ne Ruslaştırmak. ların bu ayrı1ıF;ı bertaraf etmesinl bck ancak faşistîik ve irticaın müdafaasınne de onlara kendi ekonorni slsteminl dan mülhem olduklarını söylemistir. lemek icab eder. kabul ettirmek arzusunda değildir. RusMister Beıin, Yunanistanda da bir Her şeye rağmen Bulgar ya bu duvarı, <Jünyanm gerl kalan kısdemokıat rejimin kurulması için serseçimleri yapılacak! ır.ına karşı güvenl olmadığından ve bize best 'pcimler yapılmasını arzu ettigini Londra 20 (BB.C.) Bılindiği gibi ve secimlerin İngiliz, Amerikan vc bundan bir kaç gün e\rvfel Amerikan hü karşı kendisinde derin bir surette kökFransu muşahidler tarafından kontrol kumeti, Bulgar hükumetinden ve geuî leşmiş olan korku hissinin hâlâ mevcud edileceîini söylemistir. Mister Bevin'in cek seçimleri idare tarzmdan memnun kalmış olmasmdan dolayı kunnak Istemektedir. Bu flkrî düzeltmek İçin bir bn sözleri soylemesinden sonra İngiltere olmadığını bildirmişti. şey jopılamaz mı? Buna şu cevab veDıs Bakanlıfı nesrettifi bir beyanname Moskova radyosuna göre, Bulgar Ba? rilebilir: Mr. Churchill, Roosevelt ve He Sovyetler BirliSinin de bu miiş»bakanı yapıian bütün hareketlere rağ Eden bunu temin için çalışıvoılardı hidler arasında yer almak İçin davet men secimlerin evvelce kararlaştırılmış Onların selefleri de sabırla ve faaliyetle olunduğunu, fakat Mosko\anın genel olan tarihte yani önümüzdeki pazar gunü ayni şekilde hareket etmelldirler.> seçimi dahili bir is sayarak yabancı ı mütlıhaleyi kabul elmek istemedigin! yapılacağını bildirmiştir. Beneş'e göre demokrasi ne imiş? Yugoslavyada çeteler bildirmiş olduğunu ilân etmistir. Bu Prague 20 (a a.1 Başkan M. Beneş Londra 20 (B.BC.) Hırvat federal da ayni bahis üzerinde Müttefikler arasındaki eorüş ayrılıjını teyid etmekte devletinin bir raporu Yugoslavyadaki japtığı bir'demeçte şunları söylemiş+ir: < Demokrasi devamlı bir inkılâb dir. Çünkü istilâdan kurtarılan bir vaziyet hakkında tafsilât vermektedir: memlcketin saflam şartlar içinde intikal Bu raporda kaydedildiğine göre, 12 çete rejimidir. Biz şirr.di liberal borjuva dedevrini j;eçirmesine ve kendi mnkadde birliği Tito kuvvetlerine karşı memio mokrasisir.den. içtimal ve iktısadt baratını ele almasına yardım etmek. bir ketin muhtelif yerlerinde çarpışmakta kımlardan daha ileri ve daha mükemmel olan. sosyalist demokrasije geçiyotaraf^a yersiz ır.iidahale. diğer tarafça dırlar. lüzumlu bir mua\enet sa>ılmakta ve bu «Bulgaristan dikenli bir mesele ruz.» ihtilâf demokrasl ile totaliterlik arateşkil ediyor» sında ıir tartışma zemini hazırlamaktaetmektedir. Birleşik Amerika bu memLondra 20 (a.a.) Times yaayor: dır. Mr. Bevin bu iç'eri açiğa vurmakla Geç=ıı hafta Mr. Churchill parlamen leketts tfcmamile temsJî olmıyan bir Müttefikler arasındaki ahenjri ve elbirhüku.neti tammayacak ve böyle bir hüliğini pamuk ipliğine değil. fakat sag toda soz aldığı zaman, batı Balkan imzalamıyacaktır memlekftlerindekl endişe verici şera kumetle anclaşma lam bir anloşmaya baŞlamak rs^edisini Bu hal. Pctflaın kararlanna uygun bugöîtermektedir. Onun bu meseleleri or itin doğurabilecegi güçlükler üzerine taya attnası, anlaşma istegini umumi dikkati «kmişti. İngiliz siyaseti, guney lunmaktıdır ve hiç şüphesiz İngiliz sileştinr ve saîçîamlastırırsa. her halde doğu Avrupada en geniş ö'çMs temsili yaseti ae ayni safta yer almaktad:r: çok hayırlı 1)ir netice elde edilmi* olur. istemekte ve demokrat hükumetlerin Yunaırstan. Yu;oslavya ve Rumanvakurulmasmda ısrar etmektedir. ıîki gelişrr.eler de nazan dikkati çekeömer Rıza DOGRUL Bulearistan dikenli bir nokta teşkil Mr". Bevin'in nutku Japonlarla görüşmenîn ilk safhası bitti D Balkanlarda yapılacak seçimler Güney Afrikadan yükselen ses Başmakaleden devam «Heyeti murahhasamınn şurasını çok iyi bilmesi lâzımdır ki ordtunuz hergün daha iyi, daha kuvvetli olmağa doçru gidiyor. Bu sahada ufak bir endişeye mahal yoktur. Düşmanı ergeç ve kahir bir surette mağlub edeceğimizden emınim. Şimdi A\Tupaya gidişimiz bize sulh getiremez. Kafî galibiyetiıniz tahakkuk ettiğinde A^^•upaya kafî neticcler almak için gideceğimiz bir gün d^ha gelecektir» demifti. O da kıncetini, innndıijı bu Büyük Adamm sözlerinden almıştı. Sakarya 7a(erinden sonra Frankiin Bouillon görüşmeleri ilerledi. Biivük Millet Meclisi yapıian anlaşmavı kabul etti. Mersin, Adaııa, G.T. ianteb ve Maraş gibi bü?ük bir vatan parça^ı tckrar bakikî sahibine kavuşru. Sııa isgal sahasından Ytınan ordusunu atnıaya gelınisti. Ankara bütün hızile gizliden gizliye buna ha7irlamynrdu. Br.skumandan Oazi Mu^tafa Kemal Ta^a daha kolaylıkln harbi kazanmak için son sistem «eri ateşli batarya elde edilme<;ine lünım /»österiyordu. Bu fikrini bazı mcbuslaıa ; ınahrem olarak sb>lem şü. Fransi7İar bu topları salmaya hazırdı. Ne hazindir ki o zamanın Maüye Vckâleti bunların bcdelini ddcmcsc ıııukledir değildi. Para hulnıak için mil'.ctvekilleri evlcrde gizli içtima'.ar japıynrIardı. Bu toplantıların hepsinde Nadi;. e raslardıra. Kalın ve riir sesi şu dakiknda dahi kuia^ımdadır: Be birader! Buna mııtlaka bir çare bulmalıyK. Diye söze başlavdı. Umumi taarnız aıifesinde, N'adi ninkalelerini «Düşman yıkılmalııhr ve yikılacaktır» ciimlesile bitirmeyi âdet pdinmisti. Zamanı geldi. Düşman «vatanın harimi ismctinde» boğuldu. Ankara /afer çenlikleri içinde çalkqnıyorjiu. Coskun bir halk kütleii Yeni Gün natbaası öniinde toplandı: Nadi Bey! Düşman yıkılöı. Seslerile kendisini alkışladı. hizmetIerinin manevi mükâfatım vermişfoldu. Teşriî hayatında Yunus Nadi encümenlerde çalışma>i, müzakere mevzuu olan meseleleri mütehassıs arkadaşlarile mü'akaşa etmeyi severdi. Millet kürsiisünde az görünürdü. Cumhuriyet ilânının esaslarını hanrlıyan Halk Fırkası içtimaındaki rolünü takdirle hatırlamaktayım. Cumhuriyet ilâru Teşk'lâtl Esasiye kanununun deği<;tirilme<i Aemekti. Bazı mebuslar yeni meclisin böyle bir rfeğîsikliği yapabileceğini tereddüdh karşılıyorlârdı. Yunus Nadi bunlara eevab \«rdi: «Hangi memlekct ilk defa kamınu esasî yaparsa onun için meclisi mütssesan yapmışlardır. Bizde ise bu gibi mevadda ayrıca meclisi müessesan teessüs edeceği tasrih edilmemiştir. Bizde her vakit bu gibi tadilât olmuştur. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi de bu leminde yürümüştür. Buna salâhiyetimiz vardır. Tereddüd buyurulmasın» dedi. Nadi, daha ilk gününden hakikî manasile inanmış bir cumhuriyetçi idi. Birinci Teşkilâtı Esasiye İmununun mazbata muharriri idi. Ilhamını büyük Türk inkılâbından ve demokratik esaslardan almış bulunan elimizdeki Anayasanın Teşkilâtı Esasiye kanunutanzim ve mürakeresinde encümen reisi sıfarile hizraeti ve emeği geçmistir. Bugünkü rejimin temelinde rahmetlinin kocaman bir taşı vardır. Hatırasını hürmetle tariz ederim. Yunus Nadi'nin tabutu öniinde vatana kavustu Baştarafı 1 inci sahijede için atlamağa hazırlanır gibi küpeşteye dolan yolcularm yüzleri artık seçilmefee başlıyordu. Üstadı, o insafsız has>talıktan kurtuîmuş bir halde yurda getirmesini beklediğimiz Cumhunyet vapunmun güvertesini, günün birinde onsuz göreceğimiz akla geîir miydi? Güverteyi gayriihtiyarî araştıran gözlerdeki hayal inkisarmı, yuz'.erdeki hüzünlü ifadeyi gören yabancı ar, mexak edip soruşturuyor. bu yaslı insanlarm oraya hangi acıklı istikbal için şeidiklerini öğrenince, acımıza ortak olduklarını anlatan, saygılı bir tavır alıyorlardı. Aziz üstadın, Isviçrede hayata gözlerir.i yumduğu haberini aldığımız uğursuz gundenberi, Cumhuriyet vapuru nun Ga'.ata rıhumma yanaşacağı snı düşündükçe, hepimiz, mâni olamadığımız bir yürek üzüntüsü dmnyorduk. Gurbette ölüm, önce gelen haberue DIzi ezdikten kimbilir ne kadar zaman sonra, tabut şekline girmiş heybetıle. bir kere daha mateme gömecekti. Nitekim öyle oldu. ı\7 olu dun Avrupadan dün gelen talebelerimiz Çektikleri büyük sıkıntıları anlatıyor «Cumhuriyet» vapuru, dün 141 yolcu da getirmiştır. Bu yoicular arasında evvelce adlarını yazdığımız 69 kişilik bir öğrenci kafilesi de vardır. Ikisi Belçikadan, 67 si de Isviçreden kafileye iltihak eden bu oğrencıler çeşidli ihtısas şucelerinde tahsillermi tarnamlamışlardır. Vaktile Almanyadaki kafileye yetişomiyerek, sonradan İsviçreye g#£en taiebelerimizden bir kısmı da bu grupla oeraber gelmiştir. Almanyada okuyan öğrencilerimiz, çok çetin günler geçirlislerini, Isviçreye geçtikten sonra da bu zorlu durumun devam ettiğini, ödenek1 lerinin gecikmesi yüzünden parasız ka .diklarmı, Isviçredeki öğrencüerim.zin hayat pahalılığı karşısında çok sıkıntı çekükierini, bilhassa Sümerbank hesabma okuyanlar için bu derdin üzerinde durmağa değer olduğunu, bunlardan. yüksek mühendis Arif Uluğ ile Mehmed Erdoğanın halen hasta ve parasız oldukları halde hiç bir yardun görmediklerini; çocukların bu yüzden derslerini takibdo müşkülât çektiklerini söylemişlerdir. Dresden'de kaybolan öğrencilerimizden yüksek mühendis Bekir Dizioğlu Ve Maksudun bulunduğunu, şimdi Constans'ta olduklarını ilâve etmişlerdir. Öğrenciler, vaktile gereken tertibat almmadığı için «Cumhuriyet> vapurunun ambarında ve çok kötü şartlar altmda seyahat etmişlerdir. Tahsil'.erini bitirip gelen bu kafile içinde, memleketin her alanda cidden istifade edeceği değerli mütehassıslar bulunmaktadır. Bir oğrencinin 4 yaşmda Akın adındaki çocuğu yolda ciğer mütehassısı ve operatörü doktor Orhan Toygar taratından sünnet edilmiş, bu münasebetle ner türlü tertibat alınmak suretile güzel bir sünnet düğünü yapılmıştır. Denizcilık hayatında ilk defa vuku bulan bu olay, ilgi ile karşılanmıştır. Küçük Akın geJ:ıciye kadar iyileşmiştir. Öğrencilerimiz Çanakkale Boğazmdan Itibaren memlekete kavuşmanın verdiği sevinc ve heyecanla gözyaşları dökmü?lerdir. Galata rıhtımmda ailelerile, uzua yılların verdiği hasretle kucaklaşmışlardır. Diğer yolcular arasında İbrahim Hamdi Elvadi adında bir general, Fransanın Ankara sefareti müsteşarının eşi ve çocukları, Belçika sefırimn eşi ve kızı, ayni sefarethane başkâtibinin eşi, Çinın Ankara sefareti sekreterinin eşi, Pan3 başkonsolosumuz Fikret Ozdoğancı ile kızı, Isviçre ticaret atasemız Zambakoğlu. eşi ve kızı, eski konsoloslarım:zdan ve halen Fransada gazetecilik yapn doktor Lutfi, La Combat gazetesinin bir muharriri, İranlı bir doktorla bir tüccar ve ayrıca su işleri etrafmda etüd y ı p mak üzere gelen bir mühendis bulunmaktadır. Bunlardan başka bazı Türte tüccarile Isviçre firmaları temsilcileri de gelmişlerdir. Bunlar, Fransanın Cete limanmda mühim miktarda ticaret eşyası beklediğ'ni, Fransanın bize bir çok şeyler gonderebilecek durumda bulunduğunu, ticarî münasebetlerimizin gelişmesinin yerinde olacağını söylemişlerdir. «Cumhuriyet:» vapuru 600 ton da eşya getirmiştir. Gelen eşya arasında külliyetli miktarda Isviçre müstahzaratı ilâc, muhtelif cins saat. yazı ve hesnb makineleri. jilet bıçağı ve makinesi, t*lefon malzemesi, radyo. sun'î ipek ;nliği ve mensucatı, çorab, gramaf^n, alüminyom eşya, dokuma tezgâhı, su saati, haserat ilâcı. diş fırcası ve macunu, asansör motörü. elektrik malzemesi, gazocağı ve 32 traktör bulunmaktadır. ölümünden sonra razı olabilirdi. Omrünü hep verimli bir faaliyetle, hep başarılı bir mücadele ile geçiren, mesleğe candan âşık Yunus Nadinin, îsviçrede, ölüm tehlikesi geçirdiği g'ir.ierden birinde, matbaa ve mürekkeb kokusu duymak, hayatım baştanbaşa dolduran meslek aşkmı bu koku ile olsun uzaktan tatmin etmek için, doya doya gazeteleri kokladığmı, muhterem eşi, üstadın son günlerine aid hatıraları arasında, hürmetle anıyor. Kaybettiğıtniz büyuk şahsiyetin meslek ceplıeîini bundan daha parlak şekilde gösterecvk misal btılunamaz. Aziz karilerimiz bu satırları okudukları sırada, Cumhuriyet ailesi, dün, fmatbaadaki yazı odasmda, ihtiram tnevkiine bırakılan merhum Yur.us Nadinin sandukası başmda, oraya bırakıldığı dakikada başlayan bir ihtiran nöbeti rutmaktadırlar. Senelerce ve senelerce, etrafmda sarfettikleri faaliyeti zevkle, şevkle. galeyanla ve heyecanla şördüğü genc ve ihtıyar bütün çıra'.tlarının, hep vazife başmda, hep mes'ek nöbetçisi olarak gene etrafmda tapiandık'armı ona göstererek ruhunu şâdetKendisini tanıyanlarm hepsini hsya miş olmak inancı eğer kabilse acımıtiyetine hayran bırakan, hastahğmın en zın tek teselhsi olacaktır. eıddetli devrelerinde bile bu enerjiyi Cenaze programı zerre kadar kaybetmiyen Yunus Nadi Rahmetli üstadırnızm cenazesi bugibi bir mücadele adamını, bir hayat pehlivanını, vücudünü kemirmcğe uğ gün saat 12 de, dün geceyi geçirdiği yaraşan derdi mutlaka yeneceğine emîn zı odasmdan almarak matbaadan çıkarıolarak, gurbet iline doğru selâmetledik lacak. Cağaloğlunu ve tramvay yolunu ten sonra, mücadeleyi ebediyen bırak takiben Beyazıd camiine götürülecektir. Öğle namazmı müteakıb. merhum mış, benliğinden tamamen ayrılmış bir vucud olarak karşılamak, onu çahşır üstadımızın cenaze namazı burada kıken, didinirken, güçlukleri yeneıken lınacak, tabut arabaya konularak Edir•yakından görmüş olanlar için, eş=iz bir nekapıdaki Sehidlığe götürülecek ve acı olacaktı. mezar başmda yapılacak dinî türenden Cumhuriyet vapuru yolcu'.arı gemiden sonra ebedi metfenine tevdi olunacaktır. * * * birer birer inerlerken, hazın vazıfemlz Basın Birliğinin basın üyelerine başlamış bulunuyordu. Merhumun sın nefeâine kadar yanından ayrılmıyan tebliği hayat arkadaşi'.e kızı, damadı ve miniTürk Basın Birliği Istanbul Bölgesi mifti torunu da gemideydiler. Ümid için Başkanhğından: de ayrıldıkları şehre, mateme gömü Cumhuriyet gazetesi sahib ve Başlü olarak döndükleri gün. karşıiarına muharrıri aziz meslekdaşımız ve üstailk çıkacak çehrelerin, büyük acılarını dımız Yunus Nadi Abahoğlunun naşı paylasan evlâd, kardeş ve dost çehreleri bugün (dün) onun meslek ve Cumhuolması lâzımdı. Fakat merhum üstaJın rıyete olan hizmetlerine tesadüfün yemuhterem eşi, kalabahk iki saf teş rinde açtığı bir taziz kucağı olarak kil eden kasjıcı'.ar arasından, oğ!u Cumhuriyet vapurile gurbet ilinden alıNadir Nadinin kolunda. bir matem tim nıp vatan toprağına getirildi. sali halinde geçerken, gidenin, yere ba(Cumhuriyet) te bütün bir devrimin kan gözlerindeki hayalini kalanlardan sesini yaydığı canlı köşesini bir gün dahiç birinin silemiyeceği belli oluyordu. ha, fakat maalesef bir ruh olarak dolduCumhuriyet ailesinin çocukları, mu ran ve yetim bıraktığı basm çocuklav:kaddes vazifelerine devam ettilcr. Ein ebedî hasretını tabutunur. hitabetiie Sanduka, karşılıklı iki saf arasında, el dindirmeye gelen rahmetli üstadm ceden ele geçerek, cenaze otomobilıne nazesi yarın (bugün) öğleye doğru mattaşmdı. Şimdi. bütün omrünü yurd da baasından kaldırılarak Beyazıd camiine valarma hasretmiş olan aziz ölüuün götürülecek, namazı orada kılmdıktan sandukası, yurdun timsaü olan al bay sonra Şeh;diiğe nakil ve kendi hamarağa sarılmış bulunuyordu. set arkadaşları arasında ebedî istirahat Sonra, otomobil, ağır ağır hareket et yerine tevdi edilecektir. ti. Ağır ağır hareket etmenin ne deBu törende bulunmanm aziz hatırnmek olduğunu, hayatmda asla tec^ü sına ödenecek bir borç olduğunu halırbe etmiyen üstad, bu yavaşlığa ancak latıyoruz. İngiltere Dış Bakanımn ilk ve miihim söylevi söylemistir: < Polonyanın batı hududlarmın çok batıya uzatıldığı hakkıada JAr. Churchill tarafından söylenen sözlere ıştirax etmekteyim. Ancak bu mesele, barış 'ıonferansında kesüı olarak haliedılecektir ve bu hududiarın durumu, Polonyaya dönecek dış memleketlerdeki Polonyaııların adedıne tâbı bulunmaktadır. Bundan başka, Polonya hükumeti önumuzdekı yıibaşmdan evvel memleket te serbest ve gizli rey vermek suretıls genel seçimleri yapmış bu'.unacaktır. Polonyadaki Sovyet ordularına gelince, bu hususta yüksek başkomutan Staluı, bunlarm memleketten geri çekileceği ve ancak Almanyadaki Sov'yet işgal bölgesıle irtibatı korumak maksadile bir kısım garnizonların muhafaza edileceğı hakkında bize söz vermiştir.» Baştarafı 1 inci sahifede Dış tşleri Bakanı bu ba'nse dair olan sozlerinı şoyle bitırrniştir: < Yunan îıükumetınin, memlekette bir genel af ilân etmesinl iyi karşılarız. Bundan başka naib Dama&kinos, Yunanistana aid bütıın meselelerın başbaCelâl BAYAR şa goruşmek üzere Londraya gelmesı ıçin kend;sine yapıian daveti kabul etmıştir. Yakında gelecektir. Yugoslavya, Yunanlılarm Trakyaiiki Slavlara zulmettıği hakkında daımi haberler yaymaklaclır. Bizbn bu bolgede bulunan askerlerimiz, bu haberleri teyid etmemektcdırler. Bu bölgede hasıkî durumu incelemek üzere bir kormsvon Londra 20 (B.B.C.) Mosiovadan teşkil edılecek ve bu komisyon Ingi'lz, bu akşam alınan habere göre, Sovyet Amerikan ve So\yet murahhaslarından ler Biru ji Yuksek Şurası. Birleşmiş Mil teşekkül edecektir.> letler beyannamesini tasdik etmistir. Sovyetler Birliği, Birleşmiş milleiler andlaşmasını tesfflk etti Sovyetlerin Uzakdoğuda istekleri Bulgaristan, Rumanya ve Macaristan Ispanya meselesi Mr. Bevin. daha sonra Bulgaristan, Rumanya ve Macaristanm vazıyeti hakkında izahat vererek şunları söylem : şLondra 20 (a.a.) Britanova mjha tir : birinin NewYork'tan bıldirildığine gö« Bulgaristan. Rumanya ve MacaTe, Başkan Truman Washingtonda ristandaki bugünkü hükumetlerin, ha'.dostlarile yaptığı yarı resmî konuşma kın ekseriyetini temsil etmedıği fıkrinlarda, Rusyanın Uzakşarkta istedikle deyiz, Bizım görüşümüze nazaran, eskı rinin Port Arthur ve oraya giden de totaliter rejim yerine, başka birer totamiryoUarından ibaret olduğunu söyleliter reiim gelmıştir ve bu hal. üzerinde mistir. * o kadar durulan demokrasi mefhumunLimanı hiçbir zaman buzlarla kapan dan çok uzaktır. mıyan Port Arthur, küçük bir yarımaBulgaristandaki seçim kanunları, »edanın ucunda buîunmaktadır. Burası nel seçimin tam serbestlik dahilinde yaRus Çarı tsrafmdan elde edilniş ve j pılmasını temin edecek mahiyette de1905 Japon Rus harbine kadar Rusia | ğildir. B': kanunlara gore, yapılacak serın elinde kalmıştır. çim ne'icesinde kurulacak Bul.!ar nüDiğer taraftan Başkan, J^usyann kumetini tanıyamıyacağız ve kendisile Kçra'yı ve Çin toprak'.arını almak ar diplomatik münasebetler tesis edemıyezusunda olmadığını söylemistir. z cejiz.» Mr. Btvin İspanyadan şu şekilde bahsetmiştır: « İspanyanm rejımi, kendi halkmm karanna baglıdır. Biz orada rejimin değişTiesini iyi karşılanz. Ancak bu memlekette dahili bir harbin çıkmasmı arzu e'meyiz.» Eskişehirde bir kadın 5 çocuk doğurdu 1 İrandaki işgal kvrvvetleri Sinan yudum yudum içerken Zuhre, ısenden sakınayım! Bilirim ki kadının elinde şümüş aîtlık ile bekler, ağav.ın şanı şerefı ancak senin ülken uğrunsordukk'rma gözünü yerden kaldırmadan daki savaştadır. Iste and içerim, yaçacevab verirdi. Ilımden hikmetten konu<hkça sana kulluk edeceğim.. Sultaşurlardı. Hafız Nuri Bosna=araya durm^nı Aşk, Zührenin sözlerinden h^ş'.3nadan gidip gelerek kızını imkânlarm .'on SAFİyEEROL rak tahtır.a rahatça arka verdi, buyruraddesine kadar okutmuş. kendi seferde ğundaki neyleri, rüjoabları açık a.;ış3 bulundu^u zamanlar için de Karnber koyuverdi, dünyayı ahenge boğdu. BüHoca adında bir mollayı Zührenin tahtün bu cümbüş ortasmda Zühreye. bele Eiline koşmuçtu. Sinan Ağa kızın her ğuk boğuk ah etti, duvarı delercesine Aşk)! Haf:z babasından bu ulu sulta gayret kemeri gibi kuşatılacnk bir öğüd ateşli bir bakışla başını tezgâh odasına nın âmansız gücünü nice defalar din sunmuştu: «Mihnetli yollaıımda peb bilgiye adamakılh parmak banmış olmaBindan kSh hoştanır, bazan da Zührenin kaldırdı. Söyleniyordu: «Cennetteki tu lemiş. kasidesini ezbere bir öğüşle coş bunalır, çaresız kalırsan bii ki hiç bir Ipokrat hakime, Muhiddini Arabiye ka ba dalları mı? ... Sensin o tuba daila kun türküler, destan^arda okuyup söy yerden meded olmaya. Yardıma beni dar uzandığını gördükçe «Kız deâil, hâ?n , rı. Taze açılmış giıl, o da sensiı, şakı lemişti. Sultanı Aşk, nur yapısı eile çağır. Zira derd benim. derman gene rinden can dayanmaz güzel kokular benim. Var git Zühre, diyarlar di'.usıı müfti^ diyo giiler, eğlenirdi. Hafız Nuri | yan bülbül, o da sensin.» dudaklarından cennet efsaneleri saça insan kalabalığı içinden kendime ayırevlâdma büyük miras bırakmıştı. 3a r :H= ^ % lık, , güzellik tisasızhk, açıkgöziülük. rak geldi, Zührenin bağrındaki tahta dığım bir avuç seçkinlerimden biri de Sinan kuşluk yemeğinden kalkmca Zührenin nefesi çiçek kokar. yannğmdan lOturdu. Başmda yıldız ışığından örü1. sensin. Git, mücevherini kazan > Zühre leğen ibrik koşturda. Ağanm ekan adamlar, billur bazuları çektiğini koSinanla Zühre hâ.â ayakta bnkışıline su dökmek için öne eğilmiş duru müş çelenği, yüzünde gönül tık'.mın parırdı. Babası gibi güzel sesliydi. Hafıyor, yaldızlı sarı saçları yere sarkıyor, dan dokunmuş nikabı vardı. Dadi ki: yorlardı. Sinanın el kurulaması kıya zın dağsrcığındaki şarkıların, gazellerin, bürümcük gömleğinin aralığmdan gcğ • Zühre. seni bendeliğime lâyık gördüm, mete kadar süreceğe benziyordu. Iki?i destanların hepsini öğrenmişti. Evin sünün ak ve yuvarlak çifte çiçekleri sana güzelliğimin, ululuğumun bir darn de birbirinden gözlerini alamadnn daliçinde sabah karanlığmdan gece karangörünüyordu. Ibriği bıraktı, omuzun Iasmı âşikâr kıldım. Söyle, bana kul ga dalça sarsılıyorlardı. Sinan, yüzü hğına kadar işi peşinde orava buraya sedaki sırma kenarh havluyu uzartı. Ağa luk edecek misin? Benim izim uçu gozü birdenbire ateş kesilerek Zülıre>e ğirttikçe dudaklarından türküler döküile ayakta bakıştılar. Sinanın iri iri rumlu sarp yollardan, ateşler, diker^er el attı, sol göğ?ünü avucu içine ?ldı lür, gülüçü dehlizlprde bir baştan bİT açılan gözlerinde kızıl yangın, Zühre arasından, seyrekçesi Cennet bahçele Birbirine düğüm'.enerek hasırın üzeribaşa çalkanır yuvarlamrdı. Tezeâh odaninkiler de son damlaya kadar eriyip rinden geçer. Söyle Zühre, kadının en ne yığılacak oldular. Fakat Sinan, kanı smda yapağı tiftıklediğı bir aün, Sinan jetin gazasma girişir mi=in? Hatun ki kaynayıp köpürdüğü, kendinden geç akan yumuşak bir sevgi vardı. Ağa bitışik bölmeye girdi. Ker.dini yalOdada yaimzdılar. Fakat fırtına ha şinin cihangirlik nişanesi olan son mesine kıl kaldığı şu demde tooarlonnız sanan Zühre bağrı dolusu tatlı sesile bercisi rüzgârlar gibi dört bucaktan mihnetler ve son mânalar mücevherinj dı, Zührenin göğ=ünü koyuverdi. Bir ilâhi okuyordu. taşkın bir gürleyiş kabarmıştı sanki gerdanına takmağa eiin uzanır mı?ı adım geriliyerek havluyu kızın onıuzuSalınır tuba dalları taze açılır gülleri Kapıyı, pencereyi oynatarak içeri dol Zühre, yüksek huzurda ölüm kor na attı. Hummah sesinden arka arkaTek pencereli bölmede Sinan bir ki muştu. Iki kişinin başbaşahğı. arasma kularına, mutlu ürperişlere boğulmuş, ya alevler boylanıyordu: «Ne der?in lim den§i ü'tiine çöktü. basmı avuçları fıçüncü bir kimse, veri gökü tutuvrren hem de yüceleştiğini duymuştu. Gön j kız? Seni kendime nikâh etsenı. . Razı içine aldı. Kaîları çatık, yüzü buli'tlu bir ruh karifmıştı Zühre, şu anda cı .u ile secdeye varıp yer öperok kendi mısın?» idi. Gözüniin önüne, ilkbaharın ok?a kagelmesi'.e dünyaları zapteden cisinı ni verdi: «Ey Padişahım.... Bana ne * * * yıcı nefe?ile yaylandıkça daüarından siz periyi tanımak, anlamak için gön türlü çileler mukadder kıldm^a... boyKor.akta nikjb kıyı'.'l' gerdek kurulşebnemler, pembe beyaz yapraklar Ifinü gözcü "çıkardı. Evet... Sonsuz u num kıldan ince. Sen benim fâni var du da kapı halkn.dan / i.'iye Molladan damlatan körpe fidanlar gelmişti. Ken j zaklardan e=erek şimdi havayı şişiren, lığımda korak tutmağa tenezzül gös gayri bir kuru canın haberi olmadı dini bir gören, dinliyen varmış gibi bo etrafta dalga vuran (o) idi... (Su'.tanı teresin de ben be§ günlük ömrümü {Arkası var) CİGERDELEM Mr. Bevin, Fransa ingiltere münase Muhafazakârlf.r Bevin'in nutkunu tasvib ediyorlar bctierinder bahsederken de. iki memLondra 20 (B B C.) Dış İşleri Baleket arasındaki bütün işleri gözden geçirmekle meşgul olduğunu ve bunlarm kam Mr. Bevin'in dünva siyasî vaziyehaüedilmesi için konuşıralar yapı.aca tini izan eden söylevinden sonra, söz ğını söylemistir. j alan eski D'~ Bıkanı Mr. Eien bu izaIngihz Dış işleri Bakam, Fransa ile : hatın muhalefet partisi tarafmdan tasen iyi şartlar dahilinde yaşamanm, \ş;i ! vib ile karşılandığmı işaret etmis ve, hükumetlnın siyasetinin temellerinden Birlik hükumeti zamanında }Ir. Bevm'in kendisins yardım etti?i gibi .şimdi de biri olacağını bilhassa beliıtmiştir. Mr. Bevin. Belçika ve Holandadaki ker.disinir. ona elinden geldiği kadar kalkmma hareke'lerine memnuniyetle yariım eiecesini söylemistir. temas etmlş ve İtalya hakkında da deDış î?leri P?kanlan konseyi mistir ki: 10 eylulde toplanacak « italya ile yakında insafh bir barış Londra 20 fa.a.) Potsdam'da deranlaşması yarmak ümidındeyiz.» piş edıler, başlıca beş büyuk rtevlet dı? ısleri bakanları konseyi 10 eylu'.de LonPolonya meselesi Mr Bevin, Polonya hakkında çunları drsda tcplanacaktır. Fransa tngiltere münasebatı i Muttefik kuvvetlerinin çekılmesi meselesi hakkında da Mr. Bevin şu izahatı vermiştir: « tranın durumu Potsdam konferansınd.i bahis mevzuu olmuş ve Tahranda İngili: ve Sovjet kıt'alarmm derhal f,vr\ çekilmesine karar verilmiştir. Memleketin digar taraflarmdaki kıt'alar is; Japonya ile olan harbin somma ktoar kalacaktı Şimdi bu işgal kıfalarırm da çekilmesi hususunda hiç bir eneol mevcui degildir. Amenka hükumeti de bu görjşs iştirak etmektedir.» Boştcra/» 1 tı«* sahıfede ğumevi doktorunun müdahalesine lüzum kalmadan ve vaktinden çok evvel düşen çocuklar üç saat yaşadıktan sonra olmüşlerdir. Dört kız, bütün azası tamam olarak dcğmuslardır ve bunlar birbirlerıne benzemektedirler. Yalnız erkek çocuk bir garabet eserıdir. Çocuğun başı ve bir kolu vücudüne yapışık olarak doğmuştur. Sağ elinde üç, sol ayağında 4 parmak vardır. Bu doğum. çocukların anasını hay içinde bırakmıştır. Kadıncağ^zIn sıhhitll yerindedir ve Emirdağına gitmiştir. Hâ1 dise, Eskişehirde de hayret uyandırm;şj tlr Bahaeddin Çin Başbakanı Londraya geliyor Londra 20 (B.B.C.» Resmen bildl.^ rildijir.e göre, Çin Başbakanı Dr. Soong" Ameri'.Ladan dönüşünde İngiltereye de gelecsk ve İngiliz cevlet erkânıle görüşmelerde bulunacaktır. Siyasî mehafılde bu münasebetle Çinin bu harbde Müttefiî davasına olan büyük yardıml be'.irtilmekte ve Çinle İngiltere araöinda daha sıkı bir işbirliği ve dostluk siyaseti devam ettirilmesi temennisi ıleri sürülmsktedir. Aıtaylarda zengin bir Wolfram madeni keşfedildi Moskova 20 (a a.) Moskova radyosu, Altaylarda zenginlik bakımından] Ruîyadaki bütün diğer Wolfram roa^ denlerini geride bırakan yeni bir Wol\ tram madeninin keşfedilmiş olduğunul bildirmektedir. SADI TEK Gedikpaşa «AZ T İ V ' A T R O S O B U G E C E Kont Bernsdotte ağır hasta| Stockholm 20 fa.a.) Kont Folke; Bernadotte ciddî derecede hastalanmış j ve bu hastalığı Stockholm'da büvül, hevecan uyandırmıştır. A K » Behesinde «ERKEKLER KIRKINDAN SON'RA AZARLAR. Büyük, şöhretli kahkaha eseri Kılıbık Salih rolünde SADİ TEK Ölüm Fatih yirmlnci olrul oğretmenlerınden bîncik lcardfşîrn geride on dokuz saatUk bir yavru bıralca. rak ve kalblertmlzde büyuk bir y?ra oyarak p?x genç yaşında hayata gözlerlnl kapamışt:r. Ağabeysl Hilml Ertekln HAÎJDE PİŞKİN İHSAH BAf KIE Tiyatrosu bu akşam KADIKÖY Mesture Başaran SÜREYYA Bahçesindc B İ R Ş E N L İ K G E C E S 1 Vodvil 3 perde Yazan: REŞAD NURİ