14 Temmuz 194Ş CUMHURÎYET İ*r:&r R Çukurovaıtın ondra mülâkatı HinfÜstan teşebbüsü suya BaştaraU 1 inci sahitede ler Birliğile andlaşmalar yaptı. Eütün indistan Kral Naibi Lord \Vavellin, bütün Hind partilerinin işlirakile bir icra heyeti kurmak ve böylece Hindlileri Hindistan mukadderatını ele almak için Daha geniş toplantılara hazırlamak üıere mühinı bir teşebbuse ihtiyac var! Sirişmiş olduğunu, bu sütunlarda bir kaç kere, izah etmiştik. Bu teşeubüs, Paris 13 (a.a.) Potsdam konferanHindisianda olduju gibi Hindistamn dısmıa yaklaşması milletlerarası diplo çında da çok iyi karşılanmış ve bu yüz«natik faaliyeti ağırla§tırmış ve cereyan den Hindistan parti liderleri de Simla«tmekte olan müzakerelerin çoğu tam da toplanarak Lord WaveU'le görüşmege duraklama haline girmiştir. başlamışlardı. Bir aralık konuşmalar Potsdam konferariîinın gündeminin çok iyi ve ümld verici bir yol tutmuş ve gsnişlıği bir çok msselelerin halline imherkes Hindistanm yeni bir Hind hükân veremiyecektir. kumeti kurmak yolunda çok muvaffaLondra hükumeti, Balkanlardaki dukıyetli bir adım atmasını beklemişti. rumdan endişe duymakta ve Belgrad, Hindistanm en büyuk siyasi teşekküSofja ve Moskovadan ayni zamanda lü olan millî kongre partisi liderleri Yunanistana karşı yapılan hücumlardan Mevlâna Âzad, Mehatma Gandi ve Nehkuşlrulanmaktadır. ru gibi tanınmiş ve dünyanin en biiyük Boğszlar, Yakın^ark ve Tanca .nesedavalanndan birini ele alarak geliştire leleri de Pctsdamda halledılmek üzere geliştlre tekemmul ettirmiş değerli şahaskıdadırlar. Bu meselelerin halli için siyetler, Lord \VavelTin bu teşebbüsügerek bir veya birçok sulh konferansma nü muvaffakıyeüe neticelendirmek için Suriyede memntınîyet gerekse muayyen bir mçseleji m'aza hiç bir yardımı esirgenıemiş, buna muAnkara 13 (R.) Halebin guya Türkere etmek için toplanan konferansta kabil kendisine Islâm Birliği adıru vekiyeye ilhakı hakkmda çıkan habelrerin, herhalde daha geniş ölçüde millçtlerren teşekkülün aykırı hareketlerl ve Tuık hükumeti tarafından resmen yaarası toplantılara ıhtiyaç duyulacaktır. Hindistandan aynlmak zihniyetini gütlanlanmasımn Suriyede memnunluk Mehmed Sanaç vagonun koridorunda mesi yüzunden teşebbüsün suya düşmeuyandırdığı bHdlrilmektedir. bıılur.urken beş altı kişi, koridordan sine ve boşa gitmesine ramak kalmıştır. u ıııııuiUlll!illl!l!llllUl!llUIIlll!!llll!i!ll!lll!lllllııllıııwi"">""'< geçmek üzere birbirini sıkıştırarak ve İslâm Birliği adile anılan teşekkülün patırdı gürültü yaparak, fabTİkatorun Ueri surduğü iddia, ancak kendisi tayanına yaklaşmışlar ve or.un vücudıine rafmdan gösterüecek namzedlerin yenl sürünerek itişerek ve kakışarak gcç arı 1 inrt »afi'ferf» iera heyetine girmelcri ve başkaları, yanl Baştflrafı I inci sahifçda mişlerdır. Mehmed Sanaç, önceden hiçmillî kongre tarafmdan gösterilecek bir kısmıru elinie bulunduran ingiliz mütehassisim. Arkamdan sağlam ve bir şeyden şüphelenmemiş, fakat bir Başiaraiı 1 inci Baştaratı 1 inct sahijede müslüman namzedlcre icra heyetinde sarsıbnaz bir Türk Yunan dostluğu hükumeü tarafmdan tayin edilmiş müDığer taraftan Makedonyada da, Yu da b'ıilunuyor. Hindistan genel va kaç dakika sonra kompartımanına girjer verilmemesidir. bırakmış olmam memnuniyetimi arttır dürleri bulunmaktadır. Diğer müdürler, mutad usullerle tayin edilmekteür. Gorünüşte mantıkî görünen bu tekltf, nan hükumeti 38 ve 39 sınıflarını silâh lisi Lord Wavell yarin konferansta bir diği zaman, yeleğinin göğsünün jilet maktadır. ( demeçte bulunacaktır. Muhabirler, Lord Ie kesilmiş ve iç cebinde bulunan 40 bin hakikatte temelsizdir. çünkü Hindistan altma çağırmıştır. Yani, müdiriyet komitesi bunları seçeWa\ellın bu demeçle. Hindlilerin tem Hradan 38 binınin aşırılmış olduğanu Yunanistan gün geçtikçe gîiısmekte rek senalik hissedarlar toplantısmda müslumanlan içinde birleşik bir HindisYunan Başbakanının nutku tanm kurulmasına taraftar olan büyük, Londra 13 (B.B.C.) Yunan Başba sill bir hükumet elde etmek ümidinde gormüştür. Bu vaziyet karşısında fab dir, hayat şartları kolaylaşmıştır. Hattâ teklif eder. H ; rse senedine sahib olmıbelki clli milyonluk bir varlık, millî kon kam Amiral Vulgaris bugün bir nutuk bulur.dukları konferansın akim kaldı rikator derhal zabıtayı habsrdar etmij bugün için orada bir bolluk olduğu da yan hukumetlerin müdürleri de yoktur. gre içindedirler ve bunlar millî kongre sölemiştir. Vulgaris bu nutkunda Yu ğını bildıreceğini tahmin etmektedirler. ve faaliyete geçen zabıta aradaT daha hi söylenebilir.» Aşağı jTikarı hiç'oir Rus gemisi kanal Lord Wavell, Hindistan icra komlte on beş dakika geçrr.cden yankesiciler^en de çok kuvvetli, çok şerefli mevki sahi goslavya ile Yunanistan arasındaki müM. Zarifis, kendiîini gîzetemiz adma dan îeçmedığine göre, Rusyanm bu kabidirler. Eahmeti rahmana kavuşmuş o nasebetlerden bahsederek, iki milietin sine girecelkerin listesinl Müslümanlar Kayserili Mehmedi yakaîamıştır. Tren karşılayan muharririmize sunları söy nalın idaresile neden alâkadar olması lan Me\lâna Mehmed Ali, Mevlâna eskidenberi dost olduğunu ve Yugos Birliği başkanı Jinnah ile Gandiye ver bu sırada Adanaya varmış ve burada lemiştir: icab ettıği burada pek sarıh olarak anuzun görüşme'erde Mehmed Sanaçın müracaatil?, Adana Şcvket Ali, Dr. Ensari gibi bütün islâm lavyanın hiç bir zaman ve hiç bir re miştlr. Yapılan < Türkiyeye Yunan gazetecilerinin laşumamaktadir. âleminde en derin hürmett kazanmı; jim altında Yunan menfaatlerini tehdd Jinnah komiteye müslumanlar namma Emniyet teşkilâtı derhal faaliyete ge bir şükran borcunu ödemek maksadile çahsiyetler millî kongrenin davasını be edemiyeceğini ^öylemiştir. Başbakan kendi seçeceğl adaylann alınmasmda çerek iki gün sonra iki hırsızı daha geldim. Işralin acı ve karanhk günlenimsemekle kalmamışlar, miUi kongre «Yunanistan dünyada hürriyet ve ada ısrar etmektedir. Bu hareketin şimdiye yakalamıştır. Bunlar Ali Rıza ve Be rinde Elen basm birliğin;.n muhtelif nin relsleri sıfatile bütün bu teşkilâb letin bir gün zafer bulacağma> Yunan kadar esmekte olan iyi havayı bozma yoğlulu Sabri adh meşhur yankestci milletler gazetecilerinden istediği yar(dare etmişier ve çok büyük muvaffa milletinin kani olduğunu belirtmiş ve sından korkuluyor. Jinnah <ana pren lerdir. Bunlardan Ali Rıza parayı biz dıma sadece Türk meslekdaşlarımız mukıyetler kazanarak Hind millî harekcti sözlerini Yunan milletine birlik taîvi siplerimize aykırı olan hiç bir şeyi ka zat kendisinin vurdujunu itiraf etmiç kabele etmiçlerdir. Yunanistma yiyecsk tir. Çalınan p^ranın 11,500 lirası Alil| bul etmiyeceğiz» demiştir. nin unutulmaz simaları arasında yer yesinde bulunarak bitirmiştir. Rızanın sakla^dığı e^de bulunmuş ve maddesi getiren Türk vapurlarınm hsr almışlardır. Bugrün de Mevlâna Âzadm Müslümanlar ne istiyor ? Londra 13 (a.a.) Yunan Nıibi DaKartalın Aydos ile Sanıandra Köyü daha sonra Ali 12.000 lirayı da Yeniee seferinde bizlere <le dördsr kiloluk paa Hind millî kongresinin başkanlıgını maskinos, Evening Sandard c z?*«*>'nin Londra 13 (a a.) Yarin Hind 11ketler göndermeği unutmayan Türk ga arasındaki crmanlardan çıkan yangın yapması kongreci müslümanlann no Atina muhabirine verdiği bir mülâkat derleri Simla'da genel valilıkte yenidon i'tasyonunun umumî helasmda, dam zetecüerine te^ekkürü bir borç Hliriz.» L'skuiar ve Bsykoz ilçeleri hadudlarına kadar kuvvetll ve ne kadar bariı bir ta, Yunanistanm Arnavudluk topraklan toplanacaklardır ve bu toplantıda Lorâ dan inen yağmur oluğunun içine sak'.akadar sirayet ed«rek kısmen fundaknvvet teşkil ettiklerini belirtmektedir. üzerinde istekler jlerl sürmek tasav Wavell'in bir kapanış nutku okum3sı dığını itiraf etmiş ve filhakika burada lık geniş bir bölgeyi '•ahrıb ettıkten zabıta bu miktar parayı ele geçirmiştir. Müslümr.nlar, miUi kongrede bu kadar vurunda olduğunu açıkça göstarmıştir. ihtimall vardır. Genel valinin çarşamba sonra köylülerin, asker ve jsndarnıanm Sabrinin üzerinde de bin lira buiungünü Müsiüman Biıiığl başkanı Jinnah mühim bir mevki tuttuklan halde bun Naib çöyle demiştir: Başiarafı 1 inci sahifede ve ll.ıüı memur'.arm gayretleri netıceile görüîî'iğü sırada kendisine mutasav muştur. Bu suretie Adana Emniyeti lan müslüman veya müsluman kütlele< Asayişi temin için çüney Arnasinde dün sabah sön'lürülabı'.Tiıştir. homen bir kaç rün içinde hidiseyi büOlimpiyakos takımı şehr;miz'!e yaparinin de mumessili saymayarak iera he vudluğa sadece b'.r Müttefik işgal kuv ver icra konseyinde müslumanlara teklit edilen yerlerl bıldırdıği söylenmekte yuk bir muvaffakretle aydınlatmış ve cağı maçlarda bize üîtünlük gösterirre, Yangm bir aralık Yaka:ık ve Ömerhyi yetine girecek müslümanlan «Müslü veti gönderllmesi kâfi değiidir. Yunabile tehdid eder duruma girmiş is« de paranın 24 bin küsur lırasmı bularak kabahati futbolumuzun düsüklüğür.de sarfedilen ga>retie durdurulabilmiîtir. tnan Birliği» adını taşıyan ayrılık ta nistanın, bu m^mleket hakkmda mü dir. Jinnah, müsluman delp;;elerl seçfabriVator Mehmed Sanaça teslim etdeğil, macların zamamnı mevsiınsiz seçraftan olan bir teşekküle hasretmek el dafaa etmek niyetinde olduğu arazi ta mekte yalnız ve ynlniz Müslüman Birliğinin yetkili olduğu iddiasını tekrar et miştir. Ancak hirsırlar kendılerinın altı tiğimizde aramak lâzım geiecektir. Yangmdan sonra İstanbul jar.darma bette manasL olur. Hususile müslüman lebleri de vardır.> kisı olduklannı Ecyİ3mi|!crdir. Tahkimlştir. komutanınm baîkanlığmda bir heyet Olann çoğu kongreci ve birlik taraftarı Atinada diplomatik göcüsmeler * ** /:at netıceîinde yakalanamıyan üj'J.ıün merliis toplanarak ycngm rapirunu haolduklanna göre, böyle lnhisan «tslâm Son htberlere göre, genel vaM. Jinnaha Istanbula gsldıkleri anla.jılmıptır. BuLondra 13 (B.B.C.1 Exchan3e Olimpiyakos takımı dün Pireden Mer zırlajıp Vilâyete vermiştir. Birliği» teşekkülüne vermek, hakikî du Telegraph sjansının Atinadan bildir İcra konseyine girecek 'olan 5 mııslüman nun üzerine Istanbul Emniyeti hâiise sin vapurile şehrimize, gelmiş ve Gaîata rumn tanımamaktan farksiz sayılır. diğine göre, Yunan başkentindeki Ingi drlegeden 4 ünü seçmck hakkını verme den haberdar edılerek faaliyete gsç Balkanlarda işçi harekelleri Bu «tlân Birliği» denilen teşekkül liz işgüderi ile Amerikan elçisi bu?ün ğe taraltardı ve gerl kalan 1 delege de miştir. Neticede bu hırsızlardan Erzin rıhtımında İstanbul bölgesi ve kulübleLcndra radyo2u 13 (B.Y.ÜM.) «Fakistan» adile apayn ve müstakil bir Başbakan Vul.t?aris'i ziyaret ermiçlerdîr. gerek kongre partisi. gerekse Jinnah ta canlı Şakir ismir.de olanır.m buraya rimiz tarafından heyecanlı bir törenle karşılanmıştır. Olimpiyakos kafilesine Bükreş radyo^unun verdiği bir habere devlet kurmak peşinde koşmakta olduğu Bu görüşmeye Atinada büyük b ' r rafından kabul edilebilir bir şahslyet o geldiği tesbit edilmir'.ir. Tshkikat sonubaskanlık eden; Mösj'ö Vasili Andriya göre, Balkan memlek«tleri arasında bır için Hindistanm birligini korumak is ehemmiyet atfedildiği ilâve ohınmak lacaktı. cuna ec>re, hanüz ele geçmiven hırsız nopulos Yunan gencliğinden, Türk genc işçi fedsrasyonunun kurulmasmı sağlatiyen kongreciler ve bilhassa müsluman tadır. Konere partisinln ve Müslüman Birli lardan birinde 1500, bir diîsrinde ise liğine selâm getirdiğini söylediîi zamfn mak maksadils yakında Bükreşte Ealkongreciler tarafından sevilmemekte ve ginin icra komiteleri nasıl bır vaziyet a yalnız 590 lira vardır. Paranın geri ka büyük bir heyecan içinde idi. Karşılık kan devktleri işçı birlıklerinin ıştirakiBalkan meselesî ve Slâv tuliği onun için Müsluman Birliginl temsil etParis radyosu 13 (B.Y.U.M.I Bal lacaklarını kararlaştırmak üzere yeni !an kiîmı Erzinc?nlı Şal.irdçdir. Erzin lı tezahürattan sonra misafir • takım le bır toplantı yapacaktır. mekten uzak bulunmaktadırlar. C3n!ı Şakir zabıtaca^hüviyeti eskid3n azası Tokatliyan kan meseleleri uluslaıarası münasebet den toplantılar yapni'.şlardır. otelinde kendiierine Bu karar,» geçen hafta Sofyada top Fakat Lord TVavelI, yeniden kurula lerde gene ön plâna geçecek bir ön»m Münasebet kafî surette kesildiğl tak beri bilinen meşhur bir yar.kesicidir. cab Hind icra komitesinin bütün Hind almıstır. Hududda vukubulan hâdiseler dirde, bütün milliyetçi Hind mahfılls Istanbulda kızı, karısı ve kardsşi de ayrılan dairelerde istirahate çeki raiş lanrmş olan Rumen, Bulgar ve Yugoslav lerdir. Bueün Şeref stadmda Besiktaş işçi fedesasyonları temiilcileri tarafmpartilerini temsil etmesini Istedigi için sebebile Yugoslavja ile Yunanistan rinde hoşnudsuzlulc uyanacak ve kon vardır. Yukarıda da söylendiŞi gibi se takımı Beyoğlusporla saat 16,30 da, dan almmıştır. ya bu İslâm Birlifinin bugünkü duru arasındaki gerginlik daha ziyade art gre partisinln uztoşma yoluna girmesi ririn Ittanbula geldiği de zabıtaca tesmunu dcğiştirmesi, yahud konuşmaların mış bulunm^ktadır. Iki memlrket qra ne rağmen, böyle bir hâaisenin vukua bit ediİTniş bulunmaktadır. Bununla Galatasaray da Olimpiyakos']a saat 18,30 Bslçikada tcpl^nma yasağı da karşılaşacaklardır. muvaffa kolmadığının ilân olunması smdaki snlaşmariık hakikatte çok eski gelişi, bu huzursuzluğu daha fazîa art berober hâlâ ele geçrr.çmiştir. Bruxelles 13 (a.a.) Millî Savunma feeklemnektedir. Misafir takımla yarin ds Beşiktaş kar Bakar.hğının emri gereğrnce umumî bir meselenin yeniden canlanm3smdan tıracaktır. Halkm nazanncia, HindistaŞayed islâm Birliği son dakikada bu hasıl olmaktadır. Bu mesele de Make nm terakkisinl sekteye uğratmak soruşılaşacaktır. yerlerde dört kijiden fazla kimsenm bir miıkemmel fırsatin kaçırıünaması ge> d^nya ve Seîânik meseleleridir. mu bu sefer Müslüman Birliglne aiddir. tngiüz ordusu Berlinde ömer Besim araya gelmesi yasak edilmiştir. rekleştigini takdir edecek olursa, vaziMnkedonyanın muhtariyeti haiz bir Müslümanlann reddettikleri teklif, Müsgeçid resmi yaptı yet değişir. Fakat şimdilik ttmid çok za devlot olarak kurulmasmı güney Slav lüman Birliğine, İcra konseylndeki yeryıftır ve esas itibarile ayrılık taraftan ları biıhas?a çok istemektedirlcr. Rus lerin takriben üçte birini kazandırıyorBerlin 13 (a.a) Bugün, Berür.de olanlar bu defa bozguncu olarak da gö ya da geni? bir Slav teşekkülür.ün ku du. Kongre partisi da bundan daha ge kaîabalık bir halk kütlssı önünien 12 rünmüşlerdir. Bakalım sonu ne olacak? rulmasmı sağlamak için hararetle çalış niş bir surette temsil edilmiyecekti. bin İngiliz askeri ile \iiz!e;c? tank ve zırhlı otomobil başlsrında mıııka olduömer Rıza DOĞRl'L maktadır. ğu halde bir geçid refmi yapmıştır. Ba Bratislavada toplanan Slav Koneren Güney sınırlarımız karşısında faaliyetini bitirmek Ü7eredir. 200.0(10.0"0 kıt'alar General Lyne'in onünden geçAlmanlar Rusyada çalışhnlmağa nüfusu cami oiacak bir Slav bloku. AvFransız askeri kalmadı başladı mı? rupa nüfusunım üçte birini teskil ed°Antakya 13 (a.a.) Güney sınırı Londra 13 (a.a.) fReuter» Tahrib cek ve yüz ölçüsü bakımmdan da tahmızdaki Kesep ilçesi Fransız memurları Ankara 13 fHususI) Çiftçiyi top eailen Rus topraklarımn kalkmması ve dün saat 16 da Ingiîiz askerinin himaye minî olarak Avrupanın üçte ikisine raklandırma kanununun uygulanmasile onarılması işinin her türlü tamirat aıesinde Lâzkiyeye götürülmüştür. Bu sua| muadil bulunacaktır. Bu rakamları ve bunların delâlet ede meşgul olacak Toprak işleri genel mü selelerine üstünlük kazanacağı Almanretle dünden itibaren Türkiye Suriye dürlüğünün görev ve kuruluşu hakkın lar tarafmdan anlaşılmıçtır. Almanlarm sırurmda tek bir Fransız kalmamıştır. ceği manayı küçümsemek hiç de doğru dakl kanun yürürlüğe girmiştir. Tarım bu büyük Işi basarmak için birbirlsrîle olrrmz kanaatindeyiz. Bakanlığı çlftçiyi topraklandırma ka adeta yanşa «irişmiş old'ikjan ilk defa Avrupadaki Müttefik genel rıununun uygulsnma şeklini gösterlr olmak Uzere resmen bildirilmiştir. Ulaştırma Bakanı bugün karargâhı lâğvedildi tüzüleri hazıriamaya başlamıştır. TopAlmanlar ,kendileri tarafmdan tahrib «ehrimize geliyor Ankara 13 (R.) Londra radyosurak işleri genel müdürlüğüne aid isimli edilmiş bulunan Rus şehirlerinin yenimuı bildirdiğine göre, Müttefik genel Ankaıa 13 (Telefonla) Ulaştırma kadrolar tasdikten çıktıktan sonra çift den onarılmasüe milli şereflerini tekrar Ti aa*t 2O 3O karargâhı bu geceyansmdan itibaren Bakanı General Ali Fuad Cebesoy bu çiyi toaraklandırma işine en kısa bir yaşstacak bir temel kurduklarını biliKlesık rrtUzlk. 22 de konot» akşam Istanbula hareket etmiştir. lâğvedilmiş bulunacaktır. zamanda başlanacaktır. yorlar. zeneyi bozacak ve kurucu olmaktan ziyade yıkıcı istikamette bir tesir yapacaktır. Modern Türkiyenin istikrarcı vazifeleri ne kadar mübalâğa edilse azdır. İlk dünya inhizamından sonra, Osmanh Imparatorluğunun yerine mütekâsif ve mütecanis millî bır Türk devleti geçtiği zaman, Türkiye öyle bir degiçiklik göstermiştir ki, hiç bir değişiklik bundan daha tara olamaz. Garb usullerine göre modernleşen yeni Türkiye Cumlıuriyeti her şeyden evveî durumundan hıemnun olan bir devletttr. Türkiye Cumhuriyeti, kaybo'.an Osmanh İmparatorluğu üzerinde iddialarda bulunmak hıısusunda hiçbir niyet beslemediği gibi, hududları dışmds bulunan Türk unsurlarmı da kendi hududları içine almak hevesinde değildir. Türkiyenin dıx siyassti, dsims eîinde bulunanı muhafaza etmeği ve milietin enerjisini asırlarca süren emperyalist sergüzeştler yüzıinden ıhmal edilen kajiıakların inkişafma hasretmeği istihdaf ejlemiştir. Bu bansçı ve mehsretli siyasettir ki, Türkiyeyi son sns kadar İkinci Dünya Harbinin dışmds tutmııştur. Türkiyenin harbe girişi. ona Birleşmiş Mületler üyesi olmak imkânını veren siyasî bir hareket olmuştur Harbden önce Türkiye Balkan komr şularile, komşu As; a devletlîrile, Büyük Britanya ve Fransa ile ve Sovyet bu andlaşmaların hedefi dahilî istikrarı muhafaza etmekti ve tedafüî mahiyeti haizdi. Bu harb, Yunanistanla olanı hariç, Balkan andlaşmalarını hükümsüz bırakmışsa da, orta doğunun Müslürr.an dovletlerile ve Büyük Britanya ile olan andlaşmaları olduğu gibi duruyor. Bu arada Birleşmlş MiÜetler üyesi de olduğu için Türkiyenin beynelmilel mevkii daha ziyade ku\"vetlenmiştir. Bu siyasî şebekede yegâne gedik, Sovyet Birliğile bir andlaşma olmamasıdır. Moskova, yirmi yıl önce imzalanan sndlaşmayı feshettikten sonra, yeni bir andlaşmayı öyle şartlarla akietrr.ek ıstiyor ki, Ankara bun'.arı teklıf ediHiği şeki'.de zararh ve kabul ed'ilmez telâkki etmektedir. Türkiyenin harb sonrası statüsünün ehemmiyeti o dereco şümullüdür ki, önümüzdeki Üç Büyükler konferansında etraflı olaıak müzakere edikceğine çüphe olmıyan birincı derecede siyasî bir mesele teçkil eder. Gerek AvTupanm, gerek Asyanın istikrarmı kuvvetlendirmfk için kuructı bir tesviye tarzma âcil lüzum vardır.> Baştarafı 1 inci sahijede hususta müttefiktir ki Almanyanm yaAdana (Özel) Bu yılm pamuk ekîm kın istikbalinin tayini meselesi hâlâ asdurumunu inrelemek ve llk tahminı yap kıdadır. Amerikcmn Moskova elçbi mak üzere pamuk tahmin ve İ5:işare heyeti azaları Tiearet üuası Baskanı Berline hareket etti Raşid Ener'in riyasetinde toplamıışMoskova 13 (a.a.) Bırleşik Anerilardır. kanın Moskova Büyük Elçisi Mr. AveYapılan tahmine göre, bu yıl Seyhan rell Harriman, yanında Birleşik Amevilâyeti dahilinde 137,030 dskarıık ara rikanm Moskovadaki askeri heyeti ziye akala tohumu ekilmştır. Bundan Başkanı General Derne bulunduğu hal109 bin 914 balye pamuk olınacağı tah de Potsdam'a gitmek üzere uçakia min edilmektedir. Moskovadan hareket etmiştir. 35,410 dekarlık sahaya da ysrli pamuk Bir barış konferansı mı? tohuınu ekilmiş, bundan da 21,246 balya Londra 13 (a.a.) Bu sene içinde istihsal edilebileceği tahmin olunmuş yahud 1346 baharında resmen yapılatur. cak barış konferansma bir hazırhk olİçel vilâyetinde 41,500 dekarlık saha mak üzere, Potsdamda üç büjiıkler konya istihsal yekunu 21 bin balya tahmin feransmda bazı anlaşmalara varılması edüen akala, 7500 dekarlık araziye de muhtemel olmakla beraber, Londra ve yerli pamuk tohumu ekilmiçtir. Yerli Washington siyasî mahfilleri, gelecek pamuktan alınacak istihsal tutarı 4000 haftaki görüjmeleri hakikatte bir Avrupa barış konferansı addetmektedirbalya tahmin edilmektedir. Bu tahminlere göre bu yıl Seyhan vi ler. Amerikaiılara göre. Avrupada harlâyetinde geçen yıla nazaran rekoltede be iştirak etmiş milletîerin temsilcile18.402; bütün Çukurovada ise 35,902 rinin de bulunacağı bir Avrupa barış balya noksanhk var den3ktir. Çoban jenel konferansının hiç toplanmaması da mümkür.dür. Mr. Churchill, başkan Truman ve M3reşal Staîin, heveti umumiyesi itibarile sadece Avrupanm istıkbalinden ibaret olan hayatl ehemmiyette bir çok me=eleler karşLsmda kalacaklardır. Ele BaştaTajı 1 inci sohi/ede tir. Iki gün sonra, yani pazar günü almacak bsşkca meseleler şuniardır: Almanyanm 'şgali, harb tazminatı, tren Adana yakmlarmda Yenice iatasyonuna geldigi zaman, gece saat 2 deAlman arazisine aid talebler, Mihverin yeni yıl pantuk rekoltesi Uçler Konferansı • • • küçük peykl«rine yapüacak muamcls, Tanca ve Boğazlar meselesi ve Pasifik harbi. Bu SOD mesele yani Pasifik harbı hakkmds Daüy Mail gazetesi şuniarı yazmaktedır: Başksn Truman, Mareşal Staline şu suali «oracaktır: «Sovyet Rusya, Japonyanın süratie ve kat'î olarak mağlub edıimesi hususund3 Birleşik Amerika ile Ingiltereye yarc3jn etmeğe hazır mıdır?» Fena bir lesadiif tedenberi miUî terbiye babında düşundügüm şudur: Me« ziyetlerimizi başkaları teslim etsin. kusurlarımızı kendimiz görelim. Ama bunun tam zıddına hareket ettığimiı de yok değildir. Oldukça hatırlamaU ve haiırlatnıak lâzım ki, o yol yanlij yoldur. Ferd için oldufu kadar millet için de «şeyhin kerameti kendinden menkul» olmamalı, o kerameti başkaları kabul etmelidir ve bunun yanında sairin: Kişi noksanrnı bilmek gibi irfan olamaa sozü milletler için yalniz bir irfan değil, bir ihtiyacdır. Bir hayat şartıdır. Çunkü kimse ncksanını gonneden düzeltemez, duzcltmeden de üerliyemez. İlerliyemiyen her şey bu çağda ölıime mahkumdur. Bu küçuk güişten sonra size îena bir tesadüfu hikâye eden bir mektubdaa parçalar nakledecefim. Memlcketiınizde misafir olan bir yabancının gonderdişi bu fransızca mektubun baş tarafraı tercume cımlyorum. Sadece esas parçaiannı nakledece|im. Diyor ki: «Sahne, geçen cumarteü Küçüksu plâjı gi§e:i önünde geçiyor: Bır yabancı, g:şs önünde kuyruk tutmuş, bılet almak için sıra bekliyor. Bu esnada biı Turk önune geçiyor. Ac°la işi olan yabancı protesto edlj or: pardon efendim. Ne deiiniz? .Pardcn efendim dedim. Een sizrîîfl e\vel gelmıstim .Önume geçiyorsunuz. ils? Ben burada kendi evlmdeyim Mösyo.. Çekılm bakayım. Rica ederım. Een Hzien evvel bııraya geîdim. Hüsnü niyetle hareket etmıyorsüEUZ. Eferıdi, ben Türküm ve kendi yurdumdayım. i>'i ama mevzuubahis bu değil, şuradan b:!et alırken.. Susaca1. mıan? (Avazı çiktıjı kadar bağırarak ve etraftakllerl baçına toplayarak ben memlekstimde bır ysbancıdan oers alaaıam. Sİ2 kendi memleketinize gidiniz Mosyo! Gidimz bu emirleri kendi memleketlnizde . veliniz! Türkiyedeyiz Mosyö, burası Türkiye! (Ve daha bir sürü hakaretân.iz lâflar). Muhaveı: gösteriyordu M, yabanci haklı idi; maksadı sadece her me^eıiî memlekette tatbik edüen sıra usulünii hatırlatmaktan ve aptal yerine konrr.arnasını istemekten ibaretti. Bu Türis 5üphesl3, yabancıiPnn Türkiyede Tür • kiye hükumetinin muvafakat ve himayesile ikame'. ettiklerini ve Türkiye ijin çalışan yabancılar da bulunabileceğini bilmiyordu. «. . . . Mesele çıkarmamak için bu Türk yolcunun arkasına geçen jrab3ncı ister istemez, herkase mlsafirperveriilî go:teren kendi memleketini düçıindü va daha pek yakında «Haşet» in «Mavi Kı!avuz> lsmindeki seyahat rehberirıin 354 üncU sahifssinde okuduğu şu satırlan hatırlaâı. «. . . . Türkler iyi, açık kalbli ve fiilcsnab adamlardır. Merdlik ve hakseverIik du"gülanna sahibdirler. Masafirperverlikl;rile tanınmiş bir millettir. Dünyaca, belki de Türkler kadar açık kalbli, afif \e sempatik Mr halk yok gibidir...» O yabancı bunları ve bu hâdlsoji düşündü.» Efer vak'anın münferid ve tena tesa3üf eseri oîdujuna in^nmış olmasaydım, bu mektubu neşretmezdim. Şüphe yok ki tiz memlclıetimizdeki rabancîlıra her yerdekilerden çok daha faîla itibar ederiz, hürmet edcriz ve misafirperrelik gosteririz. Yabancının şikâyet ettiji bu gibl münferid vak'alar her yerde olur. Bunlardan biri benim baş:mdan geçti 1924 OHrr.piyzdı sırasında takıml» birlikte Beynelmilel Olimpiyad komit;si reisi Blron de Coubertin'i ziyaret içia oturduğnmuz kasabadan Farisc gidiyorduk. Bindi|imİ2 elektrikli trene bir amele geldi. Sarhoştu. Serpuşlarımızdan bizim Türk olduğumuzu anladı. Yabancılar hakkmda ağzına gelcni söyledl. İçerledik. Yolcular müdahale ettiler vo adamcafm ilk istasyonda trenden attılar. Ben bununla, bütün Fransızlar hakkmda fena fikir edinmedim. Çünkü bizi müdafaa edenler bulundu. Bugün ayni hirmeti ben görüyorum. İstiyorum ki bu yabancı hakk'.mızda asla hakikata uymıyan bir kanaat taşımasın ve bu münferid vak'anın tesiri altında kalmasın. Zira hiç tir Türk kendi memleketindedir diye yabancılardan şehirli haklannı almak istemez. Böyle kabile rihniyeti kimsenin aklına uymaz. Buna düşünmek bile abestir ve her aklı başında Türk kendi hakları kadar yerli yabancı, başkalannın haklarının mukaddes oldufTinu billr ve kabul eder.^ Zira hakkına hürmet ettirmenin t e l yolu başkasmın hakkına hürmet etmek| tir. Egsr böyle gişe önünde yerli, yabanl cı seçmege kalkarsak kalabalık yerlerd* ecnebilerin yalnız kalmasına ve binaenaleyh gişeye yaklaşmasına maddeten imkân kalmaz. Benim müteessir oldn«ı gvm nokta. bu münferid vak'anın o ya'| bancı üzerinde hakkımızda umumî bicj hüküm temeli olacak kadar teslr , olmasndır. Bn mektubu Işte bunu belirtmek için dercettim. Bn satırlar ve bn kirlerde bütün Türklerin benimle birl oMnfuna yabancı mlsafirimizin enıi Adana trenmde 38,900 lira şarpan yankesiciîer Balkanlarda gergintik giitikçe artıyor Hindistan konferansı akim kalıyor Mersin vapuru Yunanlsfandan dondü Siiveyş kanaiı ve Scvyttîer Kartaldaki orman yangiüi dün nihayet söndü Giimpiyâkos geldi Toprak İşleri Genel Dsrekförlüğü TAKSIflBELEDiYE Sonra ara vermeden memleketi yakan muharebe âfetleri arasmda izler kaybolmuş. Tanyeri ağarmağa başlarken Cangüzelime veda ettim. Şaka olsun diye ona EROL Hersekoğlunun yeşil kandili efsanesini duy^ıp duymadığını sordum. Sürprizler bitti sanmıştım. Cangüzelim saf bir cid 7 diyetle: «Karıdil duruyor» dedi. Bir kere daha ağzım açık kaldı, zira bu kurşuni ışık içinde sokakta dikilip dura miğini iliğini erittikten sonra temele kandil hikâyesine efrvelce pek inan cağımı, varlık muamması sırlarınuı ru dayandı. Bu buhrana daha nekadar göhumda çınlıyacağım ben evvelden bil ğüs gerebilirsin, iki gün mü ıki oy mı? mamıştım. Kandil bizde, Bursada. Dışı yeşil miştim. Ve gene anladım ki hayatımı Yoksa atelyeden lokantaya, Halkevinmineli, jçi düz altmdan, küçük bir şey. zm gelecekteki bütün safnaîarı dnnmuş den Canzinin dairesine gidip gelir, hiç Bilm«n yerli sa)iat mı, yoksa Venedik damlalar halinde maneviyetimizde u bir şey yokmuş gibi istifi bozmadan işi aıt? Çocukluğumda babam «müba yuklar; bütün tabiat olaylarının nıev çalışır gezer eğlenirken jçin için tüke»•k bergüzar> di.ve bana bu kandilden simini bekleyişi gibi bu damlalar 'da nip birden ölecek misin? BU içirirdi. içinde Arab harflerile bilmediğimizi yasalara uyarai zanıanı Klâkson sesleri geldi. Taksitn tarafm(Hersekzade Ahmsd Paşa, Edirne, sene gelince teker teker çözülür ve bir türlü dan bir otomobil iniyordu. Karşı sıra 1068) yazılı. Yalnız bu değil, bizde el türlü tecelliler karşısında kalırız. Kısa apartımanlarda erkenci insanlar ışıklayazması bir Musaf, telli bir yorgan, bir casi: Her birimizde büüin geçmişi ve rını açmıştılar. Kapı dibinde, elimde kaç şey daha var. geleceği bilen, cümle hakikaTİari elinde şapkayla nekadar dikildiğimin iarkında tutan diğer bir benlik var. Fakat o kud Aman şu kandili olsun görebildeğilim, biraz üşümüşüm.paltomu karetli sultan kat kat nikab altında gizleeem. \uşturdum, ağır ağır yokuşu çıkmağa niyor, sır sakhyor. ' Kolay. Annem yakırda Istanbula başladım. Olüm düşüncesi Canziyi tagelecek. Ya^arım getirsin. Ey Turhan Tuna, yüksek mühendis ve mimar... Oruz altı yaşmdasm. Ha | nıdığım gündenberi zihnimde yer etSokağa indiğim zaman ortalık henüz yatta dsldm çıktm, dört çevreye kıılaç mişti. Kendi kendimle pazar.ığa girişalaca karanlıktı. Loiosa çeviren hava âttın, feleğin çemberinden yağ ;Voi kay meğe, hakikatin «bu işte ölüm var» durgım ve ılık, etraf o Xaiar sessizdi ki dm geçtin. Az gittin uz gittin, deretepe diven nurlu şulesine kölıne tekerlemekendimi Ayaspaşada değil, Kafdağuım düz gittin. Hele bir dur da arkana bak, leri siper etmeğe uğraşıyordum. »Neden tepesinde sanabiliriim. Varlık Slerai şu çekinme itiraf et: Bir çuvaldız boyu yol ölecekmişim? Gencim kuvvetiiyim. Yer derade yaratanın ol! Buyrağiîe vücude gitmiçsin. Hayatm cidiî bir i? olduğjnu, yüzünde ilk âçık ben miyim? Neden geliyormuş gibi heybetli bir ..ükut gök | doŞumda ölümde büyüklükler gizlen sevdiğime irişip mes'ud olamayım?» Bu dijini, aşkın faniliği yenme^e, beden sözleri korkularıma karşı guva kalkan leri bürümüştü. Kapı dibinde, yaya kaldırımında bir topraeıru ölmez tanrı cevheri ) aline ge diye elime almağa davranırken büe zaman hareketsiz kaldıra, kpndimi ve 'tirmeğe davranan bir Ö7l°,ne ahlışı oldu beyhudeliUerini hisssdiyordum. Rutoprağı dinleâitn. Bana öyle geldi ki: ! ğunu 1iç düşühdün mü i.Ji? Işte kondi ktımdaki hile kaldırmaz bir ç>ft göz, vaBir aralık ayı seherinde uykusuz gfçen kendindan korkuyörs'Jn. Görüyorsun ki kur ve sitemli bakıçlarmı virdanıma dibir mukadderat gecesinaen sonra şu aşk, senin damarlarını tutuşturup ke ! kerek: <rGaye senin mes'ud olman mı CİGERDELEN dır?» diye soruyordu. Tuhaf sey... Beni su gibi yumuşatıp her gün bir kahba döken, Nur gibi ışıklandırıp köksel iklimlere akıtan bu askımla mutlaka bedbaht olup ölmem mi iâzımdı? Acı bir isyanla içimdeki gözleri arıyor, onlardan son hakikati çekip koparmağa çalısıyordum. Soruyordum: «Pfeki, gaye mes'ud olmam değilse r.edir? Nedir gaye?» İçimdeki gözler dindar hir mahzunlukla kapanıp düz belirtili karşıhktan kaçıruyorlardı. Ah... Gayenin ne olduğunu ben pekâlâ biliyordum. Daha doğrusu içime derince bakmaktan kgrkmasam her an bilebilirdim. Son bilgilerin üzerine yürümeğe cesaretim yokru. Boğulan bir insan gibi insiyakî hareketlerle derinliklerden l.ı'rrulup satıhta kalmağa çabalıyordum. Ayaspaşadan döndüğüm sabah gene ipcambazı gibi bir hafiflik perendesi bularak kendi kendimin elinden sıynlmağa muvaffak, oldum. Ölüm n ü ? Adam sen de... Velev ki... Olürsem, yerineceğira tok bir şey vardı: Plânlarımı bitirmeden, Trakyamm imarını görmeden ölmek. Yoksa Canzi uğruna yanrp tüksnmek başlı başına bir saadet olacaktı. Taksim mrydanmda sabah gazetelermi aldım. Canım eve gitmek istemiyordu. Sıcak bir şeyler içmek için sabahçı kahvesi aradım. İlk tramvaylar geçıneğe, sok^klartla hayat ve hareket beürınege b?şlamıştı. Kapı dibinde tutturmuş oldugıım tekerlemevi, bana ferahlık •»•erdiği için, dilime doladım. m ror) c a ı y.!d'x'«!mı« "SEVÎM v e SEVİNÇ, Kîrüejiar Prograrr.dan «onra DANS> V t n e i ı v« Varye» •n'ndai sonra s e taracan;xea PAV'YON CAZ Ils 4*n*. n t ı t ve olmasını dUerim. B. FELEK Her gün f ^ a t 17,30 den 19. 3O a ktauar Pazar gUnlarl •«bahları ** de* * e kadar Zehra ve Cem Madranın 117945 çamba günü bir erkek çocuklan dünya gelmlştlr. Ebereyni tebrlk eder, y»v omür dllerlz. Doğum 1 ANSIKLOPEDf • AYLIK 15 Temmuz PAZAR günü akşamı KaragÜRtrük GİOEK Sinsmasinda RAŞİD RIZÂ Tiyatrosu S AFİYE AYL Â Kemani NOBAR TFKYAY ve Arkadaşlan 11 uncü sa5;3i çıktı Çok kuvvetli münderlca^ güzel re&m ler. E.lnlzln en lüzumlu ma<ide6İdlr. Alle nlzl ve çocuklannızı bu bllgl kayaağmd mahrum etmejinlz. Blrlncl ctldden cildll ve clldslz olarak de mahdud sayı da Kalmaaıiîtır. Evvelce perakende olarak almış olanla»* İçin clld kapaklarınız da vardır. Bayllerl' ntze Blparla verlnl», ^ L