AumusuiiuuuuuumnınuıımınuiiuuıınuıuuiL Işln, Onun arkasından i Seiıir ve şahsiyeti haberieri CUMHURİYET î Temmoz 1945 f YAZILARINI OKURKEN... HEM NALINA MIHINA Saygısızhkla savaş eçenlerde, bn sütunda saygısızlarla savaş bahsine dail şaka kabilinden bir yaıı yazmıştım. Bu yazım uzerine muhterem Dr. Zeki Zeren'den şn mektnbu aldım: Sayın Abıdm Daver, 27 e 1945 tarıhli Cumhuriyet gazetesiuin i'.Iem nalma hem cuhına» siıtununuzdaki «Saygısızlarla savaşmak jçîn> başlıklı yazınızı okudıun. Kaleminiz, bu neş'e yaratıcı eserini, okuyucularınızâa şen bir tebessıun uyandırmak içm yazdığına ve o arada da kurulması tasarlanaa «Saygısızlıkla Savaş Kurumu» nu okuyucularmıza tanıtmak istediğine şüphe etmiyorum. Önce ,ber.irn bu sene Kadıköy Paıti Başkanı olmadığımı belırttikten sonra brna ve dolayısıle arkadaşlarıma, U5*e seçmek bakımmdan etmek lutfunda büluuduğuruz ta\siyelers tesskkur cderiz. Fakat, kısaca dıyeceğim ki, sayın Dav'er, biz. hiç sizin gibi düşunmuyoruz. Yerinde ve gereğinde gozellıkle ve tatlılıkla yapılacak bir dılek en kaba ve görgüsuz insanları, istenılen doğru yola süruklıyebılir. Bu kurum, kurulursa çalışmalarında, ne pazı gucu, ne de şiidet kullannıak niyetmde olmadığı İçin üylerimizın ne pehlivan, ne de boksor olmasına lazum yoktur. Terbıyc sisenılerin?.en dayağı kaldırma*a uğraşan bir toplulukta, iyi duygu ve niyotlerle çok işler yapılacağma inanıjoruz. Bızuıı ata sozumuzdar: Tatlı dil yüanı bile kovuğıından çıkarır. Yazınızda misıl aldığmız hem suçlu hem güçlü tiplerle bıle soğukkanlılıkla konuşabılecek vatandaşlardır ki bu ulkii yolunda bize yardım edecektir. Hikâyelerinızde olduğu gibi, saygısızın yüziine dik dik bakmakH, veya her hangi yasağı onur kırıcı şekilde hatırlatmakla vatandaşlar pehlivan da olsalar iş goremezlcr. Bu yolda çalışmak için kalın pazılı değil, önce güzel söz ve iyi duygulaıla hareket edecek ve ancak bunun 6oknıediği yerlerde kanun ve nlzamlardan faydalanabilecek ve bu işi memleket vazifesl bilecek vatandaşlara ihtiyacımiz var. Üzüldüğüm şudur; Sizin okuyucularlnız çoktur. Neş'eli yazınızı görüp de, yazının lâtife çerçevesi dısında kalmasl gereken maksada, kurumun medenilik yolundaki memleket davasma safredilecek emeklerin boşa gideccğine şimdıden hükmedeceklerin bulunabilmesi ihtimalidir. Böyle bir ihtimale meydan vermljeceğini sizin nurlu ve daima faydall kalemınizden umus'orum. Saygılarunla. Dr. Zeki Zeren Ttb Fakultosl Profe=örlcrlnden Muhterem doktora kısaca cevab vermek isterim. Ben, saygısızlıkla savaşın en hararetli taraftarlarından biriyim. Bn konu etrafında bir hayli yazı yazdıJırn gibi, geçen yıl İstanbul radyosunda ve Halktvlcrinde verdiüm konferanslarda, sayjısızlı^a karsı savaş lüzumundnn b.ıhspttim. «Hemşerilik âdabı» adk altında verdigim bn konieranslan, «Düııkü, Bufrünkü, Yannki Istanbul» Isimli kitabıma da koydum. Garb medeniyetini kabul etmiş olan bizler icin hemşerilik âdabını bilmemek, bilip de saygısızlık etmek büyuk bir kusurdur. Bu harbin nakil vasıtalarında nıııcib olduğu darlıklar, esasen mevcud olan sayçıçızlı|;ı artırdı ve adeta kökleştirdi. Egoistler, benciler çofaldı. Bütün medenî dünyada, yazılmamı; bir kanun halinde tatbik edilen sıra hakkına riayet yerine açıkgdzlülük ve saldırganlık kaim oldn. Yer verme deül, yer kapma, bir marifet şeklini aldı. «Saygısızlıkla savaş kurumu» nun tesirli ve başarılı bir savaş açmasım dilemekle beraber butun okullarımızda, Ilalkelverinde, radyoda, basında hemşerilik âdabı için dersler ve konferanslar verilmek, yazılar yazılmak suretile saygısızlıkla saygısızlara karşı umumî bir savaş yapılmasını çok yerinde bulurum. Bir taraftan nizamlar ve bu nizamlan tatbik edecek tedbirler, vasıtalarla. diğer taraftan irşad yollan ile meden! terbiyemizi yükseltmek zorundayız. Bn konuda bilmediklerimiz ve bilip da riayet etmedigimiz şeyler pek çoktur. Bu bahse tekrar geleceğim. Yazan: Ömtt Rıza Dcğrul İ Bugün, bütün okur yazarlarımız güıı çecek vazıfeler başkalaşmış olurdu. Fadelik gazetelerın siyasî yazılarmı ve kat demin dediğımiz gibi, bizde basın baş yazılarmı anlaya anlaya, seve seve hayatının en ciddi inkişafı 1908 meşruokuyarak memleketimizi uzaktan ya tiyctile başlar ve memleketimiîde siyasî kından alâkalandıran her konu üzerirı yazıcıhğm temelini atarak bu yeni de durmak imkâmru elde ediyor ve bu variığı yükseltmek, Yunus Nadi ile sayede anîayışları genişliyor, kavrayış muasırlarının eseri sayılır. ları derinleşiyor ve memlskat menfaÜstad Yunus Nadinin bu şefefli hizatlerini daha içten ve daha candan meti başarmak yolundaki himmet ve hususiyetleri idrak ediyorlarsa, bunu her şeyrien gavretin kendine göre [Yunus A'adi Abahoğlu, «Cum/ıufazla, son nesillerin yeni bir siyasî eie haiz oHuğu şüphe gdtürmez. Herşeyden riyet> i tesıi ue neşretmeğe ba.jla; biyat yaratmış o malarma borcludur önce onun kalemi engindi, kıvraktı, dığı gunlerde ( «Yeni Giin» den kuvvetli idi ve seçeceği her mevzu.ı lar. mCumhuriyet> e) başlvjı altında bir Tekel Urrum Müdürü, Hurrem Şeren Bızim siyasî edebiyptımızın ömrü, hâkımdi. Kaîenjinin her vasfı, şahsiyeyazı scrisi yazmağa başlatnıştı. Aşcıtinin en belhba=h vas'.flarından biri oi dun sabahki Ankara ekspresile şehrizaten kısadır. Çünkü siyasî edeb:yat, 1 çjtya aldfıımız makale bn seridensöz hürriyetinin verinidir ve bizim bu duğu için kalemi. her lâhza, emrine mize gelmiştir. Tekel Bakanhğım l gi dır. 31 mayıi 924 te çıkmıştır ve lendiren meseleier hakkında Or'aşarkhürriyetle aşinahğımızın eski olduğımu âmade idi ve asıl mühimmi, her lâhza lvc şuphesiz MUlî Mucadele larihiaynı istekle, âvnı ö'leyişle ve aynı gür ta bir etüdlcr seyahatine çıkan Hurre.'.ı iddia etmek çik güçtür. Bızde söz hürvin üzerine eğilecek bnjlan oyŞeren kendisüe görüscn bir arka^.ışıriyetinin kökieri ohs olsa Tanzi'nat büz'mk^e ona hizmet ederdi. f drıJatmakta büyük rol oymv.cakUslubu şahsiyctinın damgasını ta^ır mıza seyahati etrafında ezcümle şun:a: . devrine dayanabilir. Daha önceyse tn.] soylemi,tır: memleketimizde siyaset, mutlak bir dı. Bir yazının ona aid olup olmadığını 336 nisamnın ilk haitası zarlında <. Tekel maddcleıinin yabancı momkudreün inhisannda idi ve söz hür anlamqk için imzasır.a bakmağa lüzum leketlerdeki satışlarını arttırmak ve oraya henüz vâsıl olmuş olmanm ve j rıyeti umumî bir hak değil, müs+esna bırakmazdı. yeni görülBcnce bu üslubun en nıümeyyiz vasfı, gene yabancı devle'ler içinde tekel memleketin de henüz bir medenî cesaretti, Bu müstesna cesaretin mükâfatı ekseriyetle: Olümdü. hararcti ve c?nh!ığı idi. Onun için m 1 maddelerimize zengin birer pazar bııl mektc bulunmasmm ilk hayret anl.ıgectikten sonra Ankprada büFakat Tanzımatm ilânından sonra lî bir dava ortaya çıktığı zaman kırk mak maksadıle çıktığım bu «eyahntlon n elli gün dahi ona temas ettiı>i halde ne fovkalâde memnun ve mutmain olarak yük bir boşluk içinde bulunduğuiı kok salmağa başlayan söz hürriyeti ve hissine kapılmaktan kendimi alamamabu sayede peyda olmağa başlayan ?iyo mevzııu yıprandırır, ne de okuyanı u dönüyorum. ğa başladım. Bir kere Ankaranın kenset diü ve sivaset edebiyatı da, arıza sandırırdı. O her gün aynı mevzuun yeri Irakta tekel muamelâtı yabancı eller lara uğramak yüzünden gelişmemiş, bir cophe=ini, yeni bir safhasını bulur, vasıtasile satılmakta idi. Irak hükume dinöe ancak icabında uyanıp canlanmak ona yeni hayat ve heyecan katar, ve tinin gösterdiği kolaylıklar bilâkis onun doğuşile Ikinci Abdulhasayesinde suretıle bertaraf olan bir nevmi müstağbunları okuyucuya aşılardı. midin istıbdadı gibi yaman bir kayaya Şapka inkılâbı sıralarında Atatürk ve Yunus Nadi Abahoğlu Bağdadda kurduğumuz satış deposile rak hali var gibiydi. Baştan aşağı gezerMillî bir davanın müdafaası. Yunus satış imkânını elde etmiş bulunmrkta sin: Yalnız uykuda değil, insana sanl'.i çarpması bir olmuş ve bu yüzden tabiî bir seyahat esnasıııda (1925) şaıtlar içinde gürbüzleşememiş ve ser Nadimn bütün zekâ ve kabiliyetini yi7. Suriye ve Filistinde Te':e!e aid ?a o!ü bir memleket hissini verirdi. O zacoşturan, varlığınm bütün fikir kay tışları biz kontrol edebilmckteyiz. Çi'.i man orada vali vekâleti yapan Defterdar Ziıaat mektebinde müthiş bir varlık mutevazıane bir şekille ifade ediyor. pi'ememişti. naVlarını volkanlar gibi çalıştıran bir kü buralarda Tekel satış acen'alarımız Yahya Galib Bey ki birincide oldvğu yasıyordu. Paşanın şahsını görmek ve Düsturu vazeimişizdır. Milletin istikUAncak 1908 inkılâbı bizde söz hürrigibi ikincisinde dahi Büyük Millet Mec hele onunla konuşmak mutlaka in?ana lını vatanın son kaya parçası üzerinde vesile idi. O davayı kazanmak, onun bulunmaktadır. yetinin ve doîayısile sivaset dilinin ve mudafaa edeceSiz, kurtaracağız veya lisinde Kırşeb'.r mebusudur kendi ' ? i huzur ve ktirahat veriyordu. biricik endişesiydi ve dava kazanılsijaset edebiyatının yeniden canlanrr.3Mısırda yapılmakta olan ioki ve ti', liyetlcrile ortali'ia biraz hayat dahi vereğer mukadderse öleceğiz. Fakat emadıkça durup dinlenme nedir bilmfzNisanm üçüncü veya dördüncü güğa başladığı tarih sayılmak icab edor. di. Mılli savaşı kazanmak sırasında Ye tün satışı i;leri de tamamen iııtiza.na miniz ki ölmiyeceğiz ve kurtaracağız. mek istivor gibi guiür.üyordu ama bu nü Paşanın ısrarile görü^mek üzereBu sıraya kadar siyaset dilimiz ve Gündeki neşriyatile Hatay dav.nsı girmiş ve azamî kâr temin edebi'.ccek canlı adamın canh hareketlerinin de Evet, hepimizin maksudumuz ve ilk defa olarak geceyi dahi Zhv.at sıyaset edebiystımız. hiç bir ciddî in ortaya çıktığı zamanki yazılarmı hatır bir vaziyette bulunmaktadır • mahsus neticeler verdi^ı görulemiyor ve azmimiz bu. Oraya varmak için daha mektebinde geçirdim. kişaf gösterememiş ve nesir dilimizin yı iamak bunu belirtmeğe yeter. anlaşılamıyordu. Derhal çalışmağa koevvelden verilmiş krrarlar ve halledilğın yığm kusurlarmdan ve yapmacıkFakat millî bir davayı kafasının bümiş meseleler olrnak lâzjmdır?. İkinci seçmenîercien yal.iız 210 yulmak lâzımdı. Eu beyaban içinde işsiz Paşa: larmdan kurtulamamışür. ve güçsüz olarak tek gun geçirmek adetün verimile, kaleminin bütün kuvvekişinin öldüğü veya aynldığı A be çocuk, hani kahve!.. Benim itikadıma göre, bu türlü Fakat 1908 de meşrutiyetin ilânı ü tile ve ruhunun bütün heyecanile müta insana yarı ümıünü kaybettirecek bir tesbit edildi kararları zaman zerine iş değişraş ve bu dilimiz de ha dafaa ettiği sırada da gene kalemiııc Dediğı zaman saat gece yarısmdan büyük vaziyetlerde melâl ve mıhnet membaı olabilirdi. Kıvaya, güneşe ve hayata kavuşarak yeni hâkimdi ve onun asıl büyük mezlyeti Muhlddm Üstanda^ın Istanbul millct rık dokük vilâyet matbaasında haftada sonra ikiye gelmişti. O zamana kadar verir ve meseleleri de o halletmiş bubir varlık göstermeğe başlamış, de^erü buradaydı. Çünkü davayı kazanmak vekllliğino seçlm mazbats;ını tetklk eden üç gün çıkarılan (Hakimiyeti Milliye) yi çocuk üç defa kahve getirmifti. Paşa iunur. Bu itibarla ben zannediyorum siyasî muharrirlerin himmetile sivaset için çahşırken dış gözü gibi, iç gözü do Buyuk Millet Mecllsi ırazbata cncumcninin o zaman Hakkı Behic Bey yazıyormuş. şetir'len kahveleri hesaba katmıyor, ki kararîar kendi kendine verilmiş ve dılimiz ve siya?et edebiyatımız, büyük açıktı ve onun müdafeayı mücadeloye bu seçlm halıkındakl itlraz dolayıslle Is Daha ilk günden itibaren Hakkı Behic bir kere verilmiş olacak kahve emir ve meselcler de kendi kendine hallolurbir hızla ilerlemek ve zenginleş.nek çevirmemefini, davayı, ehak> ka dayıma taubul scçım heyetindcn maluraat i;.temış bana: kumandasının mütemadiyen tatbik o muştur. Olunmıyanları varsa onlar da \e bu mr.luruatm gdnderümış oldıııjunu yolunu tutmuştur. sını ve hakkın ku' vetini beürtmesini ya7mıştiK, Srçıme itiraz edeu 7at İstanbul lunup bitmosini istiyordu. Şımdi va olunur giderler. « Birader. para ile degil. sıra ile. Ar ziyeti mütalea ediyorduk. Ben Kuşça1908 inkılâbı üzorine gazetecilık tari sağlardı. Onun na?.arında haklı bir da Iklncl sc'mtr.Ic>r!nden onda seki7lnin ol Mecli'îin ne vakit toplanabilecehdan çektiğim telgrafa aldığım cevabın kile memlek«te bu bakımdan hizmet vanın müdafaa kaynaklan, asla tüken müş veya ayrılmış oldıi'Juııu İddia edivor. tık sen al baknlım şu gazeteyi.» ni tahmin ediyoruz? Bir de acaba ve bu iıalin seçlme mânl olduğunu blnaDemiş ve pek iyi etmiştı. Evvelâ bu Ankarada gördiiklerimle tamamen itieden ve hizmetlerini bugüne kadar de mezd', ve herşeyden önce bütün bu her keramoti Meclisten beklemek nienalpyn 1 e.velâ iklncl seçmen saj'ismın dol beni oyalayacak bir işti. Fakat kâfi dclâf edememesi şeklinde gizli bir ıstıra yctınde miyiz? Açık söylcmek için ben vam ettiren bir çok kıymetli şahsiyetİ2 jaynaklan kul'anmak ve sonuna kadnr durulma ! lfmm pc!di"lr.l ı'erl suruvordu. ıın en onemlilcrirıden, en unutulmaz kuPanmak g°rekti. Ondan sonrasını Polls vaMta'İIe yapılan araştırmalarda İs şiildi. Hergün Paşanın karargâhı olan bm zebunu idim. Pasaya çaklamadım ki bu niyet ve knaatte değilim. Zaten ıs• . mesafede kendi huzuru aznmî emniyet ve i'miîannr'an birini üç gün evvcl kaybetmek idare etmekse başkalarına aiddi. tınbuı'lin ölıım ve ıızakl^şma suretlle ay • e şehirden yırrni dakika tırabım da ondandır. rılan lkırcl feçmen sayısınm 'J1O oldıı r u bulunan Zıraat nektebine çıkıyoıdum. nanı mucibdi. Fakat üst tarafı da inle en derin teessürü duyduğumuz Y J Us'ubunun mümeyviz vasıflarmdan Bu ıstırab beyhude ve bu kanaat trsblt ed lrr.lştlr. Şehlrde reye lştirak cdcn Paşa ile konuşuyorduk. İşlerin içyüz'me sann bir boşluk, bir çül hissi vermek'e nus Nadi ustndımızdır. Onyn gibi ta olan hnraret ve canh^ğa, vakar ve cidhiç olma7?a eşkâli zâhiriyesile eşkâli "rln sa\ıı gozonıinde tutuiarak ayrılan üaha ztyade nufuz et'.'.'.tçe hayret'm ar o kadar kuvvctlıydi. meşrutıyet inkılâbındanberi memleke diyeti de ilâve etmek icab eder. hakikiyesi arasında galattır. Ben bilâIklici EC( mcr. smiMnm mevcudun yıı^de tıj'ordu. ilk «ün'rrin bende bırafctı£ı 1e bu yordon hizmet eden üstadîar Düsüncelcri'ıin temcü. Türk müle'î \ irml^ind< n az oldıuı^ bnıaccalcvlî Mu Oyle görünür Nadi Bey, dedi, öyîe kis her kerameti Meclisten bekliyenloriçinde hayatta ka'anlara uzun ömürier ne inar.mak, or.un haııka 1 ::' varatmok hiddin Ut10'1daC'in aîchi'i ovların îı^nuni intıba, bıiyük bir çöl ortnsında çok küf çük bir vaha lü=si idi. (Heyeti Terruilive görür.ür. Zaten bu büyük işin zevki de denim Nrdi Bey. Bir devre yetiştik ki ve ?fıyetler dılerken Allahm rahmeti kudretinde olduğuna, umduÇu ve dile nıi' a'"fla oldııf,u onlnşılmıs \p kevriyct namına Miı^l^fa Kemnl) inızasile büt.in işte buradadır. Bu çölden bir hayat onda her iş meşru olmalıdır. Millet işne kavuşan kıymetli i^tadımızm siy.ısî diği istikbali kuracaî'na, dünyanın PII Dia^bT.ı oncumenlne bildirllmlştlr. me r n!ckcte yayıjan, forde lıitab eden, çıkarrnak, bu inhılâlden bir teşekkül lerinde meşrulyet ancak millî kararlara (iilinıizi doğru'tmak, gelhtirmek ve her i^eri ve en kuvvetli milletleri arasında İzmir fuarma ha2ir*ık eemaate hitr.b eden, millete söyliyen, her yaratmak lâzımdır. Maamafih sen orta ısttnad elmekle milletin temayülâtı umaksa'Jı edaya yarar hale getirmek yer alacağma sarsılmaz, aşınmaz bir Tlcarct ye Ekoroml Ba'.anlıklcır'nın omrl kese cevab veren tebligatın menşei he dakı boşluğa bakma. Boş görünen o sa mumiyesine tercüman olmakla hasılyolund?kı hizmetlorini ve muvaffakl iman beslemekti. lızerine şrbıımlzde tpçokkul cden Izmir rr.en hemen ya'.nız Mustafa Kemal Paşa ha doludur, çöl sanılan. bu âleınde saklı dır. Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkyetîerini belirtmeği vazife sayarız, Ilhamının bütün kaynağı ve hayat fuarı komitp^i üç gıifidenbeıi devanıh ola dan ibaretti. ve kuvvetli hayat vardy;. ö ı . W(UMtrs nwy«Jnıt. O esaret ve zılleii kabul et»• » •Hakikat şu merkezdedir ki ihınus fplsefesinin bütun temeli bu ınanJı. rak toplanarak reUrınıi^doki sanayicılerl tir, o Türk milletidir. Eksik olan sey mez. Fakat onu bir araya toplamnk toplanmış \e I^tanbuldakl sınai mc.cudıınun Ortada Heyeti Tcnsiliye diye mü teskilâttır, işte şimdi onun üzeıinde ve kendisine: (Ey millet! Sen esaret Nadi kendisi gibi meşrutiyetle beraber Her lıâdiseye ve her meseleye bu gözle kararda temslli için on^mti kararîaryerılgazfctechk yolüe siyaset alanına atı bakar ve bu inana uzaktan, yakından (nlştir. Bu kararlara gore, İstanbuldaki pı toşekkil, icabnıda içtima eder ve ka yiz.. ve milleti kabul eder misin?) diye sormak lâzımdır. Ben milletin vereceği celarak memlekct davalarını ve mesele saldırmak istidadmı gösteren hareketi, nal muesfe^eler fııarda gmp grup birer mr verir bir heyet yoklu. Esa^en öyle bir Ben pratik olmağı iltizam ettiğim için vabı biliyorum. Ben milletin büyüklülerini anlatmayı ve aydmlatmayı m« en büyük duşman «ayardı. Kalemi o pa\Iyonda yer alacak, fakat buyuk fabrl heyet varmış ama şimdi azası da'îım':lek edinenlerle beraber siyaset dılimize zaman yıldırımlar saçar ve zehirler kalar ayn birer pavlyon l^^r.l edoc ktir. tı. Ankjıada bulunan bir iki ki^i de dojirudiin doğruya Yunan cephesıne ta ünü biliyor ve bu sual karşısında Bu fabrikalar kendl tezgâhlarınd»n bir kıs hr.ttâ içtimaa bile lüzum gormüyorlar, arruz ettim. Orada mütehaşşid muntave siyaset edebiyatımıza unutulmaz püskürürdü. mını i?ler hnlde fuarda gö";terocek ve bu her şey Ziraat mektebinde Mustafa zam bir kuvvet vardı, ve onun karşı onun o suali soran çocuklarını harzıcan hizmetler ifa etmişler, menıleketin iç Millî tarihim'zin son otuz beş yıl rada lmal&t yapacaklardır, 'j(> bu>uk fabedecek gibi seveceğini ve almlarmdan polit'kasına, dış politikasına aid ko içinde gbrüp geçirdıği iyi, kötü bütün rlka bu şekilde fııara lştlrakl kabul et Kemal Paşa tarafından takrir ve tednr sında da bizim gayrimuntazam kuvvet öpeceyini biliyorum. Ben biliyorum ki olunup gıdiyordu. Denebilir ki Heyeti leriıni?.. Bence cepheyi tutan ornd:ıki nularla dünya işlerine ve politikasma hâdiseler karşısında yazı yazan, fikir miştir, bu millet kendisine bu suali soran çoTıcnret erbabı l=e Sergl Sarayı birıaMnda Tem.<uiye biz'at Mustafa Kemal Paşa Kuvayi Milliye deyildi, belki (Mılsn) cuklarının hep o esasa müstenid tedabir aıd bütün konuları sadelik, incelik, de ve mütalea yürüten Yunus Nadi, bu rinlik vuzuh veya ipham, elhasıl siya ctuz beş seneyi yaşıyan okur yazarların ayn b!r kısmı içgal ederek nunıuneler teş iui. Z..hırde onun namına imza ediyor hattı denilen siyasî vâhime idi. ve tertibatmı canla başla kabul edecu. Hakıkatte o dahi kendisinden ba;k.i set gereklerine en uygun ve memlpket kafası ve duşünüşü üzerinde muess'r ol hlr edeceklerdlr. cektir. Onun için işte ben şimdi bu yolPnşanın gözleri parladı: bir şey dcğildi. Milleti muhit olan bümenfaatlerine en yaraşık tarzda ifade muş, memleket kafasının esaretten kurdayım, onun çok sağlam bir yol olduIsveçten gelecek vapurlar tun muşküıâta nasıl galebe edileceî'no Eunu bana Sıvasa da yazdınızdı, o ğuna kani olarak... etmeyi kolayhstırmışlardır. Fakat bun tulup hürriyete kavuşrrasına ve bu Isveç'e Gotlcn";urs limanından hareket peiince hani kaymakam Mahmud Bev ceplıelerden de aynı mealde müracaatlarm başardıkları iş, yalnız ele aldık hürriyeti tekâmul ettirmesıne hizmet edon Vosland i=im!l Is< cç u p u r u m n çar Fakat Istanbulda düşmanlarla birkumandasmda olarak Geyve istasyo ler vaki oldu. Isteniliyordu ki Sıvasta ları konulara uygun bir ifade tarzı bul etmiş mühim bir şahsiyettır. Onun bir tanıba \evp perşenıbe günü limanmıza nunc'a gördüiiümüz Kuvayi Milliye süveya surada burada otıırarak vakit g5 leşmiş bir saray olduğunu bilmek ve gelmesi fceklenmektedır. Bu çilepln hanıu, rraktan ibaret değıldir. Aynı zamanda birinden farklı binlerce ve binlerce ko 55İnl öumerbouka ald unemll miktarda varilsri yok mu, işte bugünler için eliçirecpğime sanki buralarda boş vık't hiç olmazsa bu teferruat üzerinde bazı kafslarını bilşi ıle beslemek, eski ve nuya temas eden kalemi siyaset dili.ni Eelîuloz, makineler, iki otobus, az miktar miHe bellıbash kuvvet olarak ancak geçiriyormuşum gibi gideymişim de, kararlar almış olmak lâzım değil midir?. yeni tecrübelerle olgunlaştırmak için zi zenginleştirmiş, siyaset dilimizin ya da kâ;ıd, yağ ırakineîeri ve muhtellf cins onlar vardı. Onlar da bittabi devamh bir o cephelerin başıra geçeymişim. Ba c it Onların hepsi malumdur. Fakat çnhşmışlar, bunlarm ikisini, millî men rattığı edebiyatı geli^tirmiş ve gürbüz eşya tcşkil etmcktedlr. tkincl çUcp olan şey olamazlardı. Orada izah etmiş ol bir müjahede ve telâkki bu noktai nabizim bildiğimiz hakikatler milletçe de Vaholand da blriııci İsveç vapurilc aynl iaati korumak için kullanmanın bütün leştirmiştir. Onun kalemine karşı borgJnde vcva bir gun ara ile gclecektır. Bu dugumuz veçhile onlar ilânihaye di ?ara hak verdirebilir. Fakat benim o tnmamen malum olunca onun mukarinceliklerine akıl erdirmhler, dikkat ve cumuz çok bjyüktür. ikinci çt,fpin ham\ılc«ıni daha zlvade mıın sîplin altında yaşıyacak kuvvetler de raya gıtmekte hiç isticalim yoktur, ve rerat bah^inde dahi bizim gibi düşümuhakemelenni daima sefetrber tutaOna bir de kalem sahibi sıfatile, ga tclif ı r i ^ a a ve yazı kâiıdları ıle maJcıue ğillerdi. Onlar herhangi bir heyecan o ccp'ıelerin hayır ve selâmeti içm is neceği neden kabul edilmemelidir. Ben rak lâhza kaçırmadan millî men zeteci sıfatile büyük bir borcumuz var teşkil etmcktedir. ve halecanla yataklarmdan dışarıya uğ ticalim yoktur. Mustafa Kemal Pa;a bilâkis milletin bu hususta daha salim, faate sımsıkı sarılmışlar. ve onu ko dır ki onu da belirtmek isterim: Her ikt şîlcp de m tcmmurda llr.ınn' ramış mubarek kuvvetlerdi. Fakat ilk Demirci Mehmed Efe olamaz Nadi Bey. daha kat'î kararlar vereceğine kaniim. rumak ıçın tutulması gerekleşei' en Yunus Nadi kalem sahibinin bir âm mızdi'i harekt't cdeccktir. Fakat Vasland heyecan onları geçtikten sonra yatak Bunu böyle söylemekle oradaki arkauygun yolu hemcn tayin ede ek onu me adamı, en geniş ve en yüksek ölçü vapuru doğıuca İs^eçe gldeceği lçın ora^ı larına avdet etmek ihtiyacmdan nefis daşların kadir ve kıymetlerine halel Hulâsa millet bu halâs cidalinde bütün vaziyeti bütün vuzuh ve sarahatile Içfn hnnıule alacak, Ya^oland lse Bcyr'.ıt müdafaava koyulmuşlardır. de saygı değer bir âmme adamı, bir ve İ^kenc'erlve için hamıııe yüklıye.Vitır. lerini menotmemeleri ihtimali galibdi. vermek istemiyorum. Bilâkis onlar pek gördükten sonra aledderecat en sal:m, Pek iyi hakikî kuvvet. pek iyi hakikî 'yi adamlardır, ve vatan için işte feBu yüzden meşrutiyet inkı'âbı üzeri lıalk adamı, bir millet adamı olduğ'inu Yagoland şilcpine Muttefik denız kontrol en makul ve en yüksek kararları vene gazetecilık yolüe memlekete hizmet gösteren ve yaşatan, bir şahsiyettir. daî"esi tarafından İ^kendcriTedPn vuk Jıî tertibat?.. Onlar neredeydi?. Ortada dakârane çalışıp duruyorlar. Fakat ha recek ve bence muhakkaktır ki o bu cden siyasî muharrirlerimizın ve baş Şahsiyeti, bu otoriteyi haizdi ve onun ması şartile sefer musaadesl verı'ml? bu bunlara dair hiç bir alâmet görmüyor rekpf.erınin mecmu kı\Tneti vatanper bahislerdeki kararlarında hattâ seni ve dum. Yirminci kolordu merkezi olan verane bir tezahür mahiyetini tecavüz muharrirlerimızin bu memleket irfanı sahsiyeti bu mesleğin hem maddî. hem lıuımakîadır, Ankarada 98 katırla 150 kadar derme ederre7. Bu da bir kıymettir, hem çok beni çok geçecektir. Ben bundan emın na ve bu memleketin menfaatine hiz manevî seviyesini kat kat yükseltmişCumhuriyet vapuru Marsily.iya çatma asker vardı. Kolordu kumandanı büyük kıyrrettir. Fakat bu kıymet ma olarak işlerimize bakaîım derim. metleri çok büyüktür. tir. olan AH Fuad Paşa bile Eskişehir ha n?vî bir kıjmettir. Yunan orduları ise Evvelâ Mecüs, sonra ordu Nadi Bey. Memleketimizde gazetecilik, asırlık Memleket, bu yüzden onun kaybını Cumhurıvct vapvı; u içinde 1OO f yakın mczilere sahib olsaydı, bütün bu irler derinden hissedi; or ve onun matemini yolcu ve Dc. let Denizyolları ve Limanları reketini halk ile yapmıştı. Den.lebilirdi maddî bir teşekkül olduğundan yalnız Orduyu yapacak olan millet ve ona çt ktan ba^arılmış ve bu üstadlara dü tutuyor. İşlctmesi dış hatları mııdurü Şfık Göîen 'ci o gün için ordu namına ortada fiili böyle mcnevî bir kuvvetle durdurula niyabeten Meclistır. Çünkü ordu deoldusu halde aun ak'fm, Umammızdan hiç bir şey yoktu. Hattâ kadro olarak maz. Karesi, Saruhan ve Aydın cephe msk yüz binlerce insan, milyonlarca ve bile ordu belki ancak kâğıdlprda vardı. Mar^ı;', aya harcket etmiştir. milyonlarca servetü sâman demektir. Hakikatte zabit kadrosu bile yoktu. erine karşı alâkasız değiliz. Fakat o Buna iki üç şahıs karar veremez. Bnnu Evkaf, Belediye ihtiîâfı Memleketin her znman mabihülistinadı radaki mevcurlla. o havalinin mevcudile ancak milletin karar ve kabulü ıneyBeledtye ile Eikaf arasır.da alacai: %ereo işi halletmek imkân'. olamaz. Onun için cek işlermin halli için Vi'âvette Vall nraa olan ordu o kadar yok olmuş, o kadar bunca taleb ve müracaatîere rağmen dana çıkarabllir ve bir kere bu hale tuzla buz haline gelmişti. geldikten sonra milletin hayat ve mevıınl Kalt Tpk'in başkanlı^.nda topianan •;or'i<ivcn şu kaıarı vernıl°tir. Vakıfla lda Fîer Mustafa Kemal Paşanın mümtaz ben oraya gitmedim. Yunan cephesi cudiyetir.e zıd olan mezalim ve tazyirr=lnin mukataa bedeli lcarei zernın ve tef ve Âli şahsiyeti olmasaydı, yalnız su Aydın veyahud Saruhan livalarımn katın kâffesinı bertaraf etmeğe mukfiz bedelinden İstanbul birlcşik ldares^ı perişan ve muzmahil manzara insanı cephesi değJdir. Yunan cephesi bütün tedir olm3k SRİâhiyetini yalnız nazariden matlubu; rt İ.7JK l!r?d:r. İstai'.'^ul blr yeis ve nevmididen çıldırtmağa kâfivdi. memleket ve bütün vatan cephesid'r. ye olarak değil, filen de kazanmış oluîeşık mahall ldaresln'n b!na ve arazi verzaman, bütün memleket ve bütun ruz. E;'er:'3 r uhte'.LT vergl ve rusuaıian Vakıf O, ama yalnız: o knrargâhı olan Zıraat miüet bu cephenin hakikî marası t u isr larrsııiden matlubu ise; ] !l,ni(i lıra mektebinde b r nevi devlet hayatı vaPaşa ıle bu vadide muhtelif meseledır. Evkaf, bu vergllerln Vakıflar •.da'o^ıne =atıyordu. Bülün bu hakikatleri cör ılduğvnu anlar ve öyle de benımserse aid olmıvan yerler için tahakkuk ettırilmlş dükten sonra oraya gidıldığinde vızi şte bu cephe o zaman yıkılmış ve Yu leri miıtalea eden uzun muhaveremiz oldu^unu iddia etmekt o:dut,'in Jtn mc? yetten hiç müteessir olmıyan, gözleri nanhlar da işte o zaman denize dokül gecenin saat üç buçuğuna kadar devam kür Ma*^ bu parayı vermlyecek, îstanoıü ınüş olur. İşte ben şimdi bu hakikî lü etti. Odilarımıza çekıldiğimiz zaman Anblr'eşlk mahalli idare^i bu vtrıe^m sahib istikbal içmde parlayan bu adamın hu rum ve zaruretin tesisi pe^'ndey'm. karanın boşluğu gozümden silinmiş, büve şaşıllerırden paravı ta'ı!1 prteeek'l'. Be zurundan insan ümid ve kuvvet alılediye de matrahların vakflvetl Fablt cl yordu. Dediğim gibi e\velâ Heyeti Tem Hattâ halledeceğimiz şey, yalnız bir tün vatan nazarımda canlı insanlarla madıgı ldd!s«]ndad!r. • Ak«l Evkafça lspr.t sıiiye fılân diye müte"5«kkil ve müçte Yunan eephesinden ibaret de değildir. dolu bir İ5tihkâm ve âbu tâbı ile naedildiel takdlrde bu parayı bilârmre odc mi bir heyet yoktu. Her şey o idi, h?r Memleketin selâmeti ve mil'.etin istik zsrları eğlendiren bir gülistan olmuşyecek^1r, sey Mustafa Kemal Paşa idi. Hevcti lâli mevzuubahistir. Önümüzde (Misakı tur. Ilk defa olarak vicdanen de pürtemsiliye naraıra gördüğüm mesai he Millî) var ki bütün prensiplerimizi huzur çok rahat bir uyku uyudum. Kuyumcrîarın istekleri yeti o zaman için biri Hayati Beyin Kuyumcular Ticaret Oflasmda b:r toplantı yaparak kuyıımcu ve ayacıîard.ın a idaresinde cephe muhaberatını idare eIınan vergi Işinl görü^eceklerdir. Ktıvum den, diğeri şimdiki Dahiliye Vekili cıılann lddla^ına göre. kendilerfnden aıı.'a Heeeb Eeyin idaresinde her nevi ve avarcılardan bile alır.an vergt ni^beti ban muhtelif muhaberat ve muamelâta gerlerden alman vergl nlsbetl tle kıyas e bakan iki ka'emden ibaretti. ve bu iki Okuhın sergisinden bir köşe ve sergiyi hazırlıyanlardan bazılan dllmiştlr Hattâ yeni kazanc kvıunu t2=a kalemin hâkim ruh ve manası da ancak Istanbul Kız Öğretmen okuiunun unun yüksek okullajda doçent old'jöu rısında. da aynl durv.m devam ettirllmeKMu'tafa Kemal Paşa idi. | 75 nci yıldönümü dün öyleden sonra nu söylemiş, gene ^ k u l mezunlarından tedir, Yapılacak toplantıda t>u cthet porüş.ılerek itlraz edilecektlr. okulun Çapadaki binasında törcnle merhum sanatkâr Neyyire Neyyirin hakutlanmıştır. Törende Millî Eğitim tırasını hürmetle anmıştır. Ziraat mektebindeki Mustafa Kemal mensubları, okulun eski ve yeni meOkulun pedagoji öğretmeni Ali kızlarına hasrettim. Cümleniz sağoiun^ Paşa karargâhında Paşaya tebaan geç, 4 ' zunları bulunmuştur. Törene öğrencile Haydar Taner de okulun tarihçesini demiştir. bazan geceyarısından iki saat sonraya rin söyledikleri Istiklâl marşı ıle baş anlatmış, ilk olarak 1870 de Maarif 945 yılı mezunlarından biri de aıka kadar geç yatılırdı. Bmaenaleyh ertesi lanmıştır. N'azırı Saffet Paşa tarafından açı'.an daşlarının duygularına tercü'nan gün de geç kalkılırdı. Bu geç yatılmanm Bundan sonra okul müdürü Bedriye okulun bilâhare Çapaya naki^dildiö.ini, olmuştur. Istanbul ilkokul öğret sebebi bilhaıa gece çalışıldığından ıleŞanda Millî Eğitim Bakanınm mesıiını o zamandcnberi momlckette ilk öğreti men korosu güzel bir konser vermjş, ri gelirdı. Paç* geceleri bir taraftan muokumuş, bunu Kız Öğretmen okulu min yayılmasına hizmet ettiğini ^öyîe millî oyunlar oynanmış, ritmik jimn^s haberatı takib ederken, diğer taraftan tnarşı takib etmiştir. j da yanmda bulunacak bir iki, üç beş, miştir. tik hareketleri yapılmıştır. Okul müdüru Bedriye Şanda aç,ş Bu söylevden sonra en eski mezunTorenden sonra davetlilere okulda hulâsa kaç ise arkadadarla en mudil eöylevinde oğrencilere tuttukları yolda lardan 88 yaşında bulunan Samiye S£.h dekoratör Vedad Ar tarafından ha meselelerı fıkır" 'ıalmde, nazariye hande, uzun uzun letbaşarılar temenni etmiştir. Müdür 77 yıl neye çıkarılmış ve mezunlar tarafından zırlanan sergi gezdirilmiştir. Sergi linde, hakikat edsrdi. ' içinde bu ocaktan 3600 kişinin feyiz elleri öpülen eski öğretmen yaşlı göz de, eski ve yeni birçok eserler arasın kik ve müna aldığmı, bunlardan 150 sinin Edirne lerle: «Dünyada bu kadar tatlı bahti da okulda müdürluk ve öğretrr.erılik Atatürk ve Yunus Nadi Abahoğlu Yalovanın imarına takaddüm öğretim müesseselerinde öğretmen, 9 yarlık yoktur. Ben hayatımı yalnız Türk yapaniarm resimleri bulunmaktadır. eden gunlerde kaplıcalarda Bütün Anka v yokluğa bedel şu Tekel uıtıum müdürü geldi Hurrem Şerer, tetkiklerinden memnun görünüyor Yazan: Yunus Nadi mal mülâkat I İsfanbul Kız Öğretmen okulunun yıldönümü Kaiıkby asliye ceza mahkemeslnde enter?san blr hırsızlık davası sona ermiştlr. Sam'slar, Abaurrahman Çelıkel ve Ahmed Tektaş admda lkl sabıkalı olup Kadıkoy ve Erenkoy r.evallslnde blr çok hırsızlık yapmak lddiaslle mahkemeye verllmışlerdlr. raptıklan hıısızlıklar arasında Erenkoyde Alıye aid blr ağıldan 20 koyun. Kavayatağmda Makbulenm evinden ıjoıt liralık eşya, Yeldeğırrr.eninde Saldtn evinden 2400 liraJık eşya çalmışlar ve daha bir çok büyüklü kuçuklü işler becermfşlerdlr. HırsızKrın y.p.lan ırgılanrr.aları sonunda suçlan «abıt görülmustur. Sanık'ardan Aodurrahman on bir sene uç ay yırmı gun. Ahmed de on sene on blr av ylrmi iki gun lıapse m&l'küm edllmlşUrdir Slr pccc Rıza adında blr adamm meskenıno taarıuz erieD F.'dvan ve Yani İle ALıne.i BdındaH lkl arSadaşı dördüncü as'lye cza mahtrnslne verılraişlerdi Oİ£yr"aki suç'an sablt görünen sanıklar beşsr ay hapse mahkum edilmışlerdır. EmiUjHÜ Askerlık şubesinden: Ordu besabına Ankara hastabakıcı ve henstre okulu birincl smıfına okur almacaktır Hastanelerimıze fazlletlerlle şefkat ve varrtım el'erlnl uzatacak Türk lsteklllerin şartlarmı ojrenmrk üzere şubemlze müracaatlerl llân olunur. Büyük bir hırsız çetesi mahkum oldu Eve taarruz edenîer Hastabakrcı okuliina talebe almacak a . 7 ' i | " prı7ar çünü =aat 10 da kulüb blna=ıncia vıllık fevkalâde kongresl yapılacaktır Eutun üyelerin gelmelerl rica olunur. Rami Gençlik Başkanhğmdan: Kulübü CUMHURİYET Nüshası 10 kuruştur. Turkıye Harlc Abone Şeraiti İcin için Blr aylık 3IMI Kr. KOıı Kr. Oç ayiık 8fM» » ıfi<M> » Altı a;lık löOO » 2ÜIM) » Ssnelik 2300 » 5100 » D i k k a t Oazetemlze gönderllen evrak ve yazılar neşrccillsln edllmesln lade olunmaz.