E Hazirsn !£45 CUMHURtYET Meclisin dünkü toplantısı Churchiirin nntku yedi saat sürdü Arsb Blrliği Konseyinhı l@p!asni!$ı ünüıı habcrlcrine göre Aıab Birliği konseyi, on yedi devlet temsilciîinin işlirakile ÎJısırda tcpianmış ve Suriye ile Lübnana yardım için baş vuruIacaK ledbirleri düşünmeğe baslamıştır. Bugiin de Mr. Churchili'in Avam Kamarasında söyliyeceği bir nutukla vaıij'eti aydmlatması bcklenmektedir. Arab Blrllği konSFjinin bütiin Arab Blrliği namına Fransarun silâh kuvvetine başvurarak kendi urzu \c ıradesini yüklemek istemesini ve bu yüzden, dünyanın en eski ve en .eengin nıedeniyct ve kültür âbidelerindcn olan Şam şehrir;i giille ve bomba yağmunma tutnıasım, mesum halkm nahak yerc öldiirülmesini protcsto edeceği şiiphe götürmez. Yani Suriye ile Lübnan hâdiselcri Arab Birliği devleileri tarafından biilün Arab âleraine karşı husılmet ve tecavüz mahiyetinde telâkki edilecck ve bu dcvletlerin hcpsi Fransaya karşı müMcrek bit vaziyet alaccklaıdır. E?asen Irak parlâmentosumm, İrafc Bskeri kuivetlerinin Suriye ve Lübtıan hâJiselerini bertaraf etrr.ck için kullanıiına=ı lehinde karar verme.si, Arab âleminin Fransızlarla doğüşınevi dalıi gbıe ahnış olduğunu belirtmckte idi. Bütiin Arab devletlerinin ayni düşiınceyi beslediklerini söylemek mümlcündür. Konsey müzakerelerindc bu fikiı hâhim olacak olnrsa, bunun şu şokli alması beklenir: Büîün A n b devle<!eri Ingiltcreye başvurnrak Suriye ve Lübnanın bağınısı/lı^ını sağlamnk için, askerî kuvvetlerini, Ineiltereye yardım clnıek üzere hartr tuttuklannı bildiıeceklcr ve onun bu küvvetlerden faydalanmak isterse bıınu bildirıneshıi istiyecelslercir. Ingiltercnin bu kuvvetlerden faydalanmak istcyip istemiycce^i ayn ayrı bir mcse'edlr. Fakat Arab âlemi bu şekilde hareket etmeklc hem İngiltrre ile ittifakını belirtmis. hem Arab bağvrrlsızliğı uğurunda her fcdakârlığı gÖ7e alrıağa hazır olduğunu biitiin dünyays gösıermiş olacaktir. Bunun açiŞa vıırduğu bir hakikat, Frnnsa ile Aınblar ara<ında düşmınlıJın sittikçe köklestiği ve en kesin l»ahicti altîığıdır. Bununla beraber Arab devletlcrinnı Fran«a ile düvü>:mek istetllklprini tnümkün meıtc^e gizlemegc <;alışaeakları ve meselenin barıs yolile hallolnT>rm«ınn daha fazla değer vcrecekleri mııhakkak savılır. Çiinkii asıl gaye odur. Bu miinasebetle göre rarpan bir hâcîise, islâm âleminin Suriye ve Lübnan ile alâkalanması ve bu meınicketlerin her halde bağnnM7rıSına kavuşmasma ehemmiyet vermesidir. Yüz milyon mü«lüman namına söz «öyliyen Hind Islâm birliği reisi, Arab Birliği konsejine gönderJlsi bir me•ajla islâm âleminin hislerine tercüman olmuş, Arab memleketlcrinin hürrjiet ve bağımsızlığına kavuşması davasına muzahcretini bildirmiş ve İngiltt're ile Amerikanm Suriye ve Lübnan lehindeki müdahalelerini minnet \e ştikran ile karsılamıvtır. Bütiin bunlar Fransanın Suriye ve Lübnanda açtığı mubarebenin Arab âleminde ve islâm âleminde çok fena <?sirler uyandırmış olduğunu jrösteriyor. Arab Birliği konseyi de Arab Birliği davasının kazan<Iîğı bu ıreniş miizahcrete güvenerek kararlanm verecektir. Baftaraj\ 1 inci sahıfede tile hükumetim arasmdaki ayrılık hiikumetle «osyalist pertİBİ arasmdaki ayrüık kadar büyiık değıldi. LibprBİler, ne pahasma olursa oisun, Avam Kam3rasında fazla mevki elde etmek hırsına mağlub oldular. Hürriyet aşVdle hareket eden bir hükumetin, ananevî hürriyetperVerliği tamamen inkâr eden prensiplere Eahib sosyabst partiginden ziyade hberallerden sadakat beklemîğe hakkı yok muydu? Liberaller bunu düşünmeüdirler. SoîyalUt poiitikası hürriyet hîkkındaki Ingiliz düşür.celerine aykırıdu:. SoEyalizmin totaliter rihniyetile, ayırd edilemiyecek derecedc birbirine karışmış olduğuna şüphe yoktur. Sosjalizmin esas akideleri yalniz her türlii mülkiyet değil, her türlü hürriyeti de yok etmsktedir. Sosyalistler harb zamanına mahsus tedbirler yerine, ssrki leziz yemeklermiş gibi, şirndiden herşeyin kontrolunu istiyorlar. Sosyalistler öyle bir devlc istiyorlar ki, orada herkes hayatmuı her hareketinde ons itaat etsin. Başhra patron, başhca proje yapan ve başiıca idareci bu devlet olacaktır. SosyaHst devlet muhalefcte müsamaha etmeğe eesaret edemez. Dünyada hür demokrasinin beçi?i ve kalesi olan bu şanlı adada, bu ibtiyar Ingiltered», Büyük Britanyada biz sıkı altına alıamaği, uluorta emlrler ve hayatımız'n her hareketi için parolalar almayı sevmeyiz. Sosyalistlik efasmda, yalniz Ingilız teşebbüs zihniyetine bir tecavua değil, fakat he^ kesin serbestçe, nef»3 almak hakkıns da bir tecavüzdür. Sr.syalist akidesiııe pöre, hür bir parlamento, nefret edikeek bir şeydir. Daha fazlaîinı Böyliyecegim. KalbimSn derinliğinden gelen bir inanla söylüyorum ki, siyasî polis olmadan hiç bir sosyalist sis'tem kurulamaz. Sosyaliritıi tervic edenlerden veyahud bugün sosyalistlere rey veren'erden bir çoğu bu fikir karşısında dehşet duyacaktır. Çünkü onlar kısa görüşlüdürler ve n r zariyelerinin kenJilerini nereye sürükiediğini görmüyorlar.» îkinci sahifeden devam Adnan Menderes arkadaşımdır. Adnan mevsıii de olsa bir çı'oaa gibi bizim ce Menderes hepiniz bılıyorsunuz ki bu miyetimizl rahatsiz eden hastalık da kanun tasarısırun komısyonda aylarca c onra da bir buiur. Işte bu 100 150 bin vatandaşı ve Meclıse intikalinuen mız, verdigim bu istatisriğe göre bu gun resmi eöscüsu idi. Bu sayın arkayü* ;$letaıelere veya topraüara sahib daş 3 ay kormsyonda kanunu işlemez olan ortakçıllk veya kiracılıkla işletilen bir hale getirmek için ince ve zarıf zetoprakları dilediğim hadlerls yapılacak kâsını kuUandıktan sonra son defa Başkamula^urma ile topraklajdırabilîriz.» bakanm 17 nci nıadae hakiandaki rr.uHatib bu topraklandırma işinde sade taleası üzerine bir usul meselesi ele ce toprak vermekle bu vatandaş'aın aldı ve tasaı :mn işler hale gelmesim ıstırabının dinririlemiyecs|ini, çünkıi ıstemedi.> Alâeddin Tiridoğlu bundan sonra Adonlara verilmesi icabeden ziraat âlât ve vasıtalarınm 150 milyon lira gibi bü nan Menderesin geçen toplantıda yapyuk bir yekun tuttuğunu ve böylece tığı uzun konuşmayı taiılıl ederek kensenede bu iş için 35 milyjn lira dona di3inia Aîeclısîe bu tasarının sözcuiutım masrafı ödememiz lâzırn geldiğini, ğünden parlamento edeblyatında pek &z bunun da güç olduğunu anlatm'.ş ve görünen bır şelulde ıstigna ettığini hatırlatarak: «Itiraf edelım kı Adnan sözlerine devam ederek damujtir ki: «Bu davayı halledemsdikten sonra ve Menderesm neyi mUdafaa ettilinl ve bunun yüzünden memleKetimizin her hangi fikir ve prensipin taraftan oltarafmda işleri işkâl edecek ve sürün duğunu anlıyamadım» dedı. Alâeddin Tiridoğlu Adnan Mend«rasin cemede bırakacak olduktan s.onra bu işi diğer bir şekilde hal ve faslsderek sözierinde ve kanaatlerınde te2adlar buikiye a^•ı^sak. ve mühim olan diğer 1 larak onun demek istediklerini şöyle ziraî reform davasını ele ?lsak, rasyonel topladı: «Ey takrir sahibi arkadaşlar! Siz habir şekilde işlenmiş, senslere taksim tdilmiş programlara bağlasak kanaaüm kıkatte haksusmız. Fakat memleketin ce daha faydalı bir hizrnet göroiüş olu buyük kütlesinin menfaatlerini koruyorsunuz. Dğruluk bizim tarafımıtdaruz.» dır ama, ne yapalım ki ekseriyet sizu> Ulkümen sözlerini şöyle bitirdi: «Menlleketimizde sanayin inkiş;ıfır.a tarafmızdadır.> Alâeddin Tiridoğlu kanun tasarısınj kadar ziraatçi olarak daha bir müddet yaşamak zorundayız.Ferdî yaşama ve bu kürsüden yabancı usullerden mülmillî kalkınma hızını hep bu toprslt hemdir diye tas\ir etmenin en hafif takalkınmasında göreceğiz. Yurd'in £er birle insafsızlık olduğunu kaydederek maye varhklarmın bu ınesleğe akışını sözlerini şoyle bitirmiştir: tArkadaşlarım; hepinizin benimle ayteşvik edeceğiz. Bu mesl3ğin insanİ3rın istidadını takviye eedici nahiyetıe ol ni fikirde olduğunuza inanaralc şunu ması lâzımdır. Yurdumuzda refahı teTıin ifade etmek isterim ki, burası kürsüve çiftçiyi topraklandırma davası ne ka lerin en yukseğidir. Bu kürsüden her dar gaye ise gene yurdumuzun diğer hakikat bütün çıplaklığile jöylenebiiir bütün mesclelerini de onunla \e\\i etmek Fakat bu kürsüyü işgal edsnıerin kalbbu derece ehemmiyetli ve oüyük bir va lerini hiç bir zaman insafsızlık ve hakzifedir.» sızlık bürümemelidir. Zira o vakit bu Lutfi Ulkümen bu maddenin izah et memleketin gerçeklerine uyularak hatiği şekilde de'ğiştirilmesi için takrir zırlanımş olan bir kanun tasarısına yabancı usullerden mülhemdir demek verdi. parlamento usulleri dahilinde brzalanıp hururunuza getirilmiş bir takriri demokrasi usulleri dışında görmek gibi haküatin tam aksi beyanlarla anıla 18 e karşı 80 irkaç gün evvel, dostumuz Şakir Zümrenitı Halicc>eki demir eşya fabrikasını gezdik. Basına, tîcaret ve endıistri . âiemine mensub davetliler olduğu gibi, fabrikanrn harb senelerindeki mamntârile alâ» kalı makamların miimessilleri de vardu Fabrikatör bize fabrikasının şimdi harb zamanır.dan sulh devrcsine nasıl girdiğini, torna tezgâhları, motörler ve demir eşya imaliııin nasıl tahakkuk ettiğini anlattı. Atöljeleri birer birer gezdik.. Ben patlajıcı maddelerin bulunduğu yerlerden uzak geçtiğimi iöylemekle korkaklıktan ziyade ihtiyatkârhğunı anlatmış olduğum için bunu saklamıya lüzurn gönnedim. Dökümhane, tesviyehane, demirhane, elektrikli eritme ocakları falan filâıı. Heyecanh bir işçi bize fabrikayı ziyarete geldiğimiz için arkadaşları namına teşekkür etti. Halbuki ne olursa olsun, bilmediğüniz bwı şey'.cri gösteıip öğrettikleri icin biz onlara teşekkiır etmeli idik... Fabrikada kullanılan demirlerden artan parçalardan istifade ederek yaptır» dığı, şişe kapsülü açan anahtar ve m«» denî keratalardan birer tane de hedi» ye eden dostumuz Şakir Zümreye arasıra sallapâü sualler somyorduın. Fabrika işlerinden anlarnadığım içia bu suallerim bazan da hazirtınun ncş'elenmesini mucib olduğundan, riyarete •bir nevi çeşni de veriyordu. Harbden sulha dönüşte yapıbnakta olan şeyler arasında kapı menteşelerini göstcren fabrika sahibi bunların yapüdığı kalıo demir saçın biraı karıncalı olsa da pek sağlam olâuğunn söylerken içimizdca birisi bunun maliyet fiatını soracak ©1du ve şu cevabı aldı: Biz bu saçın kilosunu Karabükter> 80 kuruşa alıyor ve imtiyazlı vasıtalarla buraya naklediyoruz. Amerika bu mab Istanbulda 18 kuruşa teklif ediyor, dedi. Bunu işitince de bende çafak attu Birisi 18 kuruş, öteki 80 kurus. Bizim malımudır, laran yok! diyemeyia. Çünkü bunu söylemekle fabrikalarunızın ve büyük endüstri tesebbüsümüzün temelini sarsnuş oluruz Bütçe müzakereleri sırasında yalnı» demir işinde değil bütiin mfllt mamulâtunızdaki bu pahaühğın "sebebleri konuçuldu mu bilmiyorum. Çünkü mürakerelerin gaıetelere hulâsası geçiyor. Maamafih konuşulmasa bile birim endüstrinin istikbali hattâ hayab namına düşünülecek, görüşülecck en büyük konu budur. Bizim Ratlar dünya sevivesine inmedikçe, fabrikalarınunn ma« mulâtındaki pahahlığı halk vergi olarak ödüyor demektir. Dışarıdan 18 kuruşa gelen bir şeyde alıcıyn 80 kuruşa arzedemeyi*. Her gördüğüm ve görüstüğüm salâlıijctli dostuma bunu söylüyjrum, bundan balısediyorum. Şakir Zümre fabrikası harbden sulha geçtiğini bize gösterirken bizim de sulh piyasasına hanrlandlğımızı göstercn alâmetler araştırıyor ve bekliyoruz. Bu hazırhk ve teşebbüslerdir ki 18 ile 80 arasmdaki farkı izale edecekler. hiç değilse azaltacaklardır. Sosyalist usulü ile kendi politikaü arasındaki tezadı belirten Churchill, sözlerine şöyle devam etmiştir: « Ben. aerbestçe seçilen bir parlamento tarafmdan ksbul edilen kanunlar çerçevesi dahilinde ferdin mutlak hürriyetlne taraftanm. Ben, hearkesin iktidsr mevkibıde bulunan hükumet hakkında, bu hükumet ne kadar kudretli olursa obun, düşündüklerini söyîemek hakkma ve şayed bu hareketin merr.nuniyetsizliğirü izale ve yaşayışını vslah edeceğini zannediyorsa o hükumeti iktidardan atmak hakkında taraftanm.> .ıııııın ni!M1l!l!l!!l!![|||linill!!i:!llll!l!ll!!ll!l!IHII!tnıııııııımıı Hava kurumunun 9 uncu kurultayı BaitaraH 1 inci sahUede hazır bulunmuşlardır. Başbakan Şükrü Saracoğlu, kurultayı şu sozlerle açmıştır: < Arkadaşlar, Hava Kurumumuzun dokuîunCu kurultayını açıyorum. 8on j'illar, hava meseıesinin her memleket için ne kadar muhim olduğunu bütiin dünyaya anlattı. Bu mühim mesele üzerinde kurultayımızın memleketimizin ihtiyclarına uygun esash kararlar alaciğına ve memelketimize bu yüzden büyük faydalar geleceğine inanıyorum.> Bundan sonra kurultay için bafkanlık divanı «eçimi yapılmış ve büyüklerimize karşı saygı ve bağlılık izhar olunmuştur. Kurultay ikincl oturumunu 8 hâzlranda yapacaktır. Genel merkezin raporu Ankara 4 (Humsî) Bugün Kurultayda T.HK. Başkanı Şükrü Koçak tarafından okunan rapora nazaran Kurumun 1943 geliri 8.162.586, 1944 geliri de 8.451.493 lirsyı bulmuştur. Inönü ve Etimesud kamplarında plânör, paraşüt ve uçak üzerinde amatörleTİn ve gediklilerin yetiştirilmesin« devam edılmektedir. Etimesğut tayyare fabrikası geniş bir saha üzerine kurulmuştur. Fabrikada 878 kişi iş garmektedir. 944 te ilk lstihsal yılına gtrmiş olan fabrika, lisansı îngiltereden satın almış oldu^umua Magistsr uçaklarından 30 unu tamamlamış ve" bu uçaklar Etimesgut kampımızda kullanılmaga başlamsştır. Ayda 10 Maglster uçağı yapabilecek kapasitede bulunan fabrika atölyelerl 945 progTamına konulmu? olan ikinci 30 tayyarenin yapımı lşleri Üzerinde de çalışmalanna devam etmektedir. Projesl ve hesablan fabrikanın etüd bürosunda hazırlanmış olan «thk2» akrobasi talim uçağmdan da 945 yıünda İlk seri olarak 6 tane yapılacaktır. Hava ordusu uçaklarile, kurum plânör ve uçaklarınm ve her türlü tlpte ueağın onanlması fabrikada yapılmaktadır. Motör fabrikasmm yapı işleri de eksütmeye cıkanlmak üzeredir. örr.er Rısa DOĞRUI yağmurlaı devam ediyor Zile bölgesinde Samsun 4 (a.a.) Günlerdanberi beklenilen bereketli yagmurlar yağma Baştarafı 1 tnci sahifede ğa başladı. Çifçinin ve tütüncülerin yü kat hiç bir yerde kan dökülmemiştir. zü gülmektedir. Metin TOKER Zile 4 (a.a.) Budin Zile köyTerine kamplara giriyorlar on saattenberi devamlı v« beroketli Londra 4 (a.a.) Suriyede Fransız yağmurlann yaŞması çif^ilerimlzin yli, kuvvetleri şehirlerin dışında hâli yerzünü güldürmüştür. lere çekilmeği kabul etmişlerdir. Kuvvetli Ingiliz zırîık birliklerinin himayesinde Şamdan ayrılan Fransız kıtaları sokaklarda topiann.ış geniş Suriyeli kütielerinin düşıranca tezahürlerile karşılaşmışlardır. Fransız sivilleri de Baştarafı 1 inei »ahliede şehir dışmda kendi arzularile Ingiliz dığını beliğ bir lisnala izah eylemekte kıtalarımn rnuhafazası altına alınml?lardır. dir. Halebdeki Fransız delegesinin Prof. Hacidakis, bu hususta yazdığı muharririmize demeci bir eserinde Trakjanın Yunan karakterine dair ve ilmî bir icmal yapmaktaAntakya 4 (Hususî surette giden ardır. Hacidakis bu eserLn.de diyor ki: kadaşımızdan) Bugün Halebdeki Tıakyanin en eski hatonın Yunanlı Fransız yüksek delegesi Ekselans Foulara yakın karabetl vardı. BU cihet, li <Juenot ile telefonla görüştüm. M. Fousan iiminin meycana çıkardığı haki quenot bana vaziysti şu şekilde izah etkatlerle sabit olmııştur. Miîâddan evvel ti: IV üncü asırda Kral Fılip dcvTİnde « Suriyedeki krışıklık 20 myısta Mabedonya devleti doğuya dogru ge Fransız kuvvetlerine karşı yapılan tanişlediği zp.man Trakya, Makedonya arruzlarla baslamıştır. Bu sebebsiz taYunan devleünin bir cüzünü teşkil arruz bir çok Frar.«ızın hayatına mal eylemişti. Bu müddet zarfında Trakya olmuştur. Kuvvetlerimiz sırf kendilerini o derece Elenleştirilmiş ki Milâidan müdafaa için ateş açmak zorunda kalsonra IV üncü asırda Roma İmpara mışlardır. Suriyililerin bu karışıklığa torluğu doğu ve batı olmak üzere lkiye sebeb olarak göBtermek istedikleri olay aynldıgı zaman Trakyanın bir bölgeslni gülüncdürj Suriye ve Lübnana çıkateşkil eden Bizans, do&u Roma İmpa rılan Fransız kuvvetlerinin miktarı ratorluğunun merkezi olmuştur. Ancak 500 ü bile bulmamaktadır. Zaten bu ikı Trakyanın Türkler tarafından işgalin memlekette ancak 4000 5000 Frarisız • den sonra Bulgarlar Trakyanın dağlık askeri bulunmakta ve asayişi temin etmıntakalannda yerleşmeğe muvaffak mekte idi. Memlekette durum Ingilizolmuşlardır. Bunynla beraber Trakya ler gelmeden önce düzelmişti. Kuvvetnın sahU bölgeleri daima Yunanlılarla lerimiz hüsnüniyetimizm delili olarak meskun kalnııştır. eski karargâhlarına ç«kilmişlerdir. ŞimŞarkl Rumelinin, bir ayaklanma ve dilik herhangi bir kötü anlama mâni eiyasl hareket netîcesinde, Bulgarlar olmak için hiç bir şeye karışmamaktatarafından işgali üzerine Y\uıanl)lar dırlar. Şimdilik Halebde durum sakinTrak.vanın bu bölgesinden lıicret etmeğe dir.» başlamışlardır. Yirmi sene sonra Şarki Metin Toker Rumeli Yunanlıları, Bulgnrların geniş f Suriye iaşe durumu buhranlı mikyas a takibatma uğramışlar ve iki bin senedenberi yaşadıkları ve kanlagörünüyor rını feda ederek müdafaa eyledi^leri Antakya 4 (Hususî surette giden a r r toprakları, vıt^nlannı terketmek mec kadaşımızdan) Şimdilik Surıys ve buriyetinde kalmışlardır. Lübnanda en önamlı mesele, iaşe duŞimdl Yunanlılar ancak Trakyanm rumudur. Oldukça uzun süren grevler E'.TO (Meriç) ve Nestos (Karasu) ne memleketin iktısıiiyatını çok hırpalahirlerl arasındaki dar toprak bölgesine mıştır. BuSÜn Şamdan gelen bir yolcunun anlattığına göre, karabor=aia sı'ü'tırılmışlardır. 1 ekttveğin kilosu bizim paramızla 2 lira• Bun ınla beraber gene E'.TO (Mîriç n?hri.i aş^cağımız giin e?lecek ve Yu ya satılmaktadır. Me,s!enin h?lli için... r s n ' ı Trakva gene eski tabil hududlarını 'oulacaklardır.» Londra 4 (a.a.) Reuter'in diploma Suriye meselesi Fransız kuvvetleri .şehirlar dışıtıda Yunan emeüerine dair falsolu h!r ses Başt(ira.fı 1 inrt »ahi/ed« biiyüklerden, gitgide daha fazla sakmır gibi görünüyor. Bu «ıkıcı şartlar alt'nda, harb sonrası konferansının vereceği kararların ne dereceye kadar önemii olacağıru tahmin etmek müşküldür. Bununla beraber, teknik komisyonlar çalışmalanna devam ediyorlar, bazı'.arı da çalışmalarını bitirmişlerdir. Veto meselesi, bütün ehemmijetle hâlâ uzayıp gitmektedir. Dört büyüklertn hazıriadığı Oaks projesi, tektük, hernen de ehenımiyetsiz birkaç değişiklikle kabul edilmiştir. Üç şefin içtimeı hfilâ beklenlyor; bu toplantmın, bulanan milletlerarası durumu aydınlatması ihAlâeddin Tiridoğlu kürsüye gelerek timali vardır, aksi takdirde, konferan», toprak kanununun bu milletin çoğunkıymetini çok kaybedecektir. luğunu doğrudîin doğruya ilgüendirdiDOĞAN NADİ ğini, böyle önemii işlerde millet efkâ Meselenin halii üçler konferansına rının kesin olarak aydınlatılması ve tatmin edilmesi zarurî olduğunu sbyledi mı talik edildi? Londra 4 (a.a.) Veto hakkı mesele ve dedi ki: « Arkadaşlar, bu kanunıın J^elkesinde çıkmaza girilmesl üzerine San Franoisco konferansmdakl Sovyet he miğini teşkil eden 17 nci madde hak yetinin başlıca delegelerinden biri olan kındaki önergeyi nasıl ve ni;in sunduSokolev, Mcekovaya çağırılmıştır. Bu ğumuzu ve bununla ne istedlğimizi bir rada bazı mahfıllerde, geri çağırılışm, defa daha huzurunuzda ve bütün milpek muhtemel olarak çıkmazdan kur let karşısmda izah etmek zaruretini tulmak maksadile Churchil!, Stalin ve duydum. Aylardanberi geçici komisyonTruman arasında acele bir buluşma da ve Mecliste konuşulan bu konunun hususunu müzakere için yapüdigı sa umumî efkârımızda ne büyük bîr ilgi ile karşıland:ğmı ve ne gibi tefsir ve annılmaktadır. Amerikan gazetelerinin ihtısaslan layışlara yol açtığını bir çok vatandaşNewYork 4 (a.a.) San Franctsco lardan aldığım mektublardan öğren da bulunan NewYork'lu muhabir ve dim.> C. H. P. programlarını, Atatürkün ve to usuld hakkında Ruslar tarafından ileri sürülen yeni tefsir neticesinde gi Inönünün bir çok resmî demeçlerini rilen çıkmazın vahametini belirtmekte hatırlatan ve bunların «topraksız Türk dirler. KewYork Tımes gazetesine gö çifçisini toprak sahibi yapacağız> fikri re, bu tefsir tarzı küçük ve orta deviet üzerinde birlik olduklarını anlatan Tiridoğlu geçen oturumda 320 arkadaşile lerın infialini mucib olmuştur. NewYork Herald Tribune gazetesi. birlikte verdikleri takrire dair şunları meseleyi bütün konferansa arza mec 8Öyledi: «Şayed bu 321 arkadaşın huzurunubur olmadan beş büyükler arasında halletmek için, Stalin, Churchill ve Tra za arzettlği yeni 17 nci madde olmamandan yeni talimat istendiğini bildir saydı Türk köylü ve çiftçislne toprak verme imkânı kalmıyacaktı. Tasarının mek'tedir. arkadcşlar Mesele konferansın genel, kuruluna ar her maddesi komlsyonda tarafmian topraksız çiftçlye topraK zedilecek olursa. Sovyet Rusya fiîen bütün milletlerle mücadele durumuna gir vermek imkânını ortadan kaldırır bir miş olacaktır. Moskova da ya boyun şekilde çivilenirken Ha'.iboğlu ile berae*mek, ya konferansı terketmek zaru ber komisyorrun buna taraftar üysleri retinde kalacaktır ki, hiçbir murahhas itiraz «iiyor ve bazan 1 rey fazla ile muarız kalıyorlarâı.» heyeti buna meydan venr.ek iste^ıez. Başoakanımızın da bir gitn koml«yoMüşahidlerin belirttiklerine göre, Birna gelerek 17 nci madde hakkındaki göleşlk Amerika ilk defa olarak me'in bir tavır takınmıştır. Bırleşik Amerika, In rüşmelsre içtiralc ettığini ve bundan gütere tarafmdan kuvvctle desfaklcn eonra 17 nçi maddenin yanıden yazılmektedir. tngüterenin yarı resmî bir rnasma karaf verildiğini anlatan Tiridtemsiloisine göre, güvenük konseyinin oğlu bundan sonra Aânan Mer.deresa salâbeti hakkında Sovyet Rusyanın ta uzun bir cevab verdi ve dsdi ki: « Aylardanberl bu kanunjn pek lebleri Dumbarton Oaks tasav\urlaıının hakh olarak komisyondaki oluş ve yütamamile inkâr edilmesi demsktir. ruyilş tarzını bilmek imkâmna malik olanııyan Türk basmı arasıra söylenen veya sızan bir koç söze mana vererek muhtelif istikametlerde yazılar yazdılar. bu kanun Türk efkân umumiyesinds yanhş akisler yaptı. Şurasını bütün Izmir 4 (.Hususî) Yeni Türk mllİDt huzamnda açıkça söylemek isteYunan tıcaret anlaşmasının akddnden rim ki tasarı komisyona geldiği günsonra Yunanlılar ithalâtçılarımıza 112 denberi komisyondaki bazı arkadaşlar kuruştan iki asidli zeytinyağı ve 105 tarafmdan iyi karşılanmadı. Takdir buyurursunuz ki Millet Meclısinde ancak kuruştan sabun teklif etmişlerdir. fikirfer ve prensipler çarpışır. Fikir ve Arnavudluğa bir Rus prensipler bir rriElîsadı mahsıısla bazı fikirler ve fcrmaliteîer arasına gizleneheyeti geldi rek müdafaa edilmeSe kalkışılırsa yeLondra 4 (B.Y.U.M.) Bir Rus he nilmege mahlcumdur. îşte bu değişmez yetinin Arnavudluk başkenti Tirana kaidenin en lyl misallni bu Toprak Kavardığı bildirilmektedir. nunu vermiştir. Bu sözlenmle kasde^tigim arkadas sa>nn Aydm milletveklll Japon bombardıman Konferansın girdiği çıkmaz zakerelere ve ince tetkiklere mevzu o!sun ve görüşulmesi bu kadar uzun sürsün. Gene, arkadaşlar, biiirsiniz kı bu milletin siyasî, iktısadî ve kuitürel bütun hayatım yeniden tanzim eden Cumhuriyetın hiç bir inkılâb harekeli yoktur ki toprak davası kadar gecikmiş olsun, toprak davası kadar mukavemetlere maruz kaisın. Toprak davası kador millete lâakal on beş senedir vadedildiği halde tahakkuk ettirilememiş oisun (Doğru! Bravo! Sesleri). Bunun sebebini teşrih etmıyeceğim. Malî zorluklar mıdır, siyasî bünyedaki noksanlıklar mıdır, teşrih edecek değılim. Yalniz, arkadaşlar, jaha Şeyh Said isyanının âmillerini tetkik ederken, halk dileklerinin birer makesi olan kurultayların ilki 1927 kurultayını burada yaptığımi2 zaman milletin millî bir feryad halindeki sesile karşılaştı.î. Bu ses topraksızlık sesiydi. Bu fes bir kısLTO vatandaşların baa yerlerde toprak sahiblerinin tahakkümü altında çektiği ıstırabın sesiydi.» (Bravo! sesleri, alkışlar.) Okmen bu sözlerinden sonra inkılâblarımızuı ve bugün tahakkuk etlirilmekte olan toprak inkılâbmm bir tarihçesini yaptı ve dedi ki: «Bu beş aylık mesainm muhassalaa olan tasarının 17 nci maddesi iyi bir hal almadıktan sonra köylunün yıllardanberi ihasretini çektiği toprak meveuunda ona ne veriyoruz? Tasarıdan alın bu 17 nci maddeyi, rica ediyorum, ne kahyor Türk köylüsüne?> Mümtaz Ökmen sösüerini şu cümle ile bitirdi: « Arkadaşlar! Bir g&2a ettlnlz ki Peygaaıberi bllmsm ama Türk milletlni hoçnud ettinlz. iftihar ed9biüKİniz.> Mümtaz Ökmen'den sonra Hikmet Turhan Daglıoğlu, Kemaleddin Kamu da söz alarak takririn lehinde konuştular ve aynen kabul edilmesinl ls tedüer. Alâeddin Tiridoğlu kürsüde 15 dakikalık dânlenmeden sonra 15 daiikalık btr dinlenmeden sonra yeniden açılan oturumda Receb Peker ve Emtn Sazai da söz aldüar ve aleyhtekl baza fikirlerini soylediler. Bundan sonra Tarım Bakanı söe alarak bir saate yakın etraflı bir konuşma yaparak aleyhte bulunanlar» cevablar verdi. Bundan sonra Başbakan kürsüya gelerek hükumetin toprak lnkılâbı ve bu inkılâbı sağlıyacak tasan e'lrafındakl görüslerini bir kere daha izah etti. Başbakammızm alkışlarla biten bu demecinden sonra geçen oturumda 321 milletvekili imzasila verilen takrir oya konukiu ve kabul edildi. Böylece, üç oturumdanben üzerlnde çok şiddetli münakaşalar yapılmış olan 17 nci madkabul edilmif bulunuyordu. Bugün saat 15 ten bu gece saat 23 ye kadar dev&m eden Mecüs yann (bugün) taat 15 te toplaomak üzere oturuma son verildl. Adsian ülenderes'in sözleri Yunanlılar SI2 kuruşlan zeylinyağı teklif eltiler Tiridoğlundan sonra kürsüye Adnan Menderes geldi. Biraz evvel konuşan Hikmet Bayur ve Lutfi Ulkümen de aleyhinde bu'.undukları halde tasarı aleyhinde yalniz kendisi söz söylemiş gibi davranıldığını, halbuki öteki arkadaşlarının da bu maddenin yersiz olduğu hakkında fikir ve mütalea ileri sürduklerini hatırlattı, takririn imzalaniî ve imza ediliş tarzı hakkında söyliyecak bir şey olmadıgını, kendisinin fıkirlerini ve prensiplerini müdafaa ettiğine kani bulunduğunu, yalniz müdafaasu kalan tarafın Alâeddin Tiridoğlur.un serapa pclemik olan son konuşmasm da bulunduğunu söyledi ve: cBcndeniz toprak kanunu ve toprak reformunu, riraî kalkınma davasını muhtelif cep helerinden ele almıj ve buniarı inceliyerek vardığım neticeleri belirtmis bir arkadaşmızım. Bu itibarla içinizde Alâeddin Tiridoğlundan gayri beni muahaze edecek arkadaş yoktur.» dedi. Tiridoğlu komışurken kendisi hak kmda bazı ileri eözler söylediğini ve Moskova 4 (a.a.) Izvestıa yaııyor: ileri mânalar taşıyan tabirler kullan «Çind« Kuomitang kongresi, milletdığını hatır'.attı ve bunları heyetin yükse'K takdirine bırakarak sözlerini kesti. lerarası durumun Çin için müsaid olduğu bir zamanda toplanmıştır. Fakat murahhaslar demokratık bir tarzda stçilmemiçlerdir. Esasen Çin orduları Menderesten sonra Mumtal Okmen 1944 te mühim mevzileri savaşsız terkürsüye geldi ve konuşmasına şu cüm kederek, Japonlara karşı kahramanca savaşan «ekizinci ve dördüncü ordularj lelerle başlad:ı bırakmışür. f Arkadaşlar, şu fon bir kaç gün tecrid edilmiş vaziyette Bugün, durumun taarruzî mahiyette içinde bazı arkadaşları ihata etmiş oian asabî havanın içine mümkün olduğu harekâta müsaid bir hale gelmesine kadar düşmemeğe çalifacağım. Geçen rağmen Çin komutanlığı ataletini tergün 321 arkadaş arasında benim de im ketmif değildir. Kuomintag'da bulunan zamı ve bittabi şerefimi taşıyan bir zevatm Çini demokratlaştırmak yoluntakrir başkanlığa sunulduğu zaman bir da kullândıklan ufuller de Kuominarkadaşımızm bu kürsüden takr'rın, lag'm diktatörlüğü elir.de tutmak armuhteviyatı, tertibi ve imza tarzı ıtiba zusu üzerinde şüpheye yer bırakmarile: 1) Anayasaya mugayir olduğunu, maktadır. Kuomintag'm millî birlik si2) Hâkimiyeti mUliye esasiarma uyrna yaseti de değişmemiçtir. Bu siyaset dığını, 3) Son günlerde Büyük Meclis «hakîmiyetin millete iâdesi» sözlle perte tecelli etmeğe başlıyan konuşma IST delenmiş halk aleyhtarı ve millî kuvbestiiğini önlemeğe matuf bulunduğunu vetleri ayırıcı bir siyasettir. Bu siyaset 4) Bu takriri imzahyanlarm Buj'ük memlekette dahilî harbi mucib ölabiMeclisin eerbest ve açık müzakere.iin lecek bir siyasettir ve bu siyaset bilden korkarak boyle bir teşebbüse gl hassa Kuomintag"m komünist partisıle riştiklerini bu kürsüden ilârr etti. Işte ve diğer demokrat Çin teşekküllerile tam o siradadır ki hem takrir sahıbl'i olan münasebetlerinde hissedilmekterinden blri, hem de nâçiz bir hukukçu dir.> İzvestia, Kuomintang'a hücum ediyor Mareşal Tito taleblerinde Baftaraft 1 inci sahijede edeceklennı vadediyorum. Karintiya'yı biz kurtardık. Fakat bazı milletlerarasi sebebler dolayısıle şimdiiri bosalttık. Karıntija bisımdır. Eger icab edersa b'ara«ı için savasacagız!.» Mareşal Tıto Marıbor'dan Zagreba gıtmiştir. Belgraddaki Amerikan ve Ingiliz elçilen, Tıto'nun sej'ahatte bulunması dolayısile hukumetleri tarafmdan gonderılen son notayı kendisme bildlrmefc imsânını bulamamışlardır. B. FELEK ısrar ediyor Mümtaz Ökmenin sözleri «Balkanîar ve orta Avrupanm barışı için tehlike!» ve anayasa komisj'onunun mütevizı bir üyesi olarak söz almış bulundum. Tekrar arzediyorum: « Arkadaşlar; tam ve müstefniren devam etmek şartile 26 sene sür»n Büyük Milleıt Meclisinin teşriî hayahnm bir kısmını yaşadınız, bir kısımnı bu zabıtlarda görebilirsiniz. Hiç bir ka nun tasarısı yektur ki toprak kânunU tasarısı kadar bu Mecliste uzun mü balonlan Washington 4 (a.a.> Japonlar yakında Amerikaya stratosfer balonlarile geniş ölçüde taarruza geçeceklerdir. Bombaiarla doldurulacak olan bu babnları cür'etli pilotlar sevk ve idare edecektir. Japon propaganda dairesi sörcüîü 10 marttan bugüne kadar yüzlerce balon salıverildiğini belirtmiştir. Sözcüye göre, bu balonlar 14000 metreye kadar yükselmekte ve 100 «aatte Amerıkaya varmaktadır. tik muharriri yazıyor: General De Gaulle'ün, tngilterenin Ortaşarkta oynadığı rol hakkmdaki şiddetli tenkidleri, hiç şüphesiz Ingiliz mahfillerinde çok kuvvetU tepkiler yaratacaktır. General De Gaulle'ün beyanatı, Fransız hükumetinin Suriye buhranı m.eselesini Rusva ile Birleşik Amerikanm da hazır bulunacakları bir konlerans toplanması suretile hallediİTiesine taraftar olduğunu göstermekte'lir. Gensral De Gaulle meselesinin genişlemesini ve bütün Ortasarkı lhtiva etmesini ıstemektedir. Fransız görüs tarzı, meselenin mevziî kalma?ını îstihdaf edsn Ingiliz görüşile tetabuk etmsmektedir. Resmî' Ingiliz mahfill?ri, Ortaşaık buhranına îngiltere kadar örem veren Rus notasını iyi karşılamağa mütemayildir. Ingiltereyî çeviren atev Cenevre 4 (a.a.) Anadolu Ajansınm özel muhabiri bildiriyor: Isviçredeki Yugoslav millî demokrat komitesi, memleketteki vaziyetı inceledikten sonra, Mareşal Tıto'nun iktidar mevkiinde kalışının, Yugoslavya için, halk tarafmdan kabul edilemiyecek ve Balkanlarla orta Avrupa barışı için tehlike teşkil eden bir rejim ifada etmekte olduğunu biidirnüştir. Komite, memlekette dahilî harb'n Müttefiklerarası bir silâhh ihtilâfla neticelensceğini ilâve etmektedir. Bund?n komite btitiln aiyasî partilerin, Yaita Cumhuriyet: Kuomintang Çinin yegâ kararları gereğince, hükumete iştirakne büyük siyasî partisidir. Çin Cumhu lerini temin etmelerini istemektedir. riyetinin banisi olan Dr. SunYatSpn tarafındân kurulmustur. Mareşal Mareşal ÇanKâyŞek bu pârflnin başkanı olduğu gibi simdiki Çirı hükumeti de bu partinin hükumetidir. Telgrafta bah Baçtarah 1 inci sahijede * sedilen sekizinei ve dördüncü ordu?ar Çinin kuzeyinde bulunan Çin komünist fındân karşılanmıştır. Mr. Wilson geçen harbde Amerikin ördusudür. ordusunda subay olarak vazife gSrm'ij . ve 1920 de Amerikan dıs işlerine intisab etmiştir. Mr. Wilson muhtelif dış işleri vazüelsrinde bulunduktan sonra, Rais Rcosevelt'in şahsî mümesEili olarak Cerayirde vazife Eörmüştür. Kendisi 51 yaşmdadır. Büyük Elçi başşehrimize gelince hususî bir dsn*.eçte bulunmEmış ve ancak yolculugundan bahs?derek bunun çök iyi geçtiğini s5ylemiş*ir. Amerikanın yeni iiî^ük Elcisi dün geldi perde&i j Arkadaşımız Ahmed Bealrgâno|luna yap. tJtı muvaffaicıyetll ameliyat neticestnde hayatıaı >enlden kazandıran Takacık Sa. natorj'omu operatörü Dr. Sacld Tezeli.'ye, »meîfvartan evvel ve Sonra arkadaşımı» üzeftnden lüttm&ıfllarım ekslk etmiyeu başhekim dahlilye mutehassısı Dr. I. BU fet Sabara ve başhemş:re Mahfer Goinll». alenl teşekkürlerırr.i2i sunanz. Ba!ıke3İr Y, T. T Eurulnü Istanbul şube İdare heyetl Pîurl Demira* damadı, Muheftdls Mçk. teüi soa sınıf talebfBiüden MeBmed Ku. mun eabacı ve tuccardan Bornuvâlı Lutfi ve tayT.trecl Ustteğmen Salm Ertuncuö karınBRbası. Istl'slâl Harbl mücablulerlnien emskli Binbs:ı HAÎHDI KUM Aüahın rahmetlne kaı usmuştur,. Cenazesl îvajun faat 12 d9 Nurl Demirağın Beşlk. ta S=>rencebeya9kl evlnden kaldmlaralt dfle namazı B^şlktaşta Sinanpaşa camiln. de kılırid:"!Ctan sonra Zlncirllkuyudakl Asrl me2arlıâa defnedllecektir. Mevli rahmet eyllye. Teşekkür Ölüm Deniz altnıa uzatılan petrol borularından su sathına fışkıran petroller ve bu nlaruı ateşlenmesi (Radyo Foto) Londra 4 (a.a.) îngiltz Haberler rın bir çıkarma teşebbüsü yaptıklarma benzin depolan kurulmuştur. Bu mahBakanı Mr Geoffrey Llos'd, Ingiliz harb dair 1940 yıh sonlarında dolaşmiş olan zenlerder. her tarafta, deniz altından veya toprak altından geçen borular esrarından bir tanesini açiğa \urarak, şayiaları kat'i surette yalanlamıştır. Almanların, İngiltsreye bir ihrac hareIstilâ teh'.ıkesl başgösterir göstermez, döşsnmiştir. Almanların gelmesi takdiketiue teşebbüs etmelerl takdirinde bir tehhkeli olan veyahud Almanların bir rinde, bu borular vasıtasile karadan alev perdesiîe kMşılaşmış olacaklarını menfaat görebilmelerl imkanı bulunan vö denizden istilâcılar üzerine alev yablldirmi$ ve bu mUnaıebetle Almanla sahlUs bir çok noktalarda mühim gacaktı. Halen bu infaat yıkılmaktadır.