26 Ocak 1944 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Ocak 1944 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« 6 Ikmclkamm Î 9 4 4 ŞON MUSIKI Yugoslavyada büyük meydan I muharebesi Leningrad Tngoslav Kralı valanına donmek isfediğini soyledi londra 35 (a*.) Maregal Tlto umuml karargâhınnı tebliği: Doğu Bosnada Dobo] Tuzla kesiminde şiddetli blr meydan muharebesi ol. maktadır. Tuzla şehrinln lçinde muharebeler devam etmektedir. Alman, Ustagi ve Çetnik kıt'alan Hırvatistan 8ahlllnde SonJ sehrini lggal etmege muvaffai olmuşlardır. Karadagda Danelovgrad yakınında Alman y Çetnlk kıt'aJ&rile savaşılmakta<to. Y u g o d a v y a kralmm b e y a n a h Londra 38 (a.a.) Kahlreden gelen WT habere gttre, Yugoslavya Krah Plerre, fegftae arzusunun Yugoslavyaya dönmek masadeted* faaj Wr rol almak olduğunu •öylem!? ve çımlan Hâve eylemiştlr: • MlsmJa emnlyet Te tam konfor ^Inde yaçamaklığıma rağmen mes'ud blr genc olmadıgımı söylersem buna Inanma raz lâaumdM. Yegane amun, ekseriya ümidslı çartlar içlnde düşmanla kahramanea çarpıçan yurddaîlanmm yanıbaşında mflcadele etmakttr. Yugoslavya kurtuldugu gün, dflnyanm en mes'ud ve bahttvar adamı oîacagım.» Şark Konservataarm üçüncü Oda Musikisi Konseri Dünyanın bu sıkıntılı günlerinde bir Beethoven'in gönüllere ışık dağıtıcı atmosferine kavuşmak, bir Marcello'nun genclik dx>lu havasına bürünmek, bir Mozart'm Onsekizinci asırdan selâm getiren temiz ve pürüzsüz havasmı koklamak ve bu rüya âleminde kaygısız iki saat geçirebilmek için kimbilir kaç milyon insan nelerini feda etmezdi' Cemal Reşidle Emıns Erel, ilkbahar sonatasmı bize bütün inceliklerile dinlettiler. Birinci allegro'nun bir nlsan ılıkJığmı andıran ve zaman zaman kemanla piyano arasında şllrH bir dialog haline yükselen canlılığı Adagio"nun içten gelen asilliğl, Skerzo'nun masum bir çocuğunkine benziyen şakaeı hali, nihayet Rondo'nun gam kasavet bilmiyen zaman zaman kendinl koyuvermiş derbeder, zaman zaman ateşll ve oynak heyecanlıhğı iyi bir ahenk ölçüsü içinde ifade edildi. Emine EreL temiz bir yay ve parmak tekniğlne malik blr kemancı. Ayrıca kuvvetli bir ritm duygusu. da taşıyor. Muhiddin Sadak Benedetto Marcello'nun sonatasını olgun bir duygu vet seziş zenginliğile çaldı. O kadar ki, çoktandır nezleye tutuîmamış bir viyolonsel dinlemiyen halk, üstadı tekrar tekrar sahneye çık. mak zorunda bıraktı. San'atkârın bu kısa, lakat özlü eserde gösterdiğl 1fade tudreti c&dden yüksektl. Konserin en mühün eserl olan Mozart'ın sol mlnör piyano kuarte. tinde yukarLda adı geçen artistleri bir arada dinledik. Doktor Bülend Tarcan da viyola partlsini çalmak suretile kuartet'i tamamlıyordu. Bu ,'serin İstanbulda pek sık duyulduğunu zannetmiyorum. Mozart, piya. no kuartetlerinl galiba topu topu İki tanedlr. 1785 yılında Hoffmeister adında bir musiki tâ,biği ile yaptığı bir mukavele uzerine Viyanada bestelemiştl. Otto Yohn'un kitabmda zamanının çok beğenilen bestekârlarından biri olduğıma öğrendiğimiz bu Hoffmeister, eserler çok güç olduğu ve satümadığı için mukavele. yl bozmak lstemiş, zavallı Mozart da zarar ve ziyan talebine bıie kaikmadan bu işe raza olmuş. Gene Otto Yohn'un kitabmda, halk tarafmdan çok tutulan bestekâr ve tâbiğ Hoffmeister'in, bu piyano kuartet'leri dolayısile ve bir ağabey sıfatile Mozart'a nasihat vererek, eğer hoşa gitmek istiyorsa daha popüler olmar a çalışmasını söylediği yazılıdır. Aradan geçen yüz elli dokuz yıl, hoşa gitmek, halk tarafmdan tutulmak, popüler olmak gibi tâbirlerin mahlyetine dair tatlı tatlı felsefe 'apmamıza bugün lmkân vfriyor Baştanbaşa lyillk, neş'e ve rüya dolu ve her armonlsile 18 inci asn terennüm eden bu eserln, zamanında neden anlaşılmadığını kavrıyabilmek için halk, elit ve artist mefhumları arasındaki münasebetler sistemini doğru olarak turmak ve artistln daima en önde yürüdüğüne dikkat etmek lâzım değil mi? Müttefikler Romaya 30 Km. mesafede! Bastarafi 1 inci sahlfeâe Bu sabah erkenden bildirildişine göre, Müttefikler paraşütlülerla Roma yakmlannda hareket'ere giri?m'şler ve burada 3 könrüvü kesmişlerdir. Cezayir 25 (a.a.) Gö'rünüşe göre, Mareşal Kesserlinş. ilerîemekte olan İstili kuvvetlerini geriye atmak İmkânlnı kaybetmiştir. Karava çok fazîa miktarda malzeme çlkarmakta olan Müttefik donanmasl. ne den'zden ve ne de havadan bir mukavemetl? k.ir?l!asrrarnlş ve takviyeler daha İçerlere doğru kmağa başlamıştır. AJmanlarm ilk karşlhk o'arak Garigiano boyunca giriştikleri şidr'etli karşl ücumlara, bir setir hareketi t»özü ile bakllmaktadlr. Diğer tarpftan cenuba dcğru gönderilen üç zlrhh tümen de geri çekümektedir. Müttefik uçak!a:ı, Kesserling'in klt'alarmı takviye etmekmeneylemek gayesile Alman hatlarlnln gsrisindeki geniş bir araziyi bombalamaktadlr. Çlkarmaya az müsa'd olmakla beraber Nettuno'nun yakınında, 6009 nüfuslu kücük bir ballkçl limanı olan Anzio kasabasl Müttefiklerin elinde bulunuyor. Müttefik umumî karargâhlna gelen haberlere göre, bu kasabada hiç bir hasar yoktur. İlerleme hareketiır.ize karşl düşmanm yaptığı mukaveme* zayıf ve tesirsizdir. R o m a d a n top sesîeri duvuluyor Rcma 25 (TJ>.) Angio Amerikan taaıruzunun Romaya yai'ıaşmabüe İtalya halklnln endişesi tabiî oîarak zivadeleşmektedir. Rornayl zaptetmek için, yapllacak büyük meydan rruarebeslne yakinda başlanacaktlr. Romanin rraruz ka'dlğl tehlike, bugün artlk her zamankinden büyüktür. Atılan toplarln seslerl bu şehirden duyulmağa başlanmıştlr. Anglo Saksonlarln İlk hedefintn Roma olduğu ve oradan cenub yolile ve TerrECİna üzerinden AİTiar. fcphosinin arka klsmlna geçilmek istendiğl anleşllmaktzdlr. Bununla bernber Romada sükun hüküm sürmektedir. Cenub cephesinde sevkülceyşt gelismenin şiddetleneceğine burada kimse İhtimal vermemektedir. Cassino cephesinde ve Adriyatik bölgelerinde şiddetli İngiliz ve Amerikan taarruzîarlna rağmen, İhvac ameliyeslnin henüz hiç bir tesirl olmamlştlr. İtalyan efkârl umumivesi Alman sevkülceyş ve müdafaaslndan emin bultmmaktadlr. Yalnız Romanin tarihî başşelıir olmasl düşüncesi ve medeniyet bakîmlndan büyük önemi haiz olmasl. ahaü üzerinde endişe uy2ndlmak için J bir sebeb teşkll etmektedlr. General Vilson'un beyanatı Cezayir 25 (a.a.) Dün, radycda bir deruecde bulunan Akdeniz harb sahnesi komutanl General Maitland Wilson, ezcürcle demiştir ki: < Eğer, mutadı olduğu gibi düsrran. buradaki köprübaşlmlza hücum ederse, böyle bir hareketi nasll karşlllyacağlmlzl biliyoruz. Muharebe geiiştiği zaman, İkinci bir Salerno ile karşllaşmamlz da mümkündür. Fakat şu farkla ki, bu sefer hava kuvvetlerimiz ve kera kuvvetlerimizin blr klsml bu yeni köprübaşlna çok daha yakm olacaklardlr. Eğer hava şartları müsald olursa, bu yenl harekât bize, karada havada ve denizde malik olduğumuz tam üstünlüğü göstermek İçin aradlğlmlz flrsatl verecektir. Şu bir kaç gün İçinde geçecek bütün hâdiseler çoi öneıoli olacaktır.» Son vaziyet Cezayir 25 (a.a.) Italyadaki hrrekât hakkmda aşağıdaki tafsilât verilmiştir: Son gelen haberlere göre. Roma"nin cenubuna çıkarılan 5 inci ordu kuvvetleri memleket içine dofru 10 kilometre ilerliyerek Appienne yolu civarına varmışlardır. Son kertede, Almanlar cenub cephesinden, münakale hatlarını kurtarmağa teşebbüs etmek üzere bir çok birlikler getirmişlerdir. Roma'dan gelen kıt'alarla takviye edilen bu birlikler ismi ifşa edilmiyen bir kanal civarında kâin birçok noktalara karşı müteaddid karşı taarruzlara geçmişlerdir. Tank, topçu ve piypdenin de iştirak ettiği bir muharebede bu bırlikler bazı muvakkat başarılar kaydetmişlerdir. İki köprü birçok defalar elden ele geçmiştir. Bu karşı taarruzlarm Müttefik kuvvetlerin idenemek için yapıldığı ve büyük ölçüde bir karşı taarruz başlangıcını teşkil etmedikleri sanılmaktadır. İtalyada blr yer 25 <a.a) Romanin cenubunda karaya çlkarllan 5 inci ordu kuvvetleri nezdindeki «Ünited Press» muhabirlnin son dakikada blldirdlğine göre, Mussolini kanallnin üzerinde bulunan ve iki muhasım taraf arasmda birçok defalar elden ele geçen 4 köprü nihayet Amerikahların elinde ka'mlştlr. Londra 25 (a.a.) General Mitland VViJson yeni köprübaşlnda 24 saat lçinde muharebenln başlamasınl beklemek;edir. Fenerbahçe I. spor maçı hakkmda düşünceler Pazar günü Şeref stadında yapılan Fenerbahçe Istanbulspor maçınm teknik hususlarını yazmak, yahud da Istanbulsporun antrenörü bulunmaklığım dolayısile mağlubiyetten muğber o • larak takamımın ugradığı haksızlığı belirtmek istemiyorum. Belki memleket sporunu alâkadar eder düşüncesile ve maalesef bizde futbolun her gün biraz daha gerilemesine ve dîmağile vücudü ahenkdar sporcunun nadir yetişmesins âmil olan, bir iki noktayı belirtmeh istiyorum. Bu maçta halkın teşvikile Fenerbah. çeli bir oyuncu kasdî olarak Istanbulsporlu diğer bir oyuncuya fena bir tek« me yerleştirdi. Bu gene, sahayı sakat. lanarak terketanek mecburiyetinde kaJL dı. Hakem buna yalnız (ceza vıuusu)i cezası verdi. Halkın teşvikile şuuruna hâkim olamıyarak tekrne vuran gene, hakemia de kararsızlığı neticesinde cezasız ka. lınca karşısmdakini kanlar içinde yere serdiğinden gururla sahada kaldı. Şimdi böyle bir gene (sporcu) olamıya. caksa, burada halkın kendisinin ve hakemin kabahatleri vardır. Ve cezası? kaldığından da yaptığı o fena hareketl bundan sonra da daima ondan bekle. mek caizdir. Ayni maçta, halkın teşvikile ve hakemin müsamahasmdan kuv. vet alan diğer birisi başka bir Istanbulsporluyu yere seriyor ve hakem ge« ne yalnız (ceza vuruşu) veriyor. Ve sakatlanan gene sediye ile sahadan dışarı çıkarılıyor. Daha bir iki ay evvel memleket futboluna faydah ohnuS Vefah Muhteşemin ayağı bu yüzden kesilmedi mi? Bu felâket yarın başka bir gencin başına gelebilir ve bu hâdiseler mu hakkak ki hepimizin üzüimesine sebeb olur. Şu halde; hatalanmızı tashih etmek ve hakemlerimize bilgi vermek çarelerini araştıralım. noksanları tamamlıyalun, kasd! tekme vuranları en ufak sual sormadan saha haricine atalım. Gene ayni müsabakada, birinci dev. re 45 dakika yerine beş dakika fazla olarak 50 dakika oynandı. Ve Fenerbahçenin birinci golü bu fazla oynat, tırılan beg dakika içinde oldu. Işte ha« kemin ufak bir dikkatsizliği bir hafta^ lık çahşmayı kökünden yıktı. Hem de bariz bir ofsayddan olan bu gol günlerce hazırlanmıs emekleri bir and« yok ediverdi. Bu hatalan düzeltmenin imkânı yok mu? O da var; bunun içiA de spor teşkilâtmı İdare eden ve haki., katen bilgilerine güvenilir idarecilerin^ hakemleri, sahada, yalnız bırakmamaları kâfidir. Sahanın haricinde ünkân nlsbetlnd» bjr veya iki teknik murakıb bulundurj mah ve bu teknik murakıblar o günkü maçlarda gördüklert hakem nok. sanlıklannı haftanın muayyen bir gününde bütün hakemler bajbaşa vera. rek münakaşa etmeli, ve böylece memleket sporuna daha faydah olmalıdır. Sökatlanan tstanbuLiporluyu hastaneye götürmek için dışarıda boj blt taksi aranıyor, nihayet bir tane el« geçiyor, fakat bu defa polis müdahale ediyor; <o. otomobil meşguldür> d*. niyor. Polisin bu sözü. ıztırab içinde kıvranan oyuncunun yüzüne kamgl gibi çarpıyor. Sakatlanmış, yürüyemi* yecek bir hale gelmis ve acele basta, neye gitmeğe mecbur bir oyuncunun b* vaziyette ne olaoağını tahmin etmek 10» değildir. Bu vaziyette sizde, spor yapmak xevki kahr mı? Memleketin bekladiği (sporcu) olabilir misiniz? Stadlarda ,bu gibi vak'alar her vakil çıkmaktadır. Âcll Lsterde blr yaraOıyı ha*. taneye kaldırmak İçin daimî olarak burada bir iki otomobilin bulunması icaJS ederken, boş bulunabüen bir takaye d« yaralı bir sporcunun bindirüru«nek te« tenmesi ne kadar fenadır. Benim bir iki nokta olarak belhimeM istediğim bunlardır. Memîekete (sporcu> yetiştirelim. (sporcu) arıyan halk se. viyesine yükselelnn, bilgili ve enerjik hakemlere vazife verelim. Selâhddin Abnay muharebesi bir kusa^ma savası oldu Meclis bagiin fatil yapıyor Bostaraft 1 tnct saJıifede •eçecegt blr zat umuml iâtib olacaktır. Parti Grupunda Ankara 35 (a.a.) C. H. P. MedU grupu umuml heyetl bugün (2511944) nk vekffi Balıkeslr meb'usu General Kazlm <Wpln relsllğlnde toplandı. Celae açildıktan ve geçen toplantı cablt hulâsasl okunduktan sonra kürsüye gelen Gümrük ve İnhlsarlar Veklli Suad Hayri Ürgüblünün vekâletlni ilgllendiren mevrulara dair verdlği iıahat huiâsa olarak: a Gümrflk Işleri: 1 Eskl ve noksan mevzuatm Ikma11 vt gümrüic ve tarlfe kanunlarınm en ileri kanunlar hallnde hazirlanip Büyük Millet Meclbslne verildiğlni, 2 Gümrük memurlarımn klfayetinl arttlrma yolundakl mesaide kursların takvlyesi ve teşkllât kammunun lhtiyapa uydurulmakta olduğunu, 3 Gümrük muamelekrir.de emnlyetl «ağlayan yeni tatbikaün iyl netlcelarl üzerlnde çalifildığıni, 4 Gümrük varidatlnm y«di buçuk ayda ylrmi mllyon l i n fazlai varldat temln «ttlğlni. b Gümrük muhafaza lflerlnd* ı 5 İdarl tedbirler arasında: Kuvvetln taiviyesi, ldarl makamlarla kuvvetll tşblrliği, ticart ve lktisadî esaslarda kuvvetll kontrol tesLrf, Kanunl tedblrler araslnda; Teşkllât kanununun kaçağl bertarai edecek şekllde tadill, kaçak bölgelerde derhal hüküm vereoek mahkemelerln kurulmaGlb( esaslar ofap hazirlıklarin bitmlş bulunduğuntı ve yakinda Büytlk Millet Mecllslne arzolunacağito, a tnhUarlar mevnrunda» 8 tstöısaltn her maddede mittemadi Mr artlş gösterdlğlnl, satişlarda blssedtlen darlığin bertaraf edilmesl lçln blr taraftan satl? ve sevk lşlerlnln tanzlm edüdiğlnl, T Varldatin dalma artarak bfltçe (ohmlnlerlne nazaran otuz ırlîyon llra blr fasdal varldata gldlldlglnl, 8 Yenl teslsler arasında: Adenada blr jiMntar fabrikasl, Hatayda esans atölyesl, mtlb.tellf yerlerde altı şaraphane, Ciballde zayiatl bertaraf eden bir tavhane kurulduğunu, yenlden Adanada blr blra fabrikasl kurulmasma baflanacağlnl, diğer baxl yerlerde bh* fabrikasl ve blr kibrit ve ispirto fabrlkasi ve bir nlkotin fabrlkasüe meyve, nsaresl teslsatı lçln çalişildığıni, 9 Hafli alkollfl içkllere gldömek lçln bötün mesainln »arfedlldiğlnl, 10 p Her şubede mütehassls eksper yetiştkflmeslne Te Avrupaya teinlk elemanlar yetlştlrmek lçln memur v« BSta gSnderlIeoeglnl, Eöylendştlr. VekiHn l ^ ı a t m î mttteakıb «9B alaa bctibler: 1 GHUJCH. memvlarâaa klfayetlo» Baba k« gOzgöne geldller. Zebar kırçıl kaşlartn altında kaybolmuj, o küçük gfizUrde btrbirtne isunjmıj hüzün ve şefkati Jarkeder gibi oldu. O g6zlerin sitem r e azardan uzak, yalna sevgi. yatnn merhameüe dola olduklarım gördft. Darm blr nefesle gögsü jişti. Sonra eli babesınm elinde sesslz göz yaşlarile ağlamaya baçladı. Yusuf toey aralarmda sükut lçinde geçen b« sevgi, şefkat doln ağır havayı SofOre hissettirmekten korkar gibi yavaşça: Ah benim gOzd kmm, diye, mınldandı. Seni oraya g&^Jdermemeliydü. Ben bunu biliyordum. Va ttiraf ettiği şeyden atanır gfti bapnı önüne eğerek: . O mektub geldigl «amao, annen heyecanla benl ikna etmeğe çalıjtığı gece neı^ hatırlamıstım biliyormusun, dedi, neyl hatıxlamı§tım? Uzun yıllar ayn kaldıktan sonra Istanbula avdet ettiğim günfi. Allahım, orada ne kadar bedbaht olmuştuml Bütün yüzler yabancı. akrabalar, soğuk. uzaktı, Halbukl ben de o şehlrde doğmuştum, orada bütün gencliğim vardı. Neje yarar?. Hayat öyle acayib kL. Bu toprak insanı büyülüyor mu ne. dir? Yahud burada daha mı lnsaniz? Bilmem..Sen burada doğdun, burada büyüdün, bu tablatin lçinde yetlştln şunlarla beraber.. «Şunlarla» derken şoförüo kalln, esmer enseslnl gösterlyordu. Zehra şofötün genlf, kuvvetll omuzlarl üzerinde dimdft daran erîcek baflna balrtl Bastarafı 1 tnct tahtfede ka'nın şimalinde kıt'alanmız ehemmiyetli tank ve piyade kuvvetlenle yapmış olduğu karşı hücumlan muvaffakiyetle püskürtmüşler ve düşmana insan ve malzemece büyük kayıblar verdirmlşlerdlr. Alman tebliği Führer'in umuml karargâhı 25 (TJP.) Alman orduları Başkumandanlığı bildiriyor: Kerç'te Sovyet tazyiki artmıştır. Düşmanm tank ve savag uçakları himayesinde yaptığı hücumlar henüz devam etmektedir. Kirovograd şimal batısında Sovyetler birkaç tümenle taarruza geçmiştir. Kâh bir taraf. kâh diğer taraf lehine cereyan eden çarpıgmalar neticesmde düşman taarruzları tardedilmiş, açılan bir gedik de darlaştırıimıştır. Leningrad cephesindeki bugünkü Pogrebişçe cenub batısında, tcpçu ve vaziyeti gösterir harita uçaklarımızın tesirli himayesi altında taarruza geçen birliklerımiz. inatlı mu. susî muhabiri bildiriyor: harebelerden sonıa düşmanm kuvvetSon 24 saattenberi Leningrad muhale tahkim ettiği mevzileri zaptetmişler rebesi yeni bir safhaya girmiştir. İlk dir. Mukabü taarruza geçen Sovyetler savaşların cereyan ettiği arazi temizbir netice elde edememıştir. Savajlar lenmiş olduğundan dört Rus teşkill devam etmektedir. genij ölçüde askerl hareketleri hedef Pripet ile Beresina arasında Sovyet tutan bu plânı muvaffakiyetle tatbika lerin giddetli yarma teşebbüsleri. çetin başlamıştır. Bu plânm umuml hedefi muharebeler sonunda akim kalmıştır. Von Kuechler ordularının gimaldeki gruplarmı tamamen imha etmek veya Birkaç gedik kapatılmıjtır. llmen gölü şimalinde ve Leningrad Rus topraklarından atmaktır. Bu kuvcenub dolaylarında Sovyetler yarma vetler Leningrad ve Novogrod bölgeteşebbüslerine gittikçe artan bir şid lerindedir. detle devam etmiştir. Düşman taarruzGeneral Govorof ve General Merçelan bazı yerlerde tardedilmis veya dur kof kuvvetleri gayet sıkı bir işbirliği durulmug olmakla beraber, diğer ke ederek nihaî gayretlerini son dakikaya simlerde Ilerliyen Sovyet birlikleri İle saklamaktadır. Zayıf düşen ve ne yainadh çarpışmalar olmaktadır. pacaklarını bilmez bir hale gelen AlAlmanlara göre man kuvvetleri bugünlerde ya tutıihBerlin 25 (TPJ Alman Hariciyesi mak yahud da çekilmek hu^usunda bir askerl sözcünün büdirdiğine göre, llkarar vereceklerdir. Bu kuvvetlerin men gölü ile Leningrad arasındaki bölher iki sıkta da ezilmesi muhtemeldir. gede savaşlar büyük ölçüde şiddet peyda etmiştir. Sovyetler bu savaşlarMoskovada vaziyet nasıl da her vasıtadan lstifade etmekte, tagörülüy or ? ze geürdikleri ihtiyat tümenlerhıi harMoskova 25 (a.a.) Leningrad babe sürmekte ve hiçbir fedakârlığı esir taklıklarmdaki savaş bir kuşatma mugemeksizin yarma hareketini zorla harebesi mahiyetini almaktadır. Alman. gerçekleştirmek istemektedirler . Her larm burada ikinci bir Stalingrad feiâhalde Rusların ikinci taarruz dalgasıketile karşılaşması muhtemeldir. Ruslar, nın ve kış muharebesınde yeni bir hücumun bahis mevzuu olduğu anla son ileri hareketlerile GaçinaNarva demiryolunu kesmişlerdir. Eğer Von şılmaktadır. Kuechler. Cenub doğuda toplanmakta Ardı aran keeilmekslzm devam et olan büyük Alman ordusunun hayatî mekte olan ağır meydan muharebesi en münakale yolunu sıkıştıran çemberi büyük ölçüsünü bulmuştur. Birkaç kat'î surette ve sür'atle kırabilecek bir yerde Rusların en büyük «ayıda tank çare bulamıyacak olursa. Alma kuvtopçusu ve uçaklarla destekUdikleri vetleri ya olduklan yerde parçalanataarruzlar durdurulabilmişse de, Alcaklar, yahud bataklıklardan geçmek man kuvvetleri diğer yerlerde, daha suretile geri çekilmek rorunda kalacakziyade ilerlemek istiyen düşmanla çelardır. Bu bataklık bölgenin büyük bir tin savaşlar içinde bulurunaktadır. kısnu barınmağa elverişli değildir ve Leningrad muharebesind'S yeni yoldan mahrumdur. Kızılordu baskısını bir safha kuvvetlendirmek için büyük bir şidMoskovm 35 (a.aj Reuter'in hu detle savaşmaktadır. •""> lllNlüllllllülüiliUÜIIIIUllIlllllllllllIlllllllllllınmnımuı benziyecek mi: Başmakaleden dcvam bombalannın yakıcı ve yıkıçı tesirlerina açık bnlunmnyordo. 2 Fakat buna karşılık o zaman Avrupa garbında koskoca bir ccphe tutnn Müttefikler, bngün bu imkândan henfit mahnundnrlar. Alman şehirleri, daha dograsn Alman milletinin mancvi dayanma gücü. hava *ombardımanlarile acaba imtihanın) vermiş sayılabilir mi? Şimâiye kaâaı başta Hambnrg, Kolonya, Berlin ve Münih olmak üzere bir çok Alman ?ehirleri çok agır taarruzlara njradısı halde, Müttefikler, bekledikleri neticeyi alamadıiar. Hamburg'nn dörtte iiçü. Berlinin yarıdan faziası mahvoldn, de. niyor. Bn şehirlere bundan sonra vapıIacak akmlarla bir maneviyat yıkıhşı galiba bek'enmemelidir. Demek ki, Dingle Foot'un s5yledi|i gibi geriye ordnlarm dövüşmesi kalıyor Bnnnn için de yegâne şart Avnıpsya garbdan bir ordu çıkarmak, yani ikinci cephevi açmaktır. İkinci cephe teşebbüsü. Almanlar için yeni ve belki de son bir imtihan olacaktır. Onlar bn imtihanı ba?an ile atlatabilirlerse, 1918 i 1944 e benzetmek Müttefikler hesabraa hnkânsızlaşır. Aksl takdirde, tngiliz meb'usu tarafmdan ilcri süriilen dört avnlık noktasına ragmen, içinde bnlnndngumaz yeni yıh, çeyrek asır önce yaşamış olan ağabeyine doSnı gcrisin geriye kaydırmak, Müttefikler için fönden giine kolaylaycaktır. 1944 1918 e Hasköyde bir adam öJdiirüldü Bastaraft 1 tnct sahttede cud olan düşmanlık ve çekememezlik, 15 gün evvel Hamdinin kahve. sinde vukubulan bir kavgada son haddine gelmiştir. Nihayet evvelkl akşam o semtte oturan bir kadın Hayrinln küçük kızı Suzana, Hamdinin kahvesinde oturan müşteriler. den Âdem nammda bir şahsı çağırmasmı söylemiş ve kız Âdeml çağumak üzere kahveye girmişttr. Hamdl, hasmmuı kızını kahvede görünce, slnlrlenmiş ve kovmuştur. Hamdinin ocakçısı Dursun oğlu İsmail Güleyin kardeşi Cemal de kıza hakarette bulunmuştur. Vak'adan haberdar olan Hayrinln oğlu Kenan Üstdağ, Hamdinin kahvesinin karşısmdaki Çardaklı kahveden çıkarak o sırada kahvenin önünde bulunan Cemalin yanma gitmiş ve iki genc arasmda bir münakaşa başlamıştır. Az sonra münakaşa kavga halini almış, Hamdi ve Cemalin ağabeysi İsmail. birinin elinde sopa, diğerinin elinde keser olduğu halde müdahale etmek üzere sokağa fırlamışlardır. Bu sııada gürültüyü duyan babası Hayri de dükkânmdan sokağa fırlamış, ustasile Hayri arasmda düşmanlığı bilen İsmail, daha Hayri kavgaya karısmadan bıçagmı çekmiş ve Hayrinin sol böğrüne saplamıştır. Hayri: « Ah vuruldum! diye ba|,ırmış ve elile yarasmı tutarak 300 metre ötede bulunan karakola kadar koşmuş ve orada ölmüştür. Eser, ıımumî hatlarile iyl İfade edildi. Yaylı sazlar arasmda oldukça ölçülü bir anlaşma vardı. Yalnız Jemal Reşid piyanoda biraz fazla Bükreş 25 (a.a.) Anadolu ajansının Baştarafı 1 tnct sahifede r hâkimlyet iddiasında gibiydi. Yahud hususl muhabiri bildiriyor: bana öyle geldL Rumanyadakl Türk alacaklannın tas ofanuştur. N. flyesl İçin yapılan son anlaşma neticeal Bofakılan Bulgar re Rumen olarak dttn Türkiye Toprafc Mahsullerl fehirleri Oftai mümessili fle Rumanya Mllll TlStockhohn 25 (a.a.) Skandinavya caret enstitüsü umum müdürü arasmda, telgraf ajansmın Sofyadan bildirdiğine ^ Baştarafı 1 tnct sahifede Türkiyeye 6000 ton buğday verihnesl göre. Bulgar hükumeti baş gehrinden bulunduğunu söyliyerek yarış sahahakkmda blr mukavele lmzalaımştır. maada bazı şehirleri de tahliyeye kalarile sinemaların her gün halkla Üç kiçiden mürekkeb olan Türk heyeti rar vermiştir. Bu sehirler arasjnda *cumartesi günü Türkiyeye harefcet ede yaJnız Varna sehrinin ismi ifşa edil dolup boşalmakta oldıığunu ve bunun da Fransada bol miktarda Işçi cefctir. mektedir. Alınan bu tedbir, Bulgar mevcudiyetine delâlet ettiğini ilâve hükumetinin Karadeniz yolu ile bir rlnln artlrümasinln, eyllyerek sözlerini şöyle bitirmiştir: Rus istilâsını beklediğine bir işaret 2 Muhafaza teşkllâtinda kaçsğı «Bu durum, Gauleitsr Bonokel'in sayılmaktadır. behem«hal bertaraf edecek ldarl ve kadikkat nazarım çekmiştir. Kendisl Sözü geçen telgraf ajansmın ilave bu gayritabiiliğe nihayet vermek kanunl tedblrlerin alinmasmin, 3 Haflf alkolltt Içkl davasinda blra ettiğine göre, Bulgaristanda bükumet rarmdadır. ve çarabhanelerl muhakkak artlracak aleyhtarı faaliyetler pek çok artmıçtır. Viehy 25 (T.T.) Pransız resmî çatlşmanin ehemmiyetini tebnruz etürCenevre 25 (a.a.) Sofyanın bojal cerMeslnde bugün çıkan bir emirmlşlerdlp. tılması bitmek üzeıedir. Evlerin yüz nameye göre, Fransanın şimal ve T«3trar kfirsflye gelen Vekll, bB n*r de otuz beşi yıkılmış. yüzde on beşi de batı bölgelerindeki vilâyetlerin vall lular fizerlnde yapılan çalişmaların çok hasara uğramıştır. Henüz ankaz altın ve vali muavinleri arasmda yeniden lkrlemlş olduğunu ve en yakm zamanda da bulunan cesedlerin sayıa bin ka 1 tayln ve nakil yapılmırtır. Her 3 tahskkuk sahasina konacağım Mldirmiş dar tafamin olunmaktadır. IM bölgenin valllerl arasnıdan 11 M. v« rumamede müzakere edilecek başka Rumen idare makamları da bazı fe şi de, 17 temmuz 1940 tarihll kanun madde olmadığlnâan 13^0 da celseye hirleri boşaltmağa devam etmektedir hukümlerlne musteniden vekâlet öihayet verihnlştlr. ler. emrlne almmıştır. Rumanyadan 6000 Bulgar, Rumen ve Yugoston buğday aSıyoruz lav şehirlerî bombalandı Fransada Dün Yilâyet konsğında yangın çıktı NADtR NADt yagla blr dellkanlı^ Büyük «llerl direksiyona kuvvetle yapışmlştl. Virajları maharetle dönüyor. otomobilini Anadolu çoouğuna mahsus vakarla, hâHm bir tavlrla kullanlyordu. Zehra şimdl kasabadaki ahpablarmı, bütün o çocukluk arkadaşlarlnl, saf, görgüsüz kasaba klzlarmı, «teyze, teyze..» diye, çağlrdlklarl komşu kadmları, hepsini hatlrllyordu. Babasınin sözlerini tekrar ederek: «Evet, biz burada belkl daha çok insanlx, diye, düşündü. Biz burada olduğumuz gibiyiı., | sanlar burada topraktan geldiklerinl ve gene ona gideceklerini biliyor, toprakla boğuşarak onun verimliği, onun büyüklüğü İle teshir oluyor. Herşey onun gibi geniş, ölçüsüz bir şekil alarak yaşlyoılardl. Onun İçin burada herşey tabiat gibi muhteşem, büyük ve pervaslzdl. Tatll bir sükunetin ortaslnda kopan kavgalar, cinayetler, müthiş flrtınalar gibi seyrek, fakat ylklcl ve korkuncdu. Sevgiler, düşmanllklar, kavgalar aşikârdl. Artlk deniz görünürJen kaybolmuştu. Zehra yan pencereyi açmlş, başlnl rüzgâra vermişti. Toprak ve yeşillik kokusuna karlşan o ağır, yanlk tütün kokusunu derin derin İçlne çekiycrdu. Göz!erinde yaşîar titriyor fakat galümsüyor ve heyecandan vücudü titriyordu. Zaman zaman otomobil ormandan çlklyor, birdenbire çitlerle çevrill, ucsuz bucakslz klrlar, daha gerilerde bir etfşi gibi yanyana üîoyulu, açıkü sarı motifler halinde küçük tütün tarlalarl görünüyordu. Bazan yol kenarlıjdjı toprak g e c ' j ^ Bu neden llerl gellyordu? Neden burada Insan nefretleri, hiddetled, bütün fenallklarl ve İyiUklerile daha sade, daha açlk, riyaslz olablliyordu? Şu hendektekl yabanl çiçek gibL. Rengi, parlskllğl, ayni zamanda zehirîi, dikenlerile lnsanlarda pervaslzca fazilet ve kusurîarile görüleblllyorlardl. Tabiat? Toprak.. Bunlarln ruhlar ve ahlâk üzerinde teslrl büyük olmallydl.. İnsanlar burada bfc aâac, blr nebat ve bir yaprak gibi b V gelislp yetlşeblliyorlardı. İn k ö y e v l e r i , d u r a k y e r l e r i Ormanl geride blrakmlştılar. Etraf açilmlştl. Şimdi alabildiğine tarlalar ve ufuk görünüyordu. Sonra yol hafif yokuşladL Motör homurdanarak yokuşa atıldl. Yusuf Bey: Nihayet geldik.. diye, mirıldandL Yokuş bitmiş, meyil başîamlştl. Aşağlda birbirine slklşmlş beyaz küçük evleri, minareleri, geride İnce, bir şerid gibi akan Klzlllrmak, yemyeşil, elma bahçelerile kasaba görünmüştü. Zehra solgun yüzü heyecandan gerilmiş, gözleri büyümüş, biraz öne doğru eğilerek baklyordu. Sonra yavaşça arkaslna yaslandl, hafifçe gözlerini ö'ttii. Dişleri slkllmış, vücudü titremeler içinde: «Burada evimdeyim, burada kendi yerimdeyim, diye, düşündü. Allahlm unutmak, herşayi unutmak hityorum! Burada tekrar o eski küçük Zehra olmak istiyorum..» Fakat eskiye dönmek, bütün geçenlerden sonra tekrar o huzuru, sükuneti bulmak, bu kabil mlydi? Kalbinde keskin bir yara, ağrlyan, slzlayan bir yeı vardı. Hepsini unutsa, bütün o kederli, azab, lstlrab İçinde geçen günleri hayaÜnden silse bile, o yara İyi olacak, onU o son İnandlğl bir teselli, bir ümid gibi bütün sevgisi, kuvvetile tutunduğu 'ciınseyl, sevdiği adamı unutabilecek miydi? Bir an kapalı gözlerinln altinda bir hayal, açlk, temiz bir yüz, mgrd, kuvvstlt, erkek baklşl parlaylp söner gibi oldj. Sonra titriyerek gözlerini açtı lnnıiş, depoyu geçiyorlardl. (Arkası rarf Dün gece bir eroin fabrîkası basrldı Baştarafı 1 tnct sahttede Evin üç odasında eroin yapmak üzere ayrı ayrı teşkilât yapılmış, kazanlar. kurutma dolabları, kimya lâboratuvarı vücude getirilmiştir. Zabıta memurları eve girdikleri sırada Hüseyin ve Osman imalâtla meşgul bulunuyorlar ve hazırlanmış olan eroin majalarım kuratrmağa uğraşıyorlardı. Beyaz zehir âmilleri. cürmümeşhud halinde yakayı ele verince bütün alât ve edevatlarını meydandan kaldırmağa vakit bulamadıklan gibi, hazırlanmış ve satışa çıkarılmak üzere paketlenmİ3 olan eroinleri de saklıyamamışlardır. Zabıta, bu iki şahsı tevkif etmiş, cürüm delillerini de muhafaza altma almıştır. Mecidiyeköyünün sessiz ve tenha bir köşesine sığmarak zehir yapan bu şebekenin daha başka ortakiarı olduğu da tahmin edilmekte ve bunlarm yakalanması içi» tertibat alınmaktadır. Zabıtamızı. bu zehir yapıcıları meydana çkarmak muvaffakıyetini gösterd'ğinden dolayı tebri'c ederiz. Vak'ayı müteakA İsmail bıçağı bir kuyuya atmıstır. Bıçak Beyoğlu ltfaiyesi tarafmdan kuyunun suyu boşaltüdıktan sonra çıkanlmıştır. Katil İsmail, Hasköyde bir arka. daşmm evine kaçıp saklanmışsa da çok geçmeden yakalanmıştır. Tahkikata Müddeimumuml muavlnlerinden Orhan Tiğrak el koymuştur. Kavgaya sebebiyet veren ve maktulun oğlunp döven Cemal de tevkif eKİilmlştir. Bu cinayetin faili Rizeli İsmail Müddeiumumilikte yapılan sorguda, polise «ben öldürdüm» diye verdiği ifadeye rağmen suçunu inkâr etmiştir. Fakat hâdiseyi gören şahidler, Hayrlyi Rizeli İsmailin öldür. düğünü söylemişlerür. Katil, sorguyu müteakıb tevkif edilmiştir. Hâdlseye aid tahkikat evrakı bugün Ağırceza mahkemesine verilecektir. Morg raporu verildiitt takdirde mahkemeye buffiin başlanması kuvvetle muhtemeldir. Churchill Staline mektub mu yolladı? Stockhohn 25 (TP.) *Aftonbladet> sazetesinin Londradan aldıgı bir habere göre, İngiltcrenin Moskova büyük elçlsi Kerr, Churchill'ln Polonya meseiesi hakkmda yaadıftı hususl bir mektubu hâmil oldugu halde, v^ünden önce Moskovaya avdet Dün saat üç raddelerinde binasmdan yangın çıkmıştır. Binanıa alt katında buluna köycülük bürosı» şefi Salâhaddin Kandemir büro emrin^ de bulunan motosiklete benzin vermek üzere odadaki pidondan şişeye benzü» boşaltmakat iken odadaki sobanm ha^ raretinden şişedeki benzinler birden^ bire ateş almıştır. Salâhaddin Kar.de» mir ehnin yanmasından korkarak şişe« yi sofaya fırlatmış, ahşab olan sofa va alevin tesirile tavan yanmağa başlaı mıştır. Keyfiyet odacılar ve iş sahib» leri tarafmdan görülerek hemen polısı lere haber verilmekle beraber dığe? taraftan da sofadaki kovalarda buiunan svılardan ve yangın söndürme âiet* lerinden istifde edüerei yangınm bü* yümesinin önüne geçilmiştir. Itfaiye, on dakikada hâdise mahal« line gelmiştir. Sofa ve tavandan vtaX, bir kısım yanmıştır. Bir buçuk saaj sonra itfaiye yalnız bir motör bıraka* rak Vilâyet binasından ayrılmış ise d« bu defa da yangın çıkan mahJlin döşemeleri altından kıvılcımların Nüıus M3 dürlüğü dosyalarından bir kısmı ile bazı tahta parçalarının bulunduğu mahzene düşerek ikinci bır yangın daha çıktığı görülmüş, bu yangm da söndürülmüştür. Yangın tahkikatına polıs 4 İzmir 25 (Telefonla) Tütün pikoymuş büro şefi Salâhaddin Kandeyasası bugün de hararetli geçmiştir. mir ile oda kâtib ve hademelennia Öğieye kadar 7,5 mllyon kilo tütün ifadelerini almışlardır. satılmış ve bu miktar akşama kr.dar 10 milyonu bulmuştur. İnhisarlar Umum Müdürü Seferihisar, Urla. Alaçay ve Çeşmeye giderek piyasa. yı yakından takib etmiştir. Yerli ürünler şirketl de bugun mal almaNewYork 25 (a.a.) Ârjantin hüğ,a başlamıslardır. Bazı mıntakalar. tütun n a ü a n 120 kunısa kadar kumeti, Mihverle münasebetlerini keamege karaı vennistir. Ege tütiin piyasası Ârjantin Mihverle münasebetlerini kecti

Bu sayıdan diğer sayfalar: